07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBAT 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kara birlikleri operasyonun 6. gününde PKK’nin Zap Kampı’nın etrafında çember oluşturdu 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Teröristler ağır kayıp veriyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) TSK’nin Kuzey Irak’ta PKK kamplarının bulunduğu Zap ve Hakurk bölgelerinde yürüttüğü sınır ötesi operasyon, altıncı gününe girdi. Operasyonun merkezi konumunda bulunan Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde uzun menzilli toplar ve helikopterlerin hareketliliği gözlenirken, Hakurk kampı yakınlarındaki Gelireş ve Brados bölgesi de önceki akşam yoğun bombardımana tutuldu. Kara birliklerinin de örgütün Zap kampının etrafında çember oluşturduğu, teröristlere ağır kayıplar verdirildiği belirtildi. O Konuda Başbakan, Niçin Konuşmadı? Bir saati bulan grup konuşmasında, Başbakan’ın YÖK Başkanı’nın tetiklemeye çalıştığı son türban olayı için tek kelime bile söylememiş olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Yurtdışı gezisi sırasında, İspanya’da yaptığı açıklama ile anayasadaki son değişikliklerin mimarlığını üstlenmiş olmasını bir yana bırakalım. Başbakan ve iktidar partisinin genel başkanı olarak, Erdoğan’ın haftalık grup toplantısında YÖK Başkanı’nın yasal yetkisini zorlayarak rektörler ve valilere gönderdiği genelge üstünde görüş açıklaması gerekmez miydi? Gerçi Erdoğan, türban ile ilgili düzenlemeler için öyle anayasa maddelerinde değişiklik yapmayı da gerekli görmediğini ve tek cümlelik, evet yanlış okumuyorsunuz, tek cümlelik bir ekleme ile sorunun çözümlenebileceğini savunuyordu. Ancak, yola çıkılınca sadece anayasanın 10 ve 42. maddelerindeki değişikliklerin yeterli olmayacağı, Yüksek Öğretim Kurumu Yasası’nda da gerekli çözümlemeler yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldı. Ama o zaman da Anayasa Mahkemesi’nin, hem söz konusu iki maddede devletin nitelikleri bakımından laiklik ilkesinin zedelenmesine yol açılıp açılmadığını ele alması, hem de benzer kaygılarla YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde yapılmış değişiklikleri irdelemesinin olası sonuçları bu senaryoyu sahnelemek isteyenler için kırmızı ışıklar halinde yanmaya başladı. CHP ve DSP’ye 17. maddenin yeni halini birlikte yazalım önerilerinin kabul görmemesinden sonra, AKP kurmayları tek çözümü üniversite rektörlerini anayasa değişikliklerini yeterli görerek kapıları ardına kadar açmaya çağırmakta buldular. YÖK Başkanı’nın önceki günkü genelgesi, bu nedenle devreye sokturuldu. Kangren haline gelmiş olan sorunu çözmeleri için rektörlere göz dağı ile karışık çağrılar yapılması aynı nedene dayandırılmalıdır. GENELKURMAY: PKK ESKİ GÖRÜNTÜLERLE PROPAGANDA YAPIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Irak’ın kuzeyine düzenlediği kara harekâtının 5. gününde iki asker daha şehit oldu. Hava muhalefeti nedeniyle PKK’nin dün verdiği kayıplar belirlenemezken 5 günde şehit olan toplam asker sayısı 19’a yükseldi. Genelkurmay’ın gelişmelere ilişkin açıklaması şöyle: “Irak’ın kuzeyinde PKK terör örgütüne karşı icra edilen sınır yonun bizi hedef almasıdır. Operasyon gerçekleştiği saatlerde peşmerge güçlerinin tedbir alması, operasyon sınırını belirlemiş oldu” dedi. Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada da TSK birliklerinin en kısa sürede bölgeden çekilmesi istendi ve operasyon nedeniyle sınır kesiminde yaşayan Irak vatandaşlarının maddi ve manevi kayba uğradığı ileri sürüldü. Irak ve Türkiye hükümetleri arasında gizli anlaşmalar olduğu iddia ötesi harekâtın 5. günü boyunca devam eden yoğun kar yağışı, manevrayı kısmen kısıtlamış ve birlikler bulundukları bölgelerde bütünleme ikmali ile arazi arama ve tarama faaliyetleri icra etmişlerdir. Harekât bölgesinin bazı kritik kesimleri zinde birliklerle takviye edilmiştir. Bir birliğimize gece saatlerinde uzun menzilli silahlarla uzaktan taciz ateşi açılmıştır. Açılan taciz ateşi sonucu iki personelimiz şehit olmuş; söz konusu teröristler, üzerlerinde toplanan hafif ve ağır silah ateşleriyle susturulmuştur. Teröristlerin kayıpları hava muhalefeti nedeniyle henüz tespit edilememiştir. Sınır ötesi harekât bölgesinde belirlenen bazı hedeflerin, Hava Kuvvetleri uçakları ve karada konuşlu uzun menzilli silahlarla ateş altına alınmasına devam edilmektedir. Harekât bölgesindeki teröristlerin geri çekilmesini kolaylaştırmak maksadıyla başka bölgelerden gönderilen gruplar, çeşitli vasıtalarla takip altına alınmıştır. Önceki günlerde meydana gelen çatışmalarda yaralanan teröristlerin, Irak’ın kuzeyindeki bazı hastanelerde tedavi edildikleri yönünde bilgiler elde edilmiştir. Terör örgütü, kendi basın ve yayın organları kanalıyla yaydığı yalan haberlerle kayıplarını gizlemeye ve taraftarlarına moral vermeye çalışmaktadır. Bu kapsamda yayınlanan kırıma uğramış helikopter görüntülerinden, mevsimin kış bile olmadığı ve bu görüntülerin 18 Mayıs 1997’de meydana gelen eski bir kırıma ait olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır.” lı Çayırlı köyü yakınlarında teröristlerle çatışma yaşandığı, TSK birliklerinin çatışmada ağır silahla karşılık verdiği öğrenildi. Mardin’in Nusaybin ilçesi dağlık arazi kesiminde güvenlik güçlerince yapılan arazi arama ve tarama faaliyetinde, PKK’lilerce kullanılan 7 mağara içerisinde; çeşitli çapta 47 adet mermi, bir adet el bombası, 63 adet mayın kapsülü, muhtelif gıda maddesi ve yaşam malzemesi bulundu. Kamplar bombalanıyor Bölgede tipi ve sis nedeniyle görüş mesafesinin yer yer 10 metreye kadar düştüğü öğrenildi. Diyarbakır Askeri Havaalanı da hareketli askeri noktalardan biri olarak dikkat çekti. Dün gün boyu Hava Kuvvet Komutanlığı 8. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan kalkan F16 savaş uçakları, Kuzey Irak’taki örgüt kamplarını bombaladı. Irak Bölgesel Kürt Parlamentosu ise Başkan Yardımcısı Kemal Kerküki başkanlığında toplanarak durum değerlendirmesi yaptı. Toplantıda konuşan Kerküki, “Operasyonlar maalesef bizim inisiyatifimiz dışında gerçekleşmiştir. PKK’nin faaliyetlerinin bizimle hiçbir ilgisi yok ve olmadı. Korkumuz ve endişemiz bu operas edilen açıklamada, bu konuyu incelemek üzere yerel parlamentoda bir komisyon oluşturulmasının kararlaştırıldığı duyuruldu. Bölgesel yönetim, ayrıca harekatla ilgili olarak, ABD başta olmak üzere bütün ülkelerin bu konuda daha aktif rol alması çağrısında bulundu. Bu toplantının yapıldığı sıralarda 15 araçlık Irak Muhafız Birliği konvoyunun sınır bölgesine doğru hareket ettiği görüldü. Operasyonun başladığı günden bu ya na teslim olan teröristlerin sayısı da arttı. Son 5 gün içinde örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olanların sayısı 5’i buldu. Yurtiçinde arazi araması Yurtiçinde de operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri, Şırnak’ta Cudi, Gabar ve Bestler Dereler bölgelerinde, arazi arama taraması yaptı. Yollar mayın detektörleriyle kontrol edildi. Hakkâri’nin Çukurca ilçesine bağ Samsunlu babanın kavgası... Muhataplarının bu isteği oybirliği halinde kabul etmeyeceklerini elbette AKP ve onunla aynı frekansta buluşan YÖK Başkanı da biliyorlardı. Dünkü gazeteler, üniversitelerin çok büyük bir bölümünün türban serbestisi için yeni yasayı beklediklerini gösteren haberlerle doluydu. Ama o haberlerin yanı sıra 18 kadar üniversitede Prof. Özcan’ın istediği biçimde bir uygulamanın başlatıldığı, bazı üniversitelerin değişik fakültelerinde değişik yorumların yapıldığı da anlaşılıyordu. Başka bazı üniversite ya da fakültelerde ise bu tür uygulamalar günün içinde değiştirilerek karmaşa, tam bir kargaşaya döndürülmüştü. Dün Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nden gelen bir habere göre, YÖK Başkanı’nın ajitasyon çabalarına kulak veren bir öğrenci babası, kızının başındaki türbanı çıkartmadan yerleşkeye girmesi için yaptığı ısrarlı girişim esnasında Özcan’ın açıklamasını referans göstermiş. Kendisine yürürlükteki yasakları hatırlatan güvenlik görevlileri ile de kavgaya tutuşmuş... Bu kavga en azından bir yaralama, hatta Tanrı korusun ölümle de bitebilirdi. O zaman, YÖK Başkanı Özcan ile, onun genelgesini süsleyip püsleyerek manşetlerine alan iktidar yanlısı medya sorumluları ne düşünürlerdi? Karmaşa, hatta kargaşa belirtileri yaygın olmasa da henüz bitmiş de değildir. Yine dün İstanbul’da birisi Boğaziçi, öteki Marmara Üniversitesi’nde öğrenci grupları arasında gerginliğe neden olan iki mevzii olay, YÖK Başkanı’nın o gereksiz çıkışının, büyümeye açık bir ateşleme girişimi olduğunu gösteriyor. Başbakan keşke, bilinçli olarak dünkü konuşmasına türban tartışmalarını ve özellikle de YÖK Başkanı’nın yetkisini aşan o acayip genelgesi ile ilgili tepkileri almamış olsa. Ve böylece sorun bir süre için dondurulsa. O süre içerisinde de bu sabah CHP ve DSP tarafından yapılacak iptal başvurusu, Anayasa Mahkemesi tarafından öncelikle ele alınıp sonuçlandırılsa... Türkiye’yi yönetenler de ülkenin yapay değil, gerçek sorunlarını yatırsalar masalarının üstüne. İşsizliği, güvenliği, çevreyi, ekonomide yaklaşan tehlikeyi irdeleseler... NICHOLAS BURNS: ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON ABD’nin siyasi işlerden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, Irak’taki Kürt liderlerin PKK konusunda sorumluluk almaları gerektiğini söyledi. Washington’da Dış İlişkiler Konseyi (CFR) düşünce kuruluşunda konuşan Burns, son üçdört aydır Türkiye’nin PKK’yi yok etme çabalarının yanında yer aldıklarını belirterek “PKK Irak’ta sığınıyor. Kürt liderlerin PKK’nin etkilerini sınırlayacak bazı sorumluluklar aldıklarını görmek istiyoruz” dedi. Irak’ta Kürt yetkililer ve Türkiye arasında ilişkilerin geliştirilmesini görmek istediklerini de belirten Burns, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Türkiye’ye davet edilmesinin “önemli” olduğunu söyledi. Burns ayrıca PKK’nin terörist bir grup olduğunu ve ABD’nin PKK ile görüşmeyeceğini de belirtti. PKK’nin yıllardır Türk ordusuna ve sivil halka saldırdığını kaydeden Burns, “Türkiye’ye sempatimiz büyük” dedi. İZMİR KONYA Kuzey Irak’a düzenlenen operasyonda şehit olan askerler için gözyaşları yine dinmedi Şehit babasından MHP’ye tepki Haber Merkezi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta PKK’ye yönelik başlattığı kara harekâtında şehit olan askerler gözyaşları içinde memleketlerinde toprağa veriliyor. Operasyon sırasında “kırıma” uğrayarak düşen helikopterde şehit olan Pilot Üsteğmen Gürcan Ulucan için İzmir Karşıyaka’daki Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nde tören düzenlendi. Törene Ege Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel, CHP İzmir milletvekilleri Selçuk Ayhan, MHP Genel Başkanı Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, şehidin ailesi ve çok sayıda yurttaş katıldı. Taziyeleri kabul eden baba Özcan Ulucan, yanına gelen Oktay Vural’a “Türbanı onaylayarak bu işler böyle gitmez. Kendinize geliniz. Başka bir şey demiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi. Tören sonunda Türk bayrağı açan, kadınların çoğunluğunu oluşturduğu bir grup AKP hükümetini protesto etti. Öğle ve cenaze namazlarının ardından şehit Ulucan’ın cenatesi, yurttaşların alkışları eşliğinde cenaze aracına kadar taşındı. Bu sırada şehidin annesi Nesrin ve 6 aylık eşi Sevcan gözyaşlarını tutamadı. Şehit Üsteğmen Gürcan Ulucan’ın cenazesi, törenin ardından Kadifekale Şehitliği’ne toprağa verildi. Şehit Astsubay Çavuş Ahmet Deniz Varol ise Manisa’nın Salihli ilçesinde düzenlenen törenin ardından Karayahşiye köyünde toprağa verildi. Şehit Piyade Uzman Onbaşı Murat Doğru için Malatya’da Şehir Mezarlığı’nda düzenlenen törene Vali Halil İbrahim Daşöz, 7. Ana Jet Üs Komutanı ve Garnizon Komutan Vekili Tuğgeneral Kazım Öndül, 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Kurmay Albay Lami Yılmaz, Belediye Başkanı Cemal Akın, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile çok sayıda yurttaş katıldı. Törende şehidin babası Mahmut ile annesi Fatma Doğru Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktüler. Törene katılanlar PKK’yi lanetleyen sloganlar atarken şehit Doğru, şehitlikte toprağa verildi. Şehit Komando Er Burhan Küçükkartal’ın cenazesi Konya Cihanbeyli’de gözyaşları içinde toprağa verildi. Şehit er İbrahim Doğan da bugün Maltepe’deki Yusuf Ziya Üçüncü Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Gözyaşının dinmediği baba evinde, yurttaşlar mahalledeki evlerin balkonlarına Türk bayrakları asarak terörü protesto etti. Fotoğraflar: EMRE DÖKER/ AA Kürt liderler sorumluluk almalı Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net ABD ordusu: Türkiye izin istemez ABD Genelkurmay Başkanlığı Harekât Direktörü Korgeneral Carter Ham, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey Irak’ta PKK’ye karşı sürdürdüğü kara operasyonu için ABD’den onay istemesinin söz konusu olamayacağını söyledi. ABD Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon) gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ham, Türk ve ABD orduları arasında operasyonun zamanlamasına yönelik bir görüş birliğinin olup olmadığının sorulması üzerine “Bu gibi operasyonlarda ne Türk ordusu izin ister, ne de ABD ordusu onay verir. Böyle bir ilişkimiz yok” dedi. TSK’nin Kuzey Irak’taki operasyonunun süresi hakkında konuşmak istemediğini belirten ABD’li general, operasyona yönelik sürenin Türk hükümeti tarafından belirleneceğini ifade etti. ABD Savuma Bakanı Robert Gates’in PKK ile mücadelede askeri yöntemler dışında çözümler üretilmesine yönelik sözlerine değinen Korgeneral Ham, “Bunun askeri yönü var, ama sorunu çözmek için diğer yollar da mevcut” diye konuştu. Türkiye ile uzun süredir istihbarat paylaşımı konusunda ortaklık içinde olduklarını söyleyen Ham, bu ortaklığı “çok yakın” olarak tanımlayarak “Türkiye’de onlara sağladığımız istihbaratı kullanmaları konusunda yardımcı olacak güçlerimiz var” dedi. TSK’nin ABD’ye “sınırlı derinlikte ve sınırlı sürede” bir operasyon yapacağını bildirdiğini söyleyen Ham, operasyonları ABD’nin Merkez Komutanlığı, Avrupa Komutanlığı ve Irak’taki çokuluslu gücün dikkatle izlediğini de sözlerine ekledi. SURİYELİLER İLK SIRADA Can pazarında diplomasi MEHMET FARAÇ TSK birlikleri PKK’nin ana karargâhı Zap kampı çevresindeki kuşatmayı şiddetli kar yağışına rağmen daraltmaya çalışırken, örgüt Kuzey Irak içindeki sivil uzantılarını harekete geçirerek güvenlik güçlerini Kürt bölgesine çekmeye çalışıyor. PKK, “Talabani orduyu Kandil’e davet etti” açıklamasıyla peşmerge liderlerini tehdit ederken, “Asıl çatışma Güney’de yürütülecektir” idddiasıyla Kürt unsurları da kışkırtmayı hedefliyor. Operasyon kumpasında sıkışan örgüt, İsrail’in teknik desteğiyle PKK yöneticilerine suikast yapılacağı endişesi de yaşıyor. TSK, 6. gününe giren kara harekâtında PKK’nin askeri üssü Zap kampını çıkış yollarını tutarak hem kaçışları hem de Kandil ve çevresinden sızmaları önlemeye çalışıyor. Zap’a son darbenin vurulması için hava koşullarının yumuşaması bekleniyor. Derlenen bilgilere ABD’li askeri yetkililer de helikopter ve zırhlı araçlarla harekâtın ilk gününden itibaren operasyonları yakından izliyor. 23 Şubat’ta 10 kadar Amerikan ordusuna ait araçlarla Çemço bölgesinde incelemelerde bulunan ABD askeri yetkililerine bazı peşmerge yöneticileri de eşlik etti. PKK ise peşmerge liderleri Celal Talabani ve Mesud Barzani ile gizli bir savaş yürütüyor. Örgüt operasyonun bir an önce bitirilmesi için Kuzey Irak’taki Kürt liderler ve yurtiçindeki uzantıları aracılığıyla diplomatik ve siyasi girişimlerini yoğunlaştırıyor. Bu çabalar örgütün yayın organları üzerinden çok net görülüyor. PKK, operasyonun sonucunu Talabani ve Barzani’nin tutumuna bağlıyor. Bir PKK yetkilisinin “Eğer Güneyli güçler destek vermezse harekât amacına ulaşamayacaktır. Bu yüzden biz net bir tutumun gerekli olduğunu söylüyoruz” şeklindeki sözleri örgütün peşmergeler üzerindeki baskısını dışa vuruyor. sinin içlerine uzanacağı anlamına geleceği” iddialarını öne çıkarıyor! Örgüt hem bu iddiaları seslendirerek hem de yayın organları üzerinden, “Güney Kürdistan güçleri aktif olarak saldırıda yer alıyorlar, destek veriyorlar” açıklamaları yaparak Talabani ve Barzani’yi tehdit ediyor. Kara herakâtında, 20 asker ve 3 korucuyu şehit eden terör gruplarının başındaki Fehman Hüseyin’in üç gün önce yaptığı, “Kuzeyde 24 yıldır her gün operasyon yapıyorlar. Güney’de bu temelde Kuzeyleşecektir. Asıl savaş Güney Kürdistan’da yürütelecektir. Kuzey’in kaderi de Güney’de belli olacaktır!” şeklindeki açıklamalar ise militanların peşmerge kentlerine yayılacağını biçiminde değerlendiriliyor. Bu açıklama TSK’nin Kuzey Irak’ın içlerine çekilmek istendiğini de gösteriyor. iddialara göre “İsrail ordusu TSK’ye hem 16 Aralık’ta başlayşan hava operasyonları hem de kara harekâtında teknik destek veriyor!” Örgütün İsrail kuşkusunu son dönemde özellikle Murat Karayılan üzerinden ısrarla dile getirmesi de bundan kaynaklanıyor. KongraGel’e yakın yayın organları örgüt sorumlularının, “Kara operasyonlarının Zap ve çevresindeki terör unsurlarını enterne etmesinin ardından tıpkı İsrail’in Hamas ve Hizbullah yöneticilerine yönelik nokta operasyonları gibi suikastlere uğrayacağından endişe ettiğini” yazıyor. PKK bir yandan Kuzey Irak’taki yönetimi sindirerek yanına çekmeyi amaçlarken, yurtiçindeki Kürt siyasal kurumlarını da harekete geçirmeye çalışıyor. Diyarbakır’dan sonra dün Van’a sıçrayan sokak eylemlerinin önümüzdeki günlerde diğer kentlere yayılmasından endişe ediliyor. Örgüt sorumlularının, Zap çevresindeki operasyonları, “Kürt sorununun geneline etkide bulunacaktır. Bunun sonucuna göre pek çok şey yeniden belirlenecektir” diye açıklaması, kara harekâtının örgütün geleceği açısından ciddi bir dönemeç olarak algılanmaya başladığını gösteriyor! Can pazarında diplomasi bu yüzden yapılıyor! Teröristlerin en az yarısı yabancı SERTAÇ EŞ PKK içe çekiliyor! Tüm bu girişimler terör gruplarını yöneten Suriyeli Fehman Hüseyin üzerinden ilerletiliyor. Teröristler, peşmerge güçlerini Türkiye’ye karşı kışkırtmak için yoğun bir propaganda ve diyalog yürütüyor. Örgüt, bu girişimlerinde, “TSK’nin kara harekâtında PKK gruplarını temizlemesinin ardından tampon bölge oluşturacağını, ABD’nin desteğiyle Kandil çevresine TSK birliklerinin konuşlanacağını bu durumun, harekâtın peşmerge bölge Türkiye’ye uluslararası destek Avrupa Parlamentosu milletvekili ve İngiliz İşçi Partisi’nin Dışişleri’nden sorumlu sözcüsü Richard Howitt, Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik sınır ötesi operasyonuna Avrupa’dan ve genel olarak uluslararası camiadan destek geldiğini söyledi. Howitt, ANKA haber ajansına verdiği demeçte, Türkiye ile koalisyon güçleri arasında da sürekli bir diyaloğun olduğunu kaydetti. Suikast paniği!... PKK’nin Kandil ve çevresindeki kampları üs tutan Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Mustafa Karasu gibi yöneticilerini de güvenli bölgelere çektiği belirtiliyor. İddiaya göre örgüt hava operasyonlarının başlamasından bu yana panik halinde “nokta suikastleri” endişesi yaşıyor. Örgüte yakın kaynaklara yansıyan ANKARA Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyine yönelik operasyonu PKK içindeki yabancı uyrukluları yeniden gündeme getirdi. Örgütün silahlı unsurlarının yarısının yabancı uyruklu olduğu biliniyor. Yabancılar arasında Suriyeliler birinci, Iraklılar ikinci ve İranlılar son sırada yer alıyor. Genelkurmay, önceki gün sınır ötesi kara harekâtına ilişkin yaptığı açıklamada, PKK içindeki yabancı uyrukluların bağımsız davrandıkları ve örgütün silahlı yapısını ele geçirmeye çalıştıklarına dikkat çekmişti. Son dönemde PKK’nin dağ kadrosundaki silahlı teröristlerin yarısının yabancı uyruklu olduğu biliniyor. Örgütteki yabancı etkinliği Bingöl’de düzenlenen operasyonda etkisiz hale getirilen teröristlerin kimliği ile de ortaya çıktı. PKK’nin bu özelliğini uzun süre Suriye, Irak ve İran topraklarında faaliyet göstermesi ve bu ülke topraklarını güvenli geri üs olarak kullanması nedeniyle kazandığı belirtiliyor. PKK’nin ve lider kadrodaki teröristlerin uzun süre Suriye’de kalmış olmaları, bu ülkede doğmuş olanların örgütte de belirli bir sayıya ulaşmalarının nedenlerinden birisi. Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Kürt grupların da PKK’ye sempatiyle baktıkları biliniyor. PKK’nin yabancı uyruklu ilk üst düzey teröristi de yine bu bölgeden “Bahoz Erdal” kod adlı Feyman Hüseyin. Feyman Hüseyin, örgüt içinde fiili lider olan Murat Karayılan’a karşı liderlik savaşı veriyor. Mardin’in Nusaybin ilçesinin bitişik sınırında olan Kamışlı ise PKK’nin Suriye’de en faal olduğu kent olarak biliniyor. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle