Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2008 PAZAR 20 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 29 Sinop 26 Adana 34 Edirne PB 30 Samsun 27 Kocaeli Y Çanakkale PB Izmir B 34 Trabzon 31 Giresun 28 28 33 Ankara PB 29 Manisa B_ 36 Eskişehir _Y 2J Aydın ~_B 38 Kuiıyâ' PB 29 Denizli B 35 Sıvas PB 26 Zonguldak Y 24 Antalya 31 Kars Mersin Divarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A PB PB 32 35 37 35 35 28 27 21 Yurdun kuzey kesimle- ri parçalı ve çok bulut- lu, Marmara'nın doğu- su, Karadeniz ve Eski- şehir, Kars, Ardahan, Ağrı, Iğdır ile Ankara'nın kuzey ve batı çevreleri kısa süreli yerel sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; yann (pa- zar) doğu bölgelerde 3 ila 5 derece azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra AmstGrdam EBıüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 15 17 18 18 21 19 20 2<4 Berlin 27 Moskova Y Budapeşte B 30 Aşkabat PB Madrid PB 32 Astana PB Viyana Y 28 Taşkent PB Belgrad B 29 Bakû B_ Soyfa B 28 Bişkek B Roma B 28 Tiflis Atina B 31 Kahire Münih 26 Zürih Y 26 Şam fT*\ Parçalı bulutlu Sisli COli Bulutlu k Çok bulutlu Yağmurlu >Karlı Sulu kar Gök gürültülü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada vası oluşturulup hükümetin düşürüleceğini... Polisle halkın karşı karşıya getirilerek silahlı çatış- ma ortamı oluşturulacağını... Örgütteki gazetecilerin yapacakları yayınlarla top- lumda buhran ortamı yaratılacağını... AKP'ye alter- natif bir parti oluşturulacağını ve... sonunda: v Ordunun yönetime el koyacağını uydurma belge- lere dayanarak yazan, manşetlerden duyuran gaze- telerin sahibi ve gazete sahibinin çoook yakın dos- tu, destekleyicisi kim? Başta Sabah ve Yeni Şafak! Bu gazetelerin sahip- lerinin yakın dostu destekleyicisi Başbakan! * • • Bu Başbakan uydurma darbe belgelerinin yayım- lanmasından ancak iki gün sonra devlet adamı rolü- ne soyundu ve çıktı kamuoyunun karşısına: "... Hukuki süreç belli bir noktaya gelmeden, id- dianame ortaya çıkmadan, savunmalar belli olmadan olayın spekülasyonlara açılmasını, 'mesnetsiz ve kaynağı belli olmayan bilgilerin ortada dolaşmasını' doğru bulmadığını..." söylemez mi? Söyledi. Bu tür haberlerin kaynağı biliniyor. 5. dal- ga gözaltına alınanlardan sonra polise verilen ifade- lerin, polis içinde yuvalanmış kimileri tarafından na- sıl sızdırıldığını sağır sultanlar bile duydu, öğrendi. Bu kez daha ileri gidildi. Başbakan bile kabul bu- yuruyor; mesnetsiz ve kaynağı belli olmayan bilgile- rin "ortaya salındığını" neden sonra anlamış görünü- yor. Pekâlâ; anlıyor ama rezillik karşısında ne yapıyor? ••• Oysa, tabii demokratik bir ülkede bir başbakanın görevi nedir? Böylesine uydurma belgeler yandaşı ve destekle- yicisi olan gazetelerde yayımlanmasına karşın, ka- muoyunun zaten karışık olan kafasının daha da ka- rışmasını engellemek için, "mesnetsiz bilgilerin kay- nağının derhal saptanmasını" emrindeki istihbarat ve polis birimlerinden istemesi gerekmez mi? Hayır! RTE'nin dünyasında yandaşı olan gazetelere bu tür haberler yazmamaları için ancak "ricada" bu- lunmak geçerli bir kuraldır ve lakin yandaşı olmayan gazetelerde kaza eseri böyle bir haber yayımlansa hop oturup hop kalkmak, "bu medyayı" yerden yere vu- ran demeçler veren davranışlar, eylemler sergilemek olağandır. Işte bu ayrımcı kafa, ülkeyi kargaşadan kargaşaya sürükledi. Amaç; asker, sivil muhaliflerini temizlemek, yarat- tığı korku dünyasında insanların, iletişim organlarının ağzına kelepçe vurmak, ülkeyi dikensiz gül bahçesi- ne çevirmek! • • • Bu ülkede işler rayından çıktığı her dönemde siyasal, yargısal kargaşadan kurtulmak için "kimi âkil adam- lann veya önemli rol oynayacağı sanılan aktörlehn" dev- reye girmesini önermek âdettendir. Bir parti lideri ile eski bir genelkurmay başkanı Er- genekon soruşturmasının yarattığı gerilime, kargaşaya çare bulmak için Çankaya'daki AKP'liyi göreve çağırdı. Oysa, 1982 Anayasası, yazıldığı gün cumhurbaş- kanlarına zaten devlet kurumlan arasında uyumu sağ- lamayı emretti. Düne kadar gelip geçen cumhurbaşkanları bu görevi şu veya bu şekilde yerine getirdi. Ya bugünkü? Türkiye AKP iktidan sayesinde aylardır bir bunalımdan diğerine atlıyor. Çankaya'daki AKP'Iİ ne yapıyor? Ana muhalefetin katılmayı reddettiği bir öğle yemeğinde konuklarına söylediği "herkesin üzerine düşen sorumlulukla hareket etmesini" dileyen üstünkörü kısa bir demeçle anayasal görevini yerine getirdiğini sanıyor. O gün bugündür kafasına yazdığı, ezberlediği kı- sa bir metin var; her göreve çağnlışında bu metni oku- yor. "Türkiye, böyle bir atmosfere girdiği günden be- ri çalışmalaryapıyor... bunlar Türkiye'nin ulusal çıkarlan, stratejik hedefleri zedelenmemesi için çok önemli..." imiş ve gazetecilerin "... takip ettiği veya etmediği gö- rüşmeler ve çalışmalaryapıyor..."muş! Işte bu kadar. Kiminle ne yapmış, örneğin "karde- şi" Başbakanı ile haftalık ziyaretler dışında yargısal bu- nalımı, yargıya saldmlan önleyici çareler arayan bir ko- nuşma yapmış mı? Ya da daha başka kimlerle gö- rüşmüş?.. Meçhul! 27 Haziran 2007'de "bazı emekli subay kıyafetli ki- şiler... siyasi motivasyonlarla hareket ediyorlar..." de- mişti. O gün bu sözü neden söylemişti? Emekli ge- nerallerin gözaltında olduğu bugün bu sözü anlam ka- zanıyor. Kazakistan'a uçarken üç-beş cümle ile anayasal görevini yerine getirdiğini sanıyor. O söylemiş, bu söylemiş! Bunlarınki tahterevalli laf- lar! ABD Belgeleri Şimdi mi Buldu? • Baştarafı 2. Sayfada devlet adanılan, generaller ve yüksek kamu görevli- lerinin de bulunduğu 144 kişi tutuklanmış ve bunlar ka- raüar toplanıncaya kadar Malta adasma sürülnıüştü. An- cak Osmanlı ve Ingiliz arşivlerinden sonra ABD ar- şivlerinde de büyiik bir titizlikle yapılan araştır- malar sonucunda sanıkları suçlayacak hicbir bel- ge kanıt ve "görgü tanığı" bulunamayınca, lngiltere Kraliyet Başsavcısrnın 29 Temmuz 1921 tarihli ka- rarıyla dava düşmüş ve Malta sürgünleri serbest bı- rakılmıştı. Bu durumda, acaba ABD Dışişleri Ba- kanlığı, Türklerin Ermenilere toplu katliam yap- tığını kanıtlamak için 88 yıl önce Amerikan arşiv- lerinde fellik fellik aranıp da bulunamayan belge- leri şimdi mi buldu? Dostumuz Dan Fried'in bu iki sorumuzu tarihçi Art- hur Ponsonby'nin şu sözleri ışığında yanıtlamasını bek- liyonız. "Yalan ve asılsız sözlerle insanların zihnine kin ve nefretştrınga edilmesi, savaşta hayat kaybına neden olmaktan çok daha büyiik kötülüktür. Insanlık ru- hunun kirletilmesi, insan vücudunun tahribine na- zaran daha kötii ve sakıncahdır. "(2) (1) Cassese, Antanio, Internaüonal Crinrinal Law, Oxford Universiry Press, New York, 2003, s. 74. (2) Ponsonbv Arthıır, Falsehoodin WarTime, Lon- don, Kimble and Bradford, 1928. 'Gözaltılann nedeni açıklanmalı' AP Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Swoboda, Ergenekon soruşturması kapsamında gazetecilerin neyle suçlandığını bilmeden gözaltına alınmasını garipsediğini belirtti ÇIMEN TUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Avrupa Parla- mentosu'ndaki ikinci büyük grup olan Sosyalist grubun Başkan Yardımcısı Avusturyalı parla- nıenter Hannes Svvoboda, "Er- genekon soruşturması" kapsa- mında gazetecilerin gözaltına alınmasını garipsediğini belirtir- ken AKP'nin kapatılması duru- tnunda Türkiye-AB ilişkilerinin kesintiye uğrayacağını vurguladı. Türkiye'nin AB üyeliğini des- teldeyen Avrupalı siyasetçiler- den biri olan Svvoboda, Türki- ye'deki son gelişmelerle ilgili Cumhuriyet'in sorulannı yanıt- ladı. - Türkiye'deki Ergenekon soruşturması çerçevesinde ger- çekleşen gözaltdarla ilgili gö- rüşünüz nedir? - Detaylan bilmiyorum ama gazetecileri gözaltına alıyorsa- nız çok dikkatli davranmak zo- rundasınızdır. Kamuoyu karşı- sında bunun neden yapıldığı ko- nusunda son derece açık ve şcf- faf olmak gerekir. Gazetecilerin neyle suçlandığı çok açık bir bi- çimde açıklanmahdır. - Türkiye'de bu gözaltına alınmaların "korku ve baskı ortamı oluşturma çabası" ol- duğu yönündeki görüşe katılı- yor musunuz? - Hayır karılmıyorum. - Türkiye'ye AB tarafından bir lam üyelik tarihi verilme- mesi Financial Times'ta da eleş- tirildi. Sizin görüşünüz ne? - Birkaç hafta öncc Türki- ye'deyken AB - Türkiye ilişkile- rindc uzman biri, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılının verilmesini önerdi ama bu mümkün değil. AKP mahkcme karanyla ka- patılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunlar Avrupa standartları ile kesinlikle uyumlu şcyler değil. Bir tarih verilemez. Belki 5 yıl, bel- ki 10 yıl sonra; şimdi tarih vermek kesinlikle olmaz. Avrupa'da çok sorun var ama bugün Türkiye'de iktidar partisinin mahkeme kara- nyla kapatılması söz konusu. - AKP, Avrupa Komisyo- nu'nuıı belirttiği gibi Avrupa İnsan 1 lakları Mahkemesi'ne ve Venedik kriterlerine uygun ge- rekçelerle kapaülırsa ne olacak? - Böylesine büyük bir oy ora- nıyla seçilen bir partiniıı mahke- me karanyla kapatılması Avrupa standartlanyla çelişir. Müzake- reler kesintiye uğrayacaktır. - Eğer bu parti anayasaya ay- kırı faaliyette bulunmuşsa? - O zaman o anayasa yanlış de- mektir. - CHP Brüksel'e bir temsilci atadı ve bir iletişim bürosu aç- mak lıazırlıklan içinde. CHP (a- Medvedev 'le buluştu Kazakistan'da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Rusya Devlet Başkanı Di- ınitıiv Medvedev, Astana'nın başkent oluşunun 10. yıldönümü kutlamalarında Astana'da bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesi basın mensuplarının görüntü aldığı sı- rada konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Medve- dev'e yeni görevinde başarılar diledi. Medve- dev de iki ülke ilişkilerinin son dönemde bü- yük gelişme kaydettiğine dikkati çekti. (AA) 'Beyaz Enerji' davasının gerekçeli karan açıklandı Orgüt tespit edilemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bazı enerji iha- lelerindeki yolsuzluk ve rüşvet iddialan üzerine açı- lan "Beyaz Enerji" davasının gerekçeli karannda, dosyadaki tüm belge ve deliller değerlendirildiğin- de, "Suç işlemek için örgüt kurulduğuna yönelik bir örgütlenmenin tespit edilemediği" belirtildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın gerek- çeli kararını açıkladı. Gerekçeli karann değerlendir- me bölümünde, sanıklara isnat edilen suçlar ele alın- dı. "Görevi kötüye kııllanmak" suçunun işlcndiğine ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı anîatılan ka- rarda, sanıklann, bu suçtan da beraatlanna karar ve- rildiği ifade edildi. "Rüşvet" suçlamalanyla ilgili de- ğerlendinne kısmmda, davaya konu olay tarihinde Muzaffer Selvi'nin TEAŞ Genel Müdürü ve Yöne- tim Kurulu Başkanı, Ünal Peker'in TEAŞ Genel Mü- dür Yardımcısı vc Yönetim Kunılu Üyesi, Birsel Sön- mez'iıı ise 26 Haziran 2000'e kadar TEAŞ Yönetim Kurulu üyesi olduğu anımsatıldı. Sanıklardan Nuri Doğan Karadeni/, Erhan Aygün ve Mustafa Ge- cek'in TEAŞ ile iş ilişkisi bulunan şirketlerde görev yaptığı belirtilen gerekçeli kararda, sanıklardan ba- zılarrnın, rüşvet suçlamasına ilişkin açıklamalannın bulunduğu ifade edildi. Sanıklann, yargılama sırasında bu açıklamalannın delil kabul edilemeyeceğini söy- ledikleri beliıtilen kararda, buna karşın "aynı zeminde alınmayan savunmaların birbirini teyit eder ni- telikte olduğu" kaydedildi. rafından atılan bu adımın Tür- kiye-AB ilişkilerinde nasıl bir rol oynamasını bekliyorsunuz? - CHP'nin Brüksel'de temsil edilmesi olumlu bir gelişme. Bun- dan böyle CHP için Avrupa'yı içeriden gönnenin mümkün ola- cağını düşünüyorum. Buradan gidecek raporlann Avrupa'nın taleplerinin anlaşılmasına katkı- da bulunacağını, daha gerçekçi, daha Avrupa yanlısı bir tutuma gi- dileceğini umuyorum. Bütün bun- lar için CHP'nin burada temsil edilmesi gerektiğini düşünüyo- rum. Bu çok iyi bir haber. - Bugün CHP ile diyaloğunuz ne durumda? - Şu anda fazla diyaloğumuz yok ama tekrar bir diyaloğa baş- lama karan aldık. Eylülde Türki- ye'ye yapacağımız bir ziyaretle tekrar başlayacağimızı umuyoruz. Umanm bu CHP'nin kararlann- da da etkili olur. 'SEÇlMGEREKLt' Şener parti kuruyor ANKARA (ANKA) - Eski Başbakan Yardımcısı ve Dev- let Bakanı Abdüllatif Şener, Türkiye'nin yeni bir siyasi oluşuma ihtiyacı olduğunu belirterek parti kuracağmı açıkladı. 22 Temmuz seçimlerindc AKP'den aday olmayan ve ismi sık sık yeni bir siyasi oluşum için geçen Abdüllatif Şener, Star TV'de Ankara temsilcisi Murat Çelik'in sorulannı yanıtladı. Tatil yapmak için Abant Platfor- mu'nun da toplantısının dü- zenlendiği Abant Palace Ote- li'ne gelen Şener, gazetecile- rin sorusu üzerine AKP'ye yönelik açılan kapatma dava- sı ve Ergenekon soruşturma- sıyla ilgili gelişmelerin ülke- deki ortamı gerdiğini belirte- rek "Bu ortanun rahatlatıl- nıası için yeni bir genel se- çime ihtiyaç olduğunu dü- şünüyorum" dedi. Ergene- kon soruşturmasına ilişkin iddianamenin tamamlanma- dığını ve bir an önce iddiana- menin tamamlanarak kimin neyle itham edildiğini ka- muoyunun bilmesi gerektiği- ni ifade eden Şener, "Sanki bir kaos ortamı var. Ka- muoyunun algılaması net değil, bir kafa karışıklığı var" diye konuştu. AL OOZUM SEYRETLE / IŞIL OZGENTURK Antep'te çocukluk yıllarımda komşumuz Halime Teyze çok özel bir çorba yapardı. Tarifıni soran annemc de şöyle derdi: "Uyardı uy- mazdı diye düşünnıeden elinde avucunda ne varsa at içine, günü kurtarır." Halime Teyze'nin bu içinde yok yok çorbası gerçekten çok lezzetliydi, bu fcvkalade pratik ka- dına laiînı yok ama.. dcvletin kos- koca bir savcısı aynı yöntemle bir dava yönctmeye kalkınca ortalıkta ne lezzet kalıyor ne de hak hukuk. Ve işin ucu bizzat Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na ulaşıyor. Bir ik- tidar düşünün, askerlerin "Sarıkız" ve "Ayışığı" adlı iki darbc girişi- minden haberdar oluyor ve bu ikti- dann Başbakanı ve o zamanlar Dış- işleri Bakanı, şimdilerin Cumhur- başkanı herhangi bir önlenı almıyor, alamıyor. Ben sıradan bir vatanda- şım, böyle bir duyuın aldığunda korknıaktan ve aman bunun ucu her darbede olduğu gibi gene bize do- kunur demekten öte yapacağım bir şey olamaz. Ama siz iktidar erkiy- seniz, olayın üstüne gidip darbe planlayan generalleri bizzat istifaya Ergenekon Çorbası zorlarsınız. Zorlamayı bırdkın, etti- rirsiniz. Yok böyle bir şey olmamış, durum iktidar erki tarafından sine- ye çekilmiş ve ansızın Ergenekon çorbası hazırlanırken, generaller de emekli olmuşken iş kotarılmaya çalışılıyor. Saym savcı bildikJerini vakti zamanında halka aktarmadık- lan, savcılara söylemedikleri için Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na suç duyurusunda bulunmanız ge- rekrniyor mu? Evet unuttum. onla- nn dokunulmazlıklan var, neynıiş efendim, kıssadan hisse, görevdey- ken paşalann da iktidar erki açısın- dan dokunuhnazlıklan varmış. Halime Teyze'nin çorbası kim- seye dokımmazdı ama bu Ergenekon çorbası pck bir denge bozukluğu ya- rattı. Ömeğin hayatında herhangi bir as- keri darbe sırasında işleri bozulnıa- yan; analan, babalan, kardeşleri, ku- zenleri acı çekmeyen; F tipi ccza- evlerinde ne olup bittiğini bir gün ol- sun düşünmeyen pek çok insan, onlar kendilerine şimdilerde liberal ve demokrat diyorlar, neredeyse bayram edecekler, "Cuntalarla he- saplaşma günü geldi" diye. Alla- haşkma hangi cuntayla? Kiminle he- saplaşıhyor? Sol görüşlü binlerce in- sanın hayatını karartan, işkenceler- de öldüren, sürgünlere gönderen, idam eden ve bizlcri bu dehşet gün- lerine geriren anayasayı hazırlayan cuntayla mı? Onlann bizzat en tanı- dık başkanı şimdilerde Marmaris'te keyif çatıyor. Ergenekon çorbasının ana maddesi eksık, bu nedenle bir ze- hir acılığında. Öte yandan, bu bir ceza davası ve en önemli delil olan el bombalan, bunlardan ikisinin bizinı gazeteye atıldığı tespit edilmişti, mahkeme emriyle bulunduklan giinün ertesi günü imha edilmişler. Gerekçe, her an patlayabilirlenniş. Arkadaşlar, el bombalannın nasıl patladığını so- kaktan altı yaşında bir çocuk çevi- rip sorun, size yanıtlasın. Karikatü- ristler de çorbadan paylannı alsın- lar diye, bir güldürü unsuru katıl- maya mı çalışılıyor? Vallahi ben pek bir şey anlamadım. Bu savcı hukuk fakültesinden nasıl mezun olmuş bi- lemiyorum? Zehir tadında da olsa her çorba- nın bir iyiliği vardır. Ergenekon çorbası da bize en azından yıllarca neden suçlandıklarını bilmeden ha- pishane köşelerinde yatan insanla- n anımsattı. Onlar öyle çok ki... Bize, evlerin kapılannın kınlarak açıldığı ve insanların çocuklan önünde nasıl küçük düşürülüp özel eşyalannın didik didik edildiğini anımsattı. Bize bir kez daha 12 Mart ve 12 Eylül'ü anımsattı. Ne ya- zık ki, anımsattı. Çorba hepimize hayırlı olsun. Ah Halime Teyze, sen nerelerdesin.. çıkıp bir iyi tarif versen, savcı çöp- le samanı birbirine kanştırdı. Daha da kanştıracağa benziyor. Bizim Mustafa'nın deyimiyle "Bu Erge- nekon oldu her yere kon." [email protected] G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Tabii zorunlu durumlar hariç! Uğur Mumcu'dan çok şey öğrendim... Sevdi- ğim sözlerinden biri şuydu: Nereden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun, terörün her türlüsüne hayır! Uğur Mumcu vahşi bir terör saldırısı sonucu öldürüldü... Ahmet Taner Kışlalı'dan da çok şey öğren- dim. O da kimi saldırılar karşısında şunu söyler- di: "Balbaycığım, eğer gerçek olmayan bir saldı- nyla karşı karşıya kalırsan hiç üzülme. O sana bu- laşmaz." Ahmet Taner Kışlalı da Uğur Mumcu gibi terör saldırısı sonucu öldürüldü... Kışlalı öldürüldüğü güne dek oda komşumdu... Ve ben bir terör örgütüne üye olma iddiasıyla gözaltındayım! İki meslek büyüğüm terör saldırısı sonucu öl- dürülmüş, her ölüm yıldönümlerinde 24 Ocak- larda, 21 Ekimlerde köşemi onlara ayırmayı, te- röre lanet okumayı görev sayıyorum... Ve ben bir terör örgütüne üye olma iddiasıyla gözaltındayım! Vuruldum... Vuruldukça dirildim... Amayaralıyım... Terör yaralısıyım... Yazı aramızda biraz ağır geldi! Ama olsun... Hukuk büyüktür! Yazı yazmayı özlemişim... Yeniden merhaba, hepinize yürekten merha- ba,.. Size de merhaba Türkçenin güzel sözcükleri... Sana da, Ankara'nın en kara gündemi... Iç barışımız, siyasal gerilimlerimiz, yeni arayış- larımız... Hepinize merhaba... Sözümüz bitmedi... Söyleyecek daha çok sö- zümüz var... Hepinize merhaba sevgili okurlar... Kucak dolusu, satırlar dolusu, sözcükler dolu- su... Gönül dolusu... Merhaba! [email protected] Çocukların sigortası iptal ediliyor • Ekonomi Servisi - Sosyal Güvenlik Refor- mu'nun yürürlüğe girmesi nedeniyle 2007 yılın- da patlama yapan sigortalı sayısı mercek altına alınıyor. Yeni düzcnlemcylc emeklilik yaşının 65 yaşına yükselmesiyle birlikte birçok veli, ço- cuklanm reklam ajanslannda çalışır göstererek sigortalı yaptı. Işte bu durum da Sosyal Güven- lik Kurumu'nu (SGK) harekete geçirdi. SGK, sigortalı yapılan 'artist çocuklar'la ilgili geniş kapsamlı araştırma başlattı. SGK Başkan Yar- dımcısı Veysel Uyar, son dönemde yeni sigorta- lı sayısmın 1 milyon 700 bine ulaştığını, bunlar- dan 1 milyon 400 bininin çocuk olduğunu belir- lediklerini kaydetti. Uçar, yeni sigortalılann ba- zı illerde denetlenmeye başlandığını, yüzde 70'e varan iptaller olduğunu bildirdi. Feministlep Galata'da yüpüdii • Istanbul Haber Servisi - Feminist örgütlerden oluşan "Bedenimiz Bizimdir! Inisiyatifi" bir ka- dının Galata Köprüsü'nde müstehcen kıyafetler- le balık tuttuğu gerekçesi ile Türk Ceza Yasa- sı'nın (TCY) 225. maddesine göre 5 ay hapis ce- zasına çarptınlmasını köprüde yürüyüş yaparak protesto etti. Inisiyatif adına açıklama yapan Ze- lal Yalçın, 225. maddede yer alan "hayâsızca ha- reketler" kavrammın bir an önce kaldınlmasını istediklerini belirterek "Bu olay erkek egemen zihniyetüı gündelik yaşamda kadınları vurmaya devam ettiğini açıkça gösteriyor. Bizler erkekle- rin, aileııin ve devletin bederûerimiz üzerindeki denetimine karşı çıkıyoruz" dedi. Yüksek mahkemeden ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde 7 kişilik düzenleme kurulu oluşturma ve kurul üyelerinin tamamının toplantı yerinde hazır bu- lunma şartının, anayasanın "düşünceyi açıklama ve yayma" ve "kişi serbestliği" ilkelerine aykın olduğu iddiasıyla yapılan başvuruyu "düzen sağlamak amacıyla öngörülmüş olan kural, top- lantı hakkmı ihlal ediyor biçiminde yorumlana- maz" gerekçesiyle reddetti. Kararda, yasada 7 kişidcn az kişilerin düşüncelerini topluca açıkla- ma haklannın doğal olarak mevcut olduğu belir- tildi. 2 kişiye 726 biner YTL • ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar "11, 18,24, 25, 33 ve 38" olarak belirlenirken 6 bilen 2 kişi 726 bin 461 YTL 90'ar YKr ikramiye kazandı. Çe- kilişte 5 bilenler 1473 YTL 10'ar YKr, 4 bilen- ler 18 YTL 5'şer YKr, 3 bilenler de 3 YTL 5'er YKr ikramiye kazandı.