08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2008 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B Y 19 23 23 18 22 22 23 22 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B B B Y PB 13 15 12 11 16 17 16 7 23 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B Y Y Y B B B Y 21 22 19 18 18 18 12 12 12 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu bölgeleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz kıyıları, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı, Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Kastamonu, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Diyarbakır, Muş ve Bingöl çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzeydoğu kesimlerinde 24 derece azalacak, güney ve batı bölgelerde 46 derece artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y PB PB PB PB Y 9 5 5 10 9 10 11 9 13 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y Y PB Y B Y PB B 12 14 15 13 24 23 17 19 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y Y PB B PB B B B PB 17 25 14 24 13 17 23 22 21 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada olanaksız. Ne diyor durmadan: Gerginliğe neden de olmadık, yanlı da! Oysa medya gerginliğin ta kendisi sensin diyemiyor. Bu cümleden gerginliği yumuşatma eğilimi çıkarıyor. RTE, engin maddi olanaklar ve yararlar uğruna halka ancak anlamsız yorumlarla yutturulabilir. ??? Bu kadar fazla dolaşmasında ve sürekli konuşmasındaki amaç, sadece partisinin ne denli böyyük ve dünya tarafından beğenilen bir parti olduğunu anlatmak değil. Yaklaşan yerel seçimlerde muhalefetin belini kırmak asıl amacı. Pazar günü üç ilde tek hedefi CHP. O sabah tezgâhlamaya çalıştığı parti kapatmayı önleyecek anayasa değişikliğine ana muhalefeti de ortak etme planının iflas ettiğini, düz bayırda sorumlulukla baş başa kaldığını Cumhuriyet’in manşetinden öğrendi. CHP lideri Deniz Baykal umutlarını boşa çıkardı. Partiyi ve kendini kurtarmak için etik olmayan yoldan yapmayı planladığı yasal girişimlerin önünü kesen bir demeç verdi: “…Anayasa Mahkemesi’nde görülmekte olan kapatma davası sürecini kesintiye uğratacak girişimlere ortak olmayacağız… Anayasada ve yasalarda yapılacak değişiklikler AKP’yi kurtarma amacını taşımaktadır… Bu aşamada neyin uzlaşması olabilir?” dedi. Her çukura düşmesine bir adım kala kurtarıcısı MHP de bu kez ve nasıl olduysa RTE’ye dirsek çevirdi. RTE, ince, uzun, sonu halkoylamasına kadar giden yolda şimdi tek başına! ??? Diyeceksiniz ki RTE’nin Avrupa Birliği var; AB’nin içimizdeki kuyrukları var. Meclis’te çoğunluğu var. Var olmasına var da, bu çoğunluk her zaman işe yaramıyor. Örneğin anayasada AKP çoğunluğu ile dilediği biçimde değişiklik yapacak yeter sayıyı bulamıyor. Varsın böyle olsun; dün sabah sütunlarda muhalefete kendisi gibi olumlu gözle bakmayan bir çift göz daha gördü ve herhalde mutlulukla gülümsedi. Siyaset dışı kafalardaki tutarsızlığa bakarak elbette gülümseyecekti! TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da muhalefeti beğenmeyenler listesine adını yazdırdı. Ne diyordu Yalçındağ: “Türkiye’de ciddi bir muhalefet boşluğu var. Keşke daha yapıcı söylemleri olan bir ana muhalefet partisi olsaydı”. Ne demeye geliyor bu ifade? Örneğin daha başlarda laiklik konusunda bir türlü kesin bir tavır alamayan bir ana muhalefet mi istiyor veya kendisinin yaptığı gibi ne şiş yansın ne kebap demeye gelen ifadelerle, rejimsel bunalımları RTE’nin arzusuna bırakan bir ana muhalefet mi bekliyor? Kızı olsaymış üniversiteye gönderirken düşünürmüş. Kızının başı açık diye Müslümanlığının sorgulamasından endişe duyarmış. Neden mi? “Çünkü benim için Müslüman kimliğim önemli, çocuğumu da öyle yetiştiriyorum” diyor. Hanımefendi babadan menkul güçle oturduğu koltuktan kalkıp cumaları TÜSİAD’a yakın bir camiye giderse hiç şaşırmayalım. İşte bu kafa AKP’ye yol açıyor. İşte bu kafa, bir türlü türbanı RTE’nin siyasal bir araç olarak kullandığını anlamıyor. Laikliğin Cumhuriyetin temel ilkesi olduğunu sözde kabul eder görünüyor ama, özde bir türlü sindiremediğini kanıtlıyor. Kimse ama kimse açtırmasın kutuyu... Yargıtay Başsavcılığı, Fethullah Gülen hakkındaki beraat kararına itiraz etti GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Şeriat amaçlı örgüt’ ? Baştarafı 1. Sayfada Başsavcılığın itirazında, “Sanığın (Gülen’in) liderliğini yaptığı ve varlığı sübuta eren örgütün TMK’de tanımlanan şekilde terörü yöntem olarak benimsediğine ve bir terör örgütü olduğuna dair delil bulunmadığı, silahlı eylemlerinin de tespit edilemediği’’ anlatıldı. “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak’’ suçunun, esasen ‘’hazırlık hareketi’’ olduğuna işaret edilen itirazda şu değerlendirme yapıldı: “Yasa koyucu hazırlık hareketlerini amaçlanan suçu önlemek için cezalandırmaktadır. Suç, soyut tehlike suçudur. Suç işlemek için teşekkülün oluşturulması yeterli olup amaçlanan suç ya da suçların işlenip işlenmemesi önemli değildir. Teşekkülün oluşturulması ile suç tamamlanmış olur.Teşekkül mensuplarının suç işlemek için anlaşmış olmaları yeterlidir. Yasa koyucunun amacı, basit bir birleşme olmayıp kamu için tehlike yaratacak birleşmeyi cezalandırmaktır.’’ İtirazda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, bu yöndeki kararlarından da örnekler verildi. Başsavcılığın itirazında, “Fethullah Gülen’in kurucusu ve lideri olduğu örgütün eylemleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, ‘toplanma ve örgütlenme özgürlüğü’nü içeren 11. maddesi kapsamında’’ da değerlendirildi. ‘Düzeni yıkmak istiyor’ Kapatılan Refah Partisi’nin başvurusu hakkındaki AİHM’nin 13 Şubat 2003 tarihli nihai kararından da alıntı yapılan itirazda, AİHM’nin oybirliğiyle AİHS’nin 11. maddesinin ihlal edilmediği sonucuna vardığı anımsatıldı. “Şeriat düzeni getirmek amacının, Avrupa kamu düzenine aykırı olduğu gibi,Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 4. maddesine göre de aykırı olduğu’’ vurgulanan itirazda şöy le denildi: “Gülen örgütlenmesinin nihai amacı göz önüne alındığında, dosyada toplanan delillerle sabit olan ‘Işık Evleri’ tabir edilen yerlerde toplantılar yapmaları, buralarda çeşitli örgütsel faaliyetlerde bulunmaları, ülke genelinde ve yurtdışında örgütlenmeleri ve faaliyetleri sözleşmenin 11. maddesi (toplanma ve örgütlenme özgürlüğü) kapsamında değerlendirilemez, insan hakları, demokrasiyle bağdaşmaz ve hukuktan himaye talep edemez.’’ Başsavcılığın itirazında şu değerlendirmeler yapıldı: “Laik düzeni yıkmak amacıyla örgüt oluşturan ve yöneten sanığın eyleminin 765 sayılı TCK’nin 313/24. maddesi unsurları itibarıyla tartışılıp değerlendirildiğinde cürüm işlemek için teşekkül meydana getirilmesi suçunda aranan delillerin yeterli ve kesin olduğu görülmüştür. Sanık Fethullah Gülen’in ülke içinde oluşturup daha sonra ül ke dışında organize edip yönettiği örgütün, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni değiştirmek ve laiklik ilkesini de kaldırarak yerine şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak amacında olduğu, aşamaları, tebliğ, cemaat ve cihat temelinde, yurtiçinde ve dışında dershane, okul, üniversite, yurt, hazırlık kursları ve kurduğu şirketler aracılığıyla eğitimli bir kadro ve ekonomik bir güç oluşturarak yönetimde teşkilatlanmayı, devlet idaresini ele geçirmeyi hedeflediği, sanık Fethullah Gülen’in yurtdışına çıktığı 21 Mart 1999 tarihinden sonra da aynı amaç doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğü, teşekkülün varlığını koruduğu sonucuna varılmıştır.’’ Sanığın eylemlerinin bir bütün olarak, 765 sayılı TCK’nin 313. ve 5237 sayılı TCK’nin 220. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu ve ‘’cürüm işlemek için teşekkül meydana getirmek ve bu teşekkülü yönetmek’’ suçunun tüm unsurları ile oluştuğu ifade edilen itirazda, maddelerde öngörülen ceza itibarıyla lehe hükmün 765 sayılı TCK’nin 313/24. maddesi olduğu kaydedildi. ‘Şeriat esaslı devlet kurmak istiyorlar’ İtirazda, “Sanık ve oluşturduğu teşekkülün nihai amacı, yazılarında ve konuşmalarında da belirtildiği üzere cebir ve şiddet de kullanmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilga (anayasal düzeni değiştirmek, anayasanın ihlali) ile şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurmaktır. Sanık Fethullah Gülen, suça konu örgütün kurucusu ve lideridir. Sanığın kurduğu örgütte, sürekliliğin varlığı ile üye sayısının yasada belirtilenin (üç kişi) çok üzerinde olduğunda kuşku yoktur’’ denildi. İtirazda, suç tarihinin temadinin son bulduğu iddianamenin hazırlandığı 31 Ağustos 2000 olduğu, bu tarih itibarıyla davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği vurgulandı. İtirazın sonuç bölümünde, 9. Ceza Dairesi’nin 5 Mart 2008 tarihli onama kararının kaldırılarak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraata ilişkin 5 Mayıs 2006 günlü hükmünün bozulması istendi. Bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’na göre düzeltilmesinin mümkün olduğuna işaret edilen itirazda, zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi istendi. Başsavcılığın itirazını Yargıtay Ceza Genel Kurulu karara bağlayacak. Kurulun başsavcının görüşü doğrultusunda karar vermesi durumunda Gülen’in teşekkül kurup yönettiği ve şeriat esasına dayalı devlet kurma amacında olduğu kesinleşecek, ancak zamanaşımı nedeniyle Gülen hüküm giymeyecek. Bodrum’da iskele soruşturması İmar ve çevre düzeni planlarında karmaşaların yaşandığı Bodrum’da, Göltürkbükü kıyı düzenlemesi de mercek altına alındı. Göltürkbükü’nün simgesi haline gelen iskeleler belediye tarafından geçen haftalarda sökülmüştü. Kaçak iskelelerin yıkımından sonra dolgu yaparak sahili 10 metre kadar genişleten Göltürkbükü Belediyesi’yle ilgili soruşturma başlatıldı. Muğla Valiliği ve Bodrum Kaymakamlığı’nın “kaçak dolgu” yapıldığı yönündeki açıklamalarının, sadece kendilerine yönelik olmadığını belirten Göltürbükü Belediye Başkanı Halil İbrahim Kaynar şunları söyledi: “Suç duyurusu her yer için yapıldı. Tüm kıyılarda izinsiz çalışmaları kaymakamlık yasa gereği durdurabilir ama biz burada izinsiz çalışma yapmıyoruz. Burası dolgu değil, geriye kazanım alanıdır. İskelelerin altındaki pisliği temizledik. Ayrıca kum ile geri kazanımını sağladık. Bunu dolgu olarak değerlendirmemek lazım.” (NURPERİ DEĞİRMENCİ) riyordu. NATO kime karşı kurulmuştu? Moskova’ya... Bugün kiminle ittifak arayışında? Moskova’yla... Salt bu tablo bile değişimin, hatta başkalaşımın somut göstergesi... Tüm gazetecilerin, yorumcuların üzerinde birleştiği durum şu: Zirveye damgasını vuran kişi Putin oldu. Rusya Devlet Başkanı olarak son NATO zirvesine katılan Putin’in, önümüzdeki dönemde de “başbakan olarak” ağırlığının aynen devam edeceği Bükreş’te de görüldü. ABD bu zirvede, Ukrayna, Gürcistan, Makedonya, Arnavutluk ve Hırvatistan’ı içine alarak çemberi genişletmek istiyordu. Rusya dedi ki: “Arkadaş, ötekilere karışmam ama, Ukrayna ile Gürcistan’ı alamazsın.” Neden? “İstemiyorum...” Şu aşamada Rusya’nın dediği oldu... ??? Soğuk Savaş sonrasında ABD ile Avrupa arasında yeni bir güç dengesi oluştu. Sovyet etkisinden çıkan bölgede hâkimiyet savaşı iki kurum üzerinden yürüdü: NATO ve AB... 1990’lı yıllardan 2000’lere, bu iki kurumun genişlemesine baktığımızda birbirine çok yakın ilerlediklerini görüyoruz. Her ikisi de 10’lu rakamlardan 20’li rakamlara ulaştılar, 30’un ucunda durdular! Bu süreçte Rusya kendisini toparladı, önce evinin içini düzene soktu, ardından yakın çevresine bakınmaya başladı. Öyle anlaşılıyor ki, Ukrayna ile Gürcistan’ın NATO’ya ve AB’ye giriş tarihi birbirine yakın olacak. Yeri gelmişken vurgulayalım; Doğu Avrupa ülkeleri ekonomi için AB’yi, güvenlik için NATO’yu hedef seçtiler. NATO’ya üyelik kabulü oybirliğiyle olduğundan Türkiye, 90’lı yıllarda onlar açısından da “çok kıymetli” idi. NATO üyeliğinin kesinleşmesinden sonra bakış açılarının değiştiğini görüyoruz! Türkiye’nin NATO içindeki yeri ne olacak? Bükreş zirvesinden kesin sonuçlar çıkmadı ama, BushPutin görüşmesinin sonucuna göre “füze kalkanı” projesinin başlıca zeminlerinden birinin Türkiye olması bekleniyor. Rusya’nın güneyindeki, Balkanlar’ın doğusundaki, İran’ın batısındaki, Ortadoğu’nun kuzeyindeki Türkiye, NATO açısından şöyle bir tanıma oturacak: Merkez lojistik ülke! ??? Bir bütün olarak NATO’nun geleceği ne olacak? Başından beri ABD ağırlığı var. Bükreş’te NATO’nun gündemi ile ABD’nin gündemi neredeyse arasına kopya kâğıdı konmuşçasına aynıydı! Hani NATO için şöyle bir benzetme yapsak da yeridir: Amerikan Se’NATO’su! ABD, “Afganistan’a ek asker şart” diyor... NATO da! ABD, “Dünya jandarmalığı için yeni bir örgütlenme şart” diyor... NATO da! ABD, “Enerji yollarının güvenliği özel olarak ele alınmalı” diyor... NATO da! Bütçeye baktığımızda da tablo şu: NATO’nun toplam bütçesi 930 milyar dolar. Bunun 640 milyar doları ABD’ye ait! Ne demişler? Parayı veren NATO’yu yönetir! Şu aşamada Rusya ile ABD NATO’su karşı karşıya görünür ama, soğuk barış havasının bu ikilemde gelişeceği Bükreş’te kesinleşmiş oldu... ankcum?cumhuriyet.com.tr İlhan Selçuk ameliyat olacak ? Baştarafı 1. Sayfada TİMF Başkanvekili Tellioğlu: Mayıs sonuna kadar paydos edelim Topbaş’a göre ‘münferit bir olay’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, işletmeciliğini İBB’nin yaptığı Yıldız Parkı tesislerinde el ele tutuşan bir çifte servis yapılmaması olayına ilişkin “münferit bir olay” açıklamasında bulundu. Topbaş ayrıca, ABD Helsinki Komisyonu üyeleri tarafından Sulukule’nin yıkılmaması istemiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’a gönderilen mektupla ilgili olarak “Sulukule’deki yaşamı anlamamışlar. Biz mahalleyi tamamen kaldırmıyoruz. Orayı yaşanabilir bir yer haline getiriyoruz” dedi. Selçuk’un kalp damarlarında, ileri derecede tıkanıklık olduğu ve kalp yetmezliği sorununun da buna bağlı geliştiği saptandı. Yapılan testler sonucunda Selçuk’un durumunun ameliyat için uygun olduğu belirlendi. Selçuk’un bypass ameliyatı olması planlanıyor. Geçirdiği kalp spazmı ve zatürre (pnömoni) sonucu yaklaşık 10 gün önce kaldırıldığı Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesi’ne tedavisine devam edilen Selçuk’un kalp damarlarındaki tıkanıklık düzeyinin anjiyo ile belirlendiği kaydedildi. Amerikan Hastanesi’nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Selçuk’un sağlık durumunun beklenilen hızda iyileşmemesi üzerine, 5 Nisan Cumartesi akşamı Dr. Murat Tuzcu’nun da katıldığı bir konsültasyon sonucunda koroner anjiyografi yapılması kararlaştırılmıştır. 6 Nisan Pazar sabahı saat 8.00’de gerçekleştirilen işlem sonucunda ileri derecede koroner yetmezlik saptanmış ve süregelen kalp yetmezliğinin bunun sonucunda oluştuğu kesinleşmiştir.” Selçuk’a thallium adı verilen bir test yapılarak bypass ameliyatının kendisi için uygun olup olmadığı ölçüldü. Test sonucunda ameliyatın yapılması gerektiği ve Selçuk’un bundan yarar göreceği belirlendi. İlhan Selçuk’un bypass ameliyatı olması planlanıyor. ‘İnşaat sektörü dibe vurdu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (TİMF) Genel Başkanvekili Tahir Tellioğlu, son bir yıldır sıkıntı yaşayan inşaat sektörünün üst üste gelen zamlarla “adeta dibe vurduğunu” kaydederek “mayıs sonuna kadar paydos edelim ki sektörü demirçelik krizinden kurtaralım” diye konuştu. Tellioğlu yaptığı açıklamada, başta Çin olmak üzere değişik ülkelerin Türkiye’den demirçelik taleplerinin iç piyasada fiyatın yükselmesine neden olduğunu belirterek bazı büyük demir tacirlerinin stoka girmesinin piyasayı daha da kızıştırdığına dikkat çekti. Sektördeki krize karşın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın ilgisiz kaldığını ifade eden Tahir Tellioğlu “Ehemmiyeti açısından gereklilik arz etmeyen inşaatlarda mayıs sonuna kadar paydos edelim ki sektörü demirçelik krizinden kurtaralım.Aksi takdirde yüzde 10 kârlarla TOKİ’den iş alan müteahhitlerin demirçelik ürünlerine gelen yüzde 50’yi aşan zamları dengeleyip, işi bitirip teslim etmeleri mümkün değildir.” Barroso: Türkiye, AB’yi ikna etmeli ? LİZBON (AA) Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Portekiz’in başkenti Lizbon’da “Avrupa ve Küreselleşme Tehditleri” konulu bir konferansa katıldı. Barroso, “Türkiye, bünyesinde yer almak istediği konusunda Avrupa’yı ikna etmelidir. Türkiye, bütün kriterleri yerine getirirse Avrupa Birliği üyesi olabilecektir” dedi. IŞIL ÖZGENTÜRK ? Baştarafı Arka Sayfada “Beni çok küçük yaşta evlendirdiler.Amcamın oğluyla, daha ilk günden hem kaynanamdan, hem kocamdan dayak yemeye başladım. Ne yapsam onlara yaranamıyordum. Niye saçlarını yıkadın, dayak; neden yemeğin tuzunu unuttun, dayak. Bir gün dayanamadım annemlere gittim, ağlayarak yediğim dayakları, çektiğim zulmü anlattım. Annem, ‘Biz çektik, sen de çekeceksin’ diye beni adeta evden kovdu. O zaman hatırladım, babam da annemi çok döverdi. Sanki biz kadınların kaderi bu. Bir gün dayanamadım, kaçtım, kaymakama çıktım, beni bir sığınma evine gönderdiler. Düşünüyorum da, bir mesleğim olsaydı kendi Rüzgâra Söylenmiştir başıma yaşardım, hiç kimseye muhtaç olmadan yaşayabilirdim, hayatımın belki bir anlamı olurdu.” “Bizi büyük şehir bozdu. Çocuklarımız daha iyi okullarda okuyacak, daha güzel evlerde oturacağız diye bir güzel düşüncenin peşine takılıp, biraz toprağımızı, bağevimizi satıp yola çıktık. Hayalmiş meğer, ne evimiz oldu ne çocuklarımız adam gibi okudu. Beyim burada işsiz kaldı, ben temizliğe gitmeye başladım. Bir süre sonra kahveye, meyhaneye dadandı. Üç kuruş kazancımızı içkiye, kumara yatırmaya başladı. İçince, ‘Biliyorum sen orospuluk yapıyorsun’ diye beni döverdi. Çocuklar o zaman çok ağlarlardı, babalarına yalvarırlardı; ‘Dövme baba, ne olursun annemizi dövme’. Bir gün eve bir kadınla geldi, ‘Sen bana iyi karılık etmiyorsun, bundan sonra bu evin hanımı o olacak’ dedi. Kadınlık gururum ayaklar altına alınmıştı. Şu koskoca dünyada yalnız bir kadın olmaktan öyle çok korkuyordum ki, bu haysiyetsiz durumu kabul ettim.Ama yapamadım, öğrendim ki, haysiyet önemli, çalıştığım evlerden birinin hanımı yardım etti, bir ev tutup çocuklarımla oraya taşındım. Bir hanım avukat yardım etti, boşandım, şimdi mutlu muyum?Ben bu soruyu kendime hiç sorma Ziyaretler sürüyor İlhan Selçuk’u dün ziyaret edenler arasında ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile Hasan Yurdakul, ve gazeteciyazar Yalçın Bayer yer aldı. Selçuk’un ziyaret edilmesine doktorlar izin vermediği için hastaneye gelen ziyaretçiler, İlhan Selçuk adına açılan ziyaret deftelerini imzalayarak geçmiş olsun dileklerini iletiyorlar. dım ki!” “Kocam bana öyle şeyler yaşattı ki, bir an düşündüm, bu adamın içine şeytan mı girdi? Her gece kaset seyredip beni de onları seyretmeye, ardından da o şeyleri yapmam için zorlardı, içinde bir parça bile Allah korkusu yoktu. Bir seferinde delirdim, çocukları evden yollayıp ilaç içtim, kurtardılar; bir süre sonra gene delirdim, gene çocukları evden yollayıp bileklerimi kestim, kurtardılar. Ben bir ölüydüm, bir gün bir kadın, bana sen insansın dedi ve adımla seslendi. O günden bugüne yaşamayı seçtim.” Bu hikâyeleri duymadığım, yazmadığım ve film yapmadığım bir ülkenin özlemini hiç bu kadar derinden duymamıştım... Peres: Müsterih olun ? Dış Haberler Servisi İsrail’e giden TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan başkanlığındaki Türk heyeti, Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i ziyaret etti. Peres, İsrail Parlamentosu’nun sol kanat partilerinden Meretz’in yeni seçilen lideri Haim Oron’un önerisi olan 1915 olaylarının ele alınmasını kabul etmesi konusunda, öneri sahiplerinin parlamentonun çok küçük bir partisine mensup olduklarını hatırlattı ve Türk heyetine “Müsterih olun” diye seslendi. Muhabirlerin tutuklanmasına tepki ? İstanbul Haber Servisi 22 Mart’ta Van, Hakkâri, Yüksekova, Siirt ve İzmir’deki Nevruz kutlamaları sırasında Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) 3 muhabirinin tutklanması ile ilgili sorumlu yazıişleri müdürü Devrim Göktaş, İHD İstanbul İl Başkanlığı’nda basın açıklaması yaptı. Göktaş, “Bütün basın kuruluşları için hak olan görüntüler, haber kaynakları bizler için suç oluyor” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle