Katalog

31 MART 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nı tüm Türkiye’de protesto edecekler 5 Emekçiler meydanlara çıkıyor İstanbul Haber Servisi Emek örgütleri ve meslek odaları, hükümetin hazırladığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısı’nın çalışanların sosyal güvenlik haklarını ellerinden aldığı gerekçesiyle yarın tüm Türkiye’de meydanlara çıkacak. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabibleri Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliği’nin oluşturduğu “Emek Platformu”, tasarı yarın saat 14.00’te ? Emek Platformu, tasarı görüşülürken Meclis’in Dikmen Kapısı önünde basın açıklaması yapacak. Aynı saatlerde Türkiye’nin her yerinde çalışanlar işyerlerinden çıkıp alanlarda kitlesel eylemler yapacak. TBMM’de görüşülmeye devam ederken Dikmen Kapısı önünde basın açıklaması yapacak. Aynı saatlerde “tasarının derhal geri çekilmesi” talebiyle Türkiye’nin her yerinde çalışanlar işyerlerinden çıkıp alanlarda kitlesel eylemler yapacak. İstanbul’da “Herkese Sağlık ve Güvenli Gelecek Platformu’’, AKP İstanbul İl Başkanlığı’na yürüyüş düzenleyecek. Emek örgütleri İstanbul’da 6 Nisan’da “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu”nun düzenlediği “Bu Yasayı Durduralım” mitingine katılacak. ‘Piyasaya emanet’ Emek Platformu, tasarının sosyal devlet anlayışının tamamen tasfiyesini amaçladığını, sosyal güvenlik haklarının geriye götürülmesi, çalışanların geleceklerini özel emeklilik sis Toptan şimdi de Riyad’da ? RİYAD (AA) TBMM Başkanı Köksal Toptan ve beraberindeki milletvekilleri, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki resmi temaslarına Şura Meclisi’ni ziyaret ederek başladı. Toptan ve beraberindeki milletvekilleri, Şura Meclisi’ne gelişlerinde meclis üyeleri tarafından karşılandı. Toptan, daha sonra Şura Meclisi’nin genel kurul toplantısına katılarak çalışmaları izledi. Toptan genel kurul salonuna geldiklerinde birleşimi yöneten Şura Meclisi Başkanı Salih Bin Abdullah Bin Hamid, Toptan ve beraberindeki milletvekillerinin adlarını okudu. TASARIDA ÖNERGELERLE DEĞİŞİKLİK YAPILACAK Meclis’te sosyal güvenlik mesaisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda değişiklik öngören tasarı için bu hafta mesai yapacak. Geçen hafta “temel yasa’’ olarak görüşülmeye başlanan ve tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak 1. bölümüne geçilen tasarı, 6 bölüm halinde ele alınacak. Tasarıda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işçi ve işveren temsilcileri arasında varılan anlaşma uyarınca, önergelerle değişiklik yapılacak. Buna göre tasarıda, her 360 gün için yüzde 2 olarak uygulanacak aylık bağlama oranına, kademe getirilecek. Ancak SSK’li olup 10 yılı henüz doldurmamış kişilerin aylık bağlama oranı, 3600 gün için yüzde 3 olacak. Tasarıya göre emekli aylıklarının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısı, her yılın aralık ayında açıklanan TÜFE ile o yılın GSYİH gelişme hızının yüzde 30’unun toplamına bir tam sayının eklenmesiyle bulunacak. Yasa yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk kez devlet memuru olanlar, genel sağlık sigortası kapsamına alınacak. Sigortalılara, çocuğun yaşaması kaydıyla bir defaya mahsus asgari ücretin üçte biri tutarında emzirme ödeneği verilecek. Gazetecilerin de aralarında bulunduğu bazı iş kollarında fiili hizmet zammı kaldırılacak. Özel hastaneler, sağlık hizmeti bedelinin yüzde 20’sine kadar ek ücret talep edebilecek. temlerine bağlayarak piyasaya emanet edilmesi anlamına geldiğini savunuyor. Emek Platformu tarafından 14 Mart’ta 2 saatlik işbırakma eylemi düzenlemiş, hükümet bazı maddelerde geri atım atmıştı. Ancak emek örgütleri temel anlayışta yeterli değişikliğe gidilmediğini savunuyor ve tasarının derhal geri çekilmesini istiyor. 76 sivil toplum örgütünden oluşan “Herkese Sağlık ve Güvenli Gelecek Platformu’’ dün İstanbul Tabip Odası’nda düzenlediği basın toplantısında, SSGSS Yasa Tasarısı’na ilişkin eylem planı açıklandı. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, tasarının, hükümetin “yoksullukları ve yoksunlukları derinleştiren sosyal politikalarının en önemlilerinden biri olduğunu’’ anlatarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in açıklamalarının tersine, tasarıda prim gününün 7 bin 200’e düşürülmesi dışında hiçbir maddede değişiklik olmadığını ifade etti. Türk Eczacılar Birliği Merkez heyeti de aralarında DİSK ve KESK’in de bulunduğu bazı emek ve meslek örgütlerinin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda değişiklik öngören tasarıya karşı aldığı eylem kararını destekleyeceğini bildirdi. TRT’de ‘Amasyalılar’ ve ‘Yandaşlar’ Dönemi AKP’nin TRT’de kadrolaşma amacıyla getirdiği, yeni genel müdür İbrahim Şahin’e “süper” yetkiler verilen yasa tasarısı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyona gönderildi. Bu tasarıda, “Türkiye RadyoTelevizyon Kurumu’nun yurtdışı ve taşra birimleri ile her seviyedeki teşkilatlanma değişikliği, genel müdürün teklifi ve yönetim kurulunun kararı ile yapılır” deniliyor. TRT sanatçılarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderilmesi planı da bu tasarı içinde. Oysa, TRT’nin Türk halk müziği, Türk sanat müziği, çoksesli, çocuk ve gençlik koroları ile hafif müzik ve caz orkestralarının giderek yozlaşan, magazinleşen kültürel ortamda katkıları yadsınamaz. TRT’nin “örnek aldığı(!)” BBC’nin 6 orkestra ve koro ile dünyada temsil edildiğini unutmamak gerek. Personelin “şişkinliği” savına gelince; 7 TV kanalı ile 4 ulusal, 8 bölgesel, 1 yerel, 1 uluslararası radyo kanalı üzerinden 27 dilde yayın yapan TRT’de 7 bin kişi çalışıyor. Yine, TRT’nin “örnek aldığı(!)” BBC’nin tam 25 bin personeli olduğunu anımsatalım... TRT’de bir yandan “personel şişkinliği”nden yakınılırken diğer yandan kuruma Amasyalı hemşeriler ve iktidar yandaşları alınmaya başladı. Göçmen kuşların Amasya’da mola vermesi bile TRT ekranlarında haber olurken Şahin’in doğum yeri Akyazı köyünün belgeseli de hazırlandı. Şahin, iktidara yakın medya kuruluşlarının yazarlarına da TRT ekranlarını sonuna dek açtı. Zaman gazetesinden ayrıldıktan sonra Yeni Şafak gazetesinde yazmaya başlayan Tamer Korkmaz, “Ezber Bozan” adlı bir programla TRT ekranlarında. Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne ile Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz, “Gündeme Dair” programında izleyici karşısına çıkıyor. Taraf gazetesi yazarı çeşitli vesilelerle Fethullah Gülen’e yakınlığı gündeme gelen Önder Aytaç’ı da unutmamak gerek. Aytaç da “Sen Siz Olmaz/ Olur mu?” programıyla çarşamba günleri TRT 1 ekranlarında. Özetlersek; TRT’de, “Amasyalılar” ve “iktidar yandaşı medya” devri başladı... Kalan sağlar emekli olsun! Tartışmalı sosyal güvenlik yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerine geçen hafta başlandı. “Temel yasa” kapsamında görüşülen 90 maddelik tasarının bu hafta TBMM’den geçmesi bekleniyor. Tasarının en fazla tartışılan düzenlemesi, emeklilik yaşının 65’e çıkarılmasına ilişkin madde. CHP’li Nur Serter, emeklilik yaşının kadın ve erkek için 65 olarak belirlenmesini eleştirirken çalışan kadınların iki işte birden çalıştığına dikkat çekti: “Onlar hem evlerinde çalışırlar, çocuklarına bakarlar, evdeki yaşlılara bakarlar, eşlerine bakarlar, yemek pişirirler, bulaşık yıkarlar hem de çalışma yaşamında erkeklerle eşit koşullarda çalışırlar.” Serter, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı kitapçıkta, “65 yaşın uygulamaya geçeceği dönemde kadınların ortalama ömrü 85 yaş olacak” denildiğine dikkat çekerken bunun trajikomik bir saptama olduğunu söyledi ve sözü Darwin’e getirdi: “Vahşi kapitalizm döneminde Darwin’in meşhur doğal seleksiyon yasasını insanların üzerinde uyguladılar. ‘Kalan sağlar üzerinde insan nesli üresin’. Bu da bir sosyal Darwinizmdir. Kalan sağlar emeklilik hakkından istifade edebilecektir. Ölen kadınların, yıprandıkları için sakat kalanların, malul olanların yaşama hakkı gasp edilmektedir.” CHP’li Bayram Meral ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in emeklilik yaşının 5860’a çıkarıldığı yasanın görüşmeleri sırasında muhalefet sıralarında oturduğunu ve “Bu mezarda emekliliğin bedelini ödeyemezsiniz” dediğini anımsattı ve ekledi: “Sayın bakan ‘ben işçi çocuğuyum’ dedi. Gitsin babasına sorsun, babası da bu yasaya karşıdır, emin olun ki öyledir.” Bakan Çelik ise bu eleştiriler üzerine günah çıkardı: “Diyelim ki ben o gün, yeni bir milletvekili olarak yanlış yapmışım. Bugün devlette önemli bir görev alan bakan olarak bunları söylüyorum. O günün şartlarında iktidarın durumu, iktidarın parçalı bulutlu hali ortadadır. Yarınını göremeyen bir Türkiye vardı. Böyle bir düzenlemeyi, devletin içini de bilmediğimiz için, bu orandaki bir yaş sınırı açısından bizleri ve kamuoyunda birliktelik olmadığı için, yani toplumsal duyarlılık oluşmadığı için sosyal güvenlikle ilgili bu konuşmayı yapmış olabiliriz.” Demokrat Parti Akay’a dönüyor 3 Kasım seçimlerinde baraj altında kalmasına karşın Mehmet Ağar yönetiminin Balgat’ta “plaza” görünümlü dev binaya taşıdığı Demokrat Parti, binası büyümesine karşın oylarını iki seçimdir büyütemedi. 22 Temmuz seçimlerinden başarısız çıkınca genel başkanlıktan istifa eden Mehmet Ağar’dan DP Genel Başkanlık bayrağını devralan eski DYP İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu, partiyi yeniden Akay Caddesi’nde şimdi Ankara İl Başkanlığı olarak kullanılan binaya taşımaya hazırlanıyor. Süleyman Demirel’le özdeşleşen Akay’daki genel merkez, Tansu Çiller döneminde yine kendi binası olan Selanik Caddesi’ne taşınmış, Mehmet Ağar da parti merkezini Balgat’ta kiralık binaya taşımıştı. Geçen hafta, geçmişte DYP’yi izleyen bir grup gazeteciyle bir yemekte buluşup tanışan Soylu, en kısa zamanda genel merkezi taşıyacaklarını, kendisinin de Balgat’taki binaya bir türlü “ısınamadığını” anlattı. Selanik’teki bina kirada olduğu ve partiye gelir getirdiği için Akay’a taşınma kararı aldıklarına dikkat çeken Soylu’nun mevcut genel merkezden en büyük şikâyeti ise “halktan kopuk, penceresi bile olmayan, insanın Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] C MY B C MY B içinde adeta kaybolduğu” bir bina olması. Soylu, “Oraya girince kendimi hapishanede gibi hissediyorum, 10. kata çıkınca bütün dünyayla irtibatın kesiliyor” diyor. Soylu, bu durum nedeniyle de genellikle çalışma mekânı olarak Atatürk Bulvarı üzerindeki tarihi değeri de olan Celal Bayar Köşkü’nü tercih ediyormuş. Soylu, “Orası çok işlek, en azından trafiğin gürültüsünü duyuyorum” diyor. Genel Merkez’i Akay’a taşıyınca da yeniden “halkla, kentle iç içe” olacağı için de mutlu olacağını söylüyor. Bakalım “plaza” genel merkezde bir türlü “büyüyemeyen” DP, 12 Eylül sonrasında “yeniden doğduğu” Akay’daki binada toparlanma fırsatı bulabilecek mi?