07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türban için YÖK Yasası’nın ek 17. maddesindeki değişikliği zamana yaymak istiyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA AKP , yan çiziyor ‘Yargı bağımsızdır sözü yeterli değil’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında, Sabancı suikastı sanığı Fehriye Erdal hakkında Belçika’da verilen 2 yıllık hapis cezasının gündeme geldiğini açıkladı. Türkiye’nin teröre karşı samimi bir işbirliği beklediğini vurgulayan Çiçek, buna karşın birçok terör örgütü yöneticisi ve mensuplarının Türkiye ile birçok uluslararası kuruluşta birlikte yer alan bazı ülkelerde faaliyet gösterebildiğini söyledi. Çiçek, “Artık bu türlü kararlardan sonra yargı bağımsızdır sözüyle bizim yetinmemiz söz konusu olmaz” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversitelerde türban yasağını kaldırmak için MHP ile uzlaşan AKP, YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde yapılacak değişikliği hemen gerçekleştirmek istemiyor. Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinin ardından önce üniversitelerin uygulamasını ve CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin kararını görmek isteyen AKP, yasa olmadan da üniversitelerin türban yasağını kaldırabileceğini içeren açıklamalarıyla rektörlere mesaj veriyor. MHP ile AKP arasında üniversitelerde türban yasağını kaldırmayı hedefleyen anayasanın 2. maddesi ile YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin uzlaşmada işler karıştı. Uzlaşmanın hemen ardından önce anayasanın 10 ve 42. maddelerinde değişik İki Barbie Bebek... Onları sık sık TV ekranlarında görüyorum. Saçları sarı. Aslında siyah ama sarıya boyatıyorlar... Medyada çalışıyorlar... Yazı yazıyorlar gazetelerde... Son günlerde “sıkmabaş” tartışmalarında görüyorum... Bir iki dil biliyorlar, Türkçeden çok İngilizce konuşmayı yeğliyorlar... Yani Türkçe cümlenin içinde mutlaka ikiüç İngilizce kelime koyarak dertlerini anlatmaya çalışıyorlar. Güzeller ve bakımlılar... Demokrasi ve özgürlük sık sık kullandıkları kelimeler... Amerika’da, Londra’da okumuşlar... Varsıl ailelerin kızları ya da kadınları... 3035 yaşlarında çoğunluğu... Bazıları “Biz aydın kadınlar” diye söze girmeyi çok seviyor; deneyimli, kendilerini topluma kanıtlamış Nilgün Cerrahoğlu ve Meral Tamer gibi gazetecileri çıldırtıyorlar... Örneğin Meral Tamer, kadının özgürleşmesini savunurken bir tanesi “Mısır’da, Suriye’de kamuda çalışan kadınların bazıları kapalı, bazıları açık” deyip laikliğin ne olduğunun farkında bile olmadıklarını gösterebiliyor... Çok güzel göz süzüyorlar!.. Burunlarından kıl aldırtmıyorlar!.. “Sıkmabaşlı” kadınları öyle savunuyorlar ki bilemezsiniz... Nilgün Cerrahoğlu, onları dinledikçe “Aman Tanrım ben neredeyim” diye düşünüyor, Meral Tamer “Türkiye ne hale gelmiş” diye yumruklarını sıkıyor... ??? Peki, Canan Barlas’a ne demeli? Nilgün’le Meral eski arkadaşım... İkisinin de karşılarındaki sahte sarışın Barbie bebeklerinin “cehaletlerine” nasıl tahammül ettiklerine şaşırdım. Bilirim Nilgün de Meral de inatçıdır... Meral, doğrudan bir soru yöneltiyor: “Sıkmabaşlı kamu kurumlarında çalışsın mı?” Amerika’da eğitim gören, Harvard Üniversitesi’nde master yapan “sahte sarışın” ve ötekilere yöneltiyor bu soruyu... İmam hatipte okuduğu yıllarda “erkekleri buzlu camın ardından gördüğü” için onları hep merak ettiği bilinen “barbie kız” kıvırtıyor, zeytinyağlı, kuru fasulye tarifi yapar gibi bir şeyler zırvalıyor “Biz aydınlar bir araya gelip” filan gibi laflarla konuyu geçiştirirken Meral Tamer’in gözleri “Ay ben neredeyim!” diye sağa sola bakıyor... Nilgün de Meral gibi... Yorgunum ama inatla izliyorum Melih Meriç’in Habertürk’teki “Basın Kulübü”nü... Sıkmabaşlı avukat Fatma Benli, çok güzel oynuyor “mağdur kadın” rolünü... İşte tam o sırada 30 yıldır Türkiye’de yaşayan Alman kökenli Christine Şenol, söze girip gerçek Türkiye’nin fotoğrafını ortaya koyuyor... Barbie bebekler gözlerini açmış bakıyorlar... Canan Hanım’ın canı sıkılıyor... O hâlâ kendisini “Mehmet’le beni 28 Şubatçılar işimizden etti”den kurtaramamış... Christine Şenol, 70’li, 80’li yılların Türkiye’sini, 1990 sonrası dinci yapılanmayı, kadınların nasıl giderek kapandığını anlattı uzun uzun... İki barbie bebek uzayda!.. Hele Nilgün’ün yanında oturanı bir görseniz, öyle şişmiş, şişirilmiş ki, bir balon gibi havalarda... Tartışmanın başından beri sapla samanı karıştırıyor, “Ben Akşam’da da yazdım” deyip kasım kasım kasılıyor... Gözüm bir yerlerden ısırıyor onu... Galiba CNN’den ... ??? Programın adı “Yumurtasız omlet nasıl yapılır(!)” gibi bir şey miydi, neydi anımsayamadım... Bizim iki barbie bebek, Canan ablalarının ve Fatma kardeşlerinin tüm desteklerine karşın “sıfır” aldılar... Nilgün ve Meral evire çevire dövdü onları... Programın içeriği “Kadınlar geleceğe nasıl bakıyor”du ama bizim iki barbie bebek birikimli olmadıkları için istenilen sonuç alınamadı... Zaten ben de sonuna dek izlemedim... Koltukta uyuyup kalmışım!.. CEMİL ÇİÇEK: SÜRECİ İZLEYECEĞİZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu toplantısının ardından soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, türban düzenlemesine ilişkin olarak YÖK Yasası’nın ek 17. maddesi konusunda nasıl bir adım atılacağı yönündeki soru üzerine, “İşin anayasa çerçevesinde nasıl yülik yapılacağını, sonrasında da YÖK Yasası ile ilgili yasa önerisinin TBMM’den geçirileceğini açıklayan AKP yöneticileri, şimdi farklı açıklamalar yapıyor. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, ek 17. maddeyle ilgili sürecin devam ettiğini belirtmekle birlikte rektörlerin yasa olmadan da anayasa değişikliğini uygulayabileceğini söyledi. Bozdağ “Bu rektörlerin takdirinde olan bir konu. Uygulayıcılar, doğrurüyeceğine bakmak gerekir” dedi. TBMM’nin değişiklik paketini yüksek bir oy oranıyla kabul ettiğini belirten Çiçek, “Şu an anayasal süreç işlemektedir. Bu işi izlenimlerle değerlendirmek yerine hukuki gerekçelere bağlı olarak değerlendirmek daha doğru olur” diye konuştu. 1991 kararlarından sonra 1999’a kadar üniversiteler nasıl davrandılarsa bundan sonra da öyle davranmaları için bir engel yok” dedi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise, YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde önerdikleri düzenlemenin doğru bir düzenleme olduğunu belirterek, “Ek 17’nin anlamı şudur. Türbanın ‘türban’ diye tanımlanan bu hadisenin bir siyasi simge olarak kullanılmasını dan uygulama hükmü olarak isterlerse uygularlar” dedi. Bozdağ, “Farklı uygulama bir kaos oluşturmaz mı” sorusuna, “Niye kaos olsun? 1998’e kadar Türkiye’de sıkıntı yoktu” yanıtını verdi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da, “YÖK Yasası’nda değişiklik yapılmasına gerek var mı” sorusu üzerine, “Üniversitelerin kendi özerk kurullarında değerlendirme imkânları mevcut. 1989 ve veya siyasetin simgesi olarak cumhuriyetin temel değerlerine bir tehdit dayatmasında kullanılmasını önlemek için MHP olarak biz buna başörtüsü diyoruz. Bunun Anadolu’daki yaygın kullanıldığı şeklinde çene altından bağlanarak kullanılmasını yeterli buluyoruz” dedi. Şandır, ek 17. madde için üniversitelerdeki uygulamayı bekleyip beklemeyeceklerine ilişkin soruyu yanıtlarken, “Vardığımız mutabakat, anayasa değişikliği süreci tamamlanır tamamlanmaz, ek 17’deki kanun değişikliğini Meclis gündemine getirmek” görüşünü dile getirdi. Ek 17. madde olmadan anayasa değişikliğinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin bir soru üzerine Şandır, anayasa hükümlerinin bir başka yasa gerekmeksizin uygulanabilme olanağı olduğunu söyledi. İ STİKRAR BOZULUR ENDİŞESİ ‘Dursun Karataş görevleri başında’ ? BRÜKSEL (AA) Terör örgütü DHKPC yandaşları, örgütün lideri Dursun Karataş’ın öldüğüne ilişkin iddiaları yalanladılar. DHKPC tarafından Brüksel’deki “Basın Bürosu” kanalıyla yapılan yazılı açıklamada, Karataş’ın “görevleri başında” olduğu öne sürüldü. Açıklamada, Karataş’ın sağlık durumu, tedavi görüp görmediği ve nerede bulunduğu hakkında ise bilgi verilmedi. ABD yönetimi ‘türban’dan tedirgin oldu BAHADIR SELİM DİLEK Erdoğan’a ‘bahşiş’ sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Hüsnü Çöllü, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Bayındırlık ve İskân Bakanı Nafiz Özak’ın “Rüşvetle bahşişi karıştırmamak lazım” sözlerini TBMM gündemine taşıdı. Çöllü, Erdoğan’a şu soruları yöneltti: “‘Bahşiş’ verilmesi suiistimallere açık bir uygulama değil midir? Böyle bir uygulamaya bakan ve genel müdür düzeyinde yeşil ışık yakılması kabul edilebilir mi? ” Emir’in hediyeleri Meclis’te ? ANKARA (ANKA) CHP’li Ahmet Ersin ve Yaşar Ağyüz, Katar Emiri’nin verdiği pahalı hediyeleri TBMM gündemine taşıdılar. Ersin Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Gül’e, 57 Şubat günlerindeki ziyaretinde, Katar Emiri hangi hediyeleri verdi? Hediyelerin değeri nedir?” diye sordu. Ağyüz de “Katar şeyhinin olası ziyaretinde, ‘Devlet Şeref Madalyası’ vermeyi düşünür müsünüz” sorusunu yöneltti. Danıştay’dan soruşturma izni ? ANKARA (ANKA) Danıştay, kurumu zarara uğrattığı gerekçesiyle TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney hakkında soruşturma izni vermeyen Başbakan’ın kararını kaldırdı. Güney, mevzuatta yer almadığı halde ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun; ‘mali tabloların düzenlenmesi yetkisinin Muhasebe ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı’nda olduğu’ uyarısına rağmen, mali tabloların önce yeminli mali müşavirlik denetiminden geçirilmesi konusundaki talimatı nedeniyle soruşturulacak. ANKARA ABD’nin, dışişleri bakan yardımcılarından Matt Bryza’nın, “Türban, Türkiye’nin karar vereceği bir iç meseledir” yönündeki resmi görüşüne karşın, “siyasal, ekonomik ve toplumsal istikrar” bağlamında türban tartışmalarından tedirgin olduğu belirtiliyor. Washington yönetimi türban konusunda ortaya koyduğu resmi görüşünün aksine, siyasal açıdan farklı beklenti içine girdi. Bryza’nın, “Türban takmak, kadınlar için kişisel bir seçimdir. ABD, demokratik toplumların saygı göstermesi gereken din özgürlüğünü desteklemeyi sürdürüyor” yönündeki değerlendirmesine karşın, Ankara büyükelçiliği gelişmeleri yakın takibe aldı. Edinilen bilgilere göre ABD’nin Ankara büyükelçiliğinden “siyasal işler” ile ilgilenen diplomatların, türban tartışmalarının başlamasından bu yana gerek AKP, gerekse MHP’li milletvekilleri ve genel başkan yardımcılarıyla yakın teması sürdürdüğü ortaya çıktı. ABD’li diplomatların birinci elden nabız tutma çabası içinde olduğu ve gerektiği zaman da “gerekli telkinlerde” bulunmak için zemin oluşturdukları belirtildi. Ankara’da yapılan değerlendirmelere göre ABD’nin türban konu sundaki yaklaşımı, “Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve ekonomik istikrarının korunması” çerçevesinde şekillendi. Özellikle Irak konusunda son dönemde ciddi işbirliğinin gündeme gelmesiyle birlikte, Türkiye’de toplumsal karmaşa çıkmasından ve bunun da “siyasal istikrarı” bozacağından kaygı duyan Washington yönetiminin önemli kaygıları bulunduğu belirtildi. Yapılan değerlendirmelere göre ABD yönetiminin tarafsız görüntü verme çabasının arkasında, Türkiye’de askerin laiklik ve türban konusundaki hassasiyeti yer aldı. ABD’nin bu yaklaşımına karşın AB üyesi ülkelerin Ankara’daki diplomatlarında ise “Gelişmeler Türkiye’nin hızla laiklikten uzaklaşmakta olduğunu gösteriyor” görüşü öne çıktı. SHP Genel Başkanı, Adana’da düzenlediği basın toplantısında,Türkiye gündemini değerlendirdi. Karayalçın, AKP’nin inanç üzerinden husumet siyaseti yaptığı söyledi: Yasa kaosa yol açacak SAV AŞ KÜRKLÜ ADANA SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, türban konusundaki gelişmelerden dolayı AKP hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı suçladı. Partisinin yapacağı bir dizi çalışma için Adana’ya gelen Karayalçın, SHP İl Başkanı Sabahattin Öztaş, ilçe başkanları ve bazı partililer ile Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir’in de katıldığı toplantıda, Türkiye gün demini değerlendirdi. Karayalçın, Türkiye’nin hızlı gündeminde türbanın ekonomi ve sosyal güvenlik ile dış siyasetteki başarısızlıklar gözden kaçırılmak için özellikle gündeme taşındığını belirterek “Ama artık bu ‘husumet siyaseti’ne dönüşmüştür. AKP, artık inanç ve etnik farklılıklar üzerinde, giyim ve örtünme üzerinde husumet siyaseti yapmaktadır” dedi. Türban konusunda daha büyük endişeler taşıdığını vurgulayan Karayalçın, “Türban konusunda çı kartılmak istenen yasa, inanç ve etnik farklılıklar üzerinde etkili olup, bir kaosa yol açacak görüntüdedir” dedi. Türban konusunda çözüm aramanın yetersiz olduğunu, bu konuda Başbakan Erdoğan’ı suçlayan Karayalçın şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı Gül’ün sorunu gereği gibi değerlendirmesini talep ediyorum. Anayasa Mahkemesi’nin yargıçlarının da konuyu her yönüyle göreceğini ve gerekeni yapacağını bekliyorum.” Wilson, hamiliğe soyundu ABD Büyükelçisi’nin Antakya’da Arap asıllı Alevilere (Nusayriler), ‘Türkiye’den bir şikâyetiniz varsa bize söyleyin’ dediği öne sürüldü AKIN BODUR İSKENDERUN ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’un geçen hafta Antakya’ya yaptığı ziyarette Nusayrilere (Arap Alevisi) “Türkiye yönetiminden şikâyetiniz varsa, bize söyleyin” dediği öne sürüldü. ABD’li yetkililer 22 Temmuz seçimleri sonrası Hatay’da yaşayan Nusayrilerle özel olarak ilgileniyor. Büyükelçi Wilson, üst düzey bir elçilik görevlisini geçen aylarda Antakya lı Nusayri bir işadamının aracılığıyla Nusayrilerle görüşmek üzere Hatay’a gönderdi. Adı açıklanmayan elçilik yetkilisinin burada Nusayri temsilcileri ile yaptığı görüşmede, “Siz azınlıksınız. Bunun farkında mısınız? Niye bunun farkında değilsiniz?” dediği, karşılığında da “Biz azınlık değil, asli unsuruz” yanıtı aldığı belirtildi. İstihbarat görevlilerince de izlenen bu görüşmenin resmi kayıtlara geçtiği ileri sürüldü. Bu görüşmelerin ardından geçen hafta, Bü yükelçi Wilson, ABD’nin Adana Konsolosu Eric Green ve beraberindeki heyetle birlikte Antakya’da çeşitli görüşmelerde bulundu. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nda işadamlarıyla bir araya gelen Wilson’un burada Nusayri işadamlarına, “Türkiye Cumhuriyeti yönetiminden sıkıntınız varsa, bize söyleyin. Biz çözeriz” dediği iddia edilidi. Wilson’un ayrıca bu görüşmede ABD’nin Türkiye ve Hatay’da ticari ilişkilerini geliştirmek istediğini söylediği öğrenildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Hakkı Süha Okay: Üniversitelerinde türbanı serbest bırakırlarsa görevi kötüye kullanmış olurlar CHP’den rektörlere uyarı ? CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, anayasa değişikliğinin bu haliyle, üniversitelerde türbanı serbest bırakmayacağını, yasayla düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP ve MHP’nin üniversitelerde türbanı serbest bırakmak amacıyla gerçekleştirdiği anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandıktan sonra CHP grubu ile DSP milletvekilleri ve Tunceli bağımsız milletvekili Kamer Genç’in imzasıyla Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılacak. Başvuruda, yapılan değişikliğin anayasanın “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” 1, 2. ve 3. maddelerine “din ve vicdan hürriyeti”yle ilgili 24. maddeye “İnkılap Kanunlarının Korunması” ile ilgili 174. maddeye aykırı olduğunun vurgulanması ve değişikliğin “yok hükmünde” sayılması istenecek. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, anayasa değişikliğinin bu haliyle, üniversitelerde türbanı serbest bırakmayacağını, yasayla düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti. Üniversitelerde bir kaos yaşanacağını, ciddi sorunlar ortaya çıkacağını anımsatan Okay, üniversitelerde kimin başını nasıl bağladığını belirlemek için İran’daki gibi ahlak polisinin görevlendirilmesi gerekeceğini vurguladı. Okay, “Ama zahmet etmesinler, bu düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilir” dedi. Rektörlerin, inisiyatif kullanarak türbanı üniversitelerde serbest bırakması halinde, “görevi kötüye kullanma” suçunu işleyecekleri uyarısında bulunan Okay, böyle bir durumda, üniversitelerin işlemlerine karşı idari yargıda ve Danıştay’da dava açılabileceğini söyledi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle