08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 14 EKİM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Nakşiliğin, Nurculuğun günlük ya- şama egemen olduğu bir coğrafyaya dinsel öneriler sunmak ne kadar ger- çekçi? Milli Gazete yerel seçimler öncesi bayatlamış bir yöntemi Gü- neydoğu sorununun çözümü konu- sunda öne çıkarmaya çalışıyor! Onlar belli ki, Yeni Şafak’ta, “Etnik duyarlı- ğın ve kimliğin İslamî kimliği bastırdı- ğı bir yerde, hiçbir çözüm önerisi işe yaramaz” diye ahkâm kesen Yusuf Kaplan gibilerden etkileniyor! Milli Gazete dün de Güneydoğu’daki te- rörün nedenlerini sorgulayan haberi- ne, “Barış için tek formül İslam” baş- lığını atmıştı! Haber bazı ilahiyatçıların görüşleriyle de desteklenmişti. Ör- neğin AÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu, “Sosyologların ve din adamlarının Gü- neydoğu’da adeta cirit atması lazım” demişti. İlahiyatçı Doç. Dr. Nedim Ur- han, “İslama sarıldıkça bölünmeyiz” di- ye konuşmuştu. ‘Milli’cilerin yanılgısı attıkları başlık- tan başlıyordu! Onlar da tıpkı ilahiyatçı hocalar gibi sanki Güneydoğu’dan değil, gayrimüslimlerin yaşadığı bir coğrafyadan söz ediyorlardı! Oysa Güneydoğu’da İslamın etkinliğiyle il- gili zerre kadar bir sorun yoktu! Ora- sı ülkenin tüm coğrafyaları içinde mu- hafazakârlıktan dindarlığa, tarikatçı- lıktan cemaatçiliğe, ılımlı İslamcılıktan radikal dinciliğe kadar inançlarını fark- lı yaşayan ya da yaymaya çalışan ke- simlerin en yaygın olduğu bölgeydi. Üstelik 12 Eylül’den itibaren panzehir olarak uygulanmaya çalışılan milli- yetçi-muhafazakâr anlayışın türettiği şiddet bile teröre karşı başarılı ola- mamıştı! Yani ‘Milli’ciler Batman’da do- ğan İslami Hareket’i, Diyarbakır’da palazlanan Hizbullah gerçeğini unut- muşlardı! Güneydoğu gibi melleler, şıhlar ve tarikatların en etkin olduğu bir coğ- rafyadaki etnik teröre dini çözüm öne- renler, bölge gerçeklerinden ne kadar uzak olduklarını da açığa vuruyorlar! Televizyon kanalları hafta sonu Adana ve Mersin’den iki çarpıcı ha- berin görüntülerini verdiler. Başta Vatan olmak üzere dünkü bazı ga- zeteler de iki haberi alt alta koymuş- lardı. Adana’nın 19 Mayıs Mahalle- si’ndeki varoşlarda yaşayan Urfalı Kurmani ve Yüksel aşiretlerine bağ- lı bin kadar kişi, iki çocuğun pide al- ma sırası yüzünden çatışmaya girmiş, 30 kişi taş, sopa ve bıçak darbeleriyle yaralanmıştı. Bu haberin üzerinde ise Adana’ya 30 dakika uzaklıktaki Mersin’deki lüks bir otelde yapılan dü- ğünün haberi vardı. Urfalı İzol aşire- tine bağlı bir kız ile Bucak’lardan bir delikanlının düğününe katılan 2 bin ki- şi havaya binlerce dolar savurmuştu! Devletin enerji ve sulama yatırımları için 17 milyar dolar harcadığı GAP’ın topraksızları da, toprak ağaları da Çu- kurova’ya göç etmişti!.. Birileri taş, bi- rileri dolar atıyordu! Çelişki bunun ne- resinde ki? Adem!.. “F 35 JSF!..” Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmak hastalığı son günlerde iyice yayıldı! İkinci Cumhuriyetçi ve gerici medya, yo- bazlar karşısında kale gibi duran orduyu pasifize ederek Cumhuriyet’in rövanşını almak istiyor! Aktütün saldırısı ve Ha- va Kuvvetleri Komutanı’nın golf me- selesi de bu misyon uğ- runa bahane ediliyor. Fa- tih Altaylı ise şer cephe- sinin azdığı bu dönemde iki cemaat gazetesinin tavrındaki tuhaflığı fark etmiş! İşte Altaylı’nın ha- bertürk.com’da dün yayımlanan “Golf- çü komutana F tipi destek” başlıklı ya- zısında dikkat çeken satırlar: “Hava Kuvvetleri Komutanı’na karşı ciddi bir tepki var. Türkiye’nin ilginçli- ği işte tam bu noktada başlıyor. Ba- baoğlu’na sürpriz bir destek geliyor. Sa- vunma makamında Zaman ve Bugün gazeteleri oturuyor. İki Fethullahçı ga- zete, sanki bir yerden düğmeye basıl- mış gibi Hava Kuvvetleri Komutanı’nı koruma kalkanı altına alıyorlar. Oysa bu iki gazetenin komutanlara karşı aldıkları tavır ortada. Belki de ilk kez bir komu- tana sahip çıkıyorlar. Doğrusu bu du- rumu ben çok ilginç buluyo- rum. Ve her nedense ce- maatin aldığı bu pozisyonu Hava Kuvvetleri’nin golf sa- haları dışındaki ikinci büyük projesine, F 35 JSF’e bağlı- yorum.” Altaylı’nın sözünü ettiği “F 35 JSF”, “F tipi” gibi yeni bir cemaat tanımlaması değil! Altaylı, Türkiye ile ABD arasında yazılım kodları nedeniyle sorun yaratan F-35 JSF’den (Joint Strike Fighter / Müşterek Saldırı Uçağı) söz ediyordu. Fethullah.. ABD.. uçak.. yazılım.. vs... Altaylı acaba neyi biliyor? “T uhaftır; Türk basını birilerini sorgularken bile kendi hakkında kuş- kuya yol açıyor. Mese- la ‘golfçü paşa’ diye isimlendirdikleri Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Ba- baoğlu’nun istifasını is- teyen manşetler atıldı. Sanırım bu kadar cesur yayınlar ilk defa yapılı- yor. Ancak sınır kara- koluna yapılan bu feci saldırıda beş saat çatışma yaşanıyorsa sanırım istifası ilk istenecek, Hava Kuv- vetleri Komutanı olmamalı.” Ekrem Dumanlı, Zaman “Ö nümüzde- ki yerel se- çimde de Kürt kökenli vatan- daşların çoğunluk ol- duğu birçok şehirde belediyelerin AKP’ye geçmesi büyük ihti- maldir. Bu bölgede- ki vatandaşların ‘dini temalı’ siyasetlere açık oldukları da bili- niyor. Dolayısıyla AKP’nin dinsel te- malara ağırlık vererek, ‘din kardeşliği’ vurgusu ve hizmet va- atleriyle bölgede yerel yönetimleri alması zor olmayacaktır.” Okay Gönensin, Vatan e-posta: [email protected] MED CEZİR MEHMET FARAÇ Teröre Dinsel Çözüm!.. Dünkü bütün gazetelerde Başbakan Erdoğan’ın tuhaf sözleri vardı. Sı- vas’ta, TOKİ’nin anahtar teslim töre- ninde konuşan Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal’a seçim kampanyalarına kadar yanıt vermeyeceğini belirterek, “Onu ademe (yokluğa, hiçliğe) mahkûm ettik” demiş! Yani AKP lideri Baykal’ı yok sayarak yoluna devam edecekmiş! Sakın ola kimse başbakanın bu tavrı- nı “Sükut ikrardan gelir” diye yorum- lamasın!.. Çünkü Erdoğan çok haklı!.. AKP lideri, Baykal’ın dokunulmazlık- ları kaldıralım çağrısına 5 yıldır yanıt ve- remiyor. Çünkü hakkındaki, “Görevi ih- mal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluştur- mak” iddialarını içeren 4 dosyayı na- sıl savunacağını bilemiyor! Erdoğan, CHP liderinin televizyon- larda yolsuzlukları konuşalım çağrı- sından da ısrarla kaçınıyor. Çünkü ül- keyi içine sürüklediği sosyo-ekonomik bunalım ve yolsuzluklar konusunda Baykal’ın kendisini nasıl köşeye sı- kıştıracağını kestirebiliyor! Yardımcısı Şaban Dişli’nin rüşvet nedeniyle isti- fa etmesi, diğer yardımcısı Dengir Fı- rat’ın eroin ve hayali ihracat tartış- malarının içinde istifaya sürüklenme- si de başbakanı zorluyor! Erdoğan as- lında Baykal’ı değil kendi kendini ade- me mahkûm ettiğini çok iyi biliyor. Çünkü her ademoğlu gibi o da yu- muşak karnından muzdarip olanın ve yanlış yapanın konuştukça batacağı- nı tahmin edebiliyor! 10Ekim2008,Milliyet Taş, Dolar, Aşiret!.. “Ölümsüzler Taburu!..” İstanbul’un Şişli ilçesinde cumartesi günü içinde 9 kilogram kadar patlayıcı bulunan bir çantayla birlikte ele geçi- rilen kadın medyada “canlı bomba” olarak niteleniyor. Oysa PKK’nin son yıllarda geliştirdiği bir stratejisi bu ta- nımlamayı doğrulamıyor. Örgüt bom- balı eylemlerde artık üç aşamalı bir plan uyguluyor. Canlı bomba olarak kullanılan militan, mühimmat ve pat- layıcı düzeneği, farklı zamanlarda farklı kuryeler kullanarak eylem böl- gesine sevk ediliyor. Bu üç unsur eylem planı hazırlandıktan sonra en- tegre edilerek hedefe yönlendiriliyor. Bu yüzden Şişli’de yakalanan kadın, örgütün patlayıcı sevkıyatında kul- landığı bir lojistik elemanı olmaktan ile- ri gitmiyor. Bu kurye terör örgütünün, “Sorun dağda değil Diyarbakır’da” mesajı için eylemleri kentlerde yo- ğunlaştıracağı sinyalini bir kez daha ve- riyor! PKK yöneticilerinden Murat Karayılan’ın önceki gün yaptığı “Bi- zim Ölümsüzler Taburumuz var. Onlar henüz harekete geçirilmemişlerdir” şeklindeki tehdidi de sinyali güçlen- diriyor!.. Dolar 1.50’yi bulur, şirketlerin borcu artar Reuters - İngiliz bankasõ Barclays, YTL’nin önümüzdeki aylarda dolar karşõ- sõnda değer kaybõnõ sürdürebileceğini ve yõl sonunda 1.50 YTL seviyesine ulaşabileceğini belirtirken Türk şirketlerinin net döviz açõk pozisyonunun 85 milyar dolara ulaştõğõnõ vur- guladõ. Barclays Capital’in kõdemli ekono- misti Christian Keller tarafõndan hazõrlanan raporda, şirketlerin döviz finansman ihti- yacõnõn Türkiye’nin dõş borçlanmasõ açõsõn- dan “ana” risk olduğu belirtildi. Raporda küresel krizin, dõş borçlanmaya dö- nük kaygõlarõ ön plana çõkaracağõ belirtildi. Şir- ketlerin döviz açõklarõnõn kriz benzeri bir du- ruma neden olmayacağõ, ancak kurda gerekli düzeltmelerin ‘acı verici’ de olsa gerçekle- şebileceği vurgulanan raporda şöyle denildi: “YTL önümüzdeki aylarda değer kaybını sürdürebilir ve hızlı bir tekrar toparlanma ihtimali düşük. Senaryomuz dolar/YTL kurunun yıl sonuna kadar 1.50 seviyesine kadar değer kaybetmesi. Merkez Bankası en erken 2009’un ikinci çeyreğine kadar fa- izleri indirmek için müsait olmayacak.” ‘YTL’nin değer kaybõ sürecek’ diyen İngiliz Barclays’e göre kurdaki düzeltme ‘acõ verici’ olabilir. Reel sektörden sonra mali piyasalar da AKP iktidarõnõ önlem almamakla eleştirdi: Hükümet hiçbir şey yapmõyor MURAT KIŞLALI ANKARA - Alman West LB Ban- kasõ’nõn Türkiye Hazine Müdürü Bu- rak Üstay, hükümetin krize yönelik hiçbir önlem almadõğõnõ belirterek “Hamdolsun, inşallah, evelallahla ye- tiniyorlar. Bekleyelim, görelim po- litikası uyguluyorlar” dedi. IMF ile anlaşma yapõlmasõ zorun- luluğuna dikkat çeken Üstay, “Kriz- de esas risk, cari açıktan çok Türk özel sektörünün döviz borcunda. Sektörel önlem paketleri açıklan- malı” diye konuştu. West LB Hazine Müdürü Üstay, Türkiye’de piyasalarõn küresel krizle şu ana kadar kendi dinamikleriyle baş ettiğini söyleyerek “Ama önümüzdeki birkaç ay içinde döviz likiditesinde biraz azalma bekliyorum. Çünkü dönüşü gelen sendikasyon kredile- rinin tekrar çevrilmesinde prob- lem çıkabilir. Döviz faizleri çıkar, kur yukarı gidebilir” diye konuştu. AKP’nin krize karşõ önlem aracõ belli oldu: Gözlerigurbetçininparasõnda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, global kriz nedeniyle yabancõ bankalara güvenini kaybeden yurtdõşõndaki Türk- lerin mevduatlarõnõn Türkiye’ye çe- kilmesi konusundaki çalõşmalarõn de- vam ettiğini ve bu konudaki bütün risk- leri üstlendiklerini söyledi. 11. Dõş Ticaret Haftasõ’nõn açõlõş törenine ka- tõlan Erdoğan, yurtdõşõndan gelecek mevduatõn yaratabileceği sorunlar ko- nusundaki bir soruya, “Bu konuyla il- gili bütün riski üzerimize alıyoruz” yanõtõnõ verdi. Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan da geçen hafta yaptõğõ açõk- lamada, yurtdõşõndaki vatandaşlarõn mevduatõnõn Türkiye’ye çekilmesi için çalõştõklarõnõ ve hazõrlanan tasarõ- yõ yakõnda Bakanlar Kurulu’na suna- caklarõnõ bildirmişti. Hükümet ABD’de başlayan ve Avrupa başta olmak üze- re birçok ülkeyi etkisi altõna alan küresel kriz ortamõnda, yurtdõşõnda yaşayan Türklerin yabancõ bankalarda bulu- nan ve on milyarlarca dolar düzeyinde olduğu tahmin edilen mevduatõnõ Tür- kiye’ye çekmeyi hedefliyor. Ancak bankacõlarõn sõcak bakmadõğõ uygula- mayõ, bazõ ekonomistler reel sektöre olumlu katkõ sağlayacağõ düşüncesiy- le savunuyorlar. Havlu kralı ‘havlu attı’ SEDAT KURT DENİZLİ - Türkiye’nin tekstil ve hazõr gi- yim ihracatõnõn yüzde 25’ini gerçekleştiren, nevresim ve bornozda ihracat lideri olan Denizli’de AKP politikalarõ tekstil sektörü- nü darboğaza sürükledi. Birkaç yõldõr reel sek- törü ciddi oranda etkileyen ulusal krize da- yanamayan firmalardan 27’si resmen iflas et- ti. Çok sayõda firma da konkordato ilan eder- ken iflasõn eşiğinde çok sayõda kuruluş olduğu biliniyor. Hükümetten çok net ve uluslarara- sõ rekabet edebilirlik açõsõndan vazgeçilmez boyuttaki 3 temel isteğinden (işçinin işveren üzerindeki resmi mali yükünün azaltõlmasõ, enerji maliyetlerinin uluslararasõ düzeylere çe- kilmesi ve kur politikasõnõn değiştirilmesi) hiç- birine olumlu yanõt alamayan sektör 2004’ten bu yana sõkõntõlõ. Hatta Denizli Ticaret Oda- sõ’ndan yõlõn ilk 7 ayõnda toplam 342 firma kaydõnõ sildirdi. Denizli Tekstil ve Konfek- siyon İhracatçõlarõ Birliği Başkanõ Raşit Güntaş ise “Dünyada rakiplerimize elde et- miş olduğumuz 30 yıllık kazanımlarımızı, pazarlarımızı birer birer kaybetmeye baş- ladık” dedi. Denizli Sanayi Odasõ (DSO) verilerine göre 2004’ün Aralõk ayõnda 55 bin 492 olan tekstil çalõşanõ sayõsõ geçen 3.5 yõl içinde 47 bin 276’ya düştü. DSO Genel Sekreteri Dr. Bülent Uygun’a göre işten çõkarõlan binler- ce tekstil işçisinin ancak yüzde 10’luk bir kõs- mõ yeniden iş bulabildi. Kalifiye, uzman iş- çilerse şu an işsiz. A D A N A / A N K A R A (Cumhuriyet) - Dünyayõ sa- ran finansal krize karşõ sana- yici ve işadamlarõnõn yaptõğõ çağrõya çeşitli tepkiler geldi. “Hükümetin vurdumduy- maz politikalar kaygılandı- rıyor” diyeni iş dünyasõnõn tepkileri şöyle: Adana Ticaret Odasõ Baş- kanõ Şaban Baş: “Hükümet, krizin yol açacağı kötü se- naryoları düşünerek buna göre alınacak kararları ha- yata geçirmeli. 2001’den son- ra elde edilen kazanımları- mızı, yeni bir krizle kaybet- me lüksümüz yok.” Adana Sanayi Odasõ Baş- kanõ Ümit Özgümüş: “Ban- kacılık kesimini yabancılara ‘Babalar gibi satan’ zihniyet, Türk sanayisine ihanet et- miştir. Bunların acılarını hep birlikte yaşayacağız. Umarım artık birilerinin ak- lı başına gelir de eldeki mev- cutları korurlar.” Doğu Akdeniz Sanayicileri ve İşadamlarõ Dernekleri Fe- derasyonu Başkanõ Süleyman Onatça: “Hükümet bir an önce, finans ve reel sektörün temsilcilerine çağrı yapma- lı. Krizle ilgili tüm taraflar bir araya gelip bu süreci en az kayıpla atlatmak için çö- züm üretmeli.” Adana Esnaf ve Sanatkâr Odalarõ Birliği Başkanõ Kazım Barışık: “Esnaf sahipsiz bı- rakılıyor. Kepenk kapatıl- ması istenmiyorsa ‘Can Su- yu Kredisi’nin kapsamı ge- nişletilmeli ve 25 bin YTL olan limit arttırılmalıdır.” Adana Çiftçiler Birliği Baş- kanõ Behçet Homurlu: “Kre- diyle üretim yapan ve borç içinde boğuşan çiftçilerin çaresiz bırakılmaması ge- rek. Üretimin daha da düş- memesi için acil çözüm ge- rekli.” Erzurum Ticaret ve Sanayi Odasõ Başkanõ Muammer Cindilli: “Hükümet, ‘Ted- bir alõnmalõdõr’ şeklindeki önerilere bile ‘felaket tellal- lõğõ’ gözüyle bakıyor. Hiç problem yokmuş gibi, pem- be tablolar çizersek, kafa- mızı kuma gömersek, bu önemli bir tehlikedir.” Kastamonu Ticaret ve Sa- nayi Odasõ Başkanõ Halil Öz- tosun: “İç Anadolu zaten krizde. Hükümet de ne ya- pacağını bilmediği için ‘Ba- ri hiç dokunmayalõm, yerel seçim öncesi olumsuz bir şey olursa sorumlusu biz olmaya- lõm’ diyor.” Finansal kriz karşõsõndaki AKP hükümetinin tavrõ Adana’dan Erzurum’a, Kastamonu’dan Ankara’ya kadar sabõrlarõ taşõrdõ. Sağlık sistemine zorunlu dikiş West LB Bankasõ Hazine Müdürü Burak Üstay, “Bütün dünya mali politikalarõnõ gevşetiyor. Ama hükümetten bugüne kadar ‘Hamdolsun, inşallah, maşallah’tan başka bir şey çõkmadõ” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ça- lõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk Çe- lik, 2007 sonunda 20 milyar YTL olan sağ- lõk giderlerinin 2009 bütçesinde 29 milyar YTL’ye çõkacağõnõ belirterek “Harcamala- rı kısmak için Sağlık Uygulama Teb- liği’ni yürürlüğe soktuk” dedi. Küresel krizin kredi ve talep daralmasõ ile istihdam kay- bõna yol açacağõnõ söyleyen Çelik’in, CHP’nin sosyal güvenlik reformunun iptali- ne ilişkin Anayasa Mahke- mesi’nde açtõğõ dava ile ilgili de “Ciddi bir sorun çıkacağı kanaatinde değilim” öngö- rüsünde bulunmasõ dikkat çekti. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yönetici- leri ile kurum toplantõ salonunda düzenlediği basõn toplantõsõnda, SGK’nin 2007 sonunda- ki toplam sağlõk giderinin 19.9 milyar YTL ol- duğunu belirten Çelik, bu yõlõn 8 ayõnda ise 16 milyar 944 milyon YTL’lik sağlõk harcama- sõ yapõldõğõnõ ifade ederek “SGK’nin 2009 sağlık bütçesinin yaklaşık 29 milyar YTL olması öngörülmektedir” diye konuştu. Küresel krize ilişkin sorularõ da yanõtlayan Çelik “Uzun sürerse, birinci olarak ciddi bir kredi daralması olacak ve ikinci olarak ta- lep daralması meydana gelecek. Talep da- ralması ise, ihracat yaptığın ülkelere yete- rince ihracat yapamama durumu ile kar- şı karşıya bırakacak, üretim yapamamaya dönüşecek. Bu, istihdamı olumsuz şekilde etkileyecek” diye konuştu. Çelik’in, yasanõn iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi sürecinin devam ettiğinin anõm- satõlmasõ üzerine “Ciddi bir sorun çıkacağı kanaatinde değilim” diye cevap vermesi dikkat çekti. Acilenönlemalınsın Asıl risk döviz borcunda Kurun yukarõ çõkmasõnõn özellikle üretici enflasyonunu olumsuz etkileyeceğini belirten Üstay şunlarõ söyledi: “Esas kriz cari açõk tarafõndan ziya- de döviz borcu tarafõnda çõ- kabilir. Özel sektörün yurtdõ- şõndan sağlamõş olduğu 170 milyar dolar kredi var. Döviz artõşõyla bunlarõn dönüşünde risk çõkabilir. Ayrõca, borçla büyüdüğümüz için aldõğõmõz borç azalõnca, büyümemiz de küçülecek. Kur 1.7 YTL’ye çõ- kar, Merkez faiz arttõrõrsa cid- di bir daralma yaşarõz.” Üstay, hükümetin tavrõyla ilgili olarak da “Hükümet hiç- bir şey yapmõyor. Bugüne ka- dar ‘Hamdolsun, inşallah, ma- şallah’tan başka bir şey çõk- madõ. TÜSİAD uyarõyor, Baş- bakan ‘Ortalõğõ bulandõrmak isteyenler var’ diyor” dedi. SANAYİCİ VE İŞADAMLARI KAYGILI:TEKSTİLİN KALBİ DURDU Denizli’de 7 ayda 342 firma kaydõnõ sildirdi. 27’si resmen iflas etti. İşsiz sayõsõ rekor seviyede. İstihdam kan kaybediyor 2004 Aralõk ayõnda Denizli’de yüzde 45 paya sahip tekstil istihdamõ 2005’te yüzde 40’a, bir sonraki yõl yüzde 35’e, geçen yõlsa yüzde 33’e geriledi. Tekstilin kent istihdamõndaki ora- nõ bugün ise yüzde 32. Ayrõlan bütçe iki yõlda yüzde 50 arttõ, hükümet yeni tebliği yürürlüğe soktu Faruk Çelik Erdoğan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle