24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Çetele M. Ali Kılınç: “Yeni çete operasyonları için ad önerileri: Dumlupınar, Sakarya, Kuvayı Milliye, Ulusal Egemenlik.” Ya ğ m u r D e n i z Müslüman nüfus Katolikleri geçmiş... “Ama dünyada Katoliklerin nüfuzu geçerli!” TÜRKİYE Cumhuriyeti’ne ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılar durmaksızın sürüyor. Gazetemiz bir kez daha saldırıya uğradı; yakılmak istendi. Bir süre önce polis tarafından gözaltına alınan Başyazarımız İlhan Selçuk yoğun bakımda ve bu kez doktor gözetiminde. Medya, Demokrat Parti döneminin “besleme basını”nı aratır biçimde Ali Kemaller’in güdümüne girmiş. Emniyet emekli vaizin kadroları tarafından ele geçirilmiş ve “F Tipi” operasyonlarla ulusalcılara gözdağı veriliyor. Polis, ulusalcılığı bir tehdit olarak kabul ediyor. Başbakanlık koltuğunda oturan şahıs ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat, laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddia edilen partideki fiil ve beyanların sahibi olmak sıfatıyla davalı konumumda yüce mahkemede yargılanacak. Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkışan PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Erdoğan neden bir adım geri atmıyor? Türkiye’yi yeterince geriye götürdüğü için! Gaflet M. Alpaslan Yener: “Ulusalcılığı terorizmle eş tutanların bu kararı hangi ulus adına aldıklarını açıklamaları gerekmez mi?” Avrupa Birliği’nin “komiser”leri, hukuk tanımaz bir edayla ılımlı İslam’ın sözcülüğüne soyunmuş durumda. Türkiye, zıvanadan çıkmak üzere! Tam da bu noktada, emekli general Naci Beştepe gözden kaçan ayrıntılara dikkati çekiyor. Beştepe, Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı RTE’nin büyük başkanı George W. Bush’un baş yardımcısı Dick Cheney’in geçenlerde Ankara’ya gelip de resmi açıklamaya göre “spesifik olarak Afganistan için asker istenmemiş” olmasının altında neler olduğuna bakmaya çalışıyor: “Spesifik değil de ne sifik istendi o zaman? Kapatma davasıyla siyasi olarak çok zor durumdaki AKP’yi daha fazla zora sokmamak için İki konu konu 24 Nisan’daki NATO toplantısına bırakılmış gibi bir durum söz konusudur. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ‘Bu konu benim görüşüm değil devlet politikası olmalıdır’ demiştir; bazı kanallarda haber yapıldığı gibi ‘devlet politikasıdır’ dememiştir. İki ifade arasında fark vardır. Siyaset, Türk insanının kanını, canını ve malını koruyarak bir kazanım elde ediyorsa başarılıdır. Yoksa, Galiçya’dan Kore’ye olduğu gibi olan yine Anadolu halkına olur. Diğer bir konu da Türkiye’nin füze kalkanına dahil edilmesidir. Bizim için ne Kore, ne de İran tehdit olmuştur. 1960’lı yıllarda ülkemizdeki ABD nükleer varlığı yüzünden ve hiç sorunumuz yokken, Küba krizi nedeniyle, Sovyetler tarafından vurulmamıza ramak kaldığını yıllar sonra öğrenmiştik. Lütfen dikkat. İki konu da çok önemli. Kapatmaya gelmesin!” Bilip de Bilmezden Gelmek 26 milyonluk Venezüella’da 6 Aralık 2006 seçimlerinde 6 milyon 900 bin oy alarak (yüzde 63) ikinci kez başkan seçilen sosyalist Hugo Chavez iktidarda. 8.5 milyon nüfusa sahip Bolivya’da yapılan son seçimlerde (2 Temmuz 2006) Evo Morales’in liderliğindeki Sosyalist Parti (Movimiento al Socialismo) kurucu parlamentodaki 255 koltuğun 134’ünü aldı. İktidarda. 189 milyon nüfusuyla Latin Amerika’nın en büyük ülkesi olan Brezilya’da, 2006 Ekimi’nde yapılan başkanlık seçimlerinde solun lideri, İşçi Parti’li (Partido dos Trabalhadores) Luca da Silva devlet başkanlığına seçildi. Dünyanın en büyük 8. ülkesi olan Arjantin ise sosyal demokrat kadın Başkan Cristina Fernandez de Kirchner tarafından yönetiliyor. 3.5 milyonluk Uruguay’da da başkanlık koltuğunda sol eğilimli bir politikacı, Tabaré Vázquez Rosas oturuyor. 42 milyonluk Kolombiya’da 28 Mayıs 2006 günü yapılan genel seçimlerde, Carlos Gaviria Diaz liderliğindeki sol 2 milyon 600 bin oy alarak (yüzde 22) ülkenin ikinci büyük siyasal gücü durumuna geldi. Solun 2000’li yıllarla birlikte Latin Amerika’da yükselişe geçtiğini gösteren bu örnekler çoğaltılabilir. Latin Amerika halkları küresel kapitalizmin uluslararası sermayeyi daha zenginleştirirken, kendilerini yoksullaştırdığını görüyorlar, bu gelişmelere karşı tek seçenek olan ‘sol’ siyasetlere yöneliyorlar. ??? Avrupa’ya da bir bakalım. İspanya’da 9 Mart 2008 günü yapılan seçimlerde Başbakan José Luis Rodriguez Zapatero liderliğindeki Sosyalist Parti, parlamentodaki 350 milletvekilliğinden 169’unu alarak iktidardaki konumunu korudu. Fransa’da mart ayı içinde yapılan yerel seçimler, Fransız Sosyalist Partisi’nin zaferiyle sonuçlandı. Parti, Paris başta olmak üzere elindeki tüm kentleri koruduğu gibi Toulouse, Strasbourg, Perigueux gibi kentlerde belediye başkanlıklarını kazandı. Marsilya ve Nice dışında irili ufaklı tüm önemli kentlerin yönetimleri sosyalistlere geçti. Almanya’da, Sosyal Demokrat Parti, 28 Ekim 2007 günü kabul edilen yeni ‘Temel İlkeler Programı’nda küreselleşmenin emperyalist yanına vurgu yaparak buna ‘dur’ diyeceğini ilan etti. Bu örnekler de çoğaltılabilir. ??? Bunları neden yazıyorum? Son zamanlarda adlarının önünde akademik unvanlar da bulunan birtakım insanlar televizyonlara çıkıp ‘sol’ üzerine, ‘sosyalizm’ üzerine olur olmaz ahkâm kesiyorlar. İzleyicilere solun bitip tükendiğini, sosyalizmin ‘çok gerilerde kalmış bir hikâye’ olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Ortak noktaları Amerikancılık; dünyaya ABD’nin gözlüğüyle bakıyorlar, o gözlükle bakınca da ancak Amerika’nın göstermek istediklerini görebiliyorlar. Bunlardan biri Ali Kırca’nın Siyaset Meydanı’na telekonferans yoluyla Ankara’dan katıldı geçen hafta: Prof. Dr. Mümtaz Er Türköne. İnternet sitelerindeki yaşamöyküsünde ‘siyaset bilimcisi’ ve Gazi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğu yazıyor. ‘İslamcılığın Doğuşu’, ‘Türk Modernleşmesi’, ‘Türkiye’de Din ve Siyaset’ gibi kitapları, Zaman gazetesinde de köşesi var. Bir özelliği de eski bir ‘ülkücü’ olması. Muhsin Yazıcıoğlu’nun başkan, Abdullah Çatlı’nın ikinci başkan seçildiği 2 Nisan 1978 tarihli Ülkücü Gençlik Kongresi’nde yönetime girmiş. ‘Milliyetçilik’ten ‘İslamcılık’a ne zaman geçiş yaptığını bilmiyorum. Eşi, eski Çiçekdağı kaymakamı, Sayın Özlem Piltanoğlu Türköne son genel seçimlerde AKP’den milletvekili seçildi. 1980’ler öncesindeki öğrencilik yıllarından kulağında kalmış içi boş ‘argümanlar’ ile, üstelik de gözle görülür bir hırçınlıkla Prof. Dr. Türkel Minibaş’a, Prof. Dr. Erol Manisalı’ya cevap yetiştirmeye çalıştı. ‘Küreselleşme’, ‘emperyalizm’ sözcüklerini duyunca esip kükredi. Minibaş’ı, Manisalı’yı ‘üçüncü dünyacılık’la suçladı. Dünya, ABD’nin güdümündeki emperyalist küreselleşmeye karşı alınacak önlemleri tartışır, birbiri ardınca ‘sağ’ iktidarlar yerlerini ‘sol’a bırakırken, AKP yanlısı akademisyenlerin, özellikle de siyasal bilimcilerin bu gelişmelerden haberleri yokmuş gibi davranmaları, gerçekleri bilip de bilmezden gelmeleri adlarının önündeki unvanlara hiç yakışmıyor. İnsan son çözümlemede onlara değil ama okurlarına, öğrencilerine yazıklanıyor. SESSİZ SEDASIZ (!) Folluk Nezahat Özbek: “AKP, anayasayı değiştirecekmiş. Yumurta kapıya dayanmış, ara ki folluk bulasın!” Türkiye için fazla mesai yapıyorlar! DEMOKRASİ’NİN askıya alındığı cunta dönemlerindeki gibi Amerikan casusluk örgütü CIA’nın şu sıralar Türkiye’de “fazla mesai” yaptığını söylüyor Bülent Esinoğlu: “Unutulmasın ki Türkiye’nin AB kapısına bağlanması bir Amerikan projesidir. AKP’nin kapatılma davasına AKP’den çok AB mandacılarının karşı durması boşuna değildir. AB kanadından gelen sahte demokrasi laflarının arasına ‘müzakereler kesilir’ tehdidini sokuşturulması kadar Ergenekon operasyonunun AB tarafından desteklenmesi de anlamlıdır. RTE’nin Başsavcıyı ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’e şikâyet etmesi boşuna değildir. Amerikan derin devletinin Türkiye’de operasyon yaptığı dönemlerde CIA da hep fazla mesai yapmıştır. 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde böyle olmuştur. Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın Ergenekon operasyonu için “Tüm ulusalcıları bir kefeye koyarak cepheyi genişletmeyin. Geniş cephe ile savaşırsanız kaybedersiniz” demesi üzerinde durulması gereken büyük ipucudur! 12 Eylül’e çeyrek kala rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil Cumhurbaşkanlığına vekalet ettiği günlerde Meclis kürsüsünden ‘CIA altımı oyuyor’ demişti. Şimdi bir memleket düşünün ki Başbakanı başka bir devletin proje görevlisi, eski MİT müsteşarı kendini Amerikan devletinin görevlisi gibi hissediyor. Fazla mesailer artık normal mesaiden sayılıyor!” İlhami Hakan: “AKP’li Murat Başesgioğlu’na göre Türk milli takımında Mehmet adında Brezilyalı futbolcu olmazmış. Ama AKP hükümetinde İngiliz pasaportlu bakan olabilir!” Bak hele ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr ‘Bilim’siz Demokrasi! Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Celal Şengör, YÖK Başkanı için “asistan bile yapmam” deyince, “üniversiteden atılma”sı istemiyle soruşturma açıldı... gerekçesi ise 1996’da “şirket ortağı” olmasıymış! Bunun “suç” olduğunun 2 yıl sonra “anımsanma”sını yorumlayanlar diyorlar ki, “Sanki intikam alınıyor...” Oysa Şengör’ün benzetmesi akademik çevrelerde yaygındır. Meslektaşlarının yaptıklarını beğenmeyenlerin, “Bunu öğrenciyken yapsaydın, sınıfta kalırdın” demeleri kadar anlamlı bir eleştiri var mıdır? Celal Şengör de daha açık bir söylemle demek istiyor ki; “YÖK Başkanı’nın bilimsel düzeyini beğenmiyorum...” Suç mudur? Nitekim başkaları da şunu diyebilir: “Yanılıyor, ben olsam ordinaryüs profesör yapardım...” Bu “fikri” ve “diğeri”ni “eşsaygınlık”ta görmek, öncelikle bilim dünyası için “demokratik olgunluk”tur... Örneğin bir yandan AB’ye “Merak etmeyin, demokrasi (yani ‘biz’ demek istiyorlar) kazanacak” derlerken öte yandan da demokrasinin toplumsal okulları olan belediyeleri kapatıyorlar. AB ülkeleri ise “sömürgeci emeller”i uğruna, buna bile susarken kendi ülkelerinde en küçük köyleri belediyeye dönüştürüyorlar... Siyasal bilimler dünyasında hangi öğrenci “nüfusu azalan belediye yok edilmeli” diye bir tez yazabilir; yazsa bile nasıl sınıf geçebilir?.. Şehircilikteki hangi derste, metropol sınırı için “pergelin ucunu vilayet binasına koyarak 50 km’lik bir çember çizin” denebilir? Bu ilkelliği öneren hoca, herhalde derhal psikolojik tedaviye alınır... Ya ormanlarımızın turizm “arsa”larına dönüştürülmesine “daha fazla olanak” sağlanan son yasaya ne demeli? Orman fakültesinden içeri bile giremeyecek doğa düşmanı bir düzenlemenin, “turizm geliri artacak” başlığıyla duyurulması, terbiye dahilinde tanımlanamaz... ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com eposta: dkavukcuoglu?superonline.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN ‘Özgür’ demokratlar! Ne var ki yaşadığımız demokrasinin temel özelliği şöyle özetlenebilir: “Seçilmiş”lerin hukuk Öğrenme yasağı Bilimsiz demokrasi, işte bu anlayıştaki seçilmişlerin atadıkları kamu kurumu sorumlularının da adeta “kurumsal tutum”larına dönüştü... Siz hiç kendi kurumundaki mimar ve mühendislere, “Mimarlık ve mühendislik toplantılarına katılmayın” diyen bir kamu yöneticisinin olabileceğini hayal bile edebilir miydiOybirliğiyle onaylanan “imar durumu”!.. niz? la birlikte bilimi de göz ardı etMedyamız şirket bültenlerini melerini “demokratik hak”ları izlemekten TMMOB yayınlarısaymaları... na bakmaya zaman bulamadıVaktiyle buna karşı, “devrim ğından, “Nasıl yani?” demekte ci” mücadeleyi savunurken şim haklısınız. DSİ yönetimi, kurum çalışandi “yüzde 47’nin demokratik yetkisi” diyenler de şöyle tanım larının 2224 Mart’taki TMMOB lanabilir: Hukuk dışı bilimsiz de “2. Su Politikaları Kongresi”ne mokrasinin “özgür” demokratla katılmalarını yasakladı. Yani, izlenen bilim dışı su politikalarırı... Hukuk dışılığın çarpıcı örnek nın mesleki eleştirisini dinlemeleri, bu yazının konusu dışında... lerini istemediler... Üstelik “Bilim Çin’de bile ol“Bilimsiz demokrasi” ise hemen hiç önemsenmediğinden, bir sa gidin...” diyen Hz. Muhamkez daha anımsatmak acaba işe ya med’in en sevgili kulları olduklarını “san”malarına rağmen... rayacak mı? Tarihimizde böylesine “cehalet düşkünü” bir dönem yaşanTBMM’den geçenler... mamıştı. Üniversite’deki “özgürÖnce Kuzey Irak harekâtı, ar lük ölçütü”nün bile, örneğin “hüdından AKP’yi kapatma davası, kümetin uygulamalarını eleşderken Ergenekon muamması ül tirme yasağı”nı kaldırmak yerike gündemini kaplarken “TBMM ne, sadece türbanla özdeşleştirilgündemi”ne hiç göz atan var mı? mesi, “bilimsiz demokrasinin Türkiye gerildikçe gerilirken, demokratlığı” değil midir? Mecliste’ki çoğunluk hiç oralı değil; “Durmak yok, yola devam” talimatını uyguluyorlar... ekinci?cumhuriyet.com.tr HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Nisan www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Osmanlılar döneminde 1 Tuna’da kulla 2 nılan, çektiri 3 türünden bir yük gemisi. 2/ 4 Kadastro ha 5 ritalarında 6 parseller top7 luluğu... Şiirde, bir uyak 8 tan sonra yi 9 nelenen aynı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 anlamdaki sözcük ve 1 F E R Z E N E Ş eklere verilen ad. 3/ 2 A A T S U V L A “Küflüce” de deniT R İ P len bir bitki hastalı 3 L İ K A E K ğı... Tavlada “üç” sa 4 A M E L E yısı. 4/ Eski Türkler 5 F O T O F İ N İ Ş Z EM D O de bir babanın taşın 6 E L maz mallarının mi 7 L O G O R E İ S rasçısı olan en küçük 8 J UMB O T E oğul. 5/ Asya’da bir 9 S İ T U Z L E T ülke... İspanya’da soylulara verilen san. 6/ Süvari kolu... Katılmış, ulanmış parça. 7/ Peygamberleri Hud’u dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim... Japon lirik dramı... Kabadayı. 8/ Duman lekesi... AleviBektaşi şairlerinin tarikatlarıyla ilgili şiirlerine verilen ad. 9/ Doğanın neden olduğu yıkım... Küçük torba. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İstanbul’un Anadolu yakasındaki iki tepenin ortak adı. 2/ Çayı, soğanı ve tavşanı vardır... Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er. 3/ “Uydurma söz, yalan” anlamında argo sözcük... Selenyum elementinin simgesi. 4/ Boş, içinde kimse bulunmayan. 5/ Uzak... At tüyünün rengi. 6/ Gazete... Sözcük türetmek ya da sözcüğün görevini belirtmek için kullanılan biçim verici ses. 7/ Sayma, sayılma... “Doktor ”: İlk James Bond filmi... Zeybek. 8/ İzlanda’nın plaka imi... Soluk. 9/ Olağanüstü bir güzelliği olan kadın... Ormanlara büyük zarar veren bir böcek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle