Katalog

C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: BülentYener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.15 Güneş: 6.44 Öğle: 13.16 İkindi: 16.46 Akşam: 19.35 Yatsı: 20.57 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul. Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 30 MART 2008 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK yarattı. CHP ve MHP liderleri Köşk’teki görüşmelerinde gerilimin gündeme gelmediğini açıklıyor. Çankaya’daki AKP’li ise gerilimin konuşulduğunu öne sürüyor. İki muhalefet liderini en azından gerçekleri saklamakla suçluyor. Gerilimi gidermek konusunda örneğin Baykal’la Çankaya’daki arasında görüşme şöyle geçmiş olabilir: Çankaya’daki: “Irak’ın yeniden yapılandığı bir dönemde Türkiye’nin terörle mücadelesi zayıflatılmamalı.” Baykal: Doğru. Çankaya’daki: “Türkiye’nin istikrar ve demokrasiden sapmaması lazım.” Baykal: Doğru. Çankaya’daki: “Herkesin, bir ailenin çocuğuna gösterdiği özeni gösterip, soğukkanlı davranması gerekir.” Baykal: Doğru. Çankaya’daki: “Kamuoyuna yansıyan görüntüler sıkıntıya neden oldu, ülkede gerilim arttı.” Baykal: Doğru. Çankaya’daki: “Herkes soğukkanlı davranmalı, terörün ekmeğine yağ sürecek bir kaosa meydan verilmemeli.” Baykal: Doğru. ??? Yukarıdaki diyalogda tırnak içinde Çankaya’dakine atfen yazılan ifadeler Köşk’ten gazetelere sızdırılan haberlerden alındı. Baykal, güncelliği içermeyen basmakalıp bu sözleri doğru demekten başka nasıl yanıtlayabilirdi? Şayet 11’inci, basına yansıtılan bu söylemleriyle iki muhalefet lideriyle gerilimi yaratan nedenleri ve çarelerini konuştuğunu iddia etmeye devam ediyorsa ve edecekse.. o zaman Çankaya’dakinin son olayları değerlendiren bakış açısında önemsenecek ölçüde bir zafiyet, bir kaçınma var demektir. Bu nedenle olayları yorumlarken bir yanı Cumhurbaşkanı gibi davranmayı istiyor, ama bir diğer yanı, bir türlü kurtulamadığı AKP’li yanı ağır basıyor. Güncel siyasetin üstüne çıkıp tarafsız, iktidarla muhalefeti kucaklayan bir cumhurbaşkanı gibi hareket etmeyi, konuşmayı beceremiyor. Şayet Çankaya’dakinin bu sözleri kitaplardaki demokrasilerde gerginlik irdelemeleriyle ilgili bölümlerin özetinden ibaret. Çankaya’nın iddia ettiği gibi sözleri, yaşanan gerginliği giderecek bir içerik taşımıyor. ??? Sofya’daki “kardeşinin” de gözü kulağı başkentte. Sanki bilmiyormuş gibi, durmadan “hangi konuda geri adım atacağını” soruyor. Geri adım atılmasını savunan TOBB başkanlığındaki heyeti nasiha değil mi? Hisarcıklıoğlu’na geri adımdan neyi murat ettiklerini sorsa, doyurucu bir yanıt alamayacak. Zira TOBB Başkanı, iki gazetecinin “Atılacak geri adımlar nedir” sorusuna bir türlü açık seçik biçimde şudur budur diyemedi. Bir değil, birkaç kez soruldu, kem küm! Sağduyu çağrılarının içinin ne denli boş olduğu böylece ortaya çıktı. Sofya’dan işaretlerini veriyor RTE; muhalefeti suçlamaya hazırlanıyor. Ona göre “siyasi kriz yok”! Lakin “ülke iyi gittiği için iktidara fatura kesiliyor”. Baklayı da ağzından çıkardı: “Geri adım atacağımızı bekleyenler boşa heveslenmesin.” Uzlaşma ile seçilmeyen birinden (Çankaya’daki AKP’liden) boşuna gerginliğe ve uzlaşmaya çare bulmasını bekliyoruz. Yüzde 47 oyla siyasette ne oldum delisi olan siyasal kadrodan gerginliğe neden olan sorunlarda yumuşama, uzlaşma umut ediyoruz. Umut dağın ardında. Bekleyin, bekleyin… Olmayacak duaya amin diyerek! Barzani davet edildi Irak Özel Temsilcisi Özçelik’in Kuzey Irak’ta yaptığı temaslarının ardından, bölgesel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani’nin 3 ay içinde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor MAHMUT GÜRER GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik’in Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği temaslarda, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Başbakanı Neçirvan Barzani’yi Türkiye’ye davet ettiği öğrenildi. Temaslarda nisan ayının 3. haftasında Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Dış İlişkiler Sorumlusu Sefin Dizayi başkanlığındaki bir heyetin de Türkiye’ye gelmesi konusunda uzlaşıldığı belirtiliyor. Cumhuriyet’in Türk ve Iraklı diplomatik kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Irak Özel Temsilcisi Özçelik’in gerçekleştirdiği görüşmelere, Kürt Yöne timi adına KDP Dış İlişkiler Sorumlusu Dizayi ve Dohuk Valisi Tamer Koçer ile Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yetkilileri katıldı. Nisanda heyet gelecek Görüşmelerde, Kürt tarafının “PKK ile mücadele konusunda etkin önlem alınacağı yönünde” Mesud Barzani’nin taahhüdünü ilettiği öğrenildi. Kürtlerin bu kapsamda WashingtonBağdatAnkara arasındaki terörle mücadele mekanizmasına destek sağlamak için Ankara ile daha yakın çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladığı kaydedildi. Özçelik’in de bölgesel yöne timin iyi niyeti kapsamında, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’yi Ankara’ya davet ettiği öğrenildi. Ziyaretin önümüzdeki 3 ay içerisinde gerçekleşmesi konusunda uzlaşılırken, öncesinde de Kürt Bölgesel Yönetimi’ni temsilen Sefin Dizayi başkanlığındaki bir heyetin nisan ayının ikinci yarısında Türkiye’ye geleceği bildirildi. Türkiye daha önce Bölgesel Kürt Yönetimi yetkilileri ile değil Türkiye’de de ofisleri bulunan KYB ve KDP yetkilileri ile görüşüyordu. Ancak bu ziyarette hem Kürt Yönetimi’ne bağlı bir kentin valisinin doğrudan yer alması, hem de Neçirvan Barzani’nin Türkiye’ye davet edil mesi nedeniyle Kürt Yönetimi ile ilk kez direkt temas kurulduğu belirtiliyor. Ankara Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni Irak Anayasası hazırlandığından beri tanıyor ancak herhangi bir temas kurmuyordu. 2006 öncesinde devletin özellikle ticari konulardaki çeşitli belgelerinde “Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi” kavramına yer veriliyordu. Ankara’ya döndü Öte yandan Özçelik’in önceki akşam geç saatlerde Ankara’ya döndüğü öğrenildi. Irak Özel Temsilcisi’nin dün de yurtdışında bulunan Dışişleri Bakanı Ali Babacan’a telefonla temasları hakkında bilgi verdiği belirtildi. KIZILDERE KATLİAMI Çayan ve 9 arkadaşı anılıyor İstanbul Haber Servisi 12 Mart 1971 askeri cuntasının ardından ülkenin ilerici güçlerine karşı girişilen operasyonların en kanlılarından olan Kızıldere katliamının 36. yıldönümünde Mahir Çayan ve 9 arkadaşı anılıyor. Kızıldere katliamı olarak bilinen olayların gelişimi, Türkiye’de de büyüyen toplumsal muhalefete dayanıyor. 12 Mart 1971 askeri cuntası sonrasında “Balyoz” adı verilen operasyonlarda toplumun tüm Mahir kesimlerinin üzerine büÇayan yük bir şiddetle gidildi. Ünye Radar Üssü’nde çalışan üç İngiliz teknisyenini 26 Mart 1972’de kaçıran Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKPC) ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) militanları Kızıldere köyünde bir eve sığındılar. İhbar üzerine köy evine Özel Harekât Dairesi’nin de içinde yer aldığı güvenlik güçlerinin ağır silahlarla yaptığı operasyonda THKPC militanları Mahir Çayan, Saffet Alp, Hüdayi Arıkan, Sabahattin Kurt, Ertan Saruhan, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Sinan Kazım Özüdoğru, THKO militanları Cihan Alptekin ve Ömer Ayna öldürüldüler. Ertuğrul Kürkçü ise çatışmadan bir gün sonra arama yapan güvenlik güçleri tarafından yaralı yakalandı. 78’liler Türkiye Girişimi’nden yapılan açıklamada, Türkiye’nin Kızıldere katliamına yol açan egemen unsurlarla yüzleşmeyi başaramadığı ifade edilerek Kızıldere’de yakınlarını kaybeden ailelerin sordukları soruların yanıtlanması istendi. 21 kişinin öldüğü patlamada yakınlarını kaybedenler bir araya geldi. (GÖKÇE UYGUN) Patlamada ölenlerin yakınları ortak açıklama yaptı Davutpaşa mağdurları: Sorumlular yargılansın İstanbul Haber ServisiZeytinburnu’nda 21 kişinin öldüğü patlamada yakınlarını kaybeden aileler, olayın sorumlularının cezalandırılması için sürdürdükleri yasal mücadeleye kamuoyunun destek olmasını istedi. Davutpaşa’da bir havai fişek atölyesinde meydana gelen ve 21 kişinin ölümü, 116 kişinin yaralanmasına neden olan patlamanın ardından, ailelerin yaşadıklarının kamuoyuna açıklanması amacıyla basın toplantısını yapıldı. Patlamada ağabeyi Yaşar Kara’yı kaybeden Halil Kara, hazırlanan açıklamayı toplantıda okudu. “Bu kadar acı bir olayı yaşamış kişilerin en son duymak isteyeceği şey içi boş vaatlerdir” diyen Kara, bundan sonra başka canların yanmasını istemediklerini söyledi. Patlamada sorumluluğu olanların ortaya çıkarılıp yargılanmasını isteyen Kara, yetkili kurumlardan da özetle şunları istedi: “Harç parası nedeniyle hukuki süreci takip hakkımız engellenmesin, açacağımız davalarda, adli yardım talebimiz kabul edilsin.Yaralıların tedavileri sürsün, ailelere psikolojik destek verilsin. TOKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi mağdur ailelere konut versin. Mağdur ailelere, hukuki işlemler için gerekli evrakları toplamak üzere gitikleri kamu kurumlarında kolaylık sağlansın. Sigortalısigortasız ailelere maaş sözü veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu sözünü yerine getirsin.” Ailelere destek veren Bir Umut Derneği’nin gönüllü avukatlarından Nermin Kaplan da bu konunun basit bir tazminat ve ceza davası olmadığına dikkat çekerek, “Bu, toplumsal bir hak arayışı mücadelesi” ifadesini kullandı. Yaşı 83... Evinin büyüklüğü 90 metrekare... Evle yaşın birbirini bulmasına az kaldı! İlhan Selçuk yaşıyla barışık bir kişi. Konu yaş olunca bize şöyle der: “Çocuklar, yaşamanın ne demek olduğunu benim yaşıma gelince anlayacaksınız...” Gazetenin iç toplantılarını çevremizdeki Cumhuriyet ailesiyle paylaşmak gerektiğinde şu notu düşerim: “Toplantılarda en gencimiz İlhan abidir...” İnsan zaten düşünceleri, heyecanları, hedefleri kadar gençtir... Yazı aramızda, İlhan Selçuk sık sık ileride yapacakları için bize ipuçları verir! Evinin büyüklüğüne gelince... Bu konuda art arda birkaç haberyorum okuduktan sonra bunları, İlhan Selçuk’a Cumhuriyet okurlarının, toplumun duyarlı kesimlerinin gösterdiği içten yakınlıkla birleştirince aklıma şu tarif geldi: İlhan Selçuk’un evi Türkiye’nin yüzölçümü kadardır, 780 bin kilometrekaredir! ??? İlhan Selçuk yorumları değişik şekillerde sınıflandırılabilir... Tümünü buraya alsak, yersizlik sorunumuz var. Birkaçını paylaşalım... İlhan Selçuk’un bugünkü yerini, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki konumunu dosdoğru koyanların oranı az değil... Her biri İlhan Selçuk’a ayrı ayrı güzel, aydınlık pencerelerden baktılar. Okurları da unutmamak gerek... İlhan Selçuk’un iki gün boş kalan köşesini kesip, o boşluğa satırlar dolusu yazı yazan ve bize gönderen okurlar, gözlerimi yaşartmadı desem, yalan olur. İşte bir okurunki: “İlhan abi seni aramıyorum. Çünkü kayıp insanlar aranır. Dün sabah perdeyi açıp pencereden dışarı baktım ve seni gördüm.” AKP medyasının da kendine göre bir bakışı vardı elbet. Öteden beri Cumhuriyet’le ilgili değişmeyen duygularını sütunlara yansıttılar. İlhan Selçuk’un onlar katında da “iyi bir düşman” olduğunu bir kez daha görmüş olduk! Başta 12 Eylül olmak üzere darbelerden güç alarak çıkan bu kesimin İlhan Selçuk eleştirileri, kendi düzeylerini tarif etme çabasından öteye gidemedi. ??? Bir de eski solcuların, ikinci cumhuriyetçilerin yorumları vardı ki, sormayın... Arkadaşlar, Cumhuriyet’e duydukları kini, İlhan Selçuk’un şahsına yükleyip koro halinde saldırıya geçtiler. Sevdiğim bir sözdür: Gemiyi terk eden fareler, bir an önce geminin batmasını isterler! O yazıları okurken, bu söz nedense aklıma bir kez daha takıldı! İlhan Selçuk’la ilgili olumluolumsuz bütün yazıları yan yana koyduğumuzda ortaya şu çıkıyor: Dalgalanmalarla, kırılmalarla, karılmalarla geçen, yarım asrı aşan uzun zaman diliminde, kimliğini, kişiliğini zamanın akışına bırakmamış, hep Kutupyıldızı olarak kalmayı başarmış bir toplum önderi! “Abi”liğe gelince... İlhan abi bizlerden şunu istiyor: “Çocuklar, gazete yönetiminde bu İlhan abi dönemi bitsin artık...” Bizler İlhan abinin bu önerisine soğuk bakınca bozulurdu ama, artık bize karşı çıkamaz... Polis bile “İlhan abi” dönemini bitirmemiş... Biz nasıl bitirelim! Bizim gözümüz hep İlhan “abide”! ankcum?cumhuriyet.com.tr MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ 1 Milyon 500 Bin YTL: 223071 150 Bin YTL: 237864 10 Bin YTL: 006054 1000 YTL: 199370 246245 282116 413354 522266 400 YTL: 002905 006496 009820 032219 032960 038477 039553 046087 050114 050655 051733 053169 064085 064113 085945 090423 100383 108668 112162 116100 122515 126389 128375 133666 138548 140285 144281 145438 156079 156192 157620 160323 170823 173193 175447 175716 179066 182124 190181 198908 213258 216796 217722 218172 221262 223199 224579 227122 229240 236867 242559 243025 265512 265714 274117 289112 291944 301729 311397 317434 320355 327043 329702 332544 333790 335007 341276 341323 350012 363783 366714 370180 370472 380591 385495 414011 415603 419745 421292 431142 433759 442730 452209 458726 481803 500852 507041 510011 510518 511180 513428 531979 548134 554807 569158 576254 576931 582663 585660 590445 300 YTL: 001543 007393 010322 012590 013091 020648 021440 026919 039080 047167 050775 052211 054864 058320 059695 060065 063826 076901 077549 082421 083282 090512 107210 110841 113702 118093 120262 133125 134799 141669 146225 146425 147812 150228 152368 152796 162093 162354 165761 167377 170750 173402 177093 186121 199465 202238 203272 208243 209185 210926 211725 213346 213575 219607 220135 222349 222944 225208 234415 235918 239092 239813 240617 245497 247012 252063 252078 260402 265360 266085 268799 275759 280678 286549 286712 287074 292482 296008 296602 301220 318748 321108 335199 337240 347920 352593 353830 354549 356479 356567 368578 371210 372736 374318 382294 382397 385321 396146 396456 397789 401877 402051 405980 411494 418503 426587 426938 427131 429633 432404 435228 437718 444525 452173 457661 460454 461025 462433 462819 466263 467881 469324 469784 491110 494260 502909 505231 505314 511142 517859 524626 526569 526968 536758 545231 554415 559987 560007 562660 565225 565448 570429 577350 585127 588442 588737 588952 591062 595138 598748 200 YTL: 00075 04589 04879 08103 09300 13073 13105 18602 19669 21960 22152 22412 24100 32218 32993 33297 33789 34149 34308 35877 36869 37972 38062 41787 43367 45155 47718 47959 51321 52901 53105 53524 54745 56041 57878 58600 62829 63994 64213 65121 66904 72059 72481 80665 82494 83972 84904 84942 87770 93210 80 YTL: 0907 1202 1315 1629 1772 1960 2103 2110 2155 2794 3664 3895 4328 6048 6894 6963 7487 7756 8432 8778 30 YTL: 270 331 453 460 489 586 617 749 811 959 24 YTL: 18 22 43 65 75 Amorti: 3 ve 7 SINIRDAN SIZACAKLARDI 15 terörist öldürüldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye sızmaya çalışan 15 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Irak’ın kuzeyinde AvaşinBasyan bölgesinde tespit edilen ve Türkiye’ye karşı eylem hazırlığında olup sınırdan sızmaya çalışan bir grup PKK/KONGRAGEL terör örgütü mensubu, 27 Mart 2008 günü, karada konuşlu uzun menzilli silahlar ile ateş altına alınmıştır. Faaliyet sonrasında yapılan inceleme ve değerlendirmelerden, açılan ateş sonucu 15 teröristin etkisiz hale getirildiği anlaşılmıştır. Ayrıca, aynı bölgedeki bazı hedefler, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait uçaklar tarafından, 28 Mart 2008 tarihinde tam isabetle vurulmuştur. Bu hava taarruzu sonucu tesirsiz hale getirilen terörist sayısı, tam olarak tespit edilememiştir. İcra edilen görevlerde terör örgütüne ait olduğu kesin olarak teyit edilen hedeflere taarruz edilmiş; sivil halkın olumsuz etkilenmemesi için gereken hassasiyet gösterilmiştir. Irak’ın kuzeyi terörist faaliyetler açısından bundan sonra da yakından izlenecek ve bu bölgeden Türkiye’ye yönelecek her tehdidin, tespit edildiği yer ve zamanda bertaraf edilmesi esas alınacaktır.” / IŞIL ÖZGENTÜRK Sizlere küçük bir sır vermek istiyorum, bu ara pek bir televizyon izlemeyin, gazetelere de şöyle bir göz atın, emin olun hiçbir şey kaçırmış olmayacaksınız. Her yerde içeriği bir türlü tam anlaşılamayan, anlaşılmaması pek çok kişinin işine gelen bir “uzlaşma” sözüdür, dönüp duruyor. Aklı başında olan herkes bilir ki, IMF’nin sözünden çıkılmayan, yüzde 10 barajının aşağı çekilmediği, partiler yasasının değiştirilmediği bir ülkede hiçbir alanda uzlaşma olamaz! Elmalarla armutlar bir arada toplanamaz! Allahaşkına bu kadar basit bir gerçeği göz ardı ederek nereye varılacak? Zaten varılmıyor da! Sadece bir avuç çok zengin daha zengin olmaya devam ediyor, geride kalanlarsa sürünmeye. İşin gerçeği açıkça belli olduğuna göre, bir süre ara verip güzel işlerden söz edelim. Ayıptır söylemesi benim özellikle Paris’te, Budapeşte’te, şimdiki adıyla Petersburg’da yolum müzelere düştüğünde canım sıkılır. Öncelikle müzeler her zaman kalabalıktır ve bu kalabalığın büyük çoğunluğu ellerinde resim defterleri, rengârenk kalemleriyle müzedeki resimleri kopya etmeye, onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışan her yaştan çocuklardır. Bu görüntüyü gerçekten çok kıskanırım ve hemen aklıma ülkemde gittiğim müzelerde gördüğüm yerli turist sayısı gelir, parmakla sayılacak kadar azdırlar ve Bugün Koca Sinan Günü! birkaç müze dışında çocuk görmek mümkün değildir. Buraya neden geldim, geçtiğimiz cuma günü Ayasofya Müzesi’nde çok değerli bir etkinlik vardı. Ah bu hastalık nedeniyle gidemedim ama gidenlerden masal dinler gibi dinledim, içim açıldı, anayasa, babayasa bir yana bu kez yüzyıllardır asla eskimeyen, değeri her geçen gün biraz daha artan Mimar Koca Sinan’ın yasaları ve hikâyeleri vardı. Hikâyenin lokomotifi, bu ülkenin pek çok değerini bir kuyumcu sabrı ve titizliğiyle ortaya çıkaran, bundan asla vazgeçmeyen ÇEKÜL Vakfı’ydı; Metin Hoca’ya ve çalışma arkadaşlarına buradan bir kez daha sevgi ve saygılarımı yolluyorum. Şu ÇEKÜL Vakfı olmasaydı bu uygarlıklar ülkesi kim bilir daha neler yitirirdi? ÇEKÜL Vakfı bir kez daha işi baştan sıkı tutuyor, Balkanlar’dan Ortadoğu’ya yayılmış Mimar Sinan’ın eserlerindeki sayısız yorumu bir araya getirmek ve Sinan’ın mimarlık mirasına getirdiği farklı bakış açılarını yansıtabilmek amacıyla geniş kapsamlı “Sinan’a Saygı Fotoğraf Yarışması” başlıklı bir fotoğraf yarışması düzenliyor. 15 Aralık28 Şubat tarihleri arasında “Sinan ve Yaşam”, “Korunamayan Sinan” ve “Kubbelerin Mimarı” olmak üzere üç ayrı kategoride gerçekleştirilen yarışmaya İstanbul’dan Kayseri’ye, Edirne’den Van’a, Sofya’dan Şam’a, Sinan’ın eserlerinin bulunduğu kentlerden 210 katılımcı 419 fotoğraf gönderiyor. 1121 Mart 2008 tarihleri arasında internet üzerinden herkese açık oylamayla değerlendirilen fotoğraflar için 10 binin üzerinde oy kullanılıyor. Bu Türkiye için çok yüksek bir rakam, acaba bir şeyler değişiyor mu? “Sinan ve Yaşam” kategorisine Sinan’ın eserlerinin hâlâ kent yaşamının canlı bir parçası olduğunu, kentin içinde ve karşısında renkli bir yanılsama olarak durabildiğini gösteren 159 fotoğraf katılıyor ve değerlendirme sonucu Uygar Korça’nın “Ustanın Mührü” adlı “Edirne Sultan Selim Camisi” birinci seçiliyor. Türkiye ile Sinan eserlerinin bulunduğu Balkanlar ve Ortadoğu bölgelerinde sıkça görülen koruma sorunlarının toplum belleğinde daha fazla yer etmesini sağlamayı amaçlayan “Korunamayan Sinan” kategorisine ise beklenenin altında bir katılım gerçekleşiyor, “Bu çok sevindirici bir şey değil,” bu bölüme yollanan 52 fotoğraf arasından Aydın Mızrak’ın “Van Hürev Paşa Camii” adlı Hüsrev Paşa (Hüsreviye) Camisi fotoğrafı en fazla oyu alarak birinci oluyor. Yarışmanın “Kubbelerin Mimarı” kategorisi, Sinan’ın mimar [email protected] C MY B C MY B lığının her ölçekte kendini gösteren değerlerini yansıtan fotoğrafları bir araya getirmek amacıyla düzenlenmiş. En çok ilgi gören bu kategoriye, çoğunluğu Sinan’ın en görkemli kubbelerini inşa ettiği Süleymaniye ve Selimiye camilerinden olmak üzere 208 fotoğraf katılmış. Yapılan oylamalar sonunda Muhsin Divan’ın “Sinan 3” adlı Sultan Süleyman (Süleymaniye) Camisi fotoğrafı birinciliğe değer bulunuyor. Multi Turkmall’un kurumsal desteği ile ÇEKÜL tarafından yürütülen “Sinan’a Saygı Projesi” kapsamında düzenlenen fotoğraf yarışmasına katılan fotoğraflardan oluşan bir seçki 27 Mart6 Nisan arasında Ayasofya Müzesi’nde sergileniyor. Seçki daha sonra da Sinan’ın eserlerinin bulunduğu kentlere taşınacak. Haydi çoluk çocuk pazar günü alışveriş merkezlerinden vazgeçip Ayasofya’ya uzanın ve kendinize bilmeceler sorun; Sinan’ın nerede, kaç yapıtı var? Ben sınıfta kaldım, mahcubum, telafi etmeye çalışacağım, ne yapalım bizim çocukluğumuzda böyle sergiler yoktu. Mazerete bakın. Bu arada Sultanahmet Köftecisi’ne de uğrayıp benim gibi perhizlerde olan bir dostunuzu anımsayın, bir güzel köfte piyaz yanında biber salçası yiyin, üstüne de irmik helvası. Ne program yaptım ama acaba turizmciliğe mi başlasam? Kuveyt Emiri’ne çifte karşılama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün akşamüstü saatlerinde Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştirecek olan Kuveyt Emiri Şeyh Ahmet El Sabah’ı hem havalimanında hem de Çankaya Köşkü’nde karşılayacak. Cumhurbaşkanı Gül bugün ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelecek.