Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2008 PAZAR 4 HABERLER AnayasaAdalet Karma Komisyonu, dokunulmazlık dosyaları için görüş isteyecek DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Üç Kedinin Öyküsü Sevgili, Sokak kedilerini, sırça köşkte yaşar gibi özen gösterilen cins kedilerden daha çok severim. Benim şimdiki kedim Haydut da bir sokak kedisi, ama cinsini sorduklarında hiç açık etmem, Soke Cihangiri Soke’si derim. Herkes bunun Cihangir Sokak Kedisi anlamına geldiğini anlar. Kediler bir garip oluyorlar, kendi sahiplerini, kendi evlerini kendileri seçiyorlar. Haydut da altı yıl kadar öyle yapmış, ne zaman beni sokakta görse peşime takılır olmuştu. Önceleri kapı önünde bir şeyler veriyordum. Sonra kendine özgü yöntemlerle kapıyı zorlayıp, apartıman içine girmeye başladı. O kadar sevimliydi ki, dayanamadım, zaman zaman içeri almaya başladım. Hayrettir, aslında müzmin bir kedi sever olan Mine, belki de sonradan başına gelecekleri tahmin ettiği için olsa gerek, önceleri karşı koydu. Hani sen kedi severdin, bütün çocukluğun ve ilkgençliğin de kediler arasında geçmiş, dediğimde itirazını şöyle açıklıyordu: Ben güzel kedi alacağım, bu kirli bir sokak kedisi. Benim de ona kıyasla bir sokak kedisi olduğumu söylemedim hiç, hep içimde sakladım. ??? Durum böyle olunca, Haydut’u arada içeri alıyor, Mine gelmeden önce çıkarıyordum. Zavallı kedicik, içerde hiçbir zaman güvenli uyuyamıyor, neredeyse tek gözü açık yatıyordu ve ben ne zaman yerimden kalksam, o da “Herhalde dışarı çıkarılma vaktim geldi” diyerek huzursuzca doğruluyordu. Haydut’un direnci kırması çok da uzun sürmedi. O şimdi Mine’ye göre, dünyanın en güzel kedisi ve “tatlısı kıymetlisi”. Bu arada kedisi mebzul Cihangir’de, bizim apartıman girişine bir küçük dişi kedi daha dadandı. İkide bir kalorifer dairesine veya apartımanın orasına burasına yavruluyor, onlara bakamıyor, bu yüzden de yavrular ölüyordu. Sonunda Mine çareyi onu kısırlaştırmakta buldu. Ameliyatın ardından birkaç gün klinikte kaldıktan sonra, apartımanın girişinde kendisine yer edindi. Pek muhtemeldi ki, o da Haydut’un yolunu izleyecek ve evimizde biri erkek biri dişi iki kısırlaştırılmış kedi birlikte yaşayacaklardı. Ama olmadı, “Kız”, “Haydut”u fena halde kıskanıyor, ona sürekli saldırıyordu. Belki de evi kendi egemenlik sahası olarak kabul ediyor, “Haydut”a tahammül gösteremiyordu. Gel zaman git zaman “Kız” apartıman girişinde yaşayan, kapıdaki öbür kedilerden daha üstün kalite mamalarla beslenen, en imtiyazlı değilse bile yarı imtiyazlı statüye sahip bir yakınımız oldu çıktı. ??? Bir yıl kadar önce, bir başka bıçkın dadandı apartımana. Bu küçük gri kedi, ip gibi ipince, sık nefes alan, hasta görünüşlüydü. Tabii Mine onu da aldı, Özkan Bey’e götürdü, ciğerlerinin filmi alındı, tümör olduğu söylendi, gereği yapıldı, bir hafta kadar bakıldı. Sonra tekrar döndü. “Ameliyatlı” iyileşmişti, ama öylesine bir zorbaydı ki, kendi egemenlik sahası olan apartıman içinde “Kız”a hayat hakkı tanımıyor, kendisinden daha iri olan hemcinsini dövüyor, yıldırıyor, bizleri görünce hemen yanımıza koşuyordu. Kısa sürede, “Kız”ın kapı önünde paspas içindeki yerini almakla kalmadı, onu apartımanın dışına sokağa sürdü, “Kız” da bir daha içeri giremez oldu. Haydut’a karşı cabbar olan “Kız” artık bir yılgın kediye dönüşmüş, öbür kedilerden de çekinir, kaçar olmuştu. O kadar ki, zaman zaman mamasını verdiğimde, kimseden korkmadan yesin diye onunkini diğerlerininkinden ayrı yere koyuyor, bitirene kadar başucunda bekliyordum. Üç gün önce kar başladığında, ameliyatlının altı yedi gündür, apartımanda görülmediğini fark ettik. Her tarafa baktık, yoktu. Kar yağmıyor olsaydı, “Bir yerlere gitmiştir, gelir” der, merak etmezdik. Ama kara rağmen gelmeyince, artık ayaklarımızın arasında dolaşan, sanki kendisini tedavi ettirdiğimizi bildiğini bize anlatmak isteyen ameliyatlının artık bir daha gelemeyeceğini düşünmeye başladık. Dün ise Sevgili, bizim pısmış “Kız” geldi yine, apartımana girdi, çekinmeden. Senin anlayacağın, ameliyatlı artık hiç gelemeyecek galiba... AKP’nin DTP açmazı EMİNE KAPLAN Aşkın tazminat davasını kazandı YUSUF ZİYA CANSEVER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması ya da sınırlandırılması önerilerine yıllardır karşı çıkan AKP, DTP’lilerin dosyaları konusunda karar vermekte zorlanıyor. TBMM AnayasaAdalet Karma Komisyonu’nda oluşturulan hazırlık komisyonlarında DTP’liler dışındaki milletvekillerinin dokunulmazlığının dönem sonuna bırakılması kararlaştırılırken, DTP’li milletvekilleri Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Şerafettin Halis, İbrahim Binici ve Bağım ? 4 DTP’li milletvekili ile Bağımsız Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani’nin dosyalarıyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı’ndan hukuki görüş istendi. sız Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani’nin dokunulmazlıklarıyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı’ndan görüş istendi. rede çalışmalarını tamamlayarak raporlarını hazırladı. Bu komisyonlarda, CHP ve MHP’nin karşı çıkmasına rağmen AKP’lilerin oyları ile dosyalarla ilgili olarak yargılamanın dönem sonuna bırakılmasına karar verildi. 3 No’lu hazırlık komisyonunda ise 19 milletvekiliyle ilgili 26 dosya bulunuyor. DTP Grup Başkanı Türk, Diyarbakır Milletvekili Tuğluk, Tunceli Milletvekili Halis, Şanlıurfa Milletvekili Binici ile Bağımsız Raporlar tamam TBMM İçtüzüğü uyarınca TBMM AnayasaAdalet Karma Komisyonu’nda milletvekilleriyle ilgili 77 dokunulmazlık dosyası için 3 ayrı hazırlık komisyonu oluşturuldu. 1 ve 2 No’lu hazırlık komisyonları, içtüzükte öngörülen bir aylık sü Hakkârı Milletvekili Geylani’nin dosyaları ise bu komisyonu düşündürüyor. Özellikle de bazı DTP’lilerin ‘suçu ve suçluyu övme’ suçunun yer aldığı dosyaları konusunda verilecek kararın kamuoyunda farklı tartışmalara neden olabileceği endişesi AKP’yi zorluyor. Çalışma süresini uzatan komisyon, ayrıca DTP’li vekillerin dosyalarıyla ilgili başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlardan hukuki görüş istedi. Hukuki görüşlerin de gelmesinden sonra komisyonun toplanarak gündemindeki dosyalarla ilgili karar vereceği öğrenildi. VAN Eski Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, kendisini “yasadışı olarak topladığı bilgi ve belgelerle insanları fişlemekle”le suçlayan eski Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan hakkında açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın son oturumuna taraflar katılmazken, Kaçan’ın Aşkın’a 1500 YTL manevi tazminat ödemesine karar verildi. Mahkeme, tazminatın 18 Temmuz 2006’dan başlamak suretiyle yasal faiziyle birlikte ödenmesini kararlaştırdı. Böylelikle Aşkın, hakkındaki yolsuzluk davasında mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyayı YÖK’e göndermesinin ardından bir hukuk zaferi daha kazanmış oldu. asirmen?cumhuriyet.com.tr CUMHURİYET 04 CMYK