Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Metrodan Dikmen Vadisi projesine kadar son
15 yıldır adım adım kente katkı sağlayan proje-
lerin neredeyse tümü Karayalçın döneminde
başlatılmıştı. Karayalçın sonrasında, bu projeler
rafa konmak istendi ama, baktılar ki bunlar ken-
dilerinin de prim yapabileceği işler, aynen devam
etme kararı aldılar. Onca kadrolaşmaya karşın Ka-
rayalçın döneminin kimi kilit bürokratlarına do-
kunmadılar. “Bizim için aynen devam et” dediler.
Ankara son 15 yıldır büyüyor ama gelişmiyor...
Ankara son 15 yıldır ranta teslim...
Ankara son 15 yıldır adım adım kimliğini yitir-
di...
Kentin ortasından otoyol hançerleri geçirildi...
Gecekondular dönüştürülürken daha çirkin
yapılaşmanın önü açıldı, betonkondular oluştu.
Kentin tarihsel sembollerine karşı adeta saldı-
rı düzenlendi.
Karayalçın’ın belediye başkanlığını bırakıp
Meclis merkezli siyaset yapma kararını biz dahil,
seçmen tabanının büyük bir kesimi onaylamamıştı.
Her seferinde kendisince gerekçelerini anlattı. Ama
yine de Karayalçın deyince akla ilk, belediye baş-
kanlığı dönemi geliyor. Kaldı ki, son iki yerel se-
çimde de Karayalçın belediye başkan adayıydı.
Bu seçimler neden kaybedildi?
Yanıtı rakamlar versin:
Karayalçın, 1989’da yüzde 44 oy alarak bele-
diye başkanı oldu. 1994 yerel seçimlerinde Ka-
rayalçın SHP’nin lideriydi, belediye başkan ada-
yı Korel Göymen’di. CHP de Ali Dinçer’i gösterdi.
Sonuç; Göymen yüzde 26.89, Gökçek yüzde
27.3, Dinçer yüzde 2. Göymen binde 4’le seçimi
kaybetti! Dinçer katılmasa başkanlık SHP’de ka-
lacaktı...
1999 yerel seçimleri Gökçek’le Karayalçın ara-
sında geçti. Karayalçın CHP’nin adayıydı ama,
DSP de aday çıkardı. Üstelik Çankaya Belediye
Başkanı Doğan Taşdelen’i. Sonuç; Karayalçın
yüzde 32, Gökçek yüzde 33, Taşdelen 10.5! Taş-
delen katılmasa, başkanlık CHP’nin.
2004 yerel seçimleri de yine Gökçek’le Kara-
yalçın arasında geçti. Ancak Gökçek sağın, mer-
kezin tüm renklerini arkasına almış, sol yine par-
çalı kalmıştı. Karayalçın SHP’nin adayı, CHP’den
de Yılmaz Ateş. Karayalçın yüzde 21 oy aldı, Ateş
yüzde 13. Toplam yüzde 34. Bu parçalılık seçmeni
küstürdü. 1994’te seçime katılma oranı yüzde 90,
1999’da yüzde 87 iken, 2004’te yüzde 74. San-
dığa gitmeyenlerin büyük çoğunluğu sol seç-
mendi. Bu ortamda Gökçek yüzde 55 oy aldı.
Yukarıda aktardığımız istatistikler, bölünmenin
katlamalı bir erozyona neden olduğunu ortaya ko-
yuyor.
Sol “hedef beraberliği” kavramını ne yazık ki be-
nimseyemedi. Önümüzdeki yerel seçimler sağ-sol
dengesine de oturmayacak. AKP, önceki se-
çimlerde merkez sağı da içinde barındıran bir aday
belirleme ve seçim sonrası pastayı paylaşma sü-
reci izliyordu. Artık bunu bırakmış görünüyor. Öte-
ki renkler bir yana, katıksız AKP’li olmanız gere-
kiyor.
Bu anlamda CHP, hem kendi solunu hem sa-
ğını dikkate alarak hareket ederse, görünen gidişin
dışında sonuçlar ortaya çıkabilir.
Baykal, yerel seçim stratejisini şöyle özetliyor:
“Genel merkezin adayı diye bir şey yok, seçimi
kiminle alacaksak, aday o olacak. Aday belirler-
ken önceki seçimlerden farklı olarak, kamuoyu
araştırma şirketlerinden de yararlanacağız...”
Karayalçın olumlu bir başlangıç oldu...
Dileriz arkası gelir...
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 20 EKİM 2008 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Denizde Güçlülük
İSTANBUL Asker Müzesi bu sabahtan başlayarak
üç günlük bir uluslararası bilimsel sempozyuma ko-
nukluk ediyor: Başlangıçtan bugünlere Türk deniz
gücünün tarihi. Programdan anlaşıldığı kadarıyla bü-
yük ağırlık Akdeniz’e ve özellikle de Hint Okyanusu’na
açılışa verilecek.
Bilimsel tartışma, Osmanlı’nın niçin gerçek bir im-
paratorluk olamadığını, anavatanı ve uzak sömürgeleriyle
yeryüzü çapındaki zenginleşmelerden niçin pay ala-
madığını, dolayısıyla Rumeli’deki fetihlerle ganimetle-
rin sona erişinden sonra nasıl zayıflayıp çöktüğünü or-
taya koymaya yarayabilir.
Batı Akdeniz’i aşıp Atlas Okyanusu’na çıkamayışa İs-
panyollar engel olmuştu; Hint Okyanusu’na açılmak is-
teyen Pirî Reis’in önünü de Portekizliler kesti. Osmanlı
tarihinin o sayfaları, Akdeniz’de devlet koruması altın-
da korsanlıktan öteye geçemeyişi ve denizleri geniş
ufuklu bir ekonomi politikasının parçası sayamayışını
gösteren örneklerle doludur. İspanyollarla Portekizlilerin,
sonra da İngilizlerle Fransızların kralları ticaret deniz-
ciliğini uzak seferlere uygun gemilerle koruma altına alır-
ken Osmanlı niçin böyle bir gelişmenin dışında kaldı ve
Kızıldeniz ötesi Müslümanlığın kendisine sunduğu
ekonomik fırsatları kullanamadı? Kanunî’nin ufku,
Basra Beylerbeyi’ne uyup seksenlik Pirî Reis’i Kahire’de
idam ettirecek kadar dar mıydı?
Askerlik gücünü yalnızca gaza yoluyla sevap ve ga-
nimet kazanma unsuru saymak, parlak dönemler-
de bile Osmanlı sultanlarının en zayıf yanını oluşturmuştu.
Oysa, yakın çağların tarih anlayışında güçlü devlet, gü-
cünü toplumunun ekonomik çıkarları yolunda da kul-
lanan devlet demektir.
Özellikle de denizlerdeki gücünü.
Batı Avrupa toplumlarını zenginleştiren başlıca et-
kenlerden biri bu oldu. Deniz gücü, şimdi de ülkelerin
denizlerdeki çıkar çekişmelerinde hukuksal haklılığa des-
tek vermesi gereken bir güçtür. Bu açıdan bakınca, De-
niz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ataç’ın Savunma ve
Havacılık dergisinin son sayısındaki uyarısını anımsa-
madan edemiyor insan.
Güney Kıbrıs Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’deki giri-
şimlerine dokunan bir yazıydı bu. Rumların bölgenin
Arap ülkeleriyle kıta sahanlığı anlaşmaları yapıp petrol
arama sahalarını genişletmeye, Türkiye’nin ve KKTC’nin
önünü kesmeye kalkıştığını bilmeyen kalmadı. Adanın
doğu ve güneyindeki denizleri paylaşmak için Suriye’yle
başlatılan anlaşma girişimi Ankara’nın baskısıyla dur-
duruldu ama Mısır’la varılan paylaşma hâlâ ayakta. Üs-
telik, petrol arama sahalarından biri Türkiye Petrolleri
A.O’nun ilan ettiği sahalardan birini aşmakta.
Deniz Kuvvetleri oralarda savaş gemileri dolaştıra-
rak ilgisini belli etti ama, yeter mi? Hükümetin çıkmaz
ayın son çarşambasındaki “çözüm”den önce, hemen
Anadolu ile KKTC arasını bölüşmekten başlayarak Do-
ğu Akdeniz’de “münhasır ekonomik saha” saydığımız
alanları belirlemesi gerekmez mi?
mumtazsoysal@gmail.com
İstanbul Y 19
Edirne Y 17
Kocaeli Y 20
Çanakkale B 20
İzmir PB 23
Manisa PB 22
Aydın PB 22
Denizli PB 21
Zonguldak Y 19
Sinop Y 20
Samsun Y 22
Trabzon PB 22
Giresun PB 22
Ankara B 18
Eskişehir B 17
Konya B 22
Sıvas B 18
Antalya B 25
Adana B 26
Mersin B 26
Diyarbakır B 24
Şanlıurfa B 22
Mardin B 21
Siirt B 21
Hakkâri B 16
Van B 15
Kars PB 18
Oslo Y 18
Helsinki Y 11
Stockholm Y 10
Londra Y 15
Amsterdam Y 14
Brüksel B 12
Paris B 13
Bonn PB 12
Münih B 18
Berlin B 14
Budapeşte B 14
Madrid Y 20
Viyana B 14
Belgrad B 15
Soyfa B 19
Roma Y 11
Atina Y 25
Zürih B 15
Moskova Y 15
Aşkabat Y 25
Astana PB 8
Taşkent Y 28
Bakû Y 20
Bişkek Y 25
Tiflis Y 15
Kahire Y 26
Şam B 28
Yurdun kuzey kesimleri
ile Kıyı Ege ve Doğu
Anadolu’nun doğusu
parçalı ve çok bulutlu,
Marmara’nın kuzeydo-
ğusu, Batı Karadeniz kı-
yıları ile Samsun çevre-
leri sağanak yağışlı, di-
ğer yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava sı-
caklıkları yurdun kuzey-
batı kesimlerinde 2 ila 4
derece azalacak.
Ergenekon’da
Görevimiz...
C
Başyazarımız İlhan
Selçuk ve Ankara Tem-
silcimiz Mustafa Balbay
gözaltına alınmışlardır.
Peki, Ergenekon sav-
cısının iddianameye
yansıyan inanılmaz
mantığı nedir?..
İddiaya bakılırsa
Cumhuriyet gazetesi
salt terörü yoğunlaştırıp
darbe ortamı oluşsun
diye kendi kendisini üç
kez bombalatmıştır. Bu-
nun yanı sıra, savcılığa
göre, İlhan Selçuk yazı-
larındaki fikirleri nede-
niyle Ergenekon terör
örgütünde önemli bir
mevkiye oturtulmakta-
dır.
Basın savcılarının sü-
rekli denetimi altında
bulunan Başyazarımı-
zın yazıları, Ergenekon
savcılığına göre suçtur;
Selçuk bu nedenle ömür
boyu hapisle cezalandı-
rılmalıdır.
Bu bir dava değil, bir
iddianame de değil, bir
siyasi kavganın ta ken-
disidir.
Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nde delilsiz suç-
lamanın savcılara veril-
miş bir yetki olmadığını
düşünüyoruz.
Yargıya güvenimiz
var.
Bugün başlayan da-
vada Cumhuriyet göre-
vini yerine getirecektir.
Kimsenin en küçük
bir kuşkusu olmasın, bu
işlevin hem basın öz-
gürlüğüne, hem de-
mokrasiye, hem de hu-
kuk devletine bir hizmet
olduğu bilinciyle gere-
ken yapılacaktır.
Baştarafı 1. Sayfada
İddialar Güneydoğu’yu kaynattı
Yurt Haberler Servisi -
PKK Terör Örgütü Elebaşõsõ
Abdullah Öcalan’a tutuklu
bulunduğu İmralõ Cezaevi’nde
fiziki saldõrõ uygulandõğõ yö-
nündeki iddialarõn ardõndan
Güneydoğu Anadolu Bölge-
si’nde düzenlenen eylemler sü-
rüyor. Siirt, Şanlõurfa, Batman
Mardin, Şõrnak’õn Silopi ve
Cizre ilçelerinde dün de yasa-
dõşõ gösteriler yapõldõ. Çõkan
olaylarda çok sayõda kişi göz-
altõna alõndõ.
Şõrnak’õn Silopi ilçesinde
çevre kent ve ilçelerden de ge-
len binlerce kişi Öcalan lehine
sloganlar attõ. Eyleme, DTP
milletvekilleri Zevahir Ba-
yındır ve Hasip Kaplan ile
DTP Eş Başkan Yardõmcõsõ
Selma Irmak, DEP eski Mil-
letvekili Selim Sadak ve
DTP’li belediye başkanlarõ ve
yöneticiler katõlarak destek ver-
di. İlçede geniş güvenlik ön-
lemleri alõnõrken, çatõlara kes-
kin nişancõlar yerleştirildi ve
çok sayõda Özel Harekât Timi
bölgeye sevk edildi. Eylemin
düzenleme komitesi başkanõ
Hacı Üzen yaptõğõ açõlõş ko-
nuşmasõnda, “Kürt halkı ile
masaya oturmayan Başba-
kan Recep Tayyip Erdo-
ğan’ın sonu Saddam Hüseyin
gibi olacaktır” dedi.
Şanlõurfa’da Süleymaniye
Meydanõ’nda toplanan grup,
burada bir süre slogan attõktan
sonra Devteşti Mahallesi’ne
doğru yürüyüşe geçti. PKK’yi
simgeleyen bez parçalarõ ve
yasadõşõ dövizler taşõyõp, slo-
ganlar atan grup, yol üzerinde
arka camõnda Türk Bayrağõ
bulunan bir minibüsün camla-
rõnõ kõrdõ. Polise taş ve molotof
kokteylleri ile saldõran eylem-
cilere, polis müdahale etti. Ar-
ka sokaklara dağõlan eylemci-
ler, Akabe Mahallesi’ndeki
Türkiye Elektrik İletim AŞ’ye
(TEİAŞ) ait bir hizmet binasõ-
na da molotof kokteyli attõ ve
taşlarla camlarõnõ kõrdõ. Göste-
riciler bazõ iş yerlerine de zarar
verdi. Batman’da da Öcalan le-
hine sloganlar atan bir grup ya-
sadõşõ eylem yapmak isteyince
polis müdahale etti. Ara so-
kaklara dağõlan eylemciler, ba-
rikatlar kurarak polisle çatõştõ.
Siirt’te Güreş Caddesi’nde
toplanan binlerce kişi ise PKK
lehine sloganlar attõ. Yürüyüş
yapmak isteyen eylemcilere
polis, biber gazõ ile müdahale
etti. Ara sokaklara dağõlan gös-
tericiler, taşlarla polise saldõr-
dõ. Olayda yaklaşõk 10 kişinin
yaralandõğõ belirtildi.
Mardin’in Nusaybin İlçe-
si’nde de yaklaşõk bin kişilik bir
grup da sloganlar eşliğinde
AKP İlçe binasõna doğru yü-
rüyüşe geçti. Polis, uyarõlara
TTK’de muhalif sendika operasyonu
FIRAT KOZOK
ANKARA - Talim ve Terbiye
Kurulu Başkanlõğõ, Çin malõ ders
araç gereçlerinin usulsüz olarak
bakanlõk depolarõna yerleştiril-
mesi sürecinde ve ihalenin iptal
edilmesinde etkin rol alan, Ata-
türkçülük ile ilgili konularõn ders
kitaplarõnda yer almadõğõnõ orta-
ya çõkaran Eğitim-Sen 2 No’lu
Şube Başkanõ Tuğrul Culfa ile 5
öğretmeni, bir ders kitabõna faz-
la puan verdikleri gerekçesiyle ku-
ruldan uzaklaştõrdõ.
Başkanlõk, bir süre önce ilköğ-
retim Türkçe 2. sõnõf ders kitabõ-
nõn incelenmesi için 6 kişilik bir
komisyon oluşturdu. 3’ü kadrolu,
3’ü görevlendirmeyle kurula ge-
len öğretmenlerden oluşan ko-
misyona, yõllardõr kurulda görev
yapan Eğitim-Sen 2 No’lu Şube
Başkanõ Tuğrul Culfa da katõldõ.
Komisyon, kitaba 81 puan verdi.
Culfa ile bir diğer öğretmen Ab-
dullah Ataşçı, karara kitabõn içe-
risindeki bir metnin düşülmesi
şerhini koydu.
Mevzuat uygulanmadı
Ancak kitapla ilgili ikinci in-
celemeyi yapan komisyon, ilk
incelemede ölçüt alõnan 2007
ders kitabõ inceleme yönetmeliği
yerine 2005 ölçütlerini esas aldõ
ve kitaba 55 puan verdi.
Mevzuatta böyle bir aykõrõlõk
olmasõ durumunda kitabõn üni-
versitelere gönderilmesi öngörü-
lürken, kurul başkanlõğõ doğrudan
müfettişleri görevlendirdi.
Müfettiş soruşturmasõnõn ar-
dõndan komisyonun tüm üyeleri-
ne görev yeri değişikliği verildi.
Oysa Kamu Görevlileri Sendi-
kalarõ Yasasõ’nõn 18. maddesinde
“Kamu işvereni, işyeri sendika
temsilcisi ile sendika ve sendi-
ka şube yöneticilerinin işyerini
haklı bir sebep olmadıkça ve se-
bebini açık ve kesin şekilde be-
lirtmedikçe değiştiremez” hük-
mü yer alõyor. Görev yeri deği-
şikliğinin 2004 yõlõnda kabul edi-
len yaklaşõk 100 kitabõn onay
süresinin bitimine kõsa süre kala
yapõlmasõ da dikkat çekti.
‘İntikam duygusu’
Culfa, 2006 yõlõnda 4 ve 5. sõ-
nõflar için oluşturulacak fen ve
teknoloji laboratuvarlarõna mal-
zeme alõmõnda yaşanan skandal-
lar konusundaki tavrõyla tanõnõ-
yordu. Culfa’nõn o dönem ör-
gütlenme sekreteri olduğu
TTK’de yapõlan eylemler ve ka-
muoyunun tepkisi sonucu söz
konusu malzemelerin alõmõ ile il-
gili ihale iptal edilmişti. Culfa, ge-
çen yõl da Atatürkçülük ile ilgili
konularõn ders kitaplarõnda yer al-
madõğõnõ ortaya çõkarmõştõ.
Kendisinin bakanlõğõn TTK’de-
ki politikalarõna karşõ bugüne ka-
dar net bir duruş sergilediğini
belirten Culfa, “Hakkında ‘kitap
inceleyemez’ raporu bulunan
bir kişi kurul üyeliğine getiri-
lirken, aptes suyunu ders ki-
taplarına yerleştirenler kurul-
da görev alırken, kitaplardaki
onlarca tahrifattan sorumlu
olanlar görmezden gelinirken,
demokrat, laik, bilimsellikten ve
Atatürkçülükten yana insanla-
rın uzaklaştırılması manidar-
dır” dedi.
12 Eylül döneminde sürgün
gerekçesi olarak kullanõlan “Gö-
rülen lüzum üzerine” anlayõşõ-
nõn AKP iktidarõ tarafõndan da uy-
gulandõğõnõ belirten Culfa, ba-
kanlõğõn “intikam” duygusuyla
hareket ettiğini söyledi.
VAN (Cumhuriyet) - Van’õn Erçek beldesin-
den tifo kuşkusuyla tedavi görenlerin sayõsõ,
139’a yükseldi.Van Sağlõk Müdürü Ahmet
Özer, yüksek ateş, başağrõsõ ve ishal gibi şi-
kâyetlerle tedavi altõna alõnan hastalarõn sağ-
lõk durumlarõnõn iyi olduğunu ve birçoğunun
ilerleyen günlerde taburcu edileceğini belirt-
ti. Erçek beldesinde yurttaşlar, son beş gün-
de yüksek ateş, başağrõsõ ve ishal şikâyetle-
riyle Van’daki sağlõk kurumlarõna müracaat
etmiş, hastalarda yapõlan klinik ve laboratu-
var bulgularõnõn tifo (salmonella) enfeksiyo-
nu ile uyumlu olduğunun görülmesi üzerine
sağlõk ekipleri beldede tarama başlatmõştõ.
Öcalan’õn fiziki saldõrõya uğradõğõ iddiasõ üzerine yapõlan gösterilerde çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ
karşõn, dağõlmayan gruba mü-
dahale etti.
Olaylar, Şõrnak’õn Cizre il-
çesine de sõçradõ. Önceki gece
bir grup gösterici yasadõşõ gös-
teri yaptõ. Lastik yakarak yollarõ
trafiğe kapatan eylemcilere po-
lis müdahale etti. Olaylarda
çok sayõda kişi gözaltõna alõn-
dõ. Gaziantep’te de bir grup
DTP’li basõn açõklamasõ yap-
mak istedi. Öcalan posterleri ta-
şõyan gruba polis müdahale et-
ti. Yaşanan gerginliğin ardõndan
DTP’liler parti binasõ önünde
açõklama yaptõ.
Şahin yalanladı
Öcalan’õn kötü muamele gör-
düğü iddialarõnõ da yalanla-
yan Adalet Bakõn Mehmet Ali
Şahin ise “Böyle bir iddiayı
duyar duymaz hemen ince-
leme yaptırdım. Bir kötü
muamele meydana gelmiş
değil. O bakımdan iyi niyet-
li olarak bu konuyu duyunca
tepki gösterenler, tepkilerini
yeniden gözden geçirsinler
ama kötü niyetli olanlara di-
yeceğim bir şey yok” dedi.
Beş öğretmen bir ders kitabõna fazla puan verdikleri gerekçesiyle kuruldan uzaklaştõrõldõ
İSKENDERUN’A TERMİK SANTRAL
İkinciSugözüolacak
AKIN BODUR
İSKENDERUN - İskenderun Körfezi’nin Yumurtalõk böl-
gesinde kurulan, ithal kömürle çalõşacak Sugözü Termik
Santrali’nin kapasitesi bin 210 Megawatt’tan 2 bin 10 Mega-
watt’a çõkarõlmaya hazõrlanõlõrken, olumlu ÇED raporu veri-
len Diler Termik Santrali’nin gücünün de 600 Megawatt’tan
bin 200 Megawatt’a çõkarõlmasõ için çalõşma başlatõldõ. Diler
Holding Üyesi İbrahim Pektaş, düzenlenen halkõ bilgilendirme
toplantõsõnda, “Sugözü Termik Santralı kirlilik yaratıyor-
sa, burası da yaratır” dedi. 11 hektar alana kurulacak Diler
Termik Santralõ’nõn saatte 216 ton ithal kömür, 6 ton kireç ta-
şõ kullanacağõnõ belirten proje koordinatörü Esra Güleç, saatte
açõğa çõkacak baca külünün ise 21.6 ton olduğunu söyledi. Gü-
leç, bacadan çõkacak gazlarõn bölgede asit yağmurlarõna dönüşüp
dönüşmeyeceği yönünde bir soruya ise yanõt vermedi.
MKEK KAMPANYA BAŞLATACAK
Yenidentaksitlesilah
Haber Merkezi - Rastgele açõlan ateş sonucu her yõl onlarca
kişinin öldüğü Türkiye’de bireysel silahlanmaya karşõ kam-
panyalar düzenlenirken, kamunun tek silah üretimi ve satõşõ-
nõ yapan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Ge-
nel Müdürlüğü tabanca stoklarõnõ eritmek için ikinci kez kre-
di kartõyla taksitli silah satõşõna başlõyor.
Makina Kimya Endüstrisi Kurumu, 2006 yõlõnda stokla-
rõn eritilmesi amacõyla yapõlan kampanyayõ yeniden başla-
tõyor. Kurum, kredi kartõna 10 ay taksitle silah satõşõ kam-
panyasõ başlattõ. Amaç tabanca stoklarõnõ eritmek olarak gös-
teriliyor. 12 çeşit tabanca 545 YTL’den başlayan fiyatlar-
la taksitle satõlacak. İstatistiklerse, suç oranõnõn silah sayõ-
sõ ile birlikte arttõğõnõ gösteriyor. Yõlda yaklaşõk 3 bin kişi,
yani her gün 8 kişi ateşli silahlarla ölüyor. Türkiye’de 2006
yõlõnda yaklaşõk 7 milyon kayõtlõ silah bulunurken, MKE’nin
kampanyalarõ sonrasõ 8 milyonu aştõ.
Saldırıdayaralanan
asker şehit oldu
ELAZIĞ (Cumhuriyet) - Tunceli’de terörist-
lerin askeri konvoya ateş açmasõ sonucu
ağõr yaralanan er Fikret Yükseler, tedavi
gördüğü hastanede yaşamõnõ yitirdi. Şehidin
cenazesi toprağa verilmek üzere memleketi
Adana’ya gönderildi. Tunceli-Elazõğ Kara-
yolu’nun 10. kilometresindeki Dinar Deresi
mevkisinde, askeri konvoyun geçişi sõrasõn-
da PKK’li teröristlerce kurulan pusuda ağõr
yaralanan er Fikret Yükseler, 5 gündür
Elazõğ Asker Hastanesi’nde tedavi görüyor-
du.PKK tarafõndan 14 Ekim’de gerçekleşti-
rilen saldõrõda 7 asker yaralanmõştõ.
Van’da tifo
salgını kuşkusu
TMMOB Şehir Plancıları
Odası İstanbul Şubesi, TMMOB
Mimarlar Odası İstanbul Bü-
yükkent Şubesi, TEMA ve Çağ-
daş Yaşamı Destekleme Der-
neği’nin (ÇYDD) de aralarında
bulunduğu 51 sivil toplum ku-
ruluşu ve meslek örgütünün
oluşturduğu “3. Köprü Yerine
Yaşam Platformu”, AKP ikti-
darının Tarabya-Beykoz ara-
sında inşaat etmek istediği 3.
Köprü projesini protesto etti.
Sarıyer Hacıosman Mahalle-
si’nde toplanan 300 kişilik grup
“Köprü altında yaşamak iste-
miyoruz”, “Egzoz gazında ya-
şamak istemiyoruz” pankartla-
rı açarak Tarabya Sahili’ne yü-
rüdü. (DENİZ TATARER)
‘3. köprüye
hayõr’eylemi
DTP’NİN
ERGENEKON
MİTİNGİNDE
GERGİNLİK
İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) - Demokratik Toplum
Partisi (DTP) İstanbul ve Ankara’da dün “Ne Ergenekon ne AKP,
çözüm demokratik Cumhuriyet” mitingleri düzenledi. “Darbeciler
yargılansın” istemiyle Kadõköy’de düzenlenen miting, terör örgü-
tü başõ Abdullah Öcalan lehine gövde gösterisine dönüştü. Dağõ-
lõm sõrasõnda bölücü örgüt yanlõsõ slogan atmayõ sürdüren ve kaldõ-
rõm taşlarõnõ söken bir grup, taşlarõ ve ellerindeki sopalarõ polise
fõrlattõ. Polis göstericilere biber gazõ ile müdahale ederek dağõttõ.