24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada mutlaka güncel pek çok gelişme ile bağlantı kuru- labilir. Son saldırı hangi gelişmeler sonrası yaşandı? Nasıl bir nitelik taşıyor? Yapılan resmi açıklamalar ışığında analiz etmeye çalışalım... Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bu göreve gelişinin hemen sonrasında medya ara- cılığıyla terörle mücadelede yeni dönemin ayrıntılarını kamuoyu ile paylaştı. Org. Başbuğ, gazetecilerle dü- zenlediği toplantıda, 24 yıllık terörle mücadele sü- recinin kilometre taşlarını aktardı ve şu saptamayı yaptı: “Terör örgütünün ciddi bir kırılma içinde olduğu- nu görüyoruz. Bu dönemi iyi değerlendirirsek, da- ha ileri sonuçlar elde edebiliriz... Diyarbakır ve Van gezim sırasında vatandaşların bana yönelik sevgi gös- terisi gözlerimizi yaşartacak düzeydeydi...” Öyle anlaşılıyor ki, terör örgütü hem “bitmediği- ni” kanıtlamaya çalışıyor hem de bölge halkına “dev- letle bağ kurma” diyor! Aktütün saldırısının iki önemli boyutu var: 1- Saldırı Irak’ın kuzeyinden. 2- Ağır silahlarla... Kendi içinizde ne kadar ciddi önlem alırsanız alın, komşu bir ülke teröre destek veriyorsa, yaptığınız mücadele bir ölçüde sepete su doldurmaya benzer! Terörle mücadele değişik evrelere ayrılabilir; ana bölümlemelerden biri 1984-1998 arası. Başlangı- cından, terör örgütü başı Öcalan’ın Suriye’den sı- nır dışı edildiği güne kadar olan süre. O zamana dek, terör örgütü temel lojistik desteğinin yüzde 60’ını Su- riye’nin Lazkiye Limanı’ndan sağlıyordu. 1998’de Su- riye ile imzalanan Adana mutabakatı ile bu ülke te- röre destekte büyük ölçüde devre dışı bırakıldı. Bu- na bağlı olarak terör sindirildi. Ne zamana kadar? ABD’nin Mart 2003’te Irak’ı işgaline dek... Terör örgütü başlangıçta ABD’nin kendilerine na- sıl davranacağını kesitiremedi. İşgalin tamamlan- masından kısa bir süre sonra rahatladılar! Ve terör yeniden azmaya başladı. Geçen yıl yine ekim ayında yaşanan Dağlıca sal- dırısının ardından sınır ötesi operasyon izni çıktı. Bu iznin yeniden Meclis’te oylanmasına günler kala, Ak- tütün saldırısını yaşadık. Üstelik, daha çok düzen- li bir orduda olabilecek ağır silahlarla! Böylesine acılı bir günün ardından Ankara’nın tu- tumunu sütuna yatırıp yüklenme niyetinde değiliz ama, çok sık kullanılan şu tümceye bir kez daha vur- gu yapmadan geçemeyeceğiz: Terörle mücadele bir bütündür. Eğer bu bütünlükte bozulma olursa, ne yapılırsa yapılsın sonuç almak zorlaşır. Daha geçen hafta Türkiye ve Irak’ın Cumhur- başkanları ile Dışişleri Bakanlarının son derece sa- mimi bir ortamda ABD’de yaptıkları görüşme hâlâ belleklerde. Önümüzdeki günlerde Bağdat’a en üst düzey ziyaret için görüş birliğine varıldı... Komşular birbirine gidip gelmesin mi? Elbette gitsin. Bu sütunlarda hep, “önce komşu- lar politikası” vurgusu yapılıyor. Ancak Suriye örneğinde olduğu gibi komşu ca- nını acıtıyorsa, uygun bir dille ve ülke olarak “koro halinde” yanıt vermek gerekir. Erbil’den dün yapılan açıklama şöyleydi: “Olayı kınıyoruz. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Orası insansız dediğimiz kontrolsüz bölgedir.” Irak’ın kendi yönetimi böyle diyorsa, Türkiye’nin “bu durumda o bölgeyi ben kontrol ediyorum” de- me hakkı yok mu? GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bir siyasetçi, sorumluluk alan önceki hükümetlerin başarılı hizmetlerini kendine mal etmez, geçmişe dö- nük gerçekleri söylemekten çekinmezse ancak o za- man devlet adamı olduğunu kanıtlayabilir. Ne çare RTE, devlet adamlığının kıyısından bile geç- meyen bir yapıya sahip. Türkiye’nin global krizden büyük ölçüde etkilen- meyeceğini altı yılda aldığı önlemlere bağladı. Krizi önleyen müthiş Türk duruyordu karşımızda! Oysa gerçek bu mudur? Türkiye RTE’nin aldığı ön- lemler sayesinde mi dirençli bir noktaya gelmiştir; yok- sa, bugün örneğin bankaların sağlamlığından söz edi- liyorsa, bu sonuca 2001 seçimine kadar hizmet gö- ren üçlü koalisyonun ekonomiyi güçlendirme prog- ramı sayesinde mi erişilmiştir? Bu soruyu kuşku yok insaf sahibi bir siyasetçi, bir devlet adamı; ABD’den ithal edilen Kemal Derviş ve zamanın bürokratlarının çabalarıyla başlatılan ön- lemlerin neden olduğunu söyleyerek yanıtlar. Ne çare, RTE’nin sözlüğünde insaf sözcüğüne yer yoktur. Başbakan geçmişten aldığı olumlu mirası uygula- maya devam ederek bugün büyük sarsıntılardan uzak durduğumuzu bir türlü kabul edemiyor. 1973’lerde, başbakanlığı ancak düşlerinde gördü- ğü yıllarda Cumhuriyet’in 70 yılda bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadığını söyleyecek kadar inkârcı bir karakter çizen hükümet başkanından; yakın geçmişte alınan kararlarla uygulamaya konulan ekonomiyi güçlendirme planı sayesinde bugün övündüğü noktaya geldiğimizi söylemesi elbette beklenemez. Tek başına iktidara geldiğinde miras aldığı ekono- mik programı değil de, kendine özgü bir plan uygu- lasaydı 2001’de başımıza gelenler katlanmış olarak bugün yine yaşanacak; Türkiye devlet yönetiminden nasibini almamış, beceriksiz ellerde umutsuzluğa yel- ken açacaktı. Bankalar krizi önleyecek durumda sağlam duru- yorsa, bunun 2001’de işbaşında olan hükümetin ve görevde olan (iktidara gelir gelmez tasfiye ettiği) bü- rokratların eseri olduğunu söylemeye neden dili var- mıyor acaba? Enflasyondaki gerilemenin tek başına mimarı ol- duğunu söylemesi de gerçeklere aykırı. 2001’de uygulamaya giren program üzerine söy- lemediğini bırakmayan, ama bu programı altı yıldır uy- gulayan bir başbakan var karşımızda. Ekonomi yazarlarının belirttiğine göre “eski prog- ram yerine kendi programını uygulamaya kalksaydı, enflasyonla mücadele diye bir şey kalmayacaktı.” YTL’den 6 sıfır atıp paranın eski şekline TL’ye dö- nüşmesini kendi başarısıymış gibi anlatıyor. Oysa Merkez Bankası’nda çok önceden paradan 6 sıfırın atılmasına ilişkin çalışmalar yapılıyordu. Bu konuda da RTE hazıra kondu. Bütün ayrıntıla- rıyla hazırlanan 6 sıfırdan arınma projesini bugünkü hükümet ve Merkez Bankası uygulamaya koydu. RTE’nin başarılı sonuçları kendine yontan üslubu- na karşı çıkan kalemlerden biri olan Erdal Sağlam (Hürriyet), şöyle bir sonuca varıyor: “...Başbakan ekonomide sağlanan istikrarın sade- ce uygulamacı olarak nemasını yemeli” diyor. Ama nerede? RTE erdemli siyasetçi olmayı rafa kal- dıran, gerçekleri yadsıyan bir başbakan. O kadar! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 5 EKİM 2008 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 24 Edirne Y 23 Kocaeli Y 27 Çanakkale Y 23 İzmir Y 24 Manisa Y 25 Aydın Y 27 Denizli Y 24 Zonguldak Y 26 Sinop Y 24 Samsun PB 28 Trabzon PB 27 Giresun PB 26 Ankara PB 26 Eskişehir Y 23 Konya PB 23 Sıvas PB 23 Antalya Y 26 Adana Y 30 Mersin PB 29 Diyarbakır PB 28 Şanlıurfa B 28 Mardin B 27 Siirt B 26 Hakkâri B 19 Van B 20 Kars B 18 Oslo Y 8 Helsinki Y 12 Stockholm Y 11 Londra Y 15 Amsterdam Y 15 Brüksel Y 14 Paris Y 16 Bonn Y 12 Münih Y 10 Berlin Y 15 Budapeşte B 14 Madrid B 22 Viyana B 15 Belgrad Y 14 Soyfa Y 15 Roma PB 21 Atina PB 24 Zürih B 15 Moskova Y 18 Aşkabat A 25 Astana PB 16 Taşkent A 24 Bakû PB 18 Bişkek Y 21 Tiflis PB 23 Kahire A 34 Şam A 32 Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Adana, Osmaniye, Kahraman- maraş ve Hatay ile ak- şam ve gece saatle- rinde Batı Karadeniz, Ankara’nın kuzey ve batı çevreleri, Eskişehir ve Çankırı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. IŞIL ÖZGENTÜRK Kalbin Rengi Tüm Dillerde Kırmızıdır isilozgenturk gmail.com dolu basõn bülteninin baş tarafõndaki bir bilgi, pek ço- ğumuzun soluğuna dikkat etmesi gerektiğini söylüyor: “Türkiye’de her 2.5 dakikada bir kişi kalp-damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor!” Durumun ciddiyetini anlatmak için hemen devam ede- lim, dünyada her yõl 17.5 milyon kişi, yani her gün 120 uçak dolusu kadar insan kalp-damar hastalõklarõ nede- niyle hayatõnõ kaybediyor. İnsan düşününce bile fena olu- yor: “Her gün 120 uçak dolusu insan.” Ayrõca kalp ve damar hastalõklarõ dünyada ve Tür- kiye’de birinci derecede ölüm nedeni. Ülkemizde ölümlerin yüzde 48’i, yani neredeyse yarõsõ kalp-damar hastalõklarõna bağlõ. Daha açõk ifadeyle, yõlda 430 bin 459 ölümden, 205 bin 475’i kalp-damar hastalõklarõn- dan kaynaklanmakta. Doğrusu bir pazar sabahõ keyfi- nizi bozmak istemem ama.. daha çok uzun seneler gü- zel pazar sabahlarõ geçirmek için bu bilgilere fazlasõy- la ihtiyacõmõz var. Aman ne olur umutsuzluğa kapõl- mayõn, zaten dünyamõzõn durumu pek umut verici de- ğil.. gelin sakince elimizden bir şey gelip gelmediğine bakalõm. Evet yapacak çok şeyimiz var: Sigarayõ bõ- rakmak, abur cubur yemeyi kesmek, meyve ve sebze ağõr- lõklõ, düzenli ve dengeli beslenmek; düzenli egzersiz yap- mak (kõsaca günde en az üç kilometre yürümek), bel çev- resinin kalõnlõğõndan mümkün olduğunca kurtulmak, tan- siyon ve kan şekerini makul ölçülerde tutmaya çalõşmak ve tabii en önemlisi, kalp sağlõğõ konusunda bir farkõn- dalõlõk yaratõp bunu sürekli kõlmak. Bence farkõndalõ- lõk ve bunu sürekli kõlmak işin en can alõcõ noktasõ. İş- te Dünya Kalp Federasyonu’nun Becel sponsorluğun- da dünyanõn pek çok ülkesinde gerçekleştirdiği “Kal- bini Sev Kırmızı Giy!” kampanyalarõ bunun için önemli. Bunu 365 gün tekrarlayabiliriz. Hem bu yõl kõr- mõzõ moda.. üstelik dünyanõn tüm dillerinde kalbin ren- gi kõrmõzõ. Bu arada birden aklõma geldi, çocuklar re- simlerinde en olmayacak renkleri en olmayacak yerlerde kullanõrlar. Kimi bulutlarõ yeşil yapar, kimi kurbağalarõ mora boyar, ama dünyanõn bütün çocuklarõ kalbi en kü- çük yaşlardan itibaren kõrmõzõ çizerler. Çünkü çaktõr- madan ilk öğrendikleri şey aşktõr ve aşkõn rengi de kõr- mõzõdõr. Hadi bu kadar sözden sonra sõkõ bir yürüyüş ve her gün... Baştarafı Arka Sayfada Gül ve Erdoğan yurtdõşõ programlarõnõ iptal etti, TMYK toplandõ Ankara’da terör toplantõlarõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Şemdinli’deki saldõrõnõn ardõndan Orta Asya turu kapsa- mõnda Türkmenistan’da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan Moğolistan gezisini, Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül de Fransa gezisini iptal etti. Aşka- bat’ta yaşayan Türk vatandaşlarõna hitap eden Erdoğan, “Dönüp bu konu üzerindeki çalışmaları- mızı gözden geçireceğiz. Müca- delemiz aynı kararlılıkla arta- rak devam edecektir. Bunun farklı yöntemleri neler olacak- tır, bunları görüşüyoruz” dedi. Cumhurbaşkanõ Gül de 6 Ekim’de katõlmayõ planladõğõ Fransa Uluslararasõ İlişkiler Ens- titüsü (IFRI) tarafõndan düzenle- necek Dünya Siyaseti Konferan- sõ’na ilişkin programlarõnõ iptal et- ti. Gül, Köşk’ün internet sitesin- den yayõmlanan görüntülü açõk- lamasõnda, “Buna kimler ya- taklık etti, böyle bir saldırıya kimler kolaylık sağladı? Bunlar da sonuna kadar araştırılacak, takip edilecek ve herkese bunun hesabı sorulacaktır.” Gül, daha sonra Genelkurmay Başkanlõğõ’na giderek Orgeneral İlker Başbuğ’dan saldõrõ ile ilgi- li bilgi aldõ, başsağlõğõ diledi. TMYK de dün akşam saatle- rinde olağanüstü toplandõ. Orge- neral Başbuğ’un da katõldõğõ top- lantõnõn ardõndan yapõlan yazõlõ açõklamada şunlar kaydedildi: Etkin işbirliği “Toplantıda Şemdinli ilçe- sindeki Aktütün Jandarma Sı- nır Bölüğü’nün emniyetini sağ- layan unsurlarına karşı yönel- tilen ilk tespitlere göre 23 terö- ristin etkisiz hale getirildiği, 15 askerimizin şehit edildiği men- fur saldırı başta olmak üzere son dönemde meydana gelen te- rör olaylarına ilişkin değerlen- dirmeler yapılmış, terörle mü- cadele çerçevesinde sürdürülen faaliyetler ile alınması gereken önlemler ve yöntemler görü- şülmüştür. Düzenlenen ope- rasyonlar sonucu ağır zayiat ve- ren bölücü terör örgütünün menfur saldırıları yüce milleti- mizin birlik ve bütünlüğünü bozmaya yetmeyecektir. Te- rörle mücadelemiz bütün mü- lahazaların üstünde devletimi- zin tüm kurumlarının etkin iş- birliği ile her koşulda sürdü- rülecek ve alınan bütün ted- birlerin uygulanmasına karar- lılıkla devam edilecektir.” Aktütün’e giden kanlı yol MEHMET FARAÇ Aktütün Karakolu’na yönelik saldõrõnõn ger- çekleştiği dönem, eylemin hangi gerekçelerle ya- põldõğõnõn da yanõtlarõnõ içeriyor. Kõşkõrtmala- rõ kullanan terör örgütü, siyasal ve toplumsal ge- lişmelerle sõnõr ötesine yönelik yeni planlarõn ya- rattõğõ kaygõyla giderek saldõrganlaşõyor. Örgüt, aynõ karakola üç kez saldõrabileceğini göstere- rek tabanõna moral vermeye çalõşõyor, bir taraftan da 4 ülkenin istihbarat zaafõnõ deşifre ediyor! Geçen yõlõn aralõk ayõndan bu yana Kandil Da- ğõ ve çevresine yapõlan hava operasyonlarõ ör- gütün hareket alanõnõ iyice daraltmõştõ. PKK, en az 600 yaşam alanõnõ kaybetmiş, askeri açõdan büyük tahribat yaşamõş, lojistik merkezlerini yi- tirmiş ve geri çekilmeye başlamõştõ. Yani var ol- duğunu kanõtlamak için böyle bir eyleme ge- reksinim duyuyordu. TBMM’nin sõnõr ötesi operasyonlara yönelik TSK’ye verdiği bir yõllõk yetki süresinin 17 Ekim’de doluyor olmasõnõ da bu saldõrõ kapsa- mõnda değerlendirmek gerekiyor. Tezkere sü- resinin TBMM’de bir yõl daha uzatõlacağõna tep- ki gösteren örgüt, saldõrõyõ işte bu tartõşmalarõn yoğunlaştõğõ bir döneme denk getirdi. PKK terör eylemlerinde oldum olasõ kõşkõrt- malardan da yararlanõyor. Nitekim örgüt, Balõkesir’in Ayvalõk ilçesine bağlõ Altõnova bel- desinde Kürt kökenli yurttaşlarla yaşanan ger- ginliği günlerdir “Kürtler linç ediliyor”, “Kürtler sokağa çıkamıyor”, “MHP’liler kışkırtıyor” diye kullanõyordu. Bu olayõn ar- dõndan örgüt Bolu Ağõr Ceza Mahkemesi’nin, “Bir şehide karşı bir Kürt öldürülmeli” şek- lindeki bir yerel gazete makalesini “düşünce öz- gürlüğü” kapsamõnda değerlendirmesini de propaganda ve kõşkõrtma malzemesi yapõyordu. 15 asker, örgütün web sayfalarõnda, “Kürt düş- manlığı yayılıyor” şeklindeki kõşkõrtmalar sü- rerken şehit edildi! PJAK tehdit etmişti! Aktütün saldõrõsõ sõnõr ötesine yönelik ope- rasyonlarõn sonrasõna denk gelmesiyle de dik- kat çekiyor. PKK, Şeker Bayramõ’ndan bir gün önce KONGRA-GEL yönetiminin çağrõ- sõyla bayram süresince eylem yapmayacağõnõ açõklamõştõ. Hatta bu karar, “Türk ve Kürt halklarına bayram hediyesi” diye tuhaf ve ukalaca bir başlõkla duyurulmuştu. Güvenlik güç- leri bayram süresince de Güneydoğu kõrsalõn- da operasyonlara aralõksõz devam etti. Operas- yonlarda 2 terörist öldürüldü, bir asker de şehit oldu. Ancak örgütü rutinleşmiş bu operasyon- lar değil, 25 Eylül’de Kandil Dağõ’na yapõlan ha- va saldõrõsõ zor durumda bõraktõ. Son operas- yonda İran’da eylemler yapan Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’nin (PJAK) karargâhõ hedef alõnmõştõ. Anlaşõlõyor ki örgüt bu operasyonu da Aktütün Karakolu’na yönelik eylem için bir ge- rekçe haline getirdi! Çünkü bir PJAK yetkilisinin 2 Ekim’de yaptõğõ ve PKK sitelerinin “Flaş ha- ber!” diye duyurduğu açõklama aslõnda kendi- lerince bir “Savaş kararı”ydõ! PJAK’õn aske- ri kanadõ HRK’yi yöneten “Amed Piran” kod adlõ terörist, “Türk ordusu ve devlet içerisinde yetkili ve etkili olanlara karşı eylem planla- malarımız olacaktır. Biz Türk ordusuna karşı tavır olarak güçlerimizi ihtiyaçlar doğ- rultusunda yeniden tartışmaya alarak, HPG güçlerine gönderip Türk ordusuna karşı di- renmesini ve savaşmasını sağlayacağız” de- mişti! Bu açõklama, PJAK’õn militanlarõnõ, PKK’nin askeri kanadõ HPG’ye kaydõracağõ bil- gisini de içeriyordu. Piran, Türk ordusunun PJAK karargâhõna so- nuncusu 25 Eylül’de olmak üzere 4 saldõrõ ger- çekleştirdiğini ve 7 militanõn öldüğüne dikkat çekerken, “Türk ordusu artık birinci hede- fimizdir” diye tehditler savurmuştu! İşte Aktütün saldõrõsõ bu açõklamadan tam 24 saat sonra gerçekleşti. Aslõnda örgütün yayõn or- ganlarõ karakola yönelik eylemi Genelkur- may’õn açõklamasõndan 24 saat öncesinde du- yurmuştu! 3 Ekim’deki ilk haberde eylemin sa- at 13.00’te başladõğõ ve çatõşmanõn beş saat sür- düğü bilgisi yer almõştõ. PKK kaynaklarõ, “Ak- tütün yerle bir, 5 asker öldü” bilgisini vermiş ve Şemdinli’ye çok sayõda ambulans gönderil- diğini duyurmuştu. PKK yurtiçindeki kõşkõrtmalar ve son Kandil saldõrõsõnõn ardõndan hem yurtiçindeki yandaş- larõna moral vermeyi amaçladõ hem de sõnõr öte- si operasyonlardan bunalan ve çõkmaza giren mi- litanlarõnõ motive etmeyi hedefledi. Üstelik bu mesajlarõ ne yazõk ki aynõ karakolu üç kez ba- sabileceğini göstererek yaptõ! PKK’nin bu ey- lemi salt 15 şehidin evlerine ateş düşürmedi. Bir yandan istihbarat zaafõnõ bir kez daha çarpõcõ bi- çimde deşifre etti; diğer yandan güvenlik bi- rimlerinin sõnõr boyundaki hareketlerinin artõk daha etkin stratejilere oturtulmasõ gerektiğini açõ- ğa çõkardõ. Yalnõzca Türk istihbaratõ değil PJAK’la savaşan İran’õn, örgütü sözde cephe alan Kuzey Irak’õn ve sõnõrdaki kuştan haberdar olduğu iddia edilen ABD istihbaratõnõn da terörle ortak mücadele kapsamõnda şapkalarõnõ önlerine koymasõ gerekiyor! YÜRÜYÜŞ VE BASIN AÇIKLAMASI Saldırıya yurt genelinde protesto Yurt Haberleri Ser- visi - Aktütün Karako- lu’na saldõrõ yurt gene- linde protesto edildi. Ka- mu-Sen Bursa Şube- si’nin Gazcõlar Cadde- si’ndeki binasõnõn önün- de toplanan sendika üye- si yaklaşõk 30 kişi, elle- rinde Türk bayraklarõ ve dövizlerle Hey- kel’deki Atatürk anõtõna kadar yürüdü. Fomara Meydanõ’na ulaşan sen- dika üyeleri, burada Bursa Emniyet Müdür- lüğü’ne bağlõ sivil po- lisler tarafõndan durdu- ruldu. Bursa Valiliği’nin yürüyüşe izin vermedi- ğini belirten emniyet güçleri, sendika üyele- rinden basõn açõklama- sõnõ burada yapmalarõnõ istedi. Sendika üyele- riyle polis arasõnda kõsa süreli tartõşma yaşandõ. Kamu-Sen Bursa İl Temsilcisi Selçuk Tür- koğlu, saldõrõnõn kabul edilemez olduğunu ifa- de ederek, “Tabii ki kahraman ordumuzun millet olarak yanında- yız ancak ortada bir zafiyet olduğu açıktır. Sorumlular asker, sivil her kimse istifa etme- lidir” dedi. Sinop’ta Sakarya Caddesi’nde toplanan bazõ sivil toplum kuru- luşu üyeleri ve yurttaş- lar caddeyi kõsa süreli trafiğe kapattõlar. Kent merkezindeki birçok iş- yeri de kepenk indirerek saldõrõyõ protesto etti. Elazõğ’da bir grup yurttaş, slogan atarak Gazi Caddesi güzergâ- hõndan PTT Meydanõ’na kadar yürüdü. Türkiye Gençlik Bir- liği üyelerinin İstanbul Galatasaray Meyda- nõ’nda gerçekleştirdiği gösteriye çok sayõda de- mokratik kitle örgütü ile yurttaşlar destek ver- di. Grup “Türk Kürt kardeştir, Amerika kalleştir” sloganõ attõ. TGB üyeleri Ankara Yüksel Caddesi ve İz- mir’de Kõbrõs Şehitleri Caddesi’nde yürüyüş ve basõn açõklamasõyla pro- testo etti. Adana’da ADD önünde toplanan yurttaşlar, Atatürk Anõ- tõ’na dek yürüdü. CHP lideri, bütün siyasi partilerin ayrım göstermeden terörü kınaması gerektiğini söyledi. Baykal’dan çağrı Haber Merkezi - Şemdinli’deki saldõrõyõ de- ğerlendiren CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal, Türkiye’nin terörle mücadele konusun- da yeni bir anlayõşõ değerlendirmek durumunda olduğunu belirterek, “Hem bunu mazur göstereceğiz, hem himaye edeceğiz, hem de meşru siyasi bir faaliyet içerisinde olacağız, bu olamaz” dedi. Bayram tatili için Antalya’da bulunan Bay- kal, Ankara’ya dönerken yaptõğõ değerlen- dirmede, “Teröre sahip çıkarak, terörü destekleyerek, terörü bir anlamda meşru- laştırmayı mazur görerek, terörle mücadele götürülemez. Terörle mücadelenin kaçı- nılmaz boyutu, terörün bu işin dışında ka- lan herkes tarafından kararlılıkla kınan- masını sağlamaktır” dedi. Baykal, “Mec- listeki bütün siyasi partiler hiçbir ayrım gös- termeden terörü kınamalıdır, reddetmeli- dir. Bu konuda hiçbir siyasi çatlak olma- malıdır. Bu çok önemlidir” dedi. MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli ise “Hükümet bölücü teröre karşı ülke sat- hında ve sınır ötesinde etkili ve amansız bir mücadele verilmesi ve terör unsurlarının gerçek anlamda tasfiyesi için siyasi irade ve kararlılık sergilemeli ve bunun için gerek- li tüm tedbirleri vakit geçirmeden almalı- dır. İç çatışma ve bölünme dinamiklerini harekete geçirmeyi amaçlayan hain tah- riklerin son dönemde tırmanması üzerin- de de önemle durulmalı, son olarak Balı- kesir’de yaşanan üzücü olaylar hepimiz için uyarıcı olmalıdır” dedi. ÖDP Genel Başka- nõ Ufuk Uras da dökülen kanõn toplumdaki gerginliği, kutuplaşmayõ biraz daha arttõrdõğõna dikkati çekerek ortak çözüm önerisinde bu- lundu. Batman’da 5. Hasankeyf Kültür ve Sa- nat Festivali etkinliklerine katõlan DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk de saldõrõdan üzüntü duyduklarõnõ belirterek, hiçbir insanõn ölme- sini istemediklerini söyledi. TERÖR SALDIRILARI Dışişleri Irak’aprotesto notasıverdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanlõğõ, Şemdinli’deki sal- dõrõnõn ardõndan Irak’a “protesto no- tası” verdi. Dõşişleri Bakanlõğõ yetki- lilerinden edinilen bilgilere göre, nota Irak Dõşişleri Bakanlõğõ’na bizzat Tür- kiye’nin Irak Büyükelçisi Derya Kan- bay tarafõndan iletildi. Notada, Irak top- raklarõnda yer alan terör örgütü PKK militanlarõna karşõ bir an önce önlem alõnmasõ istendi. Dõşişleri Bakanlõğõ’nda yapõlan açõk- lamada, saldõrõyla bölücü terör örgütü- nün vahşetini bir kez daha ortaya koy- duğu belirtilerek menfur saldõrõnõn şid- detle kõnandõğõ bildirildi. Açõklamada şöyle denildi: “PKK’nin Kuzey Irak’tan ağır silah kullanarak yaptı- ğı bu saldırı, vahim bir durum arz et- mektedir. Saldırı girişiminin Irak’ın kuzeyinde bulunan ağır silahların desteğinde yapılmış olması, terör ör- gütünün bu bölgedeki faaliyetlerini sürdürebildiğini göstermektedir. Bu menfur saldırı üzerine Irak makam- ları ve diğer ilgili taraflar nezdinde gi- rişimlerde bulunulmuş; uluslararası hukuk çerçevesinde konuyla ilgili görev ve sorumlulukları hatırlatılmış, bu olayın faillerinin yakalanması ve tekerrürünün önlenmesi için gerek- li tedbirleri almaları talep edilmiştir. Komşumuz Irak’ın hükümetinden bu konuda üzerine düşen sorumlu- lukların gereğini yerine getirmesini beklemekteyiz. Irak ve diğer ilgili ta- raflar nezdinde gerekli girişimler sürdürülmektedir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle