06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 ARALIK 2008 SALI 6 HABERLER SALI ORHAN BURSALI Bu İş Bitmiştir... Adreste sayım kâğıtlarını önceki yıl doldurmuştuk, hiç- bir yetkiliyi görmedik, beyannameleri apartman görevlisi bıraktı, doldurup verdik... Geçenlerde gidip kütüklere baktık, listelerdeydik. İki yıldır da, yeni taşındığımız muh- tarlığa nakil yaptıramıyorduk, onu da yaptırdık. Acaba Adalar’a mı kaydımızı yaptırsak diye düşündük bir ara. Peki oraya da kaydımızı yaptırabilir miydik? Hem orada hem burada? Ne engel var diye araştırdık, pek de bir engel bulamadık. Çok isterlerse, eski oturdu- ğumuz mahalle muhtarından bir nakil kâğıdı daha alır- dık. Soruşturduk, sağdan soldan, muhtarlık yapmışlar- dan, bu işlerin ne kadar kolay olduğunu gördük. Da- hası, sadece Adalar ilçesine değil, aynı zamanda başka ilçelere de, tanıdıklarımızın yanında oturuyor- muşuz gibi kayıt-nakil yaptırabilirdik... Eh, bazı yerler- de engel çıkabilirdi, bazı muhtarlar işini sıkı tutabilirdi, ama bir muhtar olmasa diğeri olabilirdi. Ayrıca kütük yazımlarında muhtarlar da devre dışındaydı! Bugün her türlü katakulli işini çevirmek o kadar ko- lay ki! Seçmen kütükleriyle ilgili, ortaya çıkan sayısız hile hur- da, bir önceki kütüklere göre 6 milyonluk fark, dü- zenbazlıkların aslında çok örgütlü bir şekilde ger- çekleştirildiğini gösteriyor. Yani: Bu iş bitmiştir... Bu iş bitmiştir, beyler bayanlaaaar! Seçim meçim, bütün bunlar büyük bir palavraya dö- nüşmek üzeredir! Ne idüğü belli olmayan, 6 milyon fazla gibi görünen yeni seçmen kütüğü ile iktidar partisi ve dinci cema- atler bu işi bitirmiştir! Adreste sayım beyannamelerini dağıttıkları anda bit- mişti iş! AKP’ce tamamen yeni baştan şekillendirilen ve içi hemcinsleriyle doldurulan TÜİK adındaki iktidar tarikatı örgütün, daha seçmen kütükleri yasal olarak kesin- leşmemişken, beyannamelerin imhasını istemesi, bu işin çoktaaan bitirildiğinin resmen tescilidir! Beyannameler, “sahtekârlığın” en büyük delilleridir! Birisi hile mi yaptı, beyannamesinde sahtekârlık mı yaptı, medeni yasanın öngördüğü 2 yıla kadar ceza- nın uygulanabilirliği de fiilen ortadan kalkmaktadır! Bir suç olduğu saptansa bile, faili yok edilmiştir! Zaten bu tür “toplu suç” cezaları da büyük bir pa- lavradır! Oy kullanmamanın de cezası vardı, acaba yüz- de 30’lara varan oy kullanmayanların yüzde kaçı bir ku- ruş çeza ödedi!? TÜİK ve İçişleri Bakanlığı, bu işi bitirmiştir! TÜİK, ör- gütlü bir suçu mu yok etmiştir, yoksa kendi suçunu mu yok etmiştir, bunu bile saptamak mümkün değildir! TÜİK ve İçişleri Bakanlığı, yürütmenin taa kendisidir. Anayasa’ya ve seçim yasasına göre ise, seçimler hü- kümetten bağımsız, Yüksek Seçim Kurulu’nun de- netiminde yapılır. Yüksek Seçim Kurulu ise, şimdi, ik- tidarın hazırladığı kütük ile seçimlere gitme hazırlığın- dadır. İktidar, seçim kanununa bilinçli olarak Anayasa’ya aykırı bir maddeyi eklerken ve herkesi uyuturken bu işi bitirmişti! Bu madde ile seçmen kütüklerini hazırlama görevi Yüksek Seçim Kurulu’ndan alınmış ve iktidar ta- rikatına verilmişti. Anayasa ve seçim yasasına aykırı bu yasa değişikliği, ham hum şaralop, CHP’nin bile oyuy- la çıkmış! Ne zaman fark ediliyor bu durum? Bir önceki kü- tüklere kıyasla 6 milyon kadar bir seçmen “fazlalığı” ol- duğu anlaşılınca! Yani, bu fazlalık olmasaydı, şöyle bir-iki milyoncuk kadar olsaydı, ama kütüklerde yine yoğun sahtekârlıklar yapılsaydı, bütün bu yasadışılıkları ve sahtekârlığı kimse fark etmeyecekti! Beyleeeer! Bu iş bitmiştiiiir! Karşınızda “normal” yurttaş yoktur! Karşınızda, ik- tidarı mutlara dincilerin elinde tutmak için her şeyi ya- pabilecek bir yeminliler örgütü vardır! Bu işi bitirenler F Tipi örgütlenmelerdir, Ak tipi ör- gütlenmelerdir... köktendinci vakitçi nakitçi örgütlen- melerdir! Bunlar, bu düzenin değil, bu düzeni ilelebet ve te- peden tırnağı değiştirmek için yola çıkmış, “düzen dışı”örgütlerdir! Eskinin toy solcuları gibi “kentleri kırlardan kuşa- tarak”, kentlerde işçi ihtilalleri yaparak iktidarı ele ge- çirebileceklerini sananlarla ilgisi yok bunların... Dinci, köktendinci sürekli iktidarın, ancak devlet ve kurumlarını adım adım ele geçirerek gerçekleştirilebi- leceğine inanmış, ebedi ve ezeli bu yolda çalışanların darbesidir, yeni seçmen kütüğü! Beyleeer, geçmiş olsuuuuunnn! HAKKÂRİ - Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İran- Irak sınırındaki terörist sızmalarını ve eylemleri dur- durmak için operasyonlarını sürdürürken, PKK’nin İran’daki kolu PJAK’ın hareketliliği son günlerde iyice yoğunlaşıyor. Örgüt, 20 militanı idam eden, 300 militanı cezaevinde tutan İran yönetimine kar- şı giderek sertleşirken kimlerden destek ve ce- saret alıyor? PKK’nin Ortadoğu’daki yapılanmaları içinde 3 örgüt dikkat çekiyor. Suriye’de Kürt nüfusun ya- şadığı bölgeyi “Güneybatı Kürdistan” diye ta- nımlayan PKK bu ülkede “Partiye Yekiti- ya Demokrat” (Demokratik Birlik Partisi - PYD) adı altında faaliyet gösteriyor. Su- riye’de yapılan seçimlere bağımsız aday- larla katılmak isteyen ancak sürekli en- gellenen örgütü Fuad Ömer yönetiyor. 2003’te kurulan partinin 100’den fazla üyesi cezaevlerinde bulunuyor. Kürtlerin yaşadığı Halep, Afrin, Kamışlı, Kobani ve Haseki’de etkili olmaya çalışan partinin üyeleri zaman zaman güvenlik güçleriy- le çatışıyor. PYD’nin Suriye’deki kadın örgütlen- mesi ise “Yekitiya Star” adı altında PKK’ye des- tek veriyor. PKK’nin Kuzey Irak’taki kolu olan “Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi” (PÇDK) Süleyma- niye, Kerkük ve Musul’da PKK’nin ideolojisini yay- mayı hedefliyor. Dr. Faik Muhammed Gulpi ta- rafından yönetilen PÇDK, Türkiye ile Irak yöne- timi arasında sürekli kriz yaratıyor. Peşmergelerle çatışan örgütün yöneticileri zaman zaman tu- tuklanıyor, büroları ise kapatılıyor. PKK’nin lojis- tiği açısından da önemli bir görev üstlenen PÇDK’ye karşı Kürt yönetimi gerektiği biçimde et- kili olamıyor! PKK’nin en kapsamlı örgütlenmesi ise İran’da bulunuyor. “Partiya Jiyana Azadi Kurdistan - Kürdistan Özgür Yaşam Partisi” (PJAK) Tah- ran yönetimine uzun yıllardır büyük sorunlar ya- şatıyor. PJAK’ın İran kentlerinde örgütlediği kit- le gösterilerine 15 ile 30 bin civarında insan ka- tılıyor. Rahman Hacı Ahmedi yönetimindeki örgütün 3 bin civarında silahlı militanı bulunuyor. Örgüt “Doğu Kürdistan” diye tanımladığı ve Kürtlerin yoğunlukla bulunduğu Pol- deşt, Urmiye gibi kentler ile Türkiye-Irak sınırının kırsal kesiminde faaliyet gösteri- yor. PJAK içinde Türkiye’den giden 500 ka- dar militan da eylemlere katılıyor. Son iki yılda Türkiye’nin çeşitli kentlerinden giden 50’den fazla militan PJAK saflarında gü- venlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öl- dürüldü. Örneğin Bursa nüfusuna kayıtlı “Bawer Xebat” kod adlı Serti Oruç 22 Mayıs’ta İran’ın Ur- miye kentinde İran askerleriyle çıkan çatışmada öldü. Kızıltepe nüfusuna kayıtlı “Çimen Herekol” kod adlı PJAK’lı Meryem Adsoy ise TSK uçak- larının 17 Ekim’de Kandil’e düzenlediği hava sal- dırısında yaşamını yitirdi. Nusaybin nüfusuna kayıtlı “Berivan” kod adlı PJAK’lı Gülistan Beş- taş 19 Eylül’de, “Şoreş Roni” kod adlı Bilal Bi- çen ise 9 Kasım’da İran askerlerince öldürüldü. İranlılar Beştaş ve Biçen’in cenazesini vermedi. Son bir yılda öldürülen PJAK militanlarının önem- li bölümünün Hakkâri nüfusuna kayıtlı olması ise dikkat çekti. Aslında Türk kökenlilerin PJAK içinde faaliyet göstermesine şaşmamak gerekiyor. PKK’liler, PJAK’ın kontrolleri dışında, İran Kürtlerince ya- pılandırılmış bağımsız bir örgütlenme olduğunu öne sürse de gerçeğin hiç de öyle olmadığı ya- şanan olaylardan anlaşılıyor! PKK, Türkiye’nin Irak ve İran sınırındaki eylemlerini PJAK’la bir enteg- rasyon içinde yürütüyor. Örgüt, TSK’nin hava ope- rasyonlarıyla sıkıştığında PJAK’tan destek istiyor. Kandil’e yönelik yapılan operasyonlardan kaçan teröristler soluğu İran kırsalındaki PJAK kamp- larında alıyor!.. Artık İran-Irak sınırındaki operas- yonlarda PJAK’lılar da Türk güvenlik güçlerine kar- şı saldırılar düzenliyor. Tüm bunlar Kandil’de sı- kışan PKK’nin, PJAK’ı hem operasyonlara karşı yedek güç hem de Ortadoğu coğrafyasına yay- mak istediği “Büyük Kürdistan” rüyasının bir ak- törü olarak kullandığını gösteriyor! Tahran yönetimi son 5 yılda binden fazla İran askerini öldüren PJAK’a yönelik olarak son 1 yıl- dır kapsamlı operasyonlar yapıyor. İran’daki Kürt kökenlileri molla rejimine karşı kışkırtan örgütün Kuzey Irak içlerindeki karargâhları hedef alınıyor, kent örgütlenmelerine göz açtırılmıyor. Mollalar, ABD’nin İran’daki hançeri olarak niteledikleri PJAK’lılara karşı tutuklamaları yoğunlaştırıyor. Ey- lül ayı itibarıyla Mahabad, Kereç, Urmiye, Sine ve Kırmanşan cezaevlerinde yaklaşık 300 PKK ve PJAK’lı tutuklu bulunuyor. Militanlar zaman za- man işkenceden yakınıyor ve bu yüzden açlık gre- vi yapıyor. İran, yakalanan militanları idam cezasına çarp- tırıyor. Ancak Kürt kökenlilerin yaşadığı bölgelerde infaz edilen her cezanın ardından PJAK, İran gü- venlik güçlerine yönelik eylemler yapıyor! İran son 5 yıldır sürdürdüğü operasyonlara kar- şın PJAK’ı bir türlü etkisizleştiremiyor. Aksine ör- güt terör eylemlerini giderek arttırıyor ve pusu ey- lemleriyle pasdarlara önemli kayıplar verdiriyor. Örgütün zayıflama yerine militan sayısı ve etki ala- nını genişletmesi ABD ve İsrail’in askeri ve lojis- tik desteğine bağlanıyor! Bu iki ülke ise PJAK’a katkı sunulduğu iddialarını sürek- li yalanlıyor. Oysa The New Yorker gaze- tesinde 2006’da yer alan bir makalede, “ABD ve İsrail’in PJAK’lı teröristleri silah- landırdığı, eğittiği ve örgüte istihbarat bil- gileri sağladığı” öne sürülmüştü. PJAK yetkililerinin zaman zaman ABD ile diyaloğa girme çabaları da bu örgütün Ame- rika’nın İran’daki istikrarsızlaştırma taşeronu olduğu kuşkusunu iyice öne çıkarıyor. Hatta tartışmalar, PJAK’ın İran’daki rejim muhalifi Halkın Mücahitleri Örgütü’nden daha et- kin konuma getirildiği iddialarına kadar uzanıyor! ABD 2007 yılının ağustos ayında Washington’a ziyarette bulunan Rahman Hacı Ahmedi’ye ran- devu vermeyerek dikkatleri dağıtmaya çalıştıysa da inandırıcı olmadı. Çünkü Ahmedi’nin aynı ta- rihlerde Washington Times gazetesine yansıyan “Elimizdeki cephane ve silahlar ile hükümeti de- virmemizin mümkün olmadığı açıktır. Verilecek fi- nansman veya silah yardımı, İran’da gerçek de- mokrasiye giden yolu hızlandırır” şeklindeki söz- leri PJAK’ın ABD’den cesaret aldığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. İran ise Ahmedi’nin ABD’de destek arama ça- balarına tepki gösteriyor. Yalnız ABD değil Al- manya da, Hacı Rahman Ahmedi’ye barınma ola- nağı verdiği için Tahran yönetiminin tepkisini çe- kiyor. İran Dışişleri Bakanı Manuşer Muttaki, 2007 yılında, Almanya’ya nota vermesine karşın PJAK lideri örgütünü bu ülkeden yönetmeye de- vam ediyor. Ahmedi örgütünü güçlendirmek için Avrupa ülkeleri arasında adeta mekik dokuyor! Nitekim Hacı Ahmedi üç gün önce Halepçe ve Enfal Mağdurları Merkezi’nin (CHAK) Londra’da düzenlediği bir toplantıya katıldı ve Irak’ı işgal ettiği için ABD’ye sert eleş- tiriler yöneltti. İran kırsalındaki operasyonlar ve son günlerde şiddetlenen çatışmalar gös- teriyor ki PJAK’ın hem İran’a hem de do- laylı olarak da Türkiye’ye yönelik tehdi- di büyüyor. Ekim ayının başlarında İran’la ortaklaşa operasyon yaptığı id- diasıyla Türkiye’ye saldırı tehdidinde bulunan PJAK’ın askeri kanadının so- rumlusu Amed Piran ise tüm çabalara rağmen yakalanamıyor. Türkiye’nin son 4 gündür hava, İran’ın ise topçu saldırıları ile yoğunlaştır- dığı operasyonlar, Piran yönetimindeki terör gruplarının Kandil Dağı ve çevresindeki merkez- lerini hedef alıyor. İran’ı Ortadoğu’da büyük bir tehdit olarak gö- ren ve kimyasal silah ürettiği iddiasıyla Tahran’a ambargo uygulayan ABD ise PJAK’ın eylemleri- ni “Düşmanımın düşmanı dostumdur” zihniyetiyle görmezden geliyor. Bu yaklaşım Batı’nın, Türki- ye’ye yönelik ikiyüzlülüğünü hem PKK hem de onun yavrusu üzerinden sürdürdüğü gerçeğini de değiştirmiyor! TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com İran’ın Başındaki Bela!.. [email protected] Rahman Hacı Ahmedi Fuad Ömer Müfettişler Rusya’dan yaklaşõk 30 bin ton atõk kaçak kömürün yurda sokulduğunu saptadõ 1500 kamyon kaçak kömür İLHAN TAŞCI ANKARA - AKP iktidarõnõn “sa- daka stratejisinin” önemli bir aya- ğõnõ oluşturan bedava kömür dağõtõ- mõna ilişkin tartõşma sürerken güm- rük müfettişleri, Rusya’dan Türki- ye’ye 1500 kamyonluk, “kalitesiz, atık ve düşük kalorili” kaçak kö- mürün yurda sokulduğunu belirledi. Müfettiş raporunda, kömürlerin be- lirlenen limitlere uygun olmadõğõ, an- cak analizlerine ilişkin sonuçlarda “uygunmuş” gibi gösterildiği vur- gulandõ. Olaya karõşan şirket yetki- lileri hakkõnda, kaçakçõlõk ve resmi belgede sahtecilik suçlarõnda suç duyurusunda bulunuldu. Kaçak kö- mürlerin kimlere satõldõğõ ve kimlerce kullandõğõ ise belirlenemedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn va- li ve kaymakamlara verdiği “Ge- rekirse sen gideceksin, kapıyı ça- lacaksın kömürü sen vereceksin” talimatõnõn ardõndan yoksul ailelere kömür dağõtõlmasõna tepkiler sürer- ken gümrük müfettişleri, “kuşkulu” kömür kaçakçõlõğõnõ ortaya çõkardõ. Gümrüğe, Türkiye’ye kömür it- halatlarõnda usulsüzlükler yapõldõğõ, düşük kaliteli atõk, Çevre ve Orman Bakanlõğõ’nõn belirlediği ölçütlere uy- gun olmayan kömür ithalatlarõ ne- deniyle 3-4 katrilyonluk vurgun ger- çekleştirildiği iddiasõnda bulunul- du. Bunun üzerine harekete geçen Gümrük Başmüfettişi Muzaffer Çıl- dır, ihbara konu olayõ araştõrdõ. Çõl- dõr, ulaştõğõ sonuçlarõ iki ayrõ rapor- da irdeledi. Gümrük Başmüfettişi, kalitesiz kömürün menşei olan Rusya ile ya- zõşmalar yaparak Türkiye gümrüğüne beyan edilen belge ve bilgileri kar- şõlaştõrdõ. Müfettiş raporunda, kaçak olarak yurda sokulduğu belirlenen kömür- lerin, Çevre ve Orman Bakanlõğõ’nõn õsõnma amaçlõ yakõtlar için belirlediği limitlere aykõrõ olduğuna dikkat çe- kildi. Raporda, “Buna göre alt ısıl değere en az 6200 kcall -kilogram- , uçucu madde yüzde 12-28 arası, toplam nem en çok yüzde 10 ol- ması gerekmektedir. Ancak gelen kömürün yanma sıcaklığının 5300 kalori olduğu anlaşılmıştır” denildi. Çevre ve Orman Bakanlõğõ’nca be- lirlenen kriterlere göre, kömürlerin kül oranõn en fazla yüzde 14 olma- sõ gerekirken, kaçak sokulan kö- mürlerde bu oranõn yüzde 20 oldu- ğu saptandõ. Rapora göre, Rusya’dan Türkiye’ye değişik tarihler ve şir- ketlerce, partiler halinde toplam 29 bin 438 ton “atık ve kalitesiz” kö- mür sokuldu. Kömürlerin ithalat iş- lemlerinin Trabzon ve Derince Güm- rüğü’nde yapõldõğõ anlaşõldõ. Kaçak kömürün Çevre ve Orman Bakanlõ- ğõ’nõn belirlediği ölçütlere uyma- masõna karşõn aracõ şirketler tara- fõndan ithalatlarõn yapõmõ aşama- sõnda numunelerin istenilen kriterlere uygun olduğu yönünde analiz so- nuçlarõ düzenlendiği belirlendi. Gümrük Başmüfettişi, raporlarõ- nõ kaçakçõlõk işlemlerinin yapõldõ- ğõ Trabzon ve Körfez cumhuriyet başsavcõlõklarõna gönderdi. Rapor- da, olaya karõşan ve aralarõn da Rus- larõn da olduğu şirket yetkilisi 8 ki- şi hakkõnda, “ithali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuru- luşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olan eş- yayı, aldatıcı işlem ve davranış- larla ithal” etmek ve Türk Ceza Yasasõ’nõn “resmi belgede sahte- cilik” suçundan takibat yapõlmasõ is- tendi. Raporda, ithalatlarõn yapõl- masõ aşamasõnda analizlere ilişkin numuneleri alan ve analizlerin ya- põlmasõnõ sağlayan şirket yetkilile- rine ilişkin değerlendirme ise sav- cõlõklara bõrakõldõ. OKTAY EKİNCİ ‘Solda birlik yaşamsaldır’ Müfettiş raporunda, kömürlerin belirlenen limitlere uygun olmadõğõ, ancak analizlerine ilişkin sonuçlarda ‘uygunmuş’ gibi gösterildiği vurgulandõ. Kaçak kömürlerin kimlere satõldõğõ ve kimlerce kullanõldõğõ belirlenemedi. Ekinci, adaylõğõ için DSP’nin teklifini ancak ‘solda birlik’ koşuluyla kabul edebileceğini yineledi. Haber Merkezi - Gazetemiz yazarõ mimar Oktay Ekinci, İstanbul’da bü- yükşehir ya da bir ilçe belediye baş- kanlõğõ adaylõğõ için DSP’nin teklifini ancak “solda birlik” koşuluyla ka- bul edebileceğini yineledi. DSP Genel Başkanõ Zeki Sezer’in de kendisini arayarak “bizce de uy- gun, ancak CHP’nin kararını bir an önce bilmeliyiz..” dediğini be- lirten Ekinci, “Solda diğer partilerde de adım anılıyor, bu da ortak adaylığa uygun bir isim olduğumu gösteriyor” şeklinde konuştu. Bu dileğinin basõnda yer almasõ üzerine Murat Karayalçın’õn da Ankara’dan arayarak “SHP destek- ler, ayrıca CHP yönetimiyle de görüşeceğim” sözünü verdiğini be- lirten Ekinci, “Aslında böyle bir şe- ye niyetim yoktu. DSP ısrarla tek- lif edince, bunun ancak diğer sol partilerin de desteğiyle anlamlı olacağını düşündüm” dedi. 20 yõldõr Cumhuriyet yazarõ oldu- ğunu belirten Ekinci, “ Dünya gö- rüşüm, ulusal kurtuluş savaşıyla doğan gazetemle bütünleşmiştir. Yani, Cumhuri- yet devrimlerini ödünsüz savu- nan; Anado- lu’nun tüm ta- rih ve kültür bi- rikimlerini sa- hiplenerek on- lardan ilham alan; çağdaş uy- garlığı ise Batıcı olmayan bir anlayışla, sömürgeci- liğe karşı bağımsızlığı savunan bir ulusal duruş içinde hedefleyen, la- ik ve toplumcu fikirlere sahibim” diye konuştu. Ortak adaylõk olmazsa aday ol- masõnõn zor olduğunu anlatan Ekin- ci, “Seçilebilmek için öbür sol partilere ve adaylarına yüklene- mem. Hele diğer partililere kendi adaylarına değil, bana oy verme- lerini nasıl isteyebilirim? Kaldı ki sol oylar artık bölünmemeli. Tür- kiye için bu bence yaşamsal önem kazanmıştır. Bu gerçek ortaday- ken, asla bölücü olamam; bölün- meye katkı koyamam” dedi. .. Ekinci, nasõl bir İstanbul istediğini ise şöyle anlattõ, “İstanbul gibi İstanbul... Yani tarihini, kültü- rünü, doğasını, denizini, ormanını imar yağmasına kurban etmeyen, bu kenti İstanbul yapan tüm de- ğerlerini yaşatan, koruyan bir metropol.” CHP’nin Güngören ilçesindeki aday adayõ eski milli futbolcu Lemi Çelik Silivri’de Değirmenci CHP adayı İstanbul Haber Servisi - AKP’nin yolsuzluklarla gündeme gelen ilçesi Siliv- ri’de CHP’den 5 aday ada- yõ arasõnda Selami Değir- menci adõ öne çõkõyor. CHP’nin diğer aday adaylarõ ise Yavuz Çengel, Yılmaz Kandemir, Özcan Işıklar, Ertuğrul Yavuzcan isim- lerinden oluşuyor. 15 yõl Silivri’de belediye başkan- lõğõ yapan ve CHP Genel Se- kreteri Önder Sav ile İs- tanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin tarafõndan da des- teklenen Değirmenci’nin, seçimlerde oylarõ düşük olan Demokrat Parti (DP), De- mokratik Sol Parti (DSP), Anavatan Partisi ve Özgür- lük ve Dayanõşma Partisi (ÖDP) tarafõndan da des- teklenmesi bekleniyor. Selami Değirmenci, yol- suzluklarla adõ sõkça duyu- lan AKP’li Silivri Belediye Başkanõ Hüseyin Turan’õn seçimi kazanma şansõ kal- madõğõnõ söyledi. Tarõm ara- zisine “Ahır yapacağız” denilerek izni alõnmasõnõ sağlayan ve araziye ahõr ye- rine 5 lüks villa yapõldõğõnõn belirlenmesiyle gündeme gelen AKP’li Başkan Tu- ran’õn yolsuzluklarõnõ orta- ya çõkardõğõnõ belirten De- ğirmenci, savcõlõğa suç du- yurusunda bulunmasõna kar- şõn İçişleri Bakanlõğõ’nõn desteğiyle uzun süre yargõ- lama izni verilmediğine dik- kat çekti. Değirmenci, AKP’li Turan’õn yargõlan- masõnõ engellemek için İç- işleri Bakanlõğõ’nõn uzun süre çaba harcadõğõnõ söy- ledi. İstanbul’un birçok il- çesinde ortaya çokan yol- suzluklarõn Silivri’de oldu- ğu gibi AKP iktidarõ koru- masõ altõnda gerçekleştiğini belirten Değirmenci, “Tril- yonları zimmetine geçiren ve birçok imar planı deği- şikliği ile rant sağlayan başkan Turan, AKP zırhı arkasına saklanıyor” dedi. CHP’nin Güngören bele- diye başkan adaylõğõ için teklif götürdüğü Ulusal Ta- kõm’õn ve Trabzonspor’un formasõnõ giyen, “başba- kan” lakabõyla da tanõnan eski futbolcu Lemi Çelik, henüz “evet” yanõtõ verme- di, ancak öneriye oldukça sõ- cak bakõyor. “Değerlen- dirme sürecim devam edi- yor” dese de şimdiden Gün- gören için projeleri şekil- lendirmeye başlayan Çelik, kararõnõn yeni yõldan önce netlik kazanacağõnõ söyledi. Olumlu tepkiler aldõğõna dikkat çeken Çelik, “Yapı- lan anketlerde de kazanma ihtimalimizin yüksek ol- duğu görünüyor. Güngö- ren’de Karadenizliler ağır- lıklı olsa da yurdun başka bölgelerinden gelip de bu- raya yerleşen, tüm illerden insanlar bizim için önem- li ve değerli” dedi. CHP’nin Adalar Belediye Başkanlõğõ için eczacõ Avni Kurtuldu’nun da aday adaylõğõnõ açõklamasõyla Adalar İlçe Belediye Baş- kanlõğõ için aday adayõ sayõsõ 5’e yükseldi. Eski Adalar Kaymakamõ Mustafa Far- sakoğlu, Adalar Belediyesi meclis üyesi Cengiz Kara- taş, eski DSP İstanbul İl Başkanõ Deniz Tüfekçi ve eski DSP Adalar İlçe Baş- kanõ Uluç Yurtduru daha önce aday adaylõklarõnõ açõk- lamõştõ. BALIKESİR İL GENEL MECLİSİ’NDEN 200 BİN YTL Seçim, turizmi gölgeledi OYA UĞRAL AYVALIK - AKP’nin oy çoğunlu- ğuna sahip olduğu Balõkesir İl Özel İda- resi bütçesinden, bölge turizmine 200 bin, sağlõğa 1 milyon 200 bin, gençlik ve spora 250 bin YTL pay ayrõlõrken taş döşeme işi içinse yaklaşõk 7 milyon YTL öngörüldü. CHP’li üye Hikmet Esen, bütçe kaynaklarõnõn seçime yönelik tü- ketilmesine tepki gösterdi. 55 milyon 900 bin YTL olarak belir- lenen Balõkesir İl Özel İdaresi’nin 2009 bütçesi, CHP’nin ret oylarõna karşõn oy- çokluğuyla kabul edildi. İl genel meclisi toplantõsõnda, bütçe- nin dağõlõmõna karşõ çõkan Ayvalõk’tan CHP İl Genel Meclis üyesi Hikmet Esen, köylerdeki su ve kanalizasyon so- runu çözülmeden taş döşeme işine ağõr- lõk verildiğini söyledi. Özel idare çalõşma raporunda, 395 köyde kanalizasyon, 875 köyde fosseptik, 896 köyde arõtma tesisi yapõlmasõ gerektiğinin vurgulan- dõğõnõ anõmsatan Esen, “Kaynaklar seçime yönelik tüketiliyor” dedi. Değirmenci’nin, seçimlerde oylarõ düşük olan DP, DSP, Anavatan Partisi ve ÖDP tarafõndan da desteklenmesi bekleniyor. Oktay Ekinci. Selami Değirmenci Lemi Çelik AKP’li Hüseyin Turan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle