06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında sınır ötesi kara operasyonunu değerlendirdi AVRUPA GÜRAY ÖZ ‘Kimseyle pazarlık yapmadık’ Erdoğan da Katar’a gidiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da nisan ayının 2. yarısında Katar’ı ziyaret etmesinin planlandığı öğrenildi. Ülkeye bu denli yoğun bir ilgi olması dikkat çekerken, Katar’ın Türkiye’de özellikle turizm özelleştirmeleriyle ilgilendiği belirtiliyor. Gül’ün 57 Şubat tarihleri arasında Katar’da çeşitli temaslarda bulunmuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, kara operasyonu için hiç kimseyle bir şey karşılığı pazarlık yapmadıklarını söyledi. Ordunun hedefine ulaştıktan sonra yurda döneceğini belirten Erdoğan, gelecek dönemde bölgeye yönelik sosyal politikalara ağırlık verileceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, grup toplantısında sınır ötesi kara harekâtını değerlendirdi. Necip Fazıl Kısakürek’in “Ölsek de sevinin dönsek de” şiirini okuyan Erdoğan, terörle mücadelenin doğasında şehit olmanın da gazi olmanın da var olduğunu, şehitliğin en büyük makam olduğunu söyledi. Sınır ötesi operasyonlarla terörle mücadelede çok önemli bir aşamanın geçildiğini belirten Erdoğan, terörden medet umanların terörün çirkin yüzüyle baş başa kalacaklarını Hurafenin Özgürlükle Nafile Aşkı Aydınlanma, insanın gelişimini öte dünya korkularına, ödüllerine bağlamayan bir dünya görüşüdür. Aklın bilimle diyalektik ilişkisinin doğal ürünüdür. İnsan aklı, yüzyıllar boyu gelişmenin sırrını simyada, metafizikte, dinin emirlerinde aradı. Bilimin gelişimi, insanoğlunun içgüdüsel yatkınlığı ve bireysel kahramanlıklarıyla, her şeye rağmen sürerken, muhafazakâr direniş insanları sonsuza kadar hurafenin boyunduruğunda tutmanın yollarını aramaktan vazgeçmedi. Aklın bilimle aşkı, gelişimin hızını, ivmesini arttırdı. Burada ekonominin gereksinimlerinin büyük bir rol oynadığını, sermayenin dünya görüşüyle, iktidar mücadelesiyle aklın, bilimin yolunda yürümeyi kendine şiar edindiğini unutmamak gerekir. Nereye kadar? ??? Sermaye bencildir. İnsanların “refahı”, sermayenin kazanma hırsının bir türevi olduğu sürece makbuldür, istenen bir şeydir. Ama herkes için, her zaman değil. Sermayenin akılla olduğu kadar hurafeyle de flörtten vazgeçmediğini, devletlerin, özellikle de emperyalistlerin işi kırıma, yıkıma, savaşa çok kolayca dönüştürebildiğini son iki büyük savaşla öğrenmiş, sonra da hızla unutmuştuk. ABD’nin neoconları yeniden hatırlattılar. Şimdi emperyalist sermaye akılla ilişkisini zayıflatmış, bilimi teknolojiye indirgemiş, kitlelerin bilimle alışverişini sıfırlamaya da özel önem vermeye başlamıştır. O nedenle etnik nedenlere dayalı savaşları kışkırtmaya, hurafenin egemenliğine “özgürlük” adı vermeye, aklın bilimle diyalektiğini, dinin teknolojiyle tüketime endeksli beraberliğine indirgemeye çalışıyorlar. ??? Türkiye bu işin önemli laboratuvarlarından birine dönüştü. Gerçekte bütün zayıf halkalar deneme tahtasına çevrilmiştir. Kosova gibi, Karabağ gibi, Afganistan, Pakistan gibi... Ortadoğu ise tarih boyu böylesi denemelerin alanı olma bahtsızlığının yeni bir evresindedir. Peki bu durumun, bu kumpasın anlaşılmasının bir yolu, çarkın kırılmasının bir çaresi yok mu? Tüketim, daha fazla tüketim, ne pahasına olursa olsun, başkasının toprağı, başkasının üretimi, başkasının parasıyla tüketim parolasıyla sürekli büyümüş ABD ekonomisi tökezliyor. En son Fed’in eski başkanı Greenspan da “Buraya kadarmış” dedi. ABD ekonomisi durgunlaştığında birbirine bağlı ekonomiler, hele hele şu küreselleşme çağında hızla etkilenirler. Finans dünyası, reel ekonomiler tehlike çanlarını çalar, çare arayışına girişirler. Türkiye’nin başına ise öyle bir yeni yetme, görgüsüz sermaye grubu musallat oldu ki ne söylesen kös dinliyor. “Zaman kısalıyor ne götürsek kâr” diye düşünen cemaat sermayesi, geri bir kültürün telaşlı aculluğu içindedir. Oysa gerçek gün gibi ortada. Tehlike büyük. ABD’nin besleyip büyüttüğü, Irak işgalinden sonra tümüyle yakın denetimine aldığı etnik sorunumuz yeni bir aşamaya yükseltildi. Askeri harekât tüm gündemi sis içinde bıraktı. Ama bu, gerçeği değiştirmiyor ki. Bir yandan hurafenin egemenliğini “özgürlük” diye yutturma girişimi, liberal olduklarını zanneden muhafazakâr aydınların desteğinde ilerlerken, ekonomi korkulu bir rüyanın içine dalmak üzeredir. Büyük sermaye bu nedenle cemaat sermayesinin köşe bucak tutmasından, akılsız siyasetinden tedirgin. Kürsülerden manzume okuyarak devlet yöneten zihniyetse başka âlemlerdedir. ??? Türkiye aklın iflas ettiği bir noktaya sürüklendi. Küresel dünyanın patronlarının Türkiye’ye biçtiği roller gittikçe netleşiyor. Ekonomide geçici, manipüle edilmiş makro rakamlarla gözü boyanmış insanlar, ceplerindeki beş kuruşun da uçup gideceği günlerin korkusu içindedirler. Türkiye, emperyalistlerin her dediğine “evet” diyen siyasetçileriyle krizin göbeğine düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Öyle ülkeler kendilerine ne denilirse onu yaparlar. Öyle de yapıyorlar zaten eposta: [email protected] ? Başbakan Erdoğan, sınır ötesi operasyonlarla terörle mücadelede çok önemli bir aşamanın geçildiğini vurgulayarak, terörden medet umanların terörün çirkin yüzüyle baş başa kalacaklarını söyledi. Erdoğan, evrensel hukuka ve değerlere, uluslararası anlaşmalara uygun hareket ettiklerini belirtti. belirtti. “Yel kayadan hiçbir şey koparamayacaktır” diyen Erdoğan, terörün çıkmaz yol olduğunu, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk içinde çözülemeyecek hiçbir sorununun bulunmadığını söyledi. Muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, zaman zaman ‘acaba ne verildi bunlar karşılığında’ gibi şeyler söylendiğini belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti şu ana kadar hiçbir şey karşılığında bu kararını almış değildir. Öyle zannediyorum ki bu ifadeleri kullananlar, eski alışkanlıklarından kaynaklanarak bunları kullanıyorlar. Onların bu tür alışkanlıkları olabilir. Onlar bir şeyler karşılığında bu işleri yapmış olabilirler. Ama AKP hükümetleri, asla hiçbir şey karşılığında böyle bir pazarlığa girmemiştir” dedi. Operasyon çerçevesinde terör örgütünün doğal ve yapay tüm tesislerinin yeniden onarılamayacak şekilde kullanılamaz hale geldiğini anlatan Erdoğan, ordunun planlanan hedeflere ulaştıktan sonra en kısa zamanda yurda döneceğini söyledi. Öncelik, sosyal politikalara Terörle mücadelenin ekonomik, sosyal ve siyasi boyutlarıyla desteklenmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Bu ülkede yaşayan her bir ferdin özgürlüğü, bizim özgürlüğümüzdür. Özgürlüklere ve haklara ilişkin algımızın çerçevesini çizen ana kavram, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır” dedi. Bütün sorunları konuşmanın, siyasetin olanaklarını sonuna kadar kullanmanın bütün vatandaşların hakkı olduğunu Muhalefete eleştiri Terörle mücadelede temel referanslarının hukuk olduğunu vurgulayan Erdoğan, evrensel hukuka ve değerlere, uluslararası anlaşmalara uygun hareket ettiklerini belirtti. Kara operasyonu ile terörü temizleme harekâtının sürdürüldüğünü anlatan Erdoğan, operasyonun şekli, zamanlaması ve içeriğinin tüm kurumlarca tam bir karar birliğiyle belirlendiğini söyledi. anlatan Erdoğan, gelecek dönemde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik olarak sosyal politika alanında daha etkili çalışmaların yaşama geçirileceğini söyledi. Hocalı katliamının 16. yıldönümü olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Ermenilerin Yukarı Karabağ işgaline son vermeleri gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Soykırımsa bunun en acımasızca olanını sizler yaptınız. Bu milletin karakterinde soykırım yoktur” dedi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de gazetecilerin operasyonla ilgili sorularını yanıtladı. Önceki gece geç saatlerde Irak Televizyonu’nda operasyon ile ilgili onların kaygılarını giderecek bir programa katıldığını belirten Cemil Çiçek, komşuluk ilişkilerinde gerekli olan yükümlülükleri yerine getirdiklerini söyledi. Bolani: Irak kendini savunur ? Dış Haberler Servisi Irak İçişleri Bakanı Cevat el Bolani, TSK’nin yürüttüğü “Güneş harekâtı”nın genişlemesi halinde Irak’ın topraklarını savunacağını söyledi. Washington Post gazetesine konuşan Bolani, Kürt bölgesel hükümetinin, merkez hükümetini göz ardı ederek Türk askerlerine karşı tek taraflı harekete geçmesine Irak anayasasının izin vermediğini de belirtti. PKKBARZANİ İLİŞKİSİ Teröristlerde peşmerge kimliği ? TSK’nin başlattığı kara operasyonu sırasında terör örgütünün Barzani ile ilişkisini kanıtlayan önemli belgelerin ele geçirildiği öğrenildi. BAHADIR SELİM DİLEK Babacan: Hedef ve süre belli ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’de bulunan Arnavutluk Dışişleri Bakanı Lulzim Basha ile görüşen Dışişleri Bakanı Ali Babacan, PKK’ye yönelik askeri operasyonun sınırları, süresi ve hedefinin belli olduğunu ve operasyonun hedefe ulaşıncaya kadar devam edeceğini söyledi. Babacan Irak’a, yakında heyet gönderileceğini kaydederek “Heyetin ziyaretinin kesin zamanlaması, ziyaretin niteliği gereği yapılacaktır” dedi. İstanbul’da PKK’li yakalandı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda, PKK’nin dağ kadrosuna eleman kazandırdığı öne sürülen Sefer A. isimli bir kişi Bahçeşehir’de yakalandı. Sefer A’nın iki kardeşinin de dağda olduğu, amcasının oğlu Abdulbaki A’nın da Esenler’de seçim otobüsüne molotof atmak suçundan tutuklandığı öğrenildi. Sefer A, sevk edildiği Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde tutuklandı. ANKARA Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyinde başlattığı operasyon 6. gününe girerken terör örgütününbölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani ile ilişkisini kanıtlayan önemli belgelerin ele geçirildiği öğrenildi. Öldürülen teröristlerin büyük bölümünün üzerinden, Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ne (IKDP) bağlı peşmerge olduklarını gösteren kimlik kartları çıktı. Kara operasyonu ile birlikte TSK, terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki faaliyetlerine ilişkin önemli ayrıntılara da ulaştı. Özellikle ölü olarak ele geçirilen teröristlerin üzerlerinden çıkan belgeler, terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi ile yakın ilişki içinde olduğunu ortaya koydu. Öldürülen teröristlerin büyük bölümünün üzerinden peşmerge kimliği çıktı. Peşmerge kimliklerinin yanı sıra, teröristlerin Erbil ve Süleymaniye’de bölgesel Kürt yönetiminin bürolarına rahatça girip çıkmalarını sağlayan belgeler de bulundu. Bazı teröristlerin üzerinden Suriye ile bağlantılarını gösteren do kümanlar bulundu. Ele geçirilen bütün belgeler özenle tasnif edildi, fotoğrafları çekildi ve istihbari açıdan değerlendirmeleri yapılmak üzere 7. Kolordu Karargâhı’na gönderildi. Ele geçirilen kampların bazılarındaki yazışmalardan ve dokümanlardan, 17 Aralık’taki hava operasyonunun sonrasında terör örgütünün İran ve Suriye’deki gruplardan yardım istemiş olduğu anlaşıldı. Özellikle girilen kamplardaki lojistik yığınak da şaşkınlık yarattı. Orta büyüklükte bir terörist gruba aylarca yetecek kadar büyüklükte lojistik yığınağın yapılmış olduğu kamplar imha edilirken söz konusu malzemelerin çoğunun Batı ülkelerinden gelmiş olması dikkat çekti. Teröristlerin bir bölümünün ise çatışmalardan kaçarak Erbil ve Süleymaniye’ye ulaşmaya çalıştığı öğrenildi. Operasyon alanının güneyinin bölgesel Kürt yönetiminin denetiminde olması, çatışmalardan kaçan PKK’lilerin Barzani’ye sığındıklarını gösterirken yaralanmış olan bazı teröristlerin Erbil ve Selahaddin’deki hastane ve sağlık ocaklarında tedavi edildiği öğrenildi. Kentte çıkan olaylarda 5 kişi yarlandı. Polis göstericileri biber gazıyla dağıttı. (Fotoğraf: AA) Van’da gösteri sonrası çıkan olayda 5 kişi gözaltına alındı DTP’liler polisle çatıştı Yurt Haberleri Servisi Van’da, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’a yönelik kara operasyonunu protesto etmek isteyen DTP’liler polisle çatıştı, çıkan olaylarda 5 kişi gözaltına alındı. Adana’da da bazı sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri kara harekâtına tepki gösterdi. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı da önceki gün gerçekleştirilen ve olayların çıktığı protesto gösterisindeki konuşmalarla ilgili inceleme başlattı. Van’da dün sabah saatlerinde DTP il örgütü önünde toplanan yaklaşık bin kişilik grup sloganlarla Soydan Caddesi’ndeki AKP il örgütüne doğru yürüdü. Bina önüne siyah çelenk bırakan DTP’liler adına konuşan İl Başkanı Abdurrahman Doğar, “Çok kolay bir şekilde çözülecek bir sorunun, başka yerlere ve güçlere havale edilmesini kınıyoruz. Türk ve Kürt annelerini bu kirli savaşa karşı durmaya ve tepkilerini dile getirmeye çağırıyoruz. Herkesi çocuklarımızın üzerinde politika yapılmasına tepki koymaya çağırıyoruz” dedi. Basın açıklamasının ardından kitle kent merkezine doğru yürümek isteyince polis müdahalesiyle karşılaştı. Çıkan arbedede 5 kişi yaralandı. Ambulans beklenirken bu kez de yaralılar göstericiler tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı. Bu sırada gerginlik yeniden artınca polis biber gazı kullanarak göstericileri dağıttı. Diyarbakır’da önceki gün gerçekleştirilen olaylı protesto gösterisiyle ilgili de cumhuriyet başsavcılığınca inceleme başlatıldı. Emniyet müdürlüğünden eski DEP milletvekili Leyla Zana, Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP İl Başkanı Necdet Atalay’ın yaptığı konuşmaların çözümünü isteyen savcılık, incelemenin ardından soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek. Başsavcılık, şiddeti teşvik edecek tarzda konuşmak ve örgüt propagandası yapmakla ilgili yürüttüğü inceleme sonucunda suç unsuruna rastlaması halinde konuşmacılar hakkında 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açabilecek. Demirtaş’ın konuşmasında suç unsuru tespit edilmesi halinde ise dokunulmazlığının kaldırılması yönünde fezleke hazırlanıp TBMM Başkanlığı’na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderilecek. Adana’da protesto Adana İnönü Parkı’nda toplanan İHD, KESK’e bağlı sendikalar, 78’liler Girişimi, Pir Sultan Abdal Derneği, Halkevleri, EMEP, ÖDP, DTP, ESP, DİP üyeleri TSK’nin Kuzey Irak harekâtını protesto etti. Emniyet güçlerinin, yoğun güvenlik önlemi aldığı gözlenen eylemde “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Operasyonlar durdurulsun” sloganları atıldı. SÖZLERİ İNCELEMEYE ALINDI PKK’YE BİR DARBE DE İNGİLTERE’DEN DTP GRUBUNDA ‘SAVAŞA HAYIR’ EYLEMİ Ersoy, RTÜK gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), şarkıcı Bülent Ersoy’un bir yarışma programında “Oğlum olsa askere göndermezdim” şeklindeki sözlerini 28 Şubat Perşembe günü yapacağı toplantıda değerlendirme kararı aldığı öğrenildi. Üst kurul uzmanları, Ersoy’un sözlerini incelemeye aldı. Uzmanlar tarafından hazırlanan raporda, jüri üyesi Ersoy’un programda sarf ettiği sözlerle ilgili olarak şu görüşlere yer verildi: “Program zamanlama açısından değerlendirildiğinde, jüri üyesi Bülent Ersoy’un, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK terör örgütünü hedef alan ‘Güneş Operasyonu’ kapsamında ABD’nin politikalarını eleştirirken asker ve şehit annelerinin hassasiyetlerini göz ardı ederek, onların manevi duygularını zafiyete uğratacak ve maksadını aşacak şekildeki konuşmalarının, 3984 sayılı yasanın 4756 sayılı yasayla değişik 4. maddesinin giriş bendinde yer alan, ‘Radyo, televizyon ve veri yayınları, hukukun üstünlüğüne, anayasanın genel ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere, milli güvenliğe ve genel ahlaka uygun olarak kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılır’ hükmüyle (e) bendinde ifade edilen, ‘Yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı olmaması’ hükmüne aykırı olduğu değerlendirilmiştir.’’ Avukata koruma ? ANKARA (Cumhuriyet) Malatya’daki Zirve Yayınevinde 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın müdahil avukatlarından Orhan Kemal Cengiz’e, Malatya’da bulunduğu süre içinde koruma tahsis edilecek. Cengiz, Zirve Yayınevi’nde 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın duruşması için Malatya’da bulunduğu süre içinde Emniyet yetkililerince kendisine 24 saat süreyle iki koruma verildiğini bildirdi. Malatya’da korumaların kendisine eşlik edeceğini söyleyen Cengiz, ancak şu anda görev yaptığı Ankara’da bir korumasının olmadığını belirtti. Örgütün finans sorumlusu Bozkur sınır dışı edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinde yürüttüğü operasyonlarla büyük darbe yiyen terör örgütü PKK’ye bir darbe de İngiltere’den geldi. Örgütün Avrupa’daki finans faaliyetlerini yürüten sözde İngiltere sorumlusu Selman Bozkur, bu ülkeden sınır dışı edildi. Terör örgütü PKK’yi tüm isimleriyle yasaklayan ve örgütün malvarlıklarının dondurulması yolunda karar alan İngiltere, somut bir adım atarak örgütün sözde sorumlusu “Dr. Hüseyin’’ kod adlı Selman Bozkur’u gözaltına aldı. İngiliz Güvenlik Servisi MI5 tarafından yakalanan Selman Bozkur daha sonra sınır dışı edildi. Terör örgütünün Avrupa’daki finans faaliyetlerinden de sorumlu olan Selman Bozkur’un mal varlığına İngiltere Hazine Bakanlığı tarafından el konulması kararı alındı. Selman Bozkur’un, sınır dışı edilmesinin ardından 2003 yılında oturma müsaadesi aldığı Fransa’ya geçtiği sanılıyor. Avrupa Birliği ülkelerine terorizmle mücadelede “birlik olunması ve terör örgütlerinin finans kaynaklarının kurutulması ile ilgili Birleşmiş Milletler’in 1373 sayılı kararının uygulanması’’ yönünde çağrıda bulunan İngiltere, PKK’yi ve örgütün kullandığı diğer isimler olan KADEK, Kongra Gel ve TAK’ı, 14 Ağustos 2006 tarihinde yasaklamıştı. Türk: Akan her gencin kanının sorumlusu AKP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, operasyona destek veren siyasetçileri “Oğlum olsa askere göndermezdim” diyen şarkıcı Bülent Ersoy kadar cesur tavır koyamamakla suçladı. Türk, “Akan kanan sorumlusu AKP’dir. AKP bu tavrıyla İslamiyete ters düşmüştür” dedi. Sınır ötesi kara operasyonuna karşı çıkan DTP, Meclis grubunda “savaşa hayır” eylemi yaptı. Milletvekilleri ve toplantıyı izlemeye gelen partililer, üzerinde “savaşa hayır” yazılı kâğıdı kameralara göstererek, operasyonu protesto ettiler. Türk, 10 bin askerin sınır ötesine gönderildiği 100 bin askerin de sınırda bekletildiğini belirterek bunun açıkça bir savaş durumu olduğunu savundu. Operasyonun altında yatan hesapların çok büyük olduğunu dile getiren Türk, “İşin özü Musul’da yatıyor, Kerkük’te yatıyor. İşin özü Kuzey Irak’ta oluşan yeni statükoyla ilgilidir” dedi. Türk, Atatürk’ün 1923’te Meclis’te yapılan tartışmalar üzerine Musul’a girilmesine karşı çıkışına ilişkin sözlerini anımsatarak bugünkü siyaseteçilerin aynı cesaret ve kararlılığı ortaya koyamadığın söyledi. Muş Milletvekili Sırrı Sakık “Bülent Ersoy’dan ders alsınlar” deyince, Türk, “Bir sanatçı, bu tavrı gösteriyor ama hiçbir siyasetçi Ersoy’un tavrını koymaya cesaret edemiyor. Bir sanatçımız bu tepkiyi gösteriyor” dedi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle