05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2008 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 13 12 16 13 17 16 16 15 17 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y B B Y Y Y Y Y 14 19 25 23 17 12 16 18 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB PB PB PB 21 21 24 25 23 24 15 18 16 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve batısı ile Batı ve Orta Karadeniz sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı bütün bölgelerimizde 6 ila 8 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y K Y K K 1 0 3 7 5 4 8 2 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y Y K Y Y Y Y K 3 7 17 4 8 12 15 18 5 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB B B B B B PB PB 14 26 8 29 17 22 20 31 30 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Umutsuz bir vaka; çünkü: Saatlerce gözaltında sorgulandıktan sonra aramıza dönen İlhan Selçuk’umuz, ziyaretine gelen gazetecilere ülkede yaşanan gerilimden kurtulmayı sağlayacak anahtarı veriyor: “…Başbakan’ın art niyeti yoksa, ülkenin istikrarı için bir uzlaşma yolu bulmalıdır; muhalefetle bir araya gelmelidir. Ancak bu şekilde bu badireyi atlatır. Yoksa, ülke bir çatışma noktasına doğru gidiyor. Kutuplaşmayı çok tehlikeli buluyorum…” diyor. İlhan Selçuk’un bu görüşünü meslektaşlarına söylediği sırada, Manisa’da RTE çıktı halkın karşısına; başkalarını suçlayan, kendini ak pak gösteren bir konuşma yaptı. “Biz hiçbir zaman gerilimlerin tarafı olmadık, yine gerilimlerin tarafı değiliz” dedi. “Germek isteyenlere hiçbir zaman iltifat etmeyeceğiz” diye konuştu... İnsaf mı desek, pes mi; inanınız, bu adamın gerçekleri bu denli yadsıyan, saptıran tutumu ve davranışları karşısında insan şaşırıyor. Biz şaşıraduralım, mesir macunu kapmak için alanı dolduranlardan alkış alıyor. Yönetici bu ise, toplum bu! ??? RTE’ye göre kendisi gerilim ustası değil, başkaları. Muhalefetle medya! Oysa genel manzara, ortaya çıkan sonuçlar ortada. Bay RTE; gerilim ustası değilseniz şu gerçeklerin kaynağını açıklayınız: Devlet yönetiminde 1950’lerin marifetini canlandırarak, “Bizden olanlar, bize karşı olanlar” ayrımını kim yarattı? “Laikler iman sahipleri, dinciler dinsizler” veya “laiklerlaik olmayanlar” ikililiği hangi iktidar döneminde yaşama geçirildi? Aydın kesimini “ulusalcılar liberaller” diye ikiye bölünmeye kim zorladı? Kimin iktidar dönemlerinde “Türkler Kürtler” bölünmesi gündemin ilk sırasına tırmandı? Gizliden gizliye işlenen “asker yanlısı olanlarla askere karşı olanlar” sloganı hangi siyasal kadronun marifeti? Sıralanan bu soruların tek sorumlusu sizsiniz Başbakan RTE ve sizin emrinizdeki kadrolar! Ne yaparsanız yapınız, bu gerçekleri satın aldığınız medya gruplarıyla dilediğiniz kadar yalanlamaya çalışınız. Başaramayacaksınız! Zira, son beş yıldır çeşitli konular yaratarak ülkede gerilimleri yaratan da körükleyen de sizsiniz! Ne derseniz deyiniz, asla inandırıcı olamayacaksınız! ??? 22 Temmuz öncesine göz atalım. Cumhurbaşkanı seçimini uzlaşıdan arınarak gerçekleştiren, Çankaya’da mutlaka dinci bir cumhurbaşkanı görmek için ülkeyi gerilimli günlere sürükleyen, herhalde sokaktaki Ahmet Bey değildi. 22 Temmuz’dan sonra türban sorununu anayasal yoldan çözmeye çalışarak aylardır süregelen gerilimlere yol açan kimdi? Muhalefet mi, medya mı, kimdi? Partinin kapatılması istemini boşa çıkarmak için anayasa değişikliğine başvurarak yeni gerilimler yaratan ve böylece olası gerilimlere olanak sağlayan herhalde Sarı Çizmeli Mehmet Ağa değildi. Davul zurna eşliğinde soldan sağa çark edenleri milletvekili ve bakan yaptıklarınız bile gerilimlerin yaratıcısının kim olduğunu yadsıyamıyor. Sonradan AKP’li, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, “…Türban için MHP’yle bir anayasa değişikliği yapılmasını gereksiz buldum… Gündem kayması da bence o tarihte başladı” diyor. Günay’ın sözlerini açalım: Türban için anayasa değişikliği yapan kim? Yozgat’taki imam mı? AKP sözlüğünde adı “gündem kayması” diye geçen gerilim olaylarının yaratıcısı kim? Sizsiniz, bay RTE! Çıkıyorsunuz halkın karşısına, “Hiçbir zaman gerilimlerin tarafı olmadık” diye konuşabiliyorsunuz. Gerilimlerin mucidi, yeni gerilimlere olanak sağlayan mı? TC Başbakanı, bay RTE! Başyazarımız, Ergenekon soruşturmasının siyasete alet edilmek istendiğini söyledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY İlhan Selçuk anlatıyor İstanbul Haber Servisi Gazetemiz İmtiyaz Sahibi, Başyazarı İlhan Selçuk, Ergenekon soruşturmasının geldiği aşamayı “mantık dışı” olarak niteledi. Soruşturmanın basına “çarpıtılarak” sızdırılmasını eleştiren Selçuk, “Bu soruşturma siyasete alet edilmek isteniyor. Bende Türkiye’de laik orduyu ve bağımsız yargıyı tasfiye edecek bir operasyon mu, kuşkusu doğdu” dedi. Selçuk, medyanın önemli bir bölümünün Fethullah Gülen’in elinde olduğuna işaret ederek her kesimdeki Atatürkçü güçlere demokrasi için bir araya gelme çağrısı yaptı. Selçuk, dün kendisini ziyaret eden siyasi parti temsilcileri, gazeteciler ve akademisyenlere, Ergenekon operasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Selçuk, “Bu dava geniş çaplı bir dava, ciheti askeriyeye yönelen bir tarafı da var. Benim kaygım şu: Türkiye’de yargının ve ordunun içine de uzanan bir operasyonun hazırlığı yapılıyor. Beni sorguya çekenlere şunları söyledim: Eğer Ergenekon diye bir çete varsa (ki var olduğunu iddia ediyorsunuz) bu çetenin sınırlarını çizmeye bakın. Ama beni de bu işin içine katarsanız bu dava inandırıcı olmaktan da çıkar. Benim hiçbir ilgim yoktur. Beni fikri lider sayarak da bu sınırı genişletmek istiyorsanız, konuyu emekli askerlerden muvazzaf askerlere de yansıtmak istiyorsanız bu davanın bambaşka bir siyasi amacı olduğu ortaya çıkar” diye konuştu. Gözaltına alınış saatine ilişkin “Belli bir amaca ulaşmak için, evdeki mektuplar ve kitaplar arasında suç delili arıyorlar. Bu amaca ulaşmak için baskın gece yapılıyor” yorumunu yapan Selçuk, “Olayı iyi değerlendirmek lazım. Konu Hürriyet yazarı Doğan Hızlan, gazetemizi ziyaret ederek İlhan Selçuk ve yazarlarımızla görüştü. çok önemli” ifadesini kullandı. ‘Basın çarpıtıyor’ Olayın basına çarptırılarak sızdırılmasını eleştiren İlhan Selçuk, şöyle devam etti: “Öyleyse bize düşen doğruları ifade etmek. Ergenekon soruşturmasının götürülmek istendiği nokta deli saçmasıdır. Hukuka saygı içinde kalmak istiyoruz. Yazık etmeyin, çete davası dediğimiz konuyu siyasi emellere hizmet eder boyutlara getirmeyin.” Avukatım, ‘Selçuk’un alınma sebebini açıklayamıyoruz. İlhan Bey’in alınmasıyla ilgili gösterilen delillerin hiçbiri somut değil. Tam tersi gösterdikleri delillerde İlhan Selçuk çetenin amaçlarına engel olarak gösteriliyor. Davanın niteliği ya da bir çete varsa, bu örgüt başkalarını vurmak için kullanılıyor’ diyor. Telefonların dinlendiğini biliyordum. Gazeteye bomba atıldıktan sonra, telefonlarımızın dinlenmesini talep eden zaten biziz. Her gün telefonla konuşuyoruz. İbrahim Yıldız’la, Alev Coşkun’la, Emre Kongar’la. Aramızda gelişigü zel laflıyoruz; ‘Bu memleket düzelir mi? Bozulmazsa düzelmez. Bunlar zaten adam olmaz. Bu gidişle ordu gelecek tepelerine binecek’ falan gibi laflar ediyoruz. ABD egemenliğindeki Türkiye’de Amerikan yörgüngesinde bir darbe olursa felaket olur. Laik ordu, ılımlı islam devletine uygun bir tasfiyeye uğrarsa Amerikan planlaması da uygulanmış olur. Çözüm şudur: AKP’nin ve Başbakan’ın bir an önce normale dönmesi ve muhalefetle uzlaşmasıdır. Bu laflar bütün piyasalarda her gün konuşuluyor.” Selçuk, Afganistan’a asker yollanması konusunu da “Siyasal iktidar evet diyor gibi, yeşil ışık yakıyor. Genelkurmay Başkanı hayır diyor. Burada sivilasker arasında bir çelişki olduğu anlaşılıyor. Laik ordu, eğer bir yerde ılımlı İslam devletine dönüştürülecek bir tasfiyeye uğrarsa Amerikan planlaması da uygulanmış olur” sözleriyle değerlendirdi. ‘Medya Gülen’in elinde’ İlhan Selçuk, basının “dinci ve tarikatçı sermayenin eline geçmesi konusunda; “Medyada 2 gazete kâr ediyor diyorlar. Biri Hürriyet biri de Cumhuriyet, öbür gazeteler zarar ediyorlar; zarar ederek neden gazete çıkarılır? Çünkü artık medya, gazeteler, siyasette ve iş hayatında avantajlar sağlamak için bir araç olarak, zaman zaman da iktidara karşı bir şantaj aracı olarak kullanılıyor.Yani ellerinde gazetelerin bulunması işadamlarına bir avantaj sağlıyor. Cumhuriyet’in bu taraklarda bezi yok, patronu yok, çalışanların gazetesi. Ne var ki biz piyasanın gidişatına ayak uyduramadık. Cumhuriyet, bir işadamına satılacak, o iş adamı da Ankara’daki çıkarları için Cumhuriyet’i kullanacaktı” diye konuştu. İlhan Selçuk, gittikçe bozulan medya ortamında Cumhuriyet gazetesinin kendini korumaya çalıştığını vurgulayarak “Medyanın önemli bölümü dincilerin, Fethullah’ın elinde. Bu gücü nasıl kazandığı da ayrı bir konu.AKP’yi Fethullah ve ABD’den ayrı düşünemeyiz. Fethullah ve Abdullah Gül arasından su sızmıyor. Türkiye’de Amerika’nın desteklediği dinciler ağır basıyor.Ve demokrasiyi asıl tehdit eden bu. Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Amaç sermayeyi dincileştirmek. Çünkü bütün İslam dünyasında sermaye dinci. Türkiye’de Atatürkçü işadamları arasında bir yakınlık, uzlaşma olmalı” çağrısını yaptı. ‘Merak etmeyin kaçmam’ ‘1 Mayıs Taksim’de kutlanmalı’ 1. KOŞU: F: Hissedar (8), P: Dalyan (4), PP: Cardio Dancer (10), S: Bak (7). 2. KOŞU: F: Asteriks (2), P: İbradali (6), PP: Luxon Tükenmez (9), S: Kutay (8). 3. KOŞU: F: Yavuzsoy (5), P: Ersoyhan (10), PP: Başhakan (7), S: Mertağa (8). 4. KOŞU: F: Öztürk Han (8), P: Yeşilova (11), PP: Prenses Büşra (10), S: Hazar Beyi (5). 5. KOŞU: F: Şerare (2), P: Taşkınalp (17), PP: Afat (3), S: Erdal (7). 6. KOŞU: F: Velo Star (4), P: Ojala (5), PP: Şarpi (2), S: Kamurabi (7). 7. KOŞU: F: Altınkızım (1), P: Kazan kızı (2), PP: ALTILI GANYAN Lock Lear (6), S: Rik 5 8 2 4 1 2 ko (9). 8. KOŞU: F: 10 11 17 5 2 John The Cause (2), P: 7 10 3 2 6 Coşkunjoy (10), PP: 8 5 7 7 Blowing Storm (1), S: 6 Altıntay (3). 2 Devrimci 1 Mayıs Platformu üyeleri, bu yıl 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması gerektiğini belirterek bunun için de en kısa sürede bir komitenin kurulması çağrısı yaptı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yapan ve Devrimci 1 Mayıs Platformu adına konuşan Eyüp Baş, en kısa zamanda 1 Mayıs’ı örgütleyecek ortak bir komitenin kurulması gerektiğini söyledi. Baş, “Sorun emekten ve halktan yana tüm devrimci, ilerici güçlerin bir araya gelip Taksim 2008 1 Mayıs’ının birlikte örgütlemesi sorunudur” diye konuştu. Polisin kendisine iyi davrandığını anlatan Selçuk, bir ara merdivenlerden inerken polisin koluna girdiğini ve kendisinin “Merak etmeyin kaçmam” dediğini anımsatan Selçuk, polisin kendisine “ ‘Abi kaçmaman için değil, düşmemen için koluna girdim’ deyince jeton düştü ve durumumu anladım” dedi. ne girdiniz yahuu! AKP, hukukta kendisine ters gelen bütün yasaları değiştirip, bağırıyor: Niye böyle hukuksuz yasalar çıkmış yahuu! Yeni bir anayasa haftasına girdik. AKP’den bir demokratik güzellik daha izleyeceğiz. Partilerin kapatılmasıyla ilgili değişiklik için irade tamam. Zaten milli irade ellerinde olduğu için değişiklik iradesine ulaşmak da zor olmuyor. AKP’li Ergün durumu gazetecilere şöyle açıkladı: “Parti kapatmalarda anayasa değişikliği zaruri hale geldi.” Neden zaruri? AKP hakkında dava açıldığı için! Nasıl bir değişiklik yapmalı, sorusuna yanıt arıyorlar. İki seçeneği tartışıyorlar: 1 Kitabına uygun bir düzenleme yapıp sadece AKP’nin kapatılmasını olanaksız hale getirelim. 2 Düzenlemenin bu kadarı çok sırıtabilir, tüm partilerin kapatılmasını çok zorlaştıralım. ??? Yukarıdaki iki şık da kendi içinde iç halkalara ayrılıyor. Bu ayrımların nedeni şu: 340 milletvekili ile anayasayı tek başına değiştirme gücüne sahip olmayan AKP’ye hangi parti koltuk değneği olacak? Buna verilecek yanıta göre de anayasa değişikliğinin içeriği değişecek. Örneğin, MHP’nin desteği gerekli görülürse, parti kapatmada “terör” unsuru çok öne çıkarılacak, yeni düzenlemenin anlamı şu olacak: DTP rahatlıkla kapatılabilir ama, AKP kesinlikle kapatılamaz. Eğer, MHP’den umut kesilirse bu kez bağımsızlar ve DTP’nin desteği kaçınılmaz hale gelecek. O zaman değişiklik şu zemine oturacak: Bir parti açıktan, hiç tartışmaya meydan vermeyecek şekilde teröre destek veriyorum demediği sürece kapatılamaz. Böylece DTP kendisine azıcık çekidüzen verdiğinde, “PKK dahil herkes şiddetten vazgeçmeli, bu çözüm değildir” dediğinde davadan kurtulmuş olacak. DTP de AKP’den takıyye eğitimi aldığına göre sorun yok demektir! Ne kadar demokratik, özgürlükçü bir düzenleme değil mi? ??? MHP, türbanla ilgili anayasa değişikliğine evet derken şu gerekçeyi duyurmuştu: “AKP’nin elinden mağduriyet kozunu alacağız.” AKP dün, “MHP desteklemezse referandumu da göze alırız” diyerek MHP’yi bir bakıma köşeye sıkıştırdı. Böylece, koz almak isteyen MHP, AKP elinde biraz koz, biraz poz haline geldi! AKP’nin önünde bir hukuk engeli daha var. Konuyla çok yakından ilgili hukukçuların irdelemelerine göre parti kapatma davası sürerken yapılacak bir yasal değişiklik o davayı etkilemiyor. Neden? Çünkü, parti kapatma ceza davası değil, hukuk davası. Bu nedenle ceza davalarında uygulanan “sanığın lehine olanın uygulanması” ilkesi geçerli değil. Hukuk davalarında davanın açıldığı an hangi düzenleme varsa o geçerli. AKP bunu aşmak için geçici bir madde eklemeyi düşünüyor. Taslaklardan biri şu: “Bu değişiklik yapıldığında açılmış olan davaların tümü düşer!” Girişimlerin özeti şu: AKP kapılarını hukuka kapatmak! Ben kapatma davası diye buna derim! ankcum?cumhuriyet.com.tr IŞIL ÖZGENTÜRK ‘İfadem 73 sayfa’ 9 saat polis sorgusunda, 4.5 saat ise savcılık sorgusunda kaldığını dile getiren Selçuk, sorgu sırasında dikkat içinde olduğunu anlattı. Polisler arasında siyah rengin oldukça yaygın olduğunu kaydeden Selçuk, şunları anlattı: “Siyah amma moda oldu. Siyah ilk kez 1950’lerde Fransa’da siyah Frenk gömleği ile çıktı. Ben ve Turhan Selçuk Rumeli Caddesi’nde bir gömlekçiye siyah gömlek sipariş verdiğimiz zaman adam çok şaşırmıştı, siyah gömlek olur mu diye... Polisliğe galiba rağbet var. Televizyon dizilerini izledikçe mi hevesleniyorlar, bilemiyorum; aralarında sinema artisti gibi tipler var. Anlaşılan emniyet mensubu olmak revaçta... 9 saatlik ifade süresinde avukatım Akın Atalay hazır bulundu.Akın ile bana domatesli, biberli, peynirli ekmek arası ısmarladılar. İfade zaptı söylediklerimi dile getiren 73 sayfalık bir metindir.” Erenler Arada Bize de Uğrar ? Baştarafı Arka Sayfada YARSAV’dan sert yanıt Vakıf Başkanı Eminağaoğlu, Ergenekon soruşturmasına ilişkin gerçek dışı bilgilerin servis edilmesinin hukuk dışı olduğunu belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı (YARSAV) Ömer Faruk Eminağaoğlu, gizlilikle yürütülmesi gereken Ergenekon soruşturmasına ilişkin belirli bir kaynak tarafından gerçek dışı bilgilerin sürekli olarak basın yayın organlarına servis edilmesinin hukuk dışı amaçlara hizmet ettiğini belirtti. Eminağaoğlu yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında kendisi ve YARSAV’ın yayın yasağı olan ve cumhuriyet savcısı tarafından yürütülmesi gereken bir soruşturma ile ilişkilendirildiğini, gerçekle bağdaşmayan, tek yanlı, amaçlı olarak üretilen haber ve yorumlara yer verildiğini ifade etti. Soruşturmanın Ceza Muhakemesi Yasası kuralları uyarınca gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğini anımsatan Eminağaoğlu, “Soruşturmaya atfen, belirsiz bir kaynak tarafından, gerçek dışı bazı bilgilerin sürekli olarak basın yayın organlarına servisi bile hukuk dışı amaçlara hizmet edildiğini göstermektedir” dedi. İki yıldır siyasi partiler soruşturma bürosunda görevli olduğunu anımsatan Eminağaoğlu, şunları kaydetti: “Yargıç ve savcıların serbestçe örgütlenmeleri yolunda hükümetin ve Adalet Bakanlığı’na, AB vaki taahhütlerine rağmen, yürütme organının etkisi altına alınamayan ve serbestçe faaliyette bulunan YARSAV’ın kurucu üyesi ve başkanı olmam, ayrıca YARSAV’ın yargı ile ilgili konularda faaliyetleriyle aldığı mesafe bu linç kampanyasını ortaya çıkarmıştır. YARSAV’a ve şahsıma yönelik bu saldırılar yeni olmayıp, kuruluşunun hemen akabinde YARSAV’ın tüzüğüne müdahale edilmiş, genel kurulu hakkında soruşturma açılmış, ayrıca fesih istemli soruşturma açılmış, bunlardan sonuç alınamamıştır.” Hadi Erenler doldurun kadehleri, hayat için, aşk için şerefe! Ve Erenlerden devam edelim: Katır Gibi Adamın biri çarşı ortasında Durup dururken basmış Erenlere tekmeyi. Babaerenler dönüp bakmış ki, Çam yarması biri Ne yapsın susup kalmış. Olayı gören biri: “Baba vereydin karşılığını” diyecek olmuş Erenlerin yanıtı, bilgece ve incelikli: “Haklısın evlat.. Ama ben katır gibi Tekmelemesini beceremem ki!” Hadi bir tane daha: Sağ Sol Bektaşi aptes alırken Biri yaklaşmış yanına: “Baba sözüm yok aptes alışına Yalnız soldan başladın Sağdan başlayacaksın ayak yıkamaya” Erenler dönüp bakmış bu işgüzara, Ve demiş: “Acelesi mi var Gelecek sıra ona da!” Bugünlerde Erenler bizi sık sık ziyaret ediyorlar, onların yerleri başımızın üstünde, yeter ki, korkulu ayak sesleriyle başka ziyaretçiler kapımıza gelmesin. Hiçbirimizin kapısına gelmesin! C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle