05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 15 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 2002’de 2.2 milyar YTL olan karşılıksız çek tutarı 2007’de 11.7 milyar YTL ’ye ulaştı Protesto rekoru AKP’ de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, AKP’nin iktidara geldiği 2002’de 2.2 milyar YTL olan karşılıksız çek tutarının 2007’de 11.7 milyar YTL’ye çıktığını bildirdi. Aynı dönemde protesto edilen senet tutarının da 816 milyon YTL’den 5.7 milyar YTL’ye yükseldiğini belirten Şimşek, buna karşın “Protesto edilen senetlerin ve karşılıksız çıkan çeklerin adet ve tutarları önemli değil. Buna bakılarak, ekonominin iyiye veya kötüye gittiği yorumu yapılamaz” değerlendirmesinde bulundu. Ezberi Bozuyor.. Cumhuriyet’in genç çalışanları, biraz abartılı bir deyimi kullanırsam, “dün sabah burunlarından soluyorlardı”. Hürriyet’in, Milliyet’in manşetlerinde atlatılmışlardı. Sevgili İlhan Ağabeylerinin onlardan esirgediği açıklamalar, fotoğraf kareleri başka gazetelerde yer almıştı. Güldüğümü görünce, bana da çok kızdılar elbet.. İlhan Ağabey’in, kendi köşe yazısı, katıldığı söyleşiler dışında kendini anlatma, vitrinde olmaktan kaçınma özenini bilmek, haber atlamış duygusunu yaşayan arkadaşlarımızı rahatlatmıyor. Başka gazetelerde manşetlere çıkmış ayrıntıların bizim gazetede haber olarak yer almamış olmasının eksikliğini duyuyorlar. Gazetecilik algılaması, sorumluluğu çerçevesinde elbette haklılar. Atladıkları, İlhan Ağabey’in o uykusuz gecelerin, sorgulamanın ardından bile olsa, evine gelen konuklarından güler yüzünü esirgemeyeceği, eski yeni dostlarına kapısını sonuna kadar açık tutacağı, sohbetinde eksiklik etmeyeceği.. Öyle olunca da geçmiş olsun diyebilmek üzere evine gitmiş gazeteci dostlar, eski Cumhuriyetçiler ne yapsınlar? İnsan sıcağı, haber değeri gördükleri satır aralarından manşetlik haberler çıkarmışlar. Gerilimi azaltma sorumluluğunun Başbakan Erdoğan’a ait olduğu uyarısının altını çizmişler. Sorgulama polislerinin İlhan Selçuk’a, “ağabey” diye seslenmek gereksinimlerindeki insan sıcağını atlayamamışlar. Kimi gazeteci arkadaşlarımız da gece yarısı sonrası evini basan polislere çay ikram etme jestine takılmışlar. Gazetenin önünde inatla bekleyen televizyoncu, gazeteci arkadaşlar İlhan Selçuk’tan özel söyleşi, demeç koparma umutlarını yitirdikçe, bizleri sıkıştırıyorlar. En çok da İlhan Ağabey’in neşeli, durmadan şaka yapan, sağlık sorunları, yorgunluk halini göstermediği dik duruşuna takılmışlar: “Bu kadar rahat olduğuna göre, gözaltına alınmayı bekliyor muydu” türünden sorular yöneltiyorlar. Aklının ucundan geçirmemiş olsa da, şaşırmasının, moda gazetecilik söylemi ile “şok yaşamasının” söz konusu olamayacağını anlatmaya çalışıyorum. Gazeteciliğe, mizah dergiciliği Marko Paşa ile adım atmış, bilge yazın ve düşün insanı olmakla sınırlı değil elbet. Ödün vermediği aydınlanmacı kimliği, ülkesinin kırmızı çizgileri savaşımında, büyük çıkar odaklarına karşı güçlü, dimdik duruşun ödenmiş bedelleri, yaşanmışlıkları ile kazanılmış deneyimlerinin bir kısmını bilmek yeter de artar bile. ??? Günün yükselen değerleriyle İlhan Selçuk’a yaklaşmaya kalkışan, hesap yapanların ezberleri çok fena bozuluyor... Cumhuriyet’in imtiyaz sahipliği imajı ile İlhan Selçuk’un evine, gözaltına almaya giden polislerin evinin küçüklüğü, yaşamının sadeliği karşısında nasıl şaşırmış olacaklarını, daha önceki gözlemlerimden görmeden görebiliyorum. Hele de suçlama önyargısı ile sorgusunu yapanların, kendilerine anlayış, hoşgörü sevecenlikle bakan gözleri, bakışları altında, konuşma dilinden nasıl ezilebilecekleri hiç sürpriz değil.. Birileri arkasında siyasi parti, bildik anlamda örgüt olmamış, yaşamının hiçbir döneminde vitrine oynamamış bir aydın insanın tek başına kitleler üzerindeki etki gücüne hep şaşırıp durmaktalar.. Dahası Cumhuriyet gazetesini, bin bir ayak oyunu, badire altında, çıkar odakları, güç ittifaklarının siyasal, ekonomik yok etme çabaları karşısında ayakta tutma savaşımında, soluksuz, dinlenemeden, yazmak istediği kitapları bile yazamadan, hiç sevmediği idari işler peşinde, satranç oyunu ustalığı inceliğinde dengeler içinde koştururken.. hâlâ bu kadar anlaşılır olmasını anlayamıyorlar.. Oysa Atatürk devrimleri, laiklik, cumhuriyet, hukuk devleti, insan hakları, aydınlanmacı.. kriterlerini kendi yaşamları, gelecekleri için olmazlar olarak görenler.. meslekleri, yaşam biçimleri, düşünce ve inançları ile nerelerde olurlarsa olsunlar, bir biçimde İlhan Selçuk kimliğini hedef almış bir operasyonu, kendi yaşamları için bir tehdit olarak algıladılar.. Geçmiş olsun demek için arayan bir rektör “İlhan Ağabey bizi yıldırmak, teslim almak için gece yarısı operasyonu ile alındı..” diyor. Aynı nedenle arayan bir başka öğretim üyesi, Erdoğan hükümetinin icraatlarını eleştiren hukuk dekanlarının teslim alınmasının kastedildiğini söylüyor.. Kadınlar, kendi yaşamlarını, kadın haklarını tehdit altında gören kadınlar en fazla tepkililer.. Gazetenin önüne gelen, yürüyüşlere katılanların ağırlığı kadınlar. En içten, duyarlı sloganlar, mesajlar da onlardan geliyor.. Ayağı alçılı, koltuk değenekli bir genç kadın, gazete ile Pangaltı arasındaki hızlı yürüyüşten hiç çekilmedi. Besbelli canı çok yanıyor, ama slogan atmaktan, etrafa el sağlamak, araçlardan, evlerden gelen tepkileri kamçılamaktan da hiç geri durmuyor. Çocuğunu kucaklamış gidene ne demeli?.. Diyorlar ki, siyasetçiler bu toplumsal tepki, duyarlılık, sahiplenme İlhan Selçuk kimliği ile özdeşleşme olgusu karşısında şaşırmışlar. Siyaseten operasyona sahip çıkmak yerine olup biteni unutturmanın, bir an önce gündemden düşürmenin daha hayırlı bir iş olacağı sonucuna varmışlar. Ezberler bir kez daha bozulmuş.. [email protected] ? AKP iktidarında protestolu senet tutarı 7, karşılıksız çek tutarı 5 kat arttı. Bakan Şimşek, 11.7 milyar YTL ’lik karşılıksız çek, 5.7 milyar YTL ’lik protestolu senet tutarını ‘Önemli değil. Buna bakılarak ekonominin iyiye veya kötüye gittiği yorumu yapılamaz’ şeklinde değerlendirdi. tolu senet sayısı ve karşılıksız çek miktarına” ilişkin şu bilgileri verdi: ? Protestolu senet tutarı 2002’de 816 milyon 175 bin YTL ’den 2007’de 5 milyar 732 milyon 371 bin YTL ’ye yükseldi. Artış 7 kat oldu. ? Protestolu senet sayısı 2002’de 498 binden 2007’de 1 milyon 470 bine çıktı. ? Karşılıksız kesilen çek tutarı, 2002’de 2 milyar 203 milyon 893 YTL’den 2007’de 11 milyar 728 milyon 488 bin YTL ’ye yükseldi. Artış 5.3 kat oldu. ? Karşılıksız kesilen çek sayısı 742 bin 968’den, 1 milyon 324 bine çıktı. Şimşek, “Sadece protestolu senet sayısına veya karşılıksız çıkan çek sayısına bakılarak, ekonominin iyiye veya kötüye gittiği yorumunun yapılamayacağını” iddia ederek “Protesto edilen senetlerin ve karşılıksız çıkan çeklerin adet ve tutarları önemli değil. Sadece toplam içindeki oranının, bir dereceye kadar ekonomik aktivite için bir gösterge olabileceğini düşünüyorum’’ değerlendirmesinde bulundu. AKP iktidarında patladı DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın, soru önergesini yanıtlayan Şimşek, “protes Gebze’de 200 milyon Avro’luk yeni bir fabrika kurulması planlanıyor Siemens yatırımı arttıracak ? Alman Siemens’in Türkiye biriminin Genel Müdürü Hüseyin Geliş, 2007’de Türkiye’de 2.5 milyar Avro ciro elde eden firmanın önümüzdeki 4 yılda Türkiye’ye 1 milyar Avro yatırım yapacağını söyledi. Ekonomi Servisi Dünyanın önde gelen elektrik enerjisi ve elektronik ekipman üreticisi Alman Siemens’in Türkiye biriminin genel müdürü Hüseyin Geliş, 2007’de Türkiye’de 2.5 milyar Avro ciro elde eden firmanın 4 yılda Türkiye’ye 1 milyar Avro yatırım yapacağını ve bu kapsamda Gebze’de yaklaşık 200 milyon Avro’luk yeni bir fabrika kurmayı planladıklarını söyledi. Siemens Sanayi ve Ticaret AŞ’de genel müdür olarak ekimde göreve başlayan Geliş, Türkiye’de organik büyümenin yanı sıra inorganik büyüme için de üretim yapan veya ArGe faaliyetinde bulunan firmalardan satın almalar yapabileceklerini söyledi. Geliş şöyle devam etti: “Yatırımlarımızın yaklaşık yüzde 45’i, Türkiye’deki 3 ana faaliyet alanımız olan enerji, endüstriyel sistemler ve tıbbi tanı cihazlarından, enerjiye ayrılacak. Biz Siemens için Avrupa’da yatırım yapılması gereken 3 ülkeden biri olarak Türkiye’yi belirledik. Türkiye’deki büyüme potansiyeline inanıyoruz. Planladığımız yeni fabrika ilk aşamada enerji dağıtım ve üretim ile orta düzey gerilim ekipmanları üretecek. Yeni fabrika ikinci aşamada da otomasyon ekipmanları üretmeye başlayacak. Buraya 3 yılda toplam yaklaşık 200 milyon Avro’luk yatırım yapacağız. Burada ayrıca kendi enerjimizi de üretmeyi planlıyoruz. Bu tesis, Türkiye’deki en ‘yeşil’, tesis olacak. Yağmur suyu bile kullanılacak.” 2000’de Hindistan’da CFO görevini yürütme teklifi alan Geliş, 2005’te “Business Today” dergisi tarafından, Fortune 500 şirketleri arasındaki en iyi 10 CFO arasında gösterilmişti. Hindistan’da kaldığı 5 yılı, iş hayatının en renkli ve mutlu dönemi olarak nitelendiren Geliş, 1 Ekim 2007 tarihinde Türkiye’de genel müdürlük görevini üstlenmeden önce son olarak Siemens Canada Ltd.’de başkan yardımcısı ve CFO görevlerini yürütmekteydi. Nükleerde son tarih 24 Eylül ANKARA (Reuters) Türkiye’nin ilk nükleer enerji santralının yapımına ilişkin ihale açıldı ve son teklif verme tarihi 24 Eylül 2008 olarak belirlendi. Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan santral ile ilgili olarak katılımcıların 35 milyon YTL teminatı da tedarik etmeleri gerekecek. Hükümet nükleer santral için Sinop’u birinci adres olarak gösterirken, burada henüz lisanslama işlemi sonuçlandırılamadığından, özel sektörün tercih etmesi halinde, uzun yıllardır lisansı hazır olan Mersin Akkuyu’ya da santralın yapılabileceği açıklanmıştı. Enerji Bakanlığı santralın 2012’de devreye girmesini öngörüyordu ancak mevzuattaki gecikmeler nedeniyle bu tarihin daha da gecikmesi bekleniyor. İhale belgeleri 10 bin YTL karşılığında TETAŞ’tan satın alınacak. Şartnamedeki katılma koşullarını taşıyan yerli ve yabancı tüm isteklilere, iş ortaklıklarına ve konsorsiyumlara açık olacak ihalede tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 360 takvim günü olacak. Hüseyin Geliş İlk başvuru Park’tan Park Holding, Türkiye’nin ilk nükleer santralının yapımı için geçen yıl mart ayında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) başvurmuş, ardından da Sabancı Holding Park Holding’in Mersin Akkuyu’da nükleer santral kurmak için yaptığı başvuruya itiraz etmişti. Enerji santrallarına checkup yapıyor Türkiye’nin enerji planmasını kısa orta ve uzun vadede olmak üzere üç aşamada yapması gerektiğini belirten Siemens’in Türkiye biriminin genel müdürü Hüseyin Geliş, kısa vadede enerji verimliliğinin sağlanması ve bu konudaki eğitim ve tasarrufun önemini vurgulayarak şöyle devam etti: “Orta vadede ise mevcut elektrik santrallarının rehabilite edilmesi gerekir. Biz bu konuyu Enerji Bakanı Hilmi Güler ile de konuştuk. Bir çalışma yapıyoruz kendi içimizde. Bu çalışmada Türkiye’deki santralları, santral bazında tek tek inceliyoruz ve ne tür verimlilik arttırıcı işlemler yapılması gerektiğini belirlemeye çalışıyoruz. Bu çalışmayı gelecek ay sonuçlandıracağız” dedi. HEDEF 80 MİLYON AVRO Meyve suyu ve süt için toplam 16 milyon Avro’luk yatırım yaparak 2007’de 32 milyon YTL ciro gerçekleştirdiklerini ifade eden Kızıklı, 2008’de bu rakamı 80 milyona çıkaracaklarını söyledi. THY’nin 2008 meyve suyu ihalesini de kazandıklarının altını çizen Kızıklı, grup olarak içme suyu pazarına da gireceklerini kaydetti. Maden ruhsatları ihaleyle verilecek ANKARA (AA) Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Kayseri ve Balıkesir’de bulunan 3 adet maden sahasının ruhsat haklarını 3’üncü şahıs veya şirketlere devredecek. İhale, 24 Nisan 2008 tarihinde saat 14.00’te Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde yapılacak. Kayseri’de bulunan 4. grup (Diatomit) ile Balıkesir’de bulunan 2. ve 3. grup (mermer) işletme ruhsatı kapalı zarfla teklif alındıktan sonra şartnameye uygun teklif verenler arasında gerekli görülmesi halinde açık arttırma yapılarak devredilecek. 3 adet saha için art arda 3 ayrı ihale yapılacağından her bir ihale için ayrı ihale dosyası satın alınması ve her ihale için ayrı teklif dokümanı/zarfı hazırlanması şartı aranacak. Aynı istekli, yapılacak ihalelerden birisine, birkaçına veya hepsine katılabilecek. Katılımcı firmalar ihale dokümanını, Ankara’da Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Maden Arama ve Maden Hakları Dairesi Başkanlığı, İstanbul’da Alım Satım Müdürlüğü, İzmir’de ise İzmir İhracat Müdürlüğü’nden görebilecekler. Kızıklı ‘Netto’ ile dönüyor MURAT GÜLDEREN Türkiye’nin ilk yerli meyve suyu markası olan Meysu’yu kurup daha sonra çeşitli nedenlerle satmak zorunda kalan Kızıklı Grup, Netto markasıyla yeniden dönüş yaptığı meyve suyu pazarında 2010’a kadar pazarda liderliği hedefliyor. 16 milyon Avro’luk yatırımla sektörün en büyük yedi üreticisi arasına giren Kızıklı, Nevşehir’deki 52 bin metrekarelik tam entegre tesiste süt üretimine de başladı. Grup bu yıl içerisinde peynir ve su üretimi için de hazırlıklarını tamamladı. Kızıklı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızıklı, yılda 160 bin ton meyve suyu ürettiklerini söyleyerek “2007 yılı itibarıyla meyve suyunda yüzde dört olan pazar payımızı, 2008’de yüzde 10’a çıkarıp 2010’da da meyve suyu üreticileri arasından sıyrılıp pazar liderliğine oturmayı hedefliyoruz. Sütte şu an pazar payımız yüzde 2, ancak önümüzdeki yıl bu oranı da ikiye katlayacağız” dedi. Almanya’da günlük meyve suyu tüketimi kişi başına 30 litreyken Türkiye’de bu oranın 67 litre olduğunu söyleyen Kızıklı, “Genel anlamda gazlı içeceklerden kaçış başladı. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda meyve suyu sektöründe büyük bir patlama bekleniyor” diye belirtti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle