Katalog

28 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER MGK toplantısında Iraklı gruplarla yapılan görüşmeler değerlendirildi Barzani sıkıntısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak'ın kuzeyindcki Kürt liderlerin son dönemdcki açıklamalannın Türkiye'de ya- rattığı sıkıntı MGK toplantısı- na kadar yansıdı. KDP lideri Mesud Barzani, Italyan gazetesine verdiği de- meçte "PKK'nin terörist ör- güt olarak adlandırılamaya- cağını" iddia etmişti. Bölgcscl Kürt Yönetimi'nin Başbakanı Neçirvan Barzani ise ABD'de- ki temaslannın ardmdan benzer bir açıklama yapmıştı. Kürt liderlerin PKK terör ör- gütüne bakışlarmda bir değişim yaşanmanıası, önceki gün ya- pılan MGK toplantısında ele almdı. Bir önceki toplantıda Irak'taki gruplarla görüşme ka- rarı ahnmasının ardından yapı- lan temaslar hakkında Dışişle- • Türkiye'nin Kürt gruplarla resmi temas kunııa karanna karşın Kürt liderlerin teröre yaklaşımlarında bir değişiklik olmaması sıkıntı yarattı. Özellikle MGK'nin asker üyelerinin durumdan rahatsız olduğu belirtiliyor. Asker üyeler, Barzani'nin eski anlayışını sürdürdüğü ve teröre karşı turum almadığı yönündeki düşüncelerini MGK toplantısında da açıkladılar. ri yetkilileri kunıl üyclerine bilgi verdi. Türkiye'nin Kürt gruplarla resmi temas kurma karanna karşın Kürt liderlerin teröre yaklaşımlarında bir değişiklik olmaması sıkıntı yarattı. Özel- likle MGK'nin asker üyelerinin durumdan rahatsız olduğu be- lirtiliyor. MGK toplantısında Kürt li- derlerin açıklamalarmdan du- yulan rahatsızlık dile getirildi. Asker üyeler, Barzani'nin eski anlayışını sürdürdüğü ve terö- re karşı tutum almadığı yönün- deki düşüncelerini MGK'de de açıkladılar. Uzmanlar farklı yaklaşıyor Terör konusundaki çalışma- lanyla bilinen Ercan Çitlioğlu, bölgedeki gruplarla temas kur- madan, onlann yok sayılması- nın terörle mücadeleyc yararı olmayacağını dile getirdi. Çit- lioğlu, bu görüşmeler sonu- cunda kamuoyuna açık olma- yan bazı desteklerin gündeme gelcbileceğini kaydetti. Terör Uzmanı Nihat Ali Öz- can, devlet politikalannın tek bir araçla değil, birdcn çok araçla yürütülmesinin daha doğ- ru olabileceğine dikkat çekti. Özcan, "Bölgemizde bunun farklı örnekleri bulunuyor. Türkiyc de bu yöntemleri hep beraber kullanabilir" de- ğerlendirmesini yaptı. Emekli Tümgeneral Arına- ğan Kuloğlu ise Türkiye'nin bölgedeki gruplarla görüşme- sinin MGK düzeyinde gündeme getirilmesinin doğru olmadı- ğını, bu görüşmelerin yararlı ol- mayacağını savundu. Kuloğ- lu, bölgede güçlenen Barza- ni'nin Türkiye'nin içindeki grupları etkilemeye çalışabile- ceğini kaydetti. Cumartesi'nin yeni yıldızı imzettin^ tokat gibi açıklama! Cumartesi nevi şahsına münhasırbirseriyle şarap dünyasım sallamaya devam edtyor. BİR ŞİRAZ ŞARABI yani Şirazettin! Ortamcana severek izleyeceksiniz. www.bizeherguncumartesi.com Bir başıma, bir yer- de. Adı konulmamış bir kıyı kasabasında. Orada, denizin yanı başında. Oturup gökyüzüne bakmalıyım saatlerce. Hiç konuşmadan!.. Bir kitap olmalı elim- de. Şiir kitabı. Pablo Neruda'nın "sandalcı türküsü sona eriyor'unu oku- malıyım, sessizce. Orada, bir yığın insanın umu- dundan söz etmeliyim. ölü- mün, aşkın bir başka biçimi olup olmadığını sorgulamalı- yım. Fotoğraflara bakmalıyım... Van'da, Siverek'te, Diyar- bakır'da öldürülen genç kızla- rın öykülerini anımsamalıyım... G.S.15, N.K. 16, A. Ş. 18 ya- şındaydılar... Adına "töre" denilen o kanlı vahşet zincirinin halkalarını birer birer çıkarmalıyım. Benim öykülerim vardır ya- şamın sayfalarında... Hüzünlerim, öykülerim, se- vinçlerim... Tuzla'da ölen işçiler, faili meçhul cinayetler, askeri dar- beler, çeteler... 1 Mayıs'ta Taksim'i emekçi- lere yasaklayan düşünce, nasıl olur da kendilerini "liberal sol" diye gizleyen Soros'un çocuk- ları tarafından korunup kollanır? Kimdir bunlar, nereden çık- tılar son on beş yılda, bilen var mı? 70'leri, 80'leri, 90'ları yaşadık... Kan gölünde beslenenleri ta- nıdık... Susurluk çetesi ortaya çıktı- ğında, eli kanlı mahlukları sa- vunanları "Nazlı mı Nazlı" unut- tuk!.. 16, 17, 18 yaşındaki kızların ölümleri, Baran'ın Izmir'de vu- rulması, Uğur Kaymaz'ın kan- lı gömleği... Fotoğraflarına bakıyorum bi- rer birer... Onlann yaşamları, hüzünleri... Ne aşk şiirleri bilirlerdi, ne Pablo Neruda'yi--- ••• Yıllar öncesine gittim... Lice'ye kar yağıyordu, arka- daşım Çetin Bayrıl'a geldiği- POLİTİKA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Hüzün Çiçekleri... mizde... 1976'ydı ve Lice yine kar al- tındaydı... 32 yıl geçmiş aradan... 15 yaşındayken amcaoğluyla evlendirilen Elif Berivan, yeni yapılmış tek katlı deprem evi- nin pencere kirişine yatak çarşafını bağlayıp intihar et- mişti... Ağa, şeyh, şıh baskısı... Lice deprem evlerini yapanlar devletin parasıyla zengin olup sonradan holding sahibi ol muşlardı... Deprem evlerinin temeli yok- tu, karyağınca çoğunun çatı- sı çökmüştü... Güneydoğu'dan kopan çığ- lık... Harran Ovası'nda, 2007 son- baharında konuştuğum genç- ler... Yoksulluk ve yolsuzluk... Töre cinayetleri!.. Baskı ve zulüm!.. Hepsi bir aradaydı!.. Bir başıma bir yerdeyim işte... Gökyüzüne bakıyorum sa- atlerdir... Pablo Neruda'yı okuyorum: "Yorvldum işte insan olmaktan Terzilere, sinemalara gidiyo- rum işte şaşkınım, kapalıyım, çuhadan bir kuğu gibi sorular, küller denizinde sav- ruluyorum," ••• Karanlığın izinde aydınlığı aramaktan yoruldum. Susmak bana göre değil!.. O zaman ne yapmalıyım!.. Hrant Dink cinayeti, Malatya katliamı!.. Talan edilen doğa!.. Genç ölümler, işkenceler, zin- danlar... Devleti kuşatan "dinci yapı- lanma". Dinci faşizmin ayak sesleriL Ne zaman göreceğiz de- mokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu; ne za- man laikliği baş tacı ya- pacağız; ne zaman öz- gürlüğün kapısını açaca- ğız? Türkiye çağın nere- sinde? Nerede akıl ve mantık? Aşka düşman, yaşama düş- man, özgürlüğe düşman, la- ikliğe düşman, demokrasiye, emeğe düşman bir düşünceyi nasıl tekmeleyip atacağız? Haberleri dinliyorum, bir ba- şıma, bir yerde... Denizin hışırtısıyla avunuyo- rum... Tataristan'da Fethullahçı okullardaki 44 mürit sınır dışı edilmiş... Acaba neden? Tataristan özerk Cumhuriye- ti savcısı lldar Ismailov, 44 mürit öğretmenin Fethullahçı okullarda "gizli din eğitimi yap- tıklarını" öne sürmüş... ••• Rusya, Fethullahçıları kapı dı- şarı ediyor, Türkiye ise onları "Türk okulları" diye koruyor... Cem Vakfı Başkanı Izzettin Doğan, Fethullah Gülen'le Nâ- zım Hikmet'i aynı kefeye ko- yuyor... Bir tuhaf oldu Türkiye... Içimde hüzün, içimde sıkıntı... Fethullahçılar Güneydoğu'yu kuşatmış, Irak'ın kuzeyinde okullar, hastaneler, kuyumcu dükkânları açmış... Güneydoğu'nun yoksul in- sanına ve okula gitmeyen ço- cuklarına tuzaklar kurulmuş... Erzak torbaları ve para dağı- tıyor şeyhlerin müritleri... Bir başıma, bir yerde... Adı ko- nulmamış bir kıyı kasabasın- da... Pablo Neruda'yla birlikte... "Sessizce yürûyorum gözler- le, kunduralarla, öfkeyle, unutuluşla, geçiyorum bürolann, dükkân- ların önünden, iplerine çamaşır asılı avlular- dan, donlardan, havlulardan, göm- leklerden, kirli gözyaşları akıtıyoıiar usul- ca." hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr - Faks numaramız: 02126 343 72 69 www.sevenhill.com.trBaslc ür(B ağildir