24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 EKİM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Nazlı mı Nazlı... Yazımı yazmak için masamın başına oturdum... Nedense aklıma birden Haber-Türk’te Ece Te- melkuran’la Erdoğan Aktaş’ın birlikte sundukla- rı tartışma programında Nazlı mı Nazlı Hanım’ın çı- kışı geldi... 70’li yıllarda her emekçiyi, her demokratı, sos- yalisti, sosyal demokratı, yurtseveri, “komünist” sa- nıp “Anne öcü gördüm” diye çığlık atan Nazlı mı Nazlı Hanım, demokrasi ve özgürlük dersleri vermeye başladı. 12 Eylül 1980... Kenan Evren’in peşinde dolaşıyor, faşist dar- becileri ayakta alkışlıyordu. 12 Mart 1971 sonrası çalıştığı gazete “Türk-İs- lam Sentezi”nin savunucusuydu; Ziverbey’in baş işkencecisi Orgeneral Faik Gürün yakın dostuydu, Süleyman Demirel’in Güniz Sokak’taki evinden çık- mıyordu Nazlı mı Nazlı Hanım... Ece Temelkuran, annesi Lale Temelkuran ya- şındaki “Nazlı mı Nazlı Teyzesi”ne iyi ders verdi. Nazlı mı Nazlı Hanım, bir gün sonra köşesinde Ece’yi dincilerin, tarikat şeyhlerinin, müritlerinin, takkeli-takkesiz liboşların, dinci faşistlerin önü- ne attı, bir de Uğur Mumcu üzerinden Ece Te- melkuran’a ders vermeye kalktı. Ben Ece’yi doğduğu günden beri tanırım. Annesi resim öğretmeni Lale ve babası avukat Erol Temelkuran sosyalist bir çizgiden gelir. Bü- yük babası Halil Dağlı ise 1977-1980 döneminde CHP’nin Manisa milletvekilidir. Anneannesi emek- li öğretmen Nevin Dağlı da hâlâ politikanın için- dedir. Ece, yetenekli genç bir gazetecidir... Annesi yaşındaki Nazlı mı Nazlı Hanım’a yakın ta- rihi anlatacak kadar bilgi ve birikim sahibidir. Toplumumuzda Nazlı mı Nazlı Hanım gibi faşiz- me çanak tutan, bunu “demokrasi, insan hakla- rı, özgürlükler” ambalajıyla safdillere yutturmaya çalışan kadın-erkek “bir sürü” gazeteci, sözde bi- lim insanı var... Hadigiller, Şahingiller, Fehmigiller, Bayramoğlu- giller! Say sayabildiğin kadar! Bir de yeniyetmeler var Türkçe yazma özürlü... Sapla samanı karıştırmada uzak ara gidiyorlar, tu- tabilirsen tut! Nazlı mı Nazlı Hanım bir dönem Süleyman De- mirel, bir dönem de Rauf Denktaş’ın yanından ay- rılmazdı! Ha, aklıma geldi... Nazlı mı Nazlı Hanım’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Girne kentinin denize bakan ya- maçlarındaki Bellapais köyünde tarihi bir manas- tırı var mı, yok mu? Eğer satmadıysa var! Bellapais’te ki bu tarihi manastır çok görkemli- dir. Siz deyin on odalı, ben diyeyim on iki odalı... İki İngiliz gay, tarihi köşkü lokanta olarak işleti- yordu ve adı da çok ilginçti: “Abbey Houst” Türkçesi “Manastır Ev” anlamına geliyor... Nazlı mı Nazlı Hanım bu evi nasıl aldı? Para ver- di mi, verdiyse ne kadar? Acaba sattı mı, sattıysa kaç yüz bin sterlin aldı? Nazlı mı Nazlı Hanım, 70’li yıllarda “Özel Harp Dairesi”nin yani Ziverbey’deki “Kontrgerilla”nın ka- lemşoruydu. Tercüman haber yapar, Fatsa’da operasyonlar yapılırdı. Kanlı Maraş katliamında Naz- lı mı Nazlı Hanım’ın yazdıklarını unutmadık biz. Bırakın otuz yıl önceyi, on dört yıl önce yaşanan Sıvas katliamında neler yazdı, yayımlayayım mı? Nazlı mı Nazlı Hanım’ın günahları çok, saymak- la bitmez! Bahçelievler katliamı sanığı Haluk Kırcı’yı, po- lisçe aranırken HBB’de canlı yayına çıkarıp sa- vunması, bunun en somut örneğidir. Nazlı mı Nazlı Hanım bugün Sabah’ta yazıyorsa, bilgi ve birikimi için değil Fethullah Gülen aracı ol- duğu için yazıyor... Ergun Babahan, dördüncü sayfadan alıp bilmem kaçıncı sayfaya attı. Birkaç televizyon kanalında bu- nu dillendirince, Fethullahçılar hemen devreye girdi. Sonuç? Ergun Babahan’ın dediği oldu, bir süre ağlayıp Fethullah Gülen’i aracı yaptı, uzlaşma sağlandı... O döneme dikkat edin, Doğan Grubu’na göz kır- pıyordu, ne olur ne olmaz diye... Bizde 12 Eylül’ün faşist darbecilerine alkış tu- tanlar, Sıvas katliamında Aziz Nesin’i linç etmeye kalkışanlar, 2008 yılında liberal-demokrat oldular... 22 yaşında darağacına giden Deniz Gezmiş, Hü- seyin İnan, Yusuf Aslan ise darbeci! Cumhuriyet mitinglerine katılan milyonlar Ergenekon’cu... Nasıl ama! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Yürüyüş Dergisi’ni dağıtırken gözaltına alınan Engin Ceber’in işkenceden öldü- ğü müfettiş raporuyla kesinleşti. AKP’den Angelina Jolie’ye davet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Kadõn Kollarõ Başkanlõğõ, iş dünyasõnda kadõnõn rolünün ele alõnacağõ toplantõya, ünlü film yõldõzõ Angelina Jolie’yi davet etti. TBMM’de gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan AKP Kadõn Kollarõ Başkanõ Fatma Şahin, partisinin kadõn kollarõnõn 2 yõldan beri uluslararasõ toplantõlar düzenlediğini belirtti. Bu kapsamda, iş dünyasõnda kadõnõn rolünün masaya yatõrõlacağõ “İşte Kadõn” konulu bir toplantõ düzenleyeceklerini ifade eden Şahin, toplantõya dünyada rol modeli olmuş güçlü kadõnlarõ davet ettiklerini söyledi. Tunceli’de konvoya saldırı TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli merkeze bağlõ Aktuluk köyü Dinar Deresi mevkiinde askeri konvoya saldõrõda bulunuldu. Saldõrõda 1’i ağõr 5 asker yaralandõ. Zõrhlõ araç eşliğinde dün sabah saatlerinde Elazõğ yönünden Tunceli’ye giden askeri konvoya, kent merkezine 2 kilometre uzaklõktaki Dinar Deresi yakõnlarõnda pusu kuruldu. PKK’lilerin ateşine askerlerin karşõlõk vermesi üzerine çatõşma çõktõ. Teröristlerin açtõğõ ilk ateşle yaralanan 5 asker, Tunceli Devlet Hastanesi’nde tedaviye alõndõ. Cumhurbaşkanlığı Avşar’ı yalanladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlõğõ, şarkõcõ Hülya Avşar’õn, Cumhurbaşkanõ’nõn eşi Hayrünnisa Gül’ü kendi programõnda konuk edeceği yönündeki açõklamasõnõ yalanladõ. Cumhurbaşkanlõğõ, Avşar’õn “3 Aralõk’ta da Hayrünnisa Hanõm konuğum olacak” sözlerine ilişkin açõklama yaptõ. Açõklamada, kendilerine böyle bir mülakat talebinin ulaşmadõğõ belirtilerek Hayrünnisa Gül’ün bugüne kadar hiçbir mülakat talebine olumlu yanõt vermediği belirtildi. Kadir Topbaş’a soru İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin CHP’li üyeleri Hüseyin Sağ ve Zeki Çakõr, Levent’teki İETT arazisinin 980 milyon YTL’lik ihale bedelinin ihalenin üzerinden 20 ay geçmesine karşõn Sama Dubai İstanbul Gayrimenkul AŞ tarafõndan ödenmemesine ilişkin soru önergesi verdi. İBB Meclis Başkanlõğõ’na sunulan dilekçede Devlet İhale Kanunu’na aykõrõ hale düşen ihalenin iptal edilmeme nedenlerinin İBB Başkanõ Kadir Topbaş tarafõndan açõklanmasõ istendi. CHP’li üye Sağ, Sama Dubai’ye tanõnan ayrõcalõğõn kanuna aykõrõ olduğunu belirtti. CHP lideri Baykal’dan kendisine artõk yanõt vermeyeceğini söyleyen Erdoğan’a yanõt ‘Kaçan,suçlukedidir’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal, kendisi- ne artõk yanõt vermeyeceğini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Cevap mı vermiyor, veremiyor mu? Kaçan, suçlu kedidir” diye seslendi. Başbakan Er- doğan’õn demokrasiyi terör- le mücadelenin önünde en- gelmiş gibi koyarak “kük- rediğini” kaydeden Baykal, “Başbakan’ın demokrasi aşkı, işkenceden geçen ço- cuğun cezaevinde ölümün- de niye harekete geçme- di?” açõklamasõnõ yaptõ. CHP lideri Baykal’õn dün- kü grup toplantõsõnda yaptõ- ğõ açõklamalar özetle şöyle: Irak’la diplomatik te- mas: Dağlõca baskõnõ, K. Irak’tan kaynaklanmõştõr. Ak- tütün saldõrõsõ da K. Irak’tan kaynaklandõ. Bazõlarõ “içeri- den” diye takdim etmeye çalõşsa da K. Irak’tan kay- naklanmõştõr. Türkiye her saldõrõdan sonra yeni bir dip- lomatik açõlõm yapmak zo- runda mõ? Terör Türkiye’yi yönlendirmek için mi yapõlõ- yor? Irak’la dost ve kardeş ol- mamõzõn önünde bir tek en- gel vardõr, o da topraklarõnõ teröre açmalarõ ve teröre kol kanat germeleridir. Irak’õn Türkiye’yi idare edemeye- ceğini anlamasõ gerekir. Irak yönetimi hâlâ -üslubunu yu- muşatmakla beraber- işin özünde güven veren bir iş- birliği noktasõna gelmiş de- ğildir. İşbirliğinin ilk koşulu, Irak’õn PKK’yi terör örgütü olarak gördüğünü kararlõ, resmi biçimde ilan etmesidir. Bu olmadan Irak’la ilişkile- rin daha ileri noktaya taşõn- masõ bir oyuna alet olmak so- nucunu doğurabilir. Irak top- raklarõnda hâlâ kamplar, üs- ler var. PKK resmen faaliyet gösteriyor. Eğer, Irak’la iliş- kilerimizi bu zeminde geliş- tirmeyi içimize sindirirsek nice Dağlõca’lar, Aktü- tün’lerle karşõlaşõrõz. Engin Ceber’in ölümü: Başbakan grup konuşmasõn- da demokrasiyi terörle mü- cadele önünde engelmiş gi- bi gösteren bir konuşma ya- põyor, kükrüyor. Başbakan’õn demokrasi duyarlõlõğõ terör- le mücadele söz konusu olun- ca geçerli de, bir çocuğun ce- zaevinde işkence sonuncun- da öldürülmesi karşõsõnda nerede? Başbakan’õn de- mokrasi aşkõ bu işkence kar- şõsõnda hiç harekete geçmiyor mu? Ergenekon’da 1.5 yõla ya- kõn süredir insanlar daha mahkeme önüne çõkarõlmadõ. Başbakan’õn demokrasi aş- kõna bunlar zarar vermiyor mu? Demokrasi, terörle mü- cadele zafiyeti karşõsõnda yar- dõmcõ olacak bir mazeret de- ğildir. Kaçan, suçlu kedidir: Başbakan’a eğer sizin doku- nulmazlõğõnõzõn kaldõrõlma- sõnõ göze alamõyorsanõz, sa- dece benimkini kaldõrõn, mahkemede nasõl hesap ve- rilir size bir gösterivereyim, dedim. Sadece milletvekil- lerini değil, herkesin doku- nulmazlõğõ kalksõn, demeye başladõlar, bu haksõz bir sap- tõrmaydõ. Milletvekili doku- nulmazlõğõnõn kaldõrõlmasõ için anayasa değişikliği ge- rekiyor, memurlar için ka- nunla yapabilirler. Kimi istiyorsan getir do- kunulmazlõğõnõ kaldõralõm, bize şantaj mõ yapõyorsun? Cevap yok. Şimdi de, Bay- kal’a cevap vermeyeceğim, diyor. Ana muhalefet lideri meydan okuyor, cevap yok. Buna sevineyim mi, üzüle- yim mi? Küseyim mi, karşõ- laştõğõmõzda elini sõkayõm mõ? Beni önemsemediği için mi cevap vermiyor? Ben onu önemsediğim için bu soru- larõ sormuyorum, demokra- si görevimi yerine geti- riyorum. Cevap mõ ver- miyor, veremiyor mu, kaçõyor mu? Kaçan, suçlu kedidir. Kriz var: Vatandaşa sorun krizi. 1.5 milyona fõndõğõnõ satan üreticiye sorun. Krizin gelmesi için bir büyük kuruluşun batmasõnõ mõ bekleye- ceğiz? Başbakan, kriz telaşõ içinde. Konuşma- yõn, diyerek ancak kompleksli insanlarda ortaya konabilecek bir tavrõ yansõtõyor. Konu- şanlar, kriz çõkarsa en büyük zararõ görecek olanlar. Kapatılan beledi- yeler: 1214 belediye, belediye olmaktan çõ- karõldõ. Bu düzenleme- yi Anayasa Mahkeme- si’ne götürdük. Şimdi gözümüz Anayasa Mah- kemesi’nde, en kõsa za- manda karar alõnmalõdõr. Türkiye yerel seçimlere gidiyor. Ankara’nın baş- kent olmasının yıl- dönümü: Ankara’yõ birileri bir türlü içine sindirememiştir. Fõrsat bulduklarõnda Ankara’yõ boşaltmaya çalõşõyorlar. Merkez Bankasõ’nõn ta- şõnmasõ falan diyerek Ankara’yõ İstanbul’a ta- şõma ve Türkiye’yi dö- nüştürme özlemlerini yansõtõyorlar. Artõk ge- riye dönüş yoktur. Siyasette ‘kedi’li üslup A N K A R A (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sanatçõ Hül- ya Avşar’õn Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan için “Ür- kek bir kedi gibi, amatör bir tarafı vardı” sözleri baş- kentte “kedi”li atõş- mayõ başlattõ. Bu sözlerin basõna yan- sõmasõndan sonra AA’nõn Başbakan- lõk muhabiri tarafõn- dan aranan Hülya Avşar, “Söyledik- lerim aslında Baş- bakan’ın güçlü du- ruşunu anlatıyor” diyerek bu sözlerini düzeltmeye çalõşõr- ken AKP’li millet- vekilleri “Biz onu aslan gibi görüyo- ruz” diye kendisine tepki gösterdi. CHP lideri Deniz Bay- kal, dünkü grup top- lantõsõnda “Kaçan, suçlu kedidir” di- yerek bu atõşmaya katõldõ. Başbakan Erdoğan daha önce de gazetemiz çizeri Musa Kart’õn kedi- li karikatürünü yar- gõya taşõmõştõ. DTP Genel Başkanõ Türk, terörle mücadele adõna demokrasinin askõya alõnmak istendiğini söyledi ‘Türkiye’ye OHAL istiyorlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, partisinin grup toplantõsõn- da yaptõğõ konuşmada, Kürt soru- nunun “emret komutanım, ne gerekiyorsa yapalım” mantõğõy- la çözülemeyeceğini belirterek kendilerinin “halkların kardeş- leştirilmesini” istediğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn Türkiye’de yaşayan her- kesin “kardeş” olduğuna ilişkin sözlerini anõmsatan Türk, “Kül- türünü, kimliğini tanımadığın insan- la nasıl kardeş ola- caksın, bu nasıl kardeşlik?” görü- şünü savundu. Sorunun çözümü- nün 25 yõldõr Milli Güvenlik Kurulu, Terörle Mücadele Yüksek Kurul- larõ’nda arandõğõnõ kaydeden Türk, şu görüşleri savundu: “Şimdi ay- nı ezber sürdürülmek isteniyor. Birkaç yıl önce yapılan nispi reformlardan geri dönülüyor, zaten fiili olarak devam eden OHAL mantığı, sadece bölgeyi değil bütün Türkiye’yi içine ala- cak şekilde yasalaştırılmaya ça- lışılıyor. Bu Türkiye’de demok- rasiyi askıya alma ve tam bir gü- venlik toplumu oluşturma yak- laşımıdır. Bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu ülke- mize, daha fazla kan ve gözyaşı getirir.” DTP olarak Kürt sorununun çö- zümünde önemli bir misyon sahi- bi olduklarõnõ ve köprü görevi gördüklerini söyleyen Türk, Ana- yasa Mahkemesi’nde süren ka- patma davasõna gönderme yaparak “DTP Türkiye’de bir köprü- dür. Bu köprünün yıkılması fe- lakete götürür. Akan kanın dur- ması konusunda samimi ve ıs- rarlıdır, buna kulaklarınızı tı- kamayın. Köprüleri yıkmak ko- laydır ancak faturası ağır olur. Bunu tehdit olarak söylemiyo- rum, deneyimlerden yola çıka- rak söylüyorum. Çözüm basittir, yeter ki çağdaş dünyanın dene- yimlerinden yola çıkalım” uya- rõsõnda bulundu. CHP lideri Deniz Baykal’õn da partisini hedef alõrken İspanya’da Heri Batasuna’nõn kapatõlmasõndan örnekler verdiğini belirten Türk, Baykal’õ siyasi gelişmelerin hõzõ- na yetişememekle suçladõ. Heri Batasuna’nõn “ayrılıkçı bir bölge partisi” olmasõ nedeniyle kapa- tõldõğõnõ belirten Türk, DTP’nin ise kardeşleşmeyi savunduğunu ve çözümü Türkiye’de gördüğünü ifade etti. Türk, “Sayın Baykal partisinin kapısına kilit vurulmasıyla ilgili kendini sor- gulamalı. Irkçı, şo- ven anlayışla sosyal demokrasiyi nasıl bağdaştırıyor?” de- di. Ahmet Türk, Baş- bakan Erdoğan’õn işkenceye sõfõr tolerans dediğini hatõrlatarak ya- şanan olaylarla bunun “yalan” olduğunun ortaya çõktõğõnõ söyle- di. Türk, işkence ve kötü muame- le gördüğü için yaşamõnõ yitiren Engin Ceber’le ilgili Adalet Ba- kanõ’nõn açõklamalarõnõn “mem- nuniyet verici” olduğunu, ancak asõl sonucun önemli olduğunu söyledi. Terör zirvesinde ikinci tur yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn başkanlõğõnda geçen hafta toplanan ancak somut kararlar alõnamayan terör zirvesi, dün ikinci kez toplandõ. Başbakanlõk Merkez Bina’da saat 14.10’da başlayan toplantõya, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanõ Orgeneral Atila Işık, Genelkurmay 2. Başkanõ Orgeneral Hasan Iğsız, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, MİT Müsteşarõ Emre Taner, Başbakanlõk Müsteşarõ Efkan Ala, Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ Ertuğrul Apakan ve diğer ilgililer katõldõ. Zirvede güvenlik güçleri tarafõndan üzerinde değişiklikler yapõlmasõ istenen gözaltõ süreleri, avukatlõ sorgu ile araç, ev ve işyeri aramalarõ konularõnda Genelkurmay ile Adalet Bakanlõğõ arasõnda yapõlan görüşmelerde üzerinde mutabakata varõlan konular masaya yatõrõldõ. Erdoğan’a sorduğu sorularõ, onu önemsediği için değil demokratik görevini yerine getirmek için sorduğunu söyleyen Baykal, ‘‘Cevap mõ vermiyor, veremiyor mu, kaçõyor mu? Kaçan, suçlu kedidir’’ dedi. Grup konuşmasõnda Engin Ceber’in işkenceyle öldürülmesini de gündeme getiren Baykal, ‘‘Başbakan’õn demokrasi duyarlõlõğõ terörle mücadele söz konusu olunca geçerli de, bir çocuğun cezaevinde işkence sonucunda öldürülmesi karşõsõnda nerede?’’ diye konuştu. Ahmet Türk, terör zirvesinde tartõşõlan terörle mücadeleye dönük yasal düzenleme arayõşlarõnõ eleştirerek “Zaten fiili olarak devam eden Olağanüstü Hal Bölgesi mantõğõ, sadece bölgeye değil, bütün Türkiye’yi içine alacak şekilde yasalaştõrõlmaya çalõşõlõyor” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle