05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr TÜSİAD, ekonomideki olumsuz tablonun daha da kötüleşmemesi için hükümete önlem çağrısı yaptı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sanayiciler gidişattan kaygılı Z A C H A U : Sular Bulanmadan... Gerçekten sular bulanmadan durulmaz mı? Karışımların bulandırdığı suların hareketsiz durulandığı ne kadar gerçekse, bulanmış suyun içinde bulanıklığa yol açan karışımın varlığı, yok olmadığı da o kadar gerçek. En küçük bir karıştırmada su yine bulanıverir. Ülkemiz, dünya işte böylesi bir acı gerçekliği yaşamakta. İnsan hakları, demokrasiye aykırı, yoksullaşma ve yoksunlaşma ile katlanan ırk ve din ayrımcılığı üzerinden sorunlar katlandıkça katlanmakta. Önceki gün Zeynep Oral’a rasladım. Nilgün Cerrahoğlu ile birlikte Almanya’dan yeni dönmüşlerdi. Kaygılı, “Bizimkilerin hali perişan” diye durumu özetleyiverdi. Elbette hortlayan ötekiler, yabancı düşmanlığı, evrensel insan hakları, demokrasi değerlerinden sapma ile birlikte Türkleri hedef alan ev yakmalar odağındaki gelişmelerden söz ediyordu... Almanya’da liberal politikalarla, sağ iktidarlarla beslenen gidişte, işsizlik, yoksullaşma, yoksunlaşmanın tırmanışına paralel hortlayan Nazi örgütlenmelerinin sistematik saldırıları gündemdeydi. Bu saldırıların odağında da direnen kültürleri, gettolaşmış dünyalarında giderek daha İslamcı kimlik kazanan yaşamları ile, bir yandan da varsıllaşan, öfkeyi çeken Türk göçmenleri yer alıyorlardı. Biz suların bulandığı çok sıcak gündemimiz, sorunlarımızla bağlantılı, bizi çok yakından ilgilendiren bu gelişmelere gereken duyarlılığı gösterebilecek durumda değiliz bile. Oysa bizim parçamız 2 milyonu bulmuş insanın çok haklı korkuları, kaygıları, yaşamlarının giderek zorlaşması gündemde. Sadece ev yakma eylemleri ile değil elbette. Daha yaygın ve kitlesel olarak yaşamın her alanında dışlanmaları, işsizlikte, eğitimde düzen dışına savrulmaları ile... ??? Başbakan Erdoğan, rastlantısal Almanya gezisi ile çakıştığından, yangın evinin önünde parlak bir şov yaptıktan sonra konuyu unutmuş gibi bir durumda. O şimdilerde kendisi için Türkiye içinde yaşamsal gördüğü türban üzerinden siyasal savaşımını kazanmak peşinde. Artık hiç çekinmeden, türbandan odaklaştırdığı “bizlerötekiler” savaşımında, öfkeli çıkışlarla karşı taraf ilan ettiği laikliği savunanları tehditle yıldırmanın peşinde. Hükümet, AKP’nin ister merkezi, isterse yerel icraatları, çeşitli etkinliklerden gelen yeni fotoğraf kareleri, bir bütünlük içinde, türban üzerinden yapılan ayrımcılığın ülkeyi cepheleştirmedeki tehlikeli tırmanışını sergilemekte. Erdoğan’ın üniversitelerde dolaşan eli baltalıların kendi partilerinden olamayacağını söylemesi bir anlam taşımıyor, kendi konuşma üslubu, iktidar icraatları, görünmeyen baltalar kadar keskin sonuçlar verip topluma örnek oluşturuyor. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, kendisini siyasal simge olabileceğini söylediği türbandan, türbanda simgelenen ılımlı siyasal, toplumsal yaşam biçiminden yana nasıl taraf ilan edebilir ki? Bizi, İslamı farklı yorumlayan, başını açmayı hak gören herkesi, Müslüman olmayan başka dinlere bağlı olanları, dinsizleri.. bu devletin, iktidarın temsilcisi kimliği ile ötekiler ilan ederek, en büyük suçu kendisi işliyor... ??? AKP’nin, Erdoğan hükümetinin ılımlı İslam bayrağı elinde yaptığı ayrımcılık öylesine geçerli ki, DTP yerel seçimlere yönelik rekabetinde, “Ben daha iyi İslamcı olabilirim” tezi üzerinden siyaset yapmayı başlatmış bulunuyor. Doğrusu DTP’nin Kürtİslam kimliği çok yeni sayılmasa da, son seçimlerin kayıplarının ardından İslam vurgulaması daha bir önem kazanmışa benziyor. DTP mitinglerinde gezdirilen hocalar, türbanın öne çıkarıldığı eylemler, laik Cumhuriyeti yıkma suçunda işbirliğinin ötesinde, İslamcılık üzerinden kötü şaka bir yarış gibi... Operasyon tartışmaları ülkemiz için bir başka karabasan. Kim kimi, ne için eleştiriyor? Bu kadar ağır acımasız yargılamalar ne anlama geliyor? Ülkemiz için nereden bakarsanız bakın, terörle odaklı, Türkiye’nin kırmızı çizgilerini hedef almış tehdide karşı, bedeli çok ağır bir sıcak savaş gündemdeyken, algılamaları altüst eden, gerçeklerden uzaklaştıran kısır tartışma neyin nesi? Bildiğimiz, görebildiğimiz tek gerçek; TSK’nin Kuzey Irak operasyonundan geri çekilişinden habersiz olmaları olanaksız ABD iktidar güçlerinin çekilme operasyonu aşamasındaki “Geri çekilin” şov talimatlarının, bilerek, isteyerek, Türkiye’de algılamaları, dengeleri alt üst ettiğidir. Doğrusu 1. tezkerenin son dakika geri dönüşüne öfkeli, intikam almak üzere 2. tezkereyi Meclis’ten çıkarttırıp, sonra da “Ne yapalım Kürtler istemiyor, biz de sizi çağırmaktan vazgeçtik” deme şovlarına benzer bir oyun sahnelendi gibi... [email protected] Cari açık büyük risk Ekonomi Servisi Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, 51 milyar dolarlık net döviz cinsi borcu nedeniyle Zachau özel sektörün ciddi kur riski taşıdığını kaydetti. Zachau, Türkiye’nin karşısındaki en büyük riskin özel sektörün dış borçları olduğunu ifade etti. Active Academy’in düzenlediği “Risk Yönetimi Zirvesi 2008”de konuşan Zachau, Türk şirketlerinin uluslararası bir likidite çöküntüsü olması halinde bir riskle karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Zachau, global etkilerin daha olumsuz olması nedeniyle Türkiye ekonomisinde büyümenin bu yıl geçen yılın altında kalacak gibi göründüğünü aktararak Türkiye’nin ciddi bir cari açığının bulunduğunu dış borçlara dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’ye geçen yıllar içinde ciddi bir doğrudan yabancı sermaye girişi ve bunun yanında başka fon girişinin de olduğunu belirten Zachau, “Yabancının Türkiye’ye güveninin azalmasıyla bu fonlar hemen çıkar. Özellikle borsada hisse senetlerine yatırım yapanlar daha büyük risk alıyor” dedi. Ekonomi Servisi Enflasyonun şubatta yüksek çıkması sonrasında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nden (TÜSİAD) AKP hükümetine uyarı geldi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ “Bugün itibarıyla kaygıyla izliyoruz. İç pazarda daralma var, işsizliğe çare bulunamıyor, büyüme daralıyor, enflasyona dikkatlice eğilmek lazım” dedi. “Avrupa Birliği Üyeliği Yolunda Türkiye’nin Tanıtımı: TÜSİAD Örneği” başlıklı raporun tanıtım toplantısının ardından Yalçındağ, şubat ayı enflasyon oranlarının endişe verici boyutlarda olduğunu, iş dünyası olarak ekonomideki son göstergeleri kaygıyla izlediklerini vurgula Enflasyon oranları endişe verici İşsizlik arttı Ekonomideki son göstergeler kaygı verici İç piyasalarda daralma var. dı. Yalçındağ, “İç piyasalarda daralma var, işsizlik arttı, enflasyonun gidişatı bizi ürkütüyor” dedi. Yalçındağ, 2007’de gerçekleştirilemeyen yapısal reformların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgularken, bu değerlendirmesinin “felaket tellallığı” şeklinde algılanmaması gerektiğini ifade etti. Yalçındağ “Bu yıl zorlu olacak demiştik. Ekonomiyi gündemin birinci maddesi yapmalı Yalçındağ yız. Finansal dalgalanmanın dünyanın reel büyümesine de negatif etkisi olacak. Reformlar bir an önce yapılmalı. ‘Biz çok iyi şeyler başardık’ rehavetinde olunmamalı, dalgalanmayı göz önünde bulundurarak ekonomiye odaklanmalıyız” dedi. Yalçındağ, enflasyonla mücadele için Merkez Bankası’nın ve diğer kurumların bağımsızlığının önemli olduğunu vurguladı. Yalçındağ, dünyadaki finansal piyasalarda daralma olabileceğini kaydederek “Türkiye’nin de ciddi bir borcu var, o borcu döndürmekte maliyet artabilir. Bu bir tehlike. Birkaç gündemi beraber yönetebilecek bir ülkeyiz. Eğer bunda çok başarılı olamıyorsak önceliklerimizi belirlemek durumundayız” dedi. Hükümet enflasyonu gözden çıkardı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Piyasaların şubat ayındaki yüzde 0.5 beklentisine karşın yüzde 1.29 çıkarak şaşırtan enflasyonda yıl sonu hedefleri aracı kurumlar tarafından 1.5 puan yükseltildi. Hükümetin faiz dışı fazladan vazgeçilmeye dönük olarak bürokratlara verdiği mesajlar, yerel seçimler öncesi enflasyonun büyüme aleyhine gözden çıkarıldığını ortaya koydu. Enflasyonda yıl sonu öngörülerini yüzde 5 üzerinden yapan aracı kurumlar, bunu yüzde 7’lere doğru çekerken, Merkez Bankası’nın da artık ger FAİZ DIŞI FAZLA HEDEFİNDEN DE VAZGEÇİLDİ Hükümetin bu yıl yapacağı çalışmalar için mali disiplinin temel göstergesi sayılan yüzde 5.5’lik faiz dışı fazla hedefinden de vazgeçtiği ifade ediliyor. Beklentilerin 34 katı gelen enflasyon mevsimsel etkiler ile açıklanmaya çalışılsa da bu konuda en önemli tehlikenin hükümetin mali disiplini bozacak kararlara imza atması olduğu belirtiliyor. AKP’nin daha önce gündeme getirdiği ulaştırma altyapısı için ayrı bir fon oluşturulması uygulaması, enerji yatırımlarının da bütçe dışına çıkarılması ile genişletiliyor. Bu uygulamanın başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere başka alanlara da yayılması bekleniyor. Kutadgobilik: Türbanı bırak istihdama bak Ekonomi Servisi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Tuğrul Kutadgobilik hükümete, 2 aydır gündeminden düşermediği türban konusuyla ilgilenmek yerine kadınların işgücüne katılma oranını arttırma çağrısında bulundu. TİSK’in dün İstanbul’da düzenlenen 13. Sosyal Politika Gündemi toplantısında konuşan Kutadgobilik, “Türkiye kadın istihdamını göz ardı ederek uluslararası alanda topal bir atlet olarak rekabet etmeye çalışıyor” dedi. Cari açık ve kayıt dışı sorununa enflasyon sorununun da eklendiğini dile getiren Kutadgobilik, “Sanayinin nitelikli işgücüne ihtiyacı varken, hükümet hâlâ imam hatiplilerin önünün açılması derdinde. Hükümetin öncelikli hedefi istihdamı arttırmak ve ekonomiyi yoluna koymak olmalıdır” şeklinde konuştu. çekleşmesi imkânsız olan yüzde 4 oranının revize etmesi gerektiği ifade ediliyor. Ekonomistler, gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın sürmesi halinde yeni revizyonların da gereke ceğini belirtirken, piyasalarda “Yıl içinde gıdadaki KDV indiriminin baz etkisinin ortadan kalkacak olması da gıda fiyatlarında yeni bir artış getirecek” görüşü öne çıktı. Fisher: Küresel kriz AB’yi vurursa Türkiye’yi etkiler HASAN ERİŞ HEM DENİZDE HEM KARADA KUDÜS Halen İsrail Merkez Bankası Başkanlığı’nı yürüten Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) eski birinci başkan yardımcısı Stanley Fisher, Türkiye’nin halen ABD’nin başı çektiği küresel durgunluk dalgasının etkisinin Avrupa’dan sonra hissedeceğini ifade etti. İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda Türk gazetecilere bir konuşma yapan Fisher, küresel durgunluğun tüm ülkeleri etkilediğini belirterek şöyle devam etti: “ABD’de ekonomik durgunluktan söz edilebilir. Her geçen gün kötüye gidiyor. Dünya üzerinde etkileri olan bir krizdir. Bu ciddi anlamda sorunlara yol açabilir. Asya da bundan etkilenecektir. Küresel anlamda bir yavaşlama olabilir. Türkiye’yi ise Avrupa’daki resim netleşmeden tam olarak anlamak mümkün değil. ABD’den etkilenirsiniz, ama 2009 geldiğinde de ciddi bir büyüme sağlayamacağınız anlamına da gelmez. Türkiye durumu daha çok Avrupa’da ne olacağı ile ilgili. Son iki haftada Avrupa’daki büyüme hızla düştü. Son iki haftada Avrupa’da ekonominin geçen yıldan daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. Buradaki yavaşlama Türkiye’yi etkilecektir. Bu olursa Türkiye’de enflasyona etkisi olacaktır.” 78. Cenevre Otomotiv Fuarı’nın açılışı öncesindeki basın tanıtımında dünyanın ilk su altında da sürülebilen Rinspeed marka ‘sQUBA’ modeli sergilendi. Nissan marka Pivo2 tipi (altta) konsept otomobil modeli de ilgi çekti. (Fotoğraf: AP) TOFAŞ’a 450 milyon Avro kredi Ekonomi Servisi TOFAŞ, 263 kodlu Yeni Doblo projesinin geliştirilmesi ve üretilmesi ile ilgili yatırım harcamalarının finansmanında kullanılmak üzere, uluslararası piyasalardan 450 milyon Avro tutarında kredi sağladı. Krediye ilişkin imzalar, 78. Uluslararası Otomobil Fuarı’nda atıldı. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türk şirketleri tarafından alınan en uygun koşullu kredilerden biri olduğunu söyledi. TOPLANTIDAN SONUÇ ÇIKMADI OPEC üretimi arttırmıyor Ekonomi Servisi Petrol İhraç eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Viyana’da yapılan toplantı sonrasında petrol üretim seviyesinde bir değişime gitmeyeceklerini açıkladı. Washington dün, petrol fiyatlarını rekor seviyelerden düşürmek için petrol üretiminde hafif bir artış yapılması çağrısında bulunmuştu, ancak OPEC, petrol fiyalarında yaşanan artışın kendilerinin değiştirebileceği nedenlerden kaynaklanmadığını belirterek petrol üretim seviyesinde değişime gitmeme kararı aldığını bildirdi. BOTAŞ GENEL MÜDÜRÜ DÜZYOL: Doğalgaza zam yolda Ekonomi Servisi BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol, petrol fiyatları ve döviz kurundaki artış nedeniyle önümüzdeki aylarda doğalgaza zam yapılabileceğini söyledi. Son yapılan doğalgaz zammı ile bir süre idare edilebileceğini belirten Düzyol, “Önümüzdeki aylarda zam yapma gereği doğabilir” diyerek İran ile yaşanan sıkıntılara da değindi ve önümüzdeki yıllarda özellikle kış ayları için ilave gaz arzına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle