02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 EKİM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK [email protected] Demirkazõk Dağõ’nda yitirdiğimiz Tanju Duru, müziğin geri planda kalmayõ tercih eden bir değeriydi Dağlarõn Duru müzisyeni HATİCE TUNCER N iğde’de Çamardõ ilçesinde Demir- kazõk Dağõ tõrmanõşõndan sonra 1 Ekim günü iniş sõrasõnda uçuruma yuvarlanan ve yaşamõnõ yitiren Tanju Du- ru, müzik dünyasõnõn gizli kalmõş değerle- rinden biriydi. Ezginin Günlüğü grubunda besteleri ve gitarõyla 1984’ten 1990 yõlõna kadar yer alan Duru, kendi stüdyosunda müzik çalõşmalarõnõ sürdürüyordu. Tanju Duru bir yõl önce Duru Zamanlar albümünün yayõmlanmasõ nedeniy- le yaptõğõmõz ve 14 Ekim 2007 tari- hinde gazetemizde yayõmlanan rö- portajõnda müziğini anlatõrken “İn- sanın yaptığı şeyi açıklaması bi- raz zor. Ben hiçbir şey anlatmak istemedim. Bence sanatçı bir şey anlatmaz. Ancak hayatın kendisi etkilerini ortaya koyar” diyordu. DAĞCILAR ANISINA Müzikle uğraştõğõ uzun yõllarõn ardõndan geçen yõl çõkardõğõ Duru Zamanlar’daki “Ağrı Zamanı” parçasõnõ dağlarda yaşamõnõ yiti- ren arkadaşlarõna adadõğõnõ anlatõ- yordu: “Dağda ölen arkadaşım İskender Iğdõr için bir belgesel hazırlanıyordu. Onun için mü- zikler yapmıştık. Uğur Uluocak da benim arkadaşımdı, o da dağda öldü. Bu parçayı onlara atfettim. Aslında dağları anla- tan bir parça.” Müzik öğretmeni babasõnõn etki- siyle müzikle ilgilenmeye başlayan Tanju Duru Kadõköy Anadolu Li- sesi’nde okuduğu yõllarda okul or- kestrasõnda yer alõr. İlk müzik ça- lõşmalarõnõn hikâyesini kendi anla- tõmõndan aktaralõm: “Küçük yaşta piyanoyla başla- dım, gitara geçtim, piyano ala- madık çünkü. Öğretmen ailesiy- dik, öğretmen çocuğuna müzik dersi bile aldıramaz. Ortaokul- dayken, klasik gitar çalıştım ken- di kendime. Amcamın oğlu Timur Selçuk’un orkestrasındaydı, on- dan notalar aldım.” MÜZİKAL BEKLENTİLER İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü ve Boğaziçi Üniver- sitesi’nde tarih ve felsefe bölümlerine bir süre devam etse de müzik Duru’nun yaşa- mõnda ağõr basar: “1982 benim üniversiteye girişim. O karanlık ortamda herkesin bir şekilde ‘ne yaparõz ne ederiz’ diye çıkış yolu aradığı ortamlar. O zamanlar okulun tiyatro grubuna müzik yaparak başladım. İlk kez kendi başıma besteler üretmeye baş- ladım. Zafer Diper’in tiyatrosunda birta- kım besteler yaptım. Zaten Ezginin Gün- lüğü Üsküdar’da Bizim Tiyatroda’ydı, onlarla orada tanıştım.” Duru, 1982’de kurulan Ezginin Günlüğü grubuna 1984’te gitarist olarak katõlõşõnõ da şöyle anlatõyordu: “Daha tam çizgisini bulmamış bir gruptu. Her açıdan zor dö- nemlerdi. Beraber 5 albüm yaptık. 1990 yılına gelirken müzikal beklentilerde, ba- kışlarda farklılıklar ortaya çıkmaya baş- lamıştı. 1990’da ayrıldım. Ben o zaman kafamdaki gruba yönelik besteler yap- maya başlamıştım. Grup oluşturmak isti- yordum ama istediğim gibi yürütemeyin- ce bıraktım. Dostluğum devam etti ama grup projesi zaman içinde söndü.” DURU KAYIT STÜDYOSU Tanju Duru, Ezginin Günlüğü sürecinden sonra Arnavutköy’de Emin İgüs’le 1990- 1999 yõllarõ arasõnda işlettiği Kabare Cine’de Ayşe Tütüncü ve Bülent Somay ile birlikte sahne alõr. Evinde kurduğu küçük bir stüdyoda bir yan- dan reklam müzikleri yaparken bir yandan da bu ortamõn getirdiği öz- gürlük içinde kendi müziğine daha çok zaman ayõrma fõrsatõ bulur. Mehmet Güreli’nin iki albümünün kayõtlarõnõ bu stüdyoda yaparlar: “9-10 yıllık bir küskünlük döne- mi oldu. Müzikten kopmuyorum ama bir taraftan da birinci plana geçemedi. İkinci planda kaldı. 1999’da stüdyoyu açmamla birlik- te o birazcık kırılmaya başladı. Bülent Ortaçgil, Akõn Eldes, Erkan Oğur, Ayşe Tütüncü, Pinhani gibi iyi, düzgün müzik yapan insanla- rın kayıtlarını yapıyorum.” Tanju Duru sonunda 2007 yõlõnda bestelerinden bir seçki yaparak “Duru Zamanlar” albümünü ha- zõrladõ: “İnsan yaptığı şeyi insan- larla paylaşmak istiyor. Bundan zaten maddi bir şey bekleyeme- yiz. Sadece beş sene sonra birin- den ‘senin şöyle bir parçan vardõ’ diye geri dönüşünü alıyorsanız zaten her şeye değiyor.” HRANT DİNK ANISINA Tanju Duru, 2001 yõlõnda yaptõğõ “Hüzn” adlõ besteyi de Duru Za- manlar’a alõrken Hrant Dink’in anõ- sõna ithaf etti: “Ben bir sabah kalkıp olan biten üzerinde fikir yürütmeye, çok ya- bancı kalmamaya çalışan biriyim. Yaşadığm gerginlikler, bende de bir duygusal tepki uyandırıyor. Ben sade- ce müzikle bunları tekrar çizmeye çalışı- yorum. Ben bu albümde nasıl bir adam- sam, bu dünya beni nasıl etkiliyorsa onla- rı kendi merceğimden geçirip yansıttım. Mercekten ışık girer bambaşka bir şey olarak çıkar ya, sanat da böyle bir şey. Soyutlama çünkü. Başka biri başka bir şekilde yorumlar. Aynı düşünceleri farklı yorumlar, senfoni yazar. Başka biri gi- tarla başka bir şey anlatır.” Sabahat Akkiraz Popkomm’da H alk müziğinin güçlü sesi Sabahat Akkiraz, bu- günlerde 10 Ekim’de Berlin’de dünyanõn en büyük mü- zik fuarlarõndan Popkomm Festi- vali kapsamõnda vereceği konse- rin heyecanõnõ yaşõyor. Berlin’de 8-10 Ekim 2008 tarihlerinde ger- çekleştirilecek olan Popkomm Festivali’nde Türkiye bu yõl “ko- nuk ülke” olarak yer alacak. Ak- kiraz festivale ilişkin hazõrlõklarõnõ “Anadolu’daki türküleri aktar- mam gerektiğine inandığım için büyük heyecanla hazırlanıyo- rum. O inançla, güzel, kıpır kı- pır repertuvarımı seçeceğim. Geleneksel sazlarımı istedim. Çünkü araç ne olursa olsun ben türkülerimi dünyaya dinletmek istiyorum. İstanbul’da, Sıvas’ta ne söylüyorsak, festivalde de ay- nısını söyleyeceğiz, halay çeke- ceğiz. Biz güneş gibiyiz, yağ- murdan sonra kucaklayacağız herkesi...” ifadeleriyle anlattõ. KOMİTENİN DAVETLİSİ Akkiraz’õn organizatörlüğü ve menajerliğini üstlenen kardeşi Hasan Akkiraz, Popkomm Festi- vali’ne katõlmalarõnõn önemini şu sözlerle anlattõ: “Kültür Bakanlı- ğı ve müzik örgütlerinden tem- silcilerden oluşan kurul gidecek sanatçıları belirledi ama biz Al- manya Festival Komitesi tara- fından davet edildik. 10 Ekim’de Sabahat Akkiraz eski bir kilisede sahne alacak.” Popkomm Festivali’nde Akki- raz dõşõnda Mazhar Fuat Özkan, Athena, Moğollar, Deniz Seki, Yaşar, Hüsnü Şenlendirici-Tak- sim Trio, Arif Sağ ve Halil Ka- raduman konser verecek. ‘KOLLARIMIZI YİTİRDİK’ Son yılların sevilen grubu Pinhani’nin iki albümü Duru Kayıt’ta kaydedilmiş, Tanju Duru, albümlerin tüm aşamalarında genç müzisyenlere desteğini esirgememişti. Pinhani grubundan Zeynep Kaynakçı, acısını dile getirmekte zorlanıyordu: “Tanju Duru ağabeyimizdi. Onun yeri asla doldurulamaz ama biz de iki kolumuzu birden kaybetmiş gibiyiz. Bizim şarkılarımızın kulaklara ulaşmasını yüreğini katarak sağladı. Pinhani olarak onu şarkılarımızda, yüreklerimizde yaşatacağız.” SUMRU AĞIRYÜRÜYEN: Benim için çok büyük kayıp, kardeşimi kaybettim. Tanju’yu 1983’ten beri tanıyorum. Ezginin Günlüğü’ne konuk oldum, birlikte çaldık, albüm yaptık. ‘Balkan Yolculuğu’nu birlikte hazırladık. Birçok kayıtları birlikte yaptık. Müzik adına, müzikte titizlik adına, inandığın gibi yaşamak adına çok şey kaybettik. Çok sessiz, kendini ön plana çıkarmayı hiç sevmeyen bir insandı. Bugün Türkiye’nin müzik hayatında çok değerli işler yapan birçok insanın yanında, arkasında Tanju vardı. Duru, artõk müziğin içinde daha fazla olmaya karar vermişti: “Zamanõ geldi de geçiyor. Sumru (Ağõryürüyen) ile bir albüm yaptõk, bitirmek üzereyiz. Düzenlemelerini, müzikal prodüktörlüğünü ben yaptõm. Ayşenur Kolivar’la bir şeyler yapacağõz. İkinci albüme 17 yõl beklemeye niyetim yok. Duru Zamanlar 2’yi düşünüyorum.” (Fotoğraflar:UĞURDEMİR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle