06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2008 PAZAR 6 HABERLER MHP’liler ek 17. madde için Gül’ün onayından sonra harekete geçmeyi planlıyor PAZAR ORHAN BURSALI AKP bekleme eğiliminde Sezer ‘Humeyni’ rejimi ile uyardı ? ANKARA (ANKA) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye’nin türban tartışmalarıyla çok tehlikeli bir noktaya doğru sürüklendiğini söyledi. İran’daki Humeyni rejimine sol, liberal ve komünistlerin “özgürlük” adına destek verdiğini hatırlatan Sezer, “Zannettiler ki şah rejimi gittiğinde bunlar fikirlerini daha kolay söyleyecekler, daha özgür olacaklar. Sonuçta tam tersine şah rejiminden daha baskıcı bir rejim ortaya çıktı. Şimdi İran’da başını örtmeyen hiçbir kadının hayat hakkı yok” diye konuştu. Zeki Sezer ayrıca tüm demokrasi güçlerini “DSP’ye” davet etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde yapılacak değişiklik için Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliği ile ilgili kararının bekleneceği mesajını verirken; MHP, anayasa değişikliği yürürlüğe girer girmez ek 17. madde ile ilgili yasa önerisinin TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülmesini isteyecek. Erdoğan’ın partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’ndaki açıklamaları, türban yasağının kaldırılması konusunda yapılacak düzenlemelerde uzlaşan AKP ve MHP arasındaki ge Türban ve Aydınlar Türbanı nasıl tartışmalı? Gazetelerde yazan ve TV’deki açık oturumlarda konuşan bir kısım aydının (dinciler dışında) türban konusuna nasıl yaklaştıklarını anlamaya çalışıyorum. Bir kısmı, türbanı (tabii ki üniversitelerde) bireysel özgürlükler ve laik uygulamaların nesnesi olarak görüyor. Onlara göre, reşit insanların başlarını nasıl bağlayacakları ve üniversiteye nasıl gidecekleri tamamen onların sorunudur. Bu aydın ekibinin tartışma alanı, bireysel özgürlüğün dışına taşmıyor! Şüphesiz, türban takmanın tekilbireysel özgürlük alanı var. Ama, bireysel özgürlük alanının ötesi de var. Ne yazık ki, “ötesi” onları ilgilendirmiyor. Onlar için, “ötesi”, “laikçilerin, Kemalist otoriter rejim yanlılarının tepeden dayatmaları ve özgürlükleri kısıtlayıcı düşünceleri”. Sorunu böyle koyduklarında, birey ile toplum arasındaki ilişkiye bakışlarında tek yanlı kalıyorlar; “ötesi” için söyledikleri “sonrasında bir şey olmaz, Türkiye aslan gibidir, özgürlüklerden zarar gelmez’’ falan filan gibi temelsiz tabansız, bol demagoji.. Sosyolojik boyut sıfır: Türkiye’nin toplum yapısı ve siyasal İslamın plan ve programı konusunda hiçbir tartışmaya girmeyen ve “ötesi” üzerine söyleyecek sözü ve entelektüeldüşünce derinliği olmayan, sığ mı sığ bir tutum. Bu görüşün uç noktasında, her inanışın kendi hukukuna uygun yaşadığı bir cemaatler topluluğu duruyor! Tabii ki farklı etnik kökenliler de alıp başını gidebilir! Bu karışık grup, siyasi dincilerle birlikte, ulusu reddediyorlar. Zaten ulus devleti de ırkçılığın kaynağı ilan ediyorlar: Derhal yok ola, çözüle ve dağıla! Çok açıktır ki, bu görüşler Türkiye’yi çözecek gelişmeleri içinde barındırıyor. Bu görüşlerle, Türkiye üzerinde iddia sahibi devletler arasındaki büyük uyum dikkati çekiyor!.. Burada başka bir sahtekârlık devreye giriyor: Ulus devlet bitmiş! Hem de, ulus devletlerin egemenlik savaşıyla birbirine girdiği çağımızda! ??? Bir diğer kesim aydın, kolaycı bir şablon içinde. Onlar için düne kadar bir kötü vardı: “Kemalist, vesayetçi, otoriter yönetim.” Bu nedenle, başından itibaren AKP ile büyük bir dayanışma içine girdiler ortak “baş düşmanları”na karşı! Ancak, zaman içinde AKP’nin dinciümmetçi, köktentürbancı, sadece kendisine demokrat yüzü, artık reddedilmez bir biçimde ortaya çıktıkça, utanarak da olsa “köktendinci dayatma”dan bahsetmeye başladılar. Şimdi bu kesim “iki dinin kıskacı” diyor: Köktencemaatçilik ile köktenmilliyetçilik! Bu kesimin sözcüsüne göre bir kesim, “Türbanı hiç taktırmayız”, diğeri de “Her yerde takarız”ı savunuyormuş. Geniş bir “ara kesim”i de buraya dahil edebiliriz. Bir dizi oportünist, susarak, sözde iki tarafa da karşı çıkarak, veya esas olarak “milliyetçiliği”, ulus devleti hedef alarak, bu ara kesitte at koşturuyor; kısmen dış güçleri, kısmen çeşitli kesimleri kollayarak, ekmek parasını kazanmak için ip cambazlığı yapıyor! Ama, kafalardaki şablonları hayatla örtüşmüyor!. ??? Bu kesimlerle ortak bir tartışma zemininde buluşmak ve sorun çözücü fikirler üretmek ne kadar mümkün? Ne yazık ki bizim millet monolog yanlısıdır! Herkes müthiş “düşünce iktidarı” sahibidir! Sarsılmaz! Etkilenmez! Başkalarının söyledikleri her şey, bu iktidar duvarına çarpıp tuzla buz olur! Örneğin bu “liberal”, “küreselci”, “küresel solcu” entelektüeller, türbanın sadece bireysel özgürlük yönünü görür ve tartışır! Ama toplumun yarısından çoğunun dile getirdiği “Evet bu yönü var, ama türban bireysel bir sorun olarak ortaya çıkmadı, kadınları türbanlayarak dinselleştirmeyi derinleştirmek.. siyasi İslam programının bir taktiği de var. Sorunun bu toplumsal yanı çok önemlidir..” görüşünü hiç tartışmazlar... Bunlar milliyetçi, ulus devletçi, Kemalist vesayetçi ideolojinin sahipleridir! Buna karşılık ortaya atılan, “Tamam, üniversitelerde serbest olsun, ama türbanın ilköğretim ve liseye ve devlet hizmetlerine girmeyeceğine ilişkin de bir yasal önlem alınsın” biçimindeki uzlaşmaya da yanaşmazlar... Neden böyle? Bizde aydın, ne yazık ki genellikle bağımsız gibi görünür ama, bağımsız bir düşünce ve toplumsal odak olamamıştır.. belki tek tük birkaç örnek dışında! Burada temel sorun, bilimfelsefe, düşünce üretiminde, Türkiye’nin evrensel anlamda hiçliğidir! Bilim ve düşünce kültürü derinliğinde yoksunluk, ne yazık ki, aydınımızın niteliğini belirliyor! ? MHP, anayasa değişikliği yürürlüğe girer girmez ek 17. madde ile ilgili yasa önerisinin Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülmesini isteyecek. rilimi tırmandıracak gibi gözüküyor. MHP, AKP’nin iki parti arasındaki uzlaşmaya sadık kalmasını isterken; Erdoğan, YÖK Yasası’ndaki değişiklik için Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliği ile ilgili kararının bekleneceği mesajını verdi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, iki parti arasındaki uzlaşmanın, anayasa değişikliği sürecinin tamamlanmasından hemen sonra YÖK Yasası’ndaki değişikliğin yapılması yönünde olduğunu belirterek, “Bunun dışında herhangi bir talep bize ulaşmış değil” dedi. Şandır, üniversiteye çarşaf ve peçelilerin de girebileceği yönünde kaygılar olduğunu, bu nedenle ek 17. maddenin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Şandır, şöyle konuştu: “Bu çok önemli bir değişiklik. Ek 17’de ortaya koyduğumuz irade, başörtüsünün bir siyasi simge olarak ve bazı kişiler tarafından cumhuriyetimi zin laik ve demokratik yapısına tehdit aracı olarak kullanılmasına da engel olmak niyeti bulunmaktadır. Uygulayıcılar bunu bu şekilde anlamalıdır.” Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinden sonra YÖK Yasası ile ilgili yasa değişikliği önerisinin iki parti arasındaki uzlaşma gereği Milli Eğitim Komisyonu’nun gündemine alınması gerektiğini belirten Şandır, “Eğer anayasa değişikliği yürürlüğe girdikten sonra AKP yasa önerisini bekletme kararı alırsa tavrınız ne olur” sorusu üzerine, “Onu o zaman değerlendiririz” demekle yetindi. ‘TEREDDÜT İÇİNDELER’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın türban düzenlemesiyle ilgili tereddüt içinde olduğunu belirterek “Başbakan, YÖK Yasası’nın 17. maddesinde yapılacak değişikliği askıya aldıklarını, anayasa değişikliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi kararını bekleme gereği duyduklarını söylemiştir” dedi. CHP lideri Baykal, “2007 Mülkiye Büyük Ödülü”nün Prof. Dr. Sadun Aren’e verilmesi nedeniyle yapılan törene katıldı. Törenin ardından soruları yanıtlayan Baykal, yapılan düzenlemenin uygulamayı hiçbir şekilde etkilemeyeceğinin hukuki olarak da ortada bulunduğunu belirtti. Yapılan düzenlemenin yasağı kaldırmadığını söyleyen Baykal, “Bu proje bir fiyasko haline gelmiştir” diye konuştu. ‘MUTABAKATA SADIK KALIN’ Haber Merkezi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, üniversitelerde türbanın serbest bırakılması amacıyla yapılan anayasa değişikliğinin ardından YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde değişiklik yapılması için vardıkları mutabakat konusunda AKP’ye çağrıda bulundu. Milliyet gazetesinden Fikret Bila’nın sorularını yanıtlayan Bahçeli, 17. madde konusunda da MHP’nin bir tereddüdü olmadığını vurgulayarak Bahçeli, “Mutabakatımızın arkasında duruyoruz. AKP’nin de ek 17. madde konusunda varılan mutabakatın arkasında durması lazım” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın17. maddedeki değişiklik için Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklediklerini söylemesine karşın Bahçeli, “Bunun için mahkemenin kararını beklemeye gerek yok” dedi. Şener: Öfke hitabet olamaz ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Eski devlet bakanı ve başbakan yardımcısı, TOBB ETÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Abdüllatif Şener, katıldığı Antalya Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (ANSİAD) aylık toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da düzenlenen AKP İl Başkanları toplantısında kullandığı üslubu eleştirerek “Öfkeli konuşmak bir sanat olamaz. Hitabet biçimi olabilir, ama hiçbir zaman öfkeli konuşmak bir hitabet sanatı olmaz. Diğer taraftan bu biçim de, şık bir biçim olmaz. Faydalı bir biçim olmaz. Yanlış bir hitabet biçimi olur, zararlı bir hitabet biçimi olur” dedi. Saldırgan şırıngalarla yakalandı MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’in Tarsus ilçesinde dün de iki kadının bacağına asit atıldı. Böylelikle ilçede bu tür saldırıya uğrayanların sayısı 7’ye yükselirken, saldırgan Deniz Koçak’ın (28) suç aletiyle birlikte yakalandığı bildirildi. Zanlının, Tarsus yakınlarında bir süt fabrikasında çalıştığı, saldırılarda kullandığı yanıcı maddeyi de fabrikadan elde ettiği öğrenildi. Tarsus’ta Atatürk Caddesi Yarenlik Alanı’nda yürüyen, İ.G. (17) ve E.Ş’nin (17) bacaklarına da şırıngadan yakıcı bir madde püskürtüldü. Genç kızlara saldıran zanlı Deniz Koçak’ın eşgali MOBESE kameraları aracılığıyla belirlendi. Evinden çıktıktan sonra takibe alınan Koçak, gözaltına alındı. Cebinde iki şırınga bulunan Koçak, sorguya alındı. Tarsus Kaymakamı Abdulhamit Erguvan, Koçak’ın “ruhsal sorunları olabileceğini tahmin ettiklerini’’, olayın siyasi ve ideolojik boyutunun bulunmadığını söyledi. Vali Hüseyin Aksoy saldırıların siyasi boyutunun araştırıldığını ifade etti. Aksoy, şırınganın içerisindeki sıvının akülerde kullanılan asit türü madde olduğunu belirtti. Zanlı Koçak suç aletiyle birlikte ele geçirildi. obursali?cumhuriyet.com.tr. CUMHURİYET 06 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle