Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
14 EKİM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yeşil Büyüme..
Karabasan halini alan dünya büyük ekonomik kri-
zi haberleri arasında BM’den gelen ve dünkü ga-
zetemize manşet olan ‘Yeşil Büyüme’ projesi iç ısı-
tıyor. BM çevre programı ciddi ciddi dünyanın gün-
demine girer mi, kuşa mı çevrilir şimdiden kestirmek
güç. Yine de krize yol açan yatırım anlayışının de-
ğiştirilerek istihdam sağlayıcı, çevreye saygılı yatı-
rımlara yönelme çağrısı kulağa hoş geliyor. Finan-
sal krizin ilk büyük faturası 1.5 trilyon dolar olarak
hesaplanmışken dünyaya yeniden temiz su sağla-
ma, toprak erozyonu, küresel ısınmayla mücadele
için yılda 2.5 trilyon dolar harcanmakta olduğu
gerçeği, aslında söz konusu projenin ertelenmezli-
ğini de ortaya koyuyor. Dünya liderleri biraz olsun akıl-
larını başlarına devşirirlerse, gelecek hafta Londra’da
başlatılacak proje görüşmeleri kapsamında uzlaşma
yolunu seçebilir, krize yol açan tüketim eksenli ya-
tırım anlayışlarını değiştirerek işsizliğe çözüm üre-
tecek yatırım anlayışlarına dönüşümü başlatabilirler.
Ne de olsa Doğu Bloku’nun parçalanması, kapi-
talizmin, Marksist tehdit altında da olsa, kendini eh-
lileştirme zorunluluğunu duyarak sosyal develet, sen-
dikal haklar, paylaşım sorunlarını gündeminde tut-
mak zorunda olduğu yıllardan giderek uzaklaşıyor-
duk. Tek ideolojili, tek kutuplu dünyada, aslında kü-
reselleşen bir tek sermaye örgütleri, o da doğru de-
ğil ya, piyasa düzeninin kuralları olunca, dinimiz ima-
nımız para olmuştu. Tüketim üzerinden, kuralsız ge-
lişen yeni emperyal piyasalar sömürü düzeninde, sis-
temin krizlerine çözüm aranırken karşılıksız, büyü-
meyi sürdürebilmeye yönelik tüketim yaratabilmek
üzere en son kanlı petrol savaşları, emperyal işgal-
ler gündeme gelmişti.
Kanlı petrolün önlenemez fiyat yükselişiyle bir kez
daha piyasaları, tüketimi kamçılayacak formül üre-
tilmişti. Piyasaların para bolluğunda, sanal büyüme
öylesine kamçılanmıştı ki.. Şimdilerde kimseler bu
kâğıt üzerinden para kazanılan düzenin çöküşünün
boyutlarını bile bilemiyor. Çünkü kimseler arapsaçına
dönmüş kâğıt üstüne kâğıttan, saadet zinciri yöntemi
içinde para kazanılan sanal düzenin krizinin derin-
liğini unutun, karşılıksız borçlarının bile hesabını ya-
pamıyor.
Emperyal ölçeklerde, kapitalizmin bu son büyük
krizinde, sanal kâğıtlar üzerinden patlayan krizin al-
tından kalkabilmeye yönelik alınan ilk acil önlemler
paketi, ülkeler ölçeğinde kimi farklıklar gösteriyor-
sa da, bütünü içinde serbest piyasa, kapitalizmin ku-
rallarıyla çatışır içerikte. Kimi büyük kapitalistler, teo-
risyenleri, tümüyle planlama, devletçilik, kamulaştırma
eksenindeki bu paketlerin ideolojik içeriğine fazla-
sıyla alerji duysalar da, çoğunluğu sesini soluğunu
çıkarmadan, benzer kararlar için siyasi iktidarları kan-
dırmanın peşinde, yarışındalar. Kâğıtlar üzerinden ka-
zanan sistemin çöküşü, hızla bankacılık sistemine,
oradan da reel ekonomiye kaydığından, bu kayışla
bağlantılı devletlerden kurtarma beklentilerinin so-
nu gelemiyor.
Siyasal bedel ödememek adına Başbakan Erdo-
ğan‘ın, iktidardan çözüm üretmesini isteyen iş dün-
yasının sözcülerine öfkesinin başka bir açıklaması
yok... Bizim üretim yapımız içinde çarpık bir gerçek
tablo daha var: Toplam 5 milyon civarı kayıtlı işçi-
mizin yanında, 4 milyona merdiven dayamış işsizi-
miz, sigortalı çalışandan daha fazla kayıtsız, sigor-
tasız çalıştırılan işçimiz var. İşten atılırken bağırabi-
lecek, örgütlü, sendikalı çalışabilen 500 bin işçimiz
bile yok. Onların da çoğunluğu kamuda çalıştığın-
dan işten atılmalarda sıra en son onlara gelecek.
Sözün özü Türkiye’de reel ekonomideki krizin gö-
rünür kılınmasına kadar Erdoğan hükümeti bekle-
meye kalkarsa, bu büyük yıkımın altında kalır, siya-
seten asla sağ çıkamaz. Sinirli halleri, aymazlık, hak-
sız suçlandığına inanmaktan çok, en azından yerel
seçimleri kurtaracak bir zaman dilimini kazanmaya
yönelik siyasi kurnazlık... Bana göre çok yanlış, bu
iktidarın kendi kaderiyle oynadığı en büyük kumar
bu olabilir. Çünkü gerçekten Başbakan Erdoğan’ın
da söylediği gibi; Türkiye bu büyük dünya krizini ken-
di için şansa çevirebilecek konumda.
Yakın tarihlere kadar emek yoğun üretimlere da-
yalı ayakta duruyordu. Erdoğan iktidarlarına kadar
büyümesiyle iş yaratma kapasitesi arasında sağ-
lıklı sayılabilecek bir ilişki vardı. Bir tek Erdoğan hü-
kümetleri iktidarlarında yüzde 7’lerde büyürken, iş-
sizlik azalacağına arttı. Çünkü büyümeye eksen ya-
pılan ihracat artışı gerçek üretim artışı üzerinden de-
ğil, hammadde, ara üretimlerden vazgeçmeyle
gerçekleşiyordu. Bir de tarımın çökertilmesi gerçeği
var; tarım ürünlerinde kendine yeterli, su kaynak-
ları beslenmiş, çölleşmekten kurtarılmış, yine en iyi
bildiği, koşulları elverişli tarımda halkını doyurma-
nın ötesine geçmiş, dünyayı besleyecek bir ülke ya-
ratma projelerine girersek.. krizi aşmak çantada kek-
lik, bizi kimse tutamaz değil mi? Gelin görün ki..
ABD’nin BOP projesi için birkaç ayda yaratılmış, ik-
tidara uçurulmuş bir parti ve iktidarında o niyet, o
çap, kapasitede yetişmiş, düşünce üretebilecek kad-
rolar ne gezer?
soner@cumhuriyet.com.tr
Başlığı “Küresel ekonomiyi nasıl de-
mokratikleştiririz” olan geçen haftalarda
yazdığımız bu yazıyı, küresel ekonomi-
de yaşanan baş döndürücü olaylar ne-
deniyle yeniden hatırlamakta yarar var
diye başlığını değiştirerek yeniden siz-
lerle paylaşıyorum.
Artık tüm ekonomik çevrelerin önem-
li bir kısmı, küresel bir krizin olduğu, bu-
nun 1929’da olduğu gibi bir buhrana da
dönüşebileceği hususunda kaygılı. Bu,
küreselleşmenin ve küresel ekonominin
yeniden tartışılmasını öncelikli ve önem-
li hale getirmiş durumda. (Bu kaygı
doğru çıktı, küresel buhran nereye va-
racağı belli olmayan bir duruma geldi.)
Küresel ekonominin yarattığı faydadan
tüm insanlık âleminin dengeli yararlan-
masını sağlamak ve bu nedenle de kü-
resel ekonominin demokratikleştirilme-
sini tartışmaya açmak şart. Bazı adım-
ları madde madde şöyle sıralayabiliriz:
Uluslararası mali kuruluşlar yeniden
yapılanmalıdır.
Dünya Bankası, Dünya Ticaret Ör-
gütü, Uluslararası Para Fonu (IMF) ge-
nellikle büyük ülkelerin hükümetleri ve
çokuluslu şirketlerin etkisi altında. Ge-
lişmekte olan ve azgelişmiş ülkelerin bu
kuruluşları etkilemesi çok zor. Bu ne-
denle bu kuruluşların tüm dünya milletleri
tarafından temsil edilen, çevreye, yok-
sul halklara, insan haklarına duyarlı bir
biçimde yeniden yapılandırılması ilk
adım olacaktır.
Çokuluslu şirketlerin sosyal so-
rumluluğu arttırılmalıdır.
Demokrasi ve hukuk devleti anlayışı-
nı anlamsız kılan kapitalizmden en faz-
la yararlanan çokuluslu şirketlerin, ül-
kelerin siyasal sistemlerini kendi lehle-
rine çevirecek güç kullanımından ve et-
kilemelerinden uzak tutucu yasal ön-
lemler alınmalıdır. Türkiye gibi gelişmekte
olan bir ülkede yabancı sıcak paranız
100 milyar doları aşmışsa, borçlarınız
400 milyar dolarlar civarında ise çoku-
luslu şirketlerin menfaatları doğrultu-
sunda siyasal ve sosyal sistemlerinizi de-
ğiştirmek zorunda kalırsınız. Bu ne-
denle çokuluslu şirketlerin, vahşiliğini tör-
püleyecek sosyal sorumluluğa sahip ol-
maları sağlanmalıdır.
Yabancı sermayenin küresel dola-
şımı için küresel finans yapısı kurul-
malıdır.
Bugün spekülasyon ve türev piyasa-
larında günde 1.5 trilyon dolar işlem ya-
pılmaktadır. Yıllık dünya ticaret hacmi-
nin 6 trilyon dolar olduğu hatırlanırsa bu,
parasal işlemlerin uzun vadeli kalkınma
pahasına kısa vadeli kazançlar sağla-
yarak fonların şişmesine ve devamlı
piyasa aramasına sebep olmaktadır. Bu
finansal sistem yeniden inşa edilmelidir.
Bunu sağlayacak en önemli araçlardan
biri, yabancı sermayenin geldiği ülkeden
belli bir süreden önce çıkması halinde
Tobin adı verilen bir verginin alınması-
dır. Özellikle Türkiye gibi ülkelerin bu ver-
gilemeyi yapması kaçınılmazdır.
Tüm borçlar küresel bazda kon-
solide edilmeli veya silinmelidir.
Bütün ülkelerin uluslararası kuruluş-
lara olan borçları uzun vadeli konsolide
edilmeli ve bir takas sistemi ile netleş-
tirilmelidir. Borcu borçla ödemekten ve
faiz yükü altında fasit daire içinde kal-
maktan ancak borçların konsolidasyo-
nu ile kurtulabilinir. Ancak bu görüşü kü-
resel ekonominin savunucularının kabul
etmesi mümkün değil. Ülkemizin bazı ik-
tisatçıları da bunu vatan hainliği ile eş tu-
tabilirler.
Ticaret anlaşmalarında insan hak-
ları temel alınmalıdır.
Yapılacak tüm ticaret anlaşmalarında
şirket hakları değil insan hakları esas alın-
malıdır. Çevrenin korunması ile ilgili
hükümler, olmazsa olmaz koşullar ola-
rak bu anlaşmalarda yer almalıdır.
Tüketim çılgınlığına son vermek,
kalkınmayı hedeflemek ana gaye ol-
malıdır.
İnsan ve çevre için adil ve sürdürüle-
bilir kalkınma esas amaç olarak kabul
edildiğinde tüketime esir olmaktan kur-
tulabiliriz. Bu nedenle küresel ticaret ve
yatırım bu ana amacı sağlamada araç
olarak kullanılmalıdır. (Şu anda herkes ta-
sarrufu öneriyor, günaydın!)
Küresel yeniden yapılanmada ka-
dınların haklarına öncelik tanınmalı-
dır.
Dünya nüfusunun yarısı kadındır. Bu-
na rağmen küresel ekonominin karar ve-
ricilerinin yüzde 5’i kadın, küresel varlı-
ğın da yüzde 1’inin kadınlara ait olduğu
ileri sürülmektedir. Aile kavramının ya-
şaması ve adil paylaşım, kadınların
ekonomik bağımsızlıklarını kazanmala-
rına bağlıdır.
Karar vericileri denetleyen güçlü
mekanizmalar kurulmalıdır.
İşçi sendikaları örgütlenmeleri, eko-
nomik karar vericileri denetleyen sis-
temlerin geliştirilmesi şarttır. Sosyal so-
rumluluk kriterlerine uygun yatırımlar des-
teklenmelidir.
Uluslararası ticaret adil olmalıdır.
Uluslararası ticaret, ezen, sömüren,
küçük bir azınlığa büyük kazanç sağla-
yan yapısından herkese, her ülkeye
adil kazanç temin eden bir sisteme
dönüştürülmelidir.
Bunlar gerçekleşebilir mi? Yakın va-
dede zor. Ama küresel ekonominin de-
mokratikleşmesini sağlayamaması ha-
linde insan ve doğanın geleceğinin ka-
ranlık olduğunu iddialı bir biçimde söy-
leyebiliriz.
Bu söylendiklerimize bugün bir şey da-
ha eklemeliyiz; yaşanan bu ekonomik kriz
dolar imparatorluğunun bir oyunu ve he-
def Çin, Hindistan yani Asya ise Allah
dünyamızı korusun…
Küresel Ekonomi Kendine Çekidüzen Vermeli
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
İzmir Limanı’nda iptal istemine ret
Danõştay 13. Dairesi, TCDD Genel
Müdürlüğü’ne ait İzmir Limanõ’nõn işletme
hakkõnõn 49 yõllõğõna özelleştirilmesine ilişkin
ihalenin iptal istemini reddetti.
Açlık sınırı 818 YTL
Memur-Sen’in yaptõğõ araştõrmada, eylülde 4
kişilik ailenin açlõk sõnõrõ 818, yoksulluk
sõnõrõ 2 bin 157 YTL 255 YKr hesaplandõ.
TEDAŞ’tan ihale daveti
Türkiye Elektrik Dağõtõm AŞ Genel
Müdürlüğü, elektrik dağõtõm şebekelerinin
iyileştirme projesi kapsamõnda, bütün
ülkelerden tüm firmalarõ ihaleye katõlmak
için davet etti.
IMF ve DB, yoksul ülkelerin krizden ötürü en ciddi, hatta kalõcõ hasarlarla karşõ karşõya kalacağõ uyarõsõnda bulundu
Bedeli yoksullar ödeyecekRobert Zoellick ve Dominique Strauss-
Kahn ortak basõn toplantõsõ düzenleyerek
geçen yõl 100 milyon insanõn açlõkla karşõ
karşõya kaldõğõnõ hatõrlatarak yoksul
ülkelere yapõlan yardõmõn kesilmemesi
gerektiğini söylediler.
ELÇİN POYRAZLAR
WASHİNGTON - Dünya Bankasõ Başka-
nõ Robert Zoellick, küresel kriz nedeniyle ge-
lişen ekonomilerde ciddi ve kalõcõ gerileme ya-
şanabileceği uyarõsõnda bulundu.
Dünya Bankasõ Kalkõnma Komitesi’nin top-
lantõsõnõn ardõndan IMF Başkanõ Dominique
Strauss-Kahn ile ortak bir basõn toplantõsõ dü-
zenleyen Zoellick, gelişen ülkelerin artan
enerji ve gõda fiyatlarõ yüzünden şu anda bü-
yük zorluk yaşadõğõnõ söyleyerek gelişmiş
ekonomilerin yoksul ülkelere yardõmlarõ kes-
memesi gerektiğini söyledi.
Yoksul ülkelerin krizden ötürü en ciddi, hat-
ta kalõcõ hasarlarla karşõ karşõya olduğunu
ifade eden Zoellick, “Bu yıl 100 milyon insan
yoksulluğa itildi ve bu sayı artacak” dedi.
Dünya Bankasõ Başkanõ, “Bu insan eliyle ya-
pılmış bir felaket. Bunun üstesinden gelmek
bizim elimizde” diye konuştu.
Dünya Bankasõ ve IMF’nin gelişen ülkele-
rin mali sistemlerini ve ekonomilerini güç-
lendirme ve krizden en fazla etkilenecek grup-
larõ koruma amacõyla kaynak yaratma kararõ al-
dõğõnõ ifade eden Zoellick, “yardım akışları
sürmeli” şeklinde zengin ülkelere çağrõda
bulundu. IMF Başkanõ Strauss-Kahn ise küresel
krize karşõ hiçbir ülkenin “bağışıklığı” olma-
dõğõnõ söyleyerek IMF’nin gelişmekte olan ül-
kelere yardõma hazõr olduğunu ve bunun için
200 milyar dolarlõk bir fon ayõrdõğõnõ ifade et-
ti. Strauss-Kahn, ABD’nin 700 milyar dolar-
lõk kurtarma planõnõ kõsa süre içinde uygula-
maya koymasõ gerektiğini de sözlerine ekledi.
Zengine var,
yoksula yok
Dış Haberler Servisi - Bazõ sivil toplum ku-
ruluşlarõ, gelişmiş ülkelerdeki mali kriz nede-
niyle yoksul ülkelere yardõmõn geri plana atõl-
dõğõna dikkat çekerek IMF ve Dünya Banka-
sõ’nõ sert bir şekilde eleştirdi.
Uluslararasõ yardõm kuruluşu Oxfam; IMF
ve Dünya Bankasõ’nõn yoksul ülkeler için
“utanılacak kadar az çözüm sunulduğunu”
belirtti. Oxfam yayõmladõğõ bildiride, yoksul ül-
kelerin ikinci plana atõldõğõna işaret ederek, bu
ülkelere krizin üstesinden gelebilmeleri için
hangi yardõmlarda bulunulacağõnõn bilinme-
diğini vurguladõ. Oxfam’õn üst düzey politika
danõşmanõ Marita Hutjes, “Bu hem çok kü-
çük hem de gecikmiş bir öneri olacaktır” de-
di. Hutsej, IMF’nin zengin ülkelere krizle ba-
şedebilmeleri için tüm imkânlarõn sağlanma-
sõ konusunda karar alõrken aynõ koşullarõn yok-
sul ülkeler için sõnõrlandõrõldõğõnõ söyledi.
“One” adlõ sivil toplum örgütü de “Dünya
bankaları sermayeyle beslenirken dünyada
aç olanları beslemenin de unutulmaması ge-
rektiğini” vurguladõ. Örgüt, çocuk ölümleri,
AIDS, sõtma ile mücadele, eğitim gibi alanlarda
son yõllarda kaydedilen ilerlemelerin şimdi
“tehlike altında” olduğuna dikkat çekti.
Belçika, bankaları kurtardı, bütçeyi denkleştiremedi
Fortis ve
Dexia’nõn
kurtarõlmasõ için
yaklaşõk 7 milyar
Avro yükün altõna
giren ülke bu
miktarõn 4.5 milyar
Avro’sunu bulmuştu.
Ekonomi Servisi - Küresel fi-
nansal krizde dev bankalarõ Fortis ve
Dexia’yõ kurtarmak için milyarlarca
Avro kaynak aktaran Belçika,
AB’nin Maastricht kriterlerine uygun
2009 yõlõ bütçesi için 2.5 milyar
Avro kaynak arayõşõna başladõ.
Belçika Başbakanõ Yves Leterme,
bütçe gelirlerini artõrmak için alõna-
cak önlemlerde “halkın alım gücü-
ne zarar verilmeyeceği” güvence-
si verdi.
Federe yapõlõ Belçika’nõn, bütçe
açõğõnõ kapatmak için trafik cezala-
rõnõn tahsilatõnõ hõzlandõrmasõ ve
Flaman, Valon ve Brüksel otonom
bölgelerinden merkezi bütçeye daha
fazla katkõ talep etmesi bekleniyor.
Avrupa fonladõ,
borsalar yükseldi
Ekonomi Servisi - Küresel krize karşõ Avrupa
ülkelerinin de kurtarma planlarõnõn netleş-
mesi, dünya borsalarõndaki alõmlarõ artõrdõ.
Avrupa’da yüzde 8’leri bulan artõşlar ya-
şanõrken, ABD borsalarõ da güne yükseliş-
le başladõ. Dõşarõdaki hisse alõmlarõ Türki-
ye’yi de olumlu etkilerken, borsa yükseldi,
döviz geriledi. İstanbul Borsasõ‘nda Ulusal
100 Endeksi 466 puan artõşla 28 bin 962 pu-
andan kapandõ. Hisse senetleri haftanõn ilk
gününde yüzde 1.64 artarken, işlem hacmi
ise geçen hafta cuma gününe göre yüzde 22
azalarak 1.3 milyar YTL oldu. Döviz pi-
yasasõnda da güne 1.41 YTL siveyisinden
başlayan dolar 1.39 YTL’ye indi. Avro 1.90
YTL’den satõldõ. Avrupa’da hükümetlerin
açõkladõğõ kurtarma planlarõ borsa endek-
selerine de yansõdõ. İngiltere’de FTSE En-
deksi yüzde 3, Fransa’da CAC 40 Endeksi
yüzde 7 ve Almanya’da DAX Endeksi ise
yüzde 8’den fazla değer kazandõ.
Krize 3.5 trilyon dolarlık önlem
Ekonomi Servisi - 10 ülkenin aldõğõ önlem-
lerin tamamõ 3.5 trilyon dolara yaklaştõ.
ABD: 900 milyar dolarlõk plan hazõrladõ.
İngiltere: İngiltere’nin açõkladõğõ paket 400
milyar sterlini (691 milyar dolar) buluyor.
Almanya: 470 milyar Avro.
İrlanda: 400 milyar Avro (549 milyar dolar).
Norveç: 350 milyar kron (57.4 milyar dolar).
Portekiz: 20 milyar Avro (27.45 milyar do-
lar)
Fransa: 360 milyar Avro.
Rusya, İspanya ve Hollanda: G7 ülkeleri dõ-
şõnda önlem alan ülkelerden Rusya, finans kri-
zine karşõ toplam değeri 86 milyar dolar.
Yardım paketinin 400 milyar Avro’su bankalara gidecek.
Almanya’dan yarõm
trilyon Avro’luk paket
FRANKFURT (Cumhuriyet
Bürosu) - Alman hükümetinin
bankalara destek olmak için
hazõrladõğõ kurtarma paketinin
büyüklüğünün 470 milyar
Avro’yu bulacağõ belirtiliyor.
Almanya Başbakanõ Angela
Merkel, dün AB liderlerinin
güvenini sağlamak amacõyla
ulusal çabalarõ koordine
konusunda anlaşmasõndan
sonra Almanya’nõn kurtarma
paketinin ayrõntõlarõnõ
belirlemek için bugün kabine
toplantõsõ düzenlemeyi
planlõyor. Hõristiyan
Demokrat Birlik Partisi
(CDU) Federal Meclis Grubu
Başkanõ Volker Kauder,
ARD televizyonuna yaptõğõ
açõklamada kurtarma
paketinin, üç rakamlõ
milyarlarca Avro’dan
oluşacağõnõ ve sağlanacak
kredinin hükümet
destekli garanti biçiminde
olacağõnõ söyledi. Kauder,
“Bankaların birbirine
güveninin yeniden
sağlanacağını ve birbirine
kredi vermeye başlayacağını
düşünüyoruz” dedi.
Reuters haber ajansõ da
Merkel’in partisinin bağlõ
olduğu koalisyona yakõn
kaynaklara dayandõrdõğõ
haberinde, Almanya’nõn
kurtarma paketinin 400 milyar
Avro’luk kõsmõ garantilerden,
70 milyar Avro’luk kõsmõnõn
ise bankalarõn
sermayelendirilmesinden
olmak üzere toplam 470
milyar Avro olacağõnõ bildirdi.
İngiliz hükümetinin keseyi açtığı ülkede, Barclays destek istemedi.
Üç İngiliz bankasõ
37 milyar sterline kurtarõldõ
Ekonomi Servisi - İngiltere
hükümeti, 37 milyar sterlin
tutarõnda bir sermaye yatõrõmõ
yardõmõyla Royal Bank of
Scotland (RBS) ile birleşme
aşamasõndaki HBOS ve
Lloyds bankalarõna bu
birleşmeyi başarõyla
tamamlamalarõ halinde destek
olacağõnõ açõkladõ. Barclays
ise hükümetin desteğini
almayarak 6.5 milyar sterlinlik
sermaye arttõrdõ. İngiltere
hükümeti yaptõğõ açõklamada,
bu destekle söz konusu
bankalarõn her birinin sermaye
oranlarõnõn yüzde 9’dan fazla
olacağõnõ ve bunun da
uluslararasõ standartlarca
kabul edilebilir bir düzey
olduğunu söyledi.
Bankalara yaptõğõ yatõrõmõ
gözetmek için bir düzenleyici
kurul kurulacağõnõ açõklayan
hükümet, söz konusu
yatõrõmlarõn kalõcõ
olmayacağõnõ ve zamanla
bunlarõn elden çõkarõlacağõnõ
açõkladõ. Hükümetin desteği
kapsamõnda İngiltere’nin en
büyük bankalarõndan Royal
Bank of Scotland (RBS), 20
milyar sterlin sermaye
arttõrõmõ kararõ aldõ. RBS,
yatõrõmcõlarõn sermaye
arttõrõmõna katõlmamasõ
halinde İngiltere devletinin,
bankanõn yüzde 60’õna sahip
olacağõnõ belirtti. Birleşme
kararõ alan Lloyds TSB ve
HBOS de toplam 17 milyar
sterlin sermaye arttõrõmõnda
bulunacak. Lloyds’un 5.5
milyar sterlin, HBOS’nin 11.5
milyar sterlin sermaye
arttõrõmõna gideceği belirtildi.
MERKEZ BANKALARINDAN ÖNLEM
Ekonomi Servisi - Merkez bankalarõ, likiditeyi arttõrmak
için yeni önlemler alõyor. Amerikan Merkez Bankasõ (Fed),
Avrupa Merkez Bankasõ, İngiltere Merkez Bankasõ ve İsviçre
Merkez Bankasõ, mali kurumlara limitsiz ABD Dolarõ fonu
sağlayacak. Bankalarõn ortak açõklamasõnda, ticari bankala-
rõn tüm tekliflerinin sabit faiz oranlarõyla karşõlanacağõ belirtildi.
KISA... KISA...
D o m i n i q u e
Strauss-Kahn
Heidemerie
Wieczorek
Dünya
borsaları
sarsılır-
ken, iş-
lemlerin
elle yapıl-
dığı Bağ-
dat Bor-
sası bir
ayda yüz-
de 20
yükseldi.
(AP)