Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
15 EKİM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Başbakan Yine Sinir Küpü
Terördeki artışın yanı sıra ekonomik krizin ne-
den olacağı durgunluk ve işsizlik tehlikesi, Baş-
bakan’ın sinirlerini yıpratmış olmalı.
PKK terörü karşısında partisinin görüşlerini
açıklayan MHP Genel Başkanı’nı da, ekonomik
krizin ülkemizi de ister istemez etkileyeceği yo-
lunda endişelerini bildirerek hükümetten önlem-
ler alınmasını isteyen “Patronlar Kulübü”nü de
adeta azarlamasını, sinirlerine hâkim olamayışın-
dan başka neye bağlayabilirsiniz ki?
Irak sınırında bir tampon bölge kurulmasını
öneren Devlet Bahçeli için, “Ağzı olan konu-
şuyor” sözleriyle polemik açmaya kalkışması.
TÜSİAD’dan ekonomik kriz için gelen uyarıları
da, “Krizden maddi ve siyasi çıkarlar bekle-
yenler, bunun için ellerini ovuşturanlar var”
sözleriyle yanıtlaması da, yine o sinir zafiyetinin
sonucu değil mi?
MHP Genel Başkanı, partisinin dünkü grup
toplantısında, Erdoğan’a çok ağır bir söylemle
yanıt verince de kürsüde suspus olması. Gaze-
tecilerin sorularından sonra Bahçeli’yi muhatap
almadığını söyleyerek, adeta ringden kaçmak is-
teyen boksör durumuna düşmesi, Erdoğan’ın da-
ha önceleri asla başvurmadığı yöntemlerdir.
Dolar servet suçlaması
AKP Genel Başkanı, sanki bir iğneli fıçı içinde
ve neyi nasıl söylemesi gerektiğini bilmiyor ko-
numunda olmalı ki, hemen bütün dünyayı saran
ekonomideki bunalımı görmezden gelmek isti-
yor. Hayır onunla da yetinmeyerek, bu doğrultu-
da bir an önce önlem alınmasını isteyen işadam-
larını yangına benzin dökmekle suçluyor. Son-
ra da kendisinin dolardan kaynaklanan bir servete
ayak bastığı Bahçeli tarafından söylenince, ge-
reken cevabın verilmesini arkadaşlarına havale
etme yöntemini seçiyor.
Acaba o dolardan kaynaklanan servet benzet-
mesiyle Bahçeli, son krizde dolardaki hızlı yük-
selişin, sahiplerine getirdiği kazancı mı, hatırlat-
mayı mı gerekli görmüştü?
Kulakların çınlasın Musa Kart
Başbakan’da görünen bu değişiklik, Baykal’ın
da dünkü açıklamalarını etkilemişti. CHP Genel
Başkanı, Erdoğan’a yönelttiği suçlamaların ce-
vapsız kalışını hatırlatarak, “cevap mı vermiyor,
yoksa kaçıyor mu” diye sordu ve ancak suçlu
kedilerin, o suçu işledikten sonra kaçtığını da ha-
tırlatarak Hülya Avşar’ın Erdoğan için yaptığı
“ürkek kedi” benzetmesini politika gündemine
taşımış oldu.
Değil politikacıların, karikatür sanatçılarının bi-
le kedi benzetmesinin Erdoğan’ı nasıl kızdırdığı-
nı, Musa Kart’ın bu doğrultudaki çizgileri üzeri-
ne, Başbakan’ın dava yolunu seçmesi göster-
mişti.
Yargıtay, o çizgileri doğal eleştirinin sonucu
olarak kabul etti ve Musa’yı akladı.
“İkimizin de dokunulmazlıkları kaldırılsın”
ısrarından bir türlü vazgeçmeyen Baykal’ın söz-
lerini Erdoğan’ın nasıl karşılayacağı ise kedilerin
niçin ve ne yaparlarsa suçlu sayıldıklarını bilen-
ler için merak konusu olmalı.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Adalet Bakanõ Engin Ceber’in ailesinden özür dilerken 19 kişinin görevden uzaklaştõrõldõğõnõ açõkladõ
Şahin işkenceyi itiraf ettiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Adalet Bakanõ Mehmet Ali
Şahin, karakolda ve Metris Ceza-
evi’nde gördüğü işkence sonucu
yaşamõnõ yitiren Engin Ceber’in
ailesinden özür diledi. Olayla ilgi-
li soruşturmanõn devam ettiğini
kaydeden Şahin, 19 kişinin gö-
revlerinden uzaklaştõrõldõğõnõ söy-
ledi. Şahin, “Sorumlular yasalar
çerçevesinde hak ettiği cezayı
alacaktır” dedi.
Adalet Bakanõ Şahin, dün Metris
Cezaevi’nde tutuklu Engin Ceber’in
işkenceyle öldürüldüğü iddialarõna
ilişkin sorularõ yanõtladõ. Metris’te
müfettişlerin sabaha kadar çalõştõğõnõ
ve soruşturmanõn selameti bakõ-
mõndan ölümde sorumluluğu ol-
duğu düşünülen 19 görevlinin gö-
revden uzaklaştõrõldõğõnõ kaydeden
Şahin, şu bilgileri verdi:
“Görevden alınanlardan 2’si
infaz koruma ikinci müdürü ve
memurlar var. Cezaevi doktoru
da var. Çünkü cezaevi doktoru
hastayı görmeden ve muayene
etmeden sağlam raporu verdiği
için görevden uzaklaştırıldı. Ko-
nunun üzerinde hassasiyetle du-
ruyoruz. Bu olay bizi derinden üz-
dü. Kendilerine Allah’tan rahmet,
yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Hükümetim ve devletim adına
bu vatandaşımızın ailesinden özür
diliyorum. Sorumlular buluna-
cak, yasalar çerçevesinde hak et-
tiği cezayı alacaktır. Bu olayın
Türkiye’de ve İstanbul’da mey-
dana gelmiş olması üzüntümüzü
sonsuz derecede arttırdı. Müfet-
tişler ilk tespitlerine göre ölü-
mün işkence sonucu olduğunu
belirtiyorlar. Belki soruşturma
boyutu genişledikçe tutuklu sayısı
artabilir.”
‘Devlet adına özür dilerim’
Şahin, müfettişlerin soruşturma-
yõ ciddiyetli yürüttüklerini belirte-
rek, cezaevine gitmeden önce de bir
kötü muamele yapõlõp yapõlmadõğõnõ
konusunda hem polislerden, hem de
tutuklu yakõnlarõndan Sarõyer Cum-
huriyet Savcõlõğõ’na şikâyetler ol-
duğunu söyledi. Şahin, “Türki-
ye’yi böyle bir durumla karşı
karşıya bırakan her kimse yasa-
lar çerçevesinde gerekli cezayı
alacaklar” diye konuştu.
İÇİŞLERİ MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRDİ, ERSİN KOMİSYONA BAŞVURDU
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri
Bakanlõğõ, tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’nde
gördüğü işkence sonucu ölen Engin Ceber’in
ölümüyle ilgili iddialarõ araştõrmak üzere bir
mülkiye başmüfettişi ile bir polis başmüfettişi
görevlendirdi. Ceber’in İstinye Karakolu’nda da
“kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığı”
iddialarõnõ araştõrmak üzere mülkiye ve polis
başmüfettişlerinin önceki gün soruşturmaya
başladõklarõ bildirildi. CHP İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin, karakolda ve gözaltõnda gördüğü
işkence nedeniyle yaşamõnõ yitirdiği belirtilen
Engin Ceber’in ölümüyle ilgili iddialarõn
araştõrõlmasõ için TBMM İnsan Haklarõnõ
İnceleme Komisyonu’na başvurdu. Ersin,
Komisyon Başkanlõğõ’na yaptõğõ başvuruda, son
zamanlarda karakollarda ve cezaevlerinde
gözaltõna alõnanlara ve tutuklananlara kötü
muamele ve işkence yapõldõğõna ilişkin
şikâyetlerin yoğunlaştõğõna dikkat çekti.
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr’õn Hani ilçesine
bağlõ Kõrõm köyünde, 19
yaşõndaki bir genç kõzõn
cesedi, başõ kesilmiş halde
boş arazide bulundu.
Köyde birkaç gün önce
genç kõzõn yakõnlarõ
arasõnda çõkan tartõşmada 1
kişinin ölmesi, 1 kişinin de
yaralanmasõ, namus
cinayeti kuşkusunu
güçlendirdi.
Köylüler arazide
bulduklarõ cesedi,
jandarmaya ihbar etti. Olay
yerinde inceleme yapan
jandarma ekipleri, genç
kõzõn başõnõn kesici bir
aletle vücudundan
ayrõldõğõnõ tespit etti.
Ancak ilk anda cesedin
kimliği saptanamadõ.
Bunun üzerine yakõndaki
Kõrõm köyünden birkaç
kişi getirilerek kimlik
tespiti için tanõklõk
yapmalarõ istendi.
Köylüler, başõ kesilmiş
halde bulunan cesedin 19
yaşõndaki Tuğba K’ye ait
olduğunu ifade etti.
Kayıp bildirimi
yapılmadı
Genç kõzõn cesedi, daha
sonra otopsi yapõlmak
üzere Hani Devlet
Hastanesi’ne götürüldü.
Burada düzenlenen
raporun ardõndan jandarma
soruşturmayõ derinleştirdi.
Yapõlan araştõrmalarda,
genç kõzõn Kõrõm
köyündeki evinden dört
gün önce ayrõldõğõ ve
kendisinden bir daha haber
alõnamadõğõ anlaşõldõ.
Ancak genç kõzõn ailesinin,
kayõp olayõnõ güvenlik
güçlerine bildirmediği
belirlendi.
Bu arada jandarma ve
Hani Cumhuriyet
Savcõlõğõ, cesedi bulunan
genç kõzõn akrabalarõndan
olan 2 kişinin, genç kõzõn
kayõp olduğu günden bir
gün sonra silahlõ çatõşmaya
girdiklerini, bu olayda 1
kişinin öldüğü, diğer
kişinin de yaralandõğõnõ
saptadõ. Genç kõzõn
kaybolmasõnõn
bildirilmemesi ve hemen
ardõndan akrabalarõnõn
silahlõ çatõşmaya girmesi,
namus cinayeti kuşkularõnõ
güçlendirdi. Soruşturmanõn
bu yönde yürütüldüğü
bildirildi.
4 GÜNDÜR KAYIPTI
Genç kızı
vahşice
öldürdüler
Diyarbakõr’da
başõ kesilerek
öldürülen 19
yaşõndaki genç kõzõn
namus cinayeti
kurbanõ olabileceği
düşünülüyor.
Engin Ceber’in arkadaşlarõ teşhis işleminde verdikleri ifadelerde olay anõnõ anlattõlar
İşkenceciler teşhis edildi
HİLAL KÖSE
Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence
sonucu yaşamõnõ yitiren Engin Ceber
ile tutuklanan arkadaşlarõ Özgür
Karakaya ve Cihan Gün, işkence
yapan gardiyanlarõ teşhis ettiler.
Teşhis işlemi müştekiler Karakaya,
Gün ve avukatlarõnõn katõlõmõyla
Metris Cezaevi’ndeki nöbetçi müdür
odasõnda yapõldõ. Karakaya,
gardiyanlardan Nuri K, Murat Ç’nin
kendisine tekme tokat saldõrdõklarõnõ,
Murat Ç’nin elinde sopa bulunduğunu
anlattõ. Öncay B’nin, kendilerini darp
eden birkaç kişiyi “yeter artık bu
kadar” diyerek dõşarõ çõkardõğõnõ ifade
eden Karakaya, Selahattin A’nõn
Engin Ceber’in kafasõna ve sõrtõna
elindeki demirle vurduğunu, Ceber’in
arka, orta ve üst bölgesine, başõna ve
sõrtõna demirle vurulduğunu
gördüğünü ifade etti. Müşteki Cihan
Gün de Murat Ç’nin sõrtõna,
Muharrem Ç’nin ise kafasõna
vurduğunu ifade ederek, Selahattin F,
Sıdık G’nin de darp eylemine
katõldõğõnõ anlattõ. Gün, Kubilay
K’nin de “Siz kalkacaksınız,
kalkıncaya kadar dövmeye devam
edeceğiz” dediğini belirtti.
Ani bilinç kaybı yaşadı
Şişli Etfal Hastanesi’nce hazõrlanan
epikriz raporunda, Engin Ceber’in 7
Ekim günü saat 14.05 sõralarõnda
hastaneye getirildiği ve reanimasyon
kliniğine yatõrõldõğõ kaydedildi.
Hastanõn 14.30’da acil cerrahi
kliniğinde görüldüğü, ani bilinç kaybõ
gelişmesi nedeniyle cezaevinden
Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne
götürüldüğü, yoğun bakõm ihtiyacõ
nedeniyle Şişli Etfal Hastanesi’ne
sevk edildiği belirtildi. Raporda, geliş
muayenesinde genel durumunun kötü
ve şuurunun kapalõ olduğu belirtildi.
Şişli Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn ölü
muayene ve otopsi tutanağõnda Engin
Ceber’in sol baldõr, dirsek, dudak,
omuzlar ve kafada darbe izlerinin
olduğu belirtildi. Beyninde kanama
tespit edilen Ceber’e Şişli Etfal
Hastanesi’nde mekanik destek
verildiği kaydedildi.
Savcõlõğõn işlemi sõrasõnda teşhis
yapan Ceber’in babasõ Ali Tekin,
oğlunun gözaltõna alõnmadan önce
herhangi bir rahatsõzlõğõnõn olmadõğõnõ
belirtti. Oğlunun ölümüne neden olan,
oğluna kötü muamelede bulunan,
işkence yapan kişilerden şikâyetçi
olduğunu söyleyen Tekin, “Oğlum 28
Eylül-7 Ekim 2008 tarihleri
arasında kesintisiz işkenceye maruz
kalmıştır” dedi.
Bakõrköy Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü
soruşturmaya ilişkin Bakõrköy 8. Sulh
Ceza Mahkemesi’nden gizlilik kararõ
alõndõ. Savcõlõğõn talebini
değerlendiren mahkeme, dosyanõn
içeriğinin incelenmesi ve belgelerden
örnek alõnmasõnõn soruşturmanõn
amacõnõ tehlikeye düşürme ihtimali
bulunduğu gerekçesiyle gizlilik kararõ
verildiğini belirtti.
Yer atõş yarõşmalarõ ödül törenine Genelkurmay Başkanõ da katõldõ
Başbuğ - Babaoğlu yakõnlõğõ
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydo-
ğan Babaoğlu, “Terör örgütüne karşı yurtiçinde
ve yurtdışında günün her saatinde ve her türlü
hava koşulunda icra edilen hava harekâtlarında
alınan başarılı sonuçlar Türk Hava Kuvvetleri-
mize hem yurtiçinde, hem de yurtdışında haklı
bir itibar kazandırmıştır” dedi. 2007-2008 uçuş
eğitim yılı hava yer atış yarışmaları ödül töreni
dün Akıncı’daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda
yapıldı.
Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İl-
ker Başbuğ ile Hava Kuvvetleri Komutanı Baba-
oğlu’nun yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Işık Koşaner ile Jandarma Genel Ko-
mutanı Orgeneral Atila Işık da katıldı. Genel-
kurmay Başkanı Başbuğ, törenin yapıldığı han-
gara Babaoğlu’nu makam aracına alarak, hava
pilot üniforması içinde geldi.
Tören sırasında Başbuğ’un, Babaoğlu’na karşı
sıcak davranışları dikkat çekti. Başbuğ, konuş-
masından sonra yerine dönen Babaoğlu’nun eli-
ni ayağa kalkarak sıktı. Başbuğ’un, tokalaşma
sırasında Babaoğlu’na doğru adım atarak objek-
tiflere doğru dönmesi de dikkat çekti. Başbuğ,
törenden sonra da Babaoğlu’nu makam aracına
aldı. Komutanlar, daha sonra jet üssünde birlik-
te öğle yemeği yedi. Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Başbuğ’un Aktütün Karakolu bölgesine
yapılan ve 17 şehit verilen PKK saldırısı sırasın-
da golf oynaması ve çatışmadan haberi olmama-
sı nedeniyle eleştirilen Hava Kuvvetleri Komuta-
nı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ile olan diyalog-
ları Başbuğ, Babaoğlu’na sahip çıktı şeklinde yo-
rumlandı.
Metris Cezaevi’nde gördüğü
işkence sonucu yaşamõnõ
yitiren Ceber’in arkadaşlarõ
işkencecileri teşhis ettiler.
Kendileri de işkence gören
tutuklular Ceber’in demirle
dövüldüğünü belirttiler.
SERGÜL CANIGÜR
BURDUR - Burdur’da hõrsõzlõk
iddiasõyla gözaltõna alõnan 4 köylüye
işkence yaptõklarõ gerekçesiyle 3 ast-
subaya 2’şer yõl hapis, 1’er yõl da ka-
mu hizmetinden mahrumiyet ceza-
sõ verildi. 8 yõl sonra sonuçlanan da-
vada cezayõ az bulan köylüler
AİHM’ye gitmeye hazõrlanõyor.
Burdur’un Bucak ilçesine bağlõ
Karaali köyünde Mayõs 2000’de
hayvan hõrsõzlõğõ yaptõklarõ iddiasõyla
17 köylü gözaltõna alõndõ. Zanlõlar-
dan Ali Macit, Tahir Yıldız, Salih
Duran ve Yunus Gürbüz gözal-
tõnda işkence gördükleri gerekçe-
siyle askerler hakkõnda suç duyu-
rusunda bulundular. Yurttaşlar, göz-
altõndayken çõrõlçõplak soyulduk-
larõnõ, üzerlerine su sõkõldõğõnõ, ka-
falarõna poşet geçirildiğini belirtti-
ler. Koynuna yõlan sokulan ve ba-
şõna poşet geçirilen Salih Duran (57)
ise gördüğü bedensel ve psikolojik
işkence sonucu akli dengesini yitirdi.
Gözaltõna alõndõğõnda 65 yaşõnda
olan Ali Macit ise vücuduna elek-
trik verilmesinin yol açtõğõ sağlõk so-
runlarõ nedeniyle 2006’da mahkeme
sonuçlanmadan öldü.
Burdur Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nde 2001 yõlõnda başlayan, Yar-
gõtay’da bozulan işkence davasõnda
karar açõklandõ. Mahkeme, sanõk-
lardan dönemin Bucak jandarma ko-
mutanlarõ Hikmet Matur, Sedat
Şükrü Anafarta ve Mustafa Tür-
kuz’un “Gözaltındayken işkence
etmek ve gayri insani muamele-
lere başvurmak. Zalimane ve
gayri insani muamelelere baş-
vurmak’’ suçlarõndan 2’şer yõl ha-
pis ve 1’er yõl da kamu hizmetinden
mahrumiyet cezasõna çarptõrõlmasõna
hükmetti. Kararda, “Gözaltına alı-
nanlar aç susuz bırakılmış. Ken-
dilerine küfür, hakaret edilmiş,
üzerlerine su sıkılmış ve dövül-
müşlerdir. İnsanlık dışı ve haysi-
yet kırıcı davranışlara maruz
kalmışlardır” denildi. Sanõklar-
dan Adli Turan hakkõnda da arama
kararõ çõkarõldõ.
Dosya temyize gönderilirken köy-
lüler karara isyan etti. İşkence izle-
rini halen taşõdõklarõnõ belirten Ta-
hir Yõldõz ve Yunus Gürbüz, ceza-
yõ az bulduklarõnõ ve olayõ Avrupa
İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne taşõ-
yacaklarõnõ söylediler. Askerler hak-
kõnda işkence davasõnõ yõllardõr õs-
rarla sürdüren Yõldõz, “İzmir Tabip
Odası’ndan işkence gördüğüme
ilişkin rapor almıştım. İki yıl bo-
yunca psikolojik tedavi gördüm.
Davada ısrarcı olduğum için 7 yıl
boyunca sürekli tehdit edildim.
Evim kurşunlandı” dedi.
Köylüler kendilerine işkence yapan askerlere verilen cezayõ az buldular
Mağdurlar AİHM’ye gidiyor
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr’da terörden doğan zararlarõn
tazmini konusunda köylülere verdiği paralar
arasõnda sahtelerinin olduğu anlaşõlan avukat
M.K. hakkõnda “nitelikli dolandırıcılık”
suçundan 19 yõla kadar hapis istemiyle dava
açõldõ.
Diyarbakõr’õn Şaklat köyünde oturan
köylülerin vekâletini üstlenen baroya kayõtlõ
avukat M.K. 13 Ocak 2006’da valilik ile
yapõlan uzlaşma uyarõnca köylülere 1.5 milyon
YTL’yi ödedi. Paralar arasõnda bazõlarõnõn
sahte olduğu belirlenince köylülerin şikâyeti
üzerine M.K. hakkõnda dava açõldõ. Hazõrlanan
iddianamede, avukat K.’nin, müvekkilleri
adõna sulhname imzalayarak AİHM’den
davalarõnõ çektiği ve tazminat olarak 1.5
milyon YTL’yi şahsen ve görevliler
nezaretinde desteler halinde Merkez
Bankasõ’ndan teslim aldõğõ belirtildi.
İddianamede, para destelerinin tamamõnõn
açõldõktan sonra bir kõsmõnõn dağõtõldõğõ,
köylülerin verilen parayõ bankaya yatõrmak
isterken sahteciliğin ortaya çõktõğõ ifade edildi.
İddianamede, tebliğ yapõlmasõna karşõn avukat
M.K’nin ifade vermediğine dikkat çekilerek
şöyle denildi: “Şüphelinin olayın Emniyet
Müdürlüğü’ne bildirileceğini öğrenmesi
üzerine, sonucunun ne olacağını sorması ve
sahte paralara el konulacağını öğrenmesi
üzerine de avukat olmasına rağmen banka
müdüründen emniyete haber verilmemesini,
sahte paraların imha edilerek gerçek
paraların kendisine teslim edilmesini
istemesi, paraların Merkez Bankası’ndan
aynı gün 11.00 sıralarında ödenmesine ve
şüphelinin Ziraat Bankası görevlisine
müvekkillerinin büroda beklediklerini
söylemesine rağmen, şikâyetçi
beyanlarından da anlaşılacağı üzere
ödemeleri 16.30-17.30 arasındaki bir saatlik
zaman diliminde yapmış olması hususları
değerlendirildiğinde şüphelinin
savunmasına itibar edilemeyeceği,
dolayısıyla avukatlık görevi ile ilgisi
bulunmayan piyasaya sahte para sürmek
suçunu işlediği anlaşılmaktadır.”
TERÖR ZARARI TAZMİNATI
‘Avukat tazminata
sahte para
karõştõrdõ’ iddiasõ