05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2008 PERŞEMBE 18 SPOR İspanyolların tavrı hırslandırdı, Yıldırım tetikledi, Zico ateşledi, onur savaşı turu getirdi ‘AVRUPA’NIN YENİ DEVİ FENERBAHÇE’ Dış basında yer alan haberlerde, “Avrupa’nın yeni devi Fenerbahçe” ifadesi kullanıldı. Öte yandan, İspanyol basını kaleci Volkan ile Uğur’u “maçın adamı” seçti. Dış basındaki başlıca ifadeler şöyleydi: ? The Guardian: Avrupa’nın yeni devi Fenerbahçe. ? As: Kahrolası penaltılar. ? Marca: Pizjuan’daki bayram trajedi ile sonuçlandı. Sevilla, şoktan sonra Avrupa rüyasının nasıl yok olduğunu gördü. ? Mundo Deportivo: Sevilla, penaltılarda düştü. Başta 20 gibi ters bir durumla karşı karşıya kalsa da Türk ekibi daha iyi bir oyun çıkardı. ? El Pais: Sevilla, zafiyetlerinin faturasını ödedi. Demirel, üç penaltıyı durdurarak Sevilla’nın rüyasına son verdi. ? CNN: Fenerbahçe penaltılarla çeyrek finalde. ? Eurosport: Zorlu mücadele sonucunda, doğru köşeyi seçerek Alves’in son penaltı vuruşunu rahatça karşılayabilen kaleci Volkan, gecenin kahramanı oldu. ? La Gazzetta Dello Sport: Fenerbahçe Sevilla’yı eleyerek büyük bir başarı elde etti. Deivid, Uğur Boral ve Aurelio maçın en başarılı oyuncularıydı. İtalyan Tuttosport gazetesi ise Juventus teknik heyetinden bir yetkilinin Lugano’yu Sevilla maçında izlediğini yazdı. COŞKULU KARŞILAMA İspanya’nın Sevilla takımını eleyerek Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale yükselen F.Bahçe, İstanbul’da büyük bir coşkuyla karşılandı. Sevilla’dan özel uçakla İstanbul’a gelen F.Bahçe kafilesini, havaalanında kalabalık bir taraftar topluluğu karşıladı. Büyük bir coşkuyla futbolculara tezahüratlar yapan taraftarlar, sevgi gösterilerinde bulundu. Sarı Lacivertli taraftarlar, havaalanındaki karşılama organizasyonunun aynısını, Samandıra Tesisleri’nin önünde de yineledi. Bu arada F.Bahçe’nin dönüş yolculuğunda uçakta Zico’nun doğum günü kutlandı. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) İşte Sevilla zaferinin sırrı ARİF KIZILYALIN Fenerbahçe, Avrupa’nın 1 numaralı kupasında tur atladı, adını son sekize; bir başka ifadeyle çeyrek finale yazdırdı. Mutlaka çok büyük bir başarı. Hem de Sevilla gibi zor bir deplasmanda 120 dakika sonrası gelen penaltılarla gerçekleşiyordu bu mucizevi sonuç. Peki, Fenerbahçe, Real Madrid gibi, Barcelona gibi devlerin başı önde ayrıldığı Ramon Sanchez Stadı’ndan nasıl zaferle ayrılmıştı? Evet, bu tarihi başarının arkasında “hırs, onur mücadelesi, gözyaşı ve çekilen acılar” var.. İsterseniz, maçtan 1 gün önce Fenerbahçe, Sevilla’ya indiği andan itibaren başlayan İspanyol eziyetine bir dönelim. Fenerbahçe uçağı Sevilla uluslararası havaalanına yeni inmiş. Bir grup taraftar ve gazeteci futbolcuları karşılıyor. Türk gazeteciler görüntü alırken Hürriyet muhabiri Süleyman Arat ile Kastilya polisi arasında itiş kakış başlıyor. Fenerbahçe’nin kafile başkanı Aziz Yıldırım ve arkadaşları ile futbolcular bir Türk yurttaşına yapılan bu harekete kızıyorlar. Olay “münferit” dense de kafiledekilerin içi burkuluyor. Çünkü o Süleyman Arat, 2 yıldır, yağmur çamur demeden Fenerbahçe’yi izleyen bir medya emekçisi. Gazetecilerden uzak durmayı yeğleyen futbolcular bile “Ayıptır yaa” diye tepkilerini dile getiriyor. Derken kafile otobüsle kamp yapılan otele hareket ediyor. Kentin sokaklarında garip pankartlar ve bayraklar asılı. İspanyolca anlayan Brezilyalı futbolcular hemen çeviriyor pankartlarda yazılanları, “Fenerbahçe’ye cehennemi gösterin... Cehennemi göreceksiniz...” İnsan ister istemez doluyor. En çok da milliyetçi duyguları kabaran Başkan Aziz Yıldırım, “Cehennem haa” diyor ama susuyor. Çünkü Zico’ya saygı gösteriyor, motivasyon onun işi, diyor kendi kendine... N VOLKAN’I RI A L Ş A Y Z Ö G DÜŞ DEĞİL GERÇEK HİLMİ TÜRKAY Maçı izlemediğinizi düşünün. Ve bir sonraki gün öğreniyorsunuz ki Fenerbahçe çeyrek finalde... Avrupa’nın sekiz takımı arasında. ‘1 Nisan şakası’ sanki... İnanamazsınız, şaşırırsınız, şoka girersiniz. İki elinizle yanaklarınıza vurursunuz. Bir rüyada sanırsınız kendinizi... Ülkenin yüzde 90’ı bizler gibi düşünüyordu. Rakip iki kez UEFA Kupası’nı kazanmış, Süper Kupa’yı kaldırmış... Fenerbahçe bu Sevilla’yı nasıl yenecekti?.. Ama yendi, öyle böyle değil. Eze eze... Oldu. Rüya gerçekleşti, Sevillalı futbolseverler R.Sanchez Pizjuan Stadı’ndan saatlerce çıkamadılar. Yıkıldılar. Çöktüler kaldılar koltuklarına. Bizim 2 bin 500 kadar insanımız dimdik aslanlar gibi ayaktaydı. Helal olsun onlara, helal olsun bizlere bu tarihi başarıyı yaşatanlara. Ülkemiz çok sıkıntılı günler yaşıyor, önce türban krizi, ardından Kuzey Irak’ta şehit verdiğimiz askerlerimiz. Ağlayan anneler, babalar... Bu zafer, bu başarı Fenerbahçe’nin şehit ailelerine bir armağanıdır. Biliyoruz, ateş düştüğü yeri yakar. Aile ocağına bir ‘acı’ düşmeye görsün. Evet Fenerbahçe ile gururlandık, Fenerbahçe ile övünüyoruz. Fenerbahçe zoru başardı ve çeyrek finale kalarak tarihinde bir ilke daha imza attı. Malzemecisinden teknik kadrosuna, futbolcusundan yönetimine ve her şeyden önemlisi ‘12. adam’ olarak adlandırdığımız o büyük taraftar topluluğu, zaferin mimarlarıdır. Bundan sonra kim çıkarsa çıksın hiç önemli değil. Fenerbahçe Avrupa’ya alıştı. Fenerbahçe Avrupa’ya sıcak. Fenerbahçe Avrupalılara karşı olağanüstü oynuyor, olağanüstü bir mücadele sergiliyor. Eskilerdeki korkularımızı yendik, şimdi Avrupalılar bizden korkuyorlar. 10 dakika içinde iki golü kalemizde gördüğümde ‘Eyvah... Yandık’ dedim kendi kendime. Volkan akıl almaz goller yemişti. Bir hezimetin sinyali miydi bu acaba?.. Teknik direktörleri Manolo Jimenez kulübesinden gülücükler dağıtır olmuştu çevresine. Baktım bizim çocuklar oyundan düşmediler. Bu iyiye doğru bir işaretti. Deivid attı, ümitlendim, sonra bitime doğru bir gol yedik. Olsun golü bulmuştuk. Bir gol daha şarttı. Solda Uğur Boral, sağda Gökhan Gönül coşmuştu... Alves’lerini, Capel’lerini, Kanoute’yi göremez olmuştum. Çünkü bizimkiler oynatmıyorlardı onları. Hele Capel... Bir adam kendini bu kadar mı yere bırakır? Her pozisyonu hakemi aldatmaca. Deivid’in önce vurup olmadığı, ardından yine tamamladığı o ikinci golle her Fenerbahçeli gibi yerimden fırladım. İnanıyorum ki bayrağımızla gururlanan her Türk çocuğu da benim gibi yapmıştır. Normal süre bitmişti... 15’erden iki devre yani ‘uzatmalar’ oynanacaktı. Kimileri belki televizyonlarını kapattı, kimileri olup bitecekleri duymak istemediler. Çünkü öyle böyle değil. Kalp hastası olanlar için ‘kriz’ geçirecekleri bir bölümdü bu uzatma dakikaları. Yine gol çıkmadı. Ve penaltı atışlarına geçildi. Alex oyundan çıkmıştı. İyi bir penaltıcıydı. Keşke oyunda bıraksaydı Zico onu... Belki de düşünmemişti maçın buralara kadar geleceğini. Ama o bir kurttu. Bir bildiği olsa gerekti. i’nde piyonlar Ligğı 3 m a Ş in ’n Fenerbahçe ale kalmasında yaptı lan çeyrek fin şının büyük etkisi o sı arı penaltı kurt an Demirel maç sonra illa lk ev o S , n a lk o kaleci V V asıya ı tutamadı. gözyaşların ra tur çoşkusunu doy sıl n na maçından so“Kaleciler için maça tabir e ir v b kutladı ün diye adı. yle götürürs başlarsan ö im goller bana yakışmçın a iğ olur. Yed iç kaybetmedim. M İnancımı h kalacağını hissettim. penaltılara lınca Volkan’ın çıkıp ka i. Penaltılara urtarmasına sıra geld ” k m rı ru a o ıl iy lt a r ed pen ma teşekkü Arkadaşları elerini kullandı. ifad Sevilla Başkanı’nın kızdıran demeci Kamp yapılan otelin tam karşısına asılan koca pankart, yerel basındaki haberler, Kulüp Başkanı Del Nido’nun “Onların yerinde olsam korkardım” türündeki ‘aşağılayıcı’ ifadeleri ve akşam saatlerinde Sevilla Teknik Direktörü Jimenez’in gülerek sarf ettiği “Fenerbahçe’nin şansa ihtiyacı var” sözleri tuz biber ekiyor bu ortama. Suskunluğunu bozan Aziz Yıldırım, başarı dilemek için buluştuğu futbolcularını teker teker öperken, “Siz ne cehennemler gördünüz. Burasını cennete çevirirsiniz” diyor. En çok Semih’le, Alex’le, Deivid ve Volkan’la sohbet ediyor başkan. Alex’in Sevilla Başkanı’nın demecini hatırlatması tam bir “takımdaşlık” havası yaratmışken o sırada Zico’nun yaşgünü pastası geliyor. Brezilyalı hoca da “Pastayı yiyelim ama hediyemi yarına saklayın.. Yarın..” derken o koca Fenerbahçe Başkanı’nın gözünden yaşlar dökülüyor. Ama ağlamamak için tavandaki süslemelere bakıyor, salondaki yağlıboya tabloları inceliyor. Öyle ya, başkanlar da ağlar ama en kritik maçtan bir gün önce, futbolcuların önünde değil... Ve ertesi gün...Gerçekten Ramon Sanchez Stadı bir cehennem. Hele kale arkaları. Volkan’ın yüzü bembeyaz kesiliyor. Takımda artık çıt çıkmıyor. Zico’nun son sözleri çınlıyor soyunma odasında “Karakterli çocuklarsınız, çıkın, karakterinizi ortaya koyun.. Gol yeseniz de ben size inanıyorum...” Gerçekten kurt hocanın dedikleri çıkıyor, dakika bir gol bir, dakika iki gol iki örneği ilk 10 dakikada Fenerbahçe yerle bir. Volkan 2 golde de amatör küme oyuncularının yapmayacağı hataları yapmış. Selçuk’u, Marco’su, Gökçek’i şaşırmış.. İşte o anda Alex ve Deivid. Volkan’a uzaktan bağrıyor, “Haydi Volkan kendine gel... Bu iş burada bitmez...” Bitmiyor.. Deivid’in golü güzel ama Gökhan’ın ayağına çarpıp ağlara giden Sevilla sayısı biraz moralleri bozuyor. Soyunma odasında Volkan yıkık. Zico koşuyor öğrencisinin yanına, “Sen bu takımı buralara getirdin. Gollerde hatan olabilir ama fazlasını çıkardın. Şimdi ikinci yarı takımını ayakta tut” diye bağırıyor. Son taktikler maçı uzatmaya götürürüz sesleri arasında veriliyor. Zico ve ekibi dışarı çıkarken yedekteki Semih, Alex’le kapıyı kapayıp “Haydi burada şişlenmek yok. Kimin matador, kimin boğa olduğunu gösterelim” sesi yükseldiğinde Fenerbahçeli oyuncular gülerek sahaya geri dönüyor. Ve gerçekten müthiş oynuyor Fenerbahçe. Hatta Selçuk’un çıkıp Semih’in girmesi ile çökeceği sanılan orta saha bile canlanıyor. Uzatmalar ve derken 120. dakika düdüğü çaldığında ise Zico bir kez daha geliyor Volkan’ın yanına, “Ben sana güvendim. Sıra sende. Hediyemi sen vereceksin. Unutma, dün takım olarak hediyen yarın dediniz” diye fısıldıyor genç kalecinin kulağına. Tercüman Samet’in bile gözyaşları dökülüyor ama Zico’nun keskin bakışı bu sözlerin sadece motivasyon amaçlı olmadığının, bir realiteyi yansıttığının göstergersi. Penaltıları izlerken tansiyonu tavan yapan, kalbi taşikardi sınırına gelen Başkan, Volkan’ın ilk kurtarışı sonrası ‘Tamam’ diyor. Hatta Edu’nun kaçırdığı penaltı bile bozmuyor Yıldırım’ın keyfini. Asılıyor telefonun tuşlarına, sevdiklerini arıyor ama konuşamıyor bile, ağlıyor hayat arkadaşının sesini duyduğunda “Başardık” diyebiliyor gözü gibi sevdiği eşi ve çocuklarına. İstanbul’dakiler de susuyor. Sonra mı? Sonrası bayram. Bu bayramın adı da Fenerbahçe. Penaltı kurtarmak kolay iş değil Nefeslerimizi tuttuğumuz anlarda penaltı atışları başlamıştı.Volkan çıkmıştı sahneye... Bir... İki... Üç... Evet tam üç penaltı kurtarıyordu. Hem de devlerin ayağından. Fenerbahçe elenip gelmiş olsa belki de kulüp hatalı goller yediğinden kendisini göndermeyi dahi düşünebilecekti. Ama işte o Volkan Türkiye’yi ayağa kaldırdı, Fenerbahçe’ye tarih yazdırdı. 7’sinden 70’ine herkesi sabahlara kadar sokağa döktü. Bu başarı çok büyük bir başarıdır. Şimdi ülkenin gündemi bir süre değişecek, bazı şeylerin üzerine sünger çekilecek ve önceki gece olduğu gibi herkes Fenerbahçe’yi konuşmaya başlayacak. Başarı inanmaktan geçer... İnanırsanız başarı gelir. Nerede olursa olsun bu böyledir. Brezilyalı kaptan Alex de arkadaşlarıyla maç öncesinde soyunma odasında aynı konuşmayı yapmıştı: “İnanırsak biz bu işi başarırız.” Ve buradan bir özel kutlama Başkan Aziz Yıldırım’a. Herkesin coşku dolu anlar yaşadığı ortamda son derece mütevazı bir şekilde Fenerbahçe TV’sinde “Emeği geçen herkese teşekkür ederim” diyordu. Ne bir yumruk şovu, ne de başka bir hareketi vardı Fenerbahçe başkanının. Fenerbahçe’ye binlerce defa bu sevinci bizlere yaşattıkları için teşekkürler... Ama gevşemeyin. Vestel Manisa maçı da bir o kadar önemli. Yılmaz Vural yorgunluğunuzdan yararlanmaya çalışabilir. Avrupalılığınızı üzerinizden atmalısınız!.. SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Hedef Kupa Olmalı de Fenerbahçe 20 yenik duruma düştü. Bu sırada biz de birçok seyirci gibi televizyonu kapatmayı düşünmedik değil. Ama Fenerbahçe daha sonra oyuna denge getirdi, tüm oyuncuların akıl almaz çabalarıyla turu penaltılara getiren iki golü atmasını bildi. Hatalı goller yiyen kaleci Volkan, penaltılarda kendisini affettirdi. Bu bölümde şans da bize güldü. Bu aşamadan sonra maçın teknik analizini yapacak değiliz. Fenerbahçe’nin 10 yıldan beri başkanlığını yapan Aziz Yıldırım, tesisleşmede kulübüne altın yıllarını yaşatırken, belli ki sportif başarı da yavaş yavaş geliyor. Aziz Yıldırım’ı ve arkadaşlarını yürekten kutluyor, devamının kupa olarak gelmesini diliyoruz… Fenerbahçe, Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde İspanya’nın güçlü takımlarından Sevilla’yı eleyerek, Avrupa’nın ilk 8 takımı arasına girdi. Alınan bu sonuçla ne kadar övünsek azdır… Gurur duyduk… Ancak Başkan Aziz Yıldırım’ın vaat ettiği gibi hedef kupa olmalı. Yıldırım’ın açıklamalarına göre ona da önümüzdeki yıllarda ulaşacağız… FIFA’nın değerlendirmesine göre İspanya, dünya futbol sıralamasında onuncu, Türkiye ise 26. UEFA’nın değerlendirmesinde ise İspanya birinci, Türkiye 14. sırada yer alıyor. Önceki gece yapılan karşılaşmada Fenerbahçe bu değerlendirmeleri ters yüz etti. Maç başladıktan sonra, herkesin övme yarışına girdiği kaleci Volkan’ın akıl almaz hataları sonucu ilk 9 dakika için CUMHURİYET 18 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle