Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA 18 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr P Plastik Sanatlar Dergisi 12 yaşında Kültür Servisi P Plastik Sanatlar Dergisi’nin kuruluşunun 12. yılı önceki akşam Park Şamdan’da kutlandı. Raffi Portakal ile Celal Üster’in ev sahipliği yaptığı gecenin konukları gazeteci, sanatçı ve işadamları ağırlıklıydı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Prof. Dr. mimar Afife Batur, Resim Heykel Müzesi Müdürü, heykelci Ferit Özşen, edebiyat eleştirmeni ve gazeteci Doğan Hızlan, grafik sanatçısı Erkal Yavi, şair ve çevirmen Cevat Çapan, Dünya gazetesinden Faruk Şüyun, Radikal gazetesinden Cem Erciyes, Hürriyet gazetesinden İhsan Yılmaz, Sezer ve Orhan Duru, Hüseyin Baş ve gazetemizden Egemen Berköz’ün de aralarında olduğu konuklara çıkışta P Dergisi yayını, Michele Haddad’ın yazdığı “Halil Şerif Paşa / Bir İnsan, Bir Koleksiyon” adlı kitap armağan edildi. DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Şiirsizler ‘Kök’ sergisi Kare Sanat’ta... Kültür Servisi Kamil Fırat’ın 1997 yılından bu yana üzerinde çalıştığı 30 adet siyah beyaz fotoğraftan oluşan “Kök” isimli sergisi Kare Sanat Galerisi’nde dün açıldı. Sergi 20 Nisan’a kadar görülebilir. (0 212 240 44 48 www.karesanat.com) Son günlerde yaşananlara baktıkça Ece Ayhan’ın elli yıl önce yazdığı dizesi dilimden düşmez oldu: kovalar şiirsizler düşmanlarım ayağa kalksınlar. Kimdi şairin düşmanlarım diye kınadıkları? Şiirsizler. Şiiri insanın, toplum hayatının dışına çıkaran süreçlerin sonunda, şiirsiz bir toplumun geldiği cinnet ortamının yakından tanığıyız son günlerde. Şiir, büyük, iddialı sözlerde değil, hayatın küçük ayrıntılarındadır çoğu zaman. İşte, İlhan Selçuk’un sabahın dördünde kendisini gözaltına almaya gelen polislere çay ikramı... Nasıl da şiirsel, hayatı şiirle dolu bir insanın davranış biçimi. ??? Bu olay bana, yıllar önce Sinematek’te gördüğüm “Pirosmani” adlı filmin bir sahnesini anımsattı. Pirosmani, Gürcistan’da, köylerde, kasabalarda dolaşıp evlerin, lokantaların duvarlarına resim yapan, karşılığında karnını doyuran ve kendisine gösterilen yerlerde yatıp kalkarak hayatını sürdüren bir halk sanatçısıdır. Hayatının sonlarına doğru bir gün Moskova’daki sanat çevreleri tarafından keşfedilir. Bu kente davet edilir. Sergisi açılır. Çevresine hayranları toplanmıştır. “Ne istersiniz, ne yapalım?” diye sorarlar kendisine. O da yıllar boyu içinde yaşattığı şiir ve resim dolu hayatına çok yakışan şu yanıtı verir: “Bir semaver çay demleyelim. Sonra da çevresinde oturup çay içerek konuşalım.” ??? Bir yanda eşini, anasını doğrayan insanlar, öte yanda çağdışı bir toplum özlemiyle gözü dönmüş çevreler... Bu insanlar, böyle çevreler midir bizim toplumumuz? Dünyanın ilk ulusal kurtuluş savaşını vermiş, sömürgeciliğe karşı bağımsızlık bayrağını yükseltmiş, her alanda özgür, kişilikli bireyler yetiştirmiş çağdaş toplumumuz nasıl böyle bir girdabın içine savruldu? ??? Geçen hafta ülkemize gelen 1930 doğumlu Kübalı şair Pablo Armando Fernandez’i dinlerken, şiir ve yaşam dolu Küba’nın havasını hissettim. Pablo Armando Fernandez, daha genç yaşlarında ABD’de, edebiyat çevrelerinde bulunmuş bir şair. 1961’de Nâzım Hikmet, Küba’yı ziyaret ettiğinde arkadaş olmuşlar. Kübalı yazarlar bu ziyaret sırasında Nâzım Hikmet için dergilerinde bir özel sayı çıkarmışlar. Bu özel sayıda da onunla yaptıkları uzun bir söyleşiyi yayımlamışlar. Bu söyleşinin bir kopyasını, çevirtip Sözcükler dergisinde yayımlamam için bana verdi. Nâzım’la ilgili konuşurken, aradan geçen 47 yıla karşın heyecanının aynı kaldığını gördüm. Pablo Armando Fernandez’in gelişi bir başka mutlu olayla da birleşti: Çağrı Kınıkoğlu ile Gloria Rolando’nun yönettikleri, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi ile Küba Sanatlar Kurumu’nun ortak yapımı olan “Nâzım’ın Küba Seyahati” adlı belgesel filmin ilkgösterimi yapıldı. Bizim ulusal kurtuluş savaşımızdan görüntülerle Küba Devrimi’nin birleştirildiği açılış sahnelerinden sonra, Nâzım’ın “Havana Röportajı” adlı şiirini kendi sesinden okuması eşliğinde, Küba ziyaretinin ayrıntıları, onu tanımış aydınların tanıklıklarıyla aktarılıyor. Nâzım ile Küba Devrimi’nin heyecanını birleştirip günümüze taşıyan bu filmin şiirli dünyasını herkesin paylaşabilmesini dilerim. turgay@fisekci.com Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri’ni kazananlar 21 Nisan Pazartesi akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak ödül töreninde açıklanacak. Mansiyon Ödülü ‘Sivas ‘93’ ile ‘Dostlar Tiyatrosu’na verildi. Tiyatroda Afife heyecanı Kültür Servisi Bu yıl 12.’si düzenlenen ‘Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri’nin 2008 adayları ile özel ödül sahipleri açıklandı. ‘Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’ne Haldun Marlalı, ‘Nisa Serezli Aşkıner Özel Ödülü’ne Beyhan Saran, ‘Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’ne ‘444 / Altıdan Sonra Tiyatro’ ile Yiğit Sertdemir, ‘Tiyatroda Yeni Kuşak Ödülü’ne DalgaGenç Oyuncuları, Yapı Kredi Sigorta Özel Ödülü’ne Hamit Belli değer görüldü. Mansiyon Ödülü ‘Sivas ‘93’ ile ‘Dostlar Tiyatrosu’na verildi. ‘En başarılı’ adaylar ise şöyle belirlendi: Yapım: Bayazıt (İBŞT); Kürklü Merkür (Dot); Venedik Taciri (Tiyatro Pera). Yönetmen: Arif Akkaya (Bana Bir Picasso Gerek Duru Tiyatro); Mehmet Ergen (Şeylerin Şekli Akbank Yeni Kuşak Tiyatro); Murat Daltaban (Kürklü Merkür Dot Tiyatro). Erkek oyuncu: Can Başak (Bayazıt İBŞT); Mehmet Ali Kaptanlar (Venedik Taciri Tiyatro Pera); Sezai Altekin (Bana Bir Picasso Gerek Duru Tiyatro). Kadın oyuncu: Ayça Bingöl (Bana Bir Picasso Gerek Duru Tiyatro); Esra Bezen Bilgin (Şeylerin Şekli Akbank Yeni Kuşak Tiyatro); Şebnem Köstem (Bayazıt İBŞT). Yardımcı erkek oyuncu: Enis Arıkan (Kürklü Merkür Dot); Rıza Kocaoğlu (Kürklü Merkür Dot); Tuğrul Tülek (Kürklü Merkür Dot). Yardımcı kadın oyuncu: Nurseli İdiz (Kadıncıklar Sadri Alışık Tiyatrosu); Özge Özder (Üç Kız Kardeş İBŞT); Songül Öden (Kadıncıklar Sadri Alışık Tiyatrosu). Komedi müzikalde ‘en başarılı’ adayları: Erkek oyuncu: Atılgan Gümüş (Müzikaldeki Hayalet Tiyatro Kedi); Metin Serezli (Kim O? Tiyatro Kare); Selçuk Yöntem (Koca Bir Aşk Çığlığı Aysa Prodüksiyon). Kadın oyuncu: Demet Tuncer (Müzikaldeki Hayalet Tiyatro Kedi); Suna Keskin (Aşkın Yaşı Yoktur Hadi Çaman Tiyatrosu); Tilbe Saran (Koca Bir Aşk Çığlığı Aysa Prodüksiyon). Yardımcı erkek oyuncu: Bekir Aksoy (Koca Bir Aşk Çığlığı Aysa Prodüksiyon); İsmail Hacıoğlu (9 Ay Son Gün Oyun Bozan Tiyatro Aysa Prodüksiyon); Volkan Severcan (Oyunun Oyunu Yasemin Yalçın Tiyatrosu BKM). Yardımcı kadın oyuncu: Ayça Varlıer (Hisseli Harikalar Kumpanyası BKM); Ruhsar Öcal (Hisseli Harikalar Kumpanyası BKM); Simay Küçük Tuna (Bir Şehnaz Oyun İstanbul DT). Diğer adaylar: Sahne tasarımcısı: Ali Cem Köroğlu (Dalga Don Kişot Prodüksiyon, Bir Şehnaz Oyun İstanbul DT, Ashura Garajistanbul); Başar Sabuncu (Bayazıt İBŞT); Şirin Dağtekin (Venedik Taciri Tiyatro Pera). Giysi tasarımcısı: Canan Göknil (Bayazıt İBŞT); Güler Yiğit (Hisseli Harikalar Kumpanyası BKM); Gülhan Kırçova (Bir Şehnaz Oyun İstanbul DT). Sahne müziği: Cem İdiz (Bir Şehnaz Oyun İstanbul DT); Fazıl Say (Sivas ‘93 Dostlar Tiyatrosu); Selim Atakan (Bayazıt İBŞT). Işık tasarımcısı: İlhan Ören (Bayazıt İBŞT); Kemal Yiğitcan (Kürklü Merkür Dot, Dalga Don Kişot Prodüksiyon); Yüksel Aymaz (Ashura Garajistanbul). Ö L Ü M Ü N Ü N 6 0 . Y I L I N DA S A BA H AT T İ N A L İ Başın öne eğilmesin! ‘Aldırma Gönül Aldırma’ MÜSLİM ÇELİK Üç oyun ilk kez art arda sahnede Kültür Servisi Şahika Tekand’ın yazıp yönettiği “Oidipus Nerede?”, “Oidipus Sürgünde” ve “Evridike’nin Çığlığı” oyunları ilk defa arka arkaya kuruluşunun 20. yılında Studio Oyuncuları tarafından Garajistanbul’da sahnelenecek. “Oidipus Nerede?” 1, 2 ve 3 Nisan’da, “Oidipus Sürgünde” 4 ve 5 Nisan’da, “Evridike’nin Çığlığı” ise 10 ve 11 Nisan’da izlenilebilir. abahattin Ali, ilk ve ortaokul çağlarında şiir ve öykü denemelerine başlamıştı. İlk ürünlerini Balıkesir’de Çağlayan dergisinde yayımladı. El yordamıyla kendine açtığı yollarda, bireyciliği aşarak, olanaklı olduğunca, yaşantıya, çevreye dönerek, kimi olayların gelişmesinden hareketle toplumsal olanla ilgilenmeye başladı. ‘Kuyucaklı Yusuf’ romanındaki Yusuf olsun, jandarma Bekir olsun, diğer bazı öykü kahramanları olsun, hep mahpushane yıllarından kalma, orada tanıdığı, gerçekte var olan kişilerdi. Uzun süreler içeriye alındığı için, çıktığında çoğun işsiz, aşsız kaldığı olmuştur. Rıfat Ilgaz ve Aziz Nesin’le birlikte çıkardıkları o muhalif Marko Paşa, kapatıldıkça başka ad altında, örneğin Malum Paşa, Merhum Paşa gibi adlarla yayınını sürdürür. Tüm bunlar, kıpırdamayan, donuk hayatı devindirmeye yarıyordu. Mazlum Anadolu insanını aynı çevre ve ortamda, kendi yaşanmışlıklarıyla ele alarak işler. “Bilmezler ki, bu donmuş sanılan yaşamın da büyük dalgaları, kentlerdekine kıyasla daha az aktörce, daha çıplak ve içten arzuları, daha sarsıcı maceraları vardır.” Ülkeyi çok iyi tanıyabilmek için sonunda kamyon edinerek taşımacılığa başlar. Üretilmiş her nesne, insanımızın köycül yönünü devrimcileştirmiştir. Feodal kölelikten ücretli köleliğe düşmüş olanı da görebilecek bilinç, artı değerin izini sürmekte yatardı ancak. Sevi, yalnızlık, karamsarlık, umutsuzluk içinde umut beslemek, başlıca temleridir. Ortaklığı, paylaşmayı sevdi, ona sevdalandı. Duygu ve özlemleri, şiir olsun, öykü, roman S olsun, yazdıklarının çevresini kırarak dışarıya fırlamak ister gibidir. Biçime dönüştürmeye çalıştıkları, hep özde yatan ve iç gelişeniydi. Ah ki, roman ve öykü kişilerini, kuramsal gerçeği bize anlatmak için araç olarak kullanmakta az biraz daha dikkatli olup çokça böyle davranmasaydı derim. Kağnı, Ses, Hanende Melek, Gramofon Avrat, İçinizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna, Sırça Köşk, Değirmen, Dağlar ve Rüzgar adlı yapıtları, her biri bir sorunsalla; ayrıca nasıl yapılması, ne olunması gerektiğine dair, yer yer eleştirel gerçekçi düşlerle, düşüncelerle yoğrulmuştur. Şiirini, çağdaş şiirimizin serbest ölçüsünü kullanarak oluşturmak yerine, hecenin olanakları içinde vermeye çalışması, onu, o oluşumun içinde, memleketçi şiirin dışında bırakmıştır şeklinde düşünüldü hep. Ceyhun Atuf Kansu’ya göre imgeler devletinin yasasız, özgür yurttaşıdır o. Şiir onun için bir iç dökmedir. Sınıf bilinçli devrimci bir duruşu olup temelinde yurtseverlik tutkusunun harcı yatar. Nâzım Hikmet, Sadri Ertem, Memduh Şevket Esendal gibi toplumsal gerçekçi yazınımızın içinde ve savunucusudur. 1907’de Bulgaristan’ın Eğridere köyünde doğdu. Aydın bir süvari yüzbaşısının oğluydu. 2 Nisan 1948’de Kırklareli’nde sınıra yakın o yerde, çalılıklar içinde öldürülmüş olarak bulundu. Al kanlara bulanmıştı. Sanatsal fotoğraflar çeken ve şiirler yazan Mahmut Turgut’un üç kısacık dizesini katayım yazıma. Beyazdı gül Yüreğinde açan Şimdi kırmızı Sattas Ghetto Sahnesi’nde ? Kültür Servisi Trompet ve saksofon gibi üflemelilerle harmonica gibi reggae çalgılarını müziğine katan sekiz kişilik Sattas topluluğu 3 Nisan akşamı saat 22.00’de Ghetto Sahnesi’nde konser verecek. Topluluk Augustus Pablo, Gregory Isaacs, Inner Circle ve Bob Marley gibi sanatçıların müziklerini yorumlamanın dışında kendi parçalarını da söyleyecek. Bronx`ta Amy Winehouse şarkıları ? Kültür Servisi Amy Winehouse’un şarkılarını yorumlamasıyla tanınan Tania Albanis, 4 ve 5 Nisan’da Beyoğlu Bronx`ta akustik gitar eşliğinde sanatçının şarkılarını seslendirecek. Amy Winehouse son olarak 6 dalda aday gösterildiği Grammy’de, “en iyi plak”, “yılın şarkısı”, “yılın kadın pop şarkıcısı”, “yılın en iyi yeni sanatçısı” ve Back to Black albümüyle “yılın en iyi pop albümü” dallarında 5 ödül birden kazanmıştı. (0 216 556 98 00) ESKİŞEHİR 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2007/841 KARAR NO: 2008/214 Davacı Gülay Hoşgit tarafından, davalı İsmail Hoşgit aleyhine açılan nafaka davasında, 18.03.2008 tarihli duruşmada; davanın kısmen kabulü ile aylık 300 YTL tedbir nafakası, eksik 18,90 YTL harç ve 124 YTL yargılama giderinin davalıdan tahsiline dair davacının yüzünde, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren, 15 beş gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verilmiş olup, iş bu kararın davalıya ilan tarihinden, 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. (Basın: 17605) C MY B C MY B