19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 AĞUSTOS 2007 CUMA ???? CUMHURİYET SAYFA SPOR VESTEL DESTEĞİ Japonya’nın Osaka kentinde bugün başlayacak 11. Dünya Atletizm Şampiyonası’nda Vestel’in desteklediği ulusal atletler Esen Kızıldağ, Halil Akkaş, Nevin Yanıt, Özge Gürler, Türkan Erişmiş ve Eşref Apak madalya için yarışacak. 19 Heyecan, rekor ve para CÜNEYT E. KORYÜREK Olimpiyad oyunlarının temel sporu olan atletizmin Dünya Şampiyonası bugün Japonya’nın Osaka kentinde başlıyor. Şampiyonada 203 ülkeden 2003 sporcunun yer almasıyla, yarışmalar başlamadan katılım yönünden rekor kırılmış oldu. Hemen her sporda birkaç yıl arayla olmak üzere Dünya Şampiyonaları yapılırken, IAAF dediğimiz Uluslararası Atletizm Birliği bu konuyu ancak 1970’lerin sonlarında ele almış ve 1977’de Dusseldorf ve 1979’da Montreal’de Dünya Kupası adıyla yeni bir yarışma tertiplemiştir. Bu yarışmalarda dünyanın her kıtasından birer atlet branşlarında temsil edildi. IAAF’in başkanlığına büyük çabalar sonunda geçebilen İtalyan Primo Nebiola, 1983’te ilk Dünya Şampiyonasını Helsinki’de organize ederek herkese meydan okudu. Helsinki’deki yarışma, ilk olduğundan dolayı sönük geçmesi beklenirken büyük yarışmalara ve yeni şampiyonların ortaya çıkmasına neden oldu. Dört yıl sonra yapılan II. Dünya Şampiyonası, doğal olarak Nebiola’nın ülkesi olan İtalya’nın başkenti Roma’da yapıldı. Bayanlar yüksek atlamada Stefka Kostadinova’nın 2:09’luk derecesi ve Kanadalı Ben Johnson’nın 100 metrede 9.83’lük muhteşem derecesi bu şampiyonanın önemini tüm dünyaya tanıttı. Tokyo’da 1991’de yapılan 3. Dünya Şampiyonası erkekler uzun atlamada Carl Lewis ve Mike Powell adlı iki şahane atletin 8.90 üzerindeki çekişmelerine sahne oldu. Yarışmalar bundan sonra her iki yılda bir yapıldı. 1993 Stutgard, 1995 Göteborg, 1997 Atina, 1999 Sevilla, 2001 Kanada’nın Edmonton kenti, 2003 Paris ve 2005 Helsinki’de yapıldı. Son çeyrek yüzyıl yıl içinde yapılan bu şampiyonlarda erkeklerde sprint koşularında hemen hiç beyaz renkli atlet finale kalamazken 800’den maratona kadar olan düz koşularda da genelde Afrika’dan gelen gençlerin adlarını dünya adeta ezberledi. şulları ve pistin sert olması nedeniyle mesafe koşularında “Dünya rekoru çıkarsa şaşırırım” derken hız koşuları için bunun tam aksini söylüyorum. Sıcak denecek bir havada ve sert pist üzerinde birbirlerine eşit bir avuç atletin 100, 200 ve 400 metrelerde erkeklerde pek alışamadığımız kadar mükemmel dereceler koşacaklarını sanıyorum. Bayanlarda ise, belki yüksek atlama ve çekiç atmada dünya rekoru dahi bekleyebiliriz. Pist eğer tahmin ettiğim kadar sert ise, mesafe koşularında erkek olsun bayan olsun, atletlerin iki branşta altın madalya almaları çok büyük başarı olacaktır. Bayanlar sırıkla atlamada 5.01 metrelik rekor, bu rekorun sahibi Yelena Isinbayeva’nın bu yükseklikte yalnız kalması sonucunda, o muhteşem atlet tarafından ancak bir gösteri unsuru olarak kırılabilir. Zira, Isinbayeva ve rakiplerini form durumlarına göre bu eski jimnastikçi genç kadın rakiplerini rahatça geride bırakacak forma sahiptir. Ve Türk atletleri A ve B baraj derecelerini aşan 13 atletten oluşan Türk kafilesinde ancak Elvan Abeylegesse, Nevin Yanıt, Eşref Apak ve Halil Akkaş finalde yarışabileceklerdir. Elvan 10.000 metre finaline seçmesiz katılacak ve hafta içinde gireceği seçme finalinde de 5.000 metre koşacak. Elvan şimdilik bir soru işareti gibi kafamızda çakılı duruyor. Yüksek irtifadaki idmanları ile Osaka için hazırlandı. Elvan 10.000 metrede, rengini pek kestiremediğim bir madalya alabilir. Eğer, bu başarı onu motive eder ve sakatlıktan kurtulursa 5.000 metrede de eski takım arkadaşlarına kök söktürebilir. Nevin ise, 100 engellide çok kabiliyetli ve çok hırslı bir atlet. Ama Nevin’den madalyayı ancak Beijing’de görebiliriz. Osaka’da finalde koşan sekiz atlet arasında ilk altıya girerse onun için çok büyük bir başarıdır. Eşref, Atina’dan beri antrenör değişimi nedeniyle kendisinden bekleneni bir türlü veremedi. Bu yıl 80 metrenin üstünde atışlar yaptı. Ama, bence madalya alması için 82’nin üzerine ulaşması gerek. Halil ise, 3.000 Steeple’da yavaş bir tempoda ilk sekiz arasına girebilir. Ve Türkiye rekorunu yineleyebilir. Ama, 8 dakikanın altında koşulacak bir finalde Halil’in ilk altı arasında kalması gerçekten çok büyük bir başarı olur. Diğer atletlerin ise finale dahi kalabileceklerini zannetmiyorum. Kendilerinden beklenen, kendi en iyi derecelerini geliştirmek olacaktır. Ve şimdi de Osaka Tokyo’da yapılan 1991 Şampiyonası gayet başarılı olmuştur. Ama Japonya’nın yaz aylarındaki sıcak ve nemli havası uzun mesafe koşucularını bıktırırken sürat koşucularını ise memnun etmiştir. Aynı durum Osaka için de geçerli. Hava ko CUMHURİYET 19 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle