Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2008 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Aktütünlü Çocuklar...
Ölçüyü kaçırınca amaçtan da sapılıyor.
Aktütünlü çocuklar konusu neydi?
Orada çocukların da olduğu, onların da istekle-
ri, sıkıntıları, sözleri olduğu, konuşma fırsatı veril-
diğinde de dikkate değer pek çok şeyin ortaya çık-
tığı.
Konu buydu, önemliydi, hem düşündürücü hem
duygulandırıcı bir olaydı.
Ama sonra ne oldu?
Aktütünlü çocuklar arasında konuşmasıyla dik-
kati çeken Çiçek, oradan alındı, İstanbul’a getirildi.
Bu da olabilirdi. Çiçek belli ki akıllıydı, güzel ko-
nuşuyordu, akıllı sözler söylüyordu.
Bu sevimli, akıllı çocukla konuşulabilirdi, özlemleri
ortaya konabilirdi, bir yeni boyut gözler önüne se-
rilmiş olabilirdi.
Oysa, bambaşka şeyler oldu.
Çiçek alındı, alışveriş merkezine götürüldü.
Pembe mont, pembe gözlük -bu da nereden ak-
la geldiyse-, pembe botlar alındı. McDonald’s’a gö-
türüldü. Bunlar TV’den görünenlerdi.
Şimdi ne oldu?
Bütün konu Çiçek adlı çocuğumuzun oradan kur-
tarılması mıydı?
Bütün konu Çiçek’in ailesine ev alınması mıydı?
Bütün konu Çiçek’in eğitiminin üstlenilmesi
miydi?
Bir olay ancak böyle saptırılabilir.
O programlarda bir psikolog, bir pedagog ol-
mamalı mıydı?
Bu çocuğun psikolojisi şimdi ne olacak?
Bu çocuk Aktütün’e dönmeyecek mi?
Oradaki yaşıtları ona nasıl bakacaklar?
Bu çocuk bu yaşadıklarıyla gördükleri arasındaki
uçuruma nasıl bakacak?
İşte, amaçtan sapılınca bütün bunlar oluyor.
İş dönüyor dolaşıyor, medyanın kendisine yeni
bir konu bulması oluveriyor.
Uğur Dündar’ın bu durumu amaçladığını san-
mıyorum.
Ama bu durumu da, Uğur Dündar’ı da eleştiri-
yorum.
Kimse bana ‘denizyıldızının öyküsü’nü anlatmasın,
onu ben biliyorum.
Biz ‘bir kişiyi de olsa kurtarmak’ gibi bir amaç-
la yetinemeyiz.
Bizim amacımız, bütün çocukları kurtarmaktır.
Bizim amacımız bütün gençleri kurtarmaktır.
Onları bir taraftan bir tarafa taşımak da kurtar-
mak değildir.
Onları orada, oldukları yerlerde, kendi koşulla-
rını düzelterek kurtarmaktır amaç.
Şimdi unutulan Köy Enstitüleri işte bu amaca yö-
nelik kurumlardı.
Halkevleri her yerde bu amaçla kurulmuşlardı.
Her şeyin, her şeyin yeniden düşünülmesi gerekir.
İnsanların neden ‘canlı bomba’ olduklarını dü-
şünmek gerekir.
Bu beyin yıkamanın neden ve nasıl olabildiğini
anlamak gerekir.
İnsanları bulundukları yerde üretken kılmak ge-
rekir, verimli kılmak gerekir.
İnsanları bulundukları yerde, istedikleri ortamda
mutlu edebilmeliyiz.
İnsanlar elbette yer değiştireceklerdir.
Elbette, dünya artık hepimizin olmuştur.
Ama ülkemizin her yanını hepimizin vatanı kıla-
mazsak neyi başarmış sayılırız?
Şuradan kaçarak, buradan kurtularak neyi
amaçlamış olabiliriz?
Gençlerimizin önemli bir bölümü kendi gelece-
ğini yurtdışına giderek kurtaracağını düşünüyor.
Böyle bir kurtuluş var mı?
Yurtdışına gitmek bir kurtuluş mudur?
Ateşli bir hastanın yastık değiştirmesiyle geçici
rahatlaması onu kurtarmaz ki.
Başarı, ateşi düşürmek, bedeni o hastalıktan kur-
tarmaktır.
Çiçekleri kendi ellerimizle koparıp soldurmaya-
lım.
Çiçek kendi toprağında serpilir, büyür, çoğalır.
Toprağı verimli kılalım, havalandıralım, besleyelim.
O zaman toprak hepimize yararlı ürünlerini ve-
recektir.
Akılcı bakış, akılcı yaklaşım da budur...
erdalatak@gmail.com
erdalatak@superonline.com
www.erdalatabek.com
ABD’yi yakõndan tanõyan emekli Büyükelçi CHP’li Elekdağ’dan dõş politika değerlendirmesi
‘Ülke üçlü kuşatma altõnda’BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - ABD’yi yakõn-
dan tanõyan emekli büyükelçi
CHP İstanbul Millitvekili Şük-
rü Elekdağ, dõş politikaya iliş-
kin son gelişmeleri değerlen-
dirirken Türkiye’nin üçlü ku-
şatma altõnda bulunduğunu di-
le getirdi. Bu kuşatmanõn un-
surlarõnõ, “Güvenlik tehdidi,
küresel ekonomik dalgalan-
manın olumsuz etkisi ve Tür-
kiye’ye yönelik psikolojik sa-
vaş” olarak sõralayan Elek-
dağ, Mesud Barzani ile yapõ-
lan resmi temasõn da büyük bir
hata olduğunu belirtti.
Sorularõmõzõ yanõtlayan Elek-
dağ, “Türkiye esas olarak üç
taraftan kuşatılıyor. Bir ta-
nesi güvenlik tehdidi, ikinci-
si dışarıdan Türkiye’ye ge-
lecek tsunami, yani ekonomik
dalga. Üçüncüsü de psiklojik
savaş. İçeriden büyük baskı
yapıyor bu. İnsanları ger-
çekten düşündürüyor ve bi-
zi birbirimize düşürüyor”
dedi. Güvenlik tehdidinin iki
ekseni olduğunu dile getiren
Elekdağ, “içeriden PKK teh-
didi, bunun parlamentoda
da uzantısı var. Bir de dış ek-
seni var. Maalesef Ameri-
ka’nın Barzani’ye sağlamış
olduğu dokunulmazlıkla dış
tehdit de oradan Türkiye’ye
yöneliyor. Orayı Amerika
kolluyor. Barzani de Ameri-
ka’nın kendisini kollamasın-
dan ve kendisine Ortadoğu
stratejisinde rol vermesin-
den güçleniyor” görüşünü di-
le getirdi.
‘Kuzey Irak opsiyonu’
Elekdağ, Amerika’nõn bir
opsiyon olarak Kuzey Irak’õ
tutmakta olduğunu dile getirdi
ve ABD’nin “biz işler çok
kötü giderse dahi, gider Ku-
zey Irak’a yerleşiriz” diye
konuştu. Celal Talabani ve
Barzani’nin de “Biz Amerika
olmadan yaşayamayız” diye
düşündüğünü vurgulayan Elek-
dağ, şu değerlendirmeyi yaptõ:
“Bunun için Amerika’nın
kendisine biat etmiş mütte-
fike ihtiyacı var. Şimdi
Irak’ın parçalanmaması için
bunu yapmıyor. Ama Irak’ı
bir arada tutamayacaklarını
anlarlarsa, en son bir opsiyon
olarak tutuyorlar. ‘Bunu ka-
çõrmayalõm’ diyorlar. Barza-
ni de bundan tam anlamıyla
yararlanıyor ve PKK’yi Tür-
kiye’ye karşı kullanıyor.
PKK’yi Türkiye’ye karşı kul-
lanma nedeni hem Kerkük
meselesidir; onu da bir pa-
zarlık unsuru olarak tutuyor,
hem de ‘yarõn öbür gün ben de
bağõmsõzlõğõmõ ilan edeceğim.
PKK elimin altõnda bulunsun’
diyor. Çünkü Türkiye’nin
İran ve Suriye ile birleşip
kendisini tam anlamıyla ku-
şatma altına almasından kor-
kuyor. Bütün bu ülkelere
karşı elinde PKK var, PJAK
var. Biz esas itibarıyla teh-
didin bu içeriğini görmüyo-
ruz.”
‘Büyük tehdit’
Türkiye’nin soğuk savaş dö-
neminden daha büyük bir teh-
dit ile karşõ karşõya olduğunu
belirten Elekdağ, “Psikolojik
savaşla bu bir araya geldiği
zaman bu soğuk savaş döne-
minden daha büyük bir teh-
dit olarak ortaya çıkıyor”
dedi. Elekdağ, psikolojik sa-
vaşla birlikte bu tehdidin, Tür-
kiye için çok büyük bir tehlike
oluşturduğuna işaret etti ve
“Obama geldiğinde yeni bir
yaklaşımı olacak. Irak’ın
parçalanmasını istemeyecek.
İran ve Suriye ile anlaşmayı
tercih edecek. Bu nedenle
Obama döneminde Ameri-
kan politikasındaki Kürt fak-
törü daha da azalacaktır.
Türkiye çok erken hareket
etti. Çok tehlikeli bir anlaşma
içine girdi Türkiye. Barza-
ni’ye PKK konusunda söz
hakkı vermiş oluyoruz. El
Maliki ile yapılan anlaşma
1984 yılındaki anlaşmanın
üzerine dayanıyordu. Ancak
bunu Barzani önledi. Kendi-
si muhatap alınmak istiyor,
Kuzey Irak’a bir devlet sta-
tüsü verilmesini istiyor. İşler
bu kadar ciddi” diye konuş-
tu. CHP’li Elekdağ, Türkiye
için büyük tehlikenin AKP hü-
kümetinden kaynaklandõğõna
işaret etti.
Elekdağ, kuşatmanõn unsurlarõnõ, “Güvenlik tehdidi, küresel
ekonomik dalgalanmanõn olumsuz etkisi ve Türkiyeye yönelik
psikolojik savaş” olarak sõraladõ.
ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU
Ayrımcıpolitikayakarşı
Ankara’yayürüyüş
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Alevi
Bektaşi Federasyonu
Genel Başkanõ Ali Bal-
kız, “Alevilere yönelik
ayrımcı politikalara
son verilmesi için Tür-
kiye’nin dört bir ya-
nından yürüyüş başla-
tacaklarını” söyledi.
Balkõz, Mülkiyeliler
Birliği’nde dün düzen-
lediği basõn toplantõsõn-
da, “Zorunlu din ders-
lerinin antidemokra-
tik ve antilaik bir gö-
rünüm ortaya çıkar-
dığını ve Alevi çocuk-
larını Sünnileştirme
aracı olarak kullanıl-
dığını” söyledi. “Diya-
net İşleri Başkanlı-
ğı’nın sadece Sünni
inanç mensuplarına
hizmet verdiğini” kay-
deden Balkõz, “Alevi-
ler ve örgütlü yapıları
yıllardır mücadele ve-
riyor. Bu mücadele, ce-
mevlerinin ibadet mer-
kezi olarak tanınması,
zorunlu din dersleri-
nin ve Diyanet İşleri
Başkanlığı’nın kaldı-
rılması, Madımak Ote-
li’nin müzeye dönüş-
türülmesi gibi temel
talepleri içeriyor” diye
konuştu.
Balkõz, zorunlu din
derslerinin kaldõrõlmasõ
konusunda Pir Sultan
Abdal Kültür Derne-
ği’nin açtõğõ davada ve-
rilen yargõ kararõnõn uy-
gulanmadõğõnõ belirte-
rek şunlarõ söyledi:
“Hukukun üstünlü-
ğü ilkesine gölge düşm-
üştür. Aleviler, hükü-
metin hukuk tanımaz
tavrına ve Alevilerin
en temel insani talep-
lerine karşı oynadığı
‘üç maymun’ rolünü
içine sindirecek du-
rumda değildir.”
Balkõz, Alevi Bektaşi
Federasyonu olarak ay-
rõmcõ politikalara son
verilmesi amacõyla Tür-
kiye’nin dört bir yanõn-
dan yürüyüş başlatacak-
larõnõ ve bu yürüyüşü
Sõhhiye’de mitinge dön-
üştüreceklerini söyledi.
TBMM’DEN BU HAFTA
Öğrenci
affı
görüşülecek
Tuzla tersaneler
bölgesinde iş kazasõ
sonucu meydana gelen
ölümlerin ardõndan
hazõrlanan rapor
yarõn genel
kurulda ele alõnacak.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Genel Ku-
rulu’nda bu hafta öğrenci affõ
görüşülecek. 2009 Merkezi
Bütçe Kanunu Tasarõsõ da Ma-
liye Bakanõ Kemal Unakıtan
tarafõndan 23 Ekim günü Plan
ve Bütçe Komisyonu’na su-
nulacak.
TBMM Genel Kurulu, haf-
taya denetim konularõyla baş-
layacak. Tuzla tersaneler böl-
gesinde iş kazasõ sonucu mey-
dana gelen ölümlerin ardõn-
dan kurulan araştõrma komis-
yonunun hazõrladõğõ rapor ya-
rõn genel kurulda ele alõnacak.
TBMM Genel Kurulu’nda bu
hafta yükseköğrenim af tasarõ-
sõ ele alõnacak. Tasarõ, “7 Ha-
ziran 1995 tarihinden itiba-
ren her ne sebeple olursa ol-
sun ilişiği kesilenlere, 2 ay içe-
risinde başvurmaları halinde
af” getiriyor.
Tasarõyla, 1980 sonrasõ çõ-
karõlan aflardan hiç yararlan-
mayanlar da kapsama alõnõrken,
ön lisans ve lisans düzeyinde
ilişiği kesilenlere; devam şar-
tõnõ yerine getirmedikleri ders-
ler için 1 eğitim öğretim yõlõ,
dönemlik dersler için 1 dö-
nem devam etme ve 4 sõnav
hakkõ verilecek. Türk Silahlõ
Kuvvetleri’ne (TSK) bağlõ eği-
tim kurumlarõnda (GATA,
Harp Okullarõ ve Astsubay
Meslek Yüksekokullarõ) ön li-
sans ve lisans düzeyinde öğre-
nim görürken 7 Haziran 1995
tarihinden, kanunun yürürlüğe
girdiği tarihe kadar ilişiği ke-
silenler, YÖK tarafõndan askeri
okullar dõşõndaki fakülte veya
yüksekokullara yerleştirilebi-
lecek. Açõk öğretim sistemi
ile öğrenim yapõlan ön lisans,
lisans tamamlama ve lisans
programlarõndan kaydõ sili-
nenler de bu haktan yararlana-
cak. Aftan yararlanacaklarõn
askerliği tecil edilebilecek, ay-
rõca öğrenim kredisi veya kat-
kõ kredisi borcu bulunanlarõn
borçlarõ ertelenecek.
Bu hafta ayrõca 2009 Mer-
kezi Bütçe Kanunu Tasarõsõ,
Maliye Bakanõ Kemal Unakõ-
tan tarafõndan 23 Ekim Per-
şembe günü Plan ve Bütçe
Komisyonuna sunulacak. Ka-
mu İktisadi Teşebbüsleri (KİT)
Komisyonu, Başkanlõk Divanõ
seçiminin ardõndan denetim
çalõşmalarõna başlayacak.
Erdoğan Kahramanmaraş ilçe kongresinde yaptõğõ konuşmada Baykal’a yüklendi
‘Yolsuzluğu asla kabul etmedik’
SERMET ÇUHADAR
KAHRAMANMARAŞ - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, “Yolsuzluğu
asla kabul etmedik, etmiyoruz. Bu işe
bulaşmış arkadaşlar varsa biz asla bu
konuda taviz vermedik, vermeyiz.
Ve bir kısmını da partimizden ihraç
ettik” dedi.
Partisinin Kahramanmaraş merkez
ilçe kongresinde konuşan Erdoğan, yol-
suzlukla mücadele ettiklerini savundu.
Erdoğan, “Onu ademe (hiçliğe) hava-
le ediyorum” dediği, CHP Genel Baş-
kanõ Deniz Baykal’a yüklendi.
Baykal’õ çetelerin avukatlõğõnõ yap-
makla suçlayan Erdoğan, “Bugüne
kadar biz ne dedik, 3Y ile mücade-
le dedik. Yani yolsuzluk, yoksulluk
ve yasaklar. Ve bu mücadelemiz
devam ediyor. Bu işe bulaşmış ar-
kadaşlar varsa biz asla bu konuda ta-
viz vermedik, vermeyiz. Ama bu
yakıştırmayı bize yapmaya çalışan-
lar acaba kendi partilerinde bu tür
uygulamaları yapabildiler mi? Ha-
yır. Türkiye’de çetelerin avukatlığına
kim soyunuyor, buna bakın. Yap-
mamız gereken ne ise biz onu yapa-
rız” diye konuştu.
‘Saldırı ülke bütünlüğüne’
Son dönemde artan terör saldõrõlarõ-
na da değinen ve Kahramanmaraş’õn
yakõn zamanda 3 şehit verdiğini anõm-
satan Erdoğan, bu saldõrõlarõn ülkenin
birlik ve bütünlüğünü bozamayacağõ-
nõ vurguladõ.
“Kan üzerinden siyaset yaparak, şe-
hitlerimizin üzerinden oy devşirme-
ye çalışarak bu işler olmuyor” diyen
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ ‘Siyasetçiyim’ deyip Ankara’dan
çıkmayanlar, çıkamayanlar veya An-
kara’nın batısına kilitlenenler, ‘Ben
780 bin kilometrekarelik Türkiye’de si-
yaset yapõyorum’ diyemezler. Bu ül-
kede doğru dürüst bir dikili ağaçla-
rı yok bunların. Kan üzerinden si-
yaset yaparak şehitlerimizin üzerin-
den oy devşirmeye çalışarak bu işler
olmuyor. Dünyada bir küresel eko-
nomik kriz var, ‘Eğer şunu yaparsanõz
krizi daha rahat atlatõrõz’ diyenini gör-
dünüz mü? Bunlar sadece yalan yan-
lış haberler üreterek bol bol iftira
atarlar. Çünkü bunların lügatında ‘if-
tira at tutmasa da iz bõrakõr’ mantığı
var. Demirperde ülkelerinde, komü-
nist rejimlerde bu mantık var. Şim-
di bunlar bunu geri getirmeye çalı-
şıyorlar, tutmaz.”
Daha sonra Kõbrõs Meydanõ’nda dü-
zenlenen toplu açõlõş töreninde konuşan
Erdoğan, Türkiye’de ekonomik kriz
olmadõğõnõ savundu.
Erdoğan, “Krizin esamisi okunmu-
yor. Hamd olsun kriz yok. Finans sek-
törünü yeniden yapılandırdık. Bakkal
dükkânı açar gibi bizim dönemimiz-
de banka açmadık. İşi ciddi tuttuk. İş-
te bundan dolayı dünya ağır bir kri-
zi yaşarken bizde kriz yok” dedi.
‘Yangına benzinle gidilmez’
TÜSİAD’õn krize yönelik önlem alõn-
masõ gerektiği yönündeki açõklamalarõna
da göndermede bulunan Erdoğan,
“Yangına benzin hortumu ile değil su
pompası ile gidilir” diye konuştu.
Türkiye’de faizle para kazanma dev-
rinin bittiğini ifade eden Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye ar-
tık eski Türkiye değil. Karamsar
açıklamalar yapmayın. Sizler çok pa-
ra kazandınız. Varsa yatırımınız,
para kazanırsınız“ dedi.
Başbakan
Erdoğan bazı
bakanların da
katıldığı
Kahramanmaraş
merkez ilçe
kongresinde
yolsuzlukla her
zaman mücadele
ettiklerini
söyledi.
(Fotoğraf: AA)
CHP Genel Başkanõ Baykal’õ
çetelerin avukatlõğõnõ yapmakla
suçlayan Başbakan Erdoğan,
“Yolsuzluğa bulaşmõş arkadaş-
lara taviz vermedik’ dedi.
Sağlõk ocağõ bahçesine eczane olarak yapõlan binalarõn kiralanmasõna durdurma kararõ
Milyonlarca YTL’lik yatõrõm boşa çõktõ
BARIŞ YAMAN
KONYA - Konya’nõn
AKP’li Selçuklu Belediyesi ta-
rafõndan sağlõk ocağõ bahçe-
sine eczane olarak yapõlan bi-
nalarõn kiralanmasõ yargõ ka-
rarõyla durduruldu. İl Sağlõk
Müdürlüğü, kamu kurum ve
kuruluşlarõnõn bahçesinde ser-
best eczane açõlamayacağõnõ
belirtirken milyonlarca YTL
harcanarak yapõlan yatõrõm
boşa gitti.
AKP’li Selçuklu Belediye-
si, Zeki Altõndağ Poliklini-
ği’nin yakõn çevresinde ecza-
ne bulunmamasõ nedeniyle
yap-işlet-devret yoluyla iha-
leye çõktõ. Belediye, eczane-
lerin polikliniğe yaklaşõk 1
kilometre uzaklõktaki Şeyh
Şamil Caddesi üzerinde bulu-
nan 6 No’lu Sağlõk Ocağõ’nõn
bahçesine yapõlmasõna karar
verdi. Prosedürün tamamlan-
masõyla birlikte harekete geçen
Selçuklu Belediyesi, 6 No’lu
Sağlõk Ocağõ’nõn bahçesine 2
katlõ bir bina inşa ettirmeye
başladõ. İnşaatõn başlamasõy-
la birlikte çok sayõda ezcacõ bir
sağlõk sağlõk kurumunun bah-
çesine böyle bir inşaatõn ya-
põlamacağõna dair belediyeye
itiraz dilekçesi verdi. Ancak
belediye geri adõm atmadõ ve
inşaatõ tamamlayarak dük-
kânlarõ ihaleye çõkardõ. İlçede
bulunan ezcazõlar ise yürüt-
meyi durdurma istemiyle Kon-
ya 1. İdare Mahkemesi’ne da-
va açtõ.
Mahkeme heyeti de yürüt-
menin durdurulmasõna karar
verdi. Belediyenin yaptõğõ iti-
raz da mahkeme tarafõndan
reddedildi.
Sağlık ocağı bahçesine eczane yapılması başta eczacılar
olmak üzere birçok kişinin tepkisine neden oldu.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - PKK,
internet sitelerinden yaptõğõ açõklamada, bugün
Diyarbakõr’õ ziyaret etmeye hazõrlanan Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õ hedef alacağõnõ belirtti ve halka
Erdoğan’õ boykot etmek için kepenk açmama çağrõsõnda
bulundu. Erdoğan’õn bugün AKP’nin Diyarbakõr
Büyükşehir belediye başkanõ adayõnõ açõklamasõ
bekleniyor. Başbakan Erdoğan, bugün kenti ziyaretinde
önce 22 Temmuz’da AKP miletvekili adayõ olan Prof.
Dr. Ayşegül Jale Saraç’õn rektörlüğünü yaptõğõ Dicle
Üniversitesi’nin (DÜ) Yanõk Ünitesi’nin, daha sonra da
Şanlõurfa Karayolu üzerindeki Turkcell Çağrõ
Merkezi’nin açõlõşõnõ yapacak. Erdoğan’õn AKP’nin
Diyarbakõr Büyükşehir belediye başkanõ adayõnõ
açõklamasõ beklenirken AKP’nin adayõnõn Tarõm ve
Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker veya AKP Diyarbakõr
Milletvekili Abdurrahman Kurt olacağõ ileri sürüldü.
PKK ise bu gezi öncesi internet siteleri aracalõğõyla
yaptõğõ açõklamada, Erdoğan’õ protesto etme çağrõsõnda
bulundu. Örgüt, Erdoğan’õn kenti ziyareti nedeniyle
esnafõ kepenk kapatmaya, öğrencileri de okullarõ boykot
etmeye çağõrdõ. PKK çizgisinde yayõn yapan Fõrat Haber
Ajansõ’nda da, “Kürdistan Halk İnisiyatifi” adõyla
yayõmlanan açõklamada Erdoğan’õn, AKP yöneticilerinin
ve onu karşõlayan herkesin hedef alõnacağõ belirtildi.
PKK’den tehdit
Şükrü Elekdağ uyardı.
BAŞBAKAN BUGÜN DİYARBAKIR’DA