Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2008 SALI
6 HABERLER
SALI
ORHAN BURSALI
Kriz, Salt Ekonomik mi?
Nasıl bir kriz yazısı yazmalı? Modaya kapılıp, bir
“Başyapıt” kitabıyla (Das Kapital) kapitalizmi
eleştiren Marx’tan mı söz etmeli... Yoksa, düne
kadar yeni liberal küresel ekonomiye alkış tutar-
ken, şimdi kapitalizmin krizlerini keşfedip Marx’ı
anımsayanlara mı sataşmalı... Veya, işte tam
dalga geçilecek bir zaman ve ortam deyip, kriz-
le kafa mı bulmalı?..
Yazılarını okurken epey utanıyorum, onlar adı-
na tabii ki. Onlar kim peki?
Amerika’nın yediği her halta alkış tutanlar... Dün-
yaya dayattığı “yeni liberalizm”in dümen suyun-
da gidenler... Kârları “ençoklaştırma” anlayışı-
nı dokunulmaz inek ilan edenler...
Türkiye’nin, yeni liberalizme “tam uyumu” için
çabalayanlar... “Devlet sütçülük mü yaparmış?”
söz cambazlığı ile, ulusun-devletin ekonomiyi dü-
zenleyici tüm temel direklerini ve yapılarını, özerk
kılacak yerde çökertenler ve sonra da elden çı-
kartılmasını sağlayanlar... Serbest piyasa eko-
nomisinin bütün faziletlerine tapanlar...
Ekonominin “ekonomi” için değil, insan için ol-
duğu gerçeğini ebedi ve ezeli unutanlar... İnsanca
bir toplum ve düzene kin kusanlar... Sosyal dev-
letin ve anlayışın, ülkeleri ve ekonomilerini yıkıma
götürdüğünü hiç utanmadan yazıp çizenler...
Ekonomi ile toplum ve insan (ve doğa) arasında
dengeli ve sürdürülebilir bir ilişkiyi umursama-
yanlar...
Vahşi rekabete boyun eğenler ve üstelik bu-
nun erdemlerinden bahsedenler... Neoliberaliz-
mi ve vahşi rekabeti bir kader-kaçınılmazlık, tan-
rı emri olarak görenler...
Hepsi, kalemlerinden kan damlayarak büyük bir
neoliberalizm terörü estirdiler ülkede...
Solcular, sosyal demokratlar, ana stratejik
sektörlerin ulusun yönetiminde kalmasını iste-
yenleri, Türkiye’nin ulus ve ulusal politikalar ola-
rak, tehditlere karşı güçlendirilmesini, fırsatlar için
organize olmasını isteyenlerin hepsini, modası geç-
miş kaçıklar, çağdışı kalmışlar, dünyayı anlaya-
mayanlar olarak sınıflandırdılar...
Hele hele, küreselleşme ile ulus devletin bit-
tiğini ilan ettiler..
Burada hepsini saygı ve sevgi ile selamlıyoruz...
Bugün ise hemen hepsi, kapitalizmin ve piya-
sanın öyle başıboş bırakılamayacağı düşüncesi-
ne demir attılar...
Şimdi moda: Kontrol...
Neyi? Kapitalizmi! Kimine göre ise de finansı!
Bazılarına göre, bu kapitalizmin krizi değil, fi-
nansın krizi, yani mali sermayenin... Bu ikisi ayrı
şey(miş)... Reel üretim bunun dışındaymış... Esas
olan finansın alıp başını gitmesini engellemek, ya-
ni denetlemekmiş...
Finans kapital (mali sermaye) ve reel üretim,
“serbest pazar”... Birbiriyle iç içe geçmiş, birbi-
rini tamamlamadan, desteklemeden varolama-
yacak, büyüyemeyecek, gelişemeyecek “sis-
temler”... Siyam ikizleri!
Mali sermayenin güçlü yapısı yeni bir şey san-
ki! Mali sermaye, sanayi devriminden önce bile
oluşmuştu. (Floransa, Venedik...) Kapitalizm-
emperyalizm aşamasında ise inanılmaz bir biri-
kime-güce ulaştı. 1980 yeni liberalizm aşamasında
ise ulaştığı güç ile kendisine çok geniş bir “öz-
gürlük” alanı, özerk alanlar yarattı.
Bugün “Mali sermaye denetlenirse, kapitalizm
krize girmez”miş gibi zırvalıkları savunanlar var!
Neyse konu içinde kalalım: Dünya kriz yaşar-
ken, esas olarak başka bir kriz yaşanıyor: Dü-
şünce krizi!
1980 sonrası kapitalist düşüncenin vardığı ve
uygulamaya koyduğu, saldırgan, savaşçı yeni li-
beralizme bütün destekleri verenlerin düşünce kri-
zidir bu.
Onlar insanlığa en büyük haksızlığı da yaptı: So-
lu sildiler, sosyal demokrasiyi bile yeni liberaliz-
min atları haline getirdi... Üçüncü yol vb. gibi zır-
valıklarla, Blair gibi ucubeler ve savaşan bir
dünya yarattı... Toplumsal dengelerin içine etti-
ler ve işçi sınıfının sendikal hareketini bile yok et-
tiler..
Sosyal toplum, sosyal devlet en büyük düş-
manları oldu!
Bu yaşanılan aslında insan gerçeğini yok sayan
düşüncelerin depremi, yıkımı, on para etmezli-
ğin ilanıdır!
FIRAT KOZOK
ANKARA - Cumhurbaşkanlõğõ,
Çankaya Köşkü’nde yürütülen resto-
rasyon çalõşmalarõ konusunda hizmet
binasõnõ yapan mimarla ters düştü.
Köşk yetkilileriyle yapõlacak değişik-
likler konusunda uzlaşamayan binanõn
ilk mimarõ Mustafa Aytöre, Abdullah
Gül’ün görev süresi boyunca telif
haklarõndan vazgeçmek zorunda kaldõ.
Cumhuriyet’in edindiği bilgilere
göre, Cumhurbaşkanlõğõ yetkilileri Köşk
yerleşkesinde bulunan hizmet binasõn-
da yapõlacak tadilat çalõşmalarõ için
bir süre önce çalõşma başlattõ. Bu çer-
çevede bazõ mimarlõk bürolarõyla gö-
rüşmeler yürütüldü.
Görüşmelerden haberdar olan hizmet
binasõnõn mimarõ Mustafa Aytöre
Köşk’e başvurdu. Binanõn telif hakla-
rõnõn kendilerine ait olduğunu, kendi-
lerinden izinsiz yapõda bir değişiklik ya-
põlamayacağõnõ anõmsatan Aytöre’nin
uyarõsõ üzerine Köşk, bir süre sonra bu
kez çalõşmanõn birlikte yapõlabileceği-
ni kendisine bildirdi. Ancak yapõlan ilk
ihale, kõsa bir süre sonra iptal edildi. Bi-
raz daha zaman geçiren Köşk, Aytöre’ye
bir kez daha ulaşarak ihaleyi yeniledi.
Bu kez de mimarlõk firmasõyla Gül’ün
istekleri birbirine uymadõ. Taraflar ara-
sõnda elçi kabul salonu ve resepsiyon sa-
lonu başta olmak üzere çeşitli konular-
da anlaşmazlõklar ortaya çõktõ.
Salonlarõn alt kõsõmlarõnõn lambiri, üst-
lerinin kâğõt olmasõnõ isteyen Köşk
yetkilileri bu isteklerini mimara kabul
ettiremedi. Aytöre ayrõca õsrarlara kar-
şõn şeref holünde yer alan dokuma ha-
lõlarõn kaldõrõlmasõ ile cumhurbaşkanõ-
nõn çalõşma odasõnõn ahşap kapõsõnõn de-
ğiştirilmesinin uygun olmayacağõnõ ifa-
de etti. Bunun üzerine Aytöre mimari-
sini yaptõğõ hizmet binasõndaki telif
haklarõndan Abdullah Gül’ün görev
süresi boyunca vazgeçti.
‘SAYIN CUMHURBAŞKANI
BİZİMLE GÖRÜŞEBİLİRDİ
9. Cumhurbaşkanõ Süleyman De-
mirel’in yapmak istediği değişiklikler
konusunda kendilerini çağõrarak is-
teklerini ilettiğini ve görüş aldõğõnõ
anõmsatan Aytöre, “Ama bu dönem-
de sayın Cumhurbaşkanı ile maa-
lesef görüşemedik. Bizi en çok üzen
de bu oldu. Sayın Cumhurbaşkanı
bizi karşısına alıp ben sizden böyle
bir şey istiyorum diyebilirdi” dedi.
Cumhurbaşkanõnõn çalõşma odasõnõn
kapõsõnõn heykeltraşlarõn uzun süren ça-
lõşmalarõyla yapõldõğõnõ ve büyük de-
ğer taşõdõğõna işaret eden Aytöre, uya-
rõlarõna karşõn bu kapõnõn kaldõrõlarak
depoya konulduğunu söyledi. Köşk’te
dokunulmamasõ gereken önemli ak-
sesuvarlar bulunduğunu vurgulayan
Aytöre, “Örneğin avizelere doku-
nulmasını hiç istemiyoruz. Çünkü o
bir kere yapılır ve yapıldığı yerde ka-
lır” dedi.
Yapõlan müzakereler sonucunda or-
tak noktada buluşamayacaklarõnõ an-
ladõklarõnõ ifade eden Mustafa Aytöre,
“Sonuçta biz, ihaleyi almış olmamıza
rağmen yapılacak işlerle ilgili an-
laşmayı sağlayamadık, dışarıdan
müdahaleler oldu. Direk Sayın
Cumhurbaşkanı ile görüşemedik.
Bundan dolayı da işi bıraktık. Bu dö-
neme özgü olmak üzere telif hakla-
rımızdan vazgeçtik” görüşünü dile ge-
tirdi.
Böylece Cumhurbaşkanlõğõ, Gül’ün
görev süresi boyunca hizmet binasõnõn
mimarõ Aytöre’ye danõşmadan istedi-
ği değişiklikleri yapabilecek.
İran dizisi savunmasõ: ‘Biz kara çarşafõ yayõmlamayõz, onlar da alkolü ve seksi’
TRT ‘sansürleriz’ dediANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- TRT, Ermenistan’õn ardõndan İran’õn
devlet televizyonu ile de işbirliği pro-
tokolü imzaladõ. Protokol uyarõnca iki
televizyon birbirlerinden yapõm alõş-
verişinde bulunacak, ortak proje ge-
liştirebilecek.
İran Devlet Televizyonu IRIB ba-
şõndaki İzzetullah Zergami’nin geçen
hafta Ankara’ya yaptõğõ ziyaret sõra-
sõnda iki kurum arasõnda işbirliği pro-
tokolü imzalandõ. Tahran Times ga-
zetesinin haberine göre, protokolle İran
televizyonunda yayõmlanan ve “iba-
det şartı” içeren dizi ve filmlerin
TRT’ye verilmesi konusunda uzlaş-
maya varõldõ. Ancak TRT’nin şeriat
motifli yapõmlarõ ekranlarõna nasõl
taşõyacağõ merak konusu oldu.
Üst düzey TRT yöneticileri, kuru-
mun 40’õn üzerinde ülkeyle işbirliği
protokolü imzaladõğõnõ belirterek,
“Bunlar yalnızca iyi niyet göster-
geleri. Bizi bağlayan bir anlaşma de-
ğil” dedi. İki kurumun birlikte “Fer-
hat ile Şirin” başta olmak üzere ortak
kültürel konularda projeler hazõrla-
yabileceklerini belirten yetkililer, “Bu
tamamen tercih meselesi. Biz on-
lardan her yapımı alacağız diye
bir kural yok. Adamların kara çar-
şafının, rejiminin reklamını yapacak
değiliz. Onlar da bizim içerisinde al-
kol, seks görüntüleri olan filmleri-
mizi yayımlamaz” görüşünü savun-
du. Bu tür anlaşmalarõn devlet tel-
evizyonlarõ arasõnda önemli avantaj-
lar sağladõğõnõ ileri süren yetkililer,
“Örneğin Alman ZDF kanalı, Anıt-
kabir görüntüsü lazım olunca biz-
den istiyor, Türkiye’deki köy yaşa-
mıyla ilgili görüntü istiyor. Biz de
onlardaki sosyal yaşamla ilgili gö-
rüntüleri isteyebiliyoruz” diye ko-
nuştu.
Yöneticiler, Zergami’nin TRT’ye
verilen İranlõ ünlü şair Muhammed
Hüseyin Şehriyar’õn yaşamõnõn an-
latõldõğõ “Şehriyar” dizisi ile ilgili ola-
rak da, “O dizi TRT’ye değil, sayın
genel müdüre verildi” açõklamasõnõ
yaptõ.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Laikli-
ğe aykõrõ eylem ve davranõşlarda bulunduğu ge-
rekçesiyle yargõlanan, ancak Adli Tõp Kurumu
tarafõndan cezai ehliyeti olmadõğõ belirlenen Ad-
nan Oktar’õn fahri başkanõ olduğu Milli De-
ğerleri Koruma Vakfõ, İlçe Milli Eğitim Mü-
dürlüğü aracõlõğõyla İzmir’deki okullara sõzma-
ya başladõ! Evrim Teorisi’ne karşõ oluşturduğu
Yaratõlõş Tezi’ni açõklamak üzere Konak ilçe-
sindeki okullarda seminerler vermek isteyen vak-
fa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kaymakam-
lõktan gereken izin sorunsuz olarak verildi.
Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Konak Kay-
makamlõğõ’na, Milli Değerleri Koruma Vakfõ’nõn,
Anadolu liselerinde seminer vermesi istemiyle
öneride bulundu. Kaymakamlõk da istemi,
“Anadolu liseleri okul müdürünün onay ver-
mesi halinde” diyerek olumlu yanõtladõ. “Uzay
ve Yerbilimleri” konulu seminerler dizisinin il-
ki yarõn Konak Anadolu Lisesi’nde gerçekleş-
tirilecek. Gelişmelerle ilgili harekete geçen Eği-
tim-Sen üyeleri, konunun takipçisi olduklarõnõ
ve laik eğitim sistemine aykõrõ tüm davranõşla-
rõn karşõsõnda duracaklarõnõ bildirdiler.
Okullarda‘Yaratõlõş’sempozyumu
TRT’nin İran devlet televizyonu ile film alõşverişinde bulunmak
için protokol imzalamasõ şeriat motifli yapõmlarõ ekranlarõna nasõl
taşõyacağõ sorusunu gündeme getirdi. TRT yetkilileri “Adamlarõn
kara çarşafõnõn, rejiminin reklamõnõ yapacak değiliz. Onlar da bizim
içerisinde alkol, seks görüntüleri olan filmlerimizi yayõmlamaz”
görüşünü savundu.
Gül’ün istekleri mimarı yıldırdı
TERÖR ZİRVESİNDE İKİNCİ TUR
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyar-
bakõr’da polis servisine düzenlenen saldõrõyla
ilgili olarak mahkemeye sevk edilen biri kadõn
5 kişi tutuklandõ. Diyarbakõr’da 8 Ekim günü
Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu
servis otobüsüne düzenlenen, 4’ü polis 5 kişi-
nin şehit olduğu ve 18 kişinin de yaralandõğõ
saldõrõyla ilgili gözaltõna alõnan 8 kişiden 7’si
dün savcõlõğa sevk edildi. Savcõlõktaki ifadele-
rinin ardõndan 2 kişi serbest bõrakõlõrken biri
kadõn 5 kişi tutuklanmalarõ istemiyle mahke-
meye sevk edildi. Mahkemedeki ifadelerinin
ardõndan saldõrõya katõldõklarõ belirtilen A.Y,
H.Y. ve M.Y. “Terör örgütüne üye olmak
ve silahlı eylemde bulunmak” suçundan,
N.B. ve K.B. ise “Terör örgütüne yardım ve
yataklık” suçlarõndan tutuklandõ. Diyarbakõr
Emniyet Müdürlüğü’nden yapõlan yazõlõ açõk-
lamada da “Aralarında eyleme bizzat katıl-
dıkları, silah kullandıkları ve el bombası at-
tıkları tespit edilen 3 şahıs ile bu şahıslara
yardım ve yataklık yaptıkları değerlendiri-
len 5 kişi olmak üzere toplam 8 kişi yaka-
lanmıştır” denildi. Gözaltõnda bulunan bir ki-
şinin sorgusunun ise sürdüğü ifade edildi.
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Türk
Silahlõ Kuvvetleri (TSK)
PKK’ye yönelik Şõrnak kõr-
salõnda başlattõğõ geniş çap-
lõ operasyonu sürdürüyor.
Van’da 1 terörist güvenlik
güçlerine teslim olurken,
Hakkâri’de 3 adet mayõn
imha edildi. Şõrnak’õn Cu-
di ve Gabar dağlarõ ile
Bestler Dereler Bölgesi’nde
yoğunlaştõrõlan operasyona
23. Tümen Komutanlõ-
ğõ’ndan kalkan kobra ve sü-
per kobra helikopterler de
havadan destek verirken,
PKK’lilere ait mağara ve sõ-
ğõnaklarõn bombalandõğõ
belirtildi. Diyarbakõr 2.
Taktik Hava Kuvvetleri
Komutanlõğõ’ndan dün sa-
bah saatlerinde kalkan
bomba yüklü F4 ve F16 sa-
vaş uçaklarõ Kuzey Irak
sõnõrõna doğru uçtu.
Erdoğan: Tampon
bölgeye gerek yok
OPERASYONLAR SÜRÜYOR
PKK’nin mağara ve
sığınakları bombalandı
TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli Belediyesi cemevini iba-
dethane olarak kabul ederek, cemevi binasõna ruhsat veril-
mesine ve su ücreti alõnmamasõna karar verdi. DTP’li Be-
lediye Başkanõ Songül Erol Abdil başkanlõğõnda toplanan
belediye meclisi dün yaptõğõ olağanüstü toplantõda, Hacõ
Bektaş-õ Veli Kültürünü Yayma ve Yardõmlaşma Der-
neği’ne ait cemevini ibadethane olarak tanõdõ. Mec-
lis, ruhsatsõz olan cemevine ruhsat verilmesine ve
ibadethane statüsünde olduğu için su ücreti alõn-
mamasõna da karar verdi. Abdil, cemevlerinin Al-
evilerin ibadet ettiği ve kültürünün sergilendiği
alanlar olduğunu, yasal statüye kavuşturulmasõ ge-
rektiğini vurgulayarak “Bizim amacımız cemevlerine
devletten maaş alan memur ya da dedelerin atanması
değil, cemevlerinin resmi ibadethane statüsüne alın-
ması.” dedi. Tunceli Cemevi Derneği Başkanõ Celal
Karagöz ise “Umarım bu karar bütün Türkiye’de
yayılır. Hükümet bunu bir şekilde algılar. ” dedi.
Köşk’teki restorasyon çalõşmalarõ konusunda uzlaşamayan, telif haklarõndan vazgeçen mimar
Mustafa Aytöre, ‘Cumhurbaşkanõ’yla direkt görüşemedik, dõşarõdan sürekli müdahaleler oldu’ dedi
Teğmen’e son
görev
İZMİR (Cumhu-
riyet Ege Bürosu) -
Balõkesir’de meydana
gelen trafik kazasõnda
hayatõnõ kaybeden Teğ-
men Ceyda Kazak’õn
(22)cenazesi, İzmir’in
Menemen ilçesine bağlõ
Hasanlar köyünde top-
rağa verildi. Hasanlar
köyü camisinde düzen-
lenen törende Kazak’õn
Kore gazisi dedesi
Hasan Kazak, fenalõk
geçirdi. Cenaze, Hasan-
lar Köy Mezarlõğõ’nda
toprağa verildi.
Başkanın aracı
yandı
TUNCELİ (Cum-
huriyet) - Tunceli İl
Genel Meclis üyesi
Özgür Söylemez ve Özel
Kalem Müdürü Gürgan
Zengin ile birlikte bele-
diyeye ait makam aracõ
ile Kõzõltepe Festivali’ne
katõlmak üzere dün yola
çõkan DTP’li Tunceli
Belediye Başkanõ Son-
gül Erol Abdil’in
makam aracõnõn
Jandarma tarafõndan
“Şüpheli araç” olduğu
gerekçesiyle durdurul-
duğu ve kimlik kontrolü
yapõldõğõ belirtildi. Yak-
laşõk yarõm saat süren
tartõşmanõn ardõndan
araçta bulunanlarõn kim-
liklerini kayõt altõna alan
Jandarma aracõn geçi-
şine izin verdi. Abdil’in
aracõnõn yaklaşõk bir ay
öncede yine aynõ karakol
tarafõndan durdurulduğu
ve kimlik kontrolü yapõl-
dõğõ ifade edildi.
Fahri Korutürk
anıldı
İstanbul Haber
Servisi - 6. Cumhurbaş-
kanõ Fahri Korutürk, 21.
ölüm yõldönümünde
Kadõköy’de anõldõ.
Korutürk için Moda Par-
kõ’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan anma
programõnõn düzenleyi-
cisi, araştõrmacõ-yazar
Muzaffer Ayhan Kasa,
Korutürk’e vefa borçla-
rõnõ yerine getirmek
amacõyla 4 yõldõr anma
programõ düzenledikle-
rini anõmsattõ.
Şoförlerin eylemi
136. gününde
BURSA (Cumhu-
riyet) - Bursa
Büyükşehir Belediye-
si’ne bağlõ Bursa Ulaşõm
AŞ’nin (BURULAŞ)
sahibi olduğu, Evin
Taşõmacõlõk AŞ‘ye ihale
edilen belediye otobüs-
lerinde çalõşan ve
sendikaya üye olduklarõ
gerekçesiyle işten çõka-
rõldõklarõnõ iddia eden
otobüs şoförlerinin
eylemi 136 gündür
devam ediyor. Türkiye
Motorlu Taşõt İşçileri
Sendikasõ Genel Sekre-
teri Gürel Yõlmaz,
“İşçiler, sendikaya üye
olduklarõ için eş ve
çocuklarõyla birlikte
açlõk ve yoksulluğun
kucağõna itilmiştir” dedi.
Okulların
elektriği kesildi
ADANA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Toroslar
Elektrik Dağõtõm Ano-
nim Şirketi (TEDAŞ) İl
Müdürlüğü’nün, geçen
aylarda 271 okulun borç-
larõ hemen ödenmezse,
elektriklerinin kesilece-
ğine dair gönderdiği yazõ
gereği söz konusu okul-
larõn elektriği kesildi.
Eğitim-Sen ve Eğitim-
İş’ten yapõlan
açõklamada, “AKP’nin
ampulü önce okullarda
patladõ” denildi.
Cemevine ibadethane statüsü
Tunceli Belediyesi cemevine ücretsiz su ve
binaya ruhsat verilmesini kararlaştırdı
Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Sekreteri Abdullah Tunalı yarın Konak Anadolu Lisesi’nde ya-
pılacak Milli Değerleri Koruma Vakfı’nın seminerine tepki gösterdi. (OZAN YAYMAN)
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Terörle mü-
cadelede askerin talepleri
ve alõnacak önlemlerin de-
ğerlendirileceği geniş ka-
tõlõmlõ terör zirvesinin ikin-
ci turu bugün gerçekleşti-
rilecek. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, toplan-
tõ öncesinde muhalefet ta-
rafõndan gündeme getiri-
len tampon bölge tartõş-
malarõna “Tampon böl-
geye gerek yok, yapıl-
ması gerekenler yapılı-
yor” sözleriyle son nok-
tayõ koydu.
Erdoğan’õn başkanlõ-
ğõnda Başbakanlõk Merkez
Bina’da gerçekleştirilecek
toplantõda, Türk Silahlõ
Kuvvetleri (TSK), başta
gözaltõ süresinin uzatõl-
masõ olmak üzere taleple-
rini bir kez daha aktaracak.
Toplantõ sonrasõnda alõ-
nacak kararlarla ilgili ya-
zõlõ açõklama yapõlmasõ
bekleniyor.
Başbakan Erdoğan, mu-
halefetin gündeme getir-
diği tampon bölge tartõş-
malarõna da nokta koydu.
Gazetecilerin sorularõnõ
yanõtlayan Erdoğan,
“Irak’ın kuzeyindeki
bölgesel yönetimin Tür-
kiye’ye davet edildiği”
yönündeki soru üzerine
“Ankara’ya davet diye
bir şey yoktur. Şu anda
alt düzeyde yürütülen
çalışmalar var. Alt dü-
zeyde yapılan çalışmalar
var. Bizler 5 Kasım sü-
recinde başlattığımız
ABD, Türkiye, Irak üç-
lü mekanizmasını daha
yoğun bir şekilde, anlık
istihbaratla yürütüyo-
ruz” dedi. Türkiye’nin te-
rörle uzun soluklu bir mü-
cadele içerisinde olduğu-
nu ifade eden Erdoğan,
“Birilerinin söylediği şe-
kilde, ‘Yani biz bunun
kökünü kazõyacağõz, bunu
sõfõrlayacağõz’ kimse de
bunu böyle pompalaya-
rak terör üzerinden rant
elde etme gayreti içine
girmesin. Kimse şehit-
lerimizin kanı üzerin-
den rant elde etmeye
kalkmasın. Bu terör be-
lasıyla mücadeleyi hep
birlikte yapacağız” diye
konuştu.
Polisesaldõrõda
beş tutuklama
DİYARBAKIR
obursali@cumhuriyet.com.tr