Katalog

TALLİNN - Ulusal Takõmlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Estonya’nõn agresif bir takõm olduğunu ve aldõğõ sonuçlarõn Ay - Yõldõzlõ ekibi rehavete sokmayacağõnõ söyledi. Terim, “Her maçın kendine göre zorluğu var. Umarım zor geçmez ama Estonya’nın sahasında ciddi bir rakip olduğunu düşünüyorum. Zirveye tırmanmak için yetenek, zirvede kalabilmek için karakter gerekir diye bir söz vardır. Şimdi bizim karakterimizi gösterme zamanı, rakip ayırt etmeden oynama zamanı. Eğer Bosna maçındaki özellikle ikinci yarıdaki oyunu sahaya koyarsak galibiyeti alabilir ve puanımızı 10’a çıkartabiliriz. Dünya üzerinde kolay maç diye bir konu yoktur. Her maç ciddidir, geçmişte Türk Milli Takımı’nın benle de beraber daha iyi olduğu takımlara karşı bir gayri ciddiliği vardı. Bu hastalıktan kurtulmak için özellikle dikkat ediyoruz” dedi. Sakatlõklarõn bahane olmadõğõnõ vurgulayan deneyimli teknik adam, sözleşmesiyle ilgili olarak “Sözleşmemle ilgili konulara başkanımız her fırsatta yanıt veriyor. Ben söz verdim ve işimin başındayım” yorumunu yaptõ. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2008 ÇARŞAMBA 18 SPOR SPOR GÖZLEM/ ALİ ABALI Gençlere Fırsat!.. Futbolda Ulusal Takım ciddi bir geçiş dönemi yaşıyor. Gü- ney Afrika’da 2010 yılında yapılacak Dünya Şampiyonası ile ilgili eleme karşılaşmalarına güçlü adımlarla girememenin sı- kıntısı erken başladı. Çünkü büyük denilen takımların önde ge- len sporcularının birbirini izleyen sakatlıkların sürmesi Ulusal Takımlarımızın sorumlusu Fatih Terim’in çekirdek bir kadro kurmasına olanak vermiyor. Ama Terim böylesine zor şartlar altında adeta yeniden yarattığı genç futbolcularla bu dikenli olsa da başarı yolunda ilerlemeye çalışıyor. Başka bir deyiş- le sakatlıklar bahane olmadı; Terim, 2010 ve daha ötesi için genç bir kadro kuruyor. Son istatistiklere göre de Ulusal Ta- kım’ın bugünkü yaş ortalaması 25’tir. Bu ortalama pekâlâ da- ha da aşağılara inebilir. Bence Terim ve arkadaşları bu fırsa- tı iyi değerlendirmeli ve gençlerden oluşan bir Ulusal Takım- la yollarına cesaretle devam etmelidir. Gruplarda çoğunlukla üçer maç yapıldı. Dikkat edilirse yaş- lı kadrolarıyla oynayan Yunanistan, İngiltere ve İspanya takımları fire vermediler. Ama bu kadroları ile karşılaşmaları tamamla- yabilirler mi? Oyuncular Güney Afrika’ya kadar bu yükü taşı- yabilir mi? Kanımızca şüpheli. Bu satırları kaleme aldığımız sı- ralarda dördüncü maçların sonuçları alınmamıştı. Estonya önün- de istediği skoru elde edebilirse Türkiye’nin yolu büyük ölçüde açılacaktır. Daha sonraki dönem içinde grubun iddialı takım- larından İspanya ile mart sonu ve nisan başında arka arkaya karşılaşmalarımız var. Bir hafta arayla yapılacak bu maçların ilkinin İspanya’da olması da iyi değerlendirilmelidir. Ulusal Takım’ın güçlü bir şekilde oluşmasında zorluklar nedir? Özellikle bugüne kadar Ulusal Takım’ın ana gövdesini oluş- turan ‘Üç Büyükler’ olarak bildiğimiz Galatasaray, Fener- bahçe ve Beşiktaş kulüplerinde işler iyi gitmiyor. Daha açık deyimle bu kulüplerimizde başkanlar, “Her şeyi biz biliriz” havasında davranmaktan çekinmiyorlar. Hayret edilecek, öncelikle göze çarpan husus da sakatlıklardır. Süper Lig’de karşılaşmalar yeni başladı, ama bakıyorsunuz bu ku- lüplerimizin as oyuncularının çoğu sakatlanmış bulunuyor. Ligin başında kulüplerin böylesine sakatlar ordusuna dö- nüşmesi özellikle yetkililerin üzerinde durmaları gereken cid- di bir konudur. Çünkü takımların başında görev yapan tek- nik adamlar ligin yanı sıra kupa maçlarını da dikkate ala- rak oyuncuları ona göre çalıştırmalı, yükleme yapmalıdır- lar. Demek ki büyük kulüplerimizde bu konulara hâkim gö- revliler yoktur veya karışanı çoktur. İyi bilinmelidir ki her şey parayla çözülmez. Para öncelikli gereçtir, ama onu da ye- rinde kullanırsanız değer kazanır. Başta Fenerbahçe olmak üzere üç büyüklerin başkanları, teknik konulardan ellerini çekmeli ve takımı yönetmek için getirdiği kişiye güvenmelidir. Bir gün önce “Antrenörümün arkasındayım” deniliyor, er- tesi gün o kişinin görevine son veriliyor. Böyle bir tutum içinde olan idarecilere kim güvenir? Unutmayalım; başarı birlik ve beraberlik içinde, güven duygusuyla gerçekleşir. Bu tutumlar değişmezse, üç büyükler kısa süre sonra ‘Üç Küçükler’ olmaktan gerçekten kurtulamayacaklardır. Bosna-Hersek’i İnönü’de yenen ulusal takım, soğuk deplasmanda galibiyet arıyor TALLİNN - A Ulusal Futbol Takõmõmõz, 2010 Dünya Kupasõ Avrupa Elemeleri 5. Grup’taki dördüncü maçõnda bugün deplasmanda Estonya ile karşõlaşõyor. Estonya’nõn Tallinn şehrindeki A.Le Cop Arena Stadõ’nda oynanacak ve TSİ 21.30’da başlayacak karşõlaşmayõ Polonya Futbol Federasyonu’ndan Robert Malek yönetecek. Malek’in yardõmcõlõklarõnõ Krysztof Myrmus ve Konrad Sapela yapacak. Karşõlaşmayõ TRT 1 naklen yayõmlayacak. Hedef 3 puan Grupta geride kalan 3’er maç sonrasõ 2 galibiyet ve 1 beraberliği olan Ay - Yõldõzlõ ekibimiz gol averajõyla 3. sõrada yer alõrken, bütün karşõlaşmalarõnõ yitiren Estonya ise averajla son sõrada bulunuyor. 5. Grup’ta bu akşam ayrõca Belçika- İspanya ve Bosna Hersek-Ermenistan maçlarõ yapõlacak. Bosna Hersek’i geçen hafta İstanbul’da 2-1 yenen Türkiye, bugünkü Estonya maçõnõ da kazanarak kõsa süreli periyotlarda yapõlan resmi karşõlaşmalarda üst üste iki galibiyet alma konusundaki başarõsõz grafiğine de son vermek amacõnda. TÜRKİYE ESTONYA Estonya’da sõcak geceKISA...KISA... S a k a t l ı k s ı k ı n t ı s ı Türkiye, 19. Dünya Kupasõ Avrupa elemeleri 5. Grup’ta, geride kalan 3’er maç sonrasõ en çok futbolcuya forma şansõ veren ülke oldu. Ulusal Takõmlar Teknik Direktörü Fatih Terim, sakat futbolcularõn çokluğu nedeniyle ideal 11’inden geride kalan 3 maçta da yararlanamazken, Ay - Yõldõzlõlarda toplam 23 değişik futbolcu oynama şansõ buldu. Volkan Demirel, Servet Çetin ve Arda Turan, elemelerdeki 3 maçta da 90’ar dakika sahada kalõrken, Kazım Kazım ve Mevlüt Erdinç de bu 3 karşõlaşmada oynayan diğer isimler oldu. İkinci yarı coşuyoruz Ulusal takõm geride kalan 3 maçtaki gollerinin tamamõnõ karşõlaşmalarõn ikinci yarõlarõnda attõ. Ermenistan maçõnda 61. dakikada Tuncay Şanlı, 77. dakikada da Semih Şentürk’ün golleriyle 2-0 kazanan Türkiye, 1-1’lik Belçika maçõnda 31. dakikada geriye düşmesine rağmen, 74. dakikada Emre Belözoğlu’nun penaltõ golüyle beraberliği yakaladõ. Bosna-Hersek karşõsõnda ilk yarõyõ 1-0 yenik kapatan Türkiye, ikinci yarõda 51. dakikada Dzeko’nun kendi kalesine ve 66. dakikada Mevlüt Erdinç’in golleriyle 2-1 galip geldi. Estonya iddialı Estonya Teknik Direktörü Tarmo Ruutli, “Grubumuzdaki dördüncü maçımıza çıkacağız. Henüz puan alamadık, ama yarın (bugün) bu şansızlığımızı kırmak istiyoruz. Son olarak İspanya karşısında 3-0 mağlup olduk. O maçta oyunu kontrol etmeye çalıştık ve yarın da oyunun bizim kontrolümüzde olmasına çalışacağız. Çünkü İspanya ve Türkiye’nin oyun yapıları birbirine benziyor. Oyunu kontrol ettikten sonra bulacağımız kontrataklarla sonuca gitmeye çalışacağız” dedi. ‘Ümit’ler Belarus’ta bitti 1-0’õn rövanşõnda rakibine iki golle yenilip final vizesini kaçõrdõ Belarus: 2 - Türkiye: 0 STAT: Gorodskoy (Barisov) HAKEMLER: Stefan Johannesson (6), Erik Bergsten (6), Joakim Flink (6) (İsveç) BELARUS: Chesnovski (6), Osipovich (6), Martynovich (7), Shitov (7), Yanushkevich (6) (dk. 60 Sachyuka 5), Hihevich (6) (dk. 71 Maltsev 4), Volodko (4), Sivakov (7), Chukhlei (6), Kryvets (6), Komarovski (6) TÜRKİYE: Onur (5), Orhan (4), Eren (3), Ceyhun (5), Ferhat (6), Aydõn (6), Serdar (6), Abdullah (5) (dk. 67 Özer 3), Caner (6) (dk. 55 Battal 5), Mustafa (6), Sercan (4) (dk. 46 Barõş Memiş 5) GOLLER: Dk. 39 Sivakov, dk. 52 Shitov KIRMIZI KART: Dk. 84 Eren SARI KARTLAR: Abdullah, Orhan; Shitov, Sivakov, Volodko SAMİ GÜREL BARİSOV - Ümit Ulusal Futbol Takõmõ’mõz 2009 Avrupa Şampiyonasõ Elemeleri Play - Off rövanş maçõnda deplasmanda Belarus’a 2-0 yenilerek finallere gitme hakkõnõ kaybetti. Antalya’daki ilk mücadeleyi 1-0 kazanan Ay - Yõldõzlõlar gol averajõyla İsveç’te düzenlenecek olan 2009 Avrupa Şampiyonasõ’na katõlma fõrsatõnõ kaçõrdõ. Maça tutuk başlayan ekibimiz 39. dakikada Belarus’un sağ kanattan kullandõğõ köşe atõşõnda Mikhail Sivakov kafasõyla yaptõğõ vuruşa engel olamayõnca 1-0 yenik duruma düştü. İlk yarõ böyle sona ererken kötü futbolumuz ikinci devrede de kendini hissettirdi. 52. dakikada Ceyhun’un savunmada yaptõğõ hata sonrasõnda kaptõrdõğõmõz topla başlayan atak sonrasõnda yaşanan ilk pozisyonu kaleci Onur uzaklaştõrdõ. Ancak karambolde topla buluşan Shitov 2. golü ağlarõmõza gönderdi (2-0). ‘Sõrasõ gelince konuşacağõm’ Spor Servisi - Galatasaray Teknik Direktörü Michael Skibbe ve Sarõ - Kõrmõzõlõ bazõ futbolcular Auto Show Fuarõ’nõ gezdi. CNR Fuar Merkezi’nde kulübün sponsoru Doğuş Otomotiv’in standõnõ gezen futbolcular burada otomobilleri incelediler. Ziyarete katõlan Lincoln, Volkan, Ümit, Yaser, Emre Aşık, Kewell, Ferdi, Aykut ve Nonda’ya büyük ilgi gösterildi. Teknik direktör Skibbe, basõn mensuplarõnõn sorularõ üzerine yardõmcõlarõ Ümit Davala ve Edwin Boekamp’õn kulüp yönetimi tarafõndan işlerine son verilmesine üzüldüklerini söyledi. Alman çalõştõrõcõ yaptõğõ açõklamada kulüp yöneticileriyle bu konuyu görüştüğünü ve bu görüşmelerin bugün de süreceğini dile getirerek, “Konuşmalarımız sürüyor. Bu görüşmeler bittikten sonra basına açıklama yapacağım. Zaten yapmak da gerekli” ifadesini kullandõ. Kewell: ‘Eşim hastaydı’ G.Saray’õn Bursaspor’a 2-1 yenildiği karşõlaşmada oynamayan Kewell, eşinin hastalõğõ nedeniyle İngiltere’ye gitmek zorunda kaldõğõnõ söyledi. Sakatlõğõnõn şu anda tamamen geçtiğini de vurgulayan Avustralyalõ yõldõz, hocasõnõn kendisine şans vermesi halinde Trabzonspor maçõnda oynamak istediğini söyledi. Ulusal takımın orta sahadaki önemli isimlerinden Aurelio, Estonya karşısında da forma giyecek. Mevlüt ise Halil’le birlikte gol arayacak. Terim: Hedef 10 puan Terim, geriden gelerek maç kazanmaları konusunda ‘Heyecana bayılıyorum, ama buna yürek dayanmaz” dedi. Ruutli. Batuhan. SKIBBE Ümit ulusal takım yakaladığı fırsatları değerlendiremedi.