07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şırnak’ta şehit olan 3 askerin cenazeleri bugün memleketlerinde toprağa verilecek 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT 11 terörist öldürüldü ? Genelkurmay Başkanlığı, önceki gün BestlerDereler bölgesinde gerçekleşen çatışmalarda 9 teröristin etkisiz hale getirildiğini, Piyade Yüzbaşı Hasan Hatıl, Piyade Astsubay Başçavuş Faruk Kaya, İstihkam Kıdemli Üstçavuş Cengiz Gülcü’nün şehit olduğunu, beş askerin de yaralandığını açıkladı. ŞIRNAK/ANKARA (Cumhuriyet) Şırnak’ta üç askerin şehit olduğu BestlerDereler bölgesinde askeri operasyonlar yoğun olarak devam ederken Genelkurmay, bölgede 9 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Hakkari’nin Çukurca ilçesi kırsalında bulunan birliklere, sınırın Irak tarafındaki teröristlerce havan ateşi açıldığı, 2 adet havanın mürettebatı ile etkisiz hale getirildiği açıklandı. BestlerDereler bölgesinde günlerdir devam eden operasyonlarda önceki gün güvenlik güçleriyle PKK’liler arasında çatışma çıktı. Çatışmada Piİstihkam Kıdemli Üstçavuş Cengiz Gülcü’nün Isparta’da oturan ailesi acı haberin ardından yasa boğuldu (solda). Şehit Astsubay Başçavuş Faruk Kaya’nın ağabeyi, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak ağladı. (Fotoğraflar: AA) yade Yüzbaşı Hasan Hatıl, Piyade Astsubay Başçavuş Faruk Kaya, İstihkam Kıdemli Üstçavuş Cengiz Gülcü şehit olurken saldırıda yaralanan 1 üsteğmen, 1 teğmen ve 3 astsubay yaralandı. Operasyona ilişkin dün yapılan açıklamada şu bilgiler verildi: “Şırnak ili BestlerDereler bölgesinde PKK/KONGRA GEL terör örgütüne karşı sürdürülen operasyonda, 31 Mart 2008 günü teröristlerle sıcak temas sağlanmış ve aralıklarla devam eden çatışmalar sonucunda, 9 terörist silahları ile birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Teröristlere ait sığınaklarda ele geçirilen çeşitli mühimmat ile çok miktarda yiyecek, ilaç ve diğer yaşam malzemeleri kullanılmaz hale getirilmiştir. Çatışmalar esnasında 3 personelimiz şehit olmuş, 5 personelimiz yaralanmıştır.” Operasyonların sürdüğü bölgeye havadan özel harekât timleri indiriliyor. Ayrıca, zaman zaman Diyarbakır’daki askeri havaalanından kalkan savaş uçakları görülüyor. 20’şer dakika arayla üçer adet olmak üzere gruplar halinde F16’lar havalanıyor. da dik durmaya çalışıyor. Cenazeler Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’ndaki törenin ardından şehitlerin memleketlerine gönderildi. Şehit Yüzbaşı Hasan Hatıl’ın Zonguldak’ın İncivez Mahallesi’nde yaşayan ailesi, haberi aldıktan sonra evlerinin önüne Türk bayrağı astı. Emekli maden işçisi baba Şaban Hatıl, şöyle konuştu:“2002’de evlenmişti. 4 yaşındaki çocuğu Serhan babasız kaldı. Oğlumun en büyük hedefi kurmay subay olmaktı.” Şehit Astsubay Başçavuş Faruk Kaya’nın Tarsus’un Gaziler Mahallesi’nde oturan babası Hurşit Kaya, acı haberi “Vatan sağ olsun. Bu ülke için canımız feda olsun” diye karşıladı. Ağabeyi Osman Kaya “Bıraktığı bayrağı devralmaya hazırız” diye konuştu. Ankara’da dershanede öğretmenlik yapan Nursel Kaya ile 1.5 ay önce nikâh kıyan Faruk Kaya’nın, bir ay sonra düğün yapmayı planladığı öğrenildi. Şehit Üstçavuş Cengiz Gülcü’nün Isparta’nın Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Göksöğüt beldesinde oturan annesi Fidan Gülcü acı haberi alınca sinir krizi geçirdi. Türkİş’in Rus Ruleti Parlamento, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nı dün yeniden ele alırken “çalışanlar” da Ankara ve İstanbul’da yine alanlardaydı. Fakat bu kez, 14 Mart’taki iş bırakma eyleminde olduğu gibi, Türkİş’in başını çektiği ve “Emek Platformu” gibi çok geniş bir yelpazenin altında toplanmış 17 büyük konfederasyon ile birlik yerine, DİSK’in öncülüğünde 5 konfederasyon ve birliğin üyeleri olarak. Dünkü eylemlerde Türkİş yoktu. Hakİş yoktu. KamuSen de yoktu. Ama bu konfederasyonları taşıyan sendikalardan Petrolİş gibi, belediye işçileri gibi, Demiryolları gibi, Türkiye Gazeteciler Sendikası gibi emek örgütleri Sosyal Güvenlik Reformu Yasa Tasarısı’nın, 14 Mart eylemlerine karşın, yeterli düzeltme görmeden Meclis Genel Kurulu’na getirilmesine tepkilerini göstermek için iş bırakmışlardı. Bu nedenle de özellikle İstanbul’da hem banliyö hem de ana hat tren seferleri belirli saatlerde durdu. Sudan bahane arayışı Çalışanlar ya da emekçiler arasında 14 Mart 2008’den 1 Nisan 2008’e uzanan 17 işgününde ne oldu da Emek Platformu denilen oluşum çatladı? Özellikle o platforma ev sahipliği, öncülük ve sözcülük yapan Türkİş’in, yani ülkenin en büyük işçi konfederasyonunun üst düzey yöneticileri, alanlara çıkmaktan vazgeçtiler? Konfederasyonun, AKP’li olduğu bilinen yeni genel başkanı Mustafa Kumlu, emekçileri yarı yolda bırakan kararlarının nedeni için konuşmadı. Türkİş’in Eğitim Sekreteri ve Belediye İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, 14 Mart’ta alanlara çıkarak gerekirse genel grev yapmaya çağırdıkları çalışanların dünkü eylemi için “Emek Platformu”nda alınmış bir karar olmadığı gibi sudan bir gerekçeyi öne sürerken, Türkiye’de yeni bir sendikal anlayış ve yeni bir işçi tipi oluşturmak için çaba gösterdiklerini söyledi.O “yeni bir işçi tipi”ni tanımlarken “daha fazla üretim ve hizmet” ölçütlerini öne çıkaran Yurdakul’a göre, 14 Mart eylemi sonrasında Çalışma Bakanı ile bir araya gelen işçi liderleri arasında Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı üzerinde tam bir anlaşma sağlanamadı. Yurdakul, Bakan Faruk Çelik’in özellikle 65 yaş için mutabakat sağlandığı yönündeki açıklamasının gerçeği yansıtmadığını da inkâr etmiyor!. “O zaman niçin eylemlerden vazgeçildi” sorusunun, Türkİş Eğitim Sekreteri’ne göre, tek yanıtı var: “Ülkenin kritik dönemden geçtiği bu dönemde kimseyle boğaz boğaza kavga etmek istemiyoruz.” Yurdakul, konfederasyonun gündemdeki yasanın iktidar tarafından bazı düzeltmelere tabi olabileceğinden de henüz umut kesmemiş görünen dünkü İzmir konuşmasında, hükümetin hazırladığı istihdam paketi ile kıdem tazminatını kaldırmayı amaçladığının farkında olduklarını da gizlemiyor. Aksine, bu hazırlığın Başbakanlık’tan dönmemesi halinde, kıdem tazminatına dokunmanın genel grev nedeni olduğunu hatırlatmak istiyor. Benzer bir yumuşama sinyalini Türkiye KamuSen Genel Başkanı olarak veren Bircan Akyıldız da dün yaptığı açıklamada, tasarı üzerine TBMM’deki gelişmeleri yakından izleyeceklerini söylerken topu Anayasa Mahkemesi’ne atmak isteyen bir açıklama yapıyor. Yasanın Anayasa Mahkemesi’nden yeniden geri döneceği umudunu taşıdığını söylüyor. Ve, bundan sonraki gelişmeler karşısında Emek Platformu’nun takınacağı tavrı izleyeceklerini bildiriyor. Şehit evlerinde yas Bölgede operasyonlar sürerken şehitlerin aileleri ise acı haber karşısın YÖK YÜRÜTME KURULU Özcan ‘dayatıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Yürütme Kurulu’nu işletmekte ısrar eden YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, kurulun çalışması için gerekli olan 9 kişilik kadrosunu oluşturamıyor. Özcan, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) kontenjanlı iki üye bulamamaları halinde yürütme kurulunu 7 kişi işleteceğini açıkladı. Bir önceki YÖK Başkanı Erdoğan Teziç döneminde, çalışacak üye bulunamadığı için kurulmasında ısrarcı davranılmayan YÖK Yürütme Kurulu, Özcan döneminde adeta “dayatılarak” çalıştırılmak isteniyor. ÜAK üyeleri “Ankara dışında yerleşik bulunmaları, üniversiteden kopmak istememeleri ve hükümet kanadındaki üyelerin ağırlığı nedeniyle AKP çizgisinde bulunacak bir kurulda görev almak istememeleri” gibi nedenlerle kurulda çalışmak istemiyor. Kurul ilk oluşturulduğunda üyeliğe seçilen Prof. Fikret Şenses ile Prof. Mustafa İlhan görevlerinden istifa etmişlerdi. Yerlerine önceki gün Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu ile Prof. Ali Ekrem Özkul getirildi. Fakat Yüzbaşıoğlu da istifasını verdi. Yüzbaşıoğlu’nun yerine geçecek yeni isim, 16 Nisan’da belirlenecek. Seçenek olarak iki isim kaldı. Biri Prof. İsa Eşme, diğeri Prof. Atilla Eriş. Eşme, yürütme kurulu üyeliği görevine gelmek istemiyor. Bu durumda, Özkul istifa etmezse, kurul sadece bir ÜAK üyesi, 7 hükümet kanadı üyesi ile çalışacak. Eskişehir Metristepe’de yağmur altında gerçekleştirilen törenlere milletvekilleri, Anadolu Üniversitesi rektör yardımcıları, öğrenciler ve çok sayıda yurttaş katıldı. 87. yıldönümü için Eskişehir ve Bilecik’te geniş katılımlı törenler düzenlendi İnönü Zaferleri kutlandı CAN HACIOĞLU Pasif politikaya dönüş Herhangi bir sivil toplum örgütünün, TBMM’nin kabul ettiği bir yasayı iptal isteği ile Anayasa Mahkemesi’ne götüremeyeceğini bile bile, KamuSen Başkanı’nın dünkü eylemde görünmeyen Hakİş ve Türkİş’in yanında yer alması, adı geçen örgütlere üye olan çalışanların bundan sonra adını koymasalar da pasifist sendikacılık politikası izleyeceklerini gösteriyor. “Eski bir Milli Görüşçü olduğu bilinen Salim Uslu ile Mustafa Kumlu ve Bircan Akyıldız, temsil ettikleri konfederasyonları AKP’nin arka bahçesi mi yapacaklar” sorusunun, sendikaların gündemlerinin ilk sırasına oturması, öyle görülüyor ki şaşırtıcı olmayacaktır. ESKİŞEHİR/ BİLECİK İnönü Zaferleri’nin 87. yıldönümü Bilecik ve Eskişehir’de düzenlenen törenlerle kutlandı. Anma etkinlikleri çerçevesinde ilk tören İnönü savaşlarının geçtiği Eskişehir Metristepe’de yapıldı. Sağanak yağmur altında gerçekleştirilen törene, CHP milletvekilleri Murat Sönmez, Yaşar Tüzün, Ergün Aydoğan, Eşref Karaibrahim, Tekin Bingöl, Fevzi Topuz, Akif Ekici, Hikmet Erenkaya, Ali İhsan Köktürk, TBMM İdari Amiri Hüsrev Kutlu ve MHP milletvekili Beytullah Asil katıldı. Anadolu Üniversitesi öğrencileri de rektör yardımcıları Prof. Dr. Nüvit Gerek ve Prof. Dr. Zühtü Atlan ile birlikte Metristepe’deki siperleri gezdi. İkinci tören Bilecik’in Bozüyük ilçesindeki Akpınar Şehitliği’nde düzenlendi. Şehitlikteki anıta çelenk sunulmasıyla başlayan törende konuşan Hüsrev Kutlu, İnönü Zaferleri’nin Türk milletinin yazdığı bir destan olduğunu söyledi. Törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği kutlama telgrafları alkışlanmazken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, CHP Genel Baş kanı Deniz Baykal ile İnönü Vakfı Başkanı ve eski CHP Milletvekili Özden Toker’in gönderdiği telgrafların ise büyük alkış alması dikkat çekti. Eskişehir’in İnönü ilçesinde düzenlenen törenler ise Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı’nın halkı selamlamasıyla başladı. CHP’li İnönü Belediye Başkanı İsmail Karaköse, “Ulu önder Atatürk, İnönü Zaferleri’nden ‘Türk’ün makus talihinin yenildiği zafer’ olarak söz etmiştir. Biz İnönülüler kahramanlığımızın göstergesi olarak, ilçemize TBMM’den bir altın madalya bekliyoruz” diye konuştu. Türkİş’e göre talep gecikmişmiş Nitekim dünkü eylemler sürerken alelacele yayımlanan bir Başkanlar Kurulu bildirisi ile Türkİş, Meclis gündeminde bulunan Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesine yönelik talepleri gecikmiş bir talep olarak sayarak kendi tutumunu açıklamak istemiş, ama öyle bir gecikme varsa, bunda ülkenin en büyük işçi konfederasyonunun sorumluluğu yok mu sorusunun yanıtını da vermeyi unutmuştur. Özellikle Uslu ve Kumlu’nun başkanlık yaptığı konfederasyonların, şemsiyeleri altında bulunan sendikaların işvereni konumunda olan siyasi iktidarla iyi geçinme istekleri, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’na yönelttikleri muhalefeti yarıda bırakmalarını zorunlu mu kıldı? Eğer öyleyse, doğacak boşluğu DİSK’in doldurmak istemesi, kimseyi şaşırtmayacaktır. İKİ VAKIF ÜNİVERSİTESİ 8 bin ek kontenjan ZEYNEP ŞAHİN İP’ten iddialara yanıt Genel Başkan Yardımcısı Gültekin, Ergenekon soruşturmasında bazı basın yayın kuruluşlarının toplumu yalan bombardımanı altında tuttuğunu söyledi İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, Ergenekon soruşturmasında basının toplumu “yalan bombardımanı” altında tutuğunu belirtti. İstanbul İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yapan Mehmet Bedri Gültekin, “Emniyet ve yargı içinde yuvalanmış Türkiye ve Cumhuriyet düşmanı çete, her gün bir yalan üretmekte ve basın yayın organlarına servis yapmaktadır. Çetenin sahip olduğu basın kuruluşları ise bu malzemeleri günü gününe yayımlamaktadır” dedi. Gültekin, “yalan” haberleri özetle şöyle sıraladı: “1. Yalan: 23 Mart’ta Taraf ve Star gazeteleri, gözaltına alınan kişilerden birinin bilgisayarında, AKP hakkındaki iddianamenin, iddianame açıklanma C MY B C MY B ANKARA YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın, üniversite kontenjanlarını artırmak için İstanbul merkezli iki yeni vakıf üniversitesine 8 bini aşkın kontenjan tanıdığı, bunun Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) kontenjanlı üyeleri rahatsız ettiği ancak yapılan uyarıların dikkate alınmadığı öğrenildi. Üniversitelerin “dershanelere dönüşeceği” uyarısını yapan üyeler arasında, karşı oy yazısı yazanlar bulunduğu bilgisi alındı. YÖK’ün önceki gün yapılan genel kurulunda, üniversitelerde kontenjan artırılmasına yönelik adımlar görüşüldü. Bu çerçevede, İstanbul merkezli biri faaliyette diğeri ise 20082009 Akademik Yılı’nda faaliyete geçecek iki vakıf üniversitesine, 8 bin 220 kişilik kontenjan sağlayacak yeni bölümler açılmasına izin verildiği öğrenildi. ÜAK üyeleri kurulalı bir yıl olmuş vakıf üniversitelerine çok sayıda bölüm açma izni verilmesinin sakıncalarına dikkat çekti. Ancak ÜAK üyelerinin yaptığı itirazlar etkili olmadı ve karar, YÖK Genel Kurulu’nda oy çokluğu ile alındı. Tuncay Özkan, Tayyar’dan şikâyetçi İstanbul Haber Servisi Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar’ın, gazeteciyazar Tuncay Özkan’ı terör örgütlerine hedef gösterdiği iddiasıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya gelerek Tayyar’dan şikâyetçi olan Özkan, sanığın kendisini derin devlet ve mafya ile ilişkilendirmek istediğini belirtti. Özkan, “Hrant Dink olayıyla ilgili hiçbir ilgim olmamasına rağmen yazılarında beni bu olayın tarafı gibi göstermektedir” dedi. Sanık avukatı ise müvekkilinin kaos meydana gelmesi için Özkan’a yönelik provokatif bir eylemin olabileceği endişesiyle bu yazıyı kaleme aldığını öne sürdü. Özkan’ın müdahillik istemi kabul edildi. 2. Yalan: İP’teki aramada bir CD’ye kayıtlı olarak Yargıtay binasının krokisi bulundu. Yargıtay’ı vuracaklardı. Gerçek: İP binasında böyle bir kroki hiç olmadı. Taraf’ta yayımlanan faks kâğıdının üzerinde 13 Mart tarihinin bulunması ve gazetenin Ankara bürosunun telefonunun yazılı olması, tertibi gözler önüne serdi. 3. Yalan: 25 Mart tarihli Taraf ve Bugün ile 26 Mart tarihli Zaman gazeteleri, İP’de ele geçen CD’lerden birinde bulunan belgede, Yargıtay’daki hâkim ve savcıların hepsinin tek tek fişlendiğinin açığa çıktığını yazdı. Gerçek: Arama tutanağında böyle bir belgenin kaydı bulunmuyor.” Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Nevruz olaylarında ölenlerin sayısı 3 oldu VAN (Cumhuriyet) Van’da 22 Mart’taki Nevruz olaylarında ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan Ramazan Dal (26) dün yaşamını yitirdi. Böylelikle Van ve Hakkâri’de Nevruz olaylarında ölenlerin sayısı 3’e yükseldi. Van’da izinsiz Nevruz kutlaması yapan göstericiler ile polis arasında çıkan arbedede başından kurşunla yaralanan Ramazan Dal, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. 10 gün boyunca yaşam mücadelesi veren Dal, dün sabah saat 05.00 sıralarında tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Dal’ın cenazesi ailesi tarafından alınarak Karşıyaka Camisi’ne götürüldü. Töreninin ardından Dal toprağa verildi. dan iki gün önce kaydedildiğinin tespit edildiğini ileri sürdü. Gerçek: Belge, iddianame yayımlandıktan sonra İP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz tarafından Aydınlık dergisinde yayımlanmak amacıyla internetten alınmıştır. Yazının altında, “Arabaşlıklar dışında iddianameden aynen alınmıştır” notu bulunmakta.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle