19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 AĞUSTOS 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dayanaktan yoksun iddialarda bulunan Yusuf Halaçoğlu’na tarihçi ve araştırmacılardan çağrı 9 UFUK URAS’TAN ERDOĞAN’A ‘Kaynaklarını açıklasın’ MİYASE İLKNUR ‘Halaçoğlu görevde kalacak mı?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun “Kürtlerin Türkmen, Alevi Kürtlerin de Ermeni’’ olduğu yönündeki açıklamalarına tepkiler sürüyor. ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nu görevden almayı düşünüp düşünmediğini sordu. Uras, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Halaçoğlu’nun sözlerine dayanak olan çalışmanın, devletin hangi kurumunun isteğiyle, hangi amaçla yapıldığının ve hangi amaçla kullanıldığının açıklanmasını istedi. Önergesinde, “Bu çalışma devletin resmi arşivlerinde bir belge olarak bulunmakta mıdır?’’ sorusuna yer veren Uras, şunları kaydetti: “Bilimsel bir analizden çok, kışkırtıcı bir anlayışın dile getirilmesi niteliği taşıyan cümlelerin sahibi olan, kimi bölgelerin terörist yetiştirdiğini öne sürerek bölge ayrımcılığı yapan, Hıristiyan, Kürt, Alevi vatandaşlarımızı aşağılayarak bir tehlike gibi sunan Halaçoğlu’nun nesnel bilimsel araştırmalar yapması gereken bir kamu kurumunu 14 yıldır yönetiyor olması sizce doğru mudur? Koyu bir ırkçımilliyetçi düşünce tarzının dışavurumu olan bu yaklaşımın sahibi olan Halaçoğlu’nu görevden almayı düşünüyor musunuz?’’ Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun iddialarına ilişkin görüş açıklayan Alevi ocakları ve aşiretleri üzerine araştırmalar yapan ve yayımlayan tarihçiler, “Halaçoğlu tezlerine ilişkin kaynakları açıklasın biz de öğrenelim, bizim araştırmalarımızda bu iddiaları destekleyen bir kaynak yok” dediler. Bölücülük yapıyor TTK Tarihçiler ve araştırmacılar Halaçoğlu’nun herhangi bir zaman dilimi, yer ve aşiret adı belirtmeden yaptığı açıklamanın bir bilim insanına yakışmadığı görüşünü dile getirerek, “Halaçoğlu bölücülük yapıyor” suçlamasında bulundular. “İz Bırakan Erenler ve Alevi Ocakları”, “Alevi Türkmen Tarihi”, “Tarihin İlk Devrimci Devleti Deylemistan” gibi araştırmalarıyla tanınan, “Sarı Saltuk ve Saltuklular” ile “Alevi Türkmen İsyanları” gibi araştırma kitaplarıyla tanınan Veli Saltık, Ermenilikten Aleviliğe kitlesel bir geçiş olmadığını belirterek Halaçoğlu’nun “Kürtler Türkmendir” sözüyle Zeki Velidi Togan’ın ortaya attığı “GüneşDil Teorisi”nin günümüzdeki yansıması olduğunu öne sürerken eski milletvekili ve yazar Kamil Ateşoğulları, Halaçoğlu hakkında bölücülük suçundan dolayı dava açılması gerektiğini öne sürürek “Sünni bölgelerinde Ermenilikten Müslümanlığa geçiş daha kitlesel olmuştur” görüşünü dile getirdi. ‘Devlet böyle bir toplu inanç değişikliğine izin vermedi’ k TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu ‘Halaçoğlu özür dilesin’ ayseri’de yaptığı bir konuşmada “Kürtler Türkmendir”, “Alevi Kürtler Ermeni kökenlidir ve TİKKO ile PKK gibi örgütler Ermenilikten dönme Kürt Alevilerden taban bulmaktadır” gibi dayanaktan yoksun iddialarda bulunan Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun bir bilim insanı gibi değil bir siyasetçi gibi konuştuğunu dile getiren tarihçi, bilim insanı ve araştırmacılar istifa çağrısını yinelediler. dolu’nun her bölgesinde rastlanır. Halaçoğlu’nun bakışı tipik bir ırkçı ve kafatasçı bir yaklaşımın ürünüdür. Yalçın: Bunlar tehlikeli açıklamalar Prof. Dr. Alemdar Yalçın ise, Osmanlı kayıtlarında Müslim ve gayrımüslimlerin yöre yöre kayda geçtiğini, gayrimüslimlerden daha çok vergi alınması nedeniyle devletin zaten böyle bir toplu bir inanç değişimine izin vermediğini öne sürdü. Yalçın, “1915’ten sonra bile bu vergiler alındığı için toplu geçiş görülmüyor. Kayseri’de Ermenilikten Sünni Müslümanlığa geçmiş olanların bile isim isim kaydedildiği” bilgisini veriyor. Veli Saltık (AraştırmacıYazar): TTK Başkanı Sayın Halaçoğlu’nun iddialarına ne yerli ne de yabancı kaynaklarda bugüne kadar rastlamadık. Kendisi bu sonuca nasıl vardığını ve hangi belgelere dayandığını açıklarsa öğrenmiş oluruz. Halaçoğlu, ‘Kürt Aleviler Ermeni kökenli’ diyor. Biz Alevi ocakları ve aşiretleri üzerine yıllardan beri çalışmamıza karşın Kürt Alevi aşiretlerinde kitlesel bir dönüşüme rastlayamadık. Bu konuda herhangi bir kaynak da mevcut değildir. ‘Bireysel geçişler olmuş’ Ateşoğulları: Siyasetçilerin yapmadığı açıklamalar yapıyor Halaçoğlu bir bilim insanı kisvesi altında siyasetçilerin bile yapmadığı açıklamalar yapmaktadır. Yaptığı açıklamalar nesnel bir tarihçiden çok resmi tarihçilere yakışan bir açıklamadır. Sanırım ki, o göreve getiriliş nedeni de budur. Yıllardır yanlı, objektif olmayan, bir bilim insanına yakışmayan açıklamaları nedeniyle hiçbir müdahale görmedi, hatta teşvik edildi. Herhalde bugüne kadar kendisine müdahale edilmemesinden cesaret alarak bu açıklamayı yapmıştır. Söz konusu açıklamaları başka bir tarihçi yapsaydı kuşku yok ki, hakkında bölücülük iddiasıyla davalar açılırdı. ‘Derhal görevinden alınmalı’ Sadece Müslüm Ulusoy’un ‘Direnen Türkler’ diye bir kitabı var. Orada 24 Ermeni kökenli aşireti sayarak bunların 1501 yılında Şah İsmail Erzincan’a geldiğinde Alevi olduklarını söylüyor. Ancak ısrarla sormamıza karşın bu konuda bir kaynak, bir belge gösteremiyor. Bireysel olarak 1915’ten sonra Alevi ya da Sünni Müslümanlığa geçişler olmuştur. Genele bakıldığında Sünni Müslüman olanların sayısı daha fazladır. Aleviler arasında Kürt olan da var Türk olan da Zaza olan da. Bazı Türk aşiretleri sonradan Kürtleştiği gibi tersi de yani Türkleşmiş Kürt Alevi aşiretlerinin de olduğu biliniyor. Bunların birçokları günlük yaşamda Kürtçe konuşan Türkmen boylarındandır. Melkiçanlar, Balabanlar, Çarsancaklar, Şadıllılar, Ağverenliler, Barallılar, Tütenliler, Karaçorlar, Kürtçe konuşmasına karşın Türkmen boylarıdır. Osmanlı döneminde Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde zorla iskân edilen Beydilli Türkmenlerinden bir bölümü sonradan Kürtleşirken, bir bölümü Türkmen kimliğini ve Türk dilini korumuşlardır. ‘Açıklamaları bilimsellikten çok uzak’ Bu durum korunup kollandığının açık bir delilidir. Halaçoğlu derhal bu görevden alınmalıdır. Türkiye’de 1915’ten sonra Anadolu’da kalan az sayıda Ermeni’den büyük bir kısmı Sünni Müslümanlığa geçmek zorunda kalmışlardır. 1914 Van kargaşasından sonra kitlesel olarak Sünnileştiği biliniyor. Sadece Van’la sınırlı da değil. Birçok yörede zorunluluktan Sünni Müslümanlığı kitlesel olarak kabul eden Ermeniler olduğu gibi, Alevi bölgelerinde de bazı Ermeniler Alevi inancına geçiş yapmıştır. Ancak bu kitlesel olmamıştır. Bu geçişlerin hepsi de 1915 sonrasına rastlar ve Ana 1490’dan itibaren II. Beyazıt dönemi, Anadolu’da köy köy, mezra mezra vergi ve tapu kayıtları var. Bu kayıtlarda da bir köydeki nüfus, bunlara ait ağaçlar ve hayvanlar, Müslim ya da gayrimüslim ve etnik kökenleri ayrıntılı bir şekilde yer alıyor. Hazinei Evrak adı verilen bu kayıtlarda gayrimüslimler ‘gebran’ diye geçiyor. Bunlar da kendi içinde Ermeni, Süryani, Rum diye ayrılıyor. Bu kayıtlar 1500, 1507 ve 1530’da yenilenmiş. Osmanlı kayıtlarında Kürtler Ekrat, Türkler ise Etrak diye geçiyor. Osmanlı savaşa gitmedikleri için gayrimüslimlerden farklı bir vergi alıyordu. O nedenle bu gelir kaynağından mahrum olmamak için toplu din değişimlerine izin vermiyordu. Hatta 1915’ten sonra Kayseri yöresinde isim değiştirip Müslüman olan Ermenilerin listesi bile isim isim arşivde var. Ömer Lütfü Barkan bunları yayımladı. Din değiştirmelerine karşın onlardan vergi alınmaya devam edilmiş. Tehcirden sonra bile bir Ermeni grubun topluca Müslüman olmasına bu gelir nedeniyle izin verilmiyor. Halaçoğlu iddialarında “Şu Kürt aşire ti, şu tarihte Ermeniymiş” demiyor, belge sunmuyor. Oysa bir bilim insanı yer, zaman ve isim söylemek zorunda. Böyle bir kaynak göstermediği için tehlikeli bir polemiğe yol açtı. Ayrıca aşiret farklı bir sosyolojik olaydır. Kürtler ve Türkler aşiret olarak yaşarlar. Ancak Ermeniler, inanç kolları halinde yaşıyordu. Bir grubun aşiret olabilmesi için aralarında kan bağı ve bunun yanında farklı bir sosyolojik bağ olması gerekir. Dolayısıyla bir Kürt aşiretinin karşısında bir Ermeni aşireti olması lazım gelir ki Halaçoğlu’nun dediği gerçekleşsin. Anadolu’da şu ‘Kürt aşireti şu tarihte Ermeni aşiretiydi döndü’ denemez, kimse de bunun bir örneğini gösteremez, yok çünkü. Sosyolojik olarak mümkün değil. ‘Söylemek istediği 1915 sonrasıdır’ AKP İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit de, Halaçoğlu’nun özür dilemesi gerektiğini belirtti. Yiğit şunları kaydetti: “Anayasada tarifi olan bir kurumun başında bilim adamı sıfatıyla bulunan kişinin, kamuoyunda yersiz ve haksız tartışmalara yol açacak beyanlarda bulunması son derece talihsiz bir tutumdur. Bütün yurttaşları bir ve eşit olan Türkiye Cumhuriyeti’nde Tarih Kurumu Başkanı’nın bazı yurttaşlarımızın etnik kökenini kurcalayan ve sorgulayan bir tutum alması bağışlanmaz bir aymazlıktır.” Halaçoğlu hakkında suç duyurusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Merkezi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi ve Alevi Bektaşi Federasyonu, başsavcılığa başvurarak, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu hakkında, “Irk ayrımcılığı yapmak, halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan cezalandırılmasını istedi. Başsavcılık, Halaçoğlu’nun, sözlerini Kayseri’de söylediği gerekçesiyle “yetkisizlik” kararı vererek dilekçeyi Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Belki söylemek istediği 1915 sonrasında Erzincan ve Tunceli’nin bazı yörelerinde Ermeniler, tehcire uğramamak için kendilerini KürtAlevi olarak tanıtmışlar. Bunun kayıtları var. Yabancı bilim insanları ve İrene Melikoff da bundan söz ediyor. Ancak yine de bu Ermeniler yerlerinde bırakılmayıp Erzurum’da Sünni Müslümanlar arasına dağıtılmışlar. Erzurum’daki yerleştikleri köyler de isim isim kayıtlı. Şimdi bu köyler Sünni köyleri olarak biliniyor ve 22 Temmuz seçimlerinde AKP’nin tulum çıkardığı köyler oldular. İETT eylemcileri yakalandı ? İstanbul Haber Servisi Büyükçekmece’de İETT otobüslerine motolofkokteyli ile saldırı hazırlığında oldukları öne sürülen terör örgütü üyesi 7 kişi, jandarma ekipleri tarafından yakalandı. İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sorgulanan Yusuf Şahin, Mehmet Fuat Erol, Yusuf Kaplan, Necip Şipal ve Nihat Karşin, “yasadışı PKK/Kongra Gel örgütüne üye olmak’’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Nurettin S. ise mahkemece serbest bırakıldı. Ardahan’da polis dayağı iddiası ? ARDAHAN (AA) Ardahan’da 5 genç, dayak yedikleri iddiasıyla 3 polis memuru hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Atatürk Caddesi üzerindeki işyerlerinde çalışan Ali Hikmet Görmüş, Muhammet Ali Görmüş, Muharrem Arslan, Hakan Yılmaz ve Kenan Gökçe ile bir grup polis memuru arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine polis memurları 5 kişiyi Ardahan Merkez Polis Karakolu’na götürdü. Burada ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan gençler, karakolda polis memurlarının kendilerini dövdüğünü iddia ederek cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundular. 70 yıllık Cumhuriyet okuru CELAL GÜLÜM 23 Ağustos 2007 tarihinde geçirmiş olduğu rahatsızlık sonucu vefat etmiştir. Cenazesi 24 Ağustos 2007 Cuma günü (bugün), Kocatepe Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Van’da sel can aldı ? VAN (Cumhuriyet) Van’ın Özalp ilçesinde etkili olan sağanak yağış sonrasında meydana gelen selde koyunlarını kurtarmak isteyen Kadir Er sele kapılarak yaşamını yitirdi. Bağrıaçık köyünde sele kapılan Er’in yaklaşık olarak 20 kilometre sürüklendiği belirlendi. Yine Germiyanlılar adlı Kürt aşireti, Selçuklular döneminde Kütahya’nın Gölhisar bölgesine yerleştirilmiş ve zaman içinde Kürt kimliğini yitirerek tamamen Türkleşmişlerdir. Yerleştiği coğrafi bölgeye göre Kürtleşen Türkmen aşiretleri olduğu gibi Türkleşen Kürtler de vardır. Halaçoğlu’nun “Kürtler aslında Türkmendir” sözü de bilimsellikten uzaktır. Kürtler tümüyle ayrı bir halktır. Zazalar da öyle. Cumhuriyetin ilk yıllarında Zeki Velidi Togan’ın ortaya attığı ‘Turancılık’ ideolojisi çerçevesinde ortaya atılan ‘güneş dil teorisi’ Sümerleri, Hititleri bile Türk yapıyordu. Bu tez, zamanın tarihçileri tarafından da kabul görmemiştir. Özellikle örnek verdiği için belirtelim ki, Tunceli’de Alevi köylerinde birkaç kişiyi ya da aileyi geçmeyen Ermeni kökenli olanlara rastlanmaktadır. Bunlar da herhangi bir baskı görmediklerinden uzun süre Ermenice olan adlarını korudular. Çakıcı Çapa’ya sevk edilecek ? KOCAELİ (AA) Kocaeli F Tipi 1 No’lu Cezaevi’nde tutuklu bulunan organize suç örgütü elebaşı Alaattin Çakıcı, boyun ve göğüs ağrısı şikâyeti nedeniyle kaldırıldığı Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi’nden, mahkum koğuşu olmadığı için İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’ne sevk edilmesine karar verildi. Daha sonra tutuklu bulunduğu Kocaeli F Tipi 1 No’lu Cezaevi’ne götürülen Çakıcı’nın birkaç gün sürebileceği belirtilen işlemlerinin ardından Çapa Tıp Fakültesi’ne götürüleceği öğrenildi. Eşi: Saniha Sevim Gülüm Oğulları: H. İlker Gülüm, Türker Gülüm Torunu: Ekin Gülüm Ayrımcılıkla mücadele semineri ? İstanbul Haber Servisi Ulusal ve uluslararası düzeyde her türlü ayrımcılığa karşı neler yapılabileceğini tartışarak ve çözüm önerileri oluşturmayı amaçlayan “Beni olduğum gibi kabul et” konulu uluslararası seminer, İzmir Aliağa’da 2530 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. Seminere, Türkiye, Ermenistan, Gürcistan, Fas, Finlandiya, Yunanistan ve Estonya’dan 1840 yaş grubundan 40 kişinin katılımı bekleniyor. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle