Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2008 SALI 10 HABERLER Terörden doğan zararlar ? TUNCELİ (AA) Tunceli’de İçişleri Bakanlığı ile BM Kalkınma Programı tarafından, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’la ilgili eğitim toplantısı yapıldı. Tunceli Kültür Sarayı’nda düzenlenen toplantıda konuşan Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şahin Karasar, kanunla ilgili başvuruların 31 Mayıs’ta sona ereceğini belirtti. Prof. Dr. Karasar, ‘’Toplantının amacı, yasadan haberleri olmayan kişileri haberdar etmek ve bu konuda iletişimin nasıl kurulacağına ilişkin bilgi paylaşımını sağlamaktır. Benzer toplantıları Türkiye’nin 20 ilinde yapacağız’’ dedi. Ergenekon soruşturması haberleriyle dikkat çeken gazete hangi sanık hakkında ne ceza isteneceğini bile biliyor Star iddianameyi yazdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümete yakın çizgisiyle bilinen Star gazetesinin, Ergenekon soruşturmasına ilişkin son dönemdeki haber ve yorumları dikkat çekiyor. Gazete, önceki gün soruşturmada delil olarak kullanılan telefon konuşmalarını, dün de henüz ortada olmayan Ergenekon iddianamesinin içeriğini, sanıklar hakkında hangi maddelerden ceza isteneceğini yazdı. Star gazetesi, Ergenekon soruşturması kapsamında “tartışmalı” haber ve yorumlara imza atıyor. Ergenekon soruşturmasının geçen yıl temmuzdan beri yürütüldüğü ancak henüz iddianamesinin olmadığı eleştirileri aylardır dile getirilirken, bu eleştirilerin en yoğunlaştığı dönemde, dünkü Star’da “iddianame yazıldı”. Gazetenin, “Haber Merkezi” imzasıyla manşetten verdiği haberde, “kesin” ifadeler kullanılması ayrıca dikkat çekti. “İddianame 15 gün içinde hazır olacak. Çete üyeleri için TCK’nin 313, 314 ve 317’nci maddeleri kapsamında ceza talep edilecek” ifadelerini kullanan Star’ın ? Ergenekon soruşturmasının geçen yıl temmuzdan beri yürütüldüğü ancak henüz iddianamesinin olmadığı eleştirileri dile getirilirken bu eleştirilerin en yoğunlaştığı dönemde, dünkü Star’da “iddianame” yazıldı. “İddianame 15 gün içinde hazır olacak. Çete üyeleri için TCK’nin 313, 314 ve 317’nci maddeleri kapsamında ceza talep edilecek” ifadelerini kullanan Star’ın hem iddianamenin hazır olacağı tarihi kesin olarak bildirmesi hem de bu iddianamede neler olduğunu yazması kafaları karıştırdı. hem iddianamenin hazır olacağı tarihi kesin olarak bildirmesi hem de günler öncesinden bu iddianamede neler olduğunu yazması kafaları karıştırdı. Star, soruşturma kapsamında tutuklananlar hakkında; “halkı hükümete karşı kışkırtmak, terör örgütü kurmak veya üyesi olmak, devletin gizli belgelerini bulundurmak suçlarından, müebbet hapis cezası ile 3 yıldan 43 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası isteneceğini” yazdı. Haberde ayrıca “Ergenekon terör örgütüne yönelik soruşturmayı yürüten İstanbul cumhuriyet savcılarının Ümraniye’de ele geçirilen el bombalarını, Danıştay saldırısını, Necip Hablemitoğlu cinayetini tek bir dosyada birleştirecekleri öğrenildi” denildi. Star’ın pazar günkü ilk sayfasının tamamı Ergenekon’a ayrılırken, gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk’a ait olduğu iddia edilen telefon görüşmelerine yer verildi. Selçuk’un “Ergenokon trafiğinin fikir yöneticiliğini yaptığı” öne sürüldü. Gazete, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’na ait olduğu iddia edilen telefon görüşmelerini de aktardı. Tayyar tepki çekiyor Gazetenin Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar’ın Ergenekon soruşturması ile ilgili haberyorumları da dikkat çekiyor. Tayyar, 22 Mart Cumartesi günkü yazısında “Bugün gelinen noktada, soruşturmanın daha da derinleştirilmesi düşünülüyorsa değişik meslek gruplarından başka isimlerin de gözaltına alınması söz konusu olabilir. Ancak bu son gözaltılardan sonra yargıya yönelik başlayan yoğun baskı, operasyonun önünü kesebilir” dedi. Tayyar dünkü yazısında ise Ergenekon’daki son gelişmeler üzerine, “Ergenekon soruşturmasının önüne uzun bir bariyer çekilmiş ve daha derinlere ulaşması imkânı mum ışığı kadar zayıflamıştır. (...) Son yaşananlara bakarken, Ergenekon soruşturmasında daha da derinlere inilebileceğini düşünüyor musunuz? (...) Savcıları çok cesur buluyorum ama hem çalışma koşulları ve mevcut mevzuat hem devlet içinde karşılaştıkları ilgisizlik ve etraflarında oluşturulan kuşatma nedeniyle soruşturmada arzu ettikleri derinliğe inebileceklerini düşünemiyorum” yorumunu yaptı. Vali Yazıcıoğlu Hatıra Ormanı... ? DÜZCE (AA) Dünya Orman Haftası nedeniyle, 1984 yılında Düzce’nin Akçakoca ilçesinde kaymakam olarak görev yapan merhum Vali Recep Yazıcıoğlu’nun yurttaşlarla birlikte ağaç diktiği Kınık köyünde, kendi adını taşıyan hatıra ormanı oluşturuldu. Recep Yazıcıoğlu Hatıra Ormanı’na ağaç dikimi için düzenlenen törene, Akçakoca Kaymakamı Savaş Tuncer, Yazıcıoğlu’nun eşi Meryem Yazıcıoğlu, çok sayıda öğrenci ve yurttaşlar katıldı. Yazıcıoğlu, 1984 yılında Orman Haftası’nda, ilçedeki tüm kahvehaneleri kapatarak, halkı bir araya toplamış ve yapılan 5 kilometrelik yürüyüşün ardından vatandaşlarla birlikte Kınık köyüne yüzlerce çam fidanı dikmişti. ERGENEKON YASAĞI 3 gazete hakkında soruşturma Yayın yasağına uymadıkları gerekçesiyle Star, Taraf ve Yeni Şafak hakkında soruşturma açıldı. Söz konusu gazeteler, gözaltına alınanları, iddianame hazırlanmadan, mahkemeye çıkarılmadan haberleriyle “mahkum etti.” İstanbul Haber Servisi Star, Taraf ve Yeni Şafak gazeteleri hakkında, Ergenekon soruşturmasına ilişkin haberler vererek bu konudaki yayın yasağına uymadıkları gerekçesiyle soruşturma açıldı. Sekiz ay önce Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan el bombaları üzerine başlatılan soruşturmada, daha sonra aralarında emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in de bulunduğu çok sayıda kişiyi tutuklayan mahkeme, soruşturmayla ilgili “yayın yasağı” koymuştu. Yayın yasağı, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu sürpriz tutuklamalar sırasında tekrar hatırlatılmıştı. Gazetemiz Başyazarı İlhan Selçuk, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu’yla birlikte 12 kişinin gözaltına alınması ve tutuklamalar ile ilgili yaptıkları haberler nedeniyle Star, Taraf ve Yeni Şafak gazetelerine, “yayın yasağına uymadıkları” gerekçesiyle soruşturma açıldığı bildirildi. ‘Aydınları sindirme çabası’ Gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk, İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek ve eski İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu’nun Ergenekon yapılanmasının merkezi haline getirilmesine tepkiler sürüyor. Gaziantep ve Rize’de çok sayıda sivil toplum örgütü ile siyasi parti üyesi, kamuoyunu cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmaya çağırarak gece yarısı operasyonları da kınadı. (Fotoğraflar: BEKİR ŞAHİN/ ÖMER ŞAN) Gazetemize ziyaretçi akını sürerken Selçuk’un gözaltına alınmasının kabul edilemeyeceği belirtildi ‘Cumhuriyet yaşayacak’ mesajları Haber Merkezi Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltılara tepkiler artarak sürüyor. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ve Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun serbest bırakılmasının ardından gazetemize gönderilen çok sayıda mesajda laik, demokratik cumhuriyetin sonsuza dek yaşatılacağı belirtilerek, “Aydınlık ve çağdaş Cumhuriyet kazanımları için mücadele edenlere yapılanlar için tarih önünde bir gün hesap verileceği” vurgulandı. Selçuk’un gözaltına alınması Türkiye’ye yapılan saldırı olarak nitelendirilirken, karanlık güçlerin aydınlık önünde yenik düşeceği ifade edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul milletvekili Mustafa Özyürek: AKP bu yöntemlerle sizi de yıldıramaz, Atatürkçüleri de yıldıramaz. Tüm toplumun gözleri önünde, Sayın Başbakan yargıyı yönlendirip etkilemektedir. Hukuku ve yargıyı baskı altına alan AKP iktidarına karşı CHP olarak demokratik mücadelemiz artarak devam edecektir. CHP İzmir Milletvekili Opr. Dr. Canan Arıtman: Benim gibi milyonlarca yurttaşı da aydınlatan bir ışıksınız. Size yapılan haksızlık, saldırı, sindirme bizlere laikdemokratiksosyal bir hukuk devleti olan Türkiye’ye yapılmış demektir. Bizlere, laikdemokratik Cumhuriyetimize dayatılan bu despotizmi kabul etmeyeceğiz. Dayanacağız, direneceğiz ve yeneceğiz. Aydınlık karanlığa galip gelecektir. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce: Özgür basına dava açanlar, müşavirleri aracılıOsman Coşkunoğlu, Yargıtay Eski Daire Başkanı İsmail Doğanay, DSP Ankara İl Başkanı Durak Karabulut, İl Sekreteri Mukaddes Kaplan, Sayman Günay Akpınar, Çankaya İlçe Başkanı Fikret Kürkçüoğlu, Sincan İlçe Başkanı Fahrettin Som ve Ankara İl Yönetim Kurulu üyeleri. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsa Eşme, Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç, Yenice Belediye Başkanı Mustafa Akay, Prof. Dr. Erkan Topuz, Prof. Dr. Seyfettin Uludağ, Eski ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, İTÜ Turizm Otelcilik Vakfı Başkanı Şaban Ali Yaşaroğlu, DİSK/Oleyis Genel Başkanı Kamer Aktaş, Öğretmen Dünyası Dergisi Büyükçekmece Temsilcisi Nuri Gökçek, Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın, DSP Ordu İlçe Başkanı Pervin Özcan, TarihçiYazar Ali Kaya, Mersin Yenice Belediye Başkanı Veli Serin, Akdeniz Edebiyat ve Sanat Dergisi Ankara Temsilcisi Leyla Akgül, Bizkaçkişiyiz Sivil Toplum Platformu Almanya Yönetimi Uğur Göktürkler ve Niederrhein Krefeld Yönetimi Erol Alkanoğlu, Türk Alman Dostluk Federasyonu Genel Başkanı CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Kılıç, Türkiye Deri İş Sendikası, Eski Devlet Bakanı Önay Alpago, Samsun Barış Gazetesi Sahibi Cemil Baskın, Gusto Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yalçın, EgeKoop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, CHP Mehmet Feyyat, CHP Sinop Milletvekili Engin Atalay. Valiye iftira davası... ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’ın eski Emniyet Müdürü Orhan Okur, dönemin Diyarbakır Valisi Efkan Ala ve Vali Yardımcısı Ahmet Aydın’a iftira suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Okur ve davacılar katılmazken, avukatlar hazır bulundu. Mahkeme, verdiği kararda sanık Okur’u davacı Efkan Ala ve Ahmet Aydın’a karşı iftira suçundan ayrı ayrı birer yıl olmak üzere toplam 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Daha sonra TCY’nin 62. maddesi gereğince cezayı 20 aya indiren mahkeme, suçun işlenmesindeki özellikleri dikkate alarak cezayı toplam 12 bin YTL para cezasına çevirdi. ğıyla gazetenize gözdağı verenler, İstanbul’un orta yerinde gün ortasında bir camide bir terör örgütünün laiklik karşıtı eylem yapmasına göz yumanlar, sizi gecenin bir yarısında alanlara cesaret verenlerdir. Bu iftira kampanyasına karşın dimdik ayakta kalan Cumhuriyet gazetesinin yine aynı kararlılıkla, inançla yayın hayatına devam edeceğine inanıyoruz. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer: Selçuk’un dava sürecince yurt dışına çıkma yasağı, kapatma davası açılan AKP için de geçerli olmalıdır. 78’liler Vakfı Girişimi Sözcüsü Celalettin Can: Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk’un mesnetsiz bir biçimde ve hukuk çiğne nerek, adeta bir güç gösterisiyle gözaltına alınmasını kınıyoruz. Avukat Ceyhun Mumcu: Vatan savunmasında üzerimize düşeni yapıp bedelini de ödeyeceğiz. İnsanlık için bayrak yarışını sürdüreceğiz. Gazetemizi ziyaret eden ve mesaj gönderenlerden bazıları şöyle: 22. Dönem CHP Denizli Mv. Mustafa Gazalcı, Kocaeli Üniv. Rektörü Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, Emekli Diplomat/Yazar Daver Darende, CHP İzmir Mv. Prof. Dr. Oğuz Oyan, CHP Kırklareli Mv. Dr. Tansel Barış, Prof. Dr. Abidin Kumbasar, CHP Aydın Mv. Av. M. Fatih Atay, CHP Uşak Mv. NİLGÜN CERRAHOĞLU AKP’nin “entelektüel ağır toplarından” Haluk Özdalga’nın Kanal 7 Başkent Kulisi programında; “ErgenekonTemiz Eller operasyonu” analizlerini şaşkınlık içinde izledim. Türkiye’de de büyük ilgi yaratan ve bir dönem hayranlıkla izlenen “İtalya’nın Temiz Eller operasyonu”; belli ki “etkileyici bir marka” olarak benimsenmiş, şimdi “Ergenekon operasyonunun” kılıfı şeklinde takdim ediliyor. “Ergenekon operasyonunu”, “Temiz Eller”le; ilk kez Başbakan yan yana getirdi. “Bu konuda hükümet olarak kararlıyız” dedi “Ergenekon soruşturması”ndan bahsederken; “Biz de Türkiye’nin Temiz Eller operasyonunu yapıyoruz!” “Acaba benzerlik nerde?” diye düşünürken karşıma Özdalga’nın ayrıntılı açıklamaları çıktı. “Temiz Eller Ergenekon... Ne kastediliyor?” diye merakla TV’nin karşısına geçtim. Haluk Özdalga ağzını açarken daha, ne denli “kulaktan dolma bilgilerle” konuşulduğu anlaşıldı. “İtalya’da Di Pietro adında cesur bir savcı çıktı” diye girdi lafa Özdalga: “Bu cesur savcı Gladio çe AKP ‘Temiz Eller’den Ne Anlıyor? tesinin üzerine gitti ve çeteyi yok etti!” İtalya’da da evet “Gladio” diye bir çete vardı; doğru. Di Pietro adında bir “cesur savcı” da vardı... Bu da doğru. Ama bunun dışında her şey yanlış... Kafalarda “Gladio”, “Di Pietro” ve “Temiz Eller” şeklinde hayal meyal hatırlanan bazı isimler kalmış. Pat; aynı cümlede yan yana getirildiğinde konjonktüre uyan kullanışlı ve elverişli, şık bir sonuç elde ediliyor. “Araçsallaştırma” dediğimiz olgu, böyle bir şey işte... Artık bu cehaletten mi kaynaklanıyor yoksa konular “maksatlı” mı araçsallaştırılıyor; bunu tam saptayamadım! Ama Özdalga devam ediyor: “Çetenin siyasette, medyada, mafyada, kamuda, devlette ayakları ortaya çıktı. İtalya’daki süper savcı, 3 bin kamu görevlisini soruşturmaya aldı. Ortabüyük işadamları ve medya bağlantıları çıktı. Çok sayıda siyaset adamı bu kovuşturmayla karşı karşıya kaldı. Gladio çete kovuşturması çerçevesinde mahkemede ‘suçları’ kanıtlandı. Ve ceza aldılar. Bunların arasında İtalya’daki Sosyalist Parti Genel Başkanı Craxi de vardı. Craxi mahkum oldu. Hapse girmemek için, İtalya’yı terk ederek bir Afrika ülkesine gitti...” Özdalga’nın beklentisi... Özdalga bunları anlatırken, arka planda hep bir “Temiz Eller=Ergenekon” çağrışımı olduğu için, izleyici haliyle konuyu, “buluttan nem kapma” modunda dinliyor. Söyleşinin, bizatihi kendisi zaten baştan sona bu modda. İster istemez akla misal şöyle bir soru geliyor: “İtalya’da ‘çete bağlantısıyla’ hüküm giyen Craxi=Sosyalist Parti; Türkiye’de de sözgelimi ‘çete bağlantılı’ bir Baykal= CHP’yi gündeme getirebilir mi?” Programı yapan gazeteci de, böylesi soruların akla gelebileceğini hesaba katarak herhalde, Özdalga’ya bu açıklıkla olmasa da, üstü kapalı bir biçimde şöyle bir soru soruyor: “Türkiye’deki yapı da Gladio’nun aynısı mı?” Özdalga mealen; “Türkiye’de de aşağı yukarı buna benzer bir yapı çıkar sanıyoruz. İş dünyasında, yeraltında, medya da ayaklar çıkacaktır. Çetelerin çalışma şekli böyle... Yolun başındayız!” yanıtını veriyor. Anlayacağınız; doğruların, yalan yanlış bilgilerle harmanlandığı bir “İtalya Temiz Eller fotoğrafı” çekilmiş. Türkiye’ de olan biten şimdi; kamuoyunda prim yapan ve sükseli bir imaj yaratan bu fotoğrafla (yani “propagandavari” bir yöntemle) yan yana getirilmeye çalışılıyor. “Temiz Eller” gerçekte neydi? Kimse bunu hatırlamıyor. Uzun boylu ilgilenen de yok zaten. Ama madem konu ayrıntılarıyla gündemimize oturdu, “Temiz Eller”i İtalya’ da izlemiş bir gazeteci olarak “satırbaşlarıyla” hatırlatayım: 1. “Temiz Eller”in “Gladio” ile ilgisi yoktu. Gladio skandalı, Berlin Duvarı’nın çökmesiyle İtalya’da, 1990’da patlak verdi. “Komünizmle mücadele” adına NATO ülkelerinde sağ ve aşırı sağ unsurlar üzerinde inşa edilen bu, “devlet içinde devlet” çete örgütlenmesinin kolları soğuk savaşta iktidar iplerini hiç elden bırakmayan Hıristiyan Demokratlara uzanıyordu. Sosyalist Craxi, ne “Gladio”dan yar gılandı; ne “bu yüzden” hüküm giydi. 2. Di Pietro’nun “Temiz Eller” ekibi; Gladio’dan iki yıl sonra bambaşka bir “rüşvet skandalıyla” devreye girdi. (Sosyalist) Milano belediyesinde su yüzüne çıkan ilk rüşvet olayının benzerlerinin başka belediyelerde de cereyan ettiği ve “siyasi partilerin yasa dışı finansmanıyla, devlet ihalelerini içeren geniş çaplı bir rüşvet trafiğinin” İtalya’da “istisnasız bir sistem” haline geldiği anlaşıldı. Skandal soğuk savaş yıllarında sürekli muhalefette kalan Komünistler dışında tüm partileri etkiledi. “Rüşvet skandalından” mahkum olan Craxi, ölene dek sürgün yaşadığı Tunus’a kaçtı. 3. 17 Şubat 1992’de start alan “Temiz Eller atağı” karşısında siyasi sınıf öyle geniş çaplı kredibilite kaybına uğradı ki; halk nezdinde yeniden kredibilite kazanmak uğruna 1993’te mecburen “parlamenter dokunulmazlıkları” kaldırmak zorunda kaldı. Siyasiler ancak bu “dokunulmazlık zırhının kalkması” sayesinde yargılanabildi. “Temiz Eller”in en önemli püf noktalarından biri buydu... “Temiz Eller” nasıl mümkün oldu ve ne getirdi, ne götürdü yarına... C MY B C MY B