06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 ARALIK 2008 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Kurban Toplumları Kurban bayramlarında kulaktan dolma kültü- rü alaya alan, dün de Hasan Pulur üstadımızın köşesinde yayımladığı şu fıkra hep aklıma gelir: “Adamın biri kurulmuş köşeye sallıyormuş: ‘Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a ya- karmış, Yarabbi bana bir kız evlat ver, sonra onu sana kurban edeyim.’ Duası kabul olunmuş, Allah bir kız çocuk ver- miş, adını Ayşe koymuş, çocuğun yaşı kurbanlık çağa gelince Hazreti Davut kızı yatırmış, tam kur- ban edecekken, gökten Azrail çıkagelmiş; ‘Al bu keçiyi, kızı bırak keçiyi kurban et’ demiş. Adamın anlattıklarını cehaletine sinirlenerek dinleyen biri dayanamamış: ‘Yahu demiş hangi birini düzelteyim, hangi- sinden başlayayım ki? Bir kere Hazreti Davut de- ğil, Hazreti İbrahim, kız değil erkek, adı Ayşe de- ğil İsmail, gökten inen Azrail değil Cebrail, getir- diği de keçi değil koyun.’” Kurban geleneği eskilere dayanıyor, aslında Musevilikte de var, ondan önceye de gidiyor. Tek- tanrılı dinlere, çoktanrılı dinlerden kalma bir mi- ras bu. Tektanrılı dinlerin tersine çoktanrılı dinlerde, in- san da kurban edilirdi, insanlığın ilerlemesinin so- nucu olan çoktanrılı dinler bu geleneği ortadan kaldırmış bulunmaktadırlar. Çağımızda kurban geleneğini biraz vahşi bu- lanlar var. Oysa bugünkü kurban uygulamasının nasıl bir evrilmenin sonucu olduğunu hiç unut- mamak gerek. Kurban kesimi olaylarında izlenen ilkellikler, ki- mi zaman gülünç hale gelen, kendini kesen acemi kasapların neden oldukları gariplikler, kurbanlık hayvanlara yapılan insanın kabul ede- meyeceği davranışlar, dinin kendisinden değil, da- ha kentte yaşamaya alışamamış, ne köylü ne kentli insanların yapısından kaynaklanıyor. Zaten kurban alışkanlığımızı tümüyle dine bağlamak da büyük bir yanlış olacaktır. Tarih içinde toplumsal yapı ve hiyerarşiyi pe- kiştirme işlevini de yüklenmiş olan dinler çıkış dö- nemlerinde de, zaten kurban toplumları modeli üzerinden gelişmişlerdir. “Kurban toplumu modeli” o günden bugüne ge- çen zaman içinde de değişmiş değildir. Herkesin elbirliğiyle bir yerlere varmayı, başa- rıyı, mutluluğu kolektifleştirmeyi becerememiş, he- pimizin aynı gemide yolculuk yaptığımızı ve ay- nı tehlikeler, tehditler karşısında olduğumuzu kav- rayıp içselleştirememiş bir toplum olarak kalın- ca, birinin kazanması için birinin kaybetmesinin zorunlu olması, ezilmemek için ezmenin amen- tü haline gelmesi gelenek olunca kurban da her zaman var olacaktır. Bu yüzdendir ki, yılda bir kez bayramdan bayrama gördüğümüz kurbanlara bakıp acırken, görüntünün tümünü gözden kaçırmamakta ya- rar var. Unutmayınız ki, dua okuyarak ve elindeki bıçağı sallayarak kurbanın üzerine giden adam da, ya- rın sırası gelince başka bir düzenin kurbanı ola- caktır veya çoktan kurban olmuştur. Karşınızda koçun celladı olarak duran kişi as- lında hem cellat hem kurban, hem bıçak hem ya- ra konumundadır. Kurban toplumlarında herkesin konumu budur. Her birey kiminin celladı, kiminin kurbanıdır. Kurban toplumunda ikincil yeri dolayısıyla ide- al kurban konumunda olan kadın, baba baskısı- nın, koca dayağının, töre cinayetinin kurbanıdır. Ama aynı kadın çocuğunu yetiştirirken, o kodla- rı oğluna intikal ettiren, yeni kurbanlara zemin ha- zırlayan konuma gelmiştir. Karısını ezen, horlayan koca, evinde hâkimi mutlak gibi görünürken, dışarda kendi amirinin, patronunun nezdinde değil birey hâlâ vatandaş bile olamadığı, ancak kul düzeyinde kaldığı dev- letinin kurbanıdır. O insanın insanı sömürüsü üze- rine kurulmuş olan bir düzenin getirdiği eşitsiz- liğin, yoksulluğun kurbanıdır. Cellat konumunda olan da, kendisini o konu- ma sokan insanlık dışı düzenin, önyargının, ce- haletin, kaçınılmaz zorunlu hödüklüğün kurbanıdır. Kurban toplumlarında, herkes, ama istisnasız herkes kurban konumundadır. Eline bıçağı alan cellat da, unutma bir gün mut- laka kurban olacaktır. İnsanlık gerçek bayramını kurbansız toplum- larda yaşayacaktır ki, onu da biz görmeyeceğiz ne yazık ki! Biz hâlâ, kurban olması kaçınılmaz- ların bayramlarını kutlama evresindeyiz. Kurban Bayramınız kutlu olsun! [email protected] ESKİ MÜSTEŞAR YAZICIOĞLU’NUN KİTABI: 22Temmuz,karşõdevrimi amaçlayanlarõn başarõsõ 7 8 ’ L İ L E R G İ R İ Ş İ M İ Ergenekon cadõ avõnadönüştürüldü İstanbul Haber Ser- visi - 78’liler Girişimi, Ergenekon davasõnõn Tür- kiye’nin “derin devlet” güçlerini yargõlama yö- nünde değil, muhalifleri susturma yönünde sürdü- rüldüğünü belirtti. 78’liler Girişimi’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, Türkiye’nin 25 yõldõr dar- be anayasasõ ile yönetil- diği vurgulandõ. Yargõla- ma sürecinin ilan edildiği gibi darbecilerin ve “derin devlet”in yargõlanmasõ yönünde yürütülmesi is- tenilen açõklamada, özet- le şöyle denildi: “Kuru- luşundan beri darbeci- likle hesaplaşmayı temel gündemi yapmış olan biz 78’liler, bir kez daha bu davayı yönetenleri, kamuoyuna ilan ettik- leri hedef doğrultusunda hareket etmeye çağırı- yoruz. Bu dava soruş- turmasının, hükümet muhaliflerine karşı bir cadı avına döndürmek- ten vazgeçmelerini, baş- ta Darbe Günlükleri’nin yazarı emekli oramiral olmak üzere, başta 12 Eylül darbesinin yaşa- yan faili olmak üzere, başta ‘1000 operasyon yaptõk’ diyenler olmak üzere, başta faili meçhul cinayetlerin zanlıları ol- mak üzere ve tabii Türk derin devletinin ağaba- bası ABD ve NATO güç- leri olmak üzere gerçek darbecilere ve derin dev- lete yönelmeleri, yakın tarihimizin suç sicilleri- ni temizlemeleri talebi- mizi yineliyoruz...” FIRAT KOZOK ANKARA - ANAP lideri Mesut Yıl- maz’õn 28 Şubat döneminde Başbakan- lõk Müsteşarlõğõ’nõ yapan Yaşar Yazı- cıoğlu, “Bitmeyen Hesap” adlõ yeni ki- tabõnda 22 Temmuz seçimlerinin, “kar- şıdevrimi amaçlayan küresel güçlerle yerli işbirlikçilerinin başarısı olduğu- nu” ifade etti. Demokrasinin, AKP dö- neminde İslamcõlõğõ siyasi açõdan meş- rulaştõrma olarak kullanõldõğõnõ vurgu- layan Yazõcõoğlu, “AKP hükümeti, üniter ve milli devlete, laik, demokra- tik ve sosyal hukuk devletine açmış ol- duğu açık-kapalı karşıdevrim müca- delesinde karşılaşmış olduğu sorun- larda, AB’den çok ciddi destekler al- mıştır” dedi. Yazõcõoğlu’nun Kripto Yayõnlarõ’ndan çõkan kitabõndan yansõ- yan bazõ bölümler şöyle: ? Cumhuriyet tarihi- mizde Avrupa ile yakõn olan, uzak olan hükümet- lerimiz olmuştur. Ancak AKP hükümeti, Cumhu- riyet hükümetleri içinde Avrupa Birliği’ne teslim olan tek hükümettir. Os- manlõ’nõn sonunu getiren Damat Ferit hükümeti gibidir. Bu yaklaşõm, tarih boyunca Türk milletine karşõ etnik ve di- ni şoven duygular taşõyan Avrupa için bir şans olarak nitelenmektedir. ? AKP, cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi olan, milletin ortak değerlerini öne çõkarmaya dayalõ milletleşme süre- cini güçlendirme yerine, bir küreselleş- me politikasõ olan ve milletleri bölüp par- çalamayõ hedef alarak şehir devletlerinin kurulmasõnõ amaçlayan etnik ve kültürel farklõlõklarõ ortaya çõkarma zihniyet ve işbirlikçiliğinin en tipik örneğidir. ? Eminim ki AKP’ye oy verenler, Recep Tayyip Erdoğan’õn ve Ab- dullah Gül’ün Hõristiyan-Siyonist iş- birliğinin derinliğini, büyük Türk mil- letini ve İslamõ Batõ emperyalizminin talepleri doğrultusunda değiştirmeyi hedeflediklerini bilmiyor. Çünkü kimi yazõlõ görsel medya, küresel güçler ve onlarõn Türkiye’deki taşeronlarõ tara- fõndan ele geçirilmiştir. ? Medya, halkõmõzõn fikirlerinin odak- landõğõ sektör olmaktan çõkmõş, küresel sermayeye hizmet eder bir yapõya dö- nüşmüştür. Mütareke yõllarõnõn İstanbul basõnõndan daha beter olmuştur. ? 22 Temmuz 2007’de yapõlan se- çimler karşõdevrimi amaçlayan küresel güçlerle yerli işbirlikçilerinin başarõsõ ol- muştur. ? AKP hükümeti, üniter ve milli dev- lete, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletine açmõş olduğu açõk kapalõ kar- şõdevrim mücadelesinde karşõlaşmõş ol- duğu sorunlarda, AB’den çok ciddi des- tekler almõştõr. ? Kral Abdullah, Ankara’da kal- makta olduğu otelde Başbakan Erdoğan huzura kabul etmişti. O sõrada 11. Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ü yanlarõna ça- ğõrdõlar. O da Kral Abdullah’õn ayağõ- na kadar gitti. Sonra Kral Abdullah, Tür- kiye’nin Cumhur- başkanõ’nõ sağõna, Başbakan’õ soluna oturtup, sanki Tür- kiye’de değil de Ri- yad’daki sarayõnda, imiş gibi, bir hatõra fotoğrafõ çektirdiler. Kral Anõtkabir’i zi- yaret etmedi. Bürokratik yaşamõnda bir cumhurbaşkanõnõn kendi devletinin iti- barõnõ hiç düşünmeden, kendi ülkesinde yabancõ bir ülke başkanõnõn ayağõna gittiğini ne rastladõm, ne duydum. ? Demokrasi, AKP döneminde, İs- lamcõlõğõ siyasi açõdan meşrulaştõrma ola- rak kullanõlmõştõr. Din dõşõ İslamcõlõk, de- mokrasi adõ altõnda geliştirilmiş ve yer- leştirilmeye çalõşõlmõştõr. ? Yüzde 47 oyla iktidara gelen AKP’nin, Başbakan Erdoğan’õn yöneti- minde anayasamõzõn değişmez madde- lerini, dolaylõ da olsa değiştirmeye kal- kõşmasõ, AB ve ABD desteği ile Türki- ye Cumhuriyeti yerine Ilõmlõ İslam Cum- huriyetine geçilmesinin siyasi, hukuksal, ekonomik ve sosyal değişimini hazõrla- masõ, Türk milletini milli-gayri milli, la- ik- antilaik ayrõşõmõna sürükleyecek bir iç çatõşma zemini oluşturmuştur. Irak sõnõrõnda görev yapan Mehmetçik, terörist sõzmalarõnõ engellemek için donduran soğukta nöbet bekliyor Mevzilerde bayramlaştõlar SERTAÇ EŞ ŞIRNAK - Terörle müca- dele kapsamõnda Irak sõnõ- rõnda görev yapan Mehmet- çik, bayrama 2 bin 106 ra- kõmlõ tepede eksi 8 derece al- tõnda mevzide girdi. Şõrnak 23. Jandarma Sõnõr Tümen Komutanõ Tümgeneral Tahir Bekiroğlu, sorumluluk böl- gelerinde iki yüzün üzerinde üs bölgesi bulunduğunu, te- rörist sõzmalarõ engellemeye yönelik bu üs bölgelerinin sa- yõsõnõn ihtiyaca göre artõp eksildiğini söyledi. Kurban Bayramõ, Irak sõ- nõrõndaki birliklerde Genel- kurmay’õn bölgeye götürdü- ğü gazetecilerin de katõldõğõ törenlerle kutlandõ. Bu kap- samda bayramõn ilk günün- de ilk tören, Şõrnak 23. Jan- darma Sõnõr Tümen Komu- tanlõğõ Karargâhõ’nda ger- çekleştirildi. Törende per- soneline bir konuşma yapan Bekiroğlu, ülke bütünlüğünü “Atatürk ilke ve inkılapla- rının ışığında yüksek di- siplin, üstün bir vazife an- layışı, yüksek moral ve mo- tivasyon, büyük bir heye- can, azim, kararlılık, inanç ve fedekârlıkla” koruduk- larõnõ ifade etti. Bekiroğlu’nun konuşma- sõnõn ardõndan tümen perso- neli birbiriyle bayramlaştõ. Daha sonra Bekiroğlu ve be- raberindeki gazeteciler, Irak sõnõrõna sõfõr noktasõndaki 2 bin 106 metre rakõmlõ Beyaz Tepe’deki bayramlaşma tö- renine katõldõlar. Bölge hak- kõnda bilgi veren Bekiroğlu, hava sõcaklõğõnõn bölgede sõ- fõrõn altõnda 8 dereceye düş- tüğünü, Mehmetçiklerin ge- çici köy korucularõyla birlikte “kahramanca” ülke sõnõrõ- nõ koruduklarõnõ belirtti. Be- kiroğlu, Haftanin bölgesinde bulunan terörist kamplarõn- dan Türkiye’ye sõzmalarõn önlenmesi için Beyaz Te- pe’deki birliğin kritik bir gö- rev üslendiğini vurguladõ. Beyaz Tepe’de görevli as- kerlerin her türlü kõş dona- nõmõna sahip olduğunu, so- ğuktan olumsuz etkinlen- melerinin söz konusu olma- dõğõnõ anlatan Bekiroğlu, böl- gede yeterli miktarda silah ve teçhizatõn da bulunduğunu dile getirdi. Namlular Kuzey Irak’a dönük Beyaz Tepe’de konuşlu askerlerin gece görüş teçhi- zatõ, havan ve zõrhlõ-paletli araç üstündeki 25 mm’lik topla desteklendikleri göz- lendi. Bölgedeki silahlarõn namlusu Irak’õn kuzeyine, olasõ terörist sõzmalarõnõn beklendiği bölgelere yönel- tilmiş olarak ateşe hazõr bek- liyor. Tümgeneral Bekiroğ- lu ve beraberindekiler daha sonra 2054 rakõmlõ Gürvil Sõnõr Bölük Komutanlõğõ’na geçti. Burada personelin bayramõnõ kutlayan Beki- roğlu, birliğin konuşlu ol- duğu bölgenin PKK’nin Sin- had Kampõ’nõn tam karşõsõ- na düştüğünü, güneydeki vadi tabanlarõnõn teröristler tarafõndan sõzma amacõyla kullanõldõğõnõ bildirdi. Şõrnak Sõnõr Tümeni’nin sorumlu- luk bölgesinde ortalama iki yüzün üzerinde üs bölgesi bulunuyor. Farklılıklardayanışmayaengelolmamalı ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Kurban Bayramõ’nõ memleketi Antalya’da geçiren CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal, “Etnik kökümüz, kökenimiz, inançlarımız farklı olabilir. Ama bu farklılıklar bizim hep birlikte milletçe ve dayanışma içinde olmamıza engel ol- mamalıdır” dedi. Konyaaltõ Caddesi’ndeki evinin önün- de CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan ve Hüsnü Çöllü, CHP İl Başkanõ Ömer Melli, Gençlik Kollarõ Başkanõ Mustafa Can Deniz, torunlarõ Mehmet ve Alican ile bayramlaşan Baykal, bay- ram namazõnõ Kalekapõsõ’ndaki Tekeli Mehmet Paşa Camisi’nde kõldõ. Bayramlarõn toplumun birlik ve bera- berliği açõsõndan çok önemli olduğunu vurgulayan Baykal, “Bayramlar yalnız olmadığımızı, tek başına yaşamadığı- mızı, başka pek çok insanlarla birlik- te ortak değerlerimiz olduğunu bir kez daha hatırlatır, düşündürür. Bu bay- ramın hepimize güzel duygular yaşat- masını diliyoruz. Buna hepimizin, Tür- kiye’nin ihtiyacı var. Birbirimizden farklı kimliklerimiz olabilir. Etnik kö- kümüz, kökenimiz farklı olabilir. İçin- den geçtiğimiz birikimler, inançlarımız farklı olabilir. Ama bizim hep birlik- te milletçe ve dayanışma içinde olma- mıza engel olmamalıdır” diye konuştu. Cumhuriyet Meydanõ’nda yürürken gazetecilerle sohbet eden Baykal, bir gazetecinin, “Kurban kesiyor mu- sunuz” sorusuna ise “İşine bak” di- ye yanõt verdi. Baykal, evine dönerken bir börek sa- lonu ve simitçiden kahvaltõ için alõşveriş yaptõ. Simitçide eski Antalyaspor Başkanõ Sedat Peker ile karşõlaşan Baykal, Peker ile bir süre sohbet etti. Baykal’a vazgeç çağrısı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bayram namazını kıldığı Tekeli Mehmet Paşa Camisi’nin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. (Fotoğraf: AA) Kurban Bayramõ, Irak sõnõrõndaki birliklerde gazetecilerin de katõldõğõ törenlerle kutlandõ. Mehmetçik, bayrama 2 bin 106 rakõmlõ tepede eksi 8 derece altõnda mevzide girdi. İstanbul Haber Servisi - Ulusal Sivil Toplum Kuru- luşlarõ Birliği (USTKB) Dö- nem Sözcüsü İlhan Gülek, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn tek parti dönemine ilişkin açõklamalarõnõn ve CHP’nin çarşaf açõlõmõnõn “reddi miras” anlamõna gel- diğini belirterek, CHP lideri- ne bu tavrõndan vazgeçmesi için çağrõ yaptõ. İlhan Gülek yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “Yerel seçimler öncesi yaptığınız bu sözde açılım, Atatürk devrimleri- nin ruhuna aykırı rozet tak- ma törenleri, halkla bütün- leşmek adına, yerel seçimler için gösterdiğiniz adaylar Cumhuriyetin değerlerine, Atatürk ilke ve devrimleri- ne yürekten bağlı olan biz- leri rahatsız etmekten öte, ciddi bir şekilde endişelen- dirmektedir. Dileğimiz, ül- kemiz adına son derece teh- likeli olan bu yanlış tutum- dan bir an önce vazgeçme- nizdir” dedi. Yazõcõoğlu, 22 Temmuz seçimlerinin, “karşõdevrimi amaçlayan küresel güçlerle yerli işbirlikçilerinin başarõsõ olduğunu” ifade etti. U S T K B : CHP lideri Baykal bayramõ geçirdiği memleketi Anlatya’da birlik mesajõ verdi:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle