Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
14 EKİM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
Nakşiliğin, Nurculuğun günlük ya-
şama egemen olduğu bir coğrafyaya
dinsel öneriler sunmak ne kadar ger-
çekçi? Milli Gazete yerel seçimler
öncesi bayatlamış bir yöntemi Gü-
neydoğu sorununun çözümü konu-
sunda öne çıkarmaya çalışıyor! Onlar
belli ki, Yeni Şafak’ta, “Etnik duyarlı-
ğın ve kimliğin İslamî kimliği bastırdı-
ğı bir yerde, hiçbir çözüm önerisi işe
yaramaz” diye ahkâm kesen Yusuf
Kaplan gibilerden etkileniyor! Milli
Gazete dün de Güneydoğu’daki te-
rörün nedenlerini sorgulayan haberi-
ne, “Barış için tek formül İslam” baş-
lığını atmıştı! Haber bazı ilahiyatçıların
görüşleriyle de desteklenmişti. Ör-
neğin AÜ İlahiyat Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu,
“Sosyologların ve din adamlarının Gü-
neydoğu’da adeta cirit atması lazım”
demişti. İlahiyatçı Doç. Dr. Nedim Ur-
han, “İslama sarıldıkça bölünmeyiz” di-
ye konuşmuştu.
‘Milli’cilerin yanılgısı attıkları başlık-
tan başlıyordu! Onlar da tıpkı ilahiyatçı
hocalar gibi sanki Güneydoğu’dan
değil, gayrimüslimlerin yaşadığı bir
coğrafyadan söz ediyorlardı! Oysa
Güneydoğu’da İslamın etkinliğiyle il-
gili zerre kadar bir sorun yoktu! Ora-
sı ülkenin tüm coğrafyaları içinde mu-
hafazakârlıktan dindarlığa, tarikatçı-
lıktan cemaatçiliğe, ılımlı İslamcılıktan
radikal dinciliğe kadar inançlarını fark-
lı yaşayan ya da yaymaya çalışan ke-
simlerin en yaygın olduğu bölgeydi.
Üstelik 12 Eylül’den itibaren panzehir
olarak uygulanmaya çalışılan milli-
yetçi-muhafazakâr anlayışın türettiği
şiddet bile teröre karşı başarılı ola-
mamıştı! Yani ‘Milli’ciler Batman’da do-
ğan İslami Hareket’i, Diyarbakır’da
palazlanan Hizbullah gerçeğini unut-
muşlardı!
Güneydoğu gibi melleler, şıhlar ve
tarikatların en etkin olduğu bir coğ-
rafyadaki etnik teröre dini çözüm öne-
renler, bölge gerçeklerinden ne kadar
uzak olduklarını da açığa vuruyorlar!
Televizyon kanalları hafta sonu
Adana ve Mersin’den iki çarpıcı ha-
berin görüntülerini verdiler. Başta
Vatan olmak üzere dünkü bazı ga-
zeteler de iki haberi alt alta koymuş-
lardı. Adana’nın 19 Mayıs Mahalle-
si’ndeki varoşlarda yaşayan Urfalı
Kurmani ve Yüksel aşiretlerine bağ-
lı bin kadar kişi, iki çocuğun pide al-
ma sırası yüzünden çatışmaya girmiş,
30 kişi taş, sopa ve bıçak darbeleriyle
yaralanmıştı. Bu haberin üzerinde
ise Adana’ya 30 dakika uzaklıktaki
Mersin’deki lüks bir otelde yapılan dü-
ğünün haberi vardı. Urfalı İzol aşire-
tine bağlı bir kız ile Bucak’lardan bir
delikanlının düğününe katılan 2 bin ki-
şi havaya binlerce dolar savurmuştu!
Devletin enerji ve sulama yatırımları
için 17 milyar dolar harcadığı GAP’ın
topraksızları da, toprak ağaları da Çu-
kurova’ya göç etmişti!.. Birileri taş, bi-
rileri dolar atıyordu! Çelişki bunun ne-
resinde ki?
Adem!..
“F 35 JSF!..”
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmak
hastalığı son günlerde iyice yayıldı!
İkinci Cumhuriyetçi ve gerici medya, yo-
bazlar karşısında kale gibi duran orduyu
pasifize ederek Cumhuriyet’in rövanşını
almak istiyor! Aktütün saldırısı ve Ha-
va Kuvvetleri Komutanı’nın golf me-
selesi de bu misyon uğ-
runa bahane ediliyor. Fa-
tih Altaylı ise şer cephe-
sinin azdığı bu dönemde
iki cemaat gazetesinin
tavrındaki tuhaflığı fark
etmiş! İşte Altaylı’nın ha-
bertürk.com’da dün yayımlanan “Golf-
çü komutana F tipi destek” başlıklı ya-
zısında dikkat çeken satırlar:
“Hava Kuvvetleri Komutanı’na karşı
ciddi bir tepki var. Türkiye’nin ilginçli-
ği işte tam bu noktada başlıyor. Ba-
baoğlu’na sürpriz bir destek geliyor. Sa-
vunma makamında Zaman ve Bugün
gazeteleri oturuyor. İki Fethullahçı ga-
zete, sanki bir yerden düğmeye basıl-
mış gibi Hava Kuvvetleri Komutanı’nı
koruma kalkanı altına alıyorlar. Oysa bu
iki gazetenin komutanlara karşı aldıkları
tavır ortada. Belki de ilk kez bir komu-
tana sahip çıkıyorlar. Doğrusu bu du-
rumu ben çok ilginç buluyo-
rum. Ve her nedense ce-
maatin aldığı bu pozisyonu
Hava Kuvvetleri’nin golf sa-
haları dışındaki ikinci büyük
projesine, F 35 JSF’e bağlı-
yorum.”
Altaylı’nın sözünü ettiği “F 35 JSF”,
“F tipi” gibi yeni bir cemaat tanımlaması
değil! Altaylı, Türkiye ile ABD arasında
yazılım kodları nedeniyle sorun yaratan
F-35 JSF’den (Joint Strike Fighter /
Müşterek Saldırı Uçağı) söz ediyordu.
Fethullah.. ABD.. uçak.. yazılım.. vs...
Altaylı acaba neyi biliyor?
“T
uhaftır; Türk
basını birilerini
sorgularken
bile kendi hakkında kuş-
kuya yol açıyor. Mese-
la ‘golfçü paşa’ diye
isimlendirdikleri Hava
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aydoğan Ba-
baoğlu’nun istifasını is-
teyen manşetler atıldı.
Sanırım bu kadar cesur
yayınlar ilk defa yapılı-
yor. Ancak sınır kara-
koluna yapılan bu feci
saldırıda beş saat çatışma yaşanıyorsa
sanırım istifası ilk istenecek, Hava Kuv-
vetleri Komutanı olmamalı.”
Ekrem Dumanlı, Zaman
“Ö
nümüzde-
ki yerel se-
çimde de
Kürt kökenli vatan-
daşların çoğunluk ol-
duğu birçok şehirde
belediyelerin AKP’ye
geçmesi büyük ihti-
maldir. Bu bölgede-
ki vatandaşların ‘dini
temalı’ siyasetlere
açık oldukları da bili-
niyor. Dolayısıyla
AKP’nin dinsel te-
malara ağırlık vererek,
‘din kardeşliği’ vurgusu ve hizmet va-
atleriyle bölgede yerel yönetimleri
alması zor olmayacaktır.”
Okay Gönensin, Vatan
e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr
MED CEZİR
MEHMET FARAÇ
Teröre Dinsel Çözüm!..
Dünkü bütün gazetelerde Başbakan
Erdoğan’ın tuhaf sözleri vardı. Sı-
vas’ta, TOKİ’nin anahtar teslim töre-
ninde konuşan Erdoğan, CHP lideri
Deniz Baykal’a seçim kampanyalarına
kadar yanıt vermeyeceğini belirterek,
“Onu ademe (yokluğa, hiçliğe) mahkûm
ettik” demiş! Yani AKP lideri Baykal’ı
yok sayarak yoluna devam edecekmiş!
Sakın ola kimse başbakanın bu tavrı-
nı “Sükut ikrardan gelir” diye yorum-
lamasın!.. Çünkü Erdoğan çok haklı!..
AKP lideri, Baykal’ın dokunulmazlık-
ları kaldıralım çağrısına 5 yıldır yanıt ve-
remiyor. Çünkü hakkındaki, “Görevi ih-
mal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde
kalpazanlık, resmi evrakta sahtecilik ile
cürüm işlemek için teşekkül oluştur-
mak” iddialarını içeren 4 dosyayı na-
sıl savunacağını bilemiyor!
Erdoğan, CHP liderinin televizyon-
larda yolsuzlukları konuşalım çağrı-
sından da ısrarla kaçınıyor. Çünkü ül-
keyi içine sürüklediği sosyo-ekonomik
bunalım ve yolsuzluklar konusunda
Baykal’ın kendisini nasıl köşeye sı-
kıştıracağını kestirebiliyor! Yardımcısı
Şaban Dişli’nin rüşvet nedeniyle isti-
fa etmesi, diğer yardımcısı Dengir Fı-
rat’ın eroin ve hayali ihracat tartış-
malarının içinde istifaya sürüklenme-
si de başbakanı zorluyor! Erdoğan as-
lında Baykal’ı değil kendi kendini ade-
me mahkûm ettiğini çok iyi biliyor.
Çünkü her ademoğlu gibi o da yu-
muşak karnından muzdarip olanın ve
yanlış yapanın konuştukça batacağı-
nı tahmin edebiliyor!
10Ekim2008,Milliyet
Taş, Dolar, Aşiret!..
“Ölümsüzler Taburu!..”
İstanbul’un Şişli ilçesinde cumartesi
günü içinde 9 kilogram kadar patlayıcı
bulunan bir çantayla birlikte ele geçi-
rilen kadın medyada “canlı bomba”
olarak niteleniyor. Oysa PKK’nin son
yıllarda geliştirdiği bir stratejisi bu ta-
nımlamayı doğrulamıyor. Örgüt bom-
balı eylemlerde artık üç aşamalı bir
plan uyguluyor. Canlı bomba olarak
kullanılan militan, mühimmat ve pat-
layıcı düzeneği, farklı zamanlarda
farklı kuryeler kullanarak eylem böl-
gesine sevk ediliyor. Bu üç unsur
eylem planı hazırlandıktan sonra en-
tegre edilerek hedefe yönlendiriliyor.
Bu yüzden Şişli’de yakalanan kadın,
örgütün patlayıcı sevkıyatında kul-
landığı bir lojistik elemanı olmaktan ile-
ri gitmiyor. Bu kurye terör örgütünün,
“Sorun dağda değil Diyarbakır’da”
mesajı için eylemleri kentlerde yo-
ğunlaştıracağı sinyalini bir kez daha ve-
riyor! PKK yöneticilerinden Murat
Karayılan’ın önceki gün yaptığı “Bi-
zim Ölümsüzler Taburumuz var. Onlar
henüz harekete geçirilmemişlerdir”
şeklindeki tehdidi de sinyali güçlen-
diriyor!..
Dolar 1.50’yi bulur, şirketlerin borcu artar
Reuters - İngiliz bankasõ Barclays,
YTL’nin önümüzdeki aylarda dolar karşõ-
sõnda değer kaybõnõ sürdürebileceğini ve yõl
sonunda 1.50 YTL seviyesine ulaşabileceğini
belirtirken Türk şirketlerinin net döviz açõk
pozisyonunun 85 milyar dolara ulaştõğõnõ vur-
guladõ. Barclays Capital’in kõdemli ekono-
misti Christian Keller tarafõndan hazõrlanan
raporda, şirketlerin döviz finansman ihti-
yacõnõn Türkiye’nin dõş borçlanmasõ açõsõn-
dan “ana” risk olduğu belirtildi.
Raporda küresel krizin, dõş borçlanmaya dö-
nük kaygõlarõ ön plana çõkaracağõ belirtildi. Şir-
ketlerin döviz açõklarõnõn kriz benzeri bir du-
ruma neden olmayacağõ, ancak kurda gerekli
düzeltmelerin ‘acı verici’ de olsa gerçekle-
şebileceği vurgulanan raporda şöyle denildi:
“YTL önümüzdeki aylarda değer kaybını
sürdürebilir ve hızlı bir tekrar toparlanma
ihtimali düşük. Senaryomuz dolar/YTL
kurunun yıl sonuna kadar 1.50 seviyesine
kadar değer kaybetmesi. Merkez Bankası
en erken 2009’un ikinci çeyreğine kadar fa-
izleri indirmek için müsait olmayacak.”
‘YTL’nin değer
kaybõ sürecek’
diyen İngiliz
Barclays’e göre
kurdaki düzeltme
‘acõ verici’ olabilir.
Reel sektörden sonra mali piyasalar da AKP iktidarõnõ önlem almamakla eleştirdi:
Hükümet hiçbir şey yapmõyor
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Alman West LB Ban-
kasõ’nõn Türkiye Hazine Müdürü Bu-
rak Üstay, hükümetin krize yönelik
hiçbir önlem almadõğõnõ belirterek
“Hamdolsun, inşallah, evelallahla ye-
tiniyorlar. Bekleyelim, görelim po-
litikası uyguluyorlar” dedi.
IMF ile anlaşma yapõlmasõ zorun-
luluğuna dikkat çeken Üstay, “Kriz-
de esas risk, cari açıktan çok Türk
özel sektörünün döviz borcunda.
Sektörel önlem paketleri açıklan-
malı” diye konuştu.
West LB Hazine Müdürü Üstay,
Türkiye’de piyasalarõn küresel krizle
şu ana kadar kendi dinamikleriyle baş
ettiğini söyleyerek “Ama önümüzdeki
birkaç ay içinde döviz likiditesinde
biraz azalma bekliyorum. Çünkü
dönüşü gelen sendikasyon kredile-
rinin tekrar çevrilmesinde prob-
lem çıkabilir. Döviz faizleri çıkar,
kur yukarı gidebilir” diye konuştu.
AKP’nin krize karşõ önlem aracõ belli oldu:
Gözlerigurbetçininparasõnda
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
global kriz nedeniyle yabancõ bankalara
güvenini kaybeden yurtdõşõndaki Türk-
lerin mevduatlarõnõn Türkiye’ye çe-
kilmesi konusundaki çalõşmalarõn de-
vam ettiğini ve bu konudaki bütün risk-
leri üstlendiklerini söyledi. 11. Dõş
Ticaret Haftasõ’nõn açõlõş törenine ka-
tõlan Erdoğan, yurtdõşõndan gelecek
mevduatõn yaratabileceği sorunlar ko-
nusundaki bir soruya, “Bu konuyla il-
gili bütün riski üzerimize alıyoruz”
yanõtõnõ verdi. Maliye Bakanõ Kemal
Unakıtan da geçen hafta yaptõğõ açõk-
lamada, yurtdõşõndaki vatandaşlarõn
mevduatõnõn Türkiye’ye çekilmesi
için çalõştõklarõnõ ve hazõrlanan tasarõ-
yõ yakõnda Bakanlar Kurulu’na suna-
caklarõnõ bildirmişti. Hükümet ABD’de
başlayan ve Avrupa başta olmak üze-
re birçok ülkeyi etkisi altõna alan küresel
kriz ortamõnda, yurtdõşõnda yaşayan
Türklerin yabancõ bankalarda bulu-
nan ve on milyarlarca dolar düzeyinde
olduğu tahmin edilen mevduatõnõ Tür-
kiye’ye çekmeyi hedefliyor. Ancak
bankacõlarõn sõcak bakmadõğõ uygula-
mayõ, bazõ ekonomistler reel sektöre
olumlu katkõ sağlayacağõ düşüncesiy-
le savunuyorlar.
Havlu kralı
‘havlu attı’
SEDAT KURT
DENİZLİ - Türkiye’nin tekstil ve hazõr gi-
yim ihracatõnõn yüzde 25’ini gerçekleştiren,
nevresim ve bornozda ihracat lideri olan
Denizli’de AKP politikalarõ tekstil sektörü-
nü darboğaza sürükledi. Birkaç yõldõr reel sek-
törü ciddi oranda etkileyen ulusal krize da-
yanamayan firmalardan 27’si resmen iflas et-
ti. Çok sayõda firma da konkordato ilan eder-
ken iflasõn eşiğinde çok sayõda kuruluş olduğu
biliniyor. Hükümetten çok net ve uluslarara-
sõ rekabet edebilirlik açõsõndan vazgeçilmez
boyuttaki 3 temel isteğinden (işçinin işveren
üzerindeki resmi mali yükünün azaltõlmasõ,
enerji maliyetlerinin uluslararasõ düzeylere çe-
kilmesi ve kur politikasõnõn değiştirilmesi) hiç-
birine olumlu yanõt alamayan sektör 2004’ten
bu yana sõkõntõlõ. Hatta Denizli Ticaret Oda-
sõ’ndan yõlõn ilk 7 ayõnda toplam 342 firma
kaydõnõ sildirdi. Denizli Tekstil ve Konfek-
siyon İhracatçõlarõ Birliği Başkanõ Raşit
Güntaş ise “Dünyada rakiplerimize elde et-
miş olduğumuz 30 yıllık kazanımlarımızı,
pazarlarımızı birer birer kaybetmeye baş-
ladık” dedi.
Denizli Sanayi Odasõ (DSO) verilerine
göre 2004’ün Aralõk ayõnda 55 bin 492 olan
tekstil çalõşanõ sayõsõ geçen 3.5 yõl içinde 47
bin 276’ya düştü. DSO Genel Sekreteri Dr.
Bülent Uygun’a göre işten çõkarõlan binler-
ce tekstil işçisinin ancak yüzde 10’luk bir kõs-
mõ yeniden iş bulabildi. Kalifiye, uzman iş-
çilerse şu an işsiz.
A D A N A / A N K A R A
(Cumhuriyet) - Dünyayõ sa-
ran finansal krize karşõ sana-
yici ve işadamlarõnõn yaptõğõ
çağrõya çeşitli tepkiler geldi.
“Hükümetin vurdumduy-
maz politikalar kaygılandı-
rıyor” diyeni iş dünyasõnõn
tepkileri şöyle:
Adana Ticaret Odasõ Baş-
kanõ Şaban Baş: “Hükümet,
krizin yol açacağı kötü se-
naryoları düşünerek buna
göre alınacak kararları ha-
yata geçirmeli. 2001’den son-
ra elde edilen kazanımları-
mızı, yeni bir krizle kaybet-
me lüksümüz yok.”
Adana Sanayi Odasõ Baş-
kanõ Ümit Özgümüş: “Ban-
kacılık kesimini yabancılara
‘Babalar gibi satan’ zihniyet,
Türk sanayisine ihanet et-
miştir. Bunların acılarını
hep birlikte yaşayacağız.
Umarım artık birilerinin ak-
lı başına gelir de eldeki mev-
cutları korurlar.”
Doğu Akdeniz Sanayicileri
ve İşadamlarõ Dernekleri Fe-
derasyonu Başkanõ Süleyman
Onatça: “Hükümet bir an
önce, finans ve reel sektörün
temsilcilerine çağrı yapma-
lı. Krizle ilgili tüm taraflar
bir araya gelip bu süreci en
az kayıpla atlatmak için çö-
züm üretmeli.”
Adana Esnaf ve Sanatkâr
Odalarõ Birliği Başkanõ Kazım
Barışık: “Esnaf sahipsiz bı-
rakılıyor. Kepenk kapatıl-
ması istenmiyorsa ‘Can Su-
yu Kredisi’nin kapsamı ge-
nişletilmeli ve 25 bin YTL
olan limit arttırılmalıdır.”
Adana Çiftçiler Birliği Baş-
kanõ Behçet Homurlu: “Kre-
diyle üretim yapan ve borç
içinde boğuşan çiftçilerin
çaresiz bırakılmaması ge-
rek. Üretimin daha da düş-
memesi için acil çözüm ge-
rekli.”
Erzurum Ticaret ve Sanayi
Odasõ Başkanõ Muammer
Cindilli: “Hükümet, ‘Ted-
bir alõnmalõdõr’ şeklindeki
önerilere bile ‘felaket tellal-
lõğõ’ gözüyle bakıyor. Hiç
problem yokmuş gibi, pem-
be tablolar çizersek, kafa-
mızı kuma gömersek, bu
önemli bir tehlikedir.”
Kastamonu Ticaret ve Sa-
nayi Odasõ Başkanõ Halil Öz-
tosun: “İç Anadolu zaten
krizde. Hükümet de ne ya-
pacağını bilmediği için ‘Ba-
ri hiç dokunmayalõm, yerel
seçim öncesi olumsuz bir şey
olursa sorumlusu biz olmaya-
lõm’ diyor.”
Finansal kriz
karşõsõndaki AKP
hükümetinin tavrõ
Adana’dan Erzurum’a,
Kastamonu’dan
Ankara’ya kadar
sabõrlarõ taşõrdõ.
Sağlık sistemine zorunlu dikiş
West LB Bankasõ Hazine
Müdürü Burak Üstay, “Bütün
dünya mali politikalarõnõ
gevşetiyor. Ama hükümetten
bugüne kadar ‘Hamdolsun,
inşallah, maşallah’tan başka bir
şey çõkmadõ” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ça-
lõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk Çe-
lik, 2007 sonunda 20 milyar YTL olan sağ-
lõk giderlerinin 2009 bütçesinde 29 milyar
YTL’ye çõkacağõnõ belirterek “Harcamala-
rı kısmak için Sağlık Uygulama Teb-
liği’ni yürürlüğe soktuk” dedi.
Küresel krizin kredi ve talep
daralmasõ ile istihdam kay-
bõna yol açacağõnõ söyleyen
Çelik’in, CHP’nin sosyal
güvenlik reformunun iptali-
ne ilişkin Anayasa Mahke-
mesi’nde açtõğõ dava ile ilgili de “Ciddi bir
sorun çıkacağı kanaatinde değilim” öngö-
rüsünde bulunmasõ dikkat çekti.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yönetici-
leri ile kurum toplantõ salonunda düzenlediği
basõn toplantõsõnda, SGK’nin 2007 sonunda-
ki toplam sağlõk giderinin 19.9 milyar YTL ol-
duğunu belirten Çelik, bu yõlõn 8 ayõnda ise 16
milyar 944 milyon YTL’lik sağlõk harcama-
sõ yapõldõğõnõ ifade ederek “SGK’nin 2009
sağlık bütçesinin yaklaşık 29 milyar YTL
olması öngörülmektedir” diye konuştu.
Küresel krize ilişkin sorularõ da yanõtlayan
Çelik “Uzun sürerse, birinci olarak ciddi bir
kredi daralması olacak ve ikinci olarak ta-
lep daralması meydana gelecek. Talep da-
ralması ise, ihracat yaptığın ülkelere yete-
rince ihracat yapamama durumu ile kar-
şı karşıya bırakacak, üretim yapamamaya
dönüşecek. Bu, istihdamı olumsuz şekilde
etkileyecek” diye konuştu.
Çelik’in, yasanõn iptaline ilişkin Anayasa
Mahkemesi sürecinin devam ettiğinin anõm-
satõlmasõ üzerine “Ciddi bir sorun çıkacağı
kanaatinde değilim” diye cevap vermesi
dikkat çekti.
Acilenönlemalınsın
Asıl risk
döviz
borcunda
Kurun yukarõ çõkmasõnõn
özellikle üretici enflasyonunu
olumsuz etkileyeceğini belirten
Üstay şunlarõ söyledi: “Esas
kriz cari açõk tarafõndan ziya-
de döviz borcu tarafõnda çõ-
kabilir. Özel sektörün yurtdõ-
şõndan sağlamõş olduğu 170
milyar dolar kredi var. Döviz
artõşõyla bunlarõn dönüşünde
risk çõkabilir. Ayrõca, borçla
büyüdüğümüz için aldõğõmõz
borç azalõnca, büyümemiz de
küçülecek. Kur 1.7 YTL’ye çõ-
kar, Merkez faiz arttõrõrsa cid-
di bir daralma yaşarõz.”
Üstay, hükümetin tavrõyla
ilgili olarak da “Hükümet hiç-
bir şey yapmõyor. Bugüne ka-
dar ‘Hamdolsun, inşallah, ma-
şallah’tan başka bir şey çõk-
madõ. TÜSİAD uyarõyor, Baş-
bakan ‘Ortalõğõ bulandõrmak
isteyenler var’ diyor” dedi.
SANAYİCİ VE İŞADAMLARI KAYGILI:TEKSTİLİN KALBİ DURDU
Denizli’de 7 ayda 342 firma
kaydõnõ sildirdi. 27’si resmen iflas
etti. İşsiz sayõsõ rekor seviyede.
İstihdam
kan kaybediyor
2004 Aralõk ayõnda Denizli’de yüzde
45 paya sahip tekstil istihdamõ 2005’te
yüzde 40’a, bir sonraki yõl yüzde 35’e,
geçen yõlsa yüzde 33’e geriledi.
Tekstilin kent istihdamõndaki ora-
nõ bugün ise yüzde 32.
Ayrõlan bütçe iki yõlda yüzde 50 arttõ, hükümet yeni tebliği yürürlüğe soktu
Faruk
Çelik
Erdoğan