28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 ARALIK 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Fethullahçıların CHP’nin “çarşaf açılımı”nın ardından Deniz Baykal’a sımsıkı sarıldıklarını yazmıştım. Kimi çevrelerden “Olur mu canım?” gibi yorumlar alınca bir kez daha yinele- miştim: “Fethullah Gülen 12 Eylül faşist askeri darbesinden sonra Kenan Ev- ren’le pazarlığa oturmuştu... İstedikleri şuydu: TSK’deki müritlerine doku- nulmayacak. Fethullahçılar kendi çı- karları için her türlü ilişkiye girerler... 1999 milletvekili seçimleri öncesi Bülent Ecevit’le pazarlık yapmışlardı...” Fethullahçılar Deniz Baykal’ın son günlerde yaptığı açıklamaları “Zihni- yet Devrimi” olarak değerlendirip CHP’ye açık destek mi veriyorlar? Bana göre Baykal’a destek verdik- leri filan yok! Peki ne var? Erdoğan’a “gözdağı” ve “pazarlık” yatıyor haber ve yorumların arkasında. Bugüne gelindiğinde durum çok farklı bir boyutta... Fethulahçılar Recep Tayyip Erdo- ğan’a değil Abdullah Gül’e çok yakın... Hükümetle olan ilişkilerini Gül’e yakın bakanlarla çözüp Barzani’yle ilişkile- rini geliştiriyorlar. Fethullahçıların AKP hükümetinde en çok “gıcık” oldukları bakanların için- de Cemil Çiçek birinci sıradadır... Barzani öteden beri Gülen ve mü- ritlerine sıcak bakmaz... Nakşi olan Barzani, ABD’nin baskısıyla üniversi- te ve hastane açma izni verdi Fethul- lahçılara. Fethullahçıların ansızın Deniz Bay- kal’a sarılması, “çarşaf olayı”ndan sonra “CHP demokrasinin temellerine doğru bir yürüyüş yapıyor” diyerek yağlayıp yıkaması akıllara durgunluk veriyor kimilerine göre... Oysa olayın gerçek yüzü şu: “Ekonomide, medyada, bankacı- lıkta, sağlıkta, dershanelerde, okul- larda örgütlü olan ve 7-8 milyar doları elinde tutan Fethullahçılar, Baykal üzerinden Erdoğan’la pazarlık yap- mak istiyorlar.” Tek amaçları var: Polis örgütünü ele geçirmek...İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın başını yemek. Biliyorsunuz yerel seçimler yakla- şıyor ve Fethullahçılar müritlerini be- lediye başkan adayı görmek istiyorlar özellikle Güneydoğu kentlerinde. Benim izlediğim kadarıyla CHP’nin öyle “çarşaf açılımı” diye bir eylemi yok. Sultangazi olayı bir rastlantı. Başkan adayı AKP’ye gitmiş, oradan dönüp CHP’ye gelmiş. Tören düzen- lenmiş. Tören sırasında başkanın sa- nırım eşi ve annesi içeriye girmiş. Baykal iki ehramlı Erzurumlu kadı- na rozet takmasa bu iş öyle büyü- meyecek! Fethullahçılar ellerinde “altı ok”lu bir yağdanlık, Deniz Bey’in çevresindeler! Bir gün biri, öteki gün biri... Her babayiğit bunlarla yarışamaz! Bakın neler yazıyorlar: “Baykal’ın hamlesi hayırlı bir hamle- dir! Baykal bir tabuyu yıkıyor, CHP’yi dogmalardan kurtarmanın kapısını ara- lıyor...” Deniz Baykal bu tuzağa gelmez! Bülent Ecevit bu oyuna gelmiş ve Fethullahçı okulları dünyaya açılan “Türk okulları” olarak tanıtmıştı. Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in varoşlarında oturan; 1990’lı yıllardaki göçle büyük kentlere gelen kadınların, erkeklerin “kent kültürü”ne alışmala- rı kolay mıdır? Her “ehram” ya da “ihram” giymiş kadın laik demokratik Cumhuriyetin te- melini oyuyor mu? Eve kapatılan, 25 yıldır İstanbul’un varoşlarında yaşayan kadınların, genç kızların denizi bile görmedikleri bilinen bir gerçek!.. Biz bu kadınları, “tarikatların” pen- çesine mi düşüreceğiz onları dışlaya- rak; yoksa sosyalleştirip CHP gibi bir partinin uygar havasını mı solutacağız. Prof. Dr. Emin Alıcı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve rektör olduğu yıllarda “sıkmabaşlı” kız öğrencilere hiç baskı yapmadan, baş- larındaki “rahibe örtüsü”nü, burs ve- rerek çıkarttı... Çünkü üniversiteli kız öğrenciler bir tarikat şeyhinin müritleri tarafından başlarını “sıkmabaş”la örttükleri için burs alıyorlardı. CHP, uygarlığın, demokrasinin, laikliğin simgesidir... Olayı öyle büyütmeye, “CHP AKP’leşiyor” gibi eleştirilerle bir baş- ka yöne çekmeye hiç gerek yok!.. Çünkü, “muhafazakâr kesim” AKP’nin “oy tarlası” değil!.. Sağduyulu olmak gerekir... Bu nedenle Deniz Baykal’a yönelik “Atatürk’ün CHP’si nereye götürül- mek isteniyor” savı da geçersizdir. Deniz Baykal, din bezirgânlarının, ta- rikat şeyhlerinin elindeki silahı almak is- tiyor!.. Oy yitirir yitirmez ayrı konu... Ege ve Akdeniz’den biliyorum... Yaşmaklı, tülbentli, yazmalı, eşarp- lı pek çok kadın “Biz tarikatçı filan de- ğil insanız. Kimimiz namaz kılar, kimi- miz kılmayız, bize öyle gözle bakanla- ra, yanımıza yaklaşmayan CHP’lilere bu nedenle oy vermiyoruz!” diyor. Ayvalık’ta, Cunda’da, Akçay, Ören, Altınoluk ve Güre’de zeytin, ebegü- meci, acı filiz toplayan kadınlar ve kız- lar siyah giysiler içindedirler. Görenler “kara çarşaflı” sanır. Değildir o kara çarşaf!.. Ve bu yöreler CHP’nin yıllardır yerel seçimleri kazandığı, genel seçimlerde en çok oy aldığı yörelerdir. CHP’lilere, “Parti tarikatçı çizgiye kayıyor” diyenlere bir çift sözüm ola- cak: “Erzurum, Gümüşhane, Elazığ’da sosyal demokratlar kaç dönemdir milletvekili çıkaramıyor?” hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Şahin: Öcalan bekâr ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, cezaevinde cinsel ilişkide bulunmak için TBMM İnsan Haklarõ Komisyonu’na yapõlan müracaatla ilgili, “Adalet Bakanlõğõ olarak bizim gündemimizde bu doğrultuda herhangi bir değişiklik düşüncesi yok. Ama ben bu tür talepleri ve istekleri anlayõşla karşõlõyorum” dedi. Şahin, bir gazetecinin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’õn böyle bir talebi olmasõ karşõsõnda Adalet Bakanlõğõ’nõn tavrõnõn ne olacağõ yönündeki soru üzerine ise “Böyle bir talepte bulunmasõ mümkün değil. Kendisi bekâr” diye yanõt verdi. Kömür yardımına inceleme ZONGULDAK (AA) - Zonguldak’õn Devrek ilçesinde, yoksul ailelere kömür alabilmeleri için 5 ila 7 gün arasõnda inşaatta çalõşma şartõ getirildiği iddiasõ üzerine Zonguldak Valiliği inceleme başlattõ. Zonguldak Valisi Erdal Ata, dün bayramlaşma töreni sonrasõ yaptõğõ açõklamada, “Kaymakam Yakup Tat’õn bana verdiği bilgiye göre, 907 aile fakir olarak tespit ediliyor. Ancak, kömür isteyip de o şartlarõ taşõmayan, çalõşma kabiliyeti olan kişilerin yer aldõğõ 15-20 aileye de çalõşma karşõlõğõ yardõm gerçekleştiriliyor. Kaymakam Bey’in o uygulamasõ doğru değil, kurallara da aykõrõ. Biz, inceleme başlattõk” dedi. Danıştay’ın imam kararı Ankara (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay, sabah namazlarõna kalkamayõp ezan okumayan imamõn naklinin hukuka uygun olduğuna karar verdi. Danõştay, sabah namazõna uyanamayan imamõn, camiye gelecek olan cemaatin güvenini yõktõğõna hükmetti. Daire üyeleri, kendilerine gelen dosyalarõn büyük bir bölümünde sabah namazõna kalkmayan imamlara verilen “yer değiştirme” cezasõna yapõlan itirazlar olduğunu belirterek “Daire olarak, sabah namazõna kalkmayan imamõn cemaatin güvenini yõktõğõna, bu nedenle bulunduğu yerden başka bir yere atanmasõnda hukuka aykõrõlõk olmadõğõna karar veriyoruz” dediler. Durak, kararını vermedi ADANA (Cumhuriyet) - Adana Büyükşehir Belediye Başkanõ Aytaç Durak, yeniden adaylõk konusunda yoluna devam ettiğini ifade ederek, “Şu partide ya da bu partide, henüz karar vermiş değilim. Her şey olabilir” dedi. AKP’den istifa eden Durak, Adana 75. Yõl Galerisi’nde gerçekleştirilen bayramlaşmada yaptõğõ açõklamada, “AKP Genel Merkezi’nin, ‘300 delegeyle görüş alacağõz, sonra karar vereceğiz’ demesine de alõndõğõmõ belirtmek istiyorum” dedi. TÜREY KÖSE ANKARA - TBMM “Tele- kulak” Araştõrma Komisyo- nu’nun CHP’li üyelerinden Ta- cidar Seyhan, yasadõşõ dinle- meleri, gruplaşmalarõ ortadan kaldõracak bir düzenlemeye gereksinim olduğunu vurgular- ken “İstihbarat teşkilatları- mız ve emniyet müdürlüğü- müz içinde belli bir cemaati temsil ederek istihbarat top- layan, onu koruyan ve kolla- yan bir yapılanma mevcut- tur” görüşünü dile getirdi. CHP’li Seyhan, komisyon çalõşmalarõndan edindiği izle- nimi, “Bir maliyet olmadan herkes dinleme yapabiliyor, özellikle cep telefonlarında dinleme çok rahat yapılabili- yor” diye özetledi. Bu tür pro- gamlarõn internet ortamõnda 500-600 YTL’ye satõlabildiği- ne dikkat çeken Seyhan, şu de- ğerlendirmeleri yaptõ: “Rama- zan Akyürek bile, ‘dikkat edi- yorum’ dedi. Bu, ilgili ve yet- kili kurumların aczini ortaya koyuyor. Bu dinlemeleri kont- rol altına alacak bir meka- nizmanın bulunmadığını söy- lüyorlar. Bunların GSM ope- ratörleri tarafından bir yazı- lım programıyla engellene- bilmesi mümkün. GSM ope- ratörlerinin bu konuda alın- mış hiçbir önlemi yok, yasal düzenlemelerle bir yüküm- lülük de verilmemiş. Ben, GSM operatörlerinin hat gü- venliği konusunda yarışa gir- miş olmalarını beklerdim. Bu tartışmaların arkasından ‘En güvenli biziz, sizi kimse dinle- yemez’ diye kampanyalar bekliyorum.” Seyhan, haberleşme güvenli- ğinin sağlanmasõ için yasal alt- yapõya gereksinim olduğunu vurguladõ. “Hem istihbarat teşkilatları üzerinde, hem GSM operatörlerinin etki alanları dışında özerk bir te- lekomünikasyon denetleme ve düzenleme yüksek kurulu oluşturulmalı” diyen Seyhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurumlar arasında yasa- dışı dinlemeleri, gruplaşma- ları da ortadan kaldırabilecek bir düzenlemeye ihtiyaç var. İstihbarat teşkilatlarımız ve emniyet müdürlüğümüz için- de istihbari bilgiyi toplayan- lar kendi aralarında birkaç parçaya ayrılmışlar. Cema- atlere hizmet eden, belli bir ce- maati temsil ederek istihbarat toplayan, onu koruyan ve kol- layan, onların faaliyetlerinde elde edilen bilgileri denetim dışına çıkaran bir yapılan- ma mecuttur. Bunun dışında Başbakan dahil olmak üzere, birtakım siyasilere ve hatta birtakım iktidar yandaşı med- ya kuruluşlarına servis yapan gruplaşma ve örgütlenmeler mevcuttur.” Seyhan, “Bazı sorular milli güvenlik gerekçesiyle cevap- lanmıyor. Türkiye’ye çok ra- hat cihaz geldiği, yazılıma ulaşıldığı ve bunların tehlikeli bir boyuta geldiğini herkes ka- bul ediyor” dedi. Telekomüni- kasyon İletişim Başkanõ Fethi Şimşek’in 70 bin kişinin yargõ kararõyla dinlendiğine ilişkin açõklamasõ konusunda da Sey- han, “Türkiye’de şimdi dinle- mek istesen 70 bin özel insan bulamazsın. 550 milletvekili, 500 basın mensubu, bin işa- damı, 500 aşiret reisi, 500 ihaleye giren işadamı, kaçak- çısı, mafyası 500... Topluyo- rum 10 bini zor buluyorum” görüşünü dile getirdi. Seyhan, “Dinlenmeyi önle- mek için kişisel olarak ne ya- pılabilir” sorusuna da şu yanõ- tõ verdi: “Kişisel korunma arayışı noktasına gelindiği için siyasetçinin utanması la- zım. Eğer bir ülkede Başba- kan çıkıyor ve ‘Benim olan bi- ten her şeyden haberim var, ki- min ne yaptõğõnõ biliyorum’ di- yorsa bu ülkede herkes her- kesi dinler.” POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP’ye Sahip Çıkmak... ‘Emniyette cemaatçi bir yapõlanma var’ TBMM “Telekulak” araştõrma komisyonu üyesi Tacidar Seyhan, istihbarat ve emniyet içinde belli bir cemaati temsil ederek özel istihbarat toplayan bir yapõlanma olduğunu söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle