05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MART 2008 CUMA 18 SPOR Ünlü ekipler nabız yokladı ama o ‘Aklımız ulusal takımın başarısında’ dedi Avrupa Terim’i izliyor ARİF KIZILYALIN İngiltere, İskoçya, İrlanda, Belçika, Danimarka, Norveç, Sırbistan (eski Yugoslavya) gibi köklü takımların final hakkını kaybettiği 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılma hakkını yakalayan Ulusal Futbol Takımımızın Teknik Oirektörü Fatih Terim, yeniden Avrupa’daki ünlü takımların gündemine geldi. 2000 yılında Galatasaray’ı UEFA Kupası şampiyonu yaptıktan sonra bir süre Fiorentina ve dünyaca ünlü AC Milan’da teknik direktörlük yapan Terim’e, ulusal takımla gösterdiği başarı nedeniyle menajerler aracılığıyla teklifler geldi. “Kendi ulusal takımını çalıştıran bir teknik adam olarak görev başındayken, yabancı kulüplerle direkt görüşme yapmam doğru değil” diyerek bu önerileri menajerlerine yönlendiren Fatih Terim’e özellikle İngiltere Premiere Ligi’nde atılım yapmak isteyen Fulham’ın cazip öneriler BEŞİKTAŞ BÜYÜK TEHLİKE ATLATTI SEVİL ARINAN ANKARA Turkcell Süper Lig’in lideri Beşiktaş, G.Birliği’yle bugün yapacağı maç için geldiği Ankara’da önemli bir kaza atlattı.Takımı, Esenboğa Havaalanı’ndan kalacağı otele götüren kafile, ÇevreyoluGölbaşı istikametinden Cebeci Varyantı’na giriş yaptı. Bu sırada, kafileyi taşıyan otobüsün önündeki eskort trafik polisi aracı aniden yolu kesmek üzere çıktı. Anayolda seyir halindeki 30 tonluk yol yapım malzemesi yüklü TIR, polis eskortunu ve Beşiktaş kafilesini taşıyan otobüsü son anda fark etti. TIR’ın şoförü, trafik polisi ve Beşiktaş kafilesini taşıyan otobüse çarpmamak için son anda fren yaparak direksiyonu kırdı. Bu hamle üzerine yoldan çıkan TIR, Beşiktaş kafilesini taşıyan otobüse çarpmadı; ancak orta refüje çıkarak toprağa saplandı. Beşiktaşlı futbolcuların gözü önünde meydana gelen kaza, oyuncuları korkuttu. Kısa bir süre bu bölgede bekleyen kafile, daha sonra eskort araçları ile birlikte yoluna devam etti. ‘ H E R Ş E Y AY Y I L D I Z L I L A R İ Ç İ N ’ Türkiye’yi iki dev organizasyon sonrası yeniden Avrupa Şampiyonası finallerine taşıyan Fatih Terim, dün geçmişte ulusal takım muhabirliği yapan gazetecilerle ile bir öğle yemeği yedi. Yemekte, “Ben ve ekibim tüm planlarımızı 2008 Avrupa Şampiyonası finalleri için yapıyoruz” mesajı veren Terim’in uzun vadeli programdan söz etmesi, Avrupa’dan gelen bu tekliflere sıcak bakmadığı biçiminde yorumlandı. Terim, yemekte Cumhuriyet’in “Avrupa Şampiyonası ve sonrasındaki dünya kupası programlaması hazır mı” şeklindeki sorusuna, “Biz final hakkını kazandığımız haftadan bu yana programlama götürdüğü, yine Emre Belözoğlu’nun forma giydiği Newcastle’ın da uzun süreli sözleşme önerdiği sızan bilgiler arasında. Terim’i yakından izleyen bir diğer kulüp ise İtalya’nın köklü ekibi Inter. Fatih Terim’i Milan’daki çalışma döneminden beri izleyen ile ilgili çalışıyoruz. Son rötuşlar yapılıyor. Ama bu sadece bir 2008 finalinin programı değil, daha sonra hemen başlayacak Dünya Kupası elemelerinin de bir programıdır. Artık Türk futbolu şunu bilmeli ki uzun tatil, sürekli dinlenme yok. Çarşamba, pazar maç trafiğine alışalım ki Türkiye önceki yıllarda olduğu gibi büyük organizasyonların dışında kalmasın. Tek düşüncemiz, Avrupa Şampiyonası’nda iyi bir sonuç almak” dedi. Terim’in yurtdışından gelen tekliflerle ilgili konuşmak istemediği de dikkatlerden kaçmadı. rekabetteki 42’lik müthiş bir galibiyete imza atması. Roma da Terim’i düşünen ekiplerden biri. ve Milan’ın ezeli rakibi olan Inter’in perde arkasındaki patronları Moratti’ler, Türk çalıştırıcıyı da gelecekteki ‘aday teknik direktörler’ arasına aldılar. Inter’in Terim ısrarının bir nedeni ise Türk çalıştırıcının Milan’ı çalıştırırken ezeli Fatih Terim. Zico antrenman sonrası doğum günü pastasını kesti. SarıLacivertli yöneticiler tur sevinci yaşarken kafalarında hâlâ Bursa ve A.Gücü maçları var F .Bahçe 5 puana yanıyor HİLMİ TÜRKAY Şükrü Saracoğlu, pazar günü panayır yeri olacak. Kimi Volkan’ın formasını sırtına geçirecek, kimisi Alex’in, Roberto Carlos’un, Uğur Boral’ın Deivid’in... Bazıları da Ahmet Çakar’ı protesto amaçlı ellerine sarılacivertli bikinileri alacak. Şimdiden söyleyelim Vestel Manisa maçını kaçırmayın. Belki yorgun futbolcular o kadar gösterişli bir futbol oynamayacaklar ama düşünüyorum da hem saha dışında hem de saha içinde yaşanacak coşku mükemmelin de ötesine geçecek. Alkışlar hiç susmayacak.. Herkes birer birer futbolcuları tribünlere çağırıp onları bağırlarına basacak, en küçüğünden en yaşlısına herkes koltuğundaki yerini alacak. 53 bin kişilik bir insan seli... Bir de başkanın 1 milyon YTL özel primi var bu maç için. Futbolcular 2 milyon dolar alacaklardı şimdi Vestel Manisa karşılaşmasının kazanılması halinde 3 milyon doların sahibi olacaklar. Türkiye’nin dört bir yanında çeyrek final sevinci yaşanıyor. Fenerbahçeli yöneticiler de sevince ortak olanlar arasında. Ama bazılarının kafasında hâlâ Zico’nun Sevilla GİZLİ KAHRAMAN DEIVID Fenerbahçe’de son zamanlarda gizli bir kahraman vardı ama onu kimse görmüyordu.. Hele hele kaleci Volkan’ın kurtardığı üç penaltıdan sonra o ‘kahraman’ diye adlandırdığımız Deivid de Souza ikinci planda kaldı. ‘Yiğidi öldür ama hakkını ver’. Bu çocuk Inter’e gol attı, bu çocuk CSKA Moskova’ya gol attı, bu çocuk Sevilla’ya 2 gol birden attı. Bu attığı gollerin her biri de büyük önem taşıyordu. F.Bahçe’nin buralara gelmesinde bu Brezilyalının da büyük katkısı olmuştur. Bir maç dışındaki 2. tur rövanş karşılaşmaları sonunda gol krallığında Barcelona’dan 6 golle Messi ve M.United’dan aynı gol sayısıyla Ronaldo bulunuyor. Barcelona’nın Celtic ile yaptığı maçta sakatlanan Messi bir süre oynayamayacak. Bu da Deivid’in Şampiyonlar Ligi’ndeki ‘gol krallığı’ iddiasını güçlendiriyor. ZICO’NUN FİNAL DÜŞÜ GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, Şampiyonlar Ligi’nde final oynamayı hayal ettiklerini söyledi. Sarı Lacivertliler ligdeki V .Manisaspor maçının hazırlıklarını Samandıra’daki antrenmanla sürdürürken, Zico idman sonunda bir basın toplantısı yaparak soruları yanıtladı. Brezilyalı çalıştırıcı, antrenmanı takip eden basın mensuplarının kendisi için düzenlediği doğum günü kutlamasının ardından Sarı Lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi’nde yakaladığı başarı ve V .Manisaspor maçıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Zico, “Fakat final henüz önümüzde gözükmüyor. Çünkü oynamamız gereken 4 maç var. Elbette ki bir amacı gerçekleştirmek için önce hayal etmek gerekiyor. Biz de hayal ediyoruz, ama ayaklarımız yere basıyor, ciddi bir şekilde çalışıyoruz” dedi. Bu arada G.Saray’la oynanan kupa karşılaşmasında kırmızı kart gören Volkan’a PFDK 4 maç ceza verdi. iki dudağının arasındadır. Başkan şu anda en mutlu kişi. Dönüş yolculuğunda arkadaşlarına “Finali oynarsak kimse şaşırmasın” demiş. Neden olmasın ki? Olur mu olur... Olmazsa da canları sağ olsun. Buralara kadar gelmek dahi büyük başarıdır. Bu da yine bir ilk olmuştur. Zaten Fenerbahçe ilklerini hep Aziz Yıldırım’la yaşamıştır. İnancınızı yitirmediğiniz sürece başarı hep gelir. İşte bu nedenle SarıLacivertilerin Avrupa’da önü açılmıştır. Biz bu ışığı onlardan aldık. Porto elendi Schalke isteniyor Porto, F.Bahçelilerin yarıfinalde oynamak istedikleri takımların başında geliyordu. Ancak Schalke 04’e elendiler. Böyle olunca gözler Schalke’ye çevrildi. F.Bahçeliler bu kez Almanya takımıyla eşlemekten yanalar. Almanya’da muhteşem bir Türk potansiyeli var. Eğer Schalke çıkarsa deplasman ortadan kalkmış oluyor. Kura çekimine 7 gün kaldı. 7 takım belli, sekizincisi de LiverpoolInter maçından sonra belli olacak. Bakalım F.Bahçe’nin rakibi kim olacak, kiminle eşleşecek? Ama dedik ya artık kim çıkarsa çıksın, F.Bahçe hiç kimseden korkmuyor. Deivid. maçı uğruna ligde kaybettiği ‘beş puan’ var. Yani Bursaspor ve Ankaragücü maçları...Ümitsiz değiller. Hem Brezilyalıya hem de futbolculara olan güvenleri sonsuz.. ‘Toparlarlar’ deyip geçiştiriyorlar konuyu fazla uzatmadan. Peki Zico’nun durumu ne olacak?.. Başkan Aziz Yıldırım’a göre hocada sorun yaşanmayacak. Ancak yine başkanın ifadesine göre bazı kararlar Fenerbahçe’de tek başına verilmez. Bu nedenle ilerleyen günlerde oturulup hep birlikte fikir alışverişinde bulunulacak. Ne olursa olsun kim ne derse desin son karar yine başkanın BASKET YORUM / AHMET KURT Fenerbahçeli Gibi... Neye niyet, neye kısmet!.. Bilgisayarın başına “Sustur şu adamı Batur Abi” diye başlayan bir yazı yazmak için oturmuştuk ama www.basketdergisi.com sitesinde Mehmet Baturalp’in kalp kapakçığı ameliyatı olmak üzere hastaneye yatırıldığını öğrendik. Şimdi ona buradan acil şifalar diliyoruz ve diyoruz ki: “Çabuk iyileş Batur Abi! Kurtar bizi bu zibidilerden...” Ah! Doğrusunu isterseniz Batur Abi’ye de FBTV’deki basketbol yorumları için sitem etmeye hazırlanıyorduk.. çünkü o da gaza gelip bayan basketbolu maç yayınlarında ‘Fenerbahçeli gibi’ yorumlar yapıyordu. Tamam! Biliyoruz: İyi Fenerbahçelidir Mehmet Baturalp.. ama o, aynı zamanda basketbol ailesinin ‘Batur Abi’sidir. Yıllarca ulusal takımda, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ta teknik direktörlükler yapmıştır. Beşiktaş’ta oynadığımız yıllarda bizim de antrenörlüğümüzü yapmış olan, maç öncelerinde el ele verip ‘Beşiktaş’ diye birlikte bağırdığımız Batur Abi’nin bugün ‘Fenerbahçeli gibi’ yorumlar yapmasını yadırgıyorduk ama.. o bizim büyüğümüzdür. Saygı duyarız... O zibidiyi uyarmak ise bizim görevimiz! Bak arkadaş! Yorumcuspikerlik işi sorumluluk ister. Özellikle de bu görev, FB kulübünü temsil eden ve o kulübün adını taşıyan bir TV kanalında yapılıyorsa, çok daha büyük sorumluluklar ister. Dikkat etmek zorundasın; çünkü senin ağzından çıkan her kelime kulübünü bağlar. Senin ekran başında yediğin her hak, kulübüne fatura edilir. Bunu böyle bil! “Nasıl olur” deme. Bak anlatayım. Örneğin, ben hakem olsam (iyi ki değilim), çaktırmadan keserdim faturayı FB kulübüne. Önce alıp izlerdim maç kasetini. Bakardım “kaç kez yemişsin hakkımı” diye. Tek tek sayardım yargısız infazlarını, edepsizliklerini. Ve.. yazardım bunları kafamın bir köşesine. Sonra.. Eh! Elbet bir gün FBTV’nin yayımlamadığı bir maç oynanacaktır ve.. rastlantı bu ya. O maçın da hakemi ben olacağım... İşte o gün, yediğin(iz) hakları fitil fitil burnunuzdan getirirdim ben. Maç öncesinde koç Zafer Kalaycıoğlu’na şöyle bir gülümser ve “Maç yayını yok mu bugün?” diye göz kırparak sorardım. Maç başlar başlamaz da fare gibi üfleye üfleye kemirirdim Fenerbahçe’yi. Zafer anlardı, oyuncular anlardı ama.. kimse bir şey söyleyemezdi bana. Tek bir hatalı düdük çalmadan, nakış gibi işlerdim o maçı(!) (Dedim ya, iyi ki hakem değilim ben..) “Haydi bakalım” derdim soyunma odasına giderken kendi kendime, “FB yöneticileri, teknik adamları ve oyuncuları, bir daha izin versinler bu densizliklere de görelim boylarının ölçüsünü...” Öyle ya! Milyonlarca izleyici önünde hakemin hakkı yenirken ellerini ovuşturup, gariban hakem iki düdükle hak yemeye başladığında ağlamak olmaz... İşte o zaman.. kulüp o gevezeden zarar görmeye başladığı zaman, biri çıkıp susturur o densizi: “Sus be kardeşim, senin yüzünden bayanlarda şampiyonluk gidecek!” der ama, çok geç olabilir... Ah! Sakın yanlış anlamayın. Basketbol liglerinde benim gibi düşünen bir hakem yoktur ama hani.. mesela yaaani... Neyse! O arkadaş bilmiyordur belki bu işin nasıl yapılacağını. Öğrensin diye yazdık... Bak arkadaşım! Yorumcuanlatıcılık görevini sürdüreceksen, Murat Murathanoğlu’nu örnek al. Bilirsin: Murathanoğlu çok sıkı bir Fenerbahçe taraftarıdır, ama Aris maçının sonunda gıkı çıkmadı çocuğun. Oysa.. hakemler son topta büyük hata yaparak gasp etmişlerdi Fenerbahçe’nin galibiyet şansını. Biz haykırdık oturduğumuz yerden. İsyan ettik. Murat ve Yiğiter ise soğukkanlılıklarını koruyarak defalarca gösterdiler pozisyonu. Bağırmadılar, çağırmadılar.. “aaaooouuuu” gibi garip sesler çıkarmadılar. Yalnızca görevlerini yaptılar. Yiğiter’i bilmem ama.. Murat’ın avucunu açsanız kan sızabilirdi; ama o hiç çaktırmadı. Masanın altından tuz bastı yarasına ve yayını tamamladı... İşte böyle yapılır yorumcuanlatıcılık işi. Kanalın adı ne olursa olsun, tarafsızlıktır esas olan. Anladın mı zibidi? LacivertBeyazlılar, Panathinaikos’a yenilerek turu zora soktu Efes Pilsen yetişemedi Panathinaikos: 74 Efes Pilsen: 65 SALON: OAKA (Atina) HAKEMLER: Romualdas Brazauskas (5) (Litvanya), Guerrino Cerebuch (5) (İtalya), Eddie Viator (5) (Fransa) PANATHINAIKOS: Diamantidis (5)11, Becirovic (5)2, Winston (3)2, Alvertis (3), Batiste (8)20, Spanoulis (7)15, Jasikevicius (4)3, Dikoudis (6)12, Zizic (4)2, Hatzivrettas (5)7 EFES PİLSEN: Penn (7)7, Gregory (7)12, Mustafa (6)6, Hutson (8)21, Ermal (5)3, Ender (6)9, Kerem (6)7, Barış (4), Bora (4) 1.PERİYOT: 1520, İLK YARI: 3138, 3.PERİYOT: 5452 GÖRÜŞ / DOĞAN HASOL Canaydın Duruma Açıklık Getirmeli Galatasaray’ın 23 Şubat günü yapılan genel kurulunun başında, Başkan Özhan Canaydın seçime bu kez aday olmayacağını açıklayan bir veda konuşması yaptı. Her ayrılık hüzünlüdür; Canaydın’ın, altı yıllık bir süreden sonra vedası da hüzünlüydü. Genel kurul böyle duygulu bir ortamda başkanın ve yönetimin üzerine gitmedi, doğal olarak eleştirmedi. Buna karşılık kuliste kimi tuhaf söylemler dolaşıyordu: “Bu bir kongre taktiğidir. Başkan çekiliyorum diyerek eleştirileri savuşturdu. Göreceksiniz, çok ısrar ettiler bahanesiyle yine aday olacak.” Bu söylentilere inanmak güçtü. Evet, böylesi davranışların örnekleri, başka kulüplerde de, siyasal partilerde de görülmüştür, ama böyle hafiflikler Galatasaray’da olmazdı. Geçen yazımda da yazdığım gibi Galatasaray’ın töre ve gelenekleri bu tür taktiklere, yalpalamalara olanak tanımazdı. Ne var ki hafta sonunda birtakım garip gelişmeler oldu. Cuma akşamı Büyük Kulüp’te yapılan çağrılı toplantıda sergilenen davranışlar tuhaftı. Oradaki, “Baba bizi bırakma” türünden söylemler Galatasaray’a yakışmamış. Önemli bir mazeretim nedeniyle söz konusu toplantıya katılamamıştım. Söylenenleri sonradan öğrendim. Toplantı, Özhan Canaydın’ı başkanlık için yeniden ikna ve destekleme toplantısına dönüşmüş; o yolda konuşmalar yapılmış. Konuşmaları yapanlar koca koca insanlar… Hepsi de Canaydın’ın veda ettiğini, bu sayede eleştirilmediğini, genel kurulun nasıl geçtiğini, Galatasaray’da böyle zikzakların, yalpalamaların olmayacağını; bütün bunların kulübün törelerine sığmayacağını, hoş görülemeyeceğini bilmesi gereken kişiler. İşin tuhaf yanı, Canaydın da konuşmasında “Çok ısrar ediyorlar” tarzı söylemiyle yumuşar görünmüş. Bunlar doğru davranışlar değil. Bakın, Aziz Yıldırım olayı hâlâ belleklerde, hâlâ dillerde… Üstelik, sonradan çok başarılı olduğu halde… Galatasaray da, Canaydın da dile düşer. Bütün bu gelişmeler kulübe zarar verir duruma geldi. Olası adaylar hâlâ Canaydın’ın kararının netleşmesini bekliyorlar. Seçime çok yaklaşıldığı şu günlerde yaşanan kararsızlık, tutarlı yeni oluşumları olumsuz yönde etkiliyor; uzlaşmalar, birleşmeler olamıyor, yönetim takımları kurulamıyor. Kısacası, mahalle baskısıyla zaman yitiriliyor. Geçen yazımda, “Galatasaray geleneklerine bağlılığı ve ciddiyetiyle tanınan Özhan Canaydın’ın böyle bir yolu seçmesinin söz konusu olmayacağını çok iyi biliyorum” demiştim. Hâlâ bu inancımı koruyorum. Ancak durumun bir an önce açıklığa kavuşturulması, tıkanıklığın giderilmesi gerekiyor. Kulübün ve Canaydın’ın iyiliği için. eposta: [email protected]. Faks: 0212 211 34 20 CAN İŞBAKAN ATİNA Efsanevi OAKA Arena’da buluşan 15 bin Yunanlının karşısında beklemediği bir Efes Pilsen vardı. Lacivert – Beyazlılar, demir gibi sinirlerine hakim, zor gününde bile dimdik ayakta duran, onurlu bir takım görüntüsü sergiliyordu. Üst üste 3 maçını kaybeden Panathinaikos, kendisinden de kötü durumda bir Türk ekibi bekliyordu ama yanıldı. Son çeyreğe kadar Efes; Hutson, Gregory ve Penn’in canını dişine takarcasına mücadele etmesiyle maça ortak oldu. Mustafa Abi ile Ender’in verdikleri müthiş çaba Ermal ile Kerem’in azmiyle buluştu. Ama son periyotta temsilcimizin yorulması ve Efes’in ‘post up’ oyunlarında Batiste ile penetrelerinde Spanoulis’i durduramayınca çok yaklaşılan galibiyet ne yazık ki gelmedi. Yine de farkın çok açılmasına izin vermeyen ‘9 Yürekli Adam’ 7465 yenilerek farkı 9’da tuttu ve ilk maçta 10 sayıyla kazanmanın verdiği avantajla ikili averajda son şampiyona üstünlük sağladı. Kalan 2 maç artık final… Neden olmasın? Efes Pilsen zoru sever… Efes Pilsen maça iyi başlamasına karşın sonunu getiremedi. G.SARAY BİR ADIM ÖNDE G.Saray: 63 B.Famila: 55 SALON: Ayhan Şahenk HAKEMLER: D.Neskovic (6), B.Gabara (6) G.SARAY: Işıl (6)6, Esra (6)9, Johnson (8)19, Young (7)11, Ujhelyi (8)15, Aynur (4), Sariye (4)3 B.FAMILA: Moro (5)6, Macchi (5)6, Donaphin (4)4, Ress (5)6, Masciadri (6)10, Ngoyisa (5)6, Butler (7)14, Ciampoli (4)3, Rubino (4), Tassara (3) 1. periyot: 1816, ilk yarı: 3134, 3. periyot: 5042 POTADA DERBİ GÜNÜ Spor Servisi Beko Basketbol Ligi’nin 23. haftası dev bir maçla başlıyor. G.Saray Cafe Crown ile Beşiktaş Cola Turka, derbi maçta karşı karşıya gelecek. Darüşşafaka Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda oynanacak karşılaşma saat 20.00’de başlayacak. İlk maçı G.Saray Cafe Crown kazanmıştı. ULUSOY’A VEDA YEMEĞİ Spor Servisi A Ulusal Futbol Takımı’nı takip eden muhabirler, eski Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’a veda yemeği verdi. Etiler Yüzevler Restoran’daki yemekte, Ulusoy’un yanı sıra, federasyon eski yöneticisi Erdal Batmaz, Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, yardımcı antrenörler Müfit Erkasap, Metin Tekin, Oğuz Çetin ile muhabirler yer aldı. FATİH ERDOĞDU G.Saray Bayan Basketbol Takımı, FIBA Avrupa Kupası yarıfinal ilk maçında, İtalya’nın BerettaFamila takımını 6355 yendi. Rövanş karşılaşması 12 Mart’ta İtalya’da oynanacak. Eposta: info?basketdergisi.com Galatasaray rahat bir galibiyet aldı. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle