02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2008 SALI 18 SPOR G.Saray’da deneyimli yönetici Canaydın’ın desteğini aldı, mart ayındaki kongre için son kararını verdi Ve Polat başkan adayı Spor Servisi G.Saray’da mart ayında yapılacak kongre için Özhan Canaydın’ın görevi bırakma kararının ardından kulislerde adı geçen Adnan Polat adaylığını dün resmen açıkladı. Polat, “Başkanımız Özhan Canaydın’la yaptığım görüşmeler sonrası onayını da alarak G.Saray Spor Kulübü başkanlığına aday olma kararı verdim. Kuracağımız yönetim kurulunun amacı camiamızın tamamını kucaklamak ve her G.Saraylı’yı kulübü için çalışan bir yönetim kurulu üyesi haline getirmektir” dedi. dın’ın listesine girecekti. Bir sonraki seçimde de Polat adaylığını koyacak ve Canaydın’ın desteğini alacaktı. Kulisler yoğunlaştı Polat’ın kararını vermeden önce bir diğer başkan adayı Adnan Öztürk’le görüştüğü öğrenildi. Polat birleşme teklifi getirirken, Adnan Öztürk’ün buna sıcak bakmadığı bildirildi. Öztürk diğer başkan adayları İrfan Aktar ve Taner Aşkın’la bir araya geldi. İrfan Aktar’ın Adnan Öztürk’le birleşmesinin gündemde olduğu ifade edildi. Polat’ın görevdeki yönetimden gelmesi ve kulübün konularına hâkim olması en büyük avantajı olarak gösteriliyor. Ama Sarı Kırmızılı camiadaki G.Saray Lisesi grubunun Polat’a sıcak bakmaması önemli bir sorun olarak duruyor. Adnan Polat ve yöneticilerin bugün futbolculara destek olmak ve moral vermek için Florya’ya gideceği bildirildi. Özhan Canaydın’ın görevde kalmasını isteyen bir grup üye cuma günü Büyük Kulüp’te toplanacak. LINCOLN’DEN YARDIM TEKLİFİ CUMHUR ÖNDER ARSLAN G.Saray’ın sezon başında büyük umutlarla transfer ettiği ancak bir türlü beklenen verimi alamadığı Lincoln’ün ücretinin büyük bölümünü peşin alması sonrası geçen kasım ayının son günlerinde ilginç bir tavır takındığı ortaya çıktı. Brezilyalı yıldızın o tarihlerde takımdaki yerli futbolcuların paralarını alamadığını öğrendiği ve buna üzüldüğü belirtildi. Bu atmosferde huzursuzluk yaşayan Lincoln, durumu teknik direktör Feldkamp’a anlatarak takım arkadaşlarıyla konuşmak istediğini söyledi. Kalli’den onay alan Brezilyalı futbolcunun basına kapalı olarak gerçekleştirilen bir idman sırasında tüm arkadaşlarını yanına toplayarak, “Takım içinde ekonomik bir problem olduğunu biliyorum. Ben parasını peşin alanlardanım. Sizler için yapabileceğim bir şey var mı?” dediği öğrenildi. Bunun üzerine Sarı Kırmızılı futbolcuların Lincoln’ün konuşması sonrası şaşırdığı ve tepkisiz kaldığı bildirildi. ‘Ali Sami Yen’de saha görünmüyor’ Spor Servisi Fortis Türkiye Kupası çeyrek final rövanşındaki G.SarayF.Bahçe maçı öncesinde Sarı Lacivertli taraftarlar Ali Sami Yen Stadı’nda misafir seyirci tribününündeki bir uygulamadan dolayı tepki gösterdi. Bir taraftar sitesindeki açıklamada G.Saray’ın Kasımpaşa’yla yaptığı maçta misafir seyirci tribününden çekilen bazı fotoğraflar yayımlandı. Açıklamada, misafir seyirci tribününün yanlarındaki tel örgülerin metal levhalarla kaplandığı, bu nedenle sahanın büyük bölümünün görülmediği iddia edildi. Yarınki derbide 3 bin 300 emniyet mensubu görev yapacak. Karşılaşmada F.Bahçe taraftarına bin 162 kişilik yer ayrıldı. Bu arada G.SarayF.Bahçe maçını Cüneyt Çakır yönetecek. Bu zorlu karşılaşmada Çakır’ın yardımcılıklarını Tarık Ongun ve Alpaslan Dedeş yapacak. F U T B O L F E D E R A S YO N U Canaydın’a ince gönderme Polat yaptığı açıklamada başkan Özhan Canaydın’a da ince bir mesaj gönderdi. Geçen cumartesi günü Sarı Kırmızılı kulübün mali genel kurul toplantısında Canaydın farklı Leverkusen yenilgisi nedeniyle, “Tam yetki verdiğimiz Futbol Şubesi ve Futbol AŞ adına Avrupa’da aldığımız üzüntülü neticeden dolayı özür diliyorum” diyerek Futbol Şubesi’nden sorumlu Polat ve arkadaşlarını eleştirmişti. Adnan Polat ise başkan adaylığıyla ilgili açıklamasında “G.Saray camiasının bana güvenerek görev vermesi halinde mevcut yönetimimizin süresine sığdıramadığımız işleri tamamlayacağımızı garanti ederim” dedi ve Canaydın’a net bir cevap verdi. Polat’ın adaylığını duyurması, geçtiğimiz dönem yapılan mutabakatı gündeme getirdi. Buna göre Adnan Polat, Canay ORKUN: YANLIŞ ANLAŞILDIM asımpaşa maçı sonrası G.Saray taraftarlarıyla tartışan kaleci Orkun, “Tribünden bir iki kişinin ağıza alınmayacak küfürler ettiğini duyduğumda sinirlerime hâkim olamadım. Kasımpaşa maçında yediğim golde hatalı değildim. Leverkusen maçında hatalı goller yedim. Ama bana edilen küfürleri ve tepkiyi de hak etmedim. Yanlış anlaşıldığım için üzgünüm” diye konuştu. Öte yandan G.Saray derbi K hazırlıklarını dün yaptığı tek antrenmanla sürdürdü. Teknik direktör Feldkamp’ın F.Bahçe maçına yine farklı bir 11’le çıkmayı planladığı öğrenildi. Kalli’nin Lincoln, Nonda, Carrusca ve Barusso’nun Kasımpaşa maçındaki performansını beğenmediği belirtildi. Alman çalıştırıcının derbide Arda, Volkan, Barış ve Mehmet Topal’a forma vereceği kaydedildi. Bu arada G.Saray Cafe Crown Basketbol Takımı dün kulüp binasında başkan Özhan Canaydın’a veda ziyaretinde bulundu. Yürekleri var vizeleri yok Spor Servisi Türkiye Futbol Federasyonu’nun haziran ayında Avusturya ve İsviçre’de yapılacak olan Euro 2008 için eski başkan Haluk Ulusoy döneminde başlattığı ‘Her ilçeden bir yürek, 70 milyon tek yürek’ kampanyası Hasan Doğan yönetiminin vize engeline takıldı. Futbol Federasyonu’ndan dün yapılan açıklamada Avrupa Futbol Şampiyonası maçlarını izlemek isteyen taraftarların ‘Shengen’ vizesine ihtiyaçları olduğu belirtildi. Alınan vize sadece Euro 2008’in yapılacağı tarihlerde geçerli olacak. Göreve geldiği günlerde bu kampanyaya karşı olduğunu üstü kapalı bir dille ifade eden Hasan Doğan, “Bu kampanya nedeniyle iltica sorunu yaşayabiliriz” demişti. Federasyonun düzenlediği kampanyaya cep telefonlarından SMS yoluyla tüm vatandaşlar katılabiliyor. Buna karşın herhangi bir kişi turnuvaya gitme hakkı kazansa dahi shengen vizesi almak zorunda kalacak. Ancak yeni federasyonun kampanyanın geleceği hakkında hiçbir açıklama yapmaması şüpheleri artırıyor. Yönetimin kampanyayı iptal etmek amacıyla böyle bir vize engeli yarattığı iddia edildi. G.Saray ve Sevilla maçları çok önemli, iyi sonuçlar gelirse sorun olmaz ama kötüsü olursa... F.Bahçe’yi bekleyen iki tehlike HİLMİ TÜRKAY F.Bahçe’yi bekleyen iki büyük tehlike kapıda... Bu tehlikelerden birincisi yarın G.Saray ile oynayacağı kupadaki rövanş maçı. SarıLacivertliler biliyorsunuz ki bu kupaya tam 24 yıldır hasret... Turu geçerlerse söyleyeceğimiz bir şey olmaz, ama ya kaybederlerse? İşte o zaman ortalık karışır. Ama birileri çıkıp konuşmazlar, kısa bir süre için konuşmama hakkını kullanırlar çünkü sırada Sevilla maçı vardır. Sevilla mücadelesi çok büyük önem taşımaktadır. İstanbul’daki maçta rakibin nasıl futbol oynadığını büyük keyifle izledim. Bu haftaki maçlarını da TV’den izleme fırsatı buldum, Zaragoza’ya tam 5 gol attılar. 20 saniyede bir gol pozisyonuna giriyorlardı. Rövanş maçından umutsuzum, ama umarım yanılırım. Düşünebiliyor musunuz bu iki maçtan Fenerbahçe’nin kayıpla çıktığını? Üstelik ligin de garantisi yok. O zaman bugüne kadar yazdığımız övgüler yerini yı ‘AYAĞIM KIRILABİLİRDİ’ F ROBERTO CARLOS .Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde Sevilla’yla oynadığı maçta sağ kaval kemiğine darbe alarak sakatlanan Roberto Carlos “Darbeden dolayı diğer oyucunun kramponu kemiğimi zedeledi. Sabırlı olmamız ve önce tedavinin bitmesi gerekiyor. Eğer ayağım, Escude’nin ayağı gibi ince olsaydı kırılırdı. Kendimi iyi hissediyorum. Sevilla maçında oynayıp oynamayacağım kesin değil. Umarım vücudum bir an önce toparlar” dedi. kıcı eleştirilere bırakacak. Her gün bir tedirginlik bir gerilim yaşanacak, mutsuzluk yine ön plana çıkacak. Camiadan çatlak sesler yükselmeye başlayacak, taraftar küsecek. İşte bütün bunların yaşanmaması için yapılacak tek bir şey var o da Galatasaray ve Sevilla maçlarını “kazasız” geçmek. Sevilla’ya elen ama G.Saray’a asla!.. Bura sını açıklamaya gerek var mı?.. Bursa maçında Zico yedek ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıktı. Bunu neden yaptı? Çünkü önünde biri G.Saray diğeri de Sevilla iki önemli maç vardı. Baktım sahadaki F.Bahçeli futbolculara. Yürüyecek halleri yok. Tel tel dökülüyorlar. Sanırım bazılarına F.Bahçe forması ağır geldi. Kazım, Ali Bilgin, Kemal, Önder... Bu isimlere Zico gü venmişti, ama o da yanıldığını gördü. Bir gün sonra gazetelerden okuyorum. Bazı futbolcular konuşmuş; Kazım: “Ancak bu kadar olur”, Ali Bilgin: “Ayaklarım titriyordu..” Önder: “Ciğerlerim patlayacak sandım..” Ne oldu, ne yaptılar ki? Serzenişleri niye? Karşılarında bir Milan bir İnter bir Real Madrid mi vardı yoksa? Bunlar Samandıra’da idman yapmıyorlar mı, bunlar maçlarda zaman zaman oynamıyorlar mıydı, yeri geldiğinde on birde oynadıkları da oluyordu. Bursa maçında olduğu gibi. Bu şikâyetleri niye? Demek ki Kazım olsun, Ali Bilgin olsun Kemal olsun, Önder olsun idmanlarda dalga geçiyorlar, Zico’yu önemsemiyorlar. Demek ki bunlar her defasında “Nasıl olsa Brezilyalılar oynuyor, biz paramız alalım yeter” düşüncesinde olmuşlar. Birileri çıkıp bu kişilere Fenerbahçe’nin formasının çok büyük olduğunu kolay kolay giyilmediğini söylemelidir. Görüyorum ki ne Kazım ne Ali Bilgin ne Kemal ne de Önder bunun farkındalar. GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL (Fortis Türkiye Kupası (19 Mayıs/19.00) G.BirliğiA.Demirspor. BASKETBOL (ULEB Cup Cola Turka Arena/19.30) Beşiktaş Cola TurkaH.Jerusalem, (Ayhan Şahenk/ 21.15) G.Saray Cafe CrownAsvel, (Atatürk/19.00)Türk TelekomUnics Kazan. TV’de Spor / Kanal 24/19.30 Beşiktaş Cola TurkaH.Jerusalem, (21.15) Galatasaray Cafe CrownAsvel. Lig TV/19.00 G.BirliğiA.Demirspor. CNN Türk/19.00 Türk TelekomUnics Kazan. Zico. G Ö R Ü Ş / HALİT DERİNGÖR ‘Böyyük’ Teknik Direktörler Kalli ve Zico... İkisi de böyyük... Biri Avrupa fatihinin hocası, diğeri ise dünya takımlığına soyunan F.Bahçe’nin... Birisi liglerin dibinde olan Kasımpaşa’ya, diğeri de ikinci lige düşmemek için çabalayan Bursaspor’a yeniliyor. Hem de ikinci kez... Bu duruma futbolun cilvesi diyebilir miyiz? Hayır. Nedeni, teknik adamların kendilerine aşırı derecede güvenleri, orijinalite yaratma merakları, daha da öteye... sorumsuzluk ve ukalalık. Sanki adamlar kulüplerin sahipleri. İstediklerini yapıyorlar. İster beğenilsin ister beğenilmesin, sanki dokunulmazlıkları var. Yöneticiler bunlara söz söylemekten çekiniyorlar adeta... Yani bu adamlar köpeksiz köyde değneksiz dolaşıyorlar! Biz, bu teknik adamları getirmeden önce sadece onların böyyük olduklarına bakıyoruz! Ama onların, neden, niçin böyyük olduklarını bilemiyoruz. Böyyüklük soyut bir kavram. Bir ülkede böyyük olan bir teknik direktör diğer ülkelerde sıradanlaşabiliyor. Bu hususta bizim ülkemiz kadar deneyimli bir başka ülke tanıyor musunuz? Beşiktaş ve G.Saray’ı saymıyorum. Benim F.Bahçemde 20 yıl içinde 20’den fazla antrenör değişti. Hepsi de böyyüktü. G.Saray ve Beşiktaş’ı da sayarsak ortaya herhalde korkunç bir rakam çıkar. Gelenlerin hiçbirisinin gerçek kimlik ve kişiliğini, akıllı mıdır geri zekâlı mıdır, bunları düşünmüyoruz. Ağızdan dolma sözlerle trilyonları veriyoruz. Ne oluyorsa ülkenin boşa giden trilyonlarına oluyor. Yani fakir fukaranın kış kıyamette geçimlerinden arttırdıkları paralara... Şu Kalli’ye bir bakın. Kim yapabilir bu çılgınlığı liglerimizin ve Avrupa kupalarının en sıcak günlerinde “Gençlerden takım yaratacağım” rüyasıyla ortaya çıkıyor ve bunu da uyguluyor. Büyük futbolcularını da yedek kulübesine çekiyor! Hiçbir yönetici de “Sen ne yapıyorsun” diye sormuyor, soramıyorlar çünkü korkuyorlar. İşte aldıkları sonuç da ortada. Ya Zico’ya ne demeli. Sezon başında ülkesine gönderilmesi söz konusuydu. Sırayla büyük takımları yenmeleri onu ipten döndürdü. Zico nedenleri, niçinleri düşünmeden büyük havalara girdi. Bunun sarhoşluğu hâlâ devam etmekte. O da kalkıyor, çarşambü günü G.Saray maçı var diye Bursa’ya karşı yedek kulübesindekileri sahaya çıkarıyor. Sanırım Bursa’yı çantada keklik gibi görüyordu. Anlamadığım bir nokta var. En aşağısı 1.5 trilyon transfer ücreti alan futbolcular 10 günde 3 maç yapmaktan nasıl yorulabiliyorlar. Biz de oynadık bu topu. Hem de kuru fasulye pilavla. Nasıl oluyor da Türkiye liglerinde hem cumartesi hem de pazar maç yapabiliyorduk. Evet... F.Bahçe Avrupa’da sanayileşmiş görkemli takımlardan bazılarını dize getirdi. Çok mutlu olduk. Önemli bir olay. Ama bir de geriye dönüp bakalım. Liglerde ikinci kümeye düşmesi tartışılan takımlar karşısında, son Bursa maçı hariç 16 puan kaybetmiş. Yani son maçla da 19 puan oluyor. Avrupa maçları önemli de lig maçları değil mi? Böyle bir mantığın arkasına sığınılabilir mi? Böyle bir antrenör için de böyyük antrenör denir mi? Kendimizi bu küçüklük duygusundan kurtaralım. Sıradan insanları ilahlaştırıp onların önünde kul olmayalım. Ulusal atlet, dünyanın en iyi sporcularının yarıştığı koşuda 3. oldu PERDE ARKASI / TUĞRUL YENİDOĞAN ‘Top Siyasete, Siyaset de Topa Girmez!’ “Top siyasete, siyaset de topa giremez”… Bu söz kime mi ait? İnanamayacaksınız ama federasyonumuzun yeni başkanı Hasan Doğan’a ait. Hem de gazetelerin spor müdürleriyle gerçekleştirdiği tanışma yemeğinde söylemiş bu sözü. Yakın arkadaşı sayın Başbakan da seçim zaferinin coşkusuyla Cumhuriyetimizi Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleyerek muasır medeniyet seviyesine ulaştıracağını söylemişti. Son derece inandırıcı ve güven telkin ediciydi. Tıpkı yakın arkadaşı Hasan Doğan gibi. Sonra vaat ettiği medeniyet seviyesinin ilk adımını atarak başımıza türban geçiriverdi. Bu gidişle yakında Ata’ya ne denli bağlı olduğunu göstermek için bir kez daha ortaya çıkar, “az zamanda çok ve büyük işler yaptık” şeklinde de konuşur. Ne de olsa Başbakanlık konutundaki türban, sırasıyla Çankaya’ya, Dışişleri Bakanlığı’na, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na ve devletin birçok kurumunun tepesine “az zamanda” oturuverdi. Ne olduğunu anlayamadık. Bir TFF’nin tepesi eksik kalmıştı. 14 Şubat’ta orası da türbanlı oluverdi. Darısı apartman yönetimlerimize varıncaya kadar tüm kurumlarımızın başına. “Tüm bunlar siyasi bir yapılanmanın parçaları mı” diye şüphe etmeyin sakın. Ne ilgisi var. Sadece hizmet için… Hem ne demiş federasyonumuzun yeni başkanı: “Top siyasete, siyaset de topa giremez.” Gözümüzün içerisine sokarcasına yapılan siyasi atanışını hatırlatırsak da: “Ben top demiştim, futbol topu dememiştim. Plaj topu var, bilardo topu var, askeri müzede gülle atan tarihi toplar var..” diye örneklemelerle işin içinden sıyrılabilir. Haklıdır da… Ortaya “Evet ya da hayır” diye cevaplanmasını beklediğim birkaç soru atmak istiyorum. Bizzat yeni federasyonumuzun başkanı da kendi kendine cevaplarsa memnun olurum. Başbakan’ın arkadaşı olmasa, daha önce sadece Boks Federasyonu’nda kısa bir dönem görev yapmış, hiçbir kulüp yöneticiliği tecrübesi olmayan, spor geçmişi bulunmayan Hasan Doğan, Levent Bıçakcı federasyonunun başkanvekili olabilir miydi? Evet mi, hayır mı? Bizzat Başbakan’ın talimatı olmasa, tüm kulüpler ilk kez bir konuda görüş birliğine varıp Hasan Doğan ismi etrafında birleşir, federasyon başkanlığını kendisine gümüş tepsi içinde sunarlar mıydı? Evet mi, hayır mı? 4 yıl için o koltuğa oturan Hasan Doğan, AKP iktidarı görev süresini tamamlamadan yıkılır, bir başka parti iktidara gelirse o koltukta oturmaya devam edebilir mi? Evet mi, hayır mı? Verilen cevapların tümü “evet”se benim ekleyecek bir şeyim yok. Ancak tümü “hayır”sa şöyle bir önerim var: Nisan, mayıs aylarına gelindiğinde, kümede kalma mücadelesi ve şampiyonluk yarışı kızıştığı sıralarda, hakem hatalarından canı yanan takımların taraftarları tezahüratlarını yaparken adil davransınlar. Geçmişte o hakemleri atadığı düşünülen federasyon başkanı istifaya davet edilirdi. Tamam, hakemleri MHK, MHK’yi de federasyon başkanları atıyor, ama şimdi bir de o federasyon başkanını atayan bir Başbakan söz konusu. O zaman yapılacak tek şey var, hakem penaltıyı çalmadı mı “Başbakan istifa!” Takımınız 2 metre ofsayttan yediği golle mağlup mu oldu: “Başbakan istifa!” Haksız kırmızı karttan takımınız eksik mi kaldı: “Başbakan istifa!” Son sözüm de “Başbakan’ın yakın arkadaşı olması futbola hizmet için büyük avantaj” şeklinde yorumlarda bulunan meslektaşlarımıza: Doğrudur, Sayın Doğan Başbakan’a yakındır. Ancak herhalde Albayrak ailesinden daha yakın değildir. Sahi, Trabzonspor’un en başarısız dönemine imza atan, en çok borçla koltuğunu bırakan, tarihinde ilk kez ibra edilmeden görevini devretmek zorunda kalan ve Bordo Mavili taraftar sitelerinde yazıldığına göre en çok tepki gören başkanın adı neydi? Elvan madalyayla dönüyor Elvan, üçüncülüğü elde ederek bronz madalyanın sahibi oldu. Spor Servisi Ulusal atlet Elvan Abeylegesse, dünyanın en iyi mesafecilerinin mücadele ettiği ‘World Best 10 km’ yol yarışında üçüncü oldu. Abeylegesse, Porto Riko’nun başkenti San Juan’da düzenlenen yarışta bayanlarda 31.38’lik derecesiyle üçüncülüğü elde etti. Ay Yıldızlı atletimiz yarış sonrası, “Bu turnuvaya çok büyük önem vermiştim. Uzun bir zamandır çalışmalarımı bu yönde devam ettiriyordum. Önemli atletler arasında böyle bir derece almak beni çok mutlu etti. Beni destekleyenlere teşekkür ediyorum” dedi. Yarışta bayanlar kategorisinde birinciliği, 31.02’lik derecesiyle Kenya asıllı Hollandalı atlet Lornah Kiplagat alırken, Etiyopyalı Mestawet Tufa, 31.12 ile ikinci sırada kaldı. Erkeklerde ise 28.03’lük derecesiyle Etiyopyalı Deriba Mergia birinci, Kenyalı Silas Kipruto 28.02 ile ikinci, bir diğer Kenyalı Wilson Kipsang ise 28.09’luk derecesiyle üçüncü oldu. Bayanlar ve erkekler birincilerinin 20’şer bin dolar para ödülü aldığı yarışmada, ikinciler 12’şer, üçüncüler de 8’er bin dolarlık para ödülünü hak kazandı. GÜNÜN İÇİNDEN ? Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, dün Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’yla bir araya geldi. Toplantıda ulusal takımla ilgili konular görüşüldü. ? Merkez Hakem Kurulu, Turkcell Süper Lig’de görev yapan hakemlerle bugün görüşecek. ? Fortis Türkiye Kupası hakemleri / G.BirliğiAdana Demir: Barış Şimşek, KayseriG.Birliğ Oftaş: Hüseyin Göçek, BeşiktaşÇ.Rize: Halis Özkahya. ? SporToto 29. hafta değerlendirmesinde 15 bilen çıkmayınca 109 bin 161 Ytl 6 Ykr gelecek haftaya devretti. ? İspanyol basını lig maçında Real Madrid’in gol attığını zannederken Getafe’den gol yemesini ve mücadeleyi kaybetmesini alaycı bir dille eleştirdi. ? Bayanlar Basketbol Opel Türkiye Kupası 46 Nisan’da Adana’da yapılacak. ? TTNet Beykoz, Alpella maçında kural hatası olduğu gerekçesiyle Basketbol Federasyonu’na itiraz etti. ? Adana’da 61027715 kombinesini bilenler 14.293,08 YTL kazandı. KANLI FORMAYA ÇAMUR FORMÜLÜ KAYSERİ (Cumhuriyet) TFF 1. Lig’de dün oynanan karşılaşmada Kayseri Erciyesspor’la Orduspor golsüz berabere kalırken, maç içerisinde bir pozisyonda başına gelen darbeyle kanlar içinde kalan konuk ekip kaptanı Mehmet’in görüntüsü şaşkınlık yarattı. Orduspor kaptanı Mehmet, bir pozisyonda başına gelen darbeyle sakatlık geçirdi. Tedavisi yapılan ve başı sarılan Mehmet, formasına kan bulaştığı için hakem tarafından oyuna alınmadı. Yedek forma Orduspor malzemecileri tarafından bulunamayınca ilginç görüntüler ortaya çıktı. Mehmet bunun üzerine formasındaki kanı çamurla kapatıp oyuna devam etti. Eposta: hderingor?hotmail.com Mehmet CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle