15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EYLÜL 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK [email protected] Ünlü İtalyan Pavarotti’den üç yıl ders alan tenor Hakan Aysev, farklı bir sanatçı portresi çiziyor 7 ‘Operacı Abi’ HATİCE TUNCER Havalara girmem ürkiye’ye döndükten sonra 20002002 yıllarında İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Genel Sanat Yönetmenliği yapan Aysev, İDSO’da bu sezon “Ali Baba Kırk Haramiler”, “Carmen”, “Otello” operalarında rol aldı: “Opera sahnesinden asla vazgeçemem. Tenorlar genellikle jöndür ama ileride emekli olma yaşlarına geldiğimde de ‘ben başrol söylerim, küçük rol söyleyemem’ gibi havalara girmeyeceğim. 65 yaşına kadar da sahneden ayrılmayıp küçük ve yaşlı partileri de söylediğim güzel bir emeklilik hayal ediyorum.” T İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) sanatçılarından tenor Hakan Aysev, rock ve pop sanatçılarıyla ortak projelerinin yanı sıra magazin haberlerine konu olarak farklı bir opera sanatçısı portresi çiziyor. Geçen hafta yaşamını yitiren ünlü İtalyan tenor Luciano Pavarotti’nin ardından, bir opera sanatçısının dünyada ve Türkiye’de bu kadar geniş kesimlere nasıl ulaşabildiği en çok konuşulan konular arasındaydı. Viyana Devlet Operası’nda Pavarotti’den üç yıl ders alma şansını yakalayan Aysev’le, Türkiye’de opera ve popüler kültür üzerine konuştuk. Hakan Aysev, söze hemen denizde arya söylerken, hatta bir kadın arkadaşıyla yemek yerken magazin programlarına konu edilişinden başlamak istedi: “Evet bu konuda açıklama yapmak istiyorum. Magazin programları benimle çok ilgilenmeye başladılar. Bu, zaten benim insanlara ulaşma misyonumun bir parçasıydı. Amacım, hangi kanaldan olursa olsun kendi müziğimi, seviyemi bozmadan insanlara ulaşabilmek. Bunları özellikle yapıyorum, çünkü Türkiye’ye döneli 910 yıl oldu. Birçok başarılı projede yer aldım, ama istediğim derecede insanlara ulaşamadım.” Operayı tanıtmak sürdü. Ama son iki sene okulun iyi öğrencilerindendim. Bana ‘Pavarotti’nin öğrencisi’ derler, ama benim bir tanecik hocam, bana bu sanatı sevdiren Mustafa Yurdakul’dur. Ankara Müzik Festivali’nde de büyük emekleri olan Yüksel Erimtan mezuniyetimden sonra beni Viyana’ya 1 yıllık bursla gönderdi. Böyle on kişi daha olsa, Türkiye’de çoksesli müziğin inanılmaz gelişeceğini düşünüyorum.” Albümler ÖrterOk ikilisi Vatan senfonisi itarist, besteci Hasan Cihat Örter ve yazar Akın Ok ikilisinin yeni çalışması “Mustafa Kemal ve Vatan Senfonisi” Atlantis Müzik tarafından yayımlandı. Sözlerini Akın Ok’un yazdığı müzik ve icralarını Hasan Cihat Örter’in yaptığı “Mustafa Kemal ve Vatan Senfonisi”nde, Çanakkale Savaşı’ndan Sıvas ve Erzurum kongrelerine, Anadolu’dan Irak’a uzanan emperyalizme direniş müzikal ve şiirsel bir dille ifade ediliyor. Örter’in gitarı eşliğinde seslendirilen Ciğerim Vatan’ı, enstrümantal Çanakkale’den Cumhuriyet’e parçası izliyor. Akın Ok’un “Anadolumsun” şiirinde bu toprakların sevdaları, yiğitleri anlatılırken “Anafartalar ve Conk Bayırı” senfonik bir düzenleme ile geri vokallerle anlatılıyor. Akın Ok, emperyalizmin sinemadaki yansımalarını anlattığı “Yazan Ben” şiirini Örter’in müziği eşliğinde okuyor. Mustafa Kemal’in İstanbul işgali sırasında “Geldikleri Gibi Giderler” sözlerinden esinlenilen parçadan sonraki parçada Akın Ok, “Dünyanın penceresinden çek elini Amerika” diyor. “Dünyanın Yoksulluğu”nu parçasını takip eden “Yeni Türkiye Devleti”nin hikâyesi yine müzikle verilmiş. “Irak İşgaline Ağıt”, “Sakarya Savaşı” ve “Dumlupınar Meydan Muharebesi”yle emperyalizmi müzikal başkaldırı niteliğindeki albüm tamamlanıyor. Pop dalgası Tenor: Ağır sporcu ysev, “erkek seslerinin en ince olanı” şeklinde kısaca tanımlayabileceğimiz tenor sesin doğuştan değil çalışarak edinildiğini anlattı: “Bariton ve bas normal erkek sesi aralığındadır. Tenor, diyaframla yıllarca çalışmanın sonucu ortaya çıkan tamamen teknik ve çok riskli bir sestir. Çok sağlıklı olmak gerekir. Her zaman vücut ya da ses telleri sağlam olmayabilir. Sağlık sorununuzdan dolayı çok kötü bir temsil geçirebilirsiniz. Hep başroller tenorlarındır. Bütün besteciler en güzel aryalarını tenorlar için yazmıştır. Opera sanatçılarının değeri maalesef devlet tarafından bilinmiyor, az kadro veriliyor, maaşlar ciddi şekilde yetersiz. Türkiye’de operacılar çok özverili çalışıyor. Birçok yokluk ve imkânsızlık içinde yine de bu sanatı yaşatmaya çalışıyoruz.” A Türkiye’de kültür programlarının ve klasik müziğin yalnızca TRT kanallarında ve gece 12.00’den sonra yayımlanması Aysev’in dikkat çektiği bir diğer nokta. Bu programları da zaten operaya, klasik müzik konserlerine giden bir kitle izliyor: “Benim yolum Luciano Pavarotti’nin yoluydu, bunu her zaman söyledim. Yani operanın, çoksesli müziğin popülerleştirilmesinin gerektiğini düşünüyorum. Yani bu müziği insanların çok fazla uğraşmadan dinleyebilecekleri alanlara çekebilmek istiyorum. Eleştirenleri, ‘magazine düştü’ diyenleri asla dinlemiyorum. O yüzden şimdi birçok programda operayı, opera sanatçılığının ne kadar zor bir meslek olduğunu anlatıyorum. Artık sokakta hemen hemen herkes tanıyor, ‘Operacı Abi’ diyorlar. İnsanlara en azından opera sözcüğünü söyletmeyi, benim için çok büyük başarı olarak görüyorum. Dünyada Luiciano Pavarotti bunu çok güzel bir şekilde yaptı. Ondan önce, insanlarla arasına bariyer koyan bir operacı tiplemesi vardı. Bunu ilk kez Pavarotti yıktı.” Ortaokul birinci sınıfta okurken müzik dersinden kalmasına karşın annesinin kendisini kon (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) servatuvara göndermesini minnetle anan Aysev’in hayali basketbolcu olup Amerikan NBA liginde oynayabilmekmiş. Ankara Devlet Konservatuvarı’na 15 yaşındayken en genç erkek öğrenci olarak 1981 yılında başlayan Aysev, sesinin değişim döneminde ol ması nedeniyle ilk yıllar uyum zorluğu çekmiş: “İlk dört sene bana ‘düdük tenor’ derlerdi. Çok çalışıyordum ama bu kas yapısıyla ilgili. Ayrıca hiç opera, çoksesli müzik dinlememiştim. Vücudun ve beynin algılaması biraz öbür arkadaşlarımdan uzun Hakan Aysev’in 2004 yılında Trio Lila Yapım tarafından yayımlanan ilk albümü “Aria ve Napolitenler” Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde kaydedildi. Aysev, yayın hakkını elinde bulunduran Bilkent Senfoni Orkestrası’nın yeniden basım izni vermemesi nedeniyle albümün şu anda piyasada bulunmamasının kendisini ne kadar üzdüğünü anlattı: “Birçok opera sanatçımızın kayıtları yurtdışında yayımlandı ama bu albüm Türkiye’de ilk kez bir opera yapımıdır. Tenor repertuvarının bütün aryaları bulunan çok başarılı bir kayıttır.” Aysev, 2006’da Trio Lila Yapım’dan yayımlanan “İnci AvcılarıPearl Fishers” albümünde ise Puccini’nin “Tosca”sından Bonfa’nın “Manha Da Canavalle”sine kadar aryaları senfoni orkestrası yerine elektronik altyapıları kullanarak yorumladı. Aynı yıl Zülfü Livaneli’nin “Efsane Konserler” kayıtlarında “Nefesim Nefesine”, “Memik Oğlan” ve “Sevdalım Hayat” adlı şarkıları seslendirdi: “Bu konser ve kayıtlar hayatımın en güzel noktalarından biridir. Çünkü bir zamanlar Türkiye’de gerçekten bazı şeylerin değişeceğini umarak lise bahçelerinde söylediğim şarkıları bir gün o efsanenin yanında söyleme onuruna eriştim.” G İnsanlar müziği seviyor arkı Söylemek Lazım” adlı yarışma programında koçluk yapan Aysev, Metin Özülkü, Ferda Anıl Yarkın ve Mirkelam’la frak giyerek “Penguenler” adıyla yaptıkları gösteri ilgiyle karşılandı. “Entarisi Ala Benziyor”, “Tabancamın Sapinu” gibi halk türküleri seslendiren popçuoperacı işbirliğini yakında albüme dönüştürmeyi planlıyorlar: “Opera, içinde tiyatro, oyunculuk, senfonik müzik, rekor, kostümleriyle yeryüzündeki bütün sanatların başında gelen bir sanat dalı. Opera bi “Ş zim kültürümüzde olmayabilir ama çok uzak bir sanat değil. Örneğin folklorda bir olay müzik, dans ve kostümle anlatılır. Bilkent Senfoni Orkestrası’yla Anadolu’da yaptığımız turnede insanların hiç sıkılmadan bizi dinlediklerini gördüm. Artık bizim de çağdaş halk opera bestecilerimiz var. Selman Ada’nın hicaz makamında yazdığı ‘Ali Baba ve Kırk Haramiler’ operasını oynuyoruz. Benim aslında görmek istediğim Türkiye’nin kültür yüzü bu. Yani çoksesli müziğiyle türkülerini halka sunabilmiş bir Türkiye.” Akın Ok, Örter’le birlikte hazırladıkları albümü “Dünyanın kültür endüstrisi korkunç bir sistematik içinde pazarını korurken yağdırdığı filmler ve müziklerle ülkemizde yeni bir dünya yaratılmadı mı?” sorusuyla anlatmaya çalışıyor. “Burgerkingler, bluejeansler, Michael Jacksonlar” diye dünyayı ve Türkiye’yi kaplayan pop dalgasını anımsatan Ok “Buyrun Cumhuriyet ülkesine ve 12 Eylül darbesiyle gerçekleşen molotof kokulu demokrasiye... Gel de Mustafa Kemal gerçeğini görme... İlk düşünme ve tartışma içimde başlamıştı ki, elimiz notalara ve ağaçlara değerek nefesimizi hızlandırdık” diyor. Daha önce Hasan Cihat Örter’le “Dünyanın Gözyaşları” adlı albümü hazırlayan Ok, “Emperyalist kuşatmaların yıkmaya çalıştığı mazlum halklar coğrafyasına nefes aldırmak yoktu” diyor ve sözlerini şu şiirsel ifadeyle bitiriyor: “Şimdi, ekmek kokusu kadar aradığım ve unutamadığım acılar bahçesinde/Bu direniş çığlığına türküler yazmak ve hayatımın derin dehlizlerinde kaybolmadan çıkmalıydım/İşte o çıkışın notalarını tarihe armağan etmiş/İnsan ve sanatçı kimliğiyle tarihi değiştirenlere selam vermek için/Yolculuğa çıkarken senfonimiz akıyor...” T.C. ŞİLE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULLERİN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2006/124 Tal. Müdürlüğümüze ait yukarıda numarası yazılı olup satışına karar verilen aşağıda tapu kaydı, adedi, cinsi, evsafı, kıymeti ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen taşınmaz, Müdürlüğümüzde açık arttırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İstanbul ili, Şile ilçesi, İmrendere köyü, Karacaoğlu mevkiinde, pafta No: F23 d 08d 3c, parsel No: 808 sayılı taşınmaz. Yüzölçümü: 1014.22 m2 miktarında, içinde 2 tane dubleks villa vasıflı gayrimenkul arsada, kat mülkiyeti kurulmuş durumda, 1/2 arsa paylı, 2 No’lu bağımsız bölüm numaralı dubleks mesken. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: Anılan parselin imar durumu ayrık yapı nizamında h:+6,50 m. irtifada, konut kullanımına ayrılmış alanda kalmaktadır. Arsa üzerinde iskânlı, kat mülkiyetli Karaçiftlik Sitesi bulunmaktadır. TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU VE EVSAFI: Parsel üzerinde toplam 2 adet bağımsız bölüm dubleks villa bulunmaktadır. Sitenin çevre düzenlemesi yapılmış, bahçe duvarları çekilmiş, site bekçisi, site güvenlik binası, siteye ait bekçi evi, oyun alanları, otoparklar, basket+voleybol alanları, göletler, yüzme havuzu, site sosyal tesisi binası, site içi yaya ve araç servis yolları, bahçe peyzajı, bitkilendirme, çimlendirme çalışmalarının tamamı yapılmış ve sitenin tamamı iskân edilmektedir. Bu parselde toplam 2 villa vardır. Sitenin tamamında diğer parsellerle birlikte toplam 31 bina bulunmaktadır. Sitenin tüm altyapısı, yağmur kanalları, çevre aydınlatma ve sulama sistemleri, telefon, elektrik, içme şebeke suyu, int. bağlantısı, her eve bağlantılı olarak LPG tank sistemleri bulunmaktadır. Site etrafında devlet ormanları bulunmaktadır. Site yaklaşık 13 yıllıktır. Sitede her türlü belediye hizmeti sağlanmaktadır. Etrafında komşu 8231 No’lu parselde siteye ait diğer villalar ile birlikte aynı site içinde kullanılmaktadır. Tüm ortak alanları kullanmaktadırlar. TAŞINMAZIN DEĞERİ: 2 No’lu VİLLANIN ÖZELLİKLERİ VE DEĞERİ: Sitede bağımsız bölüm numaraları site içi kapı numaralarından farklıdır. İnceleme yapılan villanın kapı numarası 18’dir. Arsa batıdan doğu istikametine yaklaşık %10 eğimlidir. Arsa üzerinde ayrık yapı nizamında bağımsız h:+6.50 m. irtifada zemin kat+üst katı bulunan dubleks villalar vardır. Villalar 1. sınıf inşaat malzeme ve işçiliği ile yapılmış, sitedeki diğer evler gibi tamamı bitmiş, tefrişleri, düzeltmeleri yapılmış ve iskân edilmektedir. Evin giriş bölümü mutfak, WC, kombi odası ve zemin katta salon verandalı terası, zemin kattan üst kata içeriden merdiven bağlantısı projesine göre yapılmadığı, yapının tüm iç zemin kaplamasının yapılmadığı, mutfak bölümünün duvar seramiklerinin yapılmadığı, mutfak tezgâh ve dolaplarının takılmadığı, elektrik ve su tesis. çekilmiş olup, iç sıvalarının yapıldığı, boyalarının yapılmadığı görüldü. Birinci katta banyo bölümü, seramikleri döşendiği, gömme banyosu montajının yapıldığı, lavabo ve tuvalet taşının takılı olduğu görüldü, üst katında, gece holü, 3 yatak odası, banyo+WC bölümü, balkon bölümü vardır. Bina yığma karkas taşıyıcı sistemde yapılmış, ahşap ısı camlı kapı ve pencereleri, iç ahşap kapıları, dış ahşap panjurları, alaturka kiremit çatı örtüsü yapılmıştır. Salonda dekoratif şöminesi bulunmaktadır. Bina mahallinde yapılan ölçümde, zemin katı ve üst katı brüt inşaat alanı olarak: 170.00 m2’dir. Villanın değeri: Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın 12 Mart 2006 tarih ve 26.106 sayılı Resmi Gazete’de açıklamış olduğu yapı yaklaşık birim dikkate alınarak değerlendirme yapılmış, mesken olarak kullanılan bu bölüm için, iskân edilir, tesisatı tamamlanmış, çatısı kapatılmış, her türlü içi, dış kaba ve ince inşaat işlerinin tamamlandığı özellikleri ile yapılan analizin ışığı altında, m2 birim miktarının ilgili bulunduğu, villa inşaat grubu olarak IV A gurubundadır. Bu grup kapsamındaki 1. sınıf villaların mesken olarak kullanılan, iskân edilir, tesisatları tamamlanmış, çatısı kapatılmış, her türlü iç, dış kaba ve ince inşaat işlerinin tamamlandığı, çatısı kapatılmış, m2 inşaat maliyet birim değeri olarak villanın yapım özellikleri değerlendirilerek, m2 birim değeri 550.00.YTL olarak değerlendirilmiştir. Binanın yıpranma oranı, bakımlı olması sebebiyle %3 olarak değerlendirilmiştir. Bina inşaat maliyet değeri: 170,00m2 x 550,00.YTL/m2 x 1.05 x 1,20 =117.810,00.YTL İnce işlerden dolayı yapılacak işlerin değeri düşülerek yapının değeri: 117.810,00.YTL x 0.86 = 100.138,50.YTL Bina yıpranma değeri: 100.138,50.YTL x 0,03 x 0,03 = 3.004,15.YTL Bina değeri: 100.138.50.YTL3.004,15.YTL = 97.134,34.YTL GAYRİMENKUL ARSANIN ÖZELLİKLERİ VE DEĞERİ: Yukarıda açıklanan nedenler, yapı yoğunluğunun yoğun olması arsanın birim değerinin 2006 yılı, günün ve piyasa koşullarına göre alımsatım rayiçleri de göz önüne alınarak alındı. Açıklanan gerekçelerden gayrimenkul taşınmazın arsa niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. (1319 s.y Emlak Yasası’nın 16 010 sayı ile değişik 12. maddenin 2. fıkrasınca ve halen yürürlükte olan 11.03.1983 ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin l.a bendince arsa vasfı taşıyan gayrimenkul üzerindeki bina ve inşaat durumu, elektrik, su, telefon, yol gibi hizmetleri bulunması, etrafında iskân edilen site ve binalar bulunması, imar özellikleri, cinsi, özellikleri, durumu, yeri, konumu, bölgenin gelişme periyodu, Bağlar Yoluna cepheli bölümünde binaya ait otopark bölümü bulunması, çevresel faktörler, ilçeye yapılan yatırımlar vb. nedenler ile 2006 yılı itibarı ile arsa alımsatım rayiçleri ile 808 No’lu parselin bulunduğu bölgedeki emlak alımsatımı, site yapılaşması, imarlı olması, her türlü belediye hizmetinin getirilmiş olması, arztalep faktörleri dikkate alınarak imar uygulaması yapılmış arsanın m2 birim fiyatı: 125,00.YTL olup arsanın toplam değeri: 2 No’lu bağımsız bölüm villanın arsa payı miktarı: (1/2) x 1014,22 m2: 507,11 m2 Arsa payı değeri: 507.11 m2 x 125,00 YTL/m2: 63.388,75.YTL değerindedir. Villaya ait ortak alanların katılım değeri: 20.000,00.YTL SONUÇ: 2 No’lu VİLLANIN TOPLAM DEĞERİ: 97.134,34.YTL + 63.388,75.YTL + 20.000,00.YTL = 180.523,09.YTL toplam değerinde hesap edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 1. satış 16.10.2007 günü, 14.30 14.40 saatleri arasında, 2. satış 26.10.2007 günü, 14.30 14.40 saatleri arasında, Şile İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Birinci arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklıları varsa alacakları mecmuunu, satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmazlar artırma 10 gün daha uzatılarak ikinci arttırmaya yukarıda belirtilen tarihte tekrar satışa çıkarılacaktır. Bu arttırmada da tahmin edilen kıymetin %40’ını ve rüçhanlı alacaklıların alacakları mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile en çok artırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. İhale pulu, tapu alım harcı ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Tapu satım harcı ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim masrafları alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmez ise İİK’nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve yasal faizden alıcı ve kefilleri müteselsilen mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden icra dairesince tahsil olunacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. Tahliye ve teslim masrafları alıcıya aittir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/124 Tal. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları, tebliğ edilemeyen alakadarlara bu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. (Basın: TASHİH) Emekli subayım. TSK kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. HASAN NEJDET ÖĞÜT Nüfus kâğıdımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEVİM ZOR Satılık teras AdanaReşatbey’de yeni belediye yanında 4+1 450 m2 sahibinden acilen satılık. 0532 602 31 03 CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle