14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2007 PAZAR 6 ‘Öğretmen açığı 400 bin’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk EğitimSen Genel Başkanı Şuayip Özcan, standartlara göre, ilköğretimde öğretmen açığının 239 bin, ortaöğretimde ise 66 bin 975 olduğunu öne sürerek, “Bu rakamlara çağ nüfusu da eklendiğinde öğretmen açığımız ilköğretimde 263 bin 88, ortaöğretimde 112 bin 184 olarak gözükmektedir’’ dedi. Özcan, dün sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, okullar açılırken “eğitimde tek sorunun öğretmen açığı gibi gösterilmeye çalışıldığı’’ görüşünü dile getirdi. Özcan, eğitimin yığınla sorununun bulunduğunu, fiziki mekânların yetersiz olduğunu, okullarda araçgereç donanımının tam anlamıyla sağlanamadığını söyledi. EĞİTİM Okulların yarısı fiziki altyapısı eksik olarak yeni eğitimöğretim yılına giriyor PAZAR ORHAN BURSALI 145 öğrenciye 1 tuvalet ADANA (AA) EğitimSen’in, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş’ün danışmanlığında, 30 ilde yaptığı Türkiye taramasıyla her 2 okuldan birinde fiziki altyapı sorunu bulunduğu ortaya konuldu. Araştırmada, 7 ayrı bölgeden 30 il merkezindeki toplam 278 ilköğretim okulu ve 207 liseden bilgi toplandı. Araştırmaya göre, okulların yüzde 46’sının bahçesi dar, yüzde 49’u kalabalık, yüzde 52’si derslik sıkıntısı çekiyor. Yüzde 50’sinin sıra, masa, tahta türü donanımlarında eksikleri var, yüzde 65’i ders araç gereci bulamıyor. Okulların yüzde 66’sının tuvaletleri bakımsız, yüzde 70’inin laboratuvar atölye eksiği bulunuyor, yüzde 72’si ise hijyen sorunları yaşıyor. İlköğretim okul Üniversite, Yasal Darbe Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan’ın da garanti verdiği gibi, “özü ve sözü bir” insan olarak, kendi siyasal görüşü ve programına uygun icraatlarına başladı! Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne, 116 oy alan Gaye Usluer’i değil, 80 oy alan ikinci sıradaki aday Fazıl Tekin’i atadı. Önceki Cumhurbaşkanı Sezer’in rektör atamalarını “antidemokratik” bularak kıyameti kopartan siyasal dinci veya AKP’ci cepheden ses seda yok. Çok doğal! Bu cephe her zaman “kendisine demokrat”tır! “Büyük demokrat”lıklar veya seçim sandığına “millet iradesine” hürmetler, hepsi falan filandır! Gül, adaylar arasından ideolojik seçim yaptı! Herhalde üniversiteden AKP’liler, AKP’nin Eskişehir milletvekilleri veya parti örgütü, Gül’e kimi seçmesi gerektiğini bildirmiştir... Gaye Usluer’i hem kadın hem de “Atatürkçü” olduğu için seçmesi, şüphesiz ki sürpriz olurdu! Prof. Fazıl Tekin’in “sağ görüş sahibi” olduğu belirtilmekte. Eh, günümüz sağ görüşünün iktidar temsilcisi AKP olduğuna göre, partiyle bir dirsek teması olması da normaldir! ??? Dikkat edin, burada rektör adaylarının “bilimsel kariyer”ini, yönetme becerisini falan konuşmuyoruz! Sadece sahip oldukları görüşleri ve buna göre yapılan tercihleri gündeme getiriyoruz! Yıllardır bu seçim sistemine karşı yazılar yazıyorum. Hem bu köşede hem de Cumhuriyet Bilim Teknoloji dergimizde yayımlanan yazıların ilkleri, 810 yıl kadar önceye gider! Üniversite rektörlüğüne, siyasi görüşlerine göre rektör atamak, doğru mudur? Böyle bir tavırseçim, bir üniversiteye, üniversitenin ruhuna yakışır mı? Üniversitenin toplumda üstlendiği rolü en iyi yerine getirmesini sağlayacak olan insan, sandıktan en çok oyu alan mıdır? Acaba öğretim üyeleri, hangi saiklerle oy veriyor? “Üniversitesini evrenselliğe en iyi ulaştıracak, üniversitesini yükseltecek rektör adayı budur” diye mi, yoksa ne? Sandıktan çıkacak adayların üniversitenin görevlerini en iyi yerine getirecek insan olduğunu, kim nereden biliyor? Gelişmiş, en demokratik ülkelerin hiçbirinde rektör, sandıktan çıkmıyor! Neden? Orada demokrasi anlayışında bir gerilik mi var, diktatörlükle mi yönetilen ülkeler? Yoksa “sandık demokrasisi”, üniversitenin ruhuna mı uygun değil? Bizde vakıf üniversitelerinde rektörler sandıktan mı çıkıyor? ??? Kaldı ki, üniversiteye konan seçim sandığı da tamamen göstermelik! En çok oyu alsan bile seçilme garantin yok! Bu bakımdan, öğretim üyelerinin, kendilerine tanınan bu hakkı “demokratik” olarak görmeleri de bir masal! En sonunda, yukarısı, siyaset karar veriyor, kimin rektör olacağına! Siyaset, ükemizde ne zaman liyakata göre bir seçim yapmıştır? Ayrıca adayların yürüttüğü seçim propaganda sistemi de yıpratıcı, karalayıcı, itici, üniversiteyi bölücü bir karakter taşıyor. Onlarca öykü dinledim! Bilim ve bilimsel yönetim anlayışı üniversiteden, en azından bir süre epey uzaklaşıyor! Taraftarlık ve kendi adamlarını kayırma, öncelikle gündeme oturuyor! Üniversite, bilimeğitimaraştırmatopluma hizmet üretmekaliteli insan yetiştirme yeridir. Bu hizmeti en iyi yerine getirecek bir insan, kriterler konarak, geniş bir danışma süreci yaşanarak, eğilimlereleştiriler alınarak, süzgeçlerden geçerek, eleğin üzerinde kalır. Sonunda, seçilen aday, olanlar arasında en iyiye yakındır. Kimseye göbek bağı yoktur. Siyasilere borçlu değildir. Seçilirken kendisinden istenenlere, konan kriterlere göre üniversitesini yönetir! Hangi görüşten olursa olsun! Kendisine bilimsellik yol gösterir! ??? Rektördekan seçim sisteminin değiştirilmesi için çok yazdım. Yarın bu sistem başkasının elinde, başka amaçlar için kullanılır, dedim... Kimseye anlatamadım! Şimdi o döneme girdik! AKP, ilk iktidarında, YÖK ve üniversite yasa tasarısı ile, anabilim dallarına varıncaya kadar bütün yöneticileri de değiştirmeye yönelik girişimini gerçekleştirememişti. Üniversite ayağa kalkmıştı haklı olarak! Şimdi tepeden, yasal darbeyle bu işi gerçekleştirmeye başladı. Gül, Erdoğan’ın Cerrahpaşa’dan vakıf arkadaşı bir profesörün YÖK üyeliğine atanmasını onayarak da, bu sessiz darbeyi YÖK içinde de uygulamaya koydu. Bekleyin görün şimdi! ? Toplam 278 ilköğretim okulu ve 207 liseden elde edilen bilgilere göre, okulların yüzde 49’u kalabalık, yüzde 52’si derslik, yüzde 49’u öğretmen, yüzde 82’si hizmetli personel sıkıntısı çekiyor. Yüzde 50’sinin sıra, masa, tahta türü donanımlarında eksikleri var, yüzde 65’i ders araç gereci bulamıyor.Yüzde 66’sının tuvaletleri bakımsız, yüzde 72’si ise hijyen sorunları yaşıyor. larının yüzde 82’sinde okula yeni başlayan çocuklarla ikili kademe öğrencilerin aynı binada ders gördüğü, ilköğretimlerin yüzde 70’inin, normal liselerin yüzde 68’inin ikili öğretim yaptığı kaydedildi. Derslik başına ilköğretimde 60, liselerde 53 öğrencinin düştüğü, okullarda müzik odası ve dil laboratuvarının neredeyse hiç bulunmadığı, spor salonu başına ilköğretimde 5 bin 412, normal liselerde 3 bin 334 kişinin düştüğü ifade edildi. Bir tuvaleti ilköğretimde 117, liselerde ise 145 öğrencinin ortak kullandığı belirtildi. Her 4 okuldan 3’ünün (yüzde 74) ödenek sıkıntısı çektiği, okulların dönem başlarında veli ve öğrencilerden toplanan yardımlarla ayakta durabildikleri bildirildi. Her iki okuldan birinde (yüzde 49) öğretmen eksiğine, her 5 okuldan 4’ünde ise (yüzde 82) hizmetli personel eksiğine rastlanıyor. AĞLIK SORUNLARINA S DAVETİYE Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Gümüş, okullarda hijyenik bir ortamın ve kaliteli bir eğitimin sağlanmasının mümkün görünmediğini ifade etti. Çoğu okulda çocukların sağlıklı su içebilecekleri, ellerini yüzlerini yıkayabilecekleri lavabo olanağının bulunmadığını belirten Gümüş, şunları söyledi: “En uygun çözüm yollarından biri bahçeye çeşme yaptırmak olarak görülüyor. Ancak bu çağda, bu görüntü okullarımıza yakışmadığı gibi, bütün sağlık sorunlarına da davetiye çıkarıyor. Özellikle nüfusun yoğunlaştığı kentsel yaşamda toplu kullanım alanlarının temizliği başta okullarımız olmak üzere büyük sorun oluşturuyor. Bunların öğrenileceği ve sağlanacağı en önemli kurum okul olduğuna göre okullarımızın temiz olması gerekir ki öğrencilerimize temizlik alışkanlığı kazandırabilelim.’’ TESK’ten servis uyarısı ? ANKARA (ANKA) Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, yeni eğitimöğretim döneminde 15 milyonun üzerinde öğrencinin eğitim göreceğini belirterek yetkilileri okul servislerinin güvenliği konusunda duyarlı olmaya çağırdı. Palandöken yaptığı yazılı açıklamada, okul servis araçlarının sürekli denetiminin sağlanması gerektiğine dikkat çekerek “Araçların güvenli, temiz olması ve 6 aylık bakımının düzenli yapılıp yapılmadığından emin olunmalıdır. Şoföre yardımcı olacak personel bulunup bulunmadığına dikkat edilmelidir” dedi. OKULLARDA SAĞLIKLI ORTAM Hekimlerden hijyen uyarısı SİBEL BAHÇETEPE/NİHAN İNAL Sosyete sınıfları oluştu ? YALOVA (Cumhuriyet) CHP Yalova Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi Muharrem İnce eğitimde fırsat eşitliğinin giderek bozulduğunu belirterek okullarda “sosyete sınıfları”nın oluştuğunu söyledi. Kayıt parası sorununun bu dönemde de devam ettiğini vurgulayan İnce, “Kitabın dışında her şeyin paralı hale getirildiği bir eğitim politikası sürdürülmektedir” dedi. TUS’a bugün devam edilecek ? ANKARA (AA) Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nın (TUS) ilk basamağı dün Ankara’da yapıldı. Saat 09.30’da başlayan yabancı dil sınavında başarılı olan adaylar bugün saat 13.30’da başlayacak bilim sınavına girecek. Dün yapılan yabancı dil sınavının sonuçları bugün saat 11.00’de listeler halinde sınav salonlarının kapılarına asılacak. Bugünkü bilim sınavına girmeye hak kazanan adaylar 210 dakikalık süre içinde tıp alanındaki temel kavram, ilke ve yöntemleri tanıma, yöntemlerle düşünme ve bunları belli durumlara uygulama güçlerini yoklayan soruları yanıtlayacak. Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte özellikle çocukların toplu olarak kullandığı tuvalet, kantin ve yemekhanelerde hijyen kurallarına özenle uyulması gerektiği belirtiliyor. Hijyeni iyi olmayan okulların adeta hastalık yuvası olduğuna dikkat çeken hekimler, bunun özellikle hepatit ve paraziter hastalıklara yol açacağı uyarısında bulunuyorlar. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Bakteriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Vahaboğlu, hijyen koşullarının iyi olmaması durumunda öğrencileri hepatit başta olmak üzere paraziter hastalıkların beklediğini söyledi. Çocukların toplu olarak barındığı yerlerde suyun mutlaka yeteri kadar olması gerektiğini vurgulayan Vahaboğlu, “Erken bahar aylarında kolera, dizanteri ve diğer tehlikeli mikrobik ishaller görülebilir. Daha uzunca bir dönem hepatit A (bulaşıcı sarılık) sorun olacaktır. Kış aylarında soğuk algınlığı, grip, farenjit gibi hastalıklar doğrudan su ile ilişkili olmasa da temizliğin yapılamadığı, yani su olmayan ortamlarda daha kolay yayılır” dedi. Vahaboğlu, yemekhaneyle kantinlerde çalışan personelin el ve çamaşır hijyeniyle tuvaletlerin düzenli olarak antibakteriyel ürünlerle temizlenmesine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Vahaboğlu, en sık rastlanan bulaşıcı hastalıkların belirtilerini ateş, halsizlik ve iştahsızlık olarak sıraladı. AST FOOD YİYECEKLERDEN ‘F KAÇINILMALI’ İstanbul Kantinciler Esnaf Odası (İKEO) Başkanı Vahap Osmanoğlu, kantinlerde mümkün olduğunca fast food yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini dile getirdi. Osmanoğlu, kantinlerdeki sağlığı tehdit eden en ufak bir durumun dahi Kantinciler Esnaf Odası’na bildirilmesi gerektiğini söyledi. Keyveni Yemek AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çelik ise okullardaki gıda terörüne dikkat edilmesi gerektiğini belirterek “Büyüme çağındaki çoçuklar protein ağırlıklı beslenmelidir. Yoğurt ve süt ürünleriyle kalsiyum, karbonhidratlı yiyeceklerle enerji, meyve ve sebzelerle ihtiyaçları olan tüm vitaminleri almalıdırlar” dedi. 20072008 eğitimöğretim yılının ilk dönemi 25 Ocak 2008 tarihinde sona erecek; ikinci dönem ise 11 Şubat 2008 Pazartesi günü başlayacak. 20072008 eğitimöğretim yılı 13 Haziran 2008’de sona erecek. 15 milyon öğrenci üç ay aradan sonra yarın sınıfları dolduracak Tatil bitti ders zamanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İlköğretim ve liselerde 20072008 eğitimöğretim yılının ilk ders zili yarın çalacak. İlköğretim ve liselerde okuyan yaklaşık 15 milyon öğrenci ile 600 bin öğretmen 3 aylık yaz tatilinin ardından ders başı yapacak. Yeni eğitimöğretim yılının başlaması nedeniyle, Ankara’da, Karakusunlar Anadolu Endüstri Meslek Lisesi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla tören düzenlenecek. Ayrıca, tüm illerde de eğitimöğretim yılının açılışı için tören yapılacak. Öğrenciler ve öğretmenlerin de katılacağı heyetler, Atatürk anıtlarına çelenk koyacaklar. Ankara’da da Anıtkabir ziyaret edilecek. İlköğretim okulları için 121 milyon 722 bin 181, ortaöğretim okulları için de 34 milyon 902 bin 864 olmak üzere toplam 156 milyon 625 bin 45 adet ders kitabı ücretsiz dağıtılacak. Ders kitapları, okulların açıldığı gün sıraların üzerinde hazır bulundurulacak. Eylül ayının 3. haftasının İlköğretim Haftası olması nedeniyle de Türkiye genelinde çeşitli et İSTANBUL’DA 17 EYLÜL ALARMI İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yarın yaklaşık 2.5 milyon öğrenci 2 bin 582 okulda ders başı yapacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 16 bin servis aracının çıkacağı İstanbul’da trafik sıkışıklığının yaşanmaması için olağanüstü önlemler aldı. Okulların açıldığı ilk üç gün taksiler okul giriş ve çıkış saatlerinde öğrenciler için yüzde 50 indirimli çalışacak. Ayrıca özel halk otobüsleri, vapurlar, deniz motorları, metro ve hafif metro da sabah 06.0010.00 ile öğleden sonra 16.0020.00 saatleri arasında ücretsiz olacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çocuklarını okula servisle gönderen velilerin özel araçları yerine mutlaka servisleri kullanmaları ve özel araçları ile trafiğe çıkmamaları uyarısında bulundu. Çocuklarını servisle okula gönderemeyen veliler için İETT, 800 ek otobüs seferi koyacak. kinlikler yapılacak. Bütün okullarda 20 Eylül 2007 Perşembe günü şenlikler düzenlenecek. Şenliklere veliler, emekli öğretmenler ile üniversitelerin eğitim fakültesi öğrencilerinin katılımı sağlanacak. Bu şenliklerde velilerin de yardımıyla çeşitli yiyecek ve içeceklerin hazırlanıp şenlik alanında uygun yerlerde öğrencilere ve diğer davetlilere sunulması sağlanacak. Bakanlık, ayrıca “Hoş Geldiniz’’ broşürü de hazırlamayı planlıyor. Broşür, velilere, öğretmenleri tanıtıcı bilgiler ile öğrencilerden neler beklendiği, sınıf kuralları, ev ödevi politikası ve o yıl yapılacak etkinliklerin neler olacağı konusunda bilgiler içerecek.20072008 eğitimöğretim yılının ilk dönemi 25 Ocak 2008 tarihinde sona erecek; ikinci dönem ise 11 Şubat 2008 Pazartesi günü başlayacak. 20072008 eğitimöğretim yılı 13 Haziran 2008’de sona erecek. obursali?cumhuriyet.com.tr SEÇMELİ MEDYA OKURYAZARLIĞI ‘Dersi sosyal bilgiler öğretmeni vermesin’ NİHAN İNAL Okul yönetimleri farklı üretici kurumlarla anlaşarak velilerin bütçelerini zorluyor Kıyafet değişikliği bel büküyor SERKAN PINARCI 1 kişiye 1.5 milyon YTL ? ANKARA (AA) Sayısal Loto çekilişinde kazanan numaralar “13, 14, 17, 29, 30 ve 37” olarak belirlenirken 6 bilen 1 kişi, 1 milyon 502 bin 860 YTL 60 YKr ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler, 2 bin 552 YTL 30’ar YKr, 4 bilenler 21 YTL 40’ar YKr, 3 bilenler ise 3 YTL 45’er YKr ikramiye alacak. İZMİR Bazı okul yöneticilerinin her yıl başka bir kurumla anlaşmasından ötürü öğrenci kıyafetlerinin değiştirilmesi, velilerin bütçelerini zorluyor. Çeşitli üretici firmalarla anlaşarak okul kıyafetlerinin rengini, desenini, süveterini, kravatlarını ya da kıyafetlerin tamamını değiştirme yoluna giden okul yönetimleri, kendilerine kazanç kapısı sağlıyor. Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, bazı okul müdürlerinin iki üç yılda bir kıyafet değişikliğine gittiklerini anımsatarak “Bu durum, velileri sı kıntıya sokuyor. Böyle bir düzen kurulmuş durumda. Aslında burada Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) okulları gözden çıkarmış olmasının etkisi var. MEB, okul müdürlerine, ‘Veliden zorla para almayın ama kendi istekleriyle verdikleri paraları da geri çevirmeyin. Onlara yardım yapabileceklerini anımsatın’ dayatması uygulanıyor” dedi. AKP çevrelerinin okullardaki tüm ihaleleri kendilerine akıttığını vurgulayan Adıbelli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sağlıkla eğitimi özelleştirmek için insanları canından bezdiriyorlar. Okul müdürünün vicdanına bırakılmış durumda her şey. Kı yafet gibi kayıt paralarında da keyfi yaklaşımlar söz konusu. ‘İstemem yan cebime koy’ mantığı egemen kılınıyor. Örneğin Anadolu lisesini kazanıp da kayıt parası veremediği için okula kaydolamayan yüzlerce genç var.” Okullarda toplanan paraların eğitime dönüp dönmediğinin de bilinmediğine değinen Adıbelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun incelenmesinde yarar var. Kıyafet konusunda ticarethane gibi çalışan okulların müdürleri de ticaretten anlayan kişilerin arasından seçiliyor. Okullarda ödenti defteri tutuyor müdürler. Tıpkı ticarethane gibi.” Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) yürütülecek “Medya Okuryazarlığı Projesi’’ çerçevesinde 20072008 eğitimöğretim yılında Türkiye’de ilk kez ilköğretim okullarında “Seçmeli Medya Okuryazarlığı’’ dersi okutulacak. İletişim uzmanları ise bu dersi sosyal bilgiler öğretmenlerinin vermesinin doğru olmadığını belirterek, uygulamanın başarılı olacağından kuşku duyduklarını savundular. Yürütülen proje kapsamında, ilköğretim okullarının 6. 7. ve 8. sınıflarında öğrenim gören toplam 4 milyon öğrenciden 1 milyon 500 bininin yeni eğitim öğretim yılı içinde medya okuryazarlığı dersi alması hedefleniyor. Medya okuryazarlığı dersini kısa süreli eğitimlerden geçen sosyal bilgiler öğretmenleri verecek. İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin, dersin daha verimli olması için iletişim fakültelerinde bu işin eğitimini alan profesyonellerin bu dersleri okutması gerektiğine dikkat çekti. İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tekinalp ise “Sosyal bilgiler öğretmenlerinin bu dersi vermesini doğru bulmuyorum” açıklamasını yaptı. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle