Katalog

6 TEMMUZ 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK [email protected] 11 Siyasetin yanı sıra türkülerden de kopmayan Faruk Demir, yeni albümünde Âşık Mahzuni'nin türküsünü okuyor ' San SaçlımMaviGözlüm'HATİCE TUNCER Faruk Demir, siyaseti ve halk mü- ziği sanatçılığmı bir arada yürütüyor. Yaşammda kimi zaman siyasete kimi zaman türkülere ağırlık veren Faruk De- mir, son albümüne Âşık Mahzuni'nin Atatürk için yazdığı "Sarı Saçlım Mavi Gözlüm" cserinin adını verdi. Al- bümünde eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in "Madımak" şiirini bestele- yerek okuyan Faruk Demir, 1999 genel seçimlerinde DSP Ardalıan milletvekili olarak parlamentoya girmişti. Halen CHP Parti Meclisi üyesi olan Faruk De- mir, Kanal B televizyonunda halk mü- ziği programlan hazırlayıp sunuyor. Fa- ruk Demir'in siyasete ve halk müziği- ne merakı doğup büyüdüğü Arda- han'da gelişmiş. Çiftçi bir ailenin 6 ço- cuğundan biri olan Fanık Demir, orta- öğretimini Ardahan'm Hanak ilçesin- dc tamamlamış. Siyasete ilgisi, Cum- huriyet okuru olan ve arok aramızda bu- lunmayan CHP'li olan Israfil Demir'in etkisiyle başlamış: "70'li yıllarda Cumhuriyet iki gün sonra bizim memlekete gelirdi. O sıralarda ilk- okuldaydım, yaşıtlarım renkli fo- toğraflı gazetelere bakarken çocuk düşüncemle amcamın elinde hep ya- zıyla dolu siyah-beyaz gazete alma- sına kızardun. Amcam teıviydi ve sa- bahlara kadar okurdu. En yakın ar- kadaşı herkesin Ümit Kaftancıoğlu olarak tanıdığı Garip Tatar'dı." Konservatuvarla tanışma Faruk Demir, müzikteki yeteneği- ni daha lise yıllannda göstermiş, et- kinliklerde çalıp söylemeye başla- mış. Ortaöğretiminin ardından 1980 yılında askeri okullann sınavına girmek üzere Istanbul'a gelen Faruk Demir, askeri okula gir- meyi başaramamış ama müzik eğitimi ve- ren okul- lar olduğunu öğrenir. Tauıdıklannın da cesaretlendirmesiyle 1982 yılında ls- tanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvan Şan Bölümü'ne yüksek derece ile giren Faruk Demir, ikinci sııuftan itibaren bağlama dersle- ri verdiği bir kurs açarak geçimini de sağlamaya başlamış. 1987 yılında TRT Yurttan Sesler Korosu'na solist olarak gıren Faruk Demir, TRT televizyonla- nnda halk müziği programları hazırla- yıp sundu. 1995-1998 yıllan ara.smda "Kuşaktan Kuşağa" adlı programın- da bir dönemin ünlü halk müziğini sa- natçılannı konuk ederek izleyicilere unurulmaması gercken değerleri anım- sattı. Konservatuvar ve TRT yıllannın ilk dönemlerinde bir süre siyasetin dışın- da kalan Faruk Demir, Ardahan ilinin hemşeri demekleıine katkıda bulıınduğu sıralarda siyasete de dönmeye başladı. Halen Ardahan lli Kalkmma Vakfi Başkanlığf nı yapan Demir, Ardahan'da Atatürk silüetiyle ünlenen Damal Dağlan'nda- ki ilk festivalin organizatörlüğünü ya- pınea diğer ilçelcrden de gelen festival taleplerine yetişmeye çalışmış. 1999 se- çinılerinde DSP'den ısrarlı teklifleri ka- bul eden ve Ardahan'dan aday olan Fa- ruk Demir, 21. Dönenı milletvekili olarak parlamentoya girdi. Gazetemiz binasındaki röportaj sı- rasında elinden notlannı düşünneyeıı Faruk Demir, bu alışkanlığın DSP lideri Bülent Ecevit'in öğüdünden kaynak- landığını anlattı: "Ralımetli Bülent Ec- evit, kâğıda not alnıadan bir cümle bile konuşnıazdı. Bize de öyle öğüt- lemişri. 'Hata yaparsınız, ne konuşa- caksanız mutlaka not alın' derdi." Parlamento yıllannda "tnsan Hak- ları Konıisyonu" ve "Dilekçe Ko- misyonu"nda görev yapan Faruk De- mir, bu sıralarda müziği biraz ilımal ede- rek ikinci plana itmek zomnda kalır: "Biı a/ ayrı kaldık ama ikisiııin bir- liktc yürütülmesi ge- rckirdi. Sanatçı İ • • * dostlanmız da mutlaka politika ile il- gilenmeli bence. Ulu önderimiz 'sa- natçılar alnında ışığı hisseden ilk kişilerdir' diyor ya. Sanatçılık sa- dece para kazanınak de- «il. sanatçılık aydın ülke- lerde, çağdaş ülkelerde ge- çerli olan bir meslcktir. Heykel, resiııı, sanatın bütün dallarından söz ediyorunı. Şimdi bunlann bir ül- kede olabilnıesi için ilk önce o ülke- nin aydın bir ülke olması lazım. Ya- ni şimdi tran'da hangi sanattan bahsedebiliriz? Dolayısıyla bütün sanatçı arkadaşlanmızın o sanat yapabilecekleri bir ülke mey- dana getirebilmek için para kazan- nıadan öncc işin o boyutunu diisün- meleri lazım. Yani sanat sadece yap- tığınız bir işin karşılığı para kazan- nıak değil. Yarın sanatınızı yapa- mayacağınız bir ülke ile karşı karşı- ya kalabilirsiniz." Türkülerim Yarım Kaidı Faruk Demir, 1994 yılında Ada Mü- zik'ten çıkardığı ilk albümü olan "Gü- neşim 01"da kendi bestelerini ve çeşitli yörelerden türküleri gelenekscl sazla- nn yanı sıra Batı enstrümanlan eşliğindc seslendirdi. 1996'da çıkardığı "Arda- han Yollarında" albümünde gelenek- selc daha yakın bir çizgi tutturan Demir, repeıtuvannda Ardahan türkülerine yer verdi. Faruk Demir, 2005 yılında Sey- han Müzik'ten çıkardığı "Türküle- rim Yarım Kaldı" albümünde de ilk albümdeki gibi kendi bestelerini ve tür- külerini seslendirdi. 'Sarı Saçlım Mavi Gözlüm' Sonraki dönemde seçilemeycn De- mir, 2002 yılında TRT'ye dönerek halk müziği uzmanı olarak çalışmaya başladı. Bu sırada Başkent Üniversite- si'nin Kanal B televizyonundan aldığı teklifı kabul eden Faruk Demir, bir sü- re sonra TRT'deki görevinden aynlmak durumunda kaldı. Kanal B televizyonunda halen sanat danışmanı olarak görev yapan Faruk Demir, aynı zamanda pazar günleri 21.00-23.00 saatleri arasında yayımla- nan Yurdun Sesi progranıını hazırlayıp sunuyor. Bu programda 3 yıl önce okuduğu Âşık Mahzuni'nin "Sarı Saç- lım'Mavi Gözlüm" escrine gelen yo- ğun istekler Faruk Demir'in bu mini al- bümü yapmasının en büyiik nedeni ol- muş: "Bu 4 rürkülük albüm bir tica- ri kaygı ile yapılmış bir çalışma de- ğildir. İşin ashna bakarsak cğer Ata- türk devrimleri, Cumhuriyetinıiz ol- masaydı ben belki Ardahan'ın kö- yünde hâlâ çobandım, ülkemiz de sö- mürge idi. Ben bir köy çocuğu ola- rak her şeyinıi Atatürk devrimine borçluyum. Bundan sonra da öyle olacağım. Eğer çocuğumun da rahat yaşamasını istiyorsam bu ülkede bu Atatürk devrimleri ayakta durına- h. Yoksa bize yaşama şansı yok." Madımak Faruk Demir, Bülent Ecevit'in Madımak şiirine yazdığı bestcyi ya- şarken kendisine dinletmiş ve onayını almış: "Madımak katlianu, bir in- sanlık suçudur. Madımak'la yüzleş- ıııeyen bir yönetinı şekli kendini de- mokraik ve çağdaş olarak sunamaz. Madımak'ı unurursak yeni daha bü- yük Madınıak'lara çanak tutmuş oluruz. Almanya'ya Solingen'e giden Başbakan 2 Temmuz'da neden Ma- dımak'a gidemiyor? Almanya'ya gi- dip de Madunak'a gitmenıeklc bu ül- kenin birlik olduğunun fotoğrafını ve- remezsiniz. Madımak'ın unutulma- ması için bir daha Madınıak'lar ya- şanmaması için ben bu bestcyi yap- tım." Kiziroğlu Murat Çobanoğlu'nun yorumuyla çok ünlenen "Kiziroğlu Mustafa Bey" türküsüne ilişkin Ardahan'da anlatılan bir söylence var. Buna göre Bolu Be- yi ile büyük bir mücadeleye giren Kö- roğlu, Ardahan'a gelip Kiziroğlu ile ta- nışır, harta kılıçla çarpışırlar ama bir- birlerinin cesaretine hayran olup dost olurlar. "Kiziroğlu aslında Anado- lu'nuıı bir kahranıan dclikanlısıdır. Şimdi Başbakan Kasımpaşalılıktan, delikanlılıktan söz ediyor ya. Kizi- roğlu'nun öyküsü çok farklıdır. De- likanlılık Kasımpaşa'ya bir kilo- metre uzakta Taksim Meydanı'nda insanlar dövülürken sessiz kalmak değildir." Yuh Yuh' Âşık Mahzuni'nin artık adeta bir marş haline gelen "Yuh Yuh" türkü- sünü bir kez yorumlamak istemiş Faruk Demir: "Soyguna, talana, vurguna karşı yapılmış bir cser. Bence Cum- huriyet tarihinin en büyük soygu- nunun, talanının olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Her dönemde olmuştur bunlar ama eskiden 'minareyi çalan kılıfinı hazırlar' diye bir laf vardı. Şim- di bunlar kılıfı hazırlamaya bile ge- rek görmüyor. ATV, Sabah gazete- si sarışları gibi. Alıyor devlet banka- sından krediyi. üç yıl ödemesiz, sıfı- ra yakın faiz ile. Bu kılıfı da hazır- lama gereği duymuyor." Demir, "Türkîi bir halin ifadesi" di- yor ve türküleri anlatarak söyleşimizi noktalıyor: "Türkü bir toplunıun ahvalinin ifa- desidir. Bunun içinde dcrt vardır, gam vardır, açlık, yoksulluk vardır. Ve türkü bir de aslında sözdür. Ya- ni saz bizde söze dayanır. Aslolan söz- dür. Aslında türküleri tahlil cttiğimiz zaman rürküler bir reçetedir. Türkü sadece bir eğlence aracı değildir, toplunıun kendini ifade etme aracı- dır. Onun için türkülere sadece mü- zik olarak bakmak bence haksızlık olur." Bülent Ecevit'in Madımak şiiri Eylemleri sözdü/Silahlan sazdı/Ozan olmaktı kiminin de/Ozan ilinde güna- hı/Sıvas ilinde günahı/Uyamr elbette bir sabalı/Ashab-ı Kehf uykııdan/Ölür ölür dirilir yine/Yüreklerde Pir Sul- tan.../Suçları Pir Sultan'ı anmak/Ceza- lan yanmaktı/Toplu mezar oldu onla- ra/Alev alev Madımak... Türkü bir halin ifadbsı Demir, "Türkü bir halin ifadesi" diyor ve türküleri anlatarak söyleşimizi noktalı- yor: "Türkü bir toplumun ahvalinin ifadcsidir. Bunun içinde dert vardır, gam vardır, açlık, yoksulluk vardır. Ve türkü bir de asbnda sözdür. Yani saz biz- de söze dayanır. Aslolan sözdür. Aslında türküleri tahlil ettiğimiz zaman türküler bir reçetedir. Türkü sadece bir eğlence aracı değildir, toplumun kendini ifade et- me aracıdır. Onun için türkülere sadece müzik olarak bakmak bence haksızlık olur." Ecevit'in Madımak şiiri Eylemleri sözdü Siluhhm sazdı Ozan olmaktı kiminin de Ozan ilinde günahı Sıvas ilinde günahı Uyanır elbette bir sabah Ashab-ı Kehfuykudan Ölür ölür dirilir yine Yüreklerde Pir Sultan... Suçları Pir Sultan 'ı anmak Cezaları yanmaktı Toplu mezar oldu onlara Alev alev Madımak... UVDUDfin llflKLEH flrtık bizim de bir uydumuz uar. Bir sllre önce DUnya çeuresindeki ybrüngesine oturttuğumuz uydumuzun kamerası DUnya'ya özellikle de TUrkiye'ye 'zoom 1 yaparak hafta içinde tesbit ettiği ne uarsa çizgi dilinin sinyalleriyle bu kSşeye aktaracak... DntLDıitLDııııt!.. HAKAN ÇEÜK [email protected] 0+uzbeş kişinin diri diri yakıldığı Sivas katliamı- nın 15. yıldönümü nedeniyle yur+ genelinde an- ma a-tkinlikleri düzenlendi... BİR.. İKİ.. BEŞ..SEKİZ ÖN..YİRIV\İBE$..y?R- MİSEKİZ..ÖTUZİKİ.. OTUZBEŞ...NE BU ABİ YA/.. KİBRİTTEN ÖTUZBES ALEV ÇIKTI/. SÖR/V\A BİRADER ..SEN YA- BANCISIN 6ALİBA/?.SÖN ÖN BES YILDIR BİZİ/V\ BURALAR- DA YAKILAN HER ATE$ ÖTUZBEŞ ALEV ÇIKA- RARAK YANAR.. Tu'tuklamaların 1 yıldır devam e-t-riği v e henüz ortada iddianam&nin olmadığı soruş-rurmada "yandaş basın" olanı bi-reni kendinca "yazmayr sürdürüyor. HIMAA/.AFERİN BİZİ/V\ Ç CUKLARA \İ\ yAZIYÖRLAR VALLA/.. YALNIZ SöYLİyİM DE BİRAZ DAHA AZ YAZSINLAR 2500 SAYFAyi DA AŞICAK BU GİD/'SLE... İTÜ -taraf ından çeşi-frli kri-rerlere göre A . yapılan 'deprem çdışması'na göre olası bir depremde is+anburun en riskli mahal- leleri belirlendi...Dıt/..Dııi/.Dıi/... J ' EVETHöÇAftA/..BURAyi- DA NÖT EDİN..BİZİAA KÖPEK ÇÖK IV) ES/TILjVUSTIR D£N\£- /V\İS/V\iyDÎAA SİZE.. BÜTÜN RİSKLİ BdLGELERİ S/P DlVE BULDU İŞTE SÖR DÜNÜZ W\U?. ^N; »«: KX Üfi »iî )) m ALI1AAN ANAYASA SİNİN AVRUPA BİRLİĞİ ANLA$- İİNCELEAAE KARARI ALMASI ÜZERİNE ALAAAN HÜKÜAAETİ Sö- NUCU BEKLEAAEYİ KARARLAŞTIRDI... İNCİRLİKTEKİ AAAERİKAN NÜKLEER SİLAHLARI ABD'NİN AVRUPA'DAKİ SİLAHLARININ 1/3Ü.. AAERKEZ BANKASI İLE BAZI BANKA VE KURUAALARIN MERKEZLERİNİN İSTANBUL'A TA$INMASM ÖNGÖREN TASARI T B ^ M BA$KANLI6INA SUNULDU... EVE 6IDINCE HEAAEN B( SAKSIYA DİK KURU/V\ASIN..BÜTÜN YAZ SENİ İDARE EDER... /VAY BE/..ÖR6ANİK VANTİLATÖR HAA? ( D06AYLA İÇ ÎÇE.PÜFÜR V^j^ ^,s PÜFÜR/.. <f SStL Jr-2:y <9