Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
15 EKİM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DİZİ 9
M
oskova’ya ilk kez ’92 Noel’inde git-
miş; keşif heyecanõyla kendimi so-
kakta bulmuş, saatlerce yürümüş-
tüm… Bir süre sonra ayaklarõmõ hissetmez ol-
dum ve önüme gelen ilk kiliseye girdim. İçersi
doluydu. Bu, yalnõz ibadet eden bir topluluğa
benzemiyordu. Dağõlan Sovyet İmparatorluğu ar-
dõndan büyük yoksulluk içine düşen çok insanõn
belli ki gidecek başka yeri yoktu. Karõn doyur-
mak uğruna kapõda, kar altõnda birkaç rubleye
avuç açan yaşlõlar duruyordu.
Her hallerinden perişan olduklarõ anlaşõlan in-
sanlar, içeri girer girmez nasõl olduysa çok soğuk
yemiş olduğumu fark ettiler. Ağzõmõ açmadan
daha, etrafõmõ alan bir kalabalõk beni kucaklayõp,
karga tulumba doğru, kilisede “altar” denen
“mihrabın” arkasõndaki bölmeye götürdü. Biri
koşa koşa hemen bir elektrikli radyatör getirdi…
Botlarõmõ çõkarõp, ayaklarõmõ radyatöre dayadõ-
lar. Kalabalõktan sõyrõlan bir kadõn çõplak ayakla-
rõmõ avuçlarõna alarak; parmaklarõmõ ovdu, masaj
yaptõ. Bir adam da kendi çoraplarõnõ çõkarõp giy-
mem için bana uzattõ...
Nasõl teşekkür edeceğimi, ne diyeceğimi bile-
meden çõktõm kiliseden.
Daha tam şehirleşmemiş, saflõğõnõ yitirmemiş,
kõrsal dünyada görülebilecek türden; son derece-
de dayanõşmacõ, içten, sõcak, hesapsõz kitapsõz bir
“gönül bolluğuydu” görmüş olduğum.
İçinde, klasik Rus romanlarõnõn dünyasõnõ çağ-
rõştõran şiirsel, masalõmsõ bir yan da vardõ.
RUSLARIN “ARABA SEVDASI”
Putin Rusya’sõnda, hâlâ böyle bir “gönül bol-
luğu”, böyle bir insanlõk kalmõş mõdõr bilmiyo-
rum ama bu Moskova, o Moskova değil...
İki farklõ şehir, iki farklõ dünyadan bahsediyo-
rum. Bu diziyi hazõrlarken o ilk seyahatte aldõğõm
notlarõ buldum. Şöyle şeyler yazmõşõm: “Çorba,
ekmekle karın doyuruyorlar. Markette göre-
bildiğim sebzeler soğan, patates, havuç, lahana,
pancardan ibaret.
Meyve bulabilmek
için şehri turlamak
lazım. Süt, et, pey-
nir, yoğurt yok. İlaç
yok. Eczane rafları
boş. Bir kutu aspi-
rin, bin ruble. Orta-
lama maaşın dörtte
biri.”
O seyahatte beraberimde götürdüğüm bir reh-
ber kitabõnõn arkasõna iliştirmişim bu notlarõ.
Yeltsin döneminden kalma kitap, o yõllarõn erişil-
mez özlemleriyle söze başlõyor ve Ruslarõn “ara-
ba sevdasını” anlatõyor:
“Her Moskovalının gönlünde yatan aslan bir
arabadır. Bütçeleri müsait olmayan, ayda 300-
400 rubleden fazla maaş almayan Ruslar bile;
ne yapıp edip, bir araba edinir. Yeni araba sa-
hiplerinin Lada’larıyla yaşadıkları bu balayı
ne yazık ki kısa sürelidir. Devlet araba sanayii
ortaçağda… Yedek parça yok. Benzin sorunu
da cabası. Pet-
rol istasyonla-
rında kuyruk-
lar, bazen kilo-
metreleri bulu-
yor. Moskova’
nın Batı Avru-
pa kentlerine
göre tek ayrıca-
lığı, park soru-
nunun
olmaması!” (In-
sight Guides,
1992)
TRAFİK
FELAKET!
Rusya da-
hil… Domino
taşlarõ gibi Batõ
ekonomilerini peşi peşine etkisi altõna alan son
“küresel finans krizi” öncesinde; bu yaz sonu
Moskova’da gördüğüm yaşam neredeyse Pom-
pei’nin son günlerini andõrõyordu. Öyle ki Sov-
yetler’in yõkõldõğõ dönemden kalma “Insight
Guides”in girizgâhõ, tümüyle tersyüz edilip şöy-
le yazõlabilirdi: “Yılda yüzde 7- 8’lik büyüme
oranlarına bana mısın demeyen, petrol zen-
ginliğiyle geri dönen Rusya; Avrupa’nın bir
numaralı araba pazarı oldu. Moskovalıların
arabalarıyla yaşadıkları balayı bundan böyle
Lada’larla değil; -ithal ağırlıklı- Hyundai,
Honda, Land Rover, Opel, Peugeot, Nissan,
Kia, Suzuki, Volkswagen, Audi’lerle sürüyor.
Dünyanın en büyük araba markaları bu pa-
zara girebilmek için can atıyor!”
Moskova’ya adõm atarken daha, dikkatimizi
çeken ilk şey bu; korkunç trafik oluyor. Mosko-
va trafiği, İstanbul’u mumla aratacak düzeylere
erişmiş. Durum öyle vahim ki; nehirdeki (Mos-
kova Nehri’ndeki) gemimizden şehir merkezine
gitmek için her seferinde “en az iki saati” tra-
fikte geçirmeyi göze almamõz gerekiyor.
DOLAR MİLYARDERLERİ KENTİ
Moskova böyle bir “en”ler şehri olmuş. En
büyük dolar milyarderleri bugün Moskova’da.
“Forbes” dergisinin rakamlarõna göre dünyanõn
en zengin 20 adamõndan 4’ü Moskova’da yaşõ-
yor. En pahalõ otellere, dünyanõn gene en pahalõ
şehri olan Moskova ev sahipliği yapõyor. Avru-
pa’nõn en yüksek gökdeleni -“Rossija Tower”-
burada inşa ediliyor.
Acõmasõz bir kõş günü, ayağõndaki bir çift ço-
rabõ, göz kõrpmadan tanõmadõğõ bir yabancõya
uzatan o yoksul, gönlü bol insanlara ne oldu, bi-
lemiyorum. Muhtemelen onlar hâlâ “çorba-ek-
meğe” talim ediyor. Belli yaşõn üstündeki Ruslar,
özellikle de emekliler için durum hâlâ böyle.
Ama Moskova’nõn yeni çehresini; artõk “kayıp
kuşak” sayõlan o kesim değil; “yeni Ruslar”
olarak anõlan “yeni zenginler” ve son on altõ yõl-
da şekillenen, Antalya’ya tatile gelen “yeni orta
sınıf” oluşturuyor.
“Yeni orta sınıf”, görünürde hâlâ sõnõrlõ im-
kânlara sahip. Doktor, mühendis.. meslek sahibi
Ruslarõn aylõk geliri 400, bilemediniz 500 Av-
ro’yu geçmiyor. Ancak Moskova’da gelirler, ulu-
sal ortalama üstünde ve bir karõ koca ayda 1500-
1700 Avro denkleyebiliyor. Böyle bir yeni “tam-
pon sınıf” olmasa, havaalanõnda şehre ayak basar
basmaz hemen karşõmõza çõkan “Mega Khimki”
boyutlarõndaki devasa alõşveriş merkezlerini, bu
büyük tüketim cennetlerini açõklamak güç…
RUSYA’NIN EN ZENGİN KADINI
Yalnõz alõşveriş merkezleri değil, -Rusya ile iş
yapan Türk inşaat şirketlerinin malumu olduğu
üzere- inşaat sektörü de yõllardõr patlama yaşõyor.
Şehrin 17 yõllõk belediye başkanõ Yuri
Luzhkov’un eşi Yelena Baturina, bizzat büyük
bir inşaat şirketi sahibi. En ballõ ihaleleri o alõyor.
Bayan Luzhkov da gene “Forbes”in “en”leri lis-
tesinde. 1.5 milyar dolar civarõnda olduğu tahmin
edilen kişisel servetiyle “Rusya’nın en zengin
kadını” olaraktan ilk sõrayõ o tutuyor.
Belediye başkanõ Luzhkov, bundan on yõl önce
Moskova’nõn kuruluşunun 800. yõlõnõ fõrsat bilip,
yeşil alanlarõ baştan sona çiçeklerle donatmõş ve
kenti “ışıklandırmış”! Ama ne “ışıklandır-
ma”… Moskova geceleri artõk “Las Vegas” gibi
parlõyor. Yalnõz büyük anõtlar değil; oteller, dük-
kânlar, restoranlarõn “neondan geçilmeyen” id-
dialõ aydõnlatmasõ, köklü bir Avrupa kentinden
çok, “vahşi Batı” sermayesiyle yoktan var edilen
Amerikan kentlerini andõrõyor.
SERVETİ 40 MİLYAR DOLAR
Arabalar, õşõklar, büyük büyük inşaatlar ve
alõşveriş merkezleri… Moskova’ya girerken kar-
şõlaştõğõmõz yeni Putin Rusya’sõnõn ilk çehresi bu.
Doğalgaz ve petrol şirketlerindeki gizli hisseler
yoluyla, şahsen 40 milyar dolar civarõnda bir kişi-
sel servet edindiği iddia edilen Putin’in yükselen
değeri özetle, bizim Özal yõllarõnõn ünlü “Ben
zengini severim!” vecizesini çağrõştõrõyor.
Putin yalnõz çok bariz ve çok net bir biçim-
de “zenginin”, “kesinkes politika yapmaya-
nını seviyor!”
Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanlõğõ’na gel-
diği 2000’ler başõnda; Yeltsin’in “özelleştirme”
dalgasõnda başdöndürücü servetler edinen “oli-
garkların” defterini dürmekle işe başlayan şim-
diki Başbakan Putin’in ünlü kurbanlarõnõn başõnõ
Yukos’un eski patronu Hodorkovski çekiyor.
“Siyasi emellerini yedi düvele ilan eden” eski
Yukos patronu Hodorkovski, hali hazõrda Sibirya
hapishanelerinde çürüyor. Vaktiyle Rusya’nõn
“en zengin adamı” ve de “dünyanın 16.
zengini” olarak isim yapan 45 yaşõndaki işadamõ,
hapisten ancak -“nedamet getirmiş olarak”-
2011’de çõkabilecek. Putin muhalifi olarak bili-
nen diğer oligarklar Berezovski ile Gusinski de
halen sürgünde yaşõyorlar.
Hal böyle olunca; yalnõz zenginler değil “yük-
selen orta sınıf” da durumdan gereken mesajõ çõ-
karmõş. Neon õşõklarõyla aydõnlatõlan bu büyük
alõşveriş ve tüketim festivali karşõlõğõnda, “siyasi
haklar” ya da “özgürlükler” gibi tekin olmayan
konularla uğraşmayõ hepten unutmuş ve bir yana
bõrakmõşlar.
SİYASET HİÇ BÖYLE ÖLÜ OLMADI!
Benim eski “Insight Guides” kitabõm, tarih
olan Yeltsin yõllarõnõn heyecanõyla oysa bakõn
vaktiyle neler yazmõş:
“Moskova, tarihte fikir özgürlüklerinin gele-
neksel olarak Sibirya sürgünü, çalışma kampı
ya da en hafif cezayla ülkeden ihraçla son bul-
duğu bir yer oldu. Özgürlükler ve demokrasi-
yi heyecanla kucaklayan Moskovalı Ruslar oy-
sa bugün, radikal bir anti-totalitarizm savu-
nuyor ve siyasi tavır almaktan çekinmiyorlar.
Gösterilere katılıyor, yeni partilerin kurulu-
şunda aktif yer alıyorlar…”
Putin Rusya’sõ bu ruhu tümüyle silmiş ve yok
etmiş. On altõ yõlda bir ülke bu kadar mõ değişir?
Volga Nehri üzerinden St. Petersburg’a yaptõ-
ğõm yolculuk boyunca korkusuzca siyaset konuşa-
bildiğim “tek Rus” muhatabõm durumu şöyle
özetliyor:
“Ruslar yakın geçmişte hiçbir zaman siyase-
ten böylesine ölü, böylesine sönük olmadı!”
Kremlin’in haçları... Gençlerden oluşan bir sokak orkestrası... Moskova’nın yeni çehresi, Las Vegas gibi...Vladimir Putin
Küresel kriz
eşiğinde Moskova, ithal
araba cenneti olmuş.
En büyük araba
markalarõ Moskova
pazarõna girmeye can
atõyor. Kentte ilk dikkat
çeken şey korkunç
trafik! Moskova
Nehri’ndeki
gemimizden şehir
merkezine gitmek için
trafikte en az iki saat
geçirmek gerekiyor.
Şehrin 17 yıllık belediye başkanı Yuri Luzhkov’un eşi Yelena Baturina, büyük bir inşaat
şirketinin sahibi. En büyük ihaleleri o alıyor. Bayan Luzhkov da Rusya’nın ‘en’ler listesinde.
1.5 milyar dolarlık servetiyle Yelena Baturina, Rusya’nın en zengin kadını.
Bin yedi yüz kilometre uzunluğunda bir yolculu-
ğun öyküsü bu. Doğa, tarih ve kültürün iç içe geç-
tiği bu benzersiz yolculuğu; bir yanõyla baş döndürücü
bir hõzla değişen, bir yanõyla hiç değişmeyen Rusya’nõn
kalbinde, Volga üzerinden yaptõk. ’80’li yõllarõn Doğu
Almanya tersanelerinden çõkmõş dört bin tonluk gemi-
miz “Şaşkov”, süper lüks bir kruvazyer değildi. Ama bi-
zi arabalarõn, uçaklarõn, trenlerin ulaşmadõğõ Rus-
ya’nõn uzak köşelerine, göllerine, nehirlerine, adalarõ-
na taşõyacak denli işlevsel ve konforluydu.
Moskova nehrinde başlayan 1700 kilometrelik bu “su
yolunda”; Volga’nõn kollarõ olan nehirleri ve bu ne-
hirlerin döküldüğü gölleri birbirine bağlayan; her biri
mühendislik harikasõ, 16 “seviye havuzundan” geçtik...
Deniz seviyesinden 162 metre yüksekliğindeki başkent
Moskova’da başlayan serüvenimiz, denizle sõfõrlanan Fin-
landiya Körfezi kõyõsõndaki eski Çarlõk Rusyasõ başkenti
St. Petersburg’da sona erdi.
Bu dizi, “ağõr çekim”, su üzerinde süzülerek, “su-
yun hõzõyla” içine girilen bir Rusya gerçeğinin
unutulmaz izleri ve izlenimlerini aktarõyor.
Belediye Başkanõ Luzhkov, yeşil
alanlarõ baştan sona çiçeklerle donat-
mõş ve kenti ‘õşõklandõrmõş!’. Mosko-
va geceleri Las Vegas gibi parlõyor.
Oteller, dükkânlar, restoranlarõn id-
dialõ aydõnlatmasõ, köklü bir Avrupa
kentinden çok, vahşi Batõ sermaye-
siyle yoktan var edilen Amerikan
kentlerini andõrõyor.
... S Ü R E C E K...
Rusya’nõn
kalbine yolculuk
Gemi seviye
havuzları
Özal gibi son Rus Çarõ Putin de ‘zengini’ seviyor, ama ‘kesinlikle’ politika yapmayanõnõ!
Moskova: Putin mucizesi
(Fotoğraflar:GIANPAOLOPAPA)