05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2008 PAZAR 18 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Çalıntı bisikletin gittiği yol ‘Çocukluğumda Tanrı’ya her gece bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Baktım böyle olmuyor, ben de tuttum bir bisiklet çaldım ve geceleri Tanrı’ya beni affetmesi için dua etmeye başladım!.. ’ Roma’dan altın madalyayla dönen Cassius, 1964 yılında hayatının en önemli maçlarından birine daha çıkar. Rakibi, Dünya Ağırsıklet Boks Şampiyonu Sony Liston’dur. Bu maçı da kazanan Cassius Clay, 1975 yılında Müslüman olmaya karar verir ve adını Muhammet Ali olarak değiştirir!.. Ne gariptir ki, uçaktan çok korkan, sırtına paraşüt takmadan uçağa binmeyen Muhammet Ali Clay, ringdeki halini uçan iki hayvana benzeterek şu açıklamayı yapar: “Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım...” Bir Amerikan askeri olarak Vietnam’a gitmeye karşı çıkan Muhammet Ali’nin elinden unvanı alınarak hapse atıldığında yer yerinden oynar. Protestolar karşısında çaresiz kalan Amerika geri adım atmak zorunda kalır. Bu olay, Dünya Barışı adına Muhammet Ali’nin kazandığı en önemli maçtır. Ne yazık ki, onun bu tavrını Amerika’nın Irak işgali sırasında anımsayan çok azdır. Kentucky’nin bir kenar semtinden Schwinn marka o bisikleti çalan hırsız, 12 yaşındaki Cassius’a Dünya Ağırsıklet Boks Şampiyonluğu’nun yolunu açtığını elbette bilemezdi. Günümüzde yapılan hırsızlıklar, kimleri nerelere taşıyor dersiniz!?.. Zamanınızı çalmadığıma inanarak son sözü hırsızların en büyüğü Al Capone’a veriyorum: “Çocukluğumda Tanrı’ya her gece bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Baktım böyle olmuyor, ben de tuttum bir bisiklet çaldım ve geceleri Tanrı’ya beni affetmesi için dua etmeye başladım!..” hicago’da üretilen Schwinn bisikletleri, her çocuğun rüyasını süslerdi. 1895 yılında, bir Alman göçmen olan Ignaz Schwinn tarafından üretilen bisikletlerin çoğu da çocukların hayallerinde kalırdı. Son derece pahalı olan bu bisikletleri yoksul ailelerin oturduğu semtlerin sokaklarında görmek olanaksızdı. 1942 yılının 17 Ocak günü, tabelacı Marsellus’un bir oğlu gelir dünyaya… Çocuğa “Cassius” adı koyulur. Marsellus kılı kırk yararak kazanmaktadır geçim parasını. Eşi Odessa çalışmamaktadır. Çok geçmeden, Schwinn bisikletleri Cassius’un da hayal dünyasındaki tahtına oturur. Tabelacı Marsellus, 12 yaşına giren oğluna aldığı armağan ile evlerinin bulunduğu sokağa girdiğinde, o sırada sokakta oynayan çocuklar da ardına takılır. Çünkü, Cassius’un armağanı bir Schwinn bisikletidir! Kentucky’de, yoksulların yaşadığı semtte bir Schwinn bisikletinin ömrü çok olamaz. Cassius’u karakolda gözyaşları içinde görürüz!.. Bisikletinin çalındığını anlattığı polis memuru Joe Martin’e şunları söyler, hıçkırıklara boğularak: SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Fazıl Say Resitali İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nu 30 Mart 2008 günü, uluslararası bir kariyere sahip sanatçı Fazıl Say’ın Piyano Resitali’ne ayırmış idi. Fazıl Say bu dinletisinde Johann Sebastian Bach (16851750) Fantasia Sol Minör BWV 542, Ludwig van Beethoven (17701827) Sonat No. 17 Re minör Op. 31/No.2 “Fırtına”, Fazıl Say “Balad’lar: Kara Toprak, Kumru, Sevenlere Dair.” Maurice Ravel (18751937) Sonatin Fa diyez minör. Sergei Prokofief (18911953) Sonat No. 7 Si bemol majör Op. 83 yapıtlarını seslendirdi. Johann Sebastian Bach’ın “Fantasia Sol minör” bestesini Fazıl Say 1970’te uyarlamıştır. Bach sol minör Fantasia ve Füg’ü 1720 yılında Hamburg’da orgculuk için bir dinletide seslendirilmiştir. Eser uzun süre orgcuların repertuvarlarında yer almıştır. Bu Fantasia bazen Prelüd olarak, bazen Füg olarak çalınmıştır. Füg olarak Bach’ın Veimar yıllarında (17081717), bazen Fantasia olarak Göthen döneminde (17171723) çalınmıştır. Fantasia’nın başında tutku dolu ezgiler Bach’ın org besteciliğindeki derinliği yansıtmaktadır. Ludwig van Beethoven (17701827) Sonat No. 17 Re minör Op. 31/No.2 “Fırtına” bestesi, Beethoven’in en çok üzerinde durulan bestesidir. 1801 yılı dönemi bu beste ile en dramatik bir karakter taşır. Beethoven bu bestesini hiç kimseye ithaf etmemiştir. “Fırtına” başlığını da Beethoven kendi vermiştir. Yorumlanışında Shakespeare’in Tempest’ine benzemektedir. Üç bölümden ilki enerjik bir hava estirir. İkinci bölüm bir ağıt karakterindedir. Son bölüm ilk bölüm gibi tutkusal bir kişilik taşır. Fırtına’yı andıran Beethoven’in unutulmaz bir bestesidir. Fazıl Say resitalinde Fazıl Say’ın üç yapıtı yer alır: Baladlar’dan “Kara Toprak, Kumru, Sevenlere Dair.” Maurice Ravel (18751937) “Sonatin Fa diyez minör”. Fazıl Say’ın coşkulu karakterine yakın bir bestedir. Fransız havası ağırlıktadır. Üç bölümden oluşur: Modere, Mouvement de Menuet, Finale Anime... Ravel önce bir derginin açtığı piyano sonatı yarışması için bu sonatı bestelemiş; ancak dergi yarışmayı yapamamış ve kapanmış. Ravel, Sonatin’e bir bölüm daha ekleyerek çocuklarına ithaf etmiş. Sonatin’in ilk bölümü 1904 Haziran ayında yayımlanmış. Çok ilgi uyandırmış ve tamamı 10 Mart 1906 tarihinde Paule de Lestang tarafından seslendirilmiş. Sergei Prokofief (18911953). Fazıl Say resitalinin son bestesi Prokofief’i Sonat No. 7 Si bemol majör op. 83. (Allegro inquieto, Andante calorose, Precipitato bölümlerini taşıyor. Prokofief’in “Savaş Sonatları” olarak anılan seride 193444 yıllarında yazdığı üç sonattan ikincisidir. Tiflis kentinde yazılmıştır. Bu sonatı ilk kez ünlü solist Sviatoslav Richter tarafından dünya tanımıştır. Önce Stalin ödülü verilmiş, sonra rejim dışı ilan edilmiştir! Sonat savaşa karşı, barışa çağrı yapan ve savaşın halka yaşattığı sıkıntıları yansıtan önemli bir duyuru içermekte, karanlık bir karakterden sonra lirik bir temayı kapsamakta ve ikinci bölümde hava yumuşamakta ve balad biçiminde bir müziği içermektedir. Son bölüm dinamik ve etkileyici bir hava estirmektedir. C “Eğer o hırsızı yakalarsam kimse elimden alamayacak… Onu sabaha kadar kırbaçlayacağım…” Joe Martin, çocuğun hayatını değiştirecek bir teklif sunar: “Bak evlat, benim bir boks salonum var. Oraya git ve boks öğren. Hırsızı yakalayınca da kırbaçlamak yerine bir güzel pataklarsın.” 1960 yılında, Roma Olimpiyatları’na katılacak ABD boks takımı seçmelerinde görürüz, 18 yaşındaki Cassius’u… Olimpiyat takımına seçilse de buna sevinemez. Çünkü, Cassius uçaktan çok ama çok korkmaktadır. Hayatının bu en önemli spor organizasyonuna katılmak istese de uçak korkusu onu nakavt eder ve takımdan çekilir. Ne var ki, onun dünyanın en iyi boksörü olacağına inanan antrenörleri sabah akşam dil dökerler kapısında. Sonunda Cassius, uçağa binmeye ikna edilir… Ama bir şartı vardır!.. Amerika Birleşik Devletleri boks takımını Roma’ya götüren uçakta tüm sporcuları koltuklarını arkaya yatırmış, kimini kitap okurken, kimini de uyurken görürüz. İçlerinde biri var ki, uçağa bindiği ilk an gibi dimdik oturmakta ve kaskatı kesilmiş bir şekilde ileriye bakmaktadır. Şartı gerçekleşen Cassius’tur elbette bu yolcunun adı. Genç boksörün sırtında uçağa binmek için ortaya sürdüğü şart, yani paraşüt takılıdır!.. Festivalin 25. yılında ağırlık klasik müzikte ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN ile kolay... Günümüzde uzamış ortalama insan ömrünün üçte birini karşılıyor 25 yıl... Klasik müzik etkinliği olarak başlayan Uluslararası Ankara Müzik Festivali, yıllar içinde serpildi, programı çeşitlendi, değişik müzik türlerini ve sahne sanatlarını da kanatları altına aldı. Dinleyicinin istemleri çeşitlendikçe, bunlara yanıt vermeye çalışıldı. 25. yılda ise bir tür “öze dönüş” söz konusu... Gene çeşitlilik var, ama ağırlık klasik müzikte... Program, büyük mali, maddi ve manevî güçlüklere karşın oluşturularak 4 Nisan Cuma akşamı açılış konserine ulaşılabildi. Sayın Cumhurbaşkanı, önceki cumhurbaşkanları gibi festivalden “yüksek himayelerini” esirgememişti. Süreç boyunca festivalin desteklenmesi için çeşitli kurum ve kuruluşlara mektuplar da gönderdi, sonunda kendi bütçesinden bir küçük katkı da sağladı. Davranışlarında “içten” olduğunu açılışa bizzat ve “eşsiz” olarak katılarak da gösterdi. Ama festival açılışının davetli ve biletli karışımından oluşan konukları Sayın Cumhurbaşkanı’na “mesafeli” davranmayı tercih etti. Salona girişini duyuran güçlü anonstan sonra, cılız birkaç alkış sesi duyuldu. Salon alkış gü D cünü ise uzun uzun SevdaCenap And Müzik Vakfı (SCAMV) Başkanı Mehmet Başman’a gösterdi. Açılış konserine eşiyle birlikte katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yaptığı konuşmada festivali övdü, Ankara’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu, ellerinden geldiğince desteklemeyi sürdüreceklerini söyledi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın “senfoni çukuru” olarak bilinen yeni CSO konser salonunun Ankara’ya kazandırılması için her türlü ilgiyi gösterdiğini muştuladı. Olumlu ve içten görünen bu konuşma “dikkatlice” alkışlandı. Açılış konserinde Hacettepe Senfoni Orkestrası, şef Erol Erdinç yönetiminde, daha çok opera çalışmalarıyla tanınan besteci Çetin Işıközlü’nün (d.1939) “Yeni Bir Dünya İçin” başlıklı 1. Senfoni’sini seslendirdi. Işıközlü bu yapıtı SCAMV’ye adamıştı. Aslında bu bir “teşekkür”dü. Çünkü bestecinin Ağrı Dağı Efsanesi CD’si, SCAMV’nin girişimleriyle Avusturya’nın VMS firmasınca dünya piyasalarına çıkarılan ilk Türk opera CD’si olmuştu. Bestecinin dünya ve Türkiye’deki “kaos”a tepkisini göstermek için yazdığını belirttiği senfonide ezgisellik egemen. Bu ezgiler ise geleneksel Türkİslam dinsel müziği, Türk halk müziği ve makamsal müzik kaynaklı. Bu esinleri besteci, kendine özgü, yaylı ve üflemeli grupların aynı ezgiyi kısa aralıklarla tekrarlamalarına dayanan tekniğiyle bir araya getirmiş. Özellikle kaosta yitirilen insanlara bir “ağıt” olarak düşünülen mistik bölümde, Itri’nin “tekbir”i üzerine çeşitlemeler yapılmış. Böylece “Yeni bir dünya için” dileği, daha çok geleneksel ve folklorik öğelerle dile getirilmiş. Kaosu betimleme amaçlı yüksek sesler ve hızlı ritimlerin egemen olduğu bölümler değil, ama ağıt ve dilekleri betimleyen bölümler günümüz ortamında Türk kulağına yatkın ezgiselliği nedeniyle dinleyicinin ilgisini çekti. Bu yapıtın talihsizliği, konserin ikinci bölümün de Çaykovski’nin “kader” temasını işlediği 5. Senfoni’sinin seslendirilmesi oldu. Çünkü dinleyici ne de olsa, dinlediği iki senfoninin kendince karşılaştırmasını yaptı. Bana sorarsanız, Işıközlü’nün 1. Senfoni’si gibi yeni yapıtlar, mümkünse tek başına seslendirilmeli. Şef Erol Erdinç, çok sevdiği ve uzmanlaştığı Çaykovski’nin müziğini bellekten ve kendi de büyük keyif alarak yönetti. HSO’nun genç kadrosu da, geçen yılki açılışta gösterdiği başarının rastlantısal olmadığını, festival dinleyicisine bir kez daha gösterdi. Konserin sonunda Sayın Cumhurbaşkanı, hem Çetin Işıközlü hem de şef Erol Erdinç’i sahneye aşağıdan uzanarak, dinleyicinin tanıklığında kutladı. Sayın Cumhurbaşkanı ayrılırken, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, festivalin açılış ritüeli olan konser sonrası kokteylde sanatçılarla sohbet ederek, kendini sıcak ortamın havasına bıraktı. Dilerim, sanatla ilgili olumlu söylemler sözde kalmaz, Sayın Cumhurbaşkanı, Kültür Bakanı’nın açıkladığı “ilgisini” ve “sıcaklığını” sürdürür; 16 yıldır “sürünen” konser salonu yapımı birkaç yılda tamamlanır ve Uluslararası Ankara Müzik Festivali açılışlarıyla büyük konserlerin uluslararası düzeyde bir salonda yapıldığını da görürüz. Altan Erbulak anıldı ? Kültür Servisi Altan Erbulak, ölümünün 20. yılında Saraçhane’deki “Karikatür ve Mizah Müzesi”nde söyleşi ve sergiyle anıldı. ‘Karikatürcüler Derneği’nin düzenlediği geleneksel “Mizah Haftası” kapsamındaki, Cihan Demirci’nin yönettiği söyleşiye eşi Füsun Erbulak, kızı Sevinç Erbulak, çizer İbrahim Tapa ve torunu Dağhan Külegeç katıldı. 1929’da doğan Altan Erbulak, 1947’de çizmeye başladı. Her Gün, Vatan, Yeni Sabah, Akşam, Milliyet gazetelerinde; Tef, Akbaba, Fırt, Gırgır, Gümgüm gibi mizah dergilerinde çizdi. Hürmüz’le Cafer, Kibar Hırsız tiplerini yarattı. Tiyatroya 1957’de Dormen Tiyatrosu’nda başladı. 1971’de Metin Serezli’yle Çevre Tiyatrosu’nu kurdu. Tiyatro ve sinemada oyuncu, yönetmen olarak çalıştı. 1961’de İlhan İskender, 1982’de İsmail Dümbüllü ödüllerini kazandı. Söyleşiyi, Cihan Demirci’nin hazırladığı, Erbulak’ın çizdiklerini, onun için çizilenleri, söyleşileri de kapsayan “Bir Sıcak Kahkaha” adlı saydam gösterisi izledi. Etkinlik, Cemal Nadir, Oğuz Aral ve Altan Erbulak anısına açılan ve 20 Nisan’a dek devam edecek serginin gezilmesiyle tamamlandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle