02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2008 PAZAR 12 P A Z A R Y A Z I L A R I [email protected] Demokratörlük rejimine doğru... PARİS 6 T Tlusal ordu" fikri KJ buralarda ilk kez Prusya ile Fransa arasındaki 1792 Valmy Savaşı'ndan sonra doğar. 1789 Devrimi'nin ruhuyla oluşturulan milislerin varhğı henüz sürüyordur. 100 bin kişilik işgalci Alman- Avusturya ordusunu Valmy'de yenilgiye uğratan yaklaşık 25 bin kişilik "yurttaşlar ordusu"nun komutanlan düzenli ve vatanı için canını vermeye hazır bir ordu fıkrini epeydir taşıyor, tartışıyorlardı. Fakat bir "millet"in ordusunun kurulması ilk kez 1798'de Jourdan-Delbrel Yasası'yla gerçekleşecekti. Kura, öncelik, bölgesellik gibi seçmeci koşullarla yaşanan askere al(ın)ma sürecinin bütün erkekleri zorunlu "vatanî görev"e çağnlmasına dönüşmesi içinse 1905'in beklenmesi gerekccekti. Zorunlu askerlikse 1997'de sona ererek profesyonel orduya dönüştü. Ancak, halk çocuğu hnparator Napolyon'un sömürgeciliğin şaheser aracı "halk ordusu"ndan kendi çocuklannı yiyen "Sovyetler ordusu"na, sürü güden çobanlar yığmı "lslamcı halk orduları"ndan kölc ve insan tacirlcri, uyuşturucu trafıkçisi "Marksist- Leninist halk orduları"na hiçbir ordu, bağımsızhk savaşı gibi çok sınırh belirli tarihi misyonlar ve sıcak savaş gibi özel dilimler dışında gerçek doğasının, baskı aracı olmanm dışına çıkamadı. Fransız ordusu da yılda en azından bir defa, artık çogu kamu veya özel işletmesinde yapıldığı gibi "Açık Kapılar" operasyonları düzenleyip halka mcslcğini tanıtıyor, kurumu sevdirmeye çalışıyor. lşte geçen 29 Haziran Pazar günü çok sayıda askeri birim kapılannı halka açıp en iyi bildikleri işleri sergiliyorlardı. Tarihi Carcassonne kentinde konuşlandınlmış 3. Deniz Piyade Paraşütçüleri Alayı komandoları Lapperine Kışlası'nın arkasındaki kare bir alanda merakhlara "teröristlerle mücadele" gösterisi sahneliyorlardı. Profesyonellikleri Çad ve Afganistan'da çeşitli operasyonlarda sınanmış 12 kişilik bir komando ekibi, hafta sonu boyunca 5 defa tekrarladıklan senaryoyu artık kanıksamışlardı. 6. ve son kez "düşman topraklarındaki teröristlerin elindeki rehincyi kurtarnıak üzere hücunıa geçtikleri sırada yaylım ateşi açarlar". Saatler 17.50'yi göstermektedir. lOmetre uzaktan gösteriyi izlemekte olan yaklaşık 400 kişilik izleyici topluluğunun ilk sırasındaki bir aileden 3 kişi kanlar içinde yere yığıhr. Anmda kalabahktan da çığhklar yükselir. Dakikada 1000 mermi sıkabilen FAMAS makineli tüfeğinden birkaç saniyede çıkan 40 kadar gerçek kurşun bir anda 4'ü ağır 17 kişiyi yaralamıştır. 8 yıldır hatasız profesyonel askerlik yapan ve kişisel planda hiçbir zaafı bilinmeyen 28 yaşındaki başçavuş Nicolas şaşkın bir biçimde elindeki FAMAS'ına bakarken, komutan "kırmızı UĞUR HÜKÜM alarnı" işaretini venniştir. Saat 18.05'te helikopterler sahaya inıniş ve ağır yaralılar civar hastanelere sevk edilmiştir. lş işten geçmiş "kurusıkı" yerine, "hakiki" mermiler namludan fırlamıştır bir kere. Olay tam bir kazadır. Şimdi iş fırsattan istifade "sorumlu" bulmaya kalmıştır. Ertesi sabah Nicolas Sarkozy olay yerindedir. "Fail kadar sorumlu üst kadrolar da cezalandıralacaktır. Olay vahiııı ihmalkârhk göstergesidir, amatörlüktür..." vb. sözlcrle çok ağır konuşan Başkan'a tepki ertesi gün bizzat Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Bruno Cuche'den gelir. Orgeneral kısa bir mektupla emekliliğine 6 hafta kala "Carcassonne kusuru"nu resmen üstlenerek istifasını sunar. Istifamn kabulünü duyuran resmi başkanlık açıklamasında orgenerale hiçbir saygı veya şükran sözcüğüne yer verilmemiştir. 1983'te savunma bütçesinin indirimini protesto eden Orgeneral Jean Delaunay'den bu yana görülmemiş bu istifa, Sarkozy'nin içişleri bakanlığı döneminden beri yıldızının bağdaşmadığı orduyla "kopma" sürecinde yeni bir aşama biçiminde yorumlanıyor. Bir de buna, Başkan'ın önümüzdeki 14 Temmuz Ulusal Bayramı vesilesiyle geleneksel olarak komutanlara dağıtılan "Legion d'Honneur / Liyakat Madalyaları"nın iptali kararı eklenince, tablo iyice kanşır. Geçen 17 Haziran'da Savunma Bakanlığı'nın yayımladığı "Beyaz Kitap" ordu ve savunma bünyesinde 54 bin kadronun kaldırılması dahil bir dizi radikal değişiklik öngörüyordur. Takma isimle 29 Haziran tarihli Le Figaro gazetesinde uzun bir eleştiri yayımlayan bir grup general, Sarkozy'yi çok kızdırmıştır. Sarkozy'nin şimşeklerini çeken yalnızca ordu değildi. Son bir hafta içersinde France Televisions, Fransız kamu televizyon grubu Yönetim Kurulu Başkanı Patrick Carolis, Avrupa Merkez Bankası başkanı Jean-Claude Trichet, AB Ticaret komiseri Peter Mandelson, Dünya Ticaret Örgütü Genel Müdürü Pascal Lamy, Mösyö Sarkozy'nin fırçasmı yiyen en ünlü kişilikler arasında yerlerini aldılar. lstisnasız her olayda ortaya çıkan, kararlan kimseye bırakmayan, hiçbir kamerayı atlamayan kişiliğe ilişkin bir tanım, bizzat hükümetin iki numarası, mizahıyla ünlü Çevre ve Sürekli Kalkınma Bakanı Jean-Louis Borloo'dan geldi: "Sarkozy başbakan olabilmek için Elysee Sarayı'ndan geçen tek kişi." Ancak bizim ilk kez duyduğumuz, eski Birleşik Sol hükümet bakanlanndan, şimdilerde senatör Jack Ralite'in buluşu siyasi literatüre geçebilecek bir kavram. Ralite, "Sarkozy sayesinde ülkedeki rejim 'demokratörlük'e dönüştü", diyor. Fransa'yı taklit etmeyi pek seven toplumların başındakileri "demokratör" diye nitelersek çok mu abes kaçanz acaba? Madımak'ın küllerinden Aşık Nesimi'nin eşi Dilber ana teyzcmdi. Ncsimi baba ile de aynı köydc, 25 yil arayla doğmuştuk. Beıüm yaşlılık yıllannı anımsadığırn köylülerimizin gençliklerini bilirdi. Cıcık'tan, Keleş Mustafa'dan, Ali Bibiye'den söz ederdi. Köyümüzden daha ben doğmadan aynlmış, sonraki yıllarda ara ara babası Bavık'la birlikte kap kalaylamaya gclmişti. Curasıyla köy köy dolaşır, çalıp söylerdi. Kalaycılık hüneri Bavık'tan kalmıştı. O da bu mcsleği Hacınh (Saimbeyli) Ermeni Kirkör'den öğrenmiş... Âşık Nesimi ile en iyi anımsayabildiğim karşılaşmam, Ankara'da ortaokulda okuduğum 1968'lerde olmuştu. O yıllarda, Halk Oyunculan Tiyatrosu sahnesinde Erol Toy'un yazdığı Pir Sultan Abdal oyunu sahneleniyordu. Nesimi baba, oyunda cura çalıp Pir Sultan'a ait deyişleri seslendiriyordu. O günlerde Dilber teyzem de Istanbul'dan Ankara'ya gelmiş, ağabeyimin evinde kalıyordu. Oyunu gece yanlanna dek defalarca izledikten sonra Nesimi anıca ile birlikte eve dönüyorduk. Ankara'daki gösterinin tamamlanmasından sonra tstanbul'a beni de götürdüler,. Kavacık'ta, geniş bahçeli bir gecekonduda otunıyorlardı. 1965 seçimlerinden sonra Türkiye lşçi Partisi'nin Meclisje 15 milletvekili ile girdiği günlerdi. Âşık Nesimi'nin cvi üniversiteli gençlerin, ilerici, sosyalist aydınlann uğrak yeri haline gelmişti. Mehmet Ali Aybar, İlhaıı Selçuk. Çetin Altan, Can Yücel ve Yaşar Kemal evin sürekli konukları arasındaydılar. Kavacık'taki evle ilgili esas anılarım ise, Güneş ve Milliyet gazetelerinde çahştığım 1980 sonrasına ait... Değişen siyasi koşullara bağlı olarak eve gelen MALMÖ ALİ HAYDAR NERGÎS öğrenciler, sosyalist yazarlar yerlerini halk ozanı ve sanatçılara bırakmıştı. Gece sabahlara dek süren sazlı/sözlü muhabbetlerin en önemli konuklan Arif Sağ, Yavuz Top, Belkıs Akkale, Edip Akbayram, İzzet Altınmeşc ve Binali Selman'dı. O gecelerin en ilgimi çeken konuğu ise Kavacık Camii'nde ara sıra imamlık da yapan, Karadenizli koyu dindar bir Laz olan Kasap İdris'ti. Kasap Idris, teyzemlerin kapı komşusuydu. Âşık Nesimi ile birbirlerine en olmadık şakalar yaparlar ama yedikleri içtikleri de ayn gitmezdi. Teyzem, Kasap ldris'in çocuklannı kendi öz çocuklan gibi sever, Mazlum'dan ayn futmazdı. Sıvas katliamında, Kasap ldris gibi gerçekten inaıunış Müslümanlann bir sorumluluklannm olmadığına Dünyaya bir kurtancı daha gelecek ABD'nin New York kentindcki Dünya Ticaret Merkezi gökdelenlerinin yerle bir olmasına sebep olan 11 Eylül 2001 terö- rist saldınlarının ardın- dan enkazların altındaki canhları kurtarma çalış- malarında büyük fayda sağlayan Alman çoban köpeği Trakr "kopyalana- cak". California eyaletin- deki BioArts Internatio- nal şirketi, Trakr'ı "en çok klonlanmaya değer" köpek seçti. Şirketten ya- pılan açıklamada, köpeğin DNA örneğinin Güney Kore'deki bir laboratuva- ra nakledileceği ve köpe- ğin birebir kopyasının yıl sonuna doğru dünyaya gelmiş olacağı belirtildi. (Fotoğraf: AFP) AB bulunmaz Hint kumaşı mı? Avrupa Birliği'nin (AB) sadece Ankara için değil, Brüksel için de bir serüven olduğu 2005'te Fransa ile Hollanda halklannın Avrupa Anayasası'na karşı çıkmasının ardından şimdi de îrlanda halkının Lizbon Ânlaşması'nı reddetmesi ile bir kez daha gözler önüne serildi. "Yeşil adalılar"ın sadece yüzde 45'inin sandığa gitmesi de AB'ye olan ilgisizliğin başka bir kanıtı. Bu sonuç başta Almanya ve Fransa olmak üzere kimi "eski" üyeyi tabii ki öfkelendirdi. Kuruluşun tepeden inme aldığı kararlarla birlik olmaktan ve halklanndan giderek uzaklaştığını nedense görmezden geliyorlar. AB'nin son 30-40 yılda halklannın birliğine yönelik hiçbir şey yapmamış olduğunu görmemek için üst düzey politikacı ya da yazar- çizer olmaya gerek yok. Bu dev organizasyon kurulduğundan bu yana bir arpa boyu yol alamadığı gibi, 2000'li yıllara giıildiğinde de çok gerekli olan reformlan bir türlü gerçekleştiremedi. Bunun baş nedenlerinden biri, _ AB'nin uzun yıllar lokomotifliğini yapmış Almanya'nın, özellikle iç sorunlan nedeniyle güç yitirmiş olması. Batısınm doğusu ile birlcşmesi ülkeye hiç yaramadı. Rusya ile Amerika'nın aralannda anlaşarak "onay verdikleri" bu birleşme Almanya'nın yanı sıra AB'nin de zayıflamasma neden oldu. Avrupalı politikacılar bundan yanm yüzyıl önce yola çıktıklannda önce Amerika ve Rusya'ya, sonraki yıllarda da Çin ve Japonya'ya karşı ekonomik ve askeri bir güç oluşturmak, banş içinde yaşamak istiyorlardı. Şimdi ise Amerika kimseyi dinlemeden yoluna devam ediyor. Önce Doğu Almanya'yı Batı STUTTCART Almanya'ya geri veren, ardından da diğer Demirperde ülkelerini AB'ye "kakalayan" Rusya da kendi bildiğini okuyor. 2.4 milyarhk Hindistan'la Çin'in attığı adımlar gidcrck büyüyor, hızlanıyor. Dünya sahnesine yeni yeni küresel oyuncular çıkıyor. Uluslararası sonmlann çözülmesinde Avrupalılar sus pus. Amerikan emperyalizmi Irak'ta "at koşrururken" kimi Avrupa ülkesinin komşıunuzda kan akmasına destek vermesi de AB'nin ne kadar zayıf olduğunun en büyük kanıtı. Bir türlü halklannın yararına bir birlik olamayan Avrupa bu gidişlc büyük ekonomik ve sosyal dönüşümleri başaramayacak gibi. "Küresel güç" düşünden de yavaş yavaş vazgeçmek zorunda kalacak. Birlik üyeleri 21. yüzyıl dünya gerçeklerine karşın birbirleriyle anlaşmaktan hâlâ çok uzaklar. AB ülkelerinde birçok karar halka sorulmadan aluııyor. Üyeler arasındaki kültürel farklılıklar da, hiçbir zaman çözümlenmeyecek, sürekli zorluklar yaratacak İcahcı bir sorun. Unutmayalım, kültür birliği olmayan ülkelerin uzun süre yaşamadığı, dağıldığı bilinen bir gerçek. Şu günlerde AB çok önemli ve de tehlikeli bir gelişimin eşiğinde. Almanya ile Fransa arasında kimi sorunlar yaşanıyor. "Sevgili Nicolas" ile "Chere Angela"nm arasına kara kedi girmiş gibi. Sarkozy kendi başına bir şeyler yapmaya başladı. Kafasından bir "Akdeniz Birliği" geçiriyor. Bu da tabii Berlin'in hiç hoşuna gitmiyor. Almanya, AB aracılığı ile Doğu Avnıpa'ya açılırken Fransa da Akdeniz ülkeleri ile AHMET ARPAD ortak bir girişime imza atıp Avrupa'nın güneyine ağırlığım koymayı düşlüyor. Korkusu, Almanya'nın birliğe üye olmalarına büyük destek verdiği eski Demiıperde ülkelerinde söz sahibi olup güçlenmesi. AB içinde bir karşı dcnge oluştunnak isteyen Fransa, Avrupa Merkez Bankası'nın denetlenmesini de üstlenmek istiyor. Paris'e sert çıkış yapan Angela Merkel, AB'nin bölünebileceğine dikkati çekti. Sarkozy'nin "Güney Avrupa" düşü gerçekleştiğinde Almanya'nın da bir "Doğu Avrupa Birliği" kurabileceğini açıkladı. Şu sıralar anlaşmışlar gibi bir hava esiyor. Bakalım gelişmeler neler gösterecck? Almanya Fransa'nın "Akdeniz projesi"ne göz yumabilir, Fransa da Almanya'nın Doğu Avrupa'da etkili olmasına. Bakarsınız AB'yi çıkarlan doğrultusunda bölüşürler! 1973'ten bu yana AB'den tam 41 milyar Avro destek alan Îrlanda'dan onay gelmemesi üzerine, "Çekirdek Avrupa'ya dönelim" diyenlerin sesi yine yükselmeye başladı. Görüldüğü gibi AB, temeli atılmış, duvarlan çıkılmış, fakat bir türlü bitirilmemiş çok katlı bir yapı. Insana lstanbul'un varoşlanndaki yanm kalmış, yıllardır içi boş bırakılmış binalan anımsatıyor. Böyle yapılarda oturulmaz! Bizim AB hayranlan ise birilcrinc sürekli yaranarak kişisel, politik, dinsel ve ideolojik çıkarlan uğruna dört takla atmaya devam ediyor. Ne de olsa şu sıralar laikleri ve Türk yargısını hiç çekinmeden eleştiren AB, onlar için son şans. Denize düşmüşler, yılana sanlıyorlar. Kcndilcrine destek veren AB'yi öve öve bitiremiyorlar. Sanki AB bulunmaz Hint kumaşı! www.ahmet-arpad.de inanıyorum... Hiçbir yerdcn geliri olmayan Âşık Nesimi, 12 EylüPden sonra curasıyla da ekmek parası kazanamaz hale gcldi. Kavacık'taki ev satıldı. Çengelköy sırtlanndaki bir eve kiracı olarak taşındılar. lstanbul'da çahştığım yıllarda, çoğu zaman Çengelköy'dcki bu evde kalırdım. Teyzeme fazla yük olmamak için bazen başka akrabalarıma da giderdim ama iki gün sonra teyzem beni telefonla bulur, sitem ederdi: "Kaç gündür nerelerdesin sen oğlum? Teyze anne yarısıdır, scndcn başka kimsemin olmadığını bilmiyor luusıın? Akşama eve gel!.. Dur, Nesimi de seninie konuşacak" derdi. Nesimi, o anda çalıp söylediği parçanın melodisini mmldanarak gelirdi telefona. "tmamm, nerelerdesin? Akşama balık ziyafeti var. Rakı da aldıııı. Gelirken Çengelköy pazarından marul, roka ve limon al! Gül Ali, Şıh Hasan, Ali Hadi'ler de gelecekler. Akşama bir yerde kalma, eve erken gel!.." derdi. Akşam yedi gibi başlayan sazlı sözlü sohbet gece yanlanna dek sürerdi. Nesimi'nin çaldığı curaya oğlu Mazlum sazla eşlik ederdi. Dilber teyzem dc sesiylc ara sıra onlara katılır, Nesimi'nin gecenin geç saatlerinde unuttuğu dörtlükleri ona hatırlatırdı. Teyzemin güçlü bir belleği vardı, 80 'e yaklaşan yaşına karşm, rakıyı da çay bardağında susuz içerdi. Sabaha karşı, Nesimi amca yerinden usul usul kalkar, çorba hazırlamaya giderdi. Çok güzel çorba pişirirdi. Hiç çay içmezdi... Nesimi amcayla lsveç'e gitmeye birlikte karar venniştik. O öndcn gidecek, bana da kalma ortamı hazırlayacaktı. Karlı bir kış günü, onu Sirkeci Gan'ndan trenle lsveç'e yolcu ettik. Yıllann Nesimi'si bir uçak parasını denklcştirememişri. Uzun bir tren yolculuğundan sonra ulaşacaktı kuzeyin bu soğuk karlar ülkesine... Ardından ben gittim. Nesimi amca, Stockholm'de kalıyordu. Ben de birçok yakın akrabamın bulunduğu Malmö'yc yerleştim. Malmö, onun için küçük bir şehirdi. Bağımızı telefonla sürdürüyorduk. 1993 yazında Türkiye'ye birlikte dönmeye karar vermiştik. Fabrika işçiliğinden biriktirdiğim parayla bir kamera satın almıştım. Sıvas'taki Pir Sultan AbdaFı anma törenlerinden sonra Elbistan'a geçecek, Nesimi'nin önemli esin kaynaklanndan biri olan ozan Tacım Dede'yi ziyaret edecek, deyişlerini videoya kaydedecektik... lznc aynlacağım günlerde fabrikada birlikte çalıştırdığımız arkadaşım, eşi doğum yaptığı için izne aynldı. Tatilim ertelendi. Nesimi amca beni beklemedi, Türkiye'ye döndü. Pir Sultan şenliğinden sonra tstanbul'da buluşacaktık... Nesimi amca, döndükten kısa bir süre sonra Sıvas'a gitti; orada yandı, kül oldu!.. Eğer Türkiye'ye birlikte dönebilseydik, Sıvas'a da birlikte gidecektik... Nesimi amca ile son buluşmamız Karacaahmet'teki mezannın başında oldu. Yangın ateşlerini dindiren soğuk mcnnerlerin altında boylu boyunca yatıyordu... Nesimi babadan sonra teyzem de fazla yaşamadı, geçirdiği kalp krizinden sonra öldü. Şimdi Çengelköy sırtlarındaki yüksek sedir ağaçlannın altında yatıyor. Ondan da geriye Mazlum'un çalıp söylediği, Avşınlı ozan Meluli'nin czgisi kaldı: "Söyle Dilber suçum nedir/Seni candan sevdiğim mi/SeniAllah gibi bilip/Sana gönül verdiğim mi// Ahdına vefan var idi/Safı lekesiz balgibi/Allaha inanır gibi/Ben sana güvendiğim mi// Meluli'yem düştüm dara/Ben kaldım garip diyara/Senin gibi hoş nigara/Bu kadar bağlandığım mı..." [email protected] EKONOMİK SEYAHAT UZMANI Adelayd 63O Bangkok 34O Almaata ....316 Beyrut 189 Amman 158 Bisknk 389 Ashgabad .289 Boston 269 Astana 299 Budapefta...77 Atlna 159 BUkra; 1O8 Atlanta 329 Canavra 88 Bahı«yn ....237 CKIcago 269 Amsterdam, Barcalona, Batrlln, 1 BrOkssl. Dusnldorf, Fronkfurt. | Hamburg, Kopenhag. Londra. Manchester, IV/IHano. lylUnlh. Paris, Stockholm, ı Roma, Stutgart, | Varsova, Vlyana A M E R İ K A Delhi 358 Detrolt 312 Dubal 139 HongKong 471 Houston ....349 Kahlre 194 Kıbrıı AO Klev 154 KLöln 1O5 Kualalumpur355 San Dlago .379 Kuveyt 22O S.Franclsco 3S9 Los Angol«s379 Seattle 359 Lyon 126 Seul 486 Madrld 99 Slngapur ...387 M*lborn....630 Shangal 451 Mlaml 349 Sydncy 615 Montraal...359 Tahran 277 Moskova ...189 Telavlv 2OO Newyork ...288 Tlflls 289 Odessa 169 Tokyo 517 Pekln 437 T o r o n t o 359 Perth 63O Washlngton240 P 1 1 1 Z U l K 8 8Prag 111 ZUrlh... : Gldl|'DttnU| (Pa>şln) EURO 8 8 Piyatlatrımıza alan ver ş i dartll d«.QIIdlr THY, ONURAIR, ATLASJET. PEGASUS i<_ hat biletleri satılır £33 Uçak biletiniz SAAS ile ccbinizde !ekobiletxom İ3İ1^t:<0)t=r*aLk:.corr..t:r Chsrtsr r«ztrvasyonlarınız Içln <O2i2) 5 1 3 1 3 9 7 / 255 Ivano-Frnnkovsk..330 Kharkov 352 $ Nlkol««v 29O S Tüm uçak biletleriniz Idaal Card 9. Cltlbank 8. A x a « , Maximum. Ziraat 13. UVorld Card 5. Bonus Card, Card Flrtans, Shop&IVIIIes 4 v.ıkvir A V R U P A Y A K A S I Aksaray MERKEZ 513 13 97 Aksaray MCVDAN 517 96 8O Aksaray METRO 491 1O O9 Avcılar 591 53 S3 Bnkırköy 57O 83 1O Bakırköy MEVDAN 543 11 54 Bakırkity IMCIKLI 543 68 98 Bayrampasa 567 41 45 227 O6 O1 ....518 38 7O 287 27 37 .534 66 35 5O7 21 45 ( C ) HIZMET NOKTALARIMIZ Beşfktaf B*yazıt Etil.tr Fındıkzad* GUngüran Levent 4. Levent Mecidiyeköy . Ivlerter Sefaköy .](• 5 45 8 5 ^ IA.T * ..325 87 82 ..279 56 8O ..274 95 O8 ..554 O8 O6 ..599 32 84 Slrkecl Sultanahmet ŞİŞİI MEVOAN Şlfii HALASKAR<3AZİ ...... Osmanbay Takslm Venlkapı A N A D O L U Yı Altıyol ... Boıtana , Bostancı IUIEVDAN Kudıkoy Kadlköy mnvırv) Kartal Kavacık Kazasker ... Kızıltoprak Kozyatagı.. Ivialtepe Marmara Ünvr Pendik 375 O2 24 .514 1O 54 Sahrayı Cedld 369 O5 52 .528 58 O4 Selamlteame 55O 1O 86 .231 13 33 Suadlye 416 82 28 .246 41 51 Şaşkınbakkal 478 59 78 .234 67 O6 Ûmranlye 316 9O O8 .256 55 56 UskUdar 342 21 23 .4S8 16 93 DİĞER SEHİRLER K A S I Adana (O322) 457 18 38 ..346 64 65 Ankara B.EVLER (O312) 212 55 67 .372 32 45 Ankara KIZILAV (0312)425 71 41 .416 22 35 Ankara T.HILMI (0312)466 O6 41 .550 46 6O Antalya CUM.MY (0242) 248 12 11 .550 35 37 Ant.l9IKLAR (0342) 248 62 OO .488 O3 32 Burta ÇEKIRCSE (O224> 234 OO 26 ..413 72 77 Bursa ALTtPARMAK (0224) 221 94 33 .372 33 24 Izmir ÇANKAYA (0232)445 32 69 .346 67 11 Izmlr KARŞIYAKA (O232) 364 81 OO .369 76 51 Izmlr H.UMANI (O232) 274 51 OO .352 41 OO Kocaell ı™ır (O2SZ) 321 46 66 .346 62 O6 Kocaell GIB21 (O2S2) 643 66 44
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle