05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2008 SALI 6 SALI ORHAN BURSALI Düşünme! Kul Ol! Oyun içinde oyun!.. Yüz akımız Ö mrünü ülkemizin bağımsızlığına, aydınlanmasına adamış basınımızın yüz akı İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasına Cumhuriyet okuru olarak şaşırmadım! Şeriatın ayak seslerinin daha da gür çıktığı bu dönemde sayın İlhan Selçuk’un şahsında aslında ülkemin gerçek düşünürlerine, aydınlarına ve bağımsız muhalif seslerine karşı yapılmış olduğunu düşünmekteyim. Amaç belli, ılımlı İslam salatası altında şeriatı getirmek. ABD’de yaşayan Fethullah Gülen örgütlenmesinin ve tarikatların ülkemin her tarafını sardığının göstergesidir yaşananlar. Umarım halkımız derin uykusundan uyanır! Erdal AKKURT KP iktidarı “Ergenekon” adı verilen bir soruşturma başlattı. “Ergenekon”, her yere çekilebilen ve her istenilen kişinin kapsama dâhil edilebilmesine olanak tanıyan bir şekle büründü! Adı hiçbir şekilde yan yana gelmeyecek isimler bu kapsamda yan yana getirildi. İktidar ve kimi medya organlarınca da, “devlet içine sızmış bir örgütlenmenin açığa çıkarılması” olarak kamuoyuna sunulmaya başlandı. “Ergenekon” kapsamında son olarak gazeteci aydın İlhan Selçuk, siyaset adamı İP lideri Doğu Perinçek ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu gözaltına alındılar. A Acaba bu ucu açık “Ergenekon” soruşturması ile AKP, birileri ile bir hesaplaşma içine mi girmek istiyor? Bir yandan görülmekte olan bir davayı düşürebilmek için anayasa değişiklikleri yapmaya çabalarken, öte yandan başka mesajlar mı vermek istiyor? AKP yandaşı medya aracılığı ile söylenen kimi sözler kafaları karıştıracak türdendir. Bunlar dikkatle değerlendirildiğinde ortaya bir şüphe çıkmaktadır. O şüphe de Gülen Cemaatine kadar uzanmaktadır. Fethullahçı medyada yazan kimi kalemlerin, “sızma” işini yapmış olan siyasetçi ve bürokratlar ile nasıl bir toplum mühendisliği yapmaya çalıştıkları artık görülmelidir. Ve o büyük planın, BOP yolunda, “eşbaşkanın” çabalarının kapatılma davası ile yarım kalmasını istemedikleri için küresel destekler ile yapıldığını da görebilmeliyiz. ABD’den ve AB’den gelen son mesajlar da bu konuda işarettir. Oyun içinde oyunlar, plan içinde planlar yaşanıyor. İktidar ile cemaatten “sızma” kadrolar hem BOP planına desteğin, hem de kendi amaçlarına ulaşmanın yarım kaldığını görerek karşı hamleler yapmaya çalışıyor. Bu istikrarsızlık kime zarar verir, ya da kime fayda sağlar? Ülkeye zarar verdiği kesindir. Fayda sağladığı kesimleri ise Güneydoğu’da Nevruz gösterilerinde gördük! Hilmi TAŞKIN Karanlıkları aşacağız A ydınlık meşalem! Sen demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti’nde var oldukça karanlıklara karşı daha güçlü olacağız. Karanlıklar, üzerimize geldikçe onu milletçe aşacağız. Ancak karanlıklar da bu yolda sana engel olmaya çalışacak, seni söndürmeye ve milletin habercisi olmana engel olmaya çalışacak. Ancak sen bunu da aşmayı başaracaksın. Tıpkı geçmişteki engelleri aştığın gibi... İşte bu yolda seninle beraberim. Bunu tüm içtenliğimle söylüyorum ki yarın daha farklı bir gün olacak. Güneş doğduğunda seni çevremdekilere daha çok anlatacağım. Bu yolda kendi üzerime düşenleri yapacağım. Cumhuriyetimden ve İlhan Abimden vazgeçmem! Sizinleyim... Atilla CAN Susturamayacaklar! S evgili gazetemi, taşıdığım Türkiye Cumhuriyeti kimliğimle aynı değerde sayıyorum. Sevgim ve yüklediğim anlam fazla duygusal ve abartı gelebilir ama açık bir gerçek vardır ki ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ben sizde daha iyi öğrendim, daha iyi anladım... Ben ülkemle ilgili düşünmem gereken detayları sizler sayesinde fark ettim. Taşıdığım kimliğimi anlamlandırdınız. İyi ki İlhan Selçuk ve iyi ki Cumhuriyet gazetemiz var... Susturamayacaklar Haydar AKDAĞ ‘İlhan çıkacak yine yazacak’ Gazetemizin İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasından sonra, Şişli’deki idare merkezimize gelen binlerce yurttaş yaşanan bu gelişme karşısında tepkilerini dile getirdiler. Ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri, Cumhuriyet gazetesi nüshaları ve İlhan Selçuk resimleri bulunan yurttaşlar hukuk dışı uygulamaların karşısında olduklarını belirterek, laik Cumhuriyetin korunması için İlhan Selçuk’un verdiği mücadelenin yanında yer aldıklarını ve sonuna kadar destek olacaklarını söylediler. Binanın bulunduğu sokak içinde duvarlara pankartlar asan yurttaşlar attıkları sloganlarla da yoldan geçenler için ilgi odağı haline geldiler. Sloganlar içinde en çok katılım ve alkış alan “İLHAN ÇIKACAK YİNE YAZACAK!..” oldu. Kınıyorum ktidar sivil darbeyi haber veren, önlenmesi için yazılar yazan, uyuyanları uyarmaya çalışan değerli yazar gazeteci ve yurtseverleri susturamayınca, iddianamesi bile bulunmayan “Ergenekon” soruşturmasını bahane edip gözaltına alıyor. Sivil darbeyi başaramayacaklar. Sayın İlhan Selçuk’un ve gazetemizin arkasında her türlü baskıya karşı direneceğiz. Geçmişte aynı yolu deneyenlerin eline ne geçtiyse, bugün bu baskı ve yıldırma politikasını yapanların da yanına kalmayacak, adalet önünde hesap verecekler. Dik duralım İ B ir gazetenin başyazarı gözaltına alınmadı, bu ülkede milyonlarca insanın kelime anlamı olarak Cumhuriyet dendiğinde akıllarına gelen birkaç ikondan birinin ulu çınarı gözaltına alındı. Geçecek biliyorum, buna neden olan herkes payına düşen utancı yaşayacak. Bu ülkenin kontrolünü kaybeden ilk hükümeti şimdiki değil. Sabırlı ama dimdik durmak zamanı şimdi... Cumhur U. KAYAN Karanlık oyun ayın İlhan Selçuk ve diğer çok kıymetli Cumhuriyet yazarları ve aydınları, dün ve bugün yaşanan olaylardan büyük bir utanç duymaktayım, fakat dediğiniz gibi susturamayacaklar! Bu yaşanan olaylar artık oyunun son perdesiydi, inanıyorum ki Türk halkı bizlerin de dahil edilmeye çalışıldığı bu karanlık oyunun oyuncularına derslerini hem yargı S önünde hem de toplum önünde vereceklerdir; biz yurtseverler yılmayacağız, bu olanlar bize daha fazla güç vermektedir ve sizlere olan inancımız bir çığ gibi, sizin gibi aydınlara sahip olduğumuz için çok mutlu ve gururluyum ve onların asla sahip olamayacağı şekilde de onurluyum. İyi ki varsın İlhan Selçuk! Özgür AKOĞLU “Ya AKP iktidardan yanasın ve demokrasiden ve AB’den yanasın ya da AKP’ye karşısın; o durumda faşist darbeci, Ergenekoncu, ulusalcısın...” Saf ve temiz bir ayrım! Bu ayrımın mantığını veya sosyolojik kökenlerini dinsellikte bulabilirsiniz! “Dinsizimansız”, “siyahbeyaz” gibi. Kolay anlaşılır. Özellikle eblehlerce hemen kavranması ve safını belirlemesi için oluşturulmuş. Bunun bir “ulusal haslet”imiz olduğunu mu keşfettiler acaba? Özellikle sosyal ve siyasi olaylarda, okuma, anlama, düşünme, birleştirme, ayrıştırma, sentezleme, ayıklama, saflaştırma, iyileştirme, kötüleştirme, tartma, ölçme, damıtma vb. gibi işlemlerden sonra, kendi kavrayışını geliştirme melekelerinin, bu milletin seçkin evlatlarında zayıf olduğunu mu düşündüler? Çok ayıp! Çok aşağılayıcı! Ben, ancak günlük hayatını kazanma telaşıyla iktidarın yediği haltların ülkeyi nereye götüreceği konusunu düşünmeye zaman ve fırsat bulamamışlardır ve insanı aptal–ebleh yerine koyan bu hazır lop reçetenin etkisi altına girmişlerdir bazıları derim! ??? Bu “ya iktidarya faşizm” dayatmacıları, aralarından bazılarının iktidardan umduklarını bulamayınca “yoldan çıkması” karşısında telaşlandı. Bir süredir “hızaya getirme” ve safları derleyip toparlama yazıları okuyoruz! Özellikle AKP’yi kapatma davası açılınca... Örneğin bunlardan, “içimizden biri”leriyle ortak program yapan en yeminlisi şöyle yazıyordu: “Sözünü ettiklerimiz kendisine liberal, sol, demokrat adını takan, elimiz taşın altında! diye bağırıp taş ağırlaşınca elini çekenler...” Bayramali, eski omuzdaşlarının durumu yeniden analiz yapmaya başlamalarına hiç tahammülü yok! AKP’ye mesafa koyan eski arkadaşları için diyor ki: “Parti kapatma mantığına itiraz ediyor, ama.. kriz analizinde AKP’nin sorumluluğunu arıyor.. iktidarın demokrat tutumundaki eksikliğinin altını çiziyor, hatta başına bu işlerin neden geldiğini söylüyor.” AKP adına tam teslimiyet istiyor, yani. Düşünmek, tahlil mahlil yasak! Kulluk talebinde bulunuyor! Belki de “ulan paranızı bu kadar ödediler, hepsini peşin aldınız, şimdi birtakım nedenler ileri sürerek yan çizmeyin” demek istiyor, kim bilir? “Sağlam duran” bir irradikalciyi de bozacı olarak şahit gösteriyor! O da diyormuş ki “AKP’nin kapatılma davasının hukuki olduğunu söyleyenlerle tartışma programlarında aynı masada oturarak onları meşrulaştırmayın... Tarafınızı seçin... Empati devri ebediyen bitmiştir!” Doğrusu, iktidar yeminlilerin bu sarsılmaz inançları karşısında, hiç abartmıyorum: Tüylerim diken diken oldu! ??? Fakat bunların başı şüphesiz ki FKTK (*)... Kırbaç, esas onun elinde! “Mihenk taşı” FKHK’nin, basını ve sapma emareleri gösteren “aydınları” derleyip toparlama faaliyetleri çok belirgin: “Siz mi yansız ve tarafsızsınız” başlıklı yazısında “Demokrasinin bağrına bıçak saplanmış, ülke sonu belirsiz bir istikamete doğru yönlendirilmek isteniyor.. Liberalmuhafazakâr ittifakı çatladı haberlerinden cesaret alarak bu yeni hücuma karar verdiler…” diyor ve “Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet ve Vatan”ı ülkeyi sonu belli olmayan bir istikamete sürüklemek istemekle suçluyor! Hepsi: İktidar geri çekilmemeli; ya var olacak ya yok olacak görüşünde. İşte AKP’leşmiş enteller ve dinci medyası kışkırtıcılığı böyle sürdürüyor. Hukuk, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi vb. AKP’nin kapatılmasını kim isterse, hepsi Kemalist faşistler! ??? Acaba, bu muhafazakârdinci liberaleski solcu sopalar, kışkırtıcılıklarıyla, ülkeyi –ve AKP’yi bile bir iç savaşa sürükleyebilir mi? Yoksa, AKP zaten bunu göze almış durumda mı? Önceki gün RTE’nin demecinin başlığı şöyleydi: “İstikrarı bozmayacağız!” Merakla içine baktım! Şunu diyordu: Hiç sarsılmadan yürüyeğiz, bizi yolumuzdan döndüremezler.. Bizi ancak halk kapatır... İlhan Selçuk’un “Gerilimi azaltın, muhalefetle konuşup işbirliği yapın, hukuka saygı gösterin, hukuktan elinizi çekin” çağrısının, aslında, bu gidişatı durdurmaya yönelik son imkân olduğunun ayırdına belki de son anda varacaklar, ama iş işten de geçmiş olacak. (*) Son bir yazısında yediği haltlar karşısında (gazeteci mesleki açısından olsa gerek), heyelanın üstüne geldiğini görünce korkuya kapıldı ve yemin billah suçsuz olduğunu yazarak yandan çark etti! Kahrolmuş! Ama sesinin, heyelanın altından zar zor duyulduğunun farkında değil... Celalettin ÖZER Son damla... Omuz omuzayız C A KP davasını, Ergenekon gibi henüz iddianamesi bile hazırlanmamış bir hukuki sürecin arkasına gizleme çalışmalarını kimsenin görmediğini mi sanıyorlar? Âlemi kör, bizleri sersem mi sanıyorlar? Hepimiz sizlerle birlikteyiz, yalnız değilsiniz... Serkan AKSÜYEK Aydınlanma bilgesi S açtığın ışığın gerçekleri aydınlatmasından korkanlar, bu ışıkla kendi beyinlerindeki örümcek ağlarını kaldırmak yerine ışığı söndürmeye çalışmaktalar... Ama bu oyunu kuran güçlerin bilmedikleri bir şey var; senin ışığın bir gün onları da aydınlatacak. IŞIĞIN HİÇ SÖNMESİN İLHAN AĞABEY... Mehmet ŞAHAN Oğuz UYAN Eylem AMASYALI C MY B C MY B umhuriyet gazetemizin, ülkemizin en değerli yazarlarından biri olan Sayın İlhan Selçuk ve ulusalcı kimlikleriyle tanınan, vatanımıza yıllarca emek vermiş kişiler, uydurma olduğuna inandığım gerekçelerle gözaltına alınmıştır. Atatürk Cumhuriyetimizin, İslam cumhuriyetine dönüştürülme rojesine hız verildiğinin ve son darbeyi vurma konusunda kapsamlı bir hazırlığın yapılmış ve uygulamaya konulmuş olduğuna inanıyorum. Atatürkçü niteliklerinden henüz tam anlamıyla koparılamamış cumhuriyetimize, ulusalcı nitelikleriyle tanınan bilim insanlarımıza, yazarlarımıza, toplumsal öncülerimize, tüm yurtsever direnişin kalesi kurumlarımıza yapılan bu saldırıyı şiddet ve nefretle kınıyorum. Bardağı taşıran son damla, bu olsa gerek. obursali?cumhuriyet.com.tr. Kimler başlattı? S Gözaltına alınan gazetemiz imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un 22 ve 23 Mart’ta boş kalan köşesi, Cumhuriyet okurlarının duygu ve düşüncelerini yansıtan ifadelerle şekillendi. Cumhuriyetimizin Yıldızı... Z iverbey Köşkü, Aydınlanma savaşında kazandığınız bir yıldızdı. Mart 2008 Vatan Caddesi, kazandığınız son yıldızdır. Karanlık var oldukça aydınlanma savaşı sürer. Aydınlanma savaşında ışık saçanlar gözle görülürler. Ancak bazı karanlık kaynaklarının gözlerine batarlar. Dileriz ki günümüzde ve gelecekte İlhan Selçuk gibi aydınlanma savaşçıları ve yıldızları hiç eksik olmasın. Kendimiz, çocuklarımız ve sorumlusu olduğumuz tüm nesiller adına minnetlerimizi sunarız. Prof. Dr. Salih CENGİZ ayın İlhan Selçuk’un, Ergenekon soruşturması kapsamında, gözaltına alınışını; Bağımsızlığını 85 yıl önce kazanmış bir ülkenin, ulusal demokrasisine inanmış, hukuğun üstünlüğünü her şartta kabul etmiş ve yaşamını, uygarlık normunda, sürdürmeyi ilke edinmiş, onurlu, özgürlünü hiçbir şartta satmamış her Türk vatandaşı gibi üzüntüyle ve biraz da şaşkınlıkla izlemiş bulunmaktayım. Ülkemizin içinden geçtiği sürekli tekrarlanan sürecin, kimler tarafından başlatıldığını biliyoruz. İşleyen bu sürecin de insanı insan yapan, diğer canlılardan ayıran, insan iradesinin en belirgin ayracı olan, bilimsel düşünceye ve bu düşünceyi en üst düzeyde yaşayan ve bunu topluma aktarmayı öncelik sayan, bana ne’ci olmayan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın dememiş, demeyen ve demeyecek olan, ‘düşünce ve bilim insanlarını’ yok etmeye yönelik olduğunu şimdi daha da net görebiliyorum. Ve Cumhuriyetin siyahbeyaz sayfalarını, diğer değerli köşe yazarlarımız gibi kalemiyle renklendiren ve aydınlatan, Sayın İlhan Selçuk’un şahsına yapılmış, bu anlamsız ve haksız tutumu kınadığımı yinelemek istiyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle