06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBAT 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türban tartışmalarında Gül’ün tereddüdüne dikkat çekti, son kararı yüksek mahkemenin vereceğini söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Baykal: Bu kaos noktalanmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “kara harekâtının kalıcı sonuçlar çıkmadan durdurulmasının vahim sonuçlar doğurabileceğini” vurgularken “Kimse bu operasyon tamamlancaya kadar TSK’nin elini, kolunu tutmamalıdır” dedi. Harekâtın başladığı gün anayasa değişikliğinin onaylanmasını “yakışık almayan bir uygulama, tarihi bir olayın arkasına saklanma” olarak nitelendiren Baykal, onay sürecinde “veto pazarlığına muhatap edildiklerini” bildirdi. Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada kara harekâtıyla ilgili olarak “Türkiye anlaşılmıştır ki, kendisini savunma iradesine sahiptir. Türkiye ile hukuku bir yana bırakarak oynanamayacağını dosta düşmana göstermiş olduk” değerlendirmesi yaptı. TSK’yi kutlayan Baykal, “Operasyon hedefine ulaşıncaya kadar götürülmelidir. ‘Artık yeter’ deyip kalıcı sonuçlar ortaya çıkmadan harekâtın durdurulması çok vahim sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. TSK’nin elini kolunu kimse bu Rahibe Başı Sıkmabaş Oldu.. Abdullah Bey, Irak’ın kuzeyine hava destekli sınır ötesi askeri harekâtın başladığı gün, “sıkmabaş”la ilgili anayasa değişikliğini imzalarken YÖK Başkanı Yusuf Bey, dört gün sonra rektörlere buyruk verdi: “Sıkmabaşlı üniversiteli öğrenciler derslere girebilir...” Bir yanda “sıkmabaş”, öte yanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyine yaptığı askeri harekât... Mehmetçik, zorlu kış koşulları altında PKK’li hainlerle savaşıyor... Bir Cumhurbaşkanı yangından mal kaçırır gibi davranabilir mi? Abdullah Bey, böyle davranıyor... Kara harekâtının başladığı gün imzayı çakıp topu YÖK Başkanı’na atıyor... Birkaç gün sonra YÖK Başkanı yasaları hiçe sayıp rektörlere buyruk veriyor... Başka bir “kır kurnazlığı” yapıldığı çok açık... Yazılı medya, Kuzey Irak’a yapılan harekâtı birinci sayfalardan görürken, TV’ler aynı haberlere geniş bir biçimde yer verirken “sıkmabaş” tartışma konusu olmaktan çıkarılıyor... Türkiye Cumhuriyeti kimlerin eline kaldı? Gerçekten tüm bu gelişmeler benim canımı sıkıyor, içimi acıtıyor... Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturan Abdullah Bey’i, gece eksi 25 derecede Mehmetçiğe pusu kuran, onları ateş çemberinde yakalamaya çalışan PKK hiç ilgilendirmiyor... Fırsat bu fırsat!.. “Sıkmabaş” ile ilgili anayasa değişikliğine “Askeri harekât bitsin, PKK hainleri yok edilsin” diye düşünmeden imzayı çakıyor, YÖK Başkanı da bundan yüreklenip rektörlere yasadışı buyruk veriyor... Meclis içinde ve dışındaki muhalefetle, demokratik kitle örgütleri ve sendikalarla ne görüşüyor ne de onların görüşlerini alıyor Abdullah Bey... Bu bir duyarsızlık değil de nedir? Irak’ın kuzeyinde subaylarımız, erlerimiz şehit düşerken yüreklerinde sızı duymayanların yurt sevgisi olur mu? ??? Yüreğim tahta evciklerle donanmış gibi bugün... Sabahın perdeleri açıldığında toprağın ve kaybolan yıldızların kokusu, dağ başlarında karakollar, beyaz örtünün üzerindeki kahraman Mehmetçikler... Kafamda sorular çoğalıyor o anda... Yasayı on bir gün bekleten Abdullah Bey, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyine hava destekli kara harekâtı yapacağını bilmiyor mu? Biliyor ama imzalıyor!.. YÖK Başkanı, şehit haberleri geldiği gün yasadışı buyruk veriyor: “Sıkmabaşlı kızlar derslere girebilir!” Düşlerim umutsuz bir yağmur gibi... Duygularım karışık... Canım sıkkın, yüreğim yangın yeri... Sıkmabaş, kamusal alana çoktan girdi... Hastaneler, AKP’li belediyeler, milli eğitim... Konya, Kayseri, Isparta, Trabzon, Erzurum... Dalaman’ın Elcik Köyü İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmeni “tarikatçı” ve “dinci” gazetelerde yazan köşe yazarlarını okutuyor öğrencilerine... Kimi okullarda öğrenciler otobüslerle cuma namazına götürülüyor... Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız... NTV’de Sinan Çetin’i izlerken şaşırdım.. Ne demişti Çetin: “Annemin başörtüsü!” Yapma be Sinan Çetin!.. Annelerimizin örtüsü nasıldı, unuttun mu yoksa? Başörtüsü, yemeni, yazma!.. Sıkmabaşsa rahibe örtüsüdür; bunu 60’lı yılların ortalarında Şule Yüksel Şenler bir Ermeni kadın terzinin yanında çalışırken esinlenerek yapmış; ardından başına dolayıp Anadolu’yu adım adım dolaşarak yaymaya başlamıştır... Saçın üzerine bone, üstüne rahibe örtüsü, o denli kolay anlaşılır... ??? Sevgili Erdal Atabek’in yeni kitabı “Dürüstlük Sevgili Çocuğum” (Cumhuriyet Kitapları) yeni çıktı, mutlaka alıp okumalısınız sevgili okur... Kitabın kapak fotoğrafı Huri Atabek’in ve olağanüstü... Ne diyor Erdal Atabek yeni kitabında: “Şimdi gelelim sorduğun soruya çocuğum, laiklik nedir? En kısa tanımıyla ‘laiklik, bir insanın, bir toplumun, bir kültürün; insana bakışında, toplumun yaşam kurallarında, çalışma dünyasında inanç ekseninin yer almamasıdır’. Bir insan, bir toplum, bir kültür, insanlara, yaşamın kurallarına, çalışma dünyasına ‘inananinanmayan’, ‘benim dinimdenbaşka dinden’, ‘bizim cemaattenöte taraftan’ diye ayrım yaparak değerlendirme yapıyorsa, tutum ve davranışlarını bu eksene göre belirliyorsa laik değildir.” Atatürk’ün “Aydınlama Devrimi” nasıl görülüyor bugün? Soros çocukları, Amerika’nın mızıkacıları ve yobazhokkabazlar, tarikat şeyhlerinin müritlerine göre şöyle: “Laik elitlerin kalkanı!” ??? Hürriyet gazetesinin “Brüksel Lahanası” ‘Atatürk ve cumhuriyet devrimleri düşmanı yazarı Hadi’ye kısa bir yanıt: “Otur oturduğun yerde, cehaletin kara yüzünü öp ve kokla. Sana bu yakışır. Cumhuriyet’e bulaşma.” ? Grup konuşmasında TSK’nin Kuzey Irak operasyonu ve türban tartışmalarına değinen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, operasyona ilişkin olarak “Kalıcı sonuçlar çıkmadan harekât durdurulmamalı” dedi. Kara harekâtının başladığı gün Cumhurbaşkanı’nın türbana ilişkin anayasa değişikliğini imzalamasını ‘yakışıksız’ olarak değerlendiren Baykal, düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını bir kez daha yineledi. operasyon tamamlanmadan tutmamalıdır. Bu hiçbir şekilde Irak’a düşmanlıkla ilişkilendirilemez” dedi. Baykal, askeri harekâtın başladığı gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 11 gündür beklediği anayasa değişikliğini imzalamasını “yakışık almayan bir uygulama” olarak nitelendirdi. Onaydan sonra bir kaos yaşandığını vurgulayan CHP lideri, “YÖK Başkanı, ‘derhal uygulansın’ diyor. AKP ile MHP’nin imzaladığı protokolde 17. madde değişikliği yok muydu? Onlar da, kabul ediyorlardı ki, anayasa değişikliği yetmez. YÖK Başkanı’nın oraya niçin geldiğini görüyoruz. Kim getirdi? Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı’nın da da oraya niçin geldiğini görüyor musunuz” görüşünü dile getirdi. İlk kez bir cumhurbaşkanının “niçin imzaladım” diye açıklama yapma gereği hissettiğini, oysa sadece “veto”larda gerekçelerin yazıldığını anımsatan Baykal, “Biz de veto pazarlığına muhatap edildik” sözleriyle de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yürüttüğü girişimlere değindi. Baykal, “Cumhurbaşkanı tereddüt içine girerse, sivil toplum örgütlerinin arkasına saklanmadan liderlerle bir araya gelip sıkıntısını anlatır ve çözüm aranır. Bize Cumhurbaşkanı’na atfen bir çözüm önerilmedi. Sivil toplum örgütleri iyi niyetle bir gayret içine girdiler ancak uygulama olanağı yoktu. Siyaset kapalı kapılar ardında yapılmaz” dedi. Baykal, Başbakan Erdoğan’ın kendilerine “Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyin, YÖK Yasası’nın 17. maddesini istediğiniz gibi çıkaralım” önerisinde bulunduğunun aktarıldığını da anlattı. Bu öneriyi “yadırgadığını” kaydeden Baykal, “Bir Başbakan’ın yaptığı düzenlemenin anayasaya uygunluğundan kuşkusu yoksa, ‘Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyin’ demesi çok gariptir. Hukukun işlemesini engellemek başbakanların görevi değildir. MHP ile protokol imzalamadınız mı? MHP’yi AKP’nin ipiyle kuyuya indirmişler, aynı iple bizi de indirmeye çalışıyorlar. O ipi de nereden buldu bilmiyorum!” açıklamasını yaptı. Baykal, Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini yinelerken, “Oradan çıkacak karara saygılıyız. Karar şöyle olursa, kriz çıkar... Çıkmaz. Anayasa Mahkemesi bir an ön ce bu konuda karar vermeli, bu kaos noktalanmalı” açıklamasını yaptı. Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak kararın hiçbir şekilde suçlama ve karalama kampanyasının hedefi haline getirilmemesi gerektiğini vurgulayan Baykal, “Eğer hukuk şu ya da bu şekilde işlemezse, hukuku işletecek organlar şantajla, tehditle baskı altına alınarak, hukukun gereğini yapmaktan alıkonulursa, bilin ki bu, eline silah alıp hukuku ihlal etmekten hiç farkı olmayan bir uygulamadır” dedi. ‘Anayasayı ABD’de anlatıyorlar’ Baykal, “ABD’de bir cemaata yakın kişilerin organize ettiği toplantıda anayasa konusunda bilgi verileceğine” dikkat çekerken de, “Bizim CHP olarak bilgimiz yok. Türkiye’deki büyükelçilere, ABD’lilere anlatıyorlar. Çok yadırgatıcı” dedi. Baykal, nüfusu 2 binin altına düşen belediyelerin kapatılmak istenmesini “katliam” olarak nitelendirdi ve buna karşı mücadeleyi Anayasa Mahkemesi’ne dek sürdüreceklerini bildirdi. CHP bugün başvuracak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP bugün, AKP ve MHP’nin üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına ilişkin yaptıkları anayasa değişikliğinin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak. CHP ve DSP milletvekilleri ile Tunceli bağımsız milletvekili Kamer Genç imzasıyla yapılacak başvuru dilekçesinin 50 sayfadan oluştuğu bildirildi. Dilekçeye, YÖK Başkanı’nın “anayasa değişikliği varken yeni yasaya gerek yok” açıklaması da eklendi. MHP LİDERİ BAHÇELİ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘YÖK Başkanı yetkisini aştı’ ? AKP hükümeti, YÖK Başkanı ve TBMM Başkanı Toptan’ın türban konusundaki tavırlarına tepki gösteren Devlet Bahçeli, YÖK Başkanlığı’nın anayasa değişikliğini yeterli gören, “yetkisini aşan yorumu”nun yükseköğretimde “çok sıkıntılı bir dönemin başlayacağını” gösterdiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türbanla ilgili anayasa değişikliğinde AKP ile ittifak yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın “yetkisini aşan bir yorumla” türban uygulamasının başlatılması talimatını verdiğini belirtti. Bahçeli, partisinin grup toplantısında türbanla ilgili YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde yapılacak değişiklikten vazgeçen AKP yönetimine, “türban için anayasa değişikliğine gerek olmadığını” söyleyen TBMM Başkanı Köksal Toptan’a ve yasal değişiklik yapılmadan üniversitelere “uygulamayı başlatın” yazısı gönderen YÖK Başkanı Özcan’a tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün anayasa değişikliğini onayladıktan sonra yaptığı yorumdan, türban serbestisi için anayasa değişikliğinin yeterli olmayacağı ve yasa çıkarılmasının gereğinin anlaşıldığını kaydeden Bahçeli, AKP ile YÖK Yasası’nın ek 17. maddesi ile ilgili varılan mutabakatı anımsattı. AKP’nin ortada bir mutabakat metni yokmuş gibi ek 17. madde değişikliği konusunda zamana yayma, hatta tümüyle vazgeçme eğilimini ortaya koyduğuna dikkat çeken Bahçeli, YÖK Başkanlığı’nın anayasa değişikliğini yeterli gören, “yetkisini aşan yorumu”nun ise yükseköğretimde “çok sıkıntılı bir dönemin başlayacağını” gösterdiğini söyledi. Bahçeli şu görüşleri savundu: “Şayet YÖK Başkanlığı’nın ek 17. maddede yapılacak değişikliğe ihtiyaç olmadığına yönelik yaklaşımı kabul görür ise kıyafet konusunda tam bir kargaşa yaşanması ve her türlü kıyafetin giyilmesi gibi bir tehlike karşımıza çıkabilecektir. Kaldı ki tartışma şimdiden alevlenmiştir. Aceleyle verilmiş YÖK kararı sonucu üniversitelerde, başörtüsü ile girilebilen ve girilemeyen ayrımı doğmuş, uygulamada çelişkiler ortaya çıkmıştır. Bu durum, mevcut huzursuzluğu daha da artırmış, üniversite camiasında bölünme ve hizipleşmeleri kuvvetlendirmiştir.” Konuşmasında sınır ötesi operasyona da değinen Bahçeli, ABD’nin desteğinin çok iyi sorgulanıp yeni ödünler verilmemesini istedi. Bazı AKP’lilerin kara harekâtı sürerken milletvekili maaşlarını arttırma girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Karayalçın’dan Özcan’a tepki ? ANKARA (ANKA) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın “Cumhuriyetin nitelikleri, özgürlükleri kısıtlamak için kullanılamaz” şeklindeki sözleriyle Cumhuriyet rejiminin tartışılmasının yolunu açtığını kaydetti. Özcan’ı hukuk dışı davranmakla suçlayan Karayalçın, Özcan’ın bu sözlerinin karşıdevrim konusundaki niyetlerin dile getirilmesi olduğunu vurguladı. [email protected] Tasarıya ‘kıyak emeklilik’ rötuşu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milletvekillerinin temsil tazminatı formülüyle emekli maaşlarının arttırılmasına ilişkin düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı üzerindeki görüşmeler başlamadan önce tasarı metninden çıkarıldı. Milletvekillerinin tedavi giderlerinde katkı payı ödememesine ilişkin düzenleme ise korundu. Komisyondaki görüşmeler sırasında gazeteciler, komisyona gelerek “yıpranma” hakkını yok eden tasarıya karşı “sessiz” protesto eylemi gerçekleştirdiler. BASK üyeleri de TBMM önünde basın açıklaması yaptı. Bakan Şahin ‘özerkliği’ hatırladı YÖK’ün siyasilerden talimat almadığını savunan Adalet Bakanı, üniversitelerdeki türban tartışmalarına ilişkin ‘Bizi karıştırmasınlar’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, türbanla ilgili anayasa değişikliğinin yasa olmadan da uygulanabileceğini savunarak doğrudan uygulamanın örnekleri olduğunu söyledi. AKP’de, üniversitelerden türban yasağını kaldıran anayasa değişikliğinin yasa olmadan uygulanmasını isteyen YÖK’e yönelik destek sürüyor. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, YÖK’ün genelgesi ve bunun karşısında üniversitelerin tavrıyla ilgili sorular üzerine, “Anayasa değişikliklerinin doğrudan uygulama yeteneği vardır. Doğrudan uygulamanın örnekleri de vardır. YÖK özerk bir kurumdur. Kendi kararlarını kendisi verir. Siyasi talimat almazlar. Kendi işlerini kendileri çözsünler, bizi karıştırmasınlar” dedi. Eski YÖK başkanlarından, TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam ise benzer sorular karşısında yorum yapmayacağını söylemekle yetindi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Üniversitelerarası Kurul, anayasa değişikliği ve YÖK Başkanı’nın türban talimatını değerlendirecek Rektörler türban için toplanıyor Haber Merkezi Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasının ardından üniversitelerdeki tartışmalar devam ederken rektörler ek 17. maddede değişiklik yapılmasında ısrar ediyor. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), türban konusunu görüşmek üzere yarın olağanüstü toplanacak. Kurul Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın başkanlığındaki toplantı, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde saat 10.30’da başlayacak. Toplantı, Bilkent türban talimatına uyacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın, rektörlere verdiği “türbanlıların üniversitelere alınması” talimatına, Bilkent Üniversitesi uyma kararı aldı. Rektör Ali Doğramacı, üniversitenin akademik ve idari birimlerine gönderdiği yazıda, türbanlıların yerleşkeye de derslere de alınacağını bildirdi. ? YÖK Başkanı Özcan’ın tehditlerine rağmen pek çok üniversitenin rektörü 17. maddedeki değişiklik için ısrar ediyor. Üniversitelerarası Kurul da son gelişmeleri değerlendirmek için yarın olağanüstü toplanacak. Toplantıda ayrıca YÖK Başkanlığı’ndan önceki gün yapılan ve türbanlıları üniversitelere almayan rektörlere “gözdağı” veren açıklama da değerlendirilecek. “türban” gündemiyle yapılacak. Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliği ile YÖK’ten rektörlere gönderilen “türbanlıları üniversitelere alın” genelgesi, kurulda ele alınacak. Ayrıca YÖK Başkanlığı’ndan önceki gün yapılan ve türbanlıları üniversitelere almayan rektörlere “gözdağı” veren açıklama da değerlendirilecek. Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın türbanın serbest olmasına ilişkin verdiği talimatın kendileri için bir şey ifade etmediğini söyledi. Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, ek 17. maddenin türbanın üniversiteye girişine halen engel olduğunu ifade ederek, “Biz anayasal kurumlarız. Şu andaki yasa izin vermediği için türbana izin vermiyoruz” dedi. Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, “Ek 17. maddede değişiklik yapılmadığı sürece bizim bu konuda serbest bırakma becerimiz ne yazık ki yoktur’’ dedi. Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Önce ise yasal düzenleme yapılıncaya kadar kılık kıyafet konusunda eski uygulamayı sürdürme yönünde üniversite senatosunca karar alındığını söyledi. Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren, PKK’ye yönelik sınır ötesi operasyon yapıldığı bir dönemde türbanın konuşulmasının acı verici olduğunu belirtti. Uludağ Üniversitesi Senatosu’ndan yapılan açıklamada da “Anayasada yapılan bu değişikliklerin uygulanması konusunda anayasaya uyarlı yasal bir düzenleme yapılana değin” yasak uygulamasının süreceği belirtildi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle