Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2008 ÇARŞAMBA 18 SPOR Son iki yılın UEFA şampiyonu Sevilla’yı penaltılarla geçti, adını çeyrek finale yazdırdı SEVİLLA’DA SARI İSTANBUL ’DA LACİVERT Fenerbahçeli futbolcular turu tribünlerdeki Türk seyircilerle coşkulu biçimde kutladılar. Penaltı atışlarını kol kola girip izleyen futbolcular Volkan’a koştuktan sonra saha içinde Anadolu’nun yerel halk dansı halaydan örnekler sundular. Özellikle Vederson’un halayı ilgi çekti. F.Bahçe’nin tur atlaması başta İstanbul’un Kadıköy yakası olmak üzere bütün yurtta büyük sevinç yarattı. Kutlamaların merkezi Kadıköy Bağdat Caddesi’ydi. (Fotorğaflar:AP,AFP) Son matador Fenerbahçe GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU SEVILLA İspanya’ya tarih yazma hedefiyle gelen Fenerbahçe’de işler hiç de iyi gitmiyordu... Son dönemde Bursa’ya yenilip evinde kazanma serisini noktalarken yeni tarnsfer Maldonado da sakatlanıyordu. Fenerbahçe, Bursa bozgunundan sonra G.Saray’a da olaylı bir maçta yenilerek kan kaybetti. Ankaragücü karşısında da varlık gösteremedi. Fenerbahçeliler için bütün tesellilerin kaynağı Şampiyonlar Ligi’ydi. Kadıköy’deki 2. tur ilk maçında Sevilla’yı yenmişti temsilcimiz... Semih son anda şapkasından tavşan çıkararak turu İspanya’ya taşımıştı. Artık yapılaması gereken Sevilla’da üstün bir gayret gösterip çeyrek final vizesini almaktı. Ancak İspanyol temsilcisi Saracoğlu’nda ikinci kez beraberliği yakalarken sakatlanan Roberto Carlos safdışı kalmıştı. Brezilyalı yıldız rövanşa yetişemeyince Fenerbahçe sahaya sol kanadı ağır yaralı. Teknik direktör Zico’nun sol bekteki görev vereceği herhangi bir futbolcudan Roberto Carlos seviyesinde katkı yapmasını beklemek boşunaydı. Ama Vederson’un mutlaka Dani Alves Jesus Navas ikilisini Uğur’la birlikte göğüslemesi gerekiyordu. Gökhan ve Deivid’in de Sevilla’nın kanadını tıkamaları şarttı. Aksi halde isabetli SEVILLA: 3 (5) FENERBAHÇE: 2 (5) STAT: R.Sanchez Pizjuan (Sevilla) HAKEMLER: Massimo Busacca (6), Matthias Arnet (5), Stephane Cuhat (5) (İsviçre) SEVİLLA: Palop (4), Alves (8), Escude (4), Dragutinovic (4), Adriano (4), Navas (5) (dk. 105 Kone), Poulsen (4) (dk. 91 Maresca), Keita (6), Capel (7), Kanoute (6), Fabiano (4) (dk. 78 Renato) F.BAHÇE: Volkan (8), Gökhan (6), Edu (6), Lugano (6), Vederson (6), Deivid (8), Aurelio (7), Selçuk (6) (dk. 63 Semih), Uğur (9) (dk. 111 C.Kâzım), Alex (7) (dk. 122 Ali Bilgin), Kezman (6) GOLLER: Dk. 5 Alves, dk. 9 Keita, dk. 20 ve 79 Deivid, dk. 41 Kanoute SARI KARTLAR: Keita , Alves(Sevilla); Selçuk, Gökhan, Vederson, Kezman (F.Bahçe) PENALTILAR: Kanoute (+), Escude (), Dragutinovic (+), Maresca (), Alves () (Sevilla); Vederson (+), Edu (), Aurelio (+), Kezman (+) (F.Bahçe) ortaların ve kartların havada uçuşması kaçınılmazdı. Rakip Sevilla’da en önemli eksiklik ilk maçta da oynayan Javi Navarro’ydu... Ev sahibi takım taraftarlarının yarattığı bunaltıcı atmosfer hakem Busacca’nın ilk düdüğünden kısa bir süre sonra etkisini gösterdi. Çok yanlış bir yerde topu kaptırmasının ardından Keita’yı çekerek düşermek zorunda kalan Selçuk, sarı kart görürken Aurelio’nun, uyarısını duyamadığını işaret ediyordu. Gol perdesini açan da Sevilla’nın kazandığı o frikik oldu. Daniel Alves’in sert şutu Volkan’ı avladı. Fenerbahçe henüz ilk golden silkinmeye çalışırken bu kez Keita çıktı sahneye. Farkı ikiye taşıyor. Yaklaşık 30 metreden attığı golde Volkan’ın yapabileceği çok şey vardı. Ama yapamadı. Fenerbahçe bir an önce toparlanmak zorundaydı. Birkaç dakikalık bocalama ve sert futbolun ardından ritm de tutturdu SarıLacivertiler. Çark dönmeye başlayınca üretim gecikmedi. Aurelio’nun aşırttığı topla uygun bir pozisyonda buluşan Deivid skoru 21’e getirerek temsilcimizin pes etmeyeceğini gösterdi. İlk devreyi bu sonuçla kapatmanın çok kötü olmayacağını düşünülürken Fenerbahçe talihsiz bir gol daha yedi. Kanuote’nin, Alves’in ortasına vurduğu vole Gökhan’ın ayağından sekince Volkan kalesine giden topa sadece bakabildi. İlk yarının son atağında SarıLacivertliler yine geri gelecekti. Tabii ki Paulson topu çizgiden çıkarmasaydı. İkinci yarıya Sevilla, durgun başlarken temsilcimiz özellikle Alex’in çabalarıyla etkili girdi. SarıLacivertliler gol ararken savunma güvenliğini de elden bırakmadı. Zico, bitime yarım saat kala Selçuk’u kenara alıp Semih kozunu oynadı. Bu sayede hücum hattı kalabalıklaşan; ileride top kazanmaya başlayan Fenerbahçe, organize ataklar geliştirdi ve golünü buldu. Kaptan Alex, kullandığı serbest vuruşla Deived’e ‘Atmak zorundasın’ dedi. O da attı... Uzatmalarda da çeyrek final için rakibine oranla daha fazla çaba göseteren F.Bahçe’ydi. Oyuncu değişikliğine gitmeyer Zico, iki forvetinden Kezman’ı sağ kanada çekip Deivid’i orta alana monte etti. Sevilla’daysa teknik direktör Himenez, Kone’yi sahaya sürerek dengeyi değiştirmeye çalıştı. İkinci uzatma bölümüde daha diri ayaklara sahip olan İspanyol ekibi tehlike yaratmaya başlayınca Zico, Kazım ve Ali’yi oyuna aldı. Böylece gerekli fizik gücü sağlayan temsilcimiz skoru koruyarak turu penaltılara taşıdı. Volkan yediği ilk 2 golün acısını 3 penaltı kurtararak aldı ve turu Fenerbahçe’ye getirdi. Teşekkürler çocuklar... Viva Fenerbahçe... ELEŞTİRİ Volkan’ın Geri Dönüşü ALTAN AYANOĞLU Şampiyonlar Ligi 2. tur rövanşının ilk 9 dakikasında bir Volkan faciası izledik... 5. dakikada Alves, 9. dakikada da Keita’dan yediği goller ulusal takımın da kalesini koruyan Volkan için çok üzücüydü. İlk golü 40 metreden, 2. golü 30 metreden atılan şutlarda ağlarında görürken, özellikle 2. golde yumruklaması gereken topu adeta kendi kalesine doğru itti. Ama aynı Volkan kurtardığı 3 penaltı ile tura adını yazdırdı. Futbol bu garip bir oyun... Fenerbahçe, bir adım önde geldiği Sevilla’da erken şok yaşamıştı yediği gollerle adeta. Bu gollerden sonra Sevilla’nın yavaş yavaş durduğunu, Sarı Lacivertlilerin dengeyi sağladığını gördük. Nitekim Deivid’in golüyle ümitlendik. Ama 2. golü ararken yenen 3. gol direncimizi biraz kırdı. 31’den sonraki dakikalarda Edu’nun şutunu Poulsen’in çizgiden çıkarması, İspanyol temsilcisine bizim her an gol atabileceğimizin bir göstergesiydi. Sevilla ikinci bölümde skoru korumak için Fenerbahçe’yi uyutma taktiğiyle maçtan zaman çaldı. Ta ki 79. dakikadaki Deivid’in golüne dek... Zico’nun forvette çift santrfora dönüşü 2. golü atmak için zemin hazırladı. İstanbul’daki 32’lik sonuç İspanya’da da yinelenince maç uzatmaya gitti. Uzatmalarda iki takım da adeta maçın penaltılara kalmasını ister bir görüntüdeydi. Bunda da yorgunluk faktörü ön plandaydı. Fenerbahçe’nin dün gece oynadığı futboldan keyif aldım. Ancak ilk 9 dakika hariç... Bu futbolla Sarı Lacivertliler, Avrupa’da ses getiren bir takım olduğunu da kanıtladı. İsviçreli hakem Busacca, maçın başlarında İspanyol takımının oyuncularının yanıltma amaçlı düşmelerine inanarak Fenerbahçe aleyhine birçok faul verdi. Yenilen ilk 2 golün de bu tür kararlar sonrası geldiği unutulmamalı. Fenerbahçe’yi kutlamak gerekir. Çünkü son 2 yılın UEFA şampiyonuyla başabaş ve zaman zaman da üstün oynadığı için... Penaltılarda ise Volkan sahneye çıktı. Hepimizi ağlattı. Ama bu kez döktürdüğü gözyaşı sevinç gözyaşıydı. S E V I L L A F. B A H Ç E M A Ç I N D A N N O T L A R Volkan ağladı, ağlattı SEVILLA (Cumhuriyet) – Fenerbahçe tarihi sınavından alkışlarla ayrıldı. SarıLacivertli takımın 120 dakika boyunca sergilediği mücadele tribünde bulunan başkan Aziz Yıldırım’ı gözyaşlarına boğdu. İlk yarıyı umutsuz bir şekilde 31 geride kapatan temsilcimiz uzatmalara kadar taşıdığı maçta rakip takımın taraftarlarından da alkış aldı. Şampiyonlar Ligi’nde dün gecenin en dikkat çeken maçında temsilcimiz ülkemizi en iyi şekilde temsil etti. Fenerbahçe, dün gece Sevilla karşısında normal süreyi 32 geride kapattı ve ilk maçtaki avantajını kullanarak karşılaşmaya uzatmaya ardından da penaltılara taşıdı. Şampiyonlar Ligi 2. turunda kaleci Volkan maça damgasını vurdu. İspanyol ekibinin attığı ilk 2 golde inanılmaz hatalar yapan Volkan, penaltılarda yaptığı kurtarışlarla kendini affettirdi. Devre arasında arkadaşlarının morali ile oyuna devam eden ulusal kaleci maç sonrası gözyaşlarına engel olamadı. Real Betis desteği Sevilla’nın ligdeki rakibi olan Real Betis takımının kimi taraftarları, Fenerbahçe’ye tribünlerde destek verdi. Karşılaşma öncesi ayrıca Türkçe ve İspanyolca olarak yapılan anonslarda, UEFA’nın futbol içinde ırkçılığa karşı mücadelesinde asla ödün vermeyeceği hatırlatıldı. Sevilla’da bulunan yaklaşık 2 bin 500 Fenerbahçeli taraftar, kenti adeta Kadıköy’e çevirdi. İspanya’nın güneyindeki Endülüs bölgesinin en önemli kenti olan Sevilla’nın kent merkezindeki katedral ve çarşı bölgesi Sarı Lacivert formalı Fenerbahçeliler ile doldu. Volkan kurtardığı penaltılarla takımını çeyrek finale taşıdı. Platini de izledi UEFA Başkanı Michel Platini de maçı izledi. Son olarak futbolcuyken 1982 Dünya Kupası’nda Fransa forması ile bu statta Almanya’ya karşı yarı finalde forma giyen Platini, 26 yıl sonra tekrar geldiği statta başkanlık locasına oturdu. Platini, Sevilla F.Bahçe maçı öncesi yaptığı açıklamada, “F.Bahçe için olduğu kadar Sevilla için de önemli bir maç. Sevilla son 2 yılın UEFA şampiyonu” dedi. İşte Tur, İşte Zafer İLHAMİ ŞARKAN Kazanılan ilk maçtan sonra “Bu takım elenmez değil, neden olmasın?” diyorduk. 15 gündür Sevilla’yla yatıp Sevilla’yla kalkıyorduk. Hatta Fenerbahçe, lig ve kupayı bir bakıma askıya almıştı. Rakibini avucunun içi gibi biliyordu. Alves’i, Kanoute’yi, Capel’i, Navas’ı... Sevilla’nın hücum organizasyonlarının hepsini ezberlemişlerdi. Nefesler tutulmuştu. Ama bir şey hesaplanamamıştı. O da Sarı Lacivertlilerin kalecisi Volkan... 9 dakikada 2 gol yiyordu ki insanın inanası gelmiyordu. 25 metreden üzerine gelen meşin yuvarlağı içeriye yumruklayınca Sevillalı futbolcular artık hücum yerine sadece mesafe tanımaksızın yakaladıkları topları Volkan’ın koruduğu kaleye vurmaya başladı. Ve çok geçmeden yine 25 metreden 2. Sevilla golü Volkan’ın elleri arasından Fenerbahçe ağlarıyla buluştu. Şoku atlatan Sarı Lacivertliler oyunda dengeyi kurunca ve rakibinin üzerine gidince Deivid’le golü de buluyordu. Ve her an beraberliği de yakalayabilirdi. Ama eline geçen pozisyonları değerlendiremeyen Fenerbahçe, Kanoute’ye engel olamadı ve ilk yarı 31 bitti. İkinci bölüme atacağı bir golün maçı uzatmaya götüreceğinin bilincinde olan Sarı Lacivertliler hızlı başladı. Topa daha çok sahip ve pozisyon üstünlüğü olan, oyunu forse eden taraf Fenerbahçe’ydi. Zico, 63. dakikada Selçuk Semih değişikliğiyle “bu turu geçeceğim” der gibiydi. Avrupa’nın en kötü defansına karşı duran topların hepsinden pozisyon bulan Sarı Lacivertliler, Alex’in frikikinde Deivid’le golü buluyor ve maçı uzatmaya taşıyacak sonuca ulaşıyordu. Uzatmalarda iki takım da gol atmayı başaramayınca Avrupa’nın son 8’ine girecek takım penatılara kalıyordu. Futbolda mucizeler hep vardı. Çeyrek final şansını ilk devre elleriyle veren Volkan penaltılarda kalesinde devleşerek Fenerbahçe’nin, hatta Türk futbolunun tarihini elleriyle yazıyordu. Bu başarıda emeği geçen herkesi alınlarından öpüyoruz. Zico: Karakterli takımız F.Bahçe Teknik Direktörü Zico, Sevilla maçı sonrası futbolcularını tebrik ederken “Artık bir karakter takımı olduğumuzu gösterdik. Hayatta tecrübeler vardır ve bu tecrübeler size yardımcı olur. Maçın başından sonuna kadar istediğiniz sonuç peşinde koşarsanız başarırsınız. Beni tanıyanlar bilir ki pes etmem. Bana harika bir doğum günü hediyesi verdiler. Bu başarıda emeği olan herkesi kutluyorum. Terlerinin son damlasına kadar mücadele ettiler” ifadelerini kullandı. DEVLER LİGİ’NDE DÜN Spor Servisi Şampiyonlar Ligi 2. tur rövanş maçları dün gece yapıldı. Alınan sonuçlar şöyle: MilanArsenal: 02, BarcelonaCeltic: 10, Manchester Utd.Lyon: 10. ‘TÜRKİYE’YE ARMAĞAN’ Spor Servisi F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, turu tüm Türkiye’ye hediye ettiğini söyledi. Yıldırım, “Kurumsal olarak çok güçlü olmamız lazım. Bütçemiz milyar dolarlara çıkacak. Avrupa’nın devleriyle boy ölçüşecek hale gelceğiz. Zico’yla devam edeceğiz. Biz sınırsız yabancı isterken bugünleri gördüğümüz için istedik. Rakibimizin 29 kişilik darosunda 20 yabancı vardı” diye konuştu. S P O R Hani beğenilerek dinlenen bir şarkı vardır: “Talihin elinde oyuncak olduk…” diye başlar… Bizim başa güreşen kulüplerimizin hali şarkının bu sözlerinde anlamını buluyor. Milyon avrolar ödenerek ismi büyük ama yönetimleri yetersiz teknik direktörlerin elinde oyuncak oluyorlar. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray’dan söz etmek istiyoruz. Bu satırlar Sarı Lacivertliler’in dün gece yaptıkları karşılaşmadan önce yazıldı. Sarı Lacivertlilerden başarı bekliyoruz. Ama ne yazık ki başında milyonlarca kişi gibi takımını seyreden bir teknik direktör var. Özellikle Galatasaray üzerin G Ö Z L E M / Kalli’nin Oyuncağı… A L İ A BA L I maz… Kalli’nin Galatasaray’da açtığı hasar öyle büyük ki, yerine gelenler, önce bir takım kuracaklar, sonra en az altı ay homojen bir yapıya ulaşmak için çalışacaklardır. Başkan Özhan Canaydın giderayak, sorunu çözme şansına sahip... Eğer Galatasaray’ı seviyorsa, arkada bırakacağı en hayırlı iş, bu takımı Feldkamp’tan kurtarmak olacaktır. “Biz demiştik” demeyi hoş karşılamıyoruz. Ancak şimdiye kadar olanlar, bundan sonra ne olacağının da ipucunu veriyor. Yani görünen köy klavuz istemiyor. Türk sporunun gelişmesi açısından, biz, yanılmayı diliyoruz… de durmak artık kaçınılmaz bir görev… Çünkü Galatasaray sezon başında, üç büyükler arasında en zinde ve birbirine kenetlenmiş oyunculardan oluşmuştu. Karl Heinz Feldkamp, büyük ümitlerle takımın başına getirildi. Kalli, her zaman söylüyoruz, egosunu tatmin edebilmek için ne yazık ki takımı paramparça etti. Galatasaray camiası ve yöneticilerine yol yakınken tekrar tekrar söylüyor ve uyarıyoruz: Galatasaray Feldkamp ile bu sezon hiçbir sonuca ulaşamaz. Son Fortis Türkiye Ku pası’nda Fenerbahçe’yi tesadüfen yendiğini neden kabul etmiyoruz. 9 kişi kalmış Fenerbahçe’yi Süper Lig’de hangi takım olsa farklı şekilde yenerdi. Daha sonra Süper Lig’de Beşiktaş’ın Galatasaray’ı yenerek lig liderliğine ulaşması yaklaşımımızı doğruladı, sürpriz sayılmamalı… O akşam İnönü Stadyumu’nda yürüyen bir Galatasaray’ı taraftarları hüzünle izlediler… Dahası var, bu Galatasaray, Feldkamp ile Fortis Türkiye Kupası’nda da hüsrana uğrayacak dersek, herhalde kehanet ol CUMHURİYET 18 K