28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 NİSAN 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM Başkanı Toptan, kovuşturma izninin Adalet Bakanı’na verilmesi gerektiğini söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gültekin İP Genel Başkanvekili ? ANKARA (ANKA) İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu, Ergenekon Operasyonu kapsamında tutuklanan, Genel Başkan Doğu Perinçek ve Genel Sekreter Nusret Senem’in tutukluluk halleri sona erinceye kadar görev yapmak üzere, Genel Başkanvekilliğine Genel Başkan yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin’in, Genel Sekreter Vekilliğine de Genel Başkan yardımcısı Mehmet Cengiz’in getirilmesine oybirliğiyle karar verdi. İP Merkez Karar Kurulu ayrıca, 19 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’te Tekirdağ Cengiz Topel Meydanı’nda “Tertibi Perinçek bozacak, Amerika kaybedecek, Türkiye kazanacak” sloganıyla bir protesto mitingi düzenlemeyi kararlaştırdı. AKP’ de 301 çatlağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesinde değişiklik öngören yasa önerisinin içeriğine TBMM Başkanı Köksal Toptan da karşı çıktı. Düzenlemeyi Adalet Komisyonu’na sevk eden TBMM Başkanı Toptan, bu suçlarda kovuşturma izninin cumhurbaşkanına verilmesini doğru bulmadığını söyledi. Katar’da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise konuya ilişkin bir soru üzerine “Cumhurbaşkanı partiler üstüdür, 301’le ilgili yetki verilebilir” dedi. Toptan, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, TCY’nin 301. maddesinde değişiklik öngören yasa önerisini Adalet Komisyonu’na sevk Tarih Önünde Hesap Vereceksiniz... Derin ve sessiz bir ilkyaz güneşi altındayım... Çoğu kez umutluyduk, aydınlığa açılan pencerelerden yaşamımızı çoğaltırdık. Minik sevinçlerle sarılırdık evrenin gökkuşağı rengine. Ne kıskançlık gölgesi, ne ikiyüzlülük ne de kötücül düşünceler olurdu çevremizde... Metin Altıok’un dizelerinde duvarları yıkan yıkıcıları tanır; Arthur Rimbaud’un sevdalar çağında yaşayan kadınlarla avunurduk... Necati Cumalı’nın Urla iskelesinden esen rüzgâr imbat Kordonboyu’nda yalar geçerdi yüzümüzü ve İlhan Ağabey’le birlikte rakılarımızı içerken... Bir İstanbul sabahında yazıyorum bugün okuyacağınız yazıyı... İlhan Selçuk saat sekizde ameliyata alındı... Böyle bir günde ne yazabilirim ki? Cumhuriyet’in manşetini (12 Nisan 2008) anımsıyorum birden... “Dikkat çeken Zaman...” 28 Mart günü gözaltı sürecinden sonra “Bizim Savcıya ‘Abi’ Nasihati” başlıklı yazısıyla ilgili, Adalet Bakanlığı, İlhan Selçuk’la ilgili soruşturma için harekete geçmişti... Adalet Bakanlığı, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilen talimata “Zaman gazetesi”nin fotokopisini eklemişti... Ey sevgili okur, şaşırdın değil mi Cumhuriyet’in manşetini görünce... İlhan Selçuk’un yazısını bir gün sonra Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesi yayımlıyor, Adalet Bakanlığı da “adli görevini yapanı etkileme” suçu işlendiğini öne sürüp soruşturma buyruğu veriyor... İlhan Selçuk, Zaman’da değil Cumhuriyet’te yazıyor... İşin içinde iş var... Cumhuriyet’e ve İlhan Selçuk’a öfkeli “Zaman”cılar “Bizim Savcı’ya ‘Abi’ Nasihati” başlıklı yazısını çarpıtarak veriyor 29 Mart’ta: “İlhan Selçuk, kendisini gözaltına aldığı Savcı Zekeriya Öz’ü tehdit etti...” ??? Çayımı yudumlarken Devrim Sevimay’ın Zaman yazarı Hüseyin Gülerce’yle bir süre önce yaptığı söyleşiyi anımsıyorum... Devrim’in, “Fethullah Gülen ABD’den Türkiye’ye ne zaman gelir” sorusuna Gülerce yanılmıyorsam şöyle yanıt vermişti: “Biz, İlhan Selçuk’un Fethullah Gülen’le ilgili yazılarına, Cumhuriyet’in yayınlarına bakıp öyle karar veririz...” Yazı özetle böyleydi!... Söyleşi yayımlandığı gün İlhan Selçuk beni odasına çağırıp “Devrim’in söyleşisini okudun mu” diye sorup eklemişti: “Yahu bu Fethullahçılar, beni ve Cumhuriyet’i, devleti yönetiyor sanıyorlar; başıma bir şey gelirse sorumlusu Zamancılar ve Fethullahçılardır, haberin olsun...” Dün sabah Ortaköy’den Amerikan Hastanesi’ne gelirken bunları düşündüm... Acaba İlhan Selçuk’un Ergenekon’dan ötürü gözaltına alınışı, Cumhuriyet gazetesine yönelik bir operasyon muydu? İstihbarat birimleri, yargı, siyasal erk İlhan Selçuk’un iki kez kalp krizi geçirdiğini, 2007’de zatürree olduğunu biliyor muydu? Kafamda şöyle bir soru oluştu: “İlhan Selçuk’u gözaltına alır, işi bitiririz...” İlhan Selçuk 83 yaşında... 48 saat sorguda kaldı Akın Atalay’la birlikte... Ve İlhan Selçuk, 13 Nisan Pazar akşamı Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız’ı telefonla arayıp şöyle dedi: “İbrahim, ateşim yükseldi, iyi değilim...” İlhan Selçuk bir saat sonra Amerikan Hastanesi’ndeydi... O arada üçüncü kalp krizini geçirmişti İlhan Selçuk... ??? Ben bu yazıyı yazarken de çok kritik bir ameliyat geçiriyor İlhan Ağabey... İlhan Selçuk’u hâlâ en acımasız biçimde suçlayanlara soruyorum: “Siz gerçekten insan yüreği taşıyor musunuz?” Adalet Bakanlığı yetkilileri, size soruyorum: “İlhan Ağabey’in ‘Bizim Savcıya ‘Abi’ Nasihati’ yazısını bir kez daha okuyun, oradaki ironiyi anlamaya çalışın...” İlhan Selçuk’u gözaltına aldıranlara, siyasi erke, bir çift sözüm var: “Eğer İlhan Selçuk’un başına bir şey gelirse iki elim yakanızdadır, tarih önünde hesap vermekten asla kaçamayacaksınız...” ? AKP’nin hazırladığı 301. maddede değişiklik öngören düzenlemeyi Adalet Komisyonu’na sevk eden TBMM Başkanı Toptan, tasarıdaki kovuşturma iznini cumhurbaşkanına veren düzenlemeyi doğru bulmadığını söyledi. Tartışmalara Katar’dan yanıt veren Başbakan Erdoğan ise böyle bir adımı sivil toplum örgütleriyle yaptıkları görüşmelerin ardından attıklarını belirterek “Cumhurbaşkanı partiler üstüdür, 301’le ilgili yetki verilebilir” dedi. ettiğini söyledi. Toptan, öneride kovuşturma açma izninin cumhurbaşkanına bırakılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, iznin kovuşturma açıldıktan sonra söz konusu olduğunu söyledi. Kovuşturma açıldıktan sonra dosyayla ilgili karar verebilmenin, çok ciddi bir cezai incelemeyi gerektirdiğine işaret eden Toptan, “O nedenle şahsi kanaatim odur ki böyle bir organla donatılmamış Cumhurbaşkanlığı makamını çok zor durumda bırakabilir. Bu nedenle bana göre eskiden olduğu gibi Adalet Bakanlığı’nın iznini aramak, en doğru yaklaşımdır. Çünkü Adalet Bakanlığı’nın elinde konuyla ilgili çok sayıda uzman, bakanı bilgilendirecek çok sayıda imkân vardır” dedi. Başbakan Erdoğan ise düzenlemeyi kendi aralarında ve sivil toplum örgütleriyle yaptıkları görüşmeler çerçevesinde şekillendirdiklerini vurgulayarak şunları söyledi. “Bunun üzerine bu adımı attık. Cumhurbaşkanı partiler üstüdür, 301’le ilgili yetki verilebilir. Olayın Adalet Bakanlığı’nda kalmış olmasının da getireceği sıkıntılar şu olacaktı, hep şu söylenecekti; ‘Adalet Bakanı siyasidir. İşte siyasi olarak böyle bir kararı verdi’ diyeceklerdir. Olumlu olduğu zaman fark lı yaklaşacaklar, olumsuz olduğu zaman farklı yaklaşacaklar. Cumhurbaşkanı ise partiler üstü bir makam olduğu için cumhurbaşkanlığı makamında böyle bir değerlendirmenin, böyle bir adımın atılması, kararın verilmesi çok daha güven telkin eder düşüncesiyle biz böyle bir adımın atılmasının faydalı olacağına inandık, buradan hareketle de adımı böyle attık.” Bakan Günay da tartışmaya katıldı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da konuya ilişkin bir soru üzerine, 301. maddenin birçok yazarın, aydının ve bilim adamının hak etmediği sorgulamalar ve yargılamalara maruz kalmasına; Türkiye’nin de düşünce özgürlüğü açısından sıkıntı yaşamasına neden olduğunu söyledi. Düşünce özgürlüğü üzerinde bir “gölge oluşturmayacak” biçimde yeni bir düzenleme yapılmasının çok doğal olduğunu belirten Günay, “Cumhurbaşkanı’nda mı olur Adalet Bakanı’nda mı olur ama bir izin mekanizması gerekiyor” dedi. Günay, yaşanan tartışmanın “Cumhurbaşkanına kanunla mı yoksa anayasa değişikliğiyle mi görev verilmesi gerektiği” olduğunu belirterek “Soruşturma açma izni Adalet Bakanı’na da verilebilir. Sonra eğer gerekiyorsa anayasa değişikliği yapılarak, devletle ilgili tartışmalar olduğu için devletin ve milletin bütünlüğünü temsil eden makam olmak açısından Cumhurbaşkanına da verilebilir. Ama o galiba anayasa değişikliğiyle olsa daha uygun olabilirdi. Komisyondaki arkadaşlarımızın görüşlerini öğrenmeyi tercih ediyorum” dedi. Dink ailesinden suç duyurusu ? İstanbul Haber Servisi Dink ailesinin avukatları, eski Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz’ün de aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmanın İstanbul’da yürütülmesi için savcılığa başvurdu. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek savcılığa 18 sayfalık dilekçe veren avukatlar adına açıklama yapan Ergin Cinmen, davanın bütünlük içinde tek dosya halinde yürütülmesi gerektiğini belirterek “Trabzon’daki dosyanın celp edilerek buradaki dava dosyası ile birleştirilmesini talep ettik. Tek dosya halinde yargılama yapılmazsa Hrant Dink cinayetinde ne karar çıkarsa çıksın vicdanı ve hukuku tatmin etmeyecektir” dedi. C ‘Erdoğan siyaseten züğürt’ HP’Lİ ANADOL ? Erdoğan’ın ‘CHP paradan Atatürk’ü çıkardı’ sözlerine tepki gösteren Anadol, “Kullandığı üslup, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışmıyor” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP, Atatürk’ü paradan çıkardı” sözleriyle ilgili olarak “Siyasal anlamda züğürt kalmış görünüyor. Bu üslup kendisine bir eldiven gibi yakışıyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışmıyor” dedi. Anadol, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Erdoğan’ın CHP’yi hedef alan sözlerini yanıtladı. Erdoğan’ın 51 yıl önceki konuyu gündeme getirmesini, “siyasal anlamda züğürt kalmanın sonucu” olarak nitelendiren Anadol, 1925 yılında Atatürk sağken çıkarılan yasa gereği paraların üzerine “Reisi cumhur hazretlerinin resmi”nin basılmasının hükme bağlandığına dikkat çekti. Anadol, “İsmet Paşa, Atatürk’ün ölümünden sonra kanun çıkarıp Atatürk’ün resmini paradan kaldırmış değil. Aradan 51 yıl geçtikten sonra Erdoğan bütün haşmetiyle, ne bu şiddet bu celal, dedirtecek tonda, yalan yanlış konuşuyor. Sayın Erdoğan’ın yakın geçmişle ilgili kültürü, bilgisi yok, kültürü mahalle dedikodularından ibaret. Tek parti dönemi ile Cumhuriyet dönemiyle bir takıntısı var. Bilinçaltında mücadele halinde” dedi. Anadol, 1993 yılında yayımlanan “2. Cumhuriyet Tartışmaları” kitabında Erdoğan’ın ifadelerine yer verildiğini anımsattı. Anadol, Erdoğan’ın Cumhuriyetin 70. yılında, “rejimin yüz akıyla çıkmadığını” söylediğini ve “Türkiye’nin yarınında Kemalizme yer yoktur, en üst belirleyici İslamdır” benzeri düşünceler dile getirdiğini aktardı. Toptan, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, TCY’nin 301. maddesinde değişiklik öngören yasa önerisini Adalet Komisyonu’na sevk ettiğini söyledi. (Fotoğraf:AA) Yetki Köşk’ten alınabilir AKP’de, TCY’nin 301. maddesi kapsamındaki suçlarda kovuşturma iznini Cumhurbaşkanı’ndan alıp Adalet Bakanı’na verme görüşü öne çıkmaya başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesinde değişiklik öngören yasa önerisi, 16 Nisan Çarşamba günü AB Uyum Komisyonu’nda, 18 Nisan Cuma günü ise Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. AKP’de, bu madde kapsamına giren suçlarda kovuşturma açılmasını Cumhurbaşkanı’nın iznine bağlayan düzenlemenin değiştirilmesi tartışılıyor. İznin yeniden Adalet Bakanı’na bağlanabileceğine dikkat çekiliyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, geçen hafta bu düzenlemenin Adalet Bakanlığı’na yönelik eleştiriler nedeniyle “mahsus” eklendiğini, muhalefetin önerge vermesi durumunda iznin Adalet Bakanı’na bağlanabileceğini açıklamıştı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de, komisyondaki görüşmeler sırasında öneride değişiklik yapılarak kovuşturma izninin Adalet Bakanı’na bağlanabileceğini söyledi. AKP hükümetinin önerisi, Adalet Bakanı’na mı yoksa Cumhurbaşkanı’na mı yetki verilmesi konusuna odaklanırken, bu madde kapsamında işlenen suçlar için öngörülen hapis cezasının 2 yıla düşürülerek “örtülü af” kapsamına alınması, “cumhuriyet” ibaresi yerine “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” ibaresinin getirilerek cumhuriyetin niteliklerini aşağılamanın suç kapsamı dışında tutulması gibi düzenlemeler geri planda kaldı. Güvenlik görevlisi yaralandı ? ANKARA (ANKA) Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan “Terörle Mücadele” başlıklı duyuruya göre, Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinin dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince yapılan arama ve tarama faaliyeti esnasında, terör örgütü mensuplarınca tuzaklanmış patlayıcı madde düzeneğinin patlaması sonucu, 1 güvenlik görevlisi yaralandı. Diyarbakır’ın Silvan ilçesi dağlık arazi kesiminde, terör örgütü mensuplarınca 9 kg. amonyum nitrat ve 400 gram C4 plastik patlayıcı kullanılarak hazırlanmış bir adet patlayıcı madde düzeneği ile birlikte muhtelif gıda ve yaşam malzemesi ele geçirildi. C HP: 301. MADDE DEĞİL ANLAYIŞ DEĞİŞMELİ, MHP: İHANET YASASI ‘Sıkı muhalefet’ hazırlığı AYŞE SAYIN ‘Kahvede edinilen bilgi’ CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da Başbakan Erdoğan’a “Kahvede edinilen bilgi gündeme taşınmaz” diyerek tepki gösterdi. Konuya ilişkin düzenlemenin 1925’te, Mustafa Kemal Atatürk hayattayken yapıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakanın demokrasi kültürünün eksikliğini biliyorduk da tarih konusunda bu kadar eksikliği olduğunu bilmiyorduk. Düzenleme Atatürk’ün sağlığında yapılmış. Sorun şurada; kahvede edinilen bilgileri bir ülkenin başbakanı halkın gündemine taşırsa bu doğru değil. Halkın gündemine taşınacak bilgilerin iyi araştırılması lazım. Hata olup olmadığının belirlenmesi lazım. Ama Sayın Başbakan kulağına ne geldiyse doğruymuş gibi bunu söylüyor ve tabii her söylediği sözün de altında kalıyor” dedi. On Numara çekildi ? ANKARA (AA) Milli Piyango İdaresi’nce düzenlenen On Numara oyununun bu haftaki çekilişi yapıldı. Haftanın kazandıran numaraları; 7, 8, 21, 25, 30, 32, 34, 39, 40, 42, 50, 51, 52, 56, 58, 64, 65, 66, 69, 72, 78 ve 79 olarak belirlendi. Çekilişte, 9 bilenler 2 bin 84 YTL 30’ar YKr, 8 bilenler 86 YTL 45’er YKr, 7 bilenler 12 YTL 40’ar YKr, 6 bilenler 2 YTL 5’er, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler de 1 YTL 15’er YKr ikramiye kazandı. ANKARA CHP ve MHP, 301. madde değişikliği konusunda, “sıkı muhalefet” yapmaya hazırlanıyor. Değişikliğe en sert tepkiyi gösteren parti olan MHP, Meclis’teki muhalefetin yanı sıra televizyon, gazete reklamları, bilboardlarda yer alacak ilanları kapsayan etkili bir karşı kampanya için bu hafta düğmeye basacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, değişikliğe 2 temel nedenle karşı olduklarını söyledi. Bunlardan ilkinin “yabancılar istedi diye değişiklik yapılması” olduğunu belirten Özyürek, bir başka sakıncanın kovuşturma izninin cumhurbaşkanına verilmesi olduğunu söyledi. Özyürek, “Bu yasa AB ülkelerinin pek çoğunda var. Her ülke kendi milletini, cumhuriyetini, anayasal kurumlarını korumak ister ve bunların aşağılanmasına, hakaret edilmesi ne bir ceza verir. Tabii buradaki sorun ne yazık ki, savcılarımız tarafından hakaret ile eleştiri arasındaki ince çizgi bazen kavranamamakta ve olmayacak konulardan dava açılmaktadır ki, bunların birçoğu Değişikliğe en sert tepki gösteren parti olan MHP ise teklif Adalet Komisyonu gündemine geldiği gün, Türkiye çapında karşı kampanya için düğmeye basacak. 301 için 2 milyon YTL’lik karşı kampanya başlatacak ? CHP, AKP’nin 301. maddeyi yabancılar istedi diye değiştirmesine karşı çıkıyor ve yasa değişikliği yerine uygulayıcıların anlayışının değişmesi gerektiğini savunuyor. Değişikliğe en sert tavrı gösteren MHP ise yasa tasarısına karşı muhalefeti sokağa taşımak için kampanya başlatıyor. da beraatle sonuçlanmıştır” dedi. Hükümetin yasa değiştirmek yerine, hâkim ve savcılarla ilgili eğitim seminerleri ve kurslarını arttırarak, uygulamadan kaynaklanan sorunu çözmesi gerektiğini belirten Özyürek, bu yapılmadan “AB istedi” diyerek yasa değiştirmenin son derece yanlış olduğunu ifade etti. olan MHP tarafından, reklamlarda ve ilanlarda “Bu değişikliği niye yapıyorsunuz, bu değişikliğin yapılmasını kim istiyor” soruları yöneltilecek. Kampanya ile ilgili bilgi veren MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, “Bu 301. maddeyi 3 yıl önce yine AKP değiştirdi. Ne değişti de yeniden değiştiri yorlar, kim istiyor bu değişikliği? Bize göre bu değişikliği Ermeni soykırımı yapılmıştır diyenler istiyor, PKK istiyor, etnik bölücüler istiyor, AB istiyor... İlanlarda bunları özellikle vurgulayacağız” dedi. AKP’nin bu soruların yanıtını topluma vermek durumunda olduğunu kaydeden Şandır, AKP’yi “Türk milletine, Türklük değerlerine, Cumhuriyete hakaret edilmesine taşeronluk yapmakla suçlayacağız” dedi. AKP’nin Türk Ceza Yasası’nın 76 ve 77. maddelerinde “soykırım” suçunu tanımlayan düzenleme yaptığına da işaret eden Şandır, Türkiye’nin geçmişinde “soykırım suçu” bulunmadığı gibi, gelecekte de yapmasının söz konusu olamayacağını belirterek buna rağmen, bu tanımın yasaya konulmasının akla, “AKP acaba kapalı kapılar ardında birilerine sözde soykırımı tanıma sözü mü verdi” kuşkusunu getirdiğini söyledi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle