04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S 6 S 1 S 8 S 7 B 10 B 8 B 12 S 9 PB 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB 4 PB 5 Y 5 Y 5 S 0 S 1 S 1 S 4 B 14 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B S B B S Y Y K 12 14 1 7 2 4 8 3 8 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Doğu Anadolu’nun doğusu ve Artvin çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yağışlar, Doğu Karadeniz kıyılarında yağmur, diğer yerlerde diğer yerlerde kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y 4 Y 5 Y 7 Y 10 Y 10 Y 9 Y 9 B 8 Y 11 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B PB B PB B Y B B 11 6 11 6 8 9 16 13 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y 1 B 0 PB 10 B 1 PB 2 PB 1 B 2 B 15 B 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada lüyor. Başbakan, adı geçen herhangi bir yazıda, konuşmada hakaret olduğuna inanırsa avukatlarına talimat veriyor. Üçbeş milyarlık tazminat davaları açtırıyor. Şehitlere “kelle” diyor. İçimizden biri, üstelik RTE gibi trilyon sahibi olmayan bir vatandaşımız, şehitlere kelle dediği için hakkında “üç kuruşluk” tazminat davası açıyor, kazanıyor. RTE fena halde bozuk. Ağzına ve aklına geleni söylüyor. Sıfatıyla kendini herkesten üstün gören bir mantıkla; “…Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’yım. Şahsımla alakalı, düşünebiliyor musunuz, dava açıldı...” diyor. Nasıl bir anlayışsa? Tabii devlet, hukuk devleti ise; hakaret eden kim olursa olsun, ister TC Başbakanı, ister sokaktaki Ahmet Bey aynı düzeyde. Oysa RTE, yasa önünde kendini farklı konumda görüyor. Üstüne üstlük açılan davanın 3 kuruşluk dava olmasındaki anlamı da kavrayamamış görünüyor. Küçümsüyor. Neymiş efendim, “birisine ‘sayın’ demişim”. Sayın dediği de Leyla Zana’nın sevgili önderi, otuz beş bin kişinin katili Öcalan! Medyada sınırsız özgürlük olduğunu öne sürerken; Başbakanlık zırhı altında istediğine hakaret etme özgürlüğü olduğuna inanıyor, lakin hakaret ettiklerinin aleyhine dava açmasına karşı çıkıyor. ??? Muhalefetten de öylesine şikâyetçi. İki gündür konuşmalarında mutlaka muhalefete yüklenen, küçümseyen, hakaret eden birkaç cümle var. CÜNEYT ARCAYÜREK Salı günü: “Terörle mücadelede söyleyecek bir şeyi olanlar, bizlere tavsiyesi olanlar, teşhis, tespitten çok, çözüme yönelik ne söyleyecekler?.. Bunu söylesinler. Biz ortak akıl oluşturmaya her zaman hazırız. Varsa çözüme yönelik teklif, biz bunu alır, kabullenir ve uygulamaya da geçiririz… Var mı çözümün, bunu söyle... Yoksa diğeri, sadece bütün bu olanları ranta dönüştürmektir… Benim milletim bunu yutmuyor…” Çarşamba günü: “…Dikkat edin, çözüm üretmek diye bir derdi olmayanlar sadece karanlığa tükürüyorlar, karanlığa taş atıyorlar. Bunları böyle bileceğiz… Onun için onlara cevap yetiştirmeye çok fazla zaman ayırmayalım...” Başbakan değil, nalıncı keseri mübarek! Hep bana, hep bana! Muhalefetten, özellikle terör konusunda “çözüme yönelik tavsiyelerde” bulunmasını istiyor. Ana muhalefet lideri Deniz Baykal, K. Irak’taki PKK terörünü ortadan kaldırabilmenin tek yolunun kara harekâtından geçtiğini, başarılı hava operasyonları ile sonuca varılamayacağını söylüyor ve: Havadan, karadan K. Irak’a harekât yapılmasını öneriyor. RTE bu önerilere; “Bekâra karı boşamak kolaydır” veya “Hariçten gazel okumayalım” gibi oturduğu koltuğa yakışmayan karşılıklar veriyor. Muhalefetin önerisi açık ve ortada: Al veya alma ABD’den izin, ama K. Irak’a gir, PKK yuvalarını dağda, ovada hakla! RTE ne yapıyor? Yüreği sıkmayanlara özgü davranışla: Akıl almaz vurdum duymazlıkla önerilere yan çiziyor. ‘Suikastçımla görüştüm’ Eski MHP milletvekili Gül, kendisine PKK’nin Baydemir ve bazı vekillere saldırı düzenleyeceği yönünde bilgi geldiğini ileri sürdü İstanbul Haber Servisi İstanbul’da bir suç örgütü oluşturarak işadamlarından haraç aldıkları iddiasıyla başlatılan “Matkap Operasyonu’’ kapsamında aranan eski MHP milletvekili Mehmet Gül dün adliyeye gelerek ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Gül, terör örgütü PKK’nin kendisine suikast yapmayı planladığını, kendisinin de suikastı düzenleyecek kişiyle görüştüğünü söyledi. Gül, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ile bazı milletvekillerine suikast düzenleneceği bilgisini aldığını da ileri sürdü. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada tekim Gül, “El Kaide ile siyasi çözüm konuşulur mu” türünden yanıtlar veriyor. Ancak bize göre daha önemli ve vahim olan, Bush’un böyle bir “çözümü” dayatmış olması... PKK tüm lojistik desteğini nereden alıyor? Irak’ın kuzeyinden... Bu bölge kimin kontrolünde? ABD’nin... İşte bu noktada ABD’nin bakışı ayrıca önem kazanıyor. Bush’un Gül’e getirdiği çözüm önerisini Ali Babacan Türkçeye çevirmiş olabilir ama biz “tam Türkçesini” açıklayalım: “Arkadaş, ben çözüm olarak bunu istiyorum. Siyasal sonuç istiyorum. Sen benim görüşüme gelinceye kadar da terör sorunu devam eder. Haberin olsun!” ??? ABD’nin istediği siyasal çözüm ne? Sorunun yanıtını ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 20 Mart 2003 sonrasındaki gelişmeler ışığında birkaç kez aktarmıştık. Bir kez daha maddeleyelim: 1 ABD’nin, Irak’ı işgalinden hemen sonra PKK telaşa kapıldı. ABD, bir terör örgütü olarak kendisine nasıl davranacaktı, bunu kestiremiyordu. Mayıs 2003’ten itibaren rahatladılar. Amerikalılar kendilerine dokunmayacaklarını doğrudan temaslarla ilettiler. 2 ABD; terör örgütünden uslu durmasını, söz dinlemesini istedi. Bunun karşılığında üç söz verdi: Yok edilmeyeceksiniz, Türkiye’ye döneceksiniz, siyaset yapmak dahil pek çok hak elde edeceksiniz... 3 Örgüt kendisine verilen bu sözün karşılığında Amerikalıları dinledi. MUSTAFA BALBAY Bize göre, ABD’nin siyasal çözüm dediği, ikinci şık! ABD BarzaniTalabani ikilisini de aynı dönemde şu çözüme uydurdu: 1 Biriniz Bağdat’ın, biriniz Erbil’in başında olacaksınız. 2 Sözümden çıkmayacaksınız. 3 Türkiye’ye ne demek gerekiyorsa size ben ileteceğim. Bazen çanak, bazen kafa tutacaksınız. 4 Terör örgütünün elemanlarını kontrolünüzde tutacaksınız. 5 Bu kararlarda değişiklik gerekirse size ben bildireceğim. ??? Yukarıdaki şıklar güvenilir kaynaklara dayalı olarak aldığımız bilgilerin özeti. Bugün değişen bir şey var mı? Yeni bir aşamaya girilmekte olduğunu görüyoruz. Ne yazmıştı The Economist: 5 Kasım’daki BushErdoğan görüşmesinde Türkiye’nin operasyon düzenlemesi karşılığında, Kuzey Irak’ın tanınması ve PKK için siyasi çözümün tartışılması pazarlığı yapıldı. Erdoğan bunu “şerefsizlik” saydı, reddetti ama bu iddianın yanına Gül’ün ABD’ye giderken gazetecilere verdiği şu demeci koyalım: “Terör örgütünü temizlesinler, Irak’a bugünkünün 10 katı yardım yaparız!” Bu tümcenin içinde pazarlık kokusu yok mu? Bush’un bir doz daha densizleşmesinin başlıca nedeni bizce şu: Köşk’e Gül’ün gelmesi... Türkiye’yi çok buşgül bir süreç bekliyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr Kayıplara karıştılar Operasyon kapsamında gözaltına alındıktan sonra nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakılan ancak savcılığın itirazı üzerine haklarında tutuklama kararı verildikten sonra kayıplara karışan Zakir Selvi (Bedirhan Esenlik) Mahmut ve Hasan Kılınç’ın yakalanması için polis çalışma başlattı. İstanbul’da aralarında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın yakın adamı olduğu ileri sürülen Selvi’nin de bulunduğu gruba yönelik düzenlenen Matkap Operasyonu kapsamında aranan eski MHP milletvekili Gül dün İstanbul Emniyeti’ne gelerek ifade verdi. Gül ardından da Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek savcıya ifade verdi. Savcılıktaki ifadesinden önce Hürriyet internet sitesinde Saygı Öztürk’e ilginç açıklamalarda bulunan Gül, operasyon kapsamında tutuklu bulunan Orhan Aykut’un kendisine PKK tarafından suikast yapılacağı bilgisini verdiMehmet Gül, İstanbul Adliyesi’nde savcıya ifade verdi. (Fotoğraf: AA) ğini bunun üzerine de suikastı düzenleyeceği ileri sürülen PKK’li kişiyle görüştüğünü anlattı. Gül, “Suikastçının adı Musa’ydı. 10 yıl cezaevinde yatmış biriydi. Beni susturucu tabanca ile öldürmeyi planladıklarını anlattı. Eğer beni vurmazsa kendisinin örgüt tarafından öldürüleceğini anlattı. Ben de gidip devlete teslim olmasını önerdim” dedi. PKK’li Musa’nın eski milletvekilleri Süleyman Bölünmez, İhsan Aslan, Veli Seyda, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e de suikast yapılacağını söylediğini aktaran Gül, Baydemir’i DTP’nin önünde engel gördükleri için öldürmeyi düşündüklerini söyledi. Bölünmez’e suikast bilgisini kendisinin verdiğini aktaran Gül, operasyonda çete lideri olduğu iddiasıyla tutukla nan Orhan Aykut’u tanıdığını söylerken, “Cebinde 5 kuruşu olmayan adam” olarak niteledi ve telefon borcunu ödeyemediği için iki kez ödemeyi kendisinin yaptığını belirtti. Gül serbest bırakıldı Savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakılan Gül, çıkışta yaptığı açıklamada, operasyon sırasında kaçmadığını hastanede tedavisinin devam ettiğini söyledi. Eski MHP milletvekili Ahmet Çakar da dün adliyeye gelerek Gül’e destek verdi. Gül ile aynı dönemde milletvekilliği yaptıklarını anlatan Çakar, Gül’ün çete lideri olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Orhan Aykut ile görüştüğü iddiaları üzerine, “Milletvekili bütün millete ait olan bir vekil. Herkesle görüşür, konuşur’’ dedi. KAMUOYUNA TOPLU İFTAR YEMEĞİ’NE KATILMIYORUZ!.. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı, AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun çağrıcısı olduğu "Tertip Komitesi"nin, 11 Ocak 2008 tarihinde Ankara Bilkent Otel’de gerçekleştireceği "Toplu İftar Yemeği"ne katılmıyoruz. Söz konusu "Toplu İftar Yemeği" ile Başbakan Erdoğan ve Hükümetin, Alevilerin sorunlarını çözmek ve Alevilerle toplumsal uzlaşmayı sağlamak üzere önemli bir adım atmak istediği medyada yer almakta ve kamuoyunun bir kısmında iddia edilmektedir. Fakat, ? Hükümet, medyada ve kamuoyunda "AKP’nin Alevi Açılımı" olarak bilinen projeyi resmen sahiplenmemiştir. ? Hükümet, kurulduğu günden bu yana, Alevilerin Cemevleri, Zorunlu Din Dersleri, Diyanet İşleri Başkanlığı vb. konularda temel sorunlarını dile getiren ve çözüm önerileri sunan Alevi – Bektaşi dernekleri, vakıfları ve federasyonları ile hiçbir iletişime geçmemiştir. ? Hükümet, başta Alevilerin üst örgütleri olan Alevi ve Bektaşi Federasyonları olmak üzere, bütün Alevi kurumlarının beş yıl boyunca talep etmiş oldukları randevulara kayıtsız kalmıştır. ? Sonuç olarak Hükümet, şu ana kadar Alevi inancını, inanç önderlerini ve meşru temsilcilerini dikkate almamıştır. Kaldı ki, Muharrem Ayı’nda Alevilerle toplu bir iftar yemeği düzenlemek, en iyimser bakış açısıyla bile, Aleviler ve Alevilik hakkında ne kadar bilgisiz olunduğunun göstergesidir. Alevi yol ve erkânlarında "Toplu İftar Geleneği /Yemeği" yoktur. Muharrem Orucu bir matem orucudur. Bu ayda Aleviler İmam Hüseyin ve Kerbelâ Şehitleri’nin yasını tutmaktadırlar. Alevilerin orucu, Sünni yurttaşlarımızın Ramazan ayında ibadetlerini gerçekleştirmiş olmanın coşkusuyla toplu iftar yemekleriyle açtıkları oruçtan farklıdır. Alevi kurumları olarak, içinde bulunduğumuz Muharrem ayında, Aşure gününde Türkiye genelinde sayısı 1000’i aşan Cemevleri’nde, ALEVİ, SÜNNİ ve her inançtan yurttaşımızın hep birlikte barış içinde AŞURE paylaşacağını, tekrar kamuoyunun bilgilerine sunarız. Tüm halkımızın davetli olduğu bu etkinliklere, başta Başbakan Sayın Erdoğan olmak üzere, ALEVİ AÇILIMI planlayan kişi ve kurumların kendi seçecekleri herhangi bir Cemevi’ne katılarak, Alevi yol ve erkânları ve Alevilerin kendi sorunlarının hangi yaklaşımlarla çözülebileceği konularında bilgilenebileceklerini kamuoyuna saygı ile duyururuz. Medyada yer alan ve kamuoyunda değerlendirildiği gibi bazı AKP’li Alevi Milletvekilleri ile bağlantılı kişilerin siyasal olarak bağımlı bir "Alevi" federasyonu kurma girişimleri ile "yapay ve sözde muhataplar" yaratarak, Alevi sorunlarının gerçek çözümü sağlanamaz. Hükümet, Türkiye’de gerçek anlamda din ve inanç özgürlüğünü gerçekleştirmek; farklı inançlar arasında karşılıklı saygı ve hoşgörüyü geliştirmek; barış ve kardeşliğe dayalı demokratik bir toplumsal uzlaşmayı sağlamakla yükümlüdür. Hükümet, Alevilerin sorunlarını çözmek istiyorsa ve bu doğrultuda siyasi kararlılığa sahipse, Alevilerin meşru temsilcileri ile hemen iletişime geçmelidir ve resmi görüşmelere başlamalıdır. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve Bağlı Kuruluşlar: Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Merkezi ve 73 şubesi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi ve 41 şubesi Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Kayseri Hacı Bektaş Derneği Kayseri Pir Sultan Abdal Kültür Dayanışma Derneği Narlıdere Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği Ankara Cem Kültürevleri Yaptırma Derneği Çamşıhı Hüseyin Abdal Derneği Piri Baba Kültür Dayanışma Derneği Seyit Garip Musa Sultan Kültür Derneği Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Merkezi ve 27 Şubesi Bozüyük Hacı Bektaş Veli Kültür Sosyal Dayanışma Derneği Samandıra Hacı Bektaş Veli Kültürünü Tanıtma Yaşatma Derneği Torbalı Alevi Bektaşi Kültür Yardımlaşma Dayanışma Derneği İzmir Alevi Bektaşi Derneği – Çiğli Güvenç Abdal Araştırma Eğitim Kültür Derneği – İstanbul İstanbul Anadolu Yakası Alevi Kültür Derneği İstanbul Avrupa Yakası Alevi Kültür Derneği İstanbul Trakya Bölgesi Alevi Bektaşi Kültür Derneği Yalıncak Sultan Kültür Tanıtma Derneği Hacı Bektaş Veli Kültür Tanıtma Derneği – Taşdelen CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle