06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2008 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI T U R K I Y E Istanbul Y 24 Sinop 21 Adana B 31 Edime Y 21 Samsun Y 23 Kocaeli 24 Trabzon Y 22 Çanakkale Y Izmir PB 24 Giresun Y 22 28 Ankara 26 Manisa PB 30 Eskişehir Aydın 25 PB 31 Konya PB 28 Denizli PB 32 Sıvas Y 22 Zonguldak Y 20 Antalya B 30 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B PB PB 29 35 35 31 33 24 22 18 Yurdun kuzey kesimle- ri parçalı ve çok bulut- lu; Marmara, Karadeniz, Iç Anadolu'nun kuzeyi ile Kütahya çevreleri sağanak ve gök gürül- tülü, diğer yerler az bu- lutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı iç ve gü- ney kesimlerde 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir de- ğişiklik olınayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B Y B B B B B PB 29 22 29 25 23 24 23 26 Berlin PB 30 Moskova Budapeşte Y 23 Aşkabat Madrid 21 Astana Viyana Belgrad 19 Taşkent 21 Bakû Soyfa Roma _Y 2 1 Bişkek 22 Tiflis Atina Y 25 Kahire PB Münih PB 29 Zürih 19 Şam 0AÇ l k Parçalı bulutlu Sisll 8 u l u t l u t Çok bulutlu Yağmurtu Karlı > Sulu kar • Gökgürtiltülü GUNCEL CİİNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada bakanı arasında fark var mı, yok! Yüksek Mahkeme'nin kararını "vahim" diye nite- leyen, kararı işitince "tir tir titrediğini" söyleyen, tür- ban âşığı, laikliğin geri anlamda yeniden tarif edilmesini isteyen Bülent Arınç haklı. Gerçekten ortada vahim bir tablo var; Yüzde 47 oy- la gelen AKP'nin içine düştüğü durum, vahim! Düştüğü çukurda debelenip duruyor. Anayasa Mahkemesi'nin kesin kararına karşı yargı açısından yapacağı pek fazla bir şey yok! ••• Hayretle izlenen manzara; partide RTE'nin izledi- ği politikaları eleştirecek tek bir adama rastlanmıyor. Oysa RTE, anayasaya karşı harekete geçtiğini, ana- yasanın değiştirilmesi önerilemeyecek 2. ve 4. mad- delerinin arkasından dolanarak türbanı üniversite- den başlayarak kamuya da yayma politikasının iflas ettiğini kabul edip buna göre bir strateji izlemeyi dü- şünmüyorda... "...Anayasa Mahkemesi'nin karanyüce Meclis'in yasama yetkisine doğrudan birmüdahale olup; kuv- vetleraynlığıilkesininaçıkihlalidir..."diyen biryo- ruma başvuruyor. Gerekçesi nedir bu söylemin: Türban yasası 411 oyla kabul edildi. Bu gerekçenin anlamı ise, Yüksek Mahkeme 'TBMM'nin yasama yetkisine doğrudan müdahale et- miştir" deyip topu parlamentoya atmak! Ola ki yeni siyasal manevralar peşinde. Merkez Yö- netim Kurulu karannın açıklanmasından hemen son- ra apar topar gece yansı TBMM Başkanı Köksal Top- tan'ı ziyaret ve 50 dakikalık muhabbet... RTE kay- naklı yeni olasılıkları akla getirmiyor mu? ••• Eli kolu mahkeme kararı ile bağlanan, çoğunluk li- deri, TBMM Başkanı'nı gece yansı çay içmek için zi- yaret etmemiştir herhalde. Köksal Toptan tarafsız olması gereken bir başkan, bir hukukçu. Türban yasağını kaldıran yasa önerisi önüne gel- diği zaman anayasanın 2. ve 4. maddelerine aykırı- dır diyebilirdi. Demedi, öneriyi görüşülmek üzere ko- misyona gönderdi. Meclis Başkanı öneri Danıştay, Anayasa Mahke- mesi ve Avrupa Insan Hakları Mahkemesi kararları ile çelişiyor diyemedi. TBMM'de görüşülmesine ye- şil ışık yaktı. önceki gün AKP tarafından topun parlamentoya atıldığını görenler Köksal Toptan'ın neler söyleyeceğini fazla merak etmediler. Sonuçta, AKP'nin aldığı so- nuçta Köksal Toptan'ın hukuksal davranışının da pa- yı olduğunu bilerek, "herhalde Meclis'ihukukunu ko- rumaya çağıracağım" tahmin etmekle yetindiler. Oysa, Toptan dün yaptığı açıklamayla AKP'nin ka- rarı anayasa aykırı bulan görüşlerine koşut bir tavır takındı. "Erkler başka bir erkin yehne geçemez... Yüksek Mahkeme'nin yasayı şekil bakımından denetlemesi ge- rekirken esasa girdi... Yetkisinin ötesine geçti..." gi- bi söylemlerle... Köksal Toptan tarafsız olması gereken bir başkan, bir hukukçu.. velakin, bir AKP'li! ••• Çare? ört ki ölem diyebilmeli AKP (RTE) ve türban defterini kapatmalı. Yok RTE yine duygularının, bilinen amaçlannın tut- saöı olursa yeni serüvenlere yelken açabilir. örneğin yeni bir anayasa paketi ile Anayasa Mah- kemesi'nin yetkilerini budayabilir. Her şey olabilir RTE ile.. inadın tutsağı bir karak- terden her şey beklenebilir. MHP, yine AKP'yi tuzağa düşürüyor havası basarak RTE'nin yeni bunalımlara olanak sağlayacak anayasal girişimlerine destek de verebilir. Ne ki bütün bu çabalar, AKP'nin iddia ettiği gibi bu girişimler Meclis'in yetkisine doğrudan müdahaleyi ortadan kaldırmaya yönelik eylemler olmayacak... AKP'nin başta türban anlamsız politikalarına hiz- met veren girişimler diye tanımlanacak! AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Zenciler de Girebilir • Baştarafı Arka Sayfada Yoksa bir şeyler değişiyor mu? Aıııerikalılar ru- haf insanlar, hanedan olayından fazlasıyla bıktıklan belli, ister Cumhuriyctçi ister Demokrat Parti'den olsun hep aynı ailelerden gelen adaylar yanşıp du- ruyor. Amerika'yı ve de dünyayı çokııluslu şirket- ler yönetseler de göstermelik bir demokrasiye mut- lak ihtiyaç var. Amerika hanedanlan yıkıyor ve ar- tık lokanta kapılarından çoktandır kazınan "Zenci- ler Giremez" sözcüğü yerini "Zenciler de Başkan Olabilir" sözüne bırakıyor. Nereden nereye "Zenciler Giremez" sözcüğü ba- na iki şey anımsattı birincisi, bir tatil kasabasında bir lokantada asılı bir levhayı. "Erler ve köpekler giremez". Levhayı okuduğumda deli gibi olmuştum, arkadaşlanm beni güçlükle yatıştınp olay mahal- linden uzaklaştırdılar, çünkü günü karakolda ge- çirmek istemiyorlardı. îkinci ammsadığım bir film sahnesi, Amerikah kadııı yönetnıen \le\is Krasi- lovsky kamera arkasındakı kadınlarla, (yönetmen- lerle değil bizzat kamera kullananlarla) ilgili bir bel- gesel yapmış, Amerikan film endüstrisinin başkenti Hollyvvood'da da yakm zamana kadar kadın ka- meramanlann kabul edilnıediği bir erkek kamera- manlar kulübü varmış, kadın kameramanlann ka- pıdan girmesi resmen yasakmış. Erkek kamera- manlann ağır itirazlanna rağmen şimdi kadın ka- meramanlar da kulübe giriyor ama kulübün yeniden boyanan kapısına yakın plan bakıldığında "Kadınlar Giremez" yazısı hâlâ kendini gösteriyor. Nereden nereye geldik. Obama, ne olur şu en be- yaz zenci Rice'a benzeme ve zencilerin yüzünü ka- ra çıkarma. Başanlar. [email protected] Polisin gözaltına aldığı ihbarcının akli dengesinin yerinde olmadığı belirtildi Başsavcıya suikast ihbanANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP'ye kapatma dava- sı açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yal- çınkaya hakkmda, Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nün internet si- tesinde "suikast ihban" yapıl- dı. îhbarda, "Saat 17.00'de Yar- gıtay Başsavcısı'nı 34 U.. 701 plakalı bir araçla gelen şahıs- lar vuracak" ifadeleri yer aldı. Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nün resmi internet sitesi olan "www.egm.gov.tr" adre- sinde bulunan ihbar hattına bı- rakılan suikast ihban nedeniy- le Yalçınkaya'nın koruma ted- birleri en üst düzeye çekildi. E- postanın bir internet kafeden gönderildiği tespit edildi. Isim- siz ve imzasız e-posta üzerine koruma polisleri alarm duru- muna geçerken tüm Ankara'da bu ve benzer plakalı araçlar yol uygulaması yapılarak aran- maya başlandı. İhbar metninin "125neco. com" internet adresi üzerinden yollandığını saptayan polis, kul- lamcının Kınkkale'den giriş yaptığını belirleyerek N.Ş'yi gözaltına aldı. Sorgulanan N.Ş'nin, ifadesinde "Istan- bul'da bir oto kiralanıa şir- ketinden ihbarda plakasını bildirdiği belirtilen aracı ki- raladığını, kiralama sözleş- mesinin bitiş tarihinden sonra götürdüğü için şirketin ken- disine fazla para ödettirdiğini, bunun üzerine ihban şirketi sı- kıntiya sokmak için yaptığını" söylediği bildirildi. Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen ve "ak- li dengesinin yerinde olmadı- ğı" rapor edilen. N.Ş, savcılık ta- rafından serbest bırakıldı. öğ- retmen olduğu ve pasif görevde tutulduğu behrtilen N.Ş'nin 2006 yılında da Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan ile ilgili asıîsız bir ihbarda bulunduğu kaydedildi. WSJ: CİTMEYİ HAK EDİYOR Erdoğan 'a 'diktatör' benzetmesi ELÇtN POYRAZLAR VVASHINGTON - ABD'nin önde ge- len gazetelerinden Wall Street Journal 'da yer alan bir yoram yazısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm "diktatör eğilinılerinden ötiirü" Rusya'nın eski Devlet Başkanı ve yeni Başbakanı Pu- tin'e benzediği ifade edildi. Yazıda ayn- ca ABD ve Avrupa'mn Erdoğan'a destek vermemesi gerektiği görüşü öne çıktı. Washington'daki American Enterpri- se Enstitüsü (AEI) uzmanlarından Mic- hael Rubin tarafından kaleme alınan "Türkiye'nin Putin'i gitmeyi hak edi- yor" başlıklı köşe yazıda, Anayasa Mahkemesi'nin türban karannın ardın- dan, AKP'ye açılan kapatma davasında daha da ileri gidilebileceği ve partinin mali kaynaklannın askıya alınmasmdan liderlerinin yasaklanmasına kadar farkJı cezalar getirebileceği belirtildi. Rubin yazısında "Bu gelişmeler ABD'de memnuniyetle karşılanmalı" dedi. Ya- zıda, "Erdoğan'ın hukukun üstünlü- ğü konusundaki sabırsızlığı ve dikta- tör eğilimleri onu kederli bir demo- krat gibi değil, Batılı yetkililerin dik- tatör olarak tanımladığı Vladimir Pu- tin'in koruması altında gibi gösteri- yor. Moskova'da çok geç olabilir ama Ankara'da bunun daha öncc yaşandı- ğı duygusu var" denildi. 'Otokratik Türkiye' vurgusu Otokratik bir Türkiye'nin ABD ve AB çıkarlarına uymayacağını kaydeden Ru- bin, "Erdoğan Avrupa'ya sözde bağlı, kendi kurumlarını hor görüyor, örne- ğin Türkiye'de insan hakları konu- sunda ulemanın yetkili olduğunu sa- vunuyor" dedi. Rubin aynca, Erdo- ğan'ın ülkede ABD karşıtı ve Musevi karşıtı komplo teorilcrini teşvik ederek lslam ve Batı arasındaki uçurumun art- masma neden olduğunu ve anketlcre gö- re Türkiye'nin şu anda dünyada en ABD karşıtı ülkesi haline geldiğini kaydetti. Dostiarı, Inönü y yü çok sevdiğibahçesinde andı EGEMEN BERKÖZ üık bir haziran akşamüstü. Hava bulutlu. Ama arada bir hafiften esen rüzgâr yağ- mur yağmayacağım düşündürterek ra- hatlatıyor Anadoluhisarı'ndaki yalının bahçesinde toplanmış insanlan. Değerli bi- lim adamı, zoraki siyasetçi (bu benim yo- rumum) ve en önemlisi gerçek bir sanat- severolan Erdal Inönü'yü 82. doğum gü- nünde anmak için buradayız. Çoğunluk ai- le dostlan, üniversite öğretim üyeleri ve siyasetçilerde. Daha az sayıda da sanatçı ve gazeteci var. Uzunca bir süre Boğaz'm ve Boğaz kı- yısındaki bu güzel yalı bahçesinin tadını çıkardıktan sonra, yaklaşık 7 ay önce yi- tirdiğimiz Erdal lnönü'yü anma konuş- malan Korel Göymen'in kısa sunuşuy- la başladı. tlk konuşmayı yapan Sevinç tnönü, Er- dal Bey'in bu yalıyı ilk gördüğünde nasıl tutulduğunu, satın aldıktan sonra taşmmak için nasıl sabırsızlandığını, 9 yıl burada na- sıl mutlu yaşadıklannı anlattı. Konuşma- sı boyunca, özellikle de eşinin bulundu- ğumuz bahçeyi çok sevdiğini, burada kâh çiçek koklayarak, kâh kar küreyerek nasıl dolaştığını anlatırken sesinin titre- diğini duyumsamamak olanaksızdı. 'Sanatçıya değer veriyordu' Erdal Inönü'yle ortak üniversite anıla- nnı anlatan Kemal Kurdaş'tan sonra sözü alan Beral Madra'nın okuduğu konuşmasıysa, Erdal Inönü'nün sanatla ilişkisi üzerineydi. Karşı karşıya bulun- duğu yapıt üzerine düşünen, anlamaya ça- lışan, sanatçıya değer veren bir insan ol- duğunu söylerken, sanınm, daha çok plastik sanatlar açısından değerlendiri- yordu Erdal Beyi. Ben de, bir çoksesli mü- zik tutkunu olduğunu eklemek istiyorum burada, kendisini pek çok konserde gör- meme dayanarak. Peki, Erdal înönü'nün çok sevdiği o bahçede, 82. doğum gü- nünde kimler vardı? Anamadıklanmızın bağışlamasını dileyerek sıralayalım: Hikmet Çetin, Altan Öymen, Murat Karayalçın, Onur Kumbaracıbaşı, Fi- kret Unlü, Celal Doğan, lsmail Hakkı Karadayı, Nazan Ölçer, Celal Şengör, Mustafa Sarıgül, Doğan Hızlan, Hasan Bülent Kahraman, Ergun Çağatay, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Şükran So- ner, Uğur Büke... Türkiye Bilimler Akademisi Genel Kurulu'na üyeler büyük ilgi gösterdi TUBA'da yeni başkan Kanpolat ORHAN BURSALI Ülkemizin seçkin bilim insan- lannı çatısı altında toplayan Tür- kiye Bilimler Akademisi Genel Kurul'u, ÎTÜ Maçka Sosyal Tes- isleri'nde yapılan toplantıda, iki dönem, toplam 8 yıl görev yapa- rak süresini dolduran Prof. Engin Bermek'in yerine, Prof. Yücel Kanpolat'ı TÜBA Başkanı seçti. Toplantıya katılım çok yüksek oldu ve hemen hemen bütün TÜ- BA üyeleri Genel Kurul'da hazır bulundu... TÜBA'nın yurtdışm- daki üyeleri, bu arada ABD'den Prof. Gökhan Hotamışhgil de se- çime katılmak için geldi... Genel kurulda başkanhğa iki üye adayhğını koydu. Rahmi Gü- ven, daha çok bir grup fen bilim- ci tarafindan aday gösterildi. Ge- nel kunüa katılan üyelerden alınan bilgilere göre, adaylar TÜBA ve gelecek tasanlan ve kendi bilim- sel çahşmalan hakkmda soru yağ- muruna tutuldu. Tartışmalar ve bilgilendirme- lerden sonra seçime geçildi. Genel kurul, Prof. Yücel Kanpolat'ı tek rurda, yüksek bir oyla Akade- mi'nin yeni başkanı seçti. Yücel Kanpolat, seçimden son- ra yaptığımız konuşmada, çok düzeyli bir tartışma ortamı ya- şandığını söyledi... Türkiye'de hem iyi bilim yapıldığma hem de evrensel düzeyde çok kaliteli bi- lim insanlanrun bulunduğuna inan- dığını belirten Kanpolat, TÜ- BA'nın bölgemiz için de iyi bir öğretmen rolü oynayabileceğini belirterek şunlara işaret etti: "Büyük ve kaliteli bir genç bi- lim insanı potansiyelinüz var. Bu genç bilim insanlarını iyi vön- lendirmek çok önemli. TÜBA, Genç Bilim lnsanları'm özen- dirme programlanyla buna kat- kıda bulunuyor. Bu gençler ül- kemizin bilim yazgısını değişti- rebilecek niteliksel bir düzeye yükscleceklerdir..." Kanpolat, Türkiye Bilimler Akademisi için de şunlan söyle- di: "TÜBA Türkiye'nin büyük bir şansıdır. Türkiye bilimde çok daha yükseklerde oynaya- bilecek bir birikime sahiptir. Biz Türkiye'ye güveniyoruz, Türkiye de gelecek için bize gü- venmelidir..." Prof. Kanpolat, TÜBA'nın çok önemli projler sürdürdüğünü anımsattı. Toplumun bilimsel bi- linç düzeyinin yükseltilmesiyle, yaşam koşullannın ve kalitesinin de artacağını belirtti... Bu açıdan, TÜBA'nın sürdürdüğü ve yeni başlatacağı topluma yönelik pro- jelerin önemini vurguladı. Bilindiği gibi Türkiye Bilimler Akademisi, bir yandan TÜKSEK Projesiyle Türkiye'nin çok yönlü bir külrür envanterini çıkartarak bunlann korunması, araştınnacı- lann hizmletine sunulması ve ge- leceğe aktanlmasına çalışırken, öte yandan "Türkiye Bağlamın- da îkliııı Değişikliği ve Etik So- runlar" gibi ülkemizini çok temel konulannda projeler, raporlar üre- tiyor ve yayınlar yapıyor... TÜBA başkanlığma seçilen Yü- cel Kanpolat, uluslararası dergi- lerde yayımlanmış 144 bilimsel araştınna makalesi, 63 adet de Türkçe makalesi bulunuyor. Ken- di adıyla anılan sinir cerrahisi aletleri ve kitleri ile de dünyada ta- nınan Kanpolat, dünyaca ünlü si- nirbilimleri enstitüsü INI'ye özel profesör seçildi ve bu ünvana sa- hip ilk Türk sinir cerrahı soldu. Kanpolat, enstitüde dersler veriyor, kurslar düzenliyor, araşrrmalar yönetiyor ve ameliyatlar yapıyor. Aynca, Kanpolat'a, ABD Portland kentindeki Oregon Health Scien- ce University Nöroşirürji Anabi- lim Dah'nda, üniversite tarihinde ilk kez Prof. Dr. Kanpolat için "Paxton Intcrnational Profes- sor" ismiyle zel bir kadro açıldı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Erdoğan 2 gündür suskun... Daha çok çevresi- ni konuşturuyor. Hangi demeç ne etki yapıyor, ona bakıyor. Duruma göre yöntem belirleyecek. Dün AKP Meclis Kolları Başkanı Köksal Toptan'ı ko- nuşturma kararı aldılar. Bir gün önce evine gidildi. öyle anlaşılıyor ki; neler söylemesi gerektiği iletil- di. Toptan dün de gazetecilerin önüne çıkıp, bir gün önceki görevlendirmeden aklında kalanları söyle- di. Toptan'a göre, Anayasa Mahkemesi Meclis'in üzerine çıktı, kendine yeni yetkiler verdi. Şu sözler Toptan'a ait: "Milletimizin temsilmakamı TBMM'dir. TBMM'nin anayasa ve içtüzük kurallanna göre çıkardığı kanun, yürürlüğe girdikten sonra herkes için bağlayıcı ve uyulması gereken bir norm halini alır." Bu sözün Türkçesi şu: "Biz Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyoruz." Erdoğan, demek istediğini Meclis Kolları Baş- kanlığı'na söyletiyor! • • • AKP, iktidarı öylesine kendine ait mutlak bir güç olarak görüyor ki; en küçük bir yetki paylaşımına da- hi yanaşmıyor. AKP için "uzlaşma"r\m anlamı şu: "Herkes erya da geç AKP çizgisine gelir, buna uz- laşma denir." AKP projesinin devlet kurumlarına bakışı da şöyle: Her kurum AKP varlığını kayıtsız şartsız kabul eder. Etmezse ya yok edilir ya da tümüyle dönüştürülür. Bunun somut örneği YÖK. Başında Prof. Erdo- ğan Teziç varken, 4 kez YÖK reformu hazırladılar. YÖK'ün yetkilerini azaltmaya giriştiler. Başına ken- dilerinden biri geçince ne oldu? YÖK'ün yetkilerini genişletmek için kolları sıva- dılar! Hani reform şarttı! Anayasa Mahkemesi'ne bakış da aynı mantığın ürünü. Işte bir bütün olarak bu projenin çöktüğünü gö- rüyoruz. Erdoğan'ın şu planı yaptığı söylenebilir: Iktidar gücünü bırakmadan yeni yol haritası çiz- mek. Bir başka deyimle tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçi- minde olduğu gibi, koşullarını tamamen kendisinin hazırladığı bir ortamda ilerlemek. Bu bağlamda dileriz; Yüksek Seçim Kurulu da, AKP'nin Seçim Kolları rolünü kabul etmez! • • • AKP elbette salt iç destekle yetinmiyor. Bunun yet- meyeceğini biliyor. O nedenle dış bağlantıları tü- müyle iktidarını ayakta tutacak seçeneklere göre oluşturuyor. Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın ABD gezisi ile ilgili perde gerisinde değişik bilgiler var. Gezi, 14 Mart'tan yani AKP davasının açılışından sonra planlandı. Sanki şöyle bir hesapla yola çıkıldı: Gideriz ABD'ye, arkadaş senin yumuşak karnını biliyoruz. Bunda sana destek vereceğiz, karşılığında sen de bizim hükümeti koru ve kolla! Bu, 1 Mart sürecindeki at pazarlığından farksız bir durum... Anayasa Mahkemesi'nin kararına AB ve ABD'nin şu aşamada mesafeli yaklaşması arkadaşları şa- şırtmış ve üzmüş görünüyor. Belki yeni bir hamle ya- pıp, lehlerine açıklama yapacak ortam yaratabilirler. Sonuç verir mi? Sanmıyoruz... Türkiye'nin silkinip üzerine çöken AKP projesin- den kurtulması gerekiyor. Bize göre bu süreç başladı... [email protected] YARSAV'IN İPTAL BAŞVURUSU GöderAdalet Bakanı9 nda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Jandarma is- tihbaratın ülke çapında izleme izninin kaldınl- masının ardından gözler emniyet ve MÎT ka- rarlannın yazılı emir yoluyla bozulması yolu- nu açabilecek olan Adalet Bakanhğı'na çevril- di. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, müra- caat olması durumunda durumu değerlendire- ceklerini söylerken, YARSAV resmen bakan- lığa iptal için başvurdu. Ali Şahin, Yargıtay'm jandarmaya ilişkin al- dığı iptal karannın emniyet ve MÎT kararlan yönünden de emsal olacağını belirterek, Emni- yet ve MÎT'le ilgili aynı konuyu kapsayan bir müracaat olması halinde bakanlığın bu konuda da gerekli değerlendirmeyi yapacağını duyur- muştu. Şahin, "Kişisel değerlendirmem, ka- rarın MİT'i ve Emniyet'i de kapsayacağı şeklindedir" demişti. Adalet Bakanlığı'nın halen yurt çapında izleme yapan emniyet istih- barat ve MÎT yönünden girişimde bulunmama- sı üzerine YARSAV, Yargıtay nezdinde yasa yaranna bozma yoluna gidilmesi için bakanlı- ğa başvuru yaptı. Adalet Bakanlığı'nın YAR- SAV'ın emniyet ve MÎT'in halen kullandığı ülke çapında izleme kararlannın iptali için gi- rişimde bulunulması istemine karşı nasıl bir ta- vır takınacağı ise belirsizliğini koruyor. Sayısal Loto devretti • ANKARA (AA) - Milli Piyango tdaresi Ge- nel Müdürlüğü'nce düzenlenen Sayısal Lo- to'nun bu haftaki çekilişinde, kazanan numa- ralar; 5, 6, 10, 15, 29 ve 41 olarak belirlenir- ken 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 512 bin 986 YTL devretti. Çekilişte, 5 bilenler 2 bin 141 YTL 40'ar YKr, 4 bilenler 21 YTL 5'er YKr, 3 bilenler de 3 YTL 45'er YKr kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle