Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2008 PERŞEMBE 6 HABERLER ‘Çuvalcı’ ABD’li Komutan Odierno, Türkiye’nin terör sorununu askeri yöntemlerle çözemeyeceğini söyledi PERŞEMBE ORHAN BURSALI ‘PKK ile pazarlık yapılmalı’ ELÇİN POYRAZLAR Şirketler Değer Yitirdi Başbakan Erdoğan geçenlerde işverenlere diyordu ki; türbanla ne uğraşıyorsunuz, bizim dönemimizde şirketinin, bankanın değeri 10 kat20 kat arttı, bu geliri bu iktidarla yakalıyorsun... Acaba son 4 yıl içinde, küresel ortamdaki gelişmelere bağlı olarak, şirketlerimizin, bankaların değeri gerçekten arttı mı yoksa azaldı mı?.. Değer artışları göreceli bir kavramdır... Dünyada bütün ülkelerin zenginliğini bir şekilde eşitlediğimizi varsayalım. 10 yıl içinde ülkeler arasında farklı bir zenginlik skalası oluşacaktır. Şüphesiz ki bazıları sıfırı tüketecektir. Küresel sermayenin rekabet üstünlüğü sağlamaya ve dünyaya yayılmaya çalıştığı, sabit veya sıcak yeni yatırım alanlarına aktığı, yabancı şirketleri satın aldığı örneğin son 5 yıl içinde, bizim şirketlerimizin değeri, Başbakan’ın deyişiyle arttı mı? Yoksa Türkiye, kaybedenler safında mı? Erdoğan ve AKP şişinip duruyor zenginleştik diye. Boş laf! ??? Şirketlerin değerleri borsalarda belirlendiğine, bu değerler kıstas alındığına göre, örneğin “iki yükselen piyasa” olarak isimlendirilen Türkiye ile Brezilya borsalarındaki gelişmeye, şirketlerin toplam küresel değer artışına, yani endeks gelişmelerine göz atalım. MartNisan 2003’te, Brezilya borsası Bovespa ile bizim İMKB hemen hemen aynı endeks değerindeydi: Yaklaşık 11.000. Ocak 2004 başında, Brezilya borsası yaklaşık 24.000, Türkiye 19.000 oldu. 2004 sonunda rakamlar 26.000 ve 24.000 idi. 2005 yılı sonunda, Bovespa 33.500’de kalırken İMKB endeksi 39.777’ye fırlamıştı. 2006 yılı biterken, Bovespa ile İMKB arasında fark, bizim aleyhimize döndü: Bovespa 44.473, İMKB 39.117. 2007’nin Temmu’zunda Bovespa endeksi 57 bini aşarken, İMKB ise 47 bine gelebilmişti. 2007’yi Bovespa 61 bin, İMKB ise 55.500 ile kapadı. 31 Ocak 08’de bizim borsa 42 bine iniyor, Brezilya borsası ise 63 binde kalıyordu. Ocak ve şubat aylarında küresel krizler nedeniyle borsalar düşerken, Brezilya borsasının 59.00065.000 arasında, bizim borsanın ise 4244 bin arasında seyrettiğini görüyoruz. ??? Sonuç çıkaralım: AKP iktidara geldikten 8 ay sonra, iki borsada, şirketlerin endeks değerleri hemen hemen eşitti... 2005 sonunda ise şirketlerimizin değeri Brezilya’ya fark atmıştı.. 20062007 yıllarında ise bizim şirketlerin değeri, Brezilya şirketlerine göre ortalama üçte bir oranında azaldı! Türkiye’de şirketler, Başbakan’ın 10 kat değerlendiniz diye demeç verdiği bu yılın ocak ayı içinde, önemli ölçüde değer yitirmişti! Türkiye borsasını, sadece Brezilya’ya göre değil, benzer diğer ülkelerle de kıyaslarsanız, küresel çalkantıda en çok değeri İMKB’deki şirketlerin kaybettiğini görürsünüz! Ekonomiyle yakından ilgilenen gazete yazarlarının bunları oransal olarak ortaya koymasını bekleriz... ??? Geçmişte neler yaşadık! Paşa konuştu borsa düştü, lafları ortalığı toz dumana boğuyordu! Ama bugün kimse “AKP ekonomiyi iflas ettiriyor, şirketlere büyük değer kaybettirdi!” biçiminde (tamamen gerçek) başlıklar atmıyor! Nerede gazetecilik meslek etiği! Patronlar neden sus pus? Türkiye ekonomisi geriye gidiyor, krizde aslında! Uluslararası kıyaslamalı rakamlar ve Türkiye’nin rakamları bunu gösteriyor. İMKB’deki büyük değer kaybı, AKP’nin ekonomiyi batışa götürmesinden kaynaklanıyor! Hem de dünyanın en yüksek faizini vermesine rağmen!!! Müthiş yükselen ve Hazine’nin kefil olduğu dış borçlar toplamda 350 milyar doları aşarken, ithalat ihracat dengesizliği engellenemiyor, cari açık ancak yeni borçlarla finanse edilebiliyor. Bakanlar, ihracat rakamlarındaki artışı gösteriyor! Aslında cambazlık yapıyorlar: Çünkü daha büyük oranda artan ithalat rakamlarını gizliyorlar. Türkiye krizde, şirketler değer yitiriyor, çünkü Erdoğan ve hükümeti, sürdürülemez bir ekonomik yapı yarattı! Herhalde değer yitiren şirketlerimizin ucuza kapatılmasıyla ülkeye girecek “sabit sermaye yatırımlarına” umut bağladı... Gerisi tamamıyla palavra! ABD’Lİ MİLLETVEKİLİ: BİR DÖNEM PKK’DEN MEMNUNDUK Dış Haberler Servisi ABD Temsilciler Meclisi’nin İstihbarat Komitesi üyelerinden Demokrat milletvekili Rush Holt, Irak’ta Saddam Hüseyin döneminde terör örgütü PKK’nin faaliyet göstermesinden ABD’nin bir dönem memnun olduğunu söyledi. Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Rumi Forum kuruluşunda “Dinlerarası Diyalog” konulu bir toplantıda konuşan Holt, Türkiye ve ABD’nin terör konusundaki işbirliğine değindi. Holt, PKK konusunda “ABD’nin Saddam Hüseyin’in Irak’ında işleri karıştıran PKK’den gayet memnun olduğu dönemler kesinlikle oldu. Tabii ki PKK konusunda biz ve bir ölçüde Türkiye ektiğimizi biçiyoruz. Türkiye’nin PKK’nin yol açabileceği sorunlara yönelik kaygısını anlıyorum ve dediğim gibi keşke 20 sene öncesine dönebilsek ve izin verdiğimiz şiddet tohumlarını çıkarabilsek” şeklinde konuştu. konusunda zemin yoklamaya başladı. Irak’ta çokuluslu gücün kolordu komutanı olarak görevini tamamlayarak iki hafta önce ABD’ye dönen Odierno, ABD Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon) düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Odierno, operasyonu yakından takip etmediğini, ancak PKK sorununun, terör örgütü ile mücadelede işbirliği içinde olan ABD, Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağladığını ifade etti. Bu noktada PKK sorununa uzun dönemli çözümün askeri yöntemlerle sağlanamayacağına ve terör örgütü ile görüşmelere başlanmasına yönelik açıklamalarda bulunan Odi WASHINGTON ABD’nin Irak’taki kuvvetlerinin “iki numaralı” komutanı ve Türk kamuoyunda ‘çuvalcı komutan’ olarak tanınan Korgeneral Ray Odierno, PKK sorununa uzun dönemli bir çözümün askeri yöntemlerle bulunamayacağını belirterek terör örgütü ile müzakerelere başlanması gerektiği mesajını verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa Bürosu Sözcüsü Chase Beamer ise “Politikamızda değişiklik yok. Teröristlerle görüşmeyiz. Başkalarının da bunu yapmasını savunmayız” diyerek Odierno’nun sözlerini düzeltmeye çalıştı. ABD kara operasyonunun ardından, Türkiye’nin terör örgütü PKK ile masaya oturması erno, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette terör örgütlerinin bir yerde sığınarak başka bir ülkeye saldırılar düzenleyemeyeceği konusunda hepimiz hemfikiriz. Ben aynı zamanda Kuzey Irak’ta uzun dönemli bir çözümün askeri olmayacağına inanıyorum. Açıkça onlara (PKK) baskı yapılmalı ki bu terör unsurlarıyla konuşmaya ve müzakerelere başlayabilelim.” Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin PKK sorununda bugüne kadarki işbirliğinin “önemli” olduğunu ifade eden Odierno, “Irak hükümetiyle bu sorun üzerinde çok çalıştılar ve bu konuda ilerleme sağlamış olmamız önemli” dedi. Odierno, “bu durumun bir süre daha süreceğini” söyleyerek “Her unsur arasında çok fazla eşgüdüm gerekecek” dedi. Irak’taki Çokuluslu Kolordu’nun komutanlığı görevini iki hafta önce Korgeneral Lloyd Austin’e devreden Korgeneral Odierno’nun orgeneralliğe terfi etmesi ve Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcılığı’na getirilmesi öngörülüyor. CHP, Genelkurmay’ın açıklamasını ‘Hakaret ederek haklılığınızı kanıtlayamazsınız’ diye yanıtladı ‘Muhatabımız Başbakan’ ‘Durumdan vazife çıkarmayın’ Bahçeli’den sert yanıt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’a yönelik operasyonuyla ilgili değerlendirmelerini “haksız ve seviyesiz” olarak nitelendiren Genelkurmay Başkanlığı’na “Görevi ve konumu ne olursa olsun hiç kimse Milliyetçi Hareket Partisi’ni hainlerden daha fazla ülkesine zarar veren bir kurum olarak takdim etme hakkını kendisinde göremeyecektir” yanıtını verdi. Bahçeli, MHP’nin siyasi konulardaki muhatabının hükümet olduğunu da belirterek “Hiç kimse, muhatabı olmadığı konularda durumdan vazife çıkarmamalıdır” ifadesini kullandı. Bahçeli’nin önceki günkü grup toplantısında TSK’nin operasyonda yok edilen hedeflere ilişkin kullandığı dille terör örgütüne “prestij kazandırdığı” yönündeki açıklamasına önceki gece Genelkurmay’dan gelen sert yanıt üzerine MHP yönetimi dün iç değerlendirme yapmak için toplandı. MHP lideri Bahçeli, kurmaylarıyla yaptığı değerlendirme toplantısından sonra yaptığı açıklamada, operasyonla ilgili siyasi değerlendirmelerinin muhatabının “hükümet” olduğuna vurgu yaparken ad vermeden TSK’nin “durumdan vazife çıkarmaması” gerektiği mesajını verdi. Bahçeli açıklamasında, MHP’nin teröre karşı duruşunun millet tarafından çok iyi bilindiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı’nın “Haksız ve seviyesiz saldırılar TSK’nin terörle mücadele azmine hainlerden daha fazla zarar vermektedir” açıklamasına CHP’den sert bir yanıt geldi. CHP Genel Başkan İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan açıklamada, “Muhatabımız Başbakan’dır. Kimse araya girmek için özel bir gayret sergilemesin. Hakaret ederek haklılığınızı kanıtlayamazsınız” denildi. CHP ve MHP liderlerinin önceki gün grup toplantılarında Irak’ın kuzeyine düzenlenen kara harekâtının sona erdirilmesiyle ilgili olarak dile getirdiği eleştiriler üzerine Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan sert açıklama gerilimi yükseltti. CHP dün yaptığı yazılı açıklama ile Genelkurmay’a yanıt verdi. CHP Genel Başkan İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: “Biz demokratik bir tartışma içindeyiz. Muha tabımız Başbakan’dır. Kimse araya girmek için özel bir gayret sergilemesin. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tartışmaların dışında tutmak sadece siyasilerin görevi değildir. Hakaret ederek haklılığınızı kanıtlayamazsınız. Tam tersine hakaret, haksızlığın karinesidir. CHP, ‘Manzarai Umumiye’yi tarih penceresinden ibretle seyretmektedir.” YMEN: ELEŞTİRİMİZ Ö HÜKÜMETE CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de açıklamanın muhataplarının kendileri olamayacağını vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi: “Bizim sözlerimizde tepki gösterecek bir laf yok. Bizim hükümete yönelik eleştirilerimiz var. 5 yıldan beri hükümet terörle mücadelede gerekli ka rarlılığı gösterememiştir. Asıl sorumlu hükümettir. Genelkurmay Başkanlığı’nın alınmasına neden olacak bir söz söylemedik. Türkiye’nin askeri gücü çok daha kapsamlı bir harekât için yeterlidir. Ancak demek ki, hükümet dış baskıların etkisiyle bunu sınırlamıştır. Askerlerin bu konuda bir tek şey söylemeleri yeterliydi: Hükümetin verdiği görevi tümüyle yerine getirdik. Böyle deseler hiçbir tartışma olmayacaktı. Biz, ‘Askerlere ABD’liler baskı yaptı’ demiyoruz, baskı hükümete yapılır. Hükümete baskı yapıldığı da aşikâr. Bizim askerleri rencide edecek, üzecek bir beyanımız hiç olmadı, hükümeti eleştirdik. Bu nedenle açıklamada bizi kastediyor olamazlar.” Onur Öymen, “hain”, “seviyesiz” ifadeleriyle ilgili olarak da “Muhatap biz olamayız. Atatürk tarafından kurulan partiye kimse böyle bir yakıştırmada bulunamaz” diye konuştu. 5 kişi gözaltına alındı Yüksekova’da gergin saatler DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde sınır ötesi operasyonu protesto etmek için yapılan basın açıklamasında konuşan DTP’liler, PKK’yi “Kürt realitesi” olarak tanımlarken sorunun çözümü için Abdullah Öcalan’la diyaloğa geçilmesini istediler. Yüksekova ilçe örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Kuzey Irak’taki PKK varlığına yönelik düzenlenen kara ve hava operasyonlarını protesto yürüyüşüne polis izin vermedi. Bunun üzerine DTP ilçe binası önünde yapılan açıklamaya DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, Hakkâri bağımsız milletvekili Hamit Geylani, DTP MYK üyesi Selma Irmak, Yüksekova Belediye Başkanı Salih Yıldız ile binlerce kişi katıldı. Açıklamanın ardından Hükümet Konağı’na yürüyerek slogan atan partililere polis müdahale etti. Biber ve göz yaşartıcı gazın kullanıldığı olaylarda, bazı göstericiler polise taş attı. Çıkan olaylarda polis, 5 kişiyi gözaltına aldı. Muhalefeti eleştirdi obursali?cumhuriyet.com.tr Çiçek: Bazıları uyumdan rahatsız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü unsurlarına yönelik gerçekleştirdiği sınır ötesi harekâtın ardından sürdürülen tartışmalarla ilgili olarak “Bir kısım insanlar TSK ile hükümetin uyumundan rahatsızdır. Bu operasyon sebebiyle gerçekten hükümetle TSK arasında tam anlamıyla özlenen bir uyum sergilenmiştir” dedi. AKP iktidarı, muhalefet ile Genelkurmay arasındaki operasyon tartışmasını yakından izliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakırken, açıklama Çiçek’ten geldi. Çiçek katıldığı bir televizyon programında, teknik bir konu olmasına karşın kara harekâtının başlamasının da bitişinin de tartışma konusu yapıldığını belirterek şunları söyledi: “Tartışmak ne kadar önemliyse, tartışmayı bitirmek de o kadar önemlidir. Bana kalırsa bu tartışmayı bitirmek lazım. Çünkü bu operasyonlar bitmemiştir.” Çiçek, hükümetin tamamının bu tür operasyonlardan bilgisi olması gerekmediğini, ancak bilmesi gerekenleri bildiğini söyledi. Çiçek, şunları kaydetti: “Bir kısım insanlar da TSK ile hükümetin bu uyumundan rahatsızdır. Bu görüntü, Türkiye’nin özlediği bir görüntüdür.’’ ‘SİDEKAN BÖLGESİ BOMBALANDI’ Türk helikopterleri K. Irak’ı vurdu iddiası Haber Merkezi Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (KYB) bağlı internet sitesi, Türk helikopterlerinin Kuzey Irak’taki Sidekan bölgesini bombaladığını iddia etti. İddiayla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı’ndan herhangi bir açıklama yapılmadı. Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin internet sitesindeki habere göre Türk helikopterleri, sabaha karşı Çukurca sınırı yakınlarındaki Sidekan ve Brodost bölgelerini vurdu. Sidekan sınır bölgesinden adı açıklanmayan bir kaynak, Türk helikopterlerinin Sidekan bölgesindeki Barazgr vadisini dün sabah vurduğunu belirtti. Kuzey Irak’ta terör örgütü PKK hedeflerine yönelik kara harekâtının tamamlanmasının ardından Genelkurmay Başkanlığı “devamı gelecek” açıklamasını yapmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri, 8 gün süren kara harekâtının ardından 29 Şubat’ta Kuzey Irak’tan çekilmişti. ‘Stratejik iletişim kullanılamadı’ Terörle mücadelede iletişim eksikliğini değerlendiren uzmanlar, AKP hükümeti risk almadığı için harekâttan beklenen psikolojik hasılanın elde edilemediğini belirttiler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak’ın kuzeyine yönelik kara harekâtının ardından Genelkurmay’ın medya ile iletişimi tartışma konusu oldu. Konunun uzmanları gelişmeleri şöyle değerlendirdi: Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen: Kamu diplomasisi ve stratejik iletişim çok iyi kullanılmadığı için harekâttan beklenen psikolojik hasıla elde edilemedi. Kamu diplomasisi ve stratejik iletişim, askerlerden daha çok dışişleri ve siyasetin görevidir. Başbakan harekât bittikten sonra konuşmaya başladı. Başbakan riski üzerine almadı. Harekâtın bittiğini Başbakan duyurmalıydı. Her askeri harekât siyaset tarafından bir siyasi amaç için yapıldığına göre harekât süresince politika suskun kalmamalıydı. Dışişleri Bakanı ortalıkta yoktu. Bu harekâtta en büyük başarısızlık siyasetin ve diplomasinin ABD Savunma Bakanı Robert Gates’i susturamamasıdır. Eğer Gates susturulsaydı, Türk halkı üzerindeki yanlış algılamalar gerçekleşmeyebilirdi. Terör uzmanı Nihat Ali Özcan: Temel sorun şu: Gerek askeri liderlik, gerekse siyasiler bu olayı her boyutuyla simetrik, konvansiyonel savaş parametreleriyle düşünüyor. Burada başka bir durumla karşı karşıyayız. Burada düşman değişiyor. 10 yıl önce Barzani Türkiye’nin müttefikiydi. Zaman boyutunu, mekân boyutunu farklı düşünmek gerekiyor. Zihinsel yapı, yasal düzenlemeler, örgütlenme biçimi savaşa ya da barışa göredir. Bu arada bir durum. Aynı anda savaş ve barış ortamı yaşanıyor ülkede. Basın stratejik bir alandır, mücadelenin en önemli stratejik alanıdır. Medya Türkiye Cumhuriyeti’nin stratejik bir alanı olması gereken bir konu. Bu sadece içerde de değil, küresel boyutta ele alınacak bir olay. Türk halkını ikna etmeniz yetmiyor. Sorunu algılama, örgütlenme biçimini yeni duruma uyumlandırmak gerekiyor. Yoksa operasyonu doğru yaparsın, içerde absürd bir tartışma yaparsın. Bu tür asimetrik mücadele halkın üzerinden yapılır. Ağırlık merkezi ne PKK’dir ne de TSK’dir. Ağırlık merkezi halktır. Halk nasıl etkilendi ona bakacaksın. Cudi ve Gabar’da operasyon TSK’nin terör örgütü PKK’ye yönelik Irak’ın kuzeyine gerçekleştirdiği kara harekâtının ardından Cudi ve Gabar dağlarındaki operasyonlara yeniden başlandığı bildirildi. Şırnak’ın Cizre ilçesinde de Cizre Tank Taburu’na ait tanklar, Cudi ve Gabar dağlarının kesiştiği noktada tatbikat gerçekleştirdi. CUMHURİYET 06 K