23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MART 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 İslam ülkelerinde ezilen kadınlar ‘erkek vasi’siz sokağa çıkamıyor, pasaport alamıyor, araba kullanamıyor Şeriat gölgesinde 2. sınıf yaşamlar TÜREY KÖSE ANKARA TBMM’de yapılan bir araştırmanın sonuçları İslam ülkelerinde kadının statüsünün “ikinci sınıf” olduğunu bir kez daha ortaya koyarken; kadınların araba kullanmasının bile yasak olduğu Suudi Arabistan’ın “en cinsiyetçi ve baskıcı” ülke olduğunun altı çizildi. TBMM Araştırma Servisi tarafından bazı Müslüman ülkelerde kadının statüsü ile ilgili yapılan çalışmada yer alan veriler özetle şöyle: İRAN: Kadınlar 1963 yılında seçme ve seçilme hakkı kazandı. Kadınlar pasaport alabilmek için baba, eş ya da bir erkek akrabadan izin almak zorunda. Evli kadınlar ülkeden ayrılmak için önce eşlerinin yazılı iznini almak zorunda. 2003 yılında Muhafızlar Konseyi, BM İşkencenin Önlenmesi ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi (CEDAW) sözleşmelerinin benimsenmesini öngören yasayı reddetti. Erkeklere 4 eşe kadar evliliğe izin veriliyor. Ceza kanunu, zina ile suçlanan kadın ve erkeğin taşlanarak öldürülmesine yönelik hükümler içeriyor. Bir kadının mahkemede tanıklığı erkeğinkinin yarısı kadardır. Bir kadın suç kurbanı için ailesine ödenen kan parası bir erkek kurbanın yarısıdır. Kadınların evli olmayan erkekler ya da akrabaları olmayan erkeklerin arasına ka AFGAN KADINLARDAN İLK SERGİ Afganistan tarihinde ilk defa, sadece kadın sanatçıların eserlerinin sunulduğu bir resim sergisi açıldı. Başkent Kâbil’de bir lisenin spor salonunda açılan sergide, yaşları 7 ile 26 arasında olan 23 kadının 93 eseri yer alıyor. Resimlerde savaş ve silahlar, şiddet, tuzağa düşme duygusu ve umut temaları ağır basarken, 21 yaşındaki Hatice Haşimi’nin eseri, 7 yıl önce Amerikan işgaliyle dinci Taliban iktidarının devrildiği ülkede, kadınların “arada kalmışlığını” yansıtıyor. 19 yaşındaki Feriha Gazel ise görsel sanatların yasak olduğu, kadınların erkek akrabaları olmaksızın evden dışarı çıkmasına bile izin verilmediği Taliban günlerine gönderme yaparak “Gençtim ve resim yapmayı öğrenmek için sanat merkezine gidemedim, çünkü bir kız olarak okula gitmeme izin verilmedi” dedi. Serginin organizatörü Rahrav Ömerzad ise şimdiden 3 bin kişinin gezdiği serginin Herat kentinde tekrarlanacağını dile getirdi. (Fotoğraf: AP) rışmaları yasaktır. Otobüslerde kendilerine ayrılan yerlere binmek ve kamu binalarına, üniversitelere ve havaalanlarına ayrı girişlerden girmek zorundadırlar. Kıyafetleri ya da davranışları uygun görülmeyen kadınlara cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Mevzuata göre, yabancı kadınlar dahil örtülü olmayan kadınların resimlerinin yazılı medyada yayımlanması yasaktır. İşyerlerinde İslami kıyafet kurallarına uymayanlara cezai yaptırımlar uygulanır. SUUDİ ARABİSTAN: Majlis AshShura’nın 150 üyesi kral tarafından atanır ve kadınlara yer verilmemiştir. İlk kez 2004 yılı yerel seçimlerinde sadece erkeklere seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. İş dünyasında kadın ve erkeğin ayrı çalışması zorunluğu vardır. Kadınlar, mimarlık, mühendislik ve gazetecilik alanlarında sınırlandırılmıştır. Suudi hükümeti, CEDAW Sözleşmesi’ni 2000 yılında “İslam hukukuyla çeliştiği” noktalarda çekincelerini koyarak imzalamıştır. Mahkemede iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşit. Bir erkeğin boşanması için gerekçe göster DÜNYA KADINLAR GÜNÜ 6 milyon kadın okuma yazma bilmiyor. Meclis’te, işgücünde, sanatta sesini duyuramıyor 8 Mart çeşitli etkinliklerle kutlanacak Haber Merkezi “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nde kadınlar yurdun hemen her yerinde hak taleplerini bir kez daha dile getirecek. Etkinlikler kapsamında, sergiler açılacak, kadın sorunları masaya yatırılacak ve dinletiler düzenlenecek. ANKARA’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), etkinlikleri kapsamında, 15 ve 16 Mart’ta “Yok Edilen Ayrımcılık Değil, Haklarımız! Seçeneğimiz Var!” konulu bir sempozyum düzenleyecek. Sempozyum, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve KESK Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe’nin açılış konuşmalarıyla başlayacak. Etkinlikler, EğitimSen Genel Merkezi Konferans Salonu’nda yapılacak. ODTÜ Mezunlar Derneği, 8 Mart’ı dinleti ve günün önemini anlatan sergilerle kutlayacak. Yarın saat 12.00’de, ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri’nin salonunda, “Baharı Kazanmak 8 Mart’ı Çalışmaktan Geçiyor” konulu resim sergisi açılacak. Ardından, Metin Yılmaz ve Süleyman Kutlu, bir dinleti gerçekleştirecekler. Etkinlikler kapsamında aynı gün, tiyatro sanatçısı Serap Gültekin, “Köyden Kente Kadın” konulu dramayı sahneleyecek. Türkİş, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında, bugün 81 il temsilciliğinde etkinlikler düzenleyecek. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı da yarın saat 13.30’da bir açıkoturum düzenleyecek. Aynı gün Lale Ataman Sanat Galerisi’nde, “8 Mart 8 Kadın” konulu karma bir sergi açılacak. Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde, “Kadın Hareketi ve Kazanımlar” ve “Hukukta Kadın” konulu, Ulusal Eğitim Derneği’nde de “Aydınlanma, Hümanizm ve Kadın” konulu açıkoturumlar gerçekleştirilecek. Bilkent Senfoni Orkestrası (BSO), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, Estonyalı şef Anu Tali’nin yöneteceği konserle kutlayacak. Konser, yarın BSO Konser Salonu’nda, saat 20.00’de başlayacak. İSTANBUL’da Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nca (DİSK) Kadıköy’de miting yapılacak. İZMİR’de İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Sanat işbirliğiyle Urla’nın Bademler köyünde, şef Serâ Tokay’ın yönetiminde ve Devlet Sanatçısı Suna Kan’ın solist olarak yer aldığı konser gerçekleştirilecek. Konser 8 Mart saat 20.00’de başlayacak. ADANA’da CHP İl Başkanlığı ve çok sayıda demokratik kitle örgütü ile sivil toplum kuruluşu işbirliğinde miting gerçekleştirilecek. Yürüyüş saat 12.00’de Mimar Sinan Kültür Merkezi önünden yürüyüşle başlayacak DİYARBAKIR’da Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği Kadın Komitesi’nce dün müzik dinletisi gerçekleştirildi. Türkiye’de kadının adı yok SELDA GÜNEYSU ‘AKP’NİN KADIN HAKLARINDAN ANLADIĞI TÜRBAN HP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, ülkedeki kadın sorunlarıyla ilgili Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Türkiye’deki kadınların her alanda ciddi sorunları bulunduğunu kaydetti. Arıtman, “Bugün ülkede anne ve bebek ölümleri ciddi boyutlardadır. Geçenlerde konuyla ilgili bir araştırma önergesi verdim, ancak maalesef bu konuyla ilgili yapılan bir istatistik çalışması yok” dedi. Arıtman, AKP’nin kadın haklarından anladığının yalnızca “türban” olduğunu vurguladı. “Şimdi bir ülkenin Cumhurbaşkanı kendisinden çok çok küçük bir kadınla evleniyorsa bu ülkede kadın haklarından bahsedilebilir mi?” diyen Arıtman, AKP iktidarıyla birlikte Türk kadınının her alanda biraz daha gerileme kaydettiğine dikkat çekti. araştırmalardan yola çıkarak yaptığı değerlendirmede, tarihsel süreçte kadınların sürekli ikinci plana itildiği vurgulanıyor. DİSK’in değerlendirmesine göre bugün dünyada her 3 kadından birisi şiddet, her 5 kadından birisi de tecavüz ya da taciz olayı ile karşı karşıya kalıyor. Değerlendirme, Türk kadınının durumunu da gözler önüne seriyor: Okuryazar olmayan yaklaşık 7.5 milyon kişinin 6 milyonunu kız çocukları ve kadınlar oluşturuyor. Her 4 kadından biri okumayazma bilmiyor. Kadınların yalnızca yüzde 3.9’u üniversite mezunu. Türkiye’de toplam kadın nüfusu 35 milyon 209 bin 723 iken, istihdama katılan kadın sayısı 5 milyon 926 bin. 1990’da ülkede her 3 kadından 1’i istihdam edilirken, bu oran 2004 yılında her 4 kadında 1’e gerilemiş durumda. İşe almada olduğu gibi, işten çıkarmada da erkekler lehine ayrımcılık yapıyor. Kadınlar, erkeklere göre yüzde 40 daha az ücret alıyor. ANKARA Dünya, 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutluyor. Bu kapsamda Türkiye’nin birçok ilinde de pek çok etkinlik gerçekleştirilecek. Ancak yapılan araştırmalar, Türkiye’de kadının adının olmadığını gösteriyor. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, AKP iktidarının uyguladığı politikalar ile birlikte, Türk kadınının her alanda günden güne daha da gerilere gittiğine dikkat çekiyor. Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin (KADER) yaptığı çalışmalar, dünyanın birçok ülkesinden önce, 1934’te, seçme ve seçilme hakkını kazanan Türk kadınının Meclis’te de olmadığını ortaya koyuyor. Bugün TBMM’de 550 milletvekilinin yalnızca 50’si kadın. Türkiye, 72 yıl önce parlamentoda kadın temsilinde dünya 2.’si iken, şimdi yüzde 4.4’lük oranla 167 ülke arasında 163. sırada yer alıyor. Çalışmada 1935’ten bugüne, 73 yılda Meclis’e 8 bin 294 erkeğe karşılık 186 kadının girdiğinin altı çiziliyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Kadın Komisyonu da bugüne değin yapılan C meksizin istemek yeterli iken, kadının özel olarak düzenlenmiş yasal bir durumu gerekçe olarak göstermesi gerekiyor. Boşanmış ya da dul kadın, çocuklarının bakımını erkek çocuklarda 7, kız çocuklarda 9 yaşına kadar üstlenebilir. Bu yaşın üzerindeki çocuklar boşanmış erkeğe ya da ölmüş erkeğin ailesine verilir. Kadının hane halkından olmayan erkeklerden ayrı durması gerekir. Kadın, sürücü ehliyeti alamaz ve hane halkından olmayan birisinin kullandığı arabaya binemez. Bir kadının bir sağlık müdahalesi alabilmesi için hane halkından birinin yazılı rızası gerekir. Kamu yaşamında bir kadının “abaya” (vücudu tümüyle örten giysi) giymesi beklenir. Kadınlar, yakınlarda ikamet eden ve sorumluluğu üzerine alabilecek erkek akrabası bulunmadıkça kırsal kesimde iş kabul edemezler. LİBYA: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1964 yılında kavuştu. Yasa önünde kadın ve erkek eşit olmasına karşın, sosyal eşitsizlikler sürmektedir. Kadınlar yurtdışına seyahat edebilmek için eşleri ya da yakın akrabalarından izin almak zorundadır. Kadının miras hakkı erkeğinkinin yarısıdır. MISIR: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1956 yılında kavuştu. Mısır mevzuatı, Roma hukuku ve İslam hukuku prensiplerine dayanır. Kadınların medeni statülerine ilişkin düzenlemeler evlenme, boşanma, miras ve çalışma alanında hükümler içeren İslam hukukundan kaynaklanmaktadır. Müslüman kadınların Hıristiyan bir erkekle evlenmesi yasak. Müslüman erkekle evlenen gayrimüslim kadınlar ise İslam hukukuna tabi oluyor. Mısır, CEDAW Sözleşmesi’ni 1981 yılında “İslam hukukuyla çatışma” konusunda çekinceler koyarak onayladı. 2002 UNICEF raporuna göre Mısırlı kadınların yüzde 35’i kocaları tarafından dövülmüştür. Töre suçlarına mevzuatta özel olarak değinilmiyor, uygulamada ise mahkemeler bu tür suçlardan yargılananlara diğer cinayet suçlularına kıyasla daha hafif cezalar vermektedir. PAKİSTAN: Kadınlar 1947 yılında seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Ülkede kadına karşı şiddet, tecavüz ve çocuk istismarı ciddi sorunlar yaratıyor. Pakistan İnsan Hakları Komisyonu’na göre her iki kadından biri ruhsal ya da fiziksel şiddete uğruyor. Kadınlar; aile hukuku, mülkiyet hukuku ve yargı sisteminde ayrımcılıkla karşı karşıyadır. Kız çocuklar mirastan erkek çocukların yarısı kadar pay alırlar. Kadınlar eşlerinin mirasından 1/8 oranında pay alabilirler. TUNUS: Kadınlar oy kullanma hakkında 195759’da sahip oldu. Arap bölgesinde kadın hakları konusunda en çok gelişme gösteren ülke olarak anılmaktadır. Siyasi partiler için yüzde 20 gönüllü kadın kotası uygulanmaktadır. ÜRDÜN: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1974 yılında sahip oldu. Medeni, adli ve ticari mahkemelerde bir kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşittir; ancak şeriat mahkemelerinde çoğu durumlarda ancak iki kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşit kabul edilir. Evlilik, boşanma ve çocukların vesayeti gibi konular İslam hukukuna dayalı mahkemelerde karara bağlanır. YEMEN: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1967 yılında sahip oldu. Medeni hukuka göre evli bir kadın kocasına itaat etmek zorundadır. Erkekler rahatça boşanabilirken, kadınlar bunu gerekçelendirmek durumundadır. İslami kurallar, kadınların kocasından izin almadan ev dışına çıkmasını yasaklamaktadır. ENDONEZYA: Kadınlar 1945 yılında oy kullanma ve seçilme hakkı kazandı. Seçim yasasında 2003 yılında yapılan değişiklikle siyasi partilere aday listelerinde en az yüzde 30 kadın aday göstermeleri kurala bağlandı. FAS: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1963 yılında kavuştu. 2003 yılında kabul edilen Aile Yasası ile Yasal evlilik yaşı 18’e yükseltilerek çokeşlilik zorlaştırıldı. Eylül 2002 seçimleri öncesinde Kral 6. Muhammed kadın kotası koyarak 325 sandalyeli meclisin 30 sandalyesini kadınlar için ayırdı. Üretimden uzaklaştırıldı, eve kapatıldı Kadın istihdamında 20072008 yılları arasında 248 bin kişilik düşüş yaşanırken ülke yönetimindeki kadın ağırlığı sadece ‘göstermelik’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, “Dünya Kadınlar Günü”nün kutlanacağı bir 8 Mart’a daha, kadınları açısından “yüz güldürmeyen” bir tablo ile giriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ve Toplumsal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı Erol Tuncer’in “Siyasette Kadın” isimli kitabındaki bilgilere göre, Türkiye’de kadının yerini ortaya koyan bazı veriler şöyle: 20062007 arasında, kadınların istihdamında 248 bin kişilik azalma yaşandı ve işgücüne katılma oranı yüzde 23.4’e geriledi. Bir yılda 237 bin kadın, işgücü piyasasından çıkarak evine çekildi. 2006 yılının kasım ayında 12 milyon 63 bin kadın ev işleriyle meşgulken sayı 2007 Kasım’ında 12 milyon 300 bine yükseldi. Toplam nüfus içinde işgücüne dahil olmayanların yüzde 46.8’i gibi büyük bir bölümünü ev kadınları oluşturuyor. Ev kadınları, işgücüne dahil olmayan kadınların yüzde 64.2’sini meydana getiriyor. Kadın milletvekili açısından dünya ortalamasının ancak dörtte birini yakalayabilen Türkiye’nin sahip olduğu bu oran, İslam ülkelerinin bile büyük bölümünün gerisinde kalıyor. Yerel yönetimlerdeki kadın ağırlığı konusunda ise tablo daha da kötüleşiyor. Toplam 3 bin 225 belediye başkanından sadece 18’i, 34 bin 477 belediye meclisi üyesinden 799’u ve 3 bin 208 il genel meclisi üyesinden de 56’sı kadın. Devlet memurlarının yüzde 35 civarı, öğretmenlerin de yüzde 45 kadarı kadın. Kadın ağırlığı, doktorluk, avukatlık gibi mesleklerde daha da düşerek yüzde 20’li, 30’lu seviyelere iniyor. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle