Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2008 PAZAR 12 PAZAR YAZILARI dishab?cumhuriyet.com.tr ‘Son verin artık şu özel vergiye!’ abah bir kalktık ki, o gece Leipzig birbirine girmiş, bizden habersiz, bereket! Bir diskoteğin önünde çıkan kavga kısa sürede büyümüş, gruplar arasında çatışmaya dönüşmüş. Sonra çatışma büyümüş, ara sokaklara yayılmış. Yüzlerce genç, her milletten, Almanı, yabancısı. Polis hangisine koşacağını bilememiş. Bir ölü, onlarca hafif ve ağır yaralı. Polislerden de altısı hastaneye kaldırılmış. Doğu Almanya’nın Dresden’den sonra en güzel kenti sayılan Leipzig ne yazık ki en sorunlu kentlerden biri de. 1989’da Leipzig halkının başlattığı barışçıl nümayişler Demokratik Almanya’nın “iflası” ile sona ermiş, iki Almanya birleşmişti. Kentin göbeğindeki Nikolai Kilisesi bugün en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Tüm Doğu Alman kentleri gibi Leipzig de birleşmenin ardından iyice bir elden geçmiş. Buradaki birbirinden güzel ve zevkli yapıların birçoğu Batı Alman kentinde yok. Batıdan gelenlerin satın aldığı, çoğu Jugenstil (Arnuvo) yapılar Leipzig’in bir zamanlar ne denli zengin insanlar kenti olduğunun en güzel kanıtı. Kısa süre öncesine kadar bir “inşaat alanı” olan kent, yavaş yavaş eski çehresine kavuşuyor. Yeniden doğan Leipzig, Almanya’nın önemli kültür kentleri arasındaki yerini almaya başlıyor. Kitap fuarı Avrupa’nın önemli fuarları arasında. Bir de şu sokak kabadayıları, sataşmayı seven dazlaklar, yabancı düşmanı genç gruplar, Neonaziler, radikal solcu kavgacılar, futbolsever (!) vur kırcılar, uyuşturucu satıcıları olmasa her şey ne güzel BERLİN olurdu... Günümüz Leipzig’inin toplumsal sorunları, diğer Doğu Alman AHMET ARPAD kentlerinde de olduğu gibi birleşme sonrasının sorunları. İşsizliğin 1990’dan sonra yüzde 20’ye vardığı doğuya, batısından sadece inanılmaz yatırımlar akmadı, olumsuz birçok şey de insanlarının üzerine hızla çöreklendi. Evlerini barklarını terk edip “taşı toprağı altın” sandıkları batıya geçenler, orada hiç yaşamadıkları sorunlarla karşılaştılar. Doğuda kalanlar ise batının yolladığı paranın desteğine önce sevindiler, fakat sonra 45 yıl komünizmin ardından tepeden inme gelen kapitalizmle neye uğradıklarını şaşırdılar. Resmi verilere göre 1990’dan bu yana tam 1200 milyar Avro batıdan doğuya “devlet yardımı” adı altında akmış! Hükümetin, batı insanının boğazından keserek, işsizliğin 2 milyondan 4 milyona çıkmasını göze alarak doğunun kalkınmasına yaptığı yatırımlar, Merkel hükümetinin aldığı bir kararla ta 2019 yılına dek sürecek de. İki binli yıllara girildiğinde batıda birçok eyalet fakirlik sınırında yaşam savaşımı vermeye başlarken doğuda bol kepçe harcama yapan kent ve kasabalar az değil. Merkel vergi yasasını öyle çıkarmış ki Doğu Almanya’da yapılan harcamaları şu sıralar her yıl 160 milyar Avro hiçbir makamın kontrol etme yetkisi yok! Kentler arası geniş ekspres yollar yepyeni ve bomboş, günde birkaç düzine uçağın inip kalktığı koskocaman havaalanları yepyeni ve yolcusuz... Giderek daha çok batı insanı, “Son verin artık şu özel vergiye!” diye isyan ediyor. www.ahmetarpad.de DaciaRenault’nun Avrupa’sı vrupa var, Avrupa var… Kimin Avrupa’sından yana olduğunuza bağlı… 5 Nisan Cumartesi günü Avrupa Birliği’nin 6 aylığına dönem başkanlığını üstlenmiş Slovenya’nın başkenti Ljubljna’da bir başka Avrupa vardı. Çalışanların, emekçilerin, işçilerin Avrupa’sı. Öteki Avrupa… O gün sevimli, büyücek bir İsviçre dağ kasabasını andıran Ljubljana’nın sokaklarını Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun çağrısıyla, 29 ülkeden 55 sendikayı temsilen gelen 40 bin kişi doldurmuştu. “Euromanifestation/Avrogösterisi”nin amacı aynı kentteki buluşmalarını o sabah tamamlayan AB Maliye bakanlarına “Sosyal Bir Avrupa İstiyoruz, Satın Alma A S yılın sonunda üretimin yüzde Gücümüzü ve Dayanışmayı PARİS 100’ünü Romanya’ya devretme Korumak İstiyoruz”, “More taahhütüne girince yarışmayı for the workers, not only for kazandı. 1968’de Renault 8 ile the top / Yalnızca tepedekilere başlayan, ancak esas itibarıyla değil çalışanlara da… “ diye yalnızca geliştirilmiş bir Renault haykırıyorlardı. Binbir ses, renk, 12 (Dacia 1300) modeli üretecek dil, bayrak, pankart içinde bir UĞUR HÜKÜM fabrika kısa sürede Doğu delegasyon vardı ki, bütün (Sosyalist) Avrupa’nın favori ilgilerin odak noktasıydı. İki arabaları arasına girdi. Genel sistemin ataleti haftadır grevde olan Rumen DaciaRenault sonucu geri kalan fabrika ve ürünleri, fabrikası işçileri. 1989’da Çavuşesko’nun devrilmesinden 1966’da otomobil üretmek amacıyla kurulan sonra bir süre Renault’nun farklı ürünleri ve Romanya’nın antik adı diyebileceğimiz “Dacie/Dasya” markasını alan fabrika Alfa veya “Nova” gibi özgün modeller denemesine karşı pek başarılı olamadı. Romeo, Fiat, Ford, Morris, Peugeot ve son Renault 1999’da Dacia’nın yüzde 51’ini, anda devreye giren Renault’nun montaj 2000’de yüzde 73’ü satın alarak iddialı bir pazarı kapışmalarına tanık oldu. Renault 8 Engel tanımayan dansçılar in Engelliler Sahne Sanatları Kumpanyası dansçıları, geleneksel Budizm tarzındaki, “Benim Rüyam” adlı dans gösterisini sergilemeye hazırlanıyor. İşitme engelli dansçılar, 16 Nisan günü Pekin’de gerçekleştirdikleri provada, ilginç görüntüler oluşturdu. 1987 yılında kurulan kumpanya bünyesinde 88 işitme, görme ve fiziksel engelli dansçı yer alıyor. (Fotoğraf: AFP) Ç Küreselleşmenin uslu çocuğu zorda... sveç’te yiyecek giderleri hızla artıyor. Benzin, her geçen gün daha pahalı, enflasyondan. Aile giderlerine binlerce kronluk ek yük getiren fiyat artışlarında son 15 yılın en yüksek rakamlarına ulaşıldı. Ekonomi uzmanları, İsveç ekonomisinin üzerinde dolaşan “siyah bulutlara” vurgu yapıyor. Enflasyondan artık daha sıkça söz ediliyor... Soğuk savaş yıllarında, kapitalizm ile sosyalizm arasında “orta yol” izleyerek varlığını sürdüren küreselleşmenin uslu çocuğu İsveç’i zor günler bekliyor. Sabahları küçücük işyerimi açtığımda, kapıma başörtülü, başörtüsüz; kadın, erkek; yaşlı, genç insanlar dayanıyor. Önce iş soruyorlar. Sonra, ellerindeki kâğıtları utana sıkıla uzatıyorlar. İşçi bulma kurumu ve sosyal büro yeni bir uygulama başlatmış. Bu kâğıtlara, işyerimde, başvuranların durumuna uygun bir iş bulunmadığını yazıp imzalamam gerekiyormuş. İşsizlik kapılarında bu sıra sıra insanların ezik hallerini gördükçe, sorumlusu benmişim gibi daha çok utanıp, sıkılıyorum. Size yardım edecek gücüm yok; etim neki, budum ne olsun, diyemiyorum. Sanki çalıştıracak adama gereksinmem varmış da onlara iş İ kalmaya alışkın değil. İkimiz de vermiyormuşum düşüncesinin birbirimizden sıkılıyoruz. O, ızdırabını yaşıyorum. camın önüne oturup yoldan Olof Palme’nin İsveç’i ne hallere geçenleri izliyor. Ben, içeride bir düştü. Sağcı iktidar, insanları şeylerle uğraşıyor görünüyorum... dilenci gibi sokaklara düşürdü. İşçi bulma kurumuna telefon edip Eline tutuşturulan kâğıtlarla kapı “Durdurun bu stajı, kadına kapı dolaşıp iş isteyeceksin. Bunu daha fazla azap çektirmeyin!” yapmazsan zaten kuşa çevrilen demek geçiyor içimden. O zaman işsizlik paranı kesiyorlar, sosyal daha da kötü olacak... “Staj yardımında kısıntıya gidiyorlar. yaptığın işyerinde Git, nereye gidersen... Nasıl geçinirsen geçin... 35 metrekarelik beğenilmedin!” diyebilecekler. işyerimde, Iraklı İman’ı yanıma İman’ın üç paralık sosyal stajyer gönderdiler. İman, yardımını da kesebilirler. Dinine ülkesinde öğretmenmiş. yandığımın Irak’ın işgal edildiği kapitalizmi insanları MALMÖ günlerde gelmiş. Dili ne hale getiriyor. Ne yetersiz. Sosyal yardım yana dönersen dön, bürosu, boş oturacağına, hep bir tarafın açıkta boşa çalış diyerek kalıyor... Stajın yanıma stajyer verdi. bitmesi için dört ALİ HAYDAR İnsan onuru bu denli haftalık bir süremiz NERGİS aşağılanır mı? Zaten ben kaldı. İman’la, boş oturuyorum. Kadına acızulüm idare iş öğretecekmişim. İleride parası edeceğiz artık... olursa benzer bir işyeri açabilsin İsveç’te durumlar gerçekten de diye... İman, arada bir, yanımda kötüye gidiyor. Fiyatlar ateş hiçbir işe yaramadığı düşüncesine pahası. Alım gücü her geçen gün kapılıyor. İkide bir paspası alarak daha da azalıyor. Normalde yüzde yerleri silmeye çalışıyor. İzin 2’lerde seyreden enflasyon oranı, vermiyorum. Ona, vitrindeki mart ayında yüzde 3.4’e ulaştı. malların nasıl fiyatlandırılacağını Fiyat artışlarında son 15 yılın en öğretiyorum. İflas etmek üzere yüksek oranlarına ulaşıldı. Daha olan bir işyerinin neler yapması önce, benzer artışlar 1993 yılında gerektiğini anlatmaya da görülmüştü. O zaman, İsveç çalışıyorum. İman, aldığı kültür ekonomisi, Sovyetler Birliği’nin gereği, yabancı bir erkekle yalnız dağılma sürecinden etkilenmişti. projeye girişti: 5 bin Avro’luk “Low Cost Otomobil” Coğrafi olarak yakın, AB’ye aday bir ülke, ortalama ücretlerin 100150 Avro’da dolaştığı ucuz ve kaliteli emek. Renault turnayı gözünden vurmuştu. Bugün firmanın tüm satışlarının yüzde 10’unu oluşturacak ucuz otomobil, “Logan”ın ilk birimi Eylül 2004’te başkent Bükreş’e 120 km. uzaklıktaki Piteşti kentinin Mioveni sitesinden çıktı. Önce Rumen, sonra gelişmekte olan ülke pazarlarında denenen ürün, beklenenin de üstünde bir ticari başarı sağladı. DaciaRenault 2005 yılını 1.2 milyar Avro ciro, 57 milyon Avro net kârla kapatan firma, geçen yıl net kârını 150 milyon Avro’nun üstüne çıkarttı. Peki 13 bin Dacia çalışanının ücreti? 1520 yıllık Dacia işçilerinin ortalama brüt maaşı 250 Avro civarındaydı. Fransız Renault işçisinin onda biri ücret kazanan, süte Paris’teki meslektaşından daha fazla para ödemek zorunda olan Rumen emekçisinin bu “büyük” başarıdan aldığı pay neydi? Seslerini yükseltmezlerse üç kuruştu. “Modern Paryalığa Hayır! Avrupa Birliği’nin ‘kölesi’ olmak istemiyoruz!” diye haykıran Dacia çalışanları sosyalizm sonrası Romanya tarihinin en uzun sürecek mücadelesine soyundular. 24 Mart’ta yüzde 65 yani 148 Avro ücret artışı talebiyle işi durdurdular. “Üretimi Çin, Fas, Hindistan hatta Rusya gibi daha da ‘emek ucuz’ ülkelere kaydırırız…” gibi merkezi yönetim, Fransa kaynaklı; “Yeterli çoğunluğa sahip olmadığınız için greviniz yasal değil…” gibi yerel yönetim destekli tehditlere rağmen 3 haftaya yakın 8 bin civarında Rumen “low cost” emekçi direndi. Ljubljana’da Dacia temsilcileri ve işçilerine destek ve sempati sergileyen Avrupa işçi sınıfı ve çalışanlarının ötesinde, en büyük dayanışma Fransız otomotiv işçilerinden geldi. CGT sendikasının bütün Renault işyerlerinde açtığı kampanyalarda toplanan on binlerce Avro, Dacia grevcilerine iletildi. Dayanışmaya Peugeot çalışanları ve CFDT sendikası da katıldı. 11 ve 12 Nisan Şimdilerde dünyayı saran sabahı yönetimle yapılan son ekonomik krizin adını da siz müzakereler ve personelin koyun. İsveç’te, 2007 yılının yüzde 70’inin iradesi aralık ayındaki fiyat artışları, doğrultusunda düzenlenen 1993 yılı ortalamalarını 10 puan oylamadan sonra, cumartesi geride bıraktı. Merkez İstatistik öğlen kısmen, 14 Nisan Bürosu ve araştırma Pazartesi’nden itibaren de tam kuruluşlarının verilerine göre, işbaşı yapıldı. Dacia işçileri gıda fiyatları geçen yıla oranla yüzde 40 ücret artışı (ortalama yüzde 7.3 oranında artış kaydetti. 97 Avro brüt) ve yeni sosyal Fiyatlar en çok dar gelirlinin haklar edinmişlerdi. Artık Dacia sofrasındaki ekmeği vurdu. Un işçileri Romanya ortalamasının fiyatlarındaki yüzde 26.4 iki misli ücret kazanıyor. Geçen oranındaki artışı, yüzde 22 hafta Rumen ve Bulgar Arcelororanıyla makarna izliyor. Mittal demir çelik Akaryakıt fiyatlarındaki artış işletmelerinde de ücretler için taşıma giderlerini de arttırdı. grevler patladı. Otobüs ve trenlerle yolculuk DaciaRenault çalışanlarına etmek de artık, yüzde 14 zamlı Fransız yoldaşlarının bilet fiyatlarıyla, daha pahalı.. dayanışmasını götüren CGT Faiz artışları, bankalara Metalürji Federasyonu sendikası borçlanılarak satın alınan evlerin sorumlularından Christian geri ödemelerine de yansıyor. Ev Pilichowski, “Şu anda Fransa, kiraları da bu artışlardan payını Almanya ve Yunanistan alıyor. Artık karın doyurmak ve olmak üzere birçok Avrupa kira ödemekten başka hesap ülkesinde hayat pahalılığına yapmayan halk, diğer tüketim karşı, ücret artışları için giderlerinde kısıntı yapıyor. eylemler düzenleniyor. Çok Piyasalarda gıda dışındaki uzun zamandır hedeflediğimiz sektörlerde büyük bir durgunluk ‘Bizim Avrupamız’, ‘Sosyal gözleniyor. Küreselleşme Avrupa’ ancak mücadele canavarı, sadece küçük ve orta içinde biçimlenecektir. boy ülkeleri yutmakla kalmıyor, Bunun en güzel örneğini artık aç kaldığında yavrusunu DaciaRenault işçileri yiyen kedi gibi, uslu çocuğu vermiştir” diyor. İsveç’i de vuruyor... [email protected] [email protected] 2007/579 Esas Bir Borçtan Dolayı İpotekli Olup Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi, Kıymeti, Evsafı: TAPU KAYDI: Sinop Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 03.04.2008 tarihli yazısında belirtildiği üzere satışa konu ipotekli taşınmaz Sinop, Merkez, Ada Mahallesi, 316 ada, 112 parselde kayıtlı olup, ana taşınmaz 361,24 m2 alanlı, bahçeli bir zemin ve bir normal katlı, iki daireli kargir apartman niteliğinde, kat mülkiyeti tesis edilmiş olup, 1. normal kat, 1/2 arsa paylı, 2 bağımsız bölüm No’lu mesken tam hisse ile borçluya aittir. İMAR DURUMU: Sinop Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nün 13.06.2007 tarih ve 1495 sayılı yazısında belirtildiği üzere satışa konu ipotekli taşınmaz imar planı sınırları içinde olup, blok nizam 4 kat inşaata tahsislidir. HALİHAZIR DURUMU: Satışa konu ipotekli taşınmaz bahçeli 2 katlı, betonarme nitelikli binanın 2. katındaki dış cephesi boyalı, pencere doğramaları PVC nitelikli, tabanda 100 m2 alanlı, 1 katta çıkmalarla birlikte 110 m2 alanlı bina IIIA grubu inşaat sınıfındadır. Taşınmaz meskun mahalde olup, kamu kurum ve kuruluşlarına 18002000 metre mesafede, ticari merkezlere 15002000 metre mesafede, okul, hastane vb. sosyal tesislere 8001000 metre mesafededir. İmar planı sınırları içinde olup, altyapısı mevcut, belediye hizmetlerinden eksiksiz faydalanmaktadır. Yola cepheli olup, şehir içi dolmuş güzergâhındadır. Ulaşımı kolaydır. Manzarası kapanmayacak şekilde önü açıktır. Taşınmazın yerinde yapılan emsal araştırması ve serbest piyasa koşulları altında mevcut özellikleri ile değeri 250,00 YTL/m2’dir. Taşınmazın Alanı: Tabanda 100 m2 alanlı, 1 katta çıkmalarla birlikte 110 m2 alanlı. Takdir Olunan Kıymeti: 86.405.00 YTL 1. Satış Günü: 02/06/2008 Pazartesi Saat: 11:0011:10 2. Satış Günü: 12/06/2008 Perşembe Saat: 11:0011:10 Yukarıda özellikleri yazılı ipotekli taşınmaz bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Satış Şartları: 1Satış, yukarıda belirtilen gün ve saatte Sinop İcra Müdürlüğü önünde açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda, en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masrafları, KDV alıcıya aittir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını, hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/579 Esas sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 7Satış ilanı, ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması veya adresleri bilinmeyenlerin de yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 20509) MERKEZ / SİNOP İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ AÇIK ARTTIRMA İLANI 2008/1 Satış TAPU KAYDI: İstanbul, Fatih, 2. Bölge, Deniz Abdal Mah. Ziya Gökap Cad. 417 pafta, 2360 ada, 18 parselde kayıtlı, 24 kapı nolu, Kaya Apartmanı’nda C Blok, 1. kat, 3 nolu daire. İMAR DURUMU: 21.05.2005 tasdik tarihli, 1/1000 ölçekli, Fatih koruma amaçlı uygulama imar planında 3. derece koruma bölgesinde, konut alanında kalmakta olup, H=9.50 metre irtifa almaktadır. HALİHAZIR DURUMU: Dava konusu taşınmaz, Daireye girişte antre + caddeye cepheli salon + koridor + 3.Y. odası + mutfak + banyo + WC + arka bahçeye bakan balkon bölümlerinden oluşmaktadır. Elektriği ve suyu mevcut, doğalgazlı kombi ile ısıtılmaktadır. Kullanım alanı 115 m2’dir. BİLİRKİŞİCE KONAN DEĞER: 13.02.2008 tarihli dosyada mübrez bilirkişi raporunda taşınmaza 200,000,00.YTL (İkiyüzbin Yeni Türk Lirası) değer konmuştur. SATIŞ ŞARTLARI: 1. Gayrimenkulün 1. satışı 30/05/2008 günü, saat: 14.00’ten 14.15’e kadar, Fatih 2. Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla gayrimenkulün 2. satışı 09/06/2008 günü, saat: 14.00’ten 14.15’e kadar, ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2. Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye, resmi ihale pulu, %1 KDV, tapu harç masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgelerle 15 gün içinde satış memurluğuna bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farklar ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın satış memurluğunca tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/1 satış sayılı dosya numarası ile satış memurluğuna başvurmaları ilan olunur. 04.04.2008 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 21818 FATİH 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI C MY B C MY B